Şimdi Ara

Güzel ülkem ve gurbet

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
22
Cevap
2
Favori
682
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Merhaba, bugün uzun zamandır yaptığım araştırmamı sizlerle paylaşmak istedim. Biraz uzun olacak ancak umarım pek çok soru işaretini cevaplayacak, merak edilen şeyleri aydınlığa kavuşturacaktır.

    İlk olarak düzen açısından içindekiler bölümü oluşturdum. Bu bölüm ve sıra merak edilen konu hakkında bilginin daha kolay öğrenilmesi adına oluşturuldu. Bilgi kaynaklarını ayrı bir başlık altında değil de bilgi verildikten hemen sonra vereceğim.

    İçindekiler:

    1. Genel Özet
    2. Ülkem
    3. Gurbet ve gurbetçiler
    4. Söylentiler
    5. Maddi kıyas
    6. Manevi kıyas
    7. Sebepler ve sonuçlar

    1) GENEL ÖZET (7 Madde de özetin içinde bulunmaktadır bu yüzden fazla kalabalık olmasın diye ekstra eklemiyorum)

    Günümüzde, geçmişte ve gelecekte dünyanın durumu çok fazla değişiyor, değişti, değişecek. Bu sebeple insanlar kapalı kutularından çıkıyor, dünyayı tanıyor ve öğreniyor. Bunların iyi olduğu kadar kötü yanı da var elbette. En temeli cahillik mutluluktur sözünün gerçekliği. Kendi yaşam standartlarını başkalarıyla kıyas yapabilmek için önce başkalarının nasıl yaşadığını bilmen gerek. Gurbet denen yerdeki insanların yaşam standartlarını görünce insanlar üzülebiliyor. Dahada abartırsak zaten gurbeti daha yaşanabilir olarak gören insanlar gurbetten gelen vatandaşlarının sözleriyle yüzlerine çok sert bir tokat yiyor. Nasıl mı? Şöyle açıklayayım; Almanya'dan gelen bir vatandaş "Almanya bitik, siz tembelsiniz, hiç çalışmıyorsunuz, biz orada k**ek gibi çalışıyoruz." Dediğinde Gerçekleri bilen, öğrenen insanlar bu vatandaşa sinirleniyor. Gerçekleri bilmeyenler ise bir kurtuluş olmadığını düşünerek üzülüyor. Aslında güzel ülkemin vatandaşının iş yükü Almanya'dan gelen ve yukarıdaki sözler sarf eden vatandaştan misliyle fazladır. Gerçekleri bilenlerin sinirlenmesinin sebebi günde 12 saat hatta genelde daha fazla çalışıp haftanın 1 günü tatil yapmasından ve bu kadar çalışmasına rağmen hâla geçim sıkıntısı yaşamasından kaynaklanmaktadır. Almanya'dan gelen vatandaşın günde en fazla 8 saat çalıştığını eğer bu 8 saati geçer ise minimum %150 ek ücret ile telafi edildiğini hatta gece, tatil veya hafta sonu ise genelde %200 ek ücret ile telafi edildiğini bilir. Bunun yanı sıra hafta sonu dahil olmak üzere bir insan ne olursa olsun Almanya da haftada 60 saatten fazla çalıştırılamaz.[link=Fazla Mesai | Oda (arbeiterkammer.at)]Buradan fazla mesai durumlarını öğrenebilirsiniz.[/link] Güzel ülkemin güzel vatandaşı bunu da bilir ve sinirlenir ama konu burada bitmez. Almanya'dan gelen vatandaş konuşmasına şöyle devam eder "Aldığımız paranın yarısı kiraya gidiyor. zaten 1300 avro alıyoruz kiralar 700, 800 avro, faturalar 300, 400 avro, biz ne yiyip ne içelim. Sürünüyoruz orada" Bu söylemler hem bilen hem bilmeyen vatandaş için bir üzüntü kaynağıdır. Çünkü verilen fiyatlar takribi olarak yakındır ve Almanya'dan gelen vatandaş haklı gibi görülür. Ancak işler göründüğü gibi değildir. İlk olarak Almanya da asgari ücretle çalışan tek kişi ise ki (şuan 1 e 1 kıyas yapıyorum) ortalama 260 ile 350 euro arasında kira, ısınma bedelini devlete başvurarak alabilir.[link=Konut yardımı başvurusu: Gereksinimler - Finanztip]Buradan kişi sayısına bağlı alınabilecek sosyal yardımı öğrenebilirsiniz.[/link].Burada görüldüğü üzere söylenenler sadece söylentiden ibaret, verilen 700,800 avro kiralar aslında 500 hatta bazen 350 ye düşüyormuş.[link=Harika bir yaşam hissi: kısmen yenilenmiş, geniş 4 odalı daire! (immobilienscout24.de)]Örnek ev[/link]. Örnekte gösterilen ev Frankfurt'un batı merkezinde yer alıyor. Eğer faturaları ben ödeyeceğim derseniz kirası 800 euro, yok ben faturalarla uğraşmayayım falan diyorsanız tüm faturalar dahil 1050 euro. Şimdi asgari ücretle çalışan bir insan düşünelim ve bu evi kiralamak istesin. Asgari ücret şuan saatlik brüt 12 euro.[link=Asgari ücret: bilmeniz gereken her şey | DGB]2023 Güncel asgari ücret.[/link]Yukarıda da belirttiğim gibi haftanın 5 günü, günde 8 saat çalışıyor Almanya'daki insanlar. Kısa bir hesap ile ((22*8*12)/100*72) hesabı ile asgari ücreti öğrenebiliriz. Buda net 1520 euro yapar ve vergi oranı yüksek tutulmuştur. Bu evi kiralamak istediğinde 1050 eurosuna kıyan vatandaşa 470 euro para kalır demek isterdim ancak hayır, sosyal yardımı işin içine kattığımızda 250 euro kadar bir şey yapıyor o da 720 euro bu vatandaşımızın cebinde kalıyor. Ödenmesi gereken herhangi bir fatura, kira bulunmadığından bu vatandaşımız bu parayı mutfak masrafları ve eğlenmek için kullanıyor. Peki aynı durumdaki Türkiye'de yaşayan vatandaş ne yapıyor birde ona bakalım. Asgari ücretimiz net 11400 TL, (benzerlik olması açısından evi aynı pahalılık oranında bir yerden seçtim.)[link=Sahibinden doğalgazlı - Kiralık Daire İlanları sahibinden.com'da - 1113179180]Denk bir ev.[/link]Tam olarak denk bir ev bulamadım. (Frankfurt'taki ev 78m2 ama bu ev 105m2 en yakını buydu.) Görüldüğü gibi evin kirası 7000TL. Bunu ödeyen Türk vatandaşının cebine 4400TL parası kalıyor ama işler burada bitmiyor, Elektrik tek yaşayan bir insan olduğundan ve çalıştığından çok gelmeyecektir. Ortalama 600, su ortalama 70, doğalgaz ortalama 500, internet olarak en uygunlarından birini seçtim(d-smart) 110tl, telefon olarak yine en uygunlarından birini seçtim(tt) oda 50tl. Türk vatandaşımızın cebinde 2460 TL para kaldı.( Maalesef Türk vatandaşı anlatırken daha az link kullandım çünkü Türkiye'de bir sosyal yardım bulunmamakta, varsa da seçilen kişiler yararlanmakta. ) Olaylar burada da bitmiyor ve Almanya'dan gelen vatandaş tekrar o sihirli sözleri sarf ediyor "Mutfağımız boş, yemek yiyemiyoruz, insanlar yerden şişe topluyor" Bir bunlara bakalım ne kadar doğru. Almanya'da tek kişi için ortalama bir aylık sepet fiyatı 220 euro tuttu(içeriğinde; et, balık, süt, yumurta, bakliyatlar, günlük ihtiyaçlar, uzun süreli ihtiyaçlar dahildir.)[link=EDEKA online mağazanız - online market alışverişi yapın (edeka24.de)]Migros dengi online mağaza[/link]Bu vatandaşın cebine sadece ve sadece gezip eğlenmek için 500 euro para kaldı. Peki benim güzel ülkemin güzel vatandaşına da bir bakalım. (maalesef aynı kalitede ürünler bulamadım. Bunu şimdi fark ediyorum Türkiye'deki ürünler aşırı kalitesizmiş) Bu vatandaşın aylık market gideri ise 1900 TL tuttu (İçerikler kalite olarak düşük ancak miktar olarak aynı.)[link=Migros Sanal Market: Online Market Alışverişi]Migros sanal market[/link]. Mutfak harcamalarından sonra Türk vatandaşımızın cebinde kalan para ise 560TL. Türkiye de 560TL ile evinden çıkıp köyüne gidemezsin. O yüzden gezmek falan yok o 560 TL ile 1 kilo tatlı alıp ayda 1 baklava yemek için kullanabilirsin ancak. Burada maddi kıyas bitti, sıra manevi kıyasta. Türkiyem cennet diye bu kıyası kazanabileceğini düşünen Türkiye'de yaşayan vatandaş bunu Almanya'dan gelen vatandaştan duymayı bekler ve o sözler sarf edilir. "Türkiye cennet, Orada insanlar soğuk, ruhsuz " Bir analiz yapalım. İlk olarak güzel ülkemden başlayacağım.

    1. Zor çalışma şartları (Günde 14 saate kadar varan mesai üstüne haftada 1 gün tatil)
    2. Adaletsizlik (Belki gerçekten pudra şe*eridir)
    3. Torpil (Her kurumda, her yerde bir akrabacılık var)
    4. Kanunsuzluk (Her türlü kanunun açığından faydalanmak isteyen insanlar ve bu insanların altında ezilmemek için onlar gibi davranan insanlar her yerde)
    5. Eğitimsizlik (Burada bahsedilen okul okumak değil, aileden ve çevreden gelen eğitim)
    6. Baskı (Her türlü her şeye karışan bir anlayış, en saçması mahalle baskısı)
    7. Emeğe ihanet (Günde 14 saat çalışırsın ama maaş bordrona baktığında 8 saat gözükür ve paran eksik yatırılır)
    8. Dolandırıcılık (En basitinden farklı bir memlekete gittiğinde oralı olmadığını anlayan esnaf bile seni kazıklar)
    9. İş bilmezlik (Evine çağırdığın usta, gelmesi gereken kargon kesinlikle zamanında gelmez hatta bazen söver, sayar, kavga eder)
    10. Haksızlık (Hangi konuda olursa olsun sen küçüksen o konuda sen haksızsın)

    Bunlardan sonra ülkeme güzel demek bana pek mantıklı gelmediğinden artık sadece ülkem diyeceğim.

    Şimdi ise Almanya veya herhangi bir ab ülkesine bakalım.

    1. Uygun çalışma şartları (Günde 8 saate mesai üstüne 2 gün tatil)
    2. Adalet (Değil pudra şe*eri kırmızıda geç ve gör adaleti)
    3. Torpil (Sülalenin sicilini yakarlar değil sadece seni)
    4. Kanunsuzluk (Kanunda açık bulan insanlar bildiriyor, ondan yararlanmıyor)
    5. Eğitimsizlik (Bir çocuk 18 yaşını geçtiğinde kendi ayakları üstünde durmayı dahi öğreniyor bırakın aile terbiyesini çevre ahlâkını)
    6. Baskı (Kimse kimseye karışmaz, çünkü demokratik ülkelerde senin özgürlüğün başkasınınkini ihlal edemez)
    7. Emeğe ihanet (Günde 8 saat değil de 8.30 saat çalışsan bile karşılığını fazlasıyla alırsın)
    8. Dolandırıcılık (Bu tür insanlar her yerde var)
    9. İş bilmezlik (Müşteri hakların bulunduğundan eğer mağdur bir duruma düşersen şikayet hakkın var ve cezaları hiçte azımsanacak şeyler değiller.)
    10. Haksızlık (Yaşın değil tecrübenin ve bilginin konuştuğu yerdir)

    Bu durumda buraya Almanya'dan gelen vatandaş ne diyebilir, tabi ki son kozunu ağzına yükler ve ateşler "Bizim orada kurulu düzenimiz var." Sonuç olarak buda bir savunma mekanizmasıdır, kiminin yalanı ortaya çıkmasın diye kiminin rantı bölünmesin diye. Bu sebepler üzerine kurulan kurgusal sonuçlara ve sonuçlara üretilen tepkilere gerçekten üzülüyorum. Şuan bir yazılımcı olarak Estonca öğreniyorum.

    Bunun tek sebebi Estonya'nın benim değerimi bilmesi. Ben de isterdim ülkemde kalıp ülkeme hizmet etmeyi ancak bu durum artık bir istek değil ihtiyaçtır. Umarım bir şeyler anlatabilmişimdir.








  • Son olarak şunu da ekleyeyim.


    En azından üç dil bileceksin

    En azından üç dilde

    Ana avrat dümdüz gideceksin

    En azından üç dil

    Çünkü sen ne tarih ne coğrafya

    Ne şu ne busun

    Oğlum Mernus

    Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.

    Bedri Rahmi Eyüboğlu

  • almanyaya torpille gidip çalışan en az 6 adam tanıyorum hiç birinin sulalesi filan yanmadı hemde direk yakın akraba torpili.

  • kerimcem K kullanıcısına yanıt

    Sadece cevap vermek için yazmayın lütfen, Tanıdığınız adamların isim ve yaşadığı şehri verirseniz edeceğim şikayet üzerine 12 saat içerisinde sorgulamak üzere işten uzaklaştırma eğer bu işi yapmaya kalifiye değiller ise 24 saat içerisinde nasıl geri dönüyorlar görebilirsiniz.

  • mrverybilen kullanıcısına yanıt

    niye ettiriyim ekmeğinden ediyim adamları şikayete bakarsa o iş burdada soruşturma yiyon zaten fark ne? torpil dünyanın heryerinde var.

  • Lift sürerek Mercedes b ye biniyor adam. Şu bile anlayana yeter olayı anlamak için. Tr de lift sürerek anca el arabasına binersin.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Herşey çok ince düşünülmüş. Almanya'ya eşşek yollasan sistem onu ayağa kaldırır. Almanya kötü diyen dayıların yazık kafasına.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • kerimcem K kullanıcısına yanıt

    Burada şikayet ettiğin mercilerdeki insanlarda torpilli olduğundan göz yumuluyor. Siz ve benim yaşadığım Türkiye farklı sanırım. Bu ülkenin aydınlatıcısı olarak bellediğimiz öğretmenlerimizden birisinin başına gelen babişko asuman olayı bile her şeyi açıklamaya yeterli. Bunların üstüne benim bildiğim 1 kişi kamu personeli olarak çalışıyor ve KPSS'den 50 almıştı. kâtipler arasında klavye sıralamasında 16. oldu ancak ne hikmetse o alındı. İsmini cismini çocukluğunu bildiğim bu insan 4 yıldır adliyede görev yapıyor. 3 tane şikayet dilekçesine rağmen hâlâ orada. Siz hangi Türkiye'den bahsediyorsunuz.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mrverybilen -- 20 Temmuz 2023; 22:19:58 >
  • "Güzel ülkem" yalanı.
    Kendini gerçekleştirememenin ve birey olamamanın trajedisini sönümlendirme için sığındığı "Güzel ülkem" olgusu. Gerçekte bir karşılığı yoktur, sadece psikolojik ve duygusal bir tatmindir. Hepsi bu kadar.

    Maddiyat ile maneviyat arasında sıkışıp tost olmamak için bir kere birey olman gerek. Bunu aşamayan tipler ayda 1 milyon dolar kazanda ne olur. Maneviyatın acısı öyle 5 10 yılda belli olmaz, bir ömür çalış anca anlarsın gerçeği.. Almanya'ya gitmiş sanırsın 30 yıldır orada, ahkam kesiyor, tek kriteri ne kazandığı ne yiyip içtiği.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi asau -- 20 Temmuz 2023; 22:29:23 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • asau kullanıcısına yanıt

    Konunun başında belirttiğim gibi zaman değişiyor. Artık Almanya'yı öğrenmek için gidip 30 yıl çalışmama gerek yok, o dönemler 50 yıl geride kaldı. Genel özetten anladığınız tek şey neyin yenilip neyin içildiğiyse yorum yapmanıza pek gerek yoktu ama yine de teşekkür ederim. Atlamış olduğum, gözden kaçan noktaları böylece cevaplayabiliyorum ve insanlara daha fazla yararım olabiliyor.

    Sadece yemek ve içecek olsa dahi ne olacak? Bu soruya cevabınızda sizden beklemekteyim. İlk dediğinize kesinlikle katılıyorum.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mrverybilen -- 20 Temmuz 2023; 22:36:27 >
  • gitsenizde ortalık bi durulsa her seye 14-15 yaşına gelen ergen konuları bitse artık. 

  • mrverybilen kullanıcısına yanıt

    O arkadaşı kaale almayın. Partizanın önde gideni.


    Bu ülkede kazanımlarını kaybetmemek için çaba gösteren 52%'den birisidir kendisi. Yılların hıncını ala ala bitmedi kinleri.

  • mrverybilen kullanıcısına yanıt

    Konu sen ve salt maddiyat üzerine kurgulanmış soyut iddiaların değil. Konu "güzel ülkem" fenomeni. Yurtdışına giden yeni acemi gurbetçinin! düşüncelerini eleştirmiyorum. Doğal olan bir şeyi neden eleştireyim. Konumuz genel, özel değil.

    Türkiye'ye gelmiş Suriyeli biri iş kurmuş 100 yıldır Türkiyedeymişler gibi ahkam kesmesi ne kadar gerçekçi olabilir. Benim Avrupa'da (gurbette demiyorum) dededen toruna 60 yıllık geçmişim var. Yarım asırlık bir tecrübenin birikimi ile elbette konuşabilirim. Dedem değil, çocuğu değil, torunu konuşuyorsa bu yine 60 yıllık bir geçmişin bilgisidir.

    Ben şimdi Çin'e gittim diye bir süre orada kaldım diye oradan mutlak doğru diye ahkam kesebilir miyim, Yotuber gezginler gibi iki günlük izlenimini ülkenin gerçekleriymiş gibi aktarması nasıl sığ bir düşünce ise Avrupa'ya gidip, oha bura ne şükela bir yer diye ahkam kesmesi de aynı şeydir.

    Dediğim gibi kişi önce kendi olması, ailesinden, ülkesinden, ırkından, ideolojisinden velhasıl her şeyinden koparak sadece kendi bir birey olarak varolmayı becerebilirse Avrupa onun için gelecek uzun vadeli bir ihtişamın kapısı olabilir. Avrupa'da bir Doğulu için para en önemli şey değil en önemsiz şeydir. Yoksa uzun vadede yok olur gider. Avrupa iddia edildiği gibi şükela bir yer değil, şükela olan insan düşüncesinin algısı. Zaten bütün mesele de insanın düşüncesidir. Türkiye kötü, örneğin Almanya iyidir algısı ile gelen biri zaten çalışma motivasyonu en üst düzeye çıkmıştır. Hem bedenen hem zihnen köle olmaya hazırdır. 1 milyon Euro kazanması onun zihnini efendi yapmaz. Anlaşılmayan en önemli nokta burasıdır. Ben Avrupa'yı sırf para üzerinden değerlendirenleri kaale almam. Şimdiki yeni yetme çaylak gurbetçiler çeyrek asır önce ikili anlaşmalar ile Avrupa'ya gelen ilkokul mezunu dahi olmayan ama bugünkü para ile (Türkiye piyasasına göre) 3000 Euro maaş garantili ile ilk işe başlayan ama yok olup gidenlerden daha çok nasıl kazanıp hem maddi hem manevi olarak bir ömür bütünlüğünü koruyabilecek. Önce para diyerek mi. Önce şu güzel ülkem sanrısından kurtul!




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi asau -- 21 Temmuz 2023; 12:18:16 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • asau kullanıcısına yanıt

    İlk olarak "Güzel ülkem" sözü bir ironidir sanrı değil.

    2. Olarak ben bir birey olarak insan haklarının kale alınmadığı bir ülkede yaşamaktansa insan haklarının el üstünde tutulduğu yerleri istememden daha normal bir şey olamaz.

    3. Olarak siz zihninizde bir taslak hazırlayıp sürekli onunla hareket ediyorsunuz, bunun sonuçlarında ise yazdıklarımdan ve sizin gördüklerinizden anladığınız tek şey maddiyat.

    4. Olarak iddialarımın hiç biri soyut değildir, hepsi kaynaklı bir şekilde yukarıda durmaktadır, dediğim gibi gördüğünüz her şeyi zihninizdeki taslağa uydurmak için öğrenmeyi gerçekleri görmeyi dahi reddediyorsunuz.

    5. Olarak konumuz genel değil aksine özeldir, Ben haksızlığa uğramayı, emeğimin karşılığını alamamayı sindiremiyorum bu yüzden gidiyorum veya gitmeyi düşünüyorum ancak size az geliyor olabilir, siz daha iyi duruma ayak uyduruyor olabilirsiniz. Belki ben zayıfım siz güçlüsünüz. O yüzden konu özeldir genel değil.

    6. Türkiye'ye gelmiş bir Suriyeli birisinin iş kurmasına gerek yoktur, Türkiye'yi araştırıp dilini ve kültürünü benimsediyse 100 yıldır Türkiye'deymiş gibi davranır kimse de ona laf edemez zira farkı anlayamazsınız bile.

    7. Olarak mutlak doğru diye bir şey yoktur, net ve net olmayan gerçekler vardır. Örneğin Almanya'da şartları karşılayan birisi asgari ücretten düşük maaş alamaz veya 17 haftada haftalık ortalama 48 saatten fazla çalışamaz, bu net bir gerçektir. Net olmayan gerçek ise orada yaşayan Türklerin(genelde) başka Türkleri fazlaca çalıştırıp hakkını vermemesidir. Aradaki fark şudur. Net gerçeğe her zaman ulaşabilirsiniz ancak net olmayan gerçeğe ancak ve ancak rast gelebilirsiniz.

    8. Olarak dediğiniz gibi kişi birey olmayı başarabilirse Avrupa da başarılı olur. Bu dünyanın her yerinde aynıdır. Ailemiz bizim her şeyimizdir.

    9. Olarak Avrupa'ya şükela bir yer demiyorum. Zihninizdeki taslak bunu yine sizin önünüze çıkartıyor. Dediğim şey tam olarak şu "Avrupa Türkiye'den daha iyi" ve bunu kanıtlarla sunuyorum. Varsa aksi yönde kanıtınız beklemekteyim.

    10. Giden ilk neslin olaylarını hepimiz biliyoruz. Bir ülkeye gittiğin zaman oranın kültürünü, dilini benimsemek zorundasın. Ancak giden ilk nesil bunu yapmak yerine aman dinim elden gider konuşmayayım, aman kızımın namusu gider salmayayım kafasıyla iş yaptılar. Çocuklarına Almanca öğretmek yerine Türkçe öğrettiler, oysaki o çocuklar Almanya'da doğmuş büyüyor okula gidiyordu. Tabi bu neslin yetiştirdiği daha çocukluktan itibaren ırkçılığa maruz kalan nesil kendi çocuklarını aynı şekilde büyüttü kin ve nefretle ve şuan ise bu gerçeklerle büyümüş nesil bize vaaz veriyor. Gerçekten üzülüyorum, birey olmayı kötü bir şey olarak gören zihninizdeki taslağa.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mrverybilen -- 21 Temmuz 2023; 17:42:45 >




  • astegon kullanıcısına yanıt

    Sanırım kendisi Almanya'da yaşıyor ama oranın güzelliklerinin tadını hiç çıkaramamış her gün makarna yiyip isyan ediyor.

  • babus0606 B kullanıcısına yanıt

    22 Yaşındayım, sizin ergen dediklerinize bir zamanlar bu ülkeyi kurtaracak ve geliştirecek gözüyle bakılıyordu. Maalesef gitmemdeki en büyük sebep bu.

  • mrverybilen kullanıcısına yanıt

    ergenler her sene kendi atalarına karşı saçma sapan konular açar biri ülkesini beğenmez biri çanakkale savaşlarını beğenmez vsvs sende bunlardan birisin yaşınn 22 diye herşeye vakıf olman vede cahil olmanı engellemiyor twiitere bak bir sürü prof cahille dolu.

  • babus0606 B kullanıcısına yanıt

    Ne yapmalıyım?

  • mrverybilen kullanıcısına yanıt

    zmana bırakman lazım kavun gibi erken kopartırsan kelek olursun.

  • babus0606 B kullanıcısına yanıt

    Doğru

  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.