hl2 nin bu kadar kotu bitecegi hic aklima gelmemişti oyuna cok yazık etmisler bu ne kadar igrenc bi son boyle cok sasirdim yaaa
bende anlamak için 7-8 kere izledim anca ordaki özü zor çkarabildim ama bencede vasat bir son
sonu o kadar onemli değil benim için zaten ing iyi değil anlamıyorum oyun cok kısaydı bu beni üzdü
Bitmiş sayılmaz daha 2 tane ek paketi çıkcak devamı olarak.
quote:
Orjinalden alıntı: pew
Bitmiş sayılmaz daha 2 tane ek paketi çıkcak devamı olarak.
biliyorum ama tadı damagımda kaldı bir an once cıksa
yani bu kadar ıyun uzerinde calisiyosun baslarda konuda saglam ama adamlar sonunda baya bi sıkılmışlar demek bakalım ek paketlerde bir anlam kazanacakmi oyunun sonu
Sonunda tekrar lazım oluncaya dek zaman boşluğuna atıldı.. Bence çok iyi bir son birden herşeyin kararması filan, süperdi. ama kız öldü herlade o üzdü beni :(
ya arkadaslar ben bitiremedim sonunda nooluyo bi yazarmisiniz....
arkadaşlar Quake4 cd key gönderedilrmisiniz sevinirim
quote:
Orjinalden alıntı: kanatlı
arkadaşlar Quake4 cd key gönderedilrmisiniz sevinirim
konuyla ne alaka?
hakkaten sonu vasat ama cok iyi bi oyun
bence sonu ii bitti ya ben beğendim
DAHA BİTMEDİKİİ OYUN BİTTİĞİNİDE NERDEN ÇIKARDIN VE OLABİLİCEĞİ EN İYİ SONLARDAN BİRİYLE BİTTİ ÇÜNKÜ DEVAM EDECEK DAHA
Tamamiyle vasat bence.Tamam görsellik güzel ama konusu çok itici geldi.Yarısında sildim oyunu
Yok Yok ben açıklama getirim oyunun başlangıcıda sonuda berbat bence adam kendini sanal aleme taşımış istediği zaman etrafı durduruyo e sanal sa kardeşim bi ghost yapsınlar canavar gelince geri yüklerler Harbiden berbat bi sondu o kadar uraştım kızı koruduk sonunda niyazi olduuu..
Bence hl2'nin konusu inanılmaz bir devam konusudur. Bir çok noktaya temas etmiş ancak hiç birisini çözüme ulaştırmamıştır. Bunun tek nedeni devam oyununun çıkcak olması. Bir diğer güzellikse benim görüşümce saçma sapan gelen oyunun sonunda gelen boss saçmalığı. eğer oyunun konusunu çok iyi bir şekilde araştırdıysanız nekadar başarılı bir konusu olduğunu anlardınız.
devami cıksa bile HL1 mesela doğru düzgün bitiyordu..bunda ne oldu anlayamadan isimler geçmeye başladi
HL1 bence bundan cok daha güzel bitiyordu..
zaten finale kadar geldim sonundan hiç bir şey anlamadım nasıl yapcaz biri anlatsın gerçi oyunu sildim ama merak işte
Half life 2 nin senaryosu aynen aktarıyorum
Dünya tarihine göre, 1995 yılında, Combine güçleri Xen'i istila edip, tüm Xenian ırkını ve gezegeni köle haline getirdiler. Ve her ele geçirdikleri gezegende yaptıkları gibi Combine teknolojisini kullanarak, Xen'in üstün ırkı sayılan Vortigaunt'lardan (Half-Life 1'deki elektrik atan yaratıklar) yeni melez Süper Askerler yarattılar. Xen iklimine uygun ve Combine teknolojisini kullanabilen bu askerler sayesinde gezegen üzerindeki hakimiyetlerini iyice kurmuş oldular. Combine aynı zamanda kurbanları olan türlerden birini, halkının Combine'ın isteklerini yerine getirmesini sağlayacak bir lider olarak gezegenin başına geçirdi. Bu yaratık, Half-Life 1'in sonunda Gordon Freeman'in yokettiği Ninilanth'dı (ki biraz dikkat ederseniz, aslında Ninilanth'ın bayağı geliştirilmiş bir Vortigaunt'a ne kadar benzediğini farkedebilirsiniz.) Xen'de bunlar olurken, Dünya'da henüz Combine tehlikesi baş göstermemişti. Gordon Freeman, henüz Black Mesa'daki görevine başlamamıştı ve hala doktorası için M.I.T.'de çalışmaktaydı. Black Mesa'da ise küçük teleportasyon deneyleri yapılıyordu. Araştırmacılar Dr. Eli Vance ve Dr. Isaac Kleiner'ın gözetimi altında Xen'den gelen kristaller ve organizmalar incelendi ve araştırmalar ilerledi. öncelikle combine denen bu birliğin kim olduklarına dair bilgi vermek istiyorum Combine denen bu birlik hazine kazanmak, güç ve teknoloji elde etmek ve bilgi edinmek amacıyla diğer gezegenleri istila eden acımasız bir imparatorluktur. Bir ırk olarak Combine, işgal ettikleri tüm gezegenlerdeki canlılardan askerler ve büyük ordular oluşturmaktadır. Genetik teknolojiler, biyoloji mühendisliği ve elektronik aşılama sayesinde, Combine, yok ettikleri ırklardaki en iyi özellikleri alan bir tür yüce ırk. Xen'deki ve Dünya'daki kanıtlara bakarak Combine'ın teknolojik olarak çok ileride olduğunu söyleyebiliriz.
Xenian halkının Combine'a boyun eğmelerinin üzerinden 5 yıl geçtiğinde ve 2000 yılına geldiğimizde ise, insan ırkının çöküşüne neden olan olay gerçekleşti. Combine'ın Dünya'mızı farketmesine neden olan "Ses Çağlayanı" olayı. Çağlayan'a, Black Mesa'nın Yöneticisi Wallace Breen'in seçtiği bazı örnekler neden oldu. Yine de bu Çağlayan'ın başlamasına Breen'in bilinçli ya da bilinçsiz neden olduğu bir muamma olarak kaldı.
Gordon Freeman ise, M.I.T.'teki doktorasını bitererek, Dr. Isaac Kleiner'ın da katkısıyla Black Mesa'daki görevine başladı ve önemli bir teleportasyon deneyinde görev aldı. Herşeyin ters gidip de, Black Mesa'yı cehenneme çeviren deneyde yani.
Gordon radyasyona ve birçok şeye dayanıklı HEV suit'inin ve G-Man'in de katkılarıyla Black Mesa'dan sağ kurtulmayı başardı. Sağ kurtulmakla da kalmayıp, Xen'e giderek oradaki Combine güçleriyle savaştı. Ve en sonunda da Ninilanth'ı öldürerek Vortigaunt'ları ve diğer Xenian'ları serbest bıraktı. İşin ilginç olan yanı ise, Gordon Xenian'ları kurtardığının farkında değildi. Çünkü Gordon'un tek amacı hayatta kalıp Xen'den ve Black Mesa'dan sağ olarak kurtulmaktı. Sonrasında ise, G-Man Gordon'a seçim şansını sundu. Kendi ölümü veya ona hizmet etmek arasındaki seçimde, Gordon G-Man'e hizmet etmeyi seçti. G-Man, Gordon'u uyutarak, gerektiğinde çağırmak üzere bir tür zaman yavaşlatıcı bölmeye koydu. Ve bizim bildiğimiz Half-Life da burada sona erdi.
Gordon Xen'deki Combine hakimiyetini kaldırırken, Combine da Gordon'u ve Xen ile Dünya arasında açık kalmış portalları farketti. Daha önce Dünya'nın varlığını farketmemiş olan Combine, derhal Dünya'yı istila planlarına başladı.
2002 yılında, Portal Fırtınaları başladığında ise, Half-Life'daki olayların ardından Black Mesa'nın tüm dünya üzerinde büyük bir dalga gibi etkisi oldu. Xen'den gelen her türden uzaylı, artık özgür olsalar da yarım bıraktıkları savaşı bitirmek için Dünya'ya akın etti. Headcrab'ler yerleşim merkezlerine akın ederken başka Xenian'lar da şehirlere ışınlandılar. Dünya'da bir kaos hüküm sürmeye başladı. Askerler tarafından korunan, dikenli tellerle çevrili şehirlere, Xenian'lardan korunma amacıyla kaçan insanlar büyük bir nüfus kaymasına yol açtılar. Xenian'lar dış dünyayı istila ederken şehirlerinde yeniden normal hayatlarına dönen insanların üzerine güven verici bir huzur çöktü.
2 yıl sonra, 2004'te, Combine'ın Dünya üzerine istilası başladı. Xen portallarını bir taşıma kapısı olarak kullanan Combine, Dünya'daki hakimiyetini kurmak için topyekün bir saldırı başlattı. Xen'de de kullandıkları aynı DNA kombinasyonu teknolojisini, Dünya'da en üstün ve de baskın ırkı insanlar üzerinde kullanarak, burada da bir süper ordu oluşturdular.
İşte insanlar ve özgür Xenian'lar arasındaki ittifak da böylece kurulmuş oldu. Özgür kalan Vortigaunt müttefikleriyle birlikte diğer Xenianlar, Combine'dan intikam almak için insanlarla ittifak yaptılar. Xenian'ların çoğu, insanların yanında yer alırken, Headcrab'ler gibi bazı yaratıklar ise, doğaları gereği gördükleri her canlıya saldırmaya devam ettiler. Yine de, Xenian ve insanların yaptığı ittifak, Combine'ı durdurmaya yetmedi. 7 Saat Savaşı olarak anılan savaşın sonunda, sadece 7 saat içinde Dünya, istilacı Combine güçlerinin önünde düştü. Black Mesa'nın eski yöneticisi Dr. Wallace Breen, Dünya'nın teslimiyetini Combine'a ilan etti. Buna karşılık olarak da, Combine Breen'i Dünya üzerindeki Combine Overwatch'un lideri yaptı. Aynı Xen'de Ninilanth'ı yaptıkları gibi...
Dünya'daki nüfusun yoğun olduğu bölgelerdeki topraklar yokedildi. İnsanlar, Combine tarafından ele geçirilme korkusuyla şehir dışına kaçıp, yayıldılar. Küçük isyancı grupları ise, Combine'a ve köleliğe karşı yüzeyde çarpışmaya devam ettiler. Geriye kalan yoğun nüfuslu şehirler ise, Combine tarafından City 1, City 2... City 17 gibi isimlerle tekrardan isimlendirildiler ve Dünya'nın hakimiyetini eline almış olan Combine'ın emri altına girdiler. Bu sırada New York'taki Birleşmiş Milletler merkezi de ele geçirilip yokedildi.
City 17'de, Combine'ın Dünya'daki ana kalesi olan "The Citadel" inşa edildi. Başka şehirlerde başka kaleler inşa edilmiş olsa da, hiçbiri City 17'deki kadar etkili olamadı. Bu devasa, bulutlara kadar uzanan yapılar Combine'ın kontrol merkezlerinin yuvaları haline geldiler. Combine orduları, askerleri, araçları ve cephaneleri (oyunun sonunda The Citadel'e girerken, kendiniz de görebileceğiniz gibi) burada üretilmeye başlandı.
Wallace Breen, City 17 kalesinin en tepesinde isyancı gruplarla başetmek üzere bulunmaktaydı. Planlarının bir parçası da, Dünya'nın kalan vatandaşlarına bir psikolojik oyun yaparak, onları Combine'ın daha kolay asimile edebileceği hale getirmekti. Bu amaçla, Combine istilasının aslında insanlık adına iyi bir şey olduğu, ölümsüzlüğün ve daha bir çok yolun kapılarının insanlık adına açıldığına dair propagandalar yapmaya başladı. Portal Fırtınaları'nın ardından, insanlar yine böyle bir düzensizlik içinde Breen'in varsayımlarına ve yalanlarına inandılar. Overwatch'lar, insan şehirlerini dış dünyadaki uzaylılardan korumaya devam ettiler. Böylece korkak insanlar, şehirlerde yaşamaya devam ettiler.
Wallace Breen, Combine'ın tüm insanlığı öyle ya da böyle yok edeceğini anlamıştı. Kendi hayatını kurtarmak amacıyla Dünya'yı, hayatı karşılığında teslim etti. Böylece Combine ile bir anlaşma yaptı: Eğer Dünya'yı güvenli bir şekilde Combine Yüksek Lord'una götürebilirse, kendisi bir Combine portalı ile Dünya'dan güvenli bir şekilde kaçacaktı. Bu zamana kadar, isyancılarla baş etmek ve onları Combine, gezegene yerleşinceye kadar Combine kırması kuvvetlerle durdurmak onun göreviydi.
The Combine bazı geçişsel projelere başladı. İlk olarak Dünya'nın atmosferini insanların zorlukla soluyabileceği bir hava ile değiştirdiler. Bunu Combine Overwatch'unun anahtar bir elementi olan Hava Değiştirme Programı (Air Exchange Program) ile yaptılar. Ardından, Overwatch'lar bir Önleme Alanı ile insanların üremesini engellediler. Bunu yapmalarının sebebi yeni insanların doğamaması, böylece kalan insanların, insanlığın son nesli olmasını amaçlamalarındandı. En son olarak Combine, Dünya'nın okyanuslarını emmeye başladı. Bu projeler Combine'ın, gelecek olan yeni yerleşecek halkı için hazırlık yaptığını gösterdi.
Ve tarihler 2010'u gösterdiğinde, G-Man, Gordon Freeman'ı yeni görevi için uyandırdı. Gordon, Dünya üzerindeki isyancı güçlere yardım etmek amacıyla G-Man tarafından City 17'ye yollandı, ve böylece, bizim bildiğimiz Half-Life 2 başlamış oldu.
Alıntıdır...
oyunun devamı gelecektir merak etmeyın çünkü oyunun sonunda G-man ile Gordon'un anlaşması halen sürüyor anlaşma olmasaydı Gordon zaman boşluğuna gitmezdi zaten G -man ona hoşçakal demeden önce bekleyen önemli görevleri olduğunu söyledi...