Güney Kore’de “Hiçbir Şey Yapmamak” Milli Spor Oluyor!

Tam benlik bir spor  

Güney Kore’nin Seul şehrinde son zamanlarda ilgi çekici ve alışılmadık bir spor dalı ortaya çıktı: “Hiçbir Şey Yapmamak.” Bu geleneksel milli spor, insanların uzun süre boyunca hiçbir aktiviteye girişmeden sadece boş boş bakmalarına dayanıyor.

Geçtiğimiz günlerde Ichon Hangang parkı’nda, tam 70 kişi “Hiçbir Şey Yapmamak” için bir araya geldi. Ancak bu etkinlik, adından da anlaşılacağı üzere oldukça sıra dışıydı. Katılımcılar, oturdukları yerde selfie çekmeden, telefonlarına bakmadan ve herhangi bir faaliyette bulunmadan yalnızca sessizce durdular.

Kaynak: https://www.koregundemi.com/2023/07/28/guney-korede-bir-degisik-spor-bir/

Bizde "yapıyorsun bu sporu" diyebileceğim bir sürü emmi var. Antalya'ya kale kapısı ve şarampol'e gidin. Sen sıcaktan bunalmış, oturacak bi yer ararsın ama orada bi ton dayı bankları işgal etmiştir, sorsan ultra müslümandır ama karının kızın bakarak içinden geçer. Gerçi dur bunlar bi şey yapmıyor diyecektim, yanlış oldu.

Çin ve Japonya'da da birçok genç buna benzer şekilde artık çalışmayı anlamsız buluyor ve hiçbir şey yapmak istemiyor. Vahşi kapitalizmin sonucu bu çünkü.

Bi 5 sene daha devam eder.

Ortalık kasap dükkânı gibiyse bankta oturan dayılar mı suçlu, yoksa tekstil fakiri olarak ortada gezen kadınlar mı?

İnsanlığın hızla gittiği mallık seviyesi tam olarak bu, saatlerce tiktok,instagram da reels lere maruz kalmaktan ne odaklanma ne çalışma ne motivasyon ne yaratıcılık hiçbirşey kalmıyor yeni nesilde.

Tam da şu oluyor.

İzlerken yarılmıştım.  

JBoyoutube

This is a BRILLIANT act that I got from America’s Got Talent. Not myself. It’s a very genius act. Follow my socials: @justinbowman01 on Twitter / TikTok Help a brother out, please :). https://www.paypal.me/donatetojbowman DONT CLICK: https://youtube.com/channel/UCyTh_3GW9a7aC2P3JaA8Sbw

https://www.youtube.com/watch?v=mVCC0MBT6bE

insanlar kendine daha çok vakit ayırmak istiyor, koreyi bilmem ama tr özelinde bu çok normal, daha kısa süre ama çok verimli çalışmak, uzun süre ama kopuk çalışmaktan iyi olabilir ileri süreçte, dünya yok olmazsa tabii, belki en iyi ihtimal budur

haksız değiller. sonuç olarak birilerinin parasına para katması için sömürülen olmaktansa kendileri için yaşamayı tercih ediyorlardır.

kendi yaşadıkları hayat standartlarından memnunlarsa kim ne diyebilir sonuç olarak herkes kendi hayatını yaşıyor.

2 bacak gördün diye kasap dükkanına girdin sanıyorsan, o senin ahlaksızlığın. Başka yöne bakarsın olur biter. Tecavüz fantezisi çevirip, ondan sonra günaha sokuyorlar diye kendini aklamaya çalışma. İçinde bastırılmış duygular var, bu şekilde dışa vurman zaten tam bir psikolojik vaka. Tekstil fakiriymiş. Bir de kendi pis düşüncenize kisve buluyorsunuz.

Yine klasik Nasreddin Hoca hikâyesi misali "hırsızın hiç suçu yok" cevapları. "Siz sapıksınız, içiniz fesat, çıplaklar çıplak dolaşmakta serbesttir, bakmayın oluversin canım". Şu yaşa geldim, bu edepsizliği savunanların cevapları hiç değişmedi. Bakmayın oluversin zaten mümkün değil; hadi TV'yi açmam, internet girmem, ama sokağa çıkıyorum çıplaklar, sağa dönüyorsun çıplaklar, sola dönüyorsun çıplaklar, arkana dönüyorsun yine çıplaklar. Asıl mesele bunun artık toplumun geneli tarafından normalleştirilmiş olması ve en ufak itiraz edenin hemen linçlenmesi. Yani durum yine Nasreddin Hoca'nın hikâyesindeki gibi:"Bu nasıl köy? Köpekleri salmışlar, taşları bağlamışlar".

Tabi sen başkasının giyimine karışacak kadar ahlak sahibisin. Kara çarşaf giyse sorun yok açılınca sorun var. Yıllardır aynı mevzu. Başkasının giyiminden size ne? Avrupaya, amerikaya, sahile gidince çıplaklar sorun değil, Türkiye'ye gelince bre kafir, bre zındık...

Normalleştirilmiş diye bahsettiğin ve eleştirdiğin şeyi, kendisini teşhir etme gibi bir gayesi olmayan, normal giyinen, hatta kapalı giyinen insanların da kendince bunu "normalleştirmiş" olması çift taraflı konuştuğunu göstermiyor mu? Linç değil bu. Siz karşıt görüşe saygınız olmayıp, kendinize bir laf gelince hemen mağdur edebiyatı yaratmayı seviyorsunuz.

Dediğim gibi toplum neyi istiyorsa, benimsiyorsa bırakın yapsın. Kapanan kapansın, açılan açılsın. Size ne? Sizi bu kadar ahlaksızlığa ittiğini düşünüyorsanız ortamı terk edersiniz. Sokakta da görüyorum yaaa diye millet sokağa da mı çıkmasın. Sizden "icazet" mi alacaklar?

Yoo benim gördüğüm nerdeyse hiç çalışmadan, emek vermeden, bilgi birikimi olmadan yeni neslin hepsi zengin olabileceğini zannediyor sosyal medyadan sürekli maruz kaldıkları zengin videoları sayesinde. Vakit ayırmak dediğin gençlerin çoğu için oyun oynamak, yada boşa zaman geçirmek. En ünlü, en çok ttakipçisi olan youtuberların nerdeyse hepsi sabah akşam oyun oynayan, oyun bilgisi dışında nerdeyse bomboş tipler. Mimarlık okurken, çalışan mimardan daha çok kazanıyorum diye sabah akşam online oyunda bot açıp ordan gelen paraya hayatını bağlamış okulunu yakan tanıyorum.

Ülkenin durumu her yönden giderek kötüleşiyor. Üniversite okumanın, birkaç bölüm dışında gerçekten anlamı kalmadı. Özel sektör dahil çalışanların maaşları giderek asgari ücret seviyesine yaklaşıyor.

Bireysel olarak bundan kurtulmanın çaresi, patronlara para kazandıracağıma, asgari ücret alacağıma çalışmam, part time çalışırım, kalan vaktimi de böyle evde oyun, zart zurtla geçiririm değil. Tam aksine daha çok motive olup her yönden kendini geliştirmen.

O beğenmediğiniz mesleklerin çoğunu mülteciler yapmaya başladı, gayette iyi para kazanıyorlar. Türk gençleri böyle tembelliğe vurdumduymazlığa, aymazlığa devam ettikçe daha çok köle durumuna düşecekler, patronları suriyeli olmaya başlayacak. Koreli, alman, çinli zamanında şuanki konumuna gelmek için delicesine çalıştı. Nesillerini feda etti, sanayi teknoloji devrimini tamamladı,sonunda refaha kavuştu. Biz de hiçbir nesil bu fedakarlığı yapmadığı için sürekli geri gidiyoruz. Önümüzdeki 2-3 nesil de yapmazsa zaten ülke kalmayacak

bizim gençler rekor kırar bu dalda.