Şimdi Ara

Gulyabani (2014) | Cüneyt Arkın - Ceyda Ateş - Deniz Uğur - Didem Balçın

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
76
Cevap
0
Favori
6.178
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  •  Gulyabani (2014) | Cüneyt Arkın - Ceyda Ateş - Deniz Uğur - Didem Balçın

    Güneş, Duygu, Aslı ve Yasemin fantastik bir konusu olan bir filmin senaryosunu yazmak için ormandaki bir av evine giderler. Mekanın ruhunu keşfetmeye çalıştıklarında tahmin etmedikleri olaylar da ardarda gelecektir. Falcı bir kadından duydukları Gulyabani efsanesini başta onlara boş gelse de yaşadıkları olaylarla o bölgedeki Gulyabani'yi uyandırdıklarını fark edeceklerdir... İlk uzun metrajlı işi "Bu Son Olsun" filmiyle adını daha geniş çevrelere duyuran Orçun Benli, 2013'te bu sefer korku türünde yeni bir proje ile geri dönüyor. "Korkarsan, gelir..." alt başlığı ile lanse edilen Gulyabani filmi Türk korku sinemasına yeni bir bakış getirme amacında. Filmin senaristliğini ise Orçun Benli'nin yanı sıra Şükrü Üçpınar ve Alptekin Öztürk beraber üstlenirken oyuncu kadrosunda başrolleri Deniz Uğur, Melike Öcalan, Ceyda Ateş ve Didem Balçın paylaşıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MERT* -- 17 Ocak 2014; 16:37:37 >







  • keşke ismi başka bişey yapsalarmış direk aklıma kemal sunal ın filmindeki gulyabani geldi..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tiger35

    keşke ismi başka bişey yapsalarmış direk aklıma kemal sunal ın filmindeki gulyabani geldi..

    cinli perili filmlerden iyidir ya en azından one ya dabbe dabbe 2 dabbe cin vakası simdide ikincisi cıkacakmış cin vakası 2 el cin vs
  • Bizimkiler korku filmi yapamıyor umarım bu flim başarılı bir iş olur...
  • Büyük ihtimal izlemem ama farklılıklar iyidir. Belki bir fark yaratır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tiger35

    keşke ismi başka bişey yapsalarmış direk aklıma kemal sunal ın filmindeki gulyabani geldi..

    +1 aklımıza kazınmış
  • Küçükken gulyabani yüzünden rahmetli Kemal Sunal'ın Süt Kardeşler filmini izleyemezdim Umarım sağlam bir şeyler yapılır..
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Antika İntikam (Ahmet Alp Altay)
    13 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Gulyabani

    Başlığın diğer anlamları için Gulyabani (roman)sayfasına bakınız.Gulyabani (Far. غول يابان) veya Gul-i beyabani (Far.غول بيابان) orijinal söyleyişiyle de karşımıza çıkan bu muhayyel mahlûk, gezginlere ve yolculara uğrayıp onları mahveden canavardır. Daha sonralarıAnadolu kültüründe ahubabayla beraber anılmaya başlamış ve insan yediği düşünülen kocaman, uzun sakallı ve asalı bir dev olarak tasavvur olunmuştur.Bazı Türk halklarının geleneksel demonolojik görüşlerine göre, her zaman kadın kılığında olduğuna inanılan mitolojik bir varlık. "Guleybanı" ve "Aleybanı" şeklinde de rastlanır. Adı hurafelerle ilgili olarak "Gulyabani", korkunç bir varlık olup, karanlık zamanlarda çölde ve mezarlıklarda koşan birinin gözüne canlı gibi görünür. Vücudu tüyle kaplı, kocaman, pis kokulu bu acayip varlığın ayakları tersinedir. Gündüzleri mezara girer. Geceleri ise hortlayıp çıkar. At binmeyi ve at kuyruğu örmeyi ve çocukları çok sever. Bir oyundan çıkarak, onları güldürmeye çalışır. O ayni anda çöllerin ve harabelerin iyesiydi. O, yolcuları yollarından döndürüp mahvederdi.Etnik-kültürel gelenekte ise bazen onun "Al ruhu", "Al Anası" ve "Al Kadını" olduğu düşünülür. Bu görüş, aralarındaki benzerlik veya tam yakınlıktan ileri gelir. Pamir Kırgızlarının mitolojik metin ve efsanelerinde bu şeytanî varlığın adına "Gul" ya da "Gul-i Biyaban" şeklinde de rastlanır. Araştırmacılar bu varlığı en eski Arap rivayetlerine bağlıyorlar. "ıssız yerin ruhu" gibi anlamlandırılan bu şeytanî varlık, "Kar Adam" efsanelerinin yayılmasıyla yeni bir hayat kazanmıştır.Bütün vücudu sarı-kırmızı tüylerle kaplı bu insanımsı çirkin varlık, dağ yamaçlarında ve kimsenin olmadığı çöllerde akşam üstü ortaya çıkar. Avcılara yaklaşıp onlarla insan gibi konuşur. Bir şeyler ister sonra onlara güreş yapmayı önerir. Avcı kazanırsa "Gulyabani" sessizce çekip gider. Ama eğer o kazanırsa avcı, uzun zaman hasta yatacak demektir. Ya da çöllük ve harabe bir yerde yalnız başına yatan birinin ayağının altını yalaya yalaya kan çıkacak kadar inceltir. Sonra ölünceye kadar kanını içer.






    Bu konu doğrultusunda harika bir yapım ortaya çıkabilir, tabi burda oyunculuk ta önemli.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: SonSadrazam

    Gulyabani

    Başlığın diğer anlamları için Gulyabani (roman)sayfasına bakınız.Gulyabani (Far. غول يابان) veya Gul-i beyabani (Far.غول بيابان) orijinal söyleyişiyle de karşımıza çıkan bu muhayyel mahlûk, gezginlere ve yolculara uğrayıp onları mahveden canavardır. Daha sonralarıAnadolu kültüründe ahubabayla beraber anılmaya başlamış ve insan yediği düşünülen kocaman, uzun sakallı ve asalı bir dev olarak tasavvur olunmuştur.Bazı Türk halklarının geleneksel demonolojik görüşlerine göre, her zaman kadın kılığında olduğuna inanılan mitolojik bir varlık. "Guleybanı" ve "Aleybanı" şeklinde de rastlanır. Adı hurafelerle ilgili olarak "Gulyabani", korkunç bir varlık olup, karanlık zamanlarda çölde ve mezarlıklarda koşan birinin gözüne canlı gibi görünür. Vücudu tüyle kaplı, kocaman, pis kokulu bu acayip varlığın ayakları tersinedir. Gündüzleri mezara girer. Geceleri ise hortlayıp çıkar. At binmeyi ve at kuyruğu örmeyi ve çocukları çok sever. Bir oyundan çıkarak, onları güldürmeye çalışır. O ayni anda çöllerin ve harabelerin iyesiydi. O, yolcuları yollarından döndürüp mahvederdi.Etnik-kültürel gelenekte ise bazen onun "Al ruhu", "Al Anası" ve "Al Kadını" olduğu düşünülür. Bu görüş, aralarındaki benzerlik veya tam yakınlıktan ileri gelir. Pamir Kırgızlarının mitolojik metin ve efsanelerinde bu şeytanî varlığın adına "Gul" ya da "Gul-i Biyaban" şeklinde de rastlanır. Araştırmacılar bu varlığı en eski Arap rivayetlerine bağlıyorlar. "ıssız yerin ruhu" gibi anlamlandırılan bu şeytanî varlık, "Kar Adam" efsanelerinin yayılmasıyla yeni bir hayat kazanmıştır.Bütün vücudu sarı-kırmızı tüylerle kaplı bu insanımsı çirkin varlık, dağ yamaçlarında ve kimsenin olmadığı çöllerde akşam üstü ortaya çıkar. Avcılara yaklaşıp onlarla insan gibi konuşur. Bir şeyler ister sonra onlara güreş yapmayı önerir. Avcı kazanırsa "Gulyabani" sessizce çekip gider. Ama eğer o kazanırsa avcı, uzun zaman hasta yatacak demektir. Ya da çöllük ve harabe bir yerde yalnız başına yatan birinin ayağının altını yalaya yalaya kan çıkacak kadar inceltir. Sonra ölünceye kadar kanını içer.






    Bu konu doğrultusunda harika bir yapım ortaya çıkabilir, tabi burda oyunculuk ta önemli.

    Tam hurafe.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ANTİ BUG

    quote:

    Orijinalden alıntı: SonSadrazam

    Gulyabani

    Başlığın diğer anlamları için Gulyabani (roman)sayfasına bakınız.Gulyabani (Far. غول يابان) veya Gul-i beyabani (Far.غول بيابان) orijinal söyleyişiyle de karşımıza çıkan bu muhayyel mahlûk, gezginlere ve yolculara uğrayıp onları mahveden canavardır. Daha sonralarıAnadolu kültüründe ahubabayla beraber anılmaya başlamış ve insan yediği düşünülen kocaman, uzun sakallı ve asalı bir dev olarak tasavvur olunmuştur.Bazı Türk halklarının geleneksel demonolojik görüşlerine göre, her zaman kadın kılığında olduğuna inanılan mitolojik bir varlık. "Guleybanı" ve "Aleybanı" şeklinde de rastlanır. Adı hurafelerle ilgili olarak "Gulyabani", korkunç bir varlık olup, karanlık zamanlarda çölde ve mezarlıklarda koşan birinin gözüne canlı gibi görünür. Vücudu tüyle kaplı, kocaman, pis kokulu bu acayip varlığın ayakları tersinedir. Gündüzleri mezara girer. Geceleri ise hortlayıp çıkar. At binmeyi ve at kuyruğu örmeyi ve çocukları çok sever. Bir oyundan çıkarak, onları güldürmeye çalışır. O ayni anda çöllerin ve harabelerin iyesiydi. O, yolcuları yollarından döndürüp mahvederdi.Etnik-kültürel gelenekte ise bazen onun "Al ruhu", "Al Anası" ve "Al Kadını" olduğu düşünülür. Bu görüş, aralarındaki benzerlik veya tam yakınlıktan ileri gelir. Pamir Kırgızlarının mitolojik metin ve efsanelerinde bu şeytanî varlığın adına "Gul" ya da "Gul-i Biyaban" şeklinde de rastlanır. Araştırmacılar bu varlığı en eski Arap rivayetlerine bağlıyorlar. "ıssız yerin ruhu" gibi anlamlandırılan bu şeytanî varlık, "Kar Adam" efsanelerinin yayılmasıyla yeni bir hayat kazanmıştır.Bütün vücudu sarı-kırmızı tüylerle kaplı bu insanımsı çirkin varlık, dağ yamaçlarında ve kimsenin olmadığı çöllerde akşam üstü ortaya çıkar. Avcılara yaklaşıp onlarla insan gibi konuşur. Bir şeyler ister sonra onlara güreş yapmayı önerir. Avcı kazanırsa "Gulyabani" sessizce çekip gider. Ama eğer o kazanırsa avcı, uzun zaman hasta yatacak demektir. Ya da çöllük ve harabe bir yerde yalnız başına yatan birinin ayağının altını yalaya yalaya kan çıkacak kadar inceltir. Sonra ölünceye kadar kanını içer.






    Bu konu doğrultusunda harika bir yapım ortaya çıkabilir, tabi burda oyunculuk ta önemli.

    Tam hurafe.

    Hurafeden ziyade mitoloji. İnanan yoktur herhalde.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • filmin özeti geldi...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MERT* -- 25 Haziran 2013; 21:03:46 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tiger35

    keşke ismi başka bişey yapsalarmış direk aklıma kemal sunal ın filmindeki gulyabani geldi..

    Benim de aklıma Aylin Aslım'ın Gülyabani şarkısı geldi. Zaten o şarkı da Süt Kardeşler'i konu alıyordu.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SonSadrazam

    Gulyabani

    Başlığın diğer anlamları için Gulyabani (roman)sayfasına bakınız.Gulyabani (Far. غول يابان) veya Gul-i beyabani (Far.غول بيابان) orijinal söyleyişiyle de karşımıza çıkan bu muhayyel mahlûk, gezginlere ve yolculara uğrayıp onları mahveden canavardır. Daha sonralarıAnadolu kültüründe ahubabayla beraber anılmaya başlamış ve insan yediği düşünülen kocaman, uzun sakallı ve asalı bir dev olarak tasavvur olunmuştur.Bazı Türk halklarının geleneksel demonolojik görüşlerine göre, her zaman kadın kılığında olduğuna inanılan mitolojik bir varlık. "Guleybanı" ve "Aleybanı" şeklinde de rastlanır. Adı hurafelerle ilgili olarak "Gulyabani", korkunç bir varlık olup, karanlık zamanlarda çölde ve mezarlıklarda koşan birinin gözüne canlı gibi görünür. Vücudu tüyle kaplı, kocaman, pis kokulu bu acayip varlığın ayakları tersinedir. Gündüzleri mezara girer. Geceleri ise hortlayıp çıkar. At binmeyi ve at kuyruğu örmeyi ve çocukları çok sever. Bir oyundan çıkarak, onları güldürmeye çalışır. O ayni anda çöllerin ve harabelerin iyesiydi. O, yolcuları yollarından döndürüp mahvederdi.Etnik-kültürel gelenekte ise bazen onun "Al ruhu", "Al Anası" ve "Al Kadını" olduğu düşünülür. Bu görüş, aralarındaki benzerlik veya tam yakınlıktan ileri gelir. Pamir Kırgızlarının mitolojik metin ve efsanelerinde bu şeytanî varlığın adına "Gul" ya da "Gul-i Biyaban" şeklinde de rastlanır. Araştırmacılar bu varlığı en eski Arap rivayetlerine bağlıyorlar. "ıssız yerin ruhu" gibi anlamlandırılan bu şeytanî varlık, "Kar Adam" efsanelerinin yayılmasıyla yeni bir hayat kazanmıştır.Bütün vücudu sarı-kırmızı tüylerle kaplı bu insanımsı çirkin varlık, dağ yamaçlarında ve kimsenin olmadığı çöllerde akşam üstü ortaya çıkar. Avcılara yaklaşıp onlarla insan gibi konuşur. Bir şeyler ister sonra onlara güreş yapmayı önerir. Avcı kazanırsa "Gulyabani" sessizce çekip gider. Ama eğer o kazanırsa avcı, uzun zaman hasta yatacak demektir. Ya da çöllük ve harabe bir yerde yalnız başına yatan birinin ayağının altını yalaya yalaya kan çıkacak kadar inceltir. Sonra ölünceye kadar kanını içer.






    Bu konu doğrultusunda harika bir yapım ortaya çıkabilir, tabi burda oyunculuk ta önemli.

    Ayağının altını yalaya yalaya kan çıkacak kadar inceltir mi? Onun için yıllarca yalaması lazım. Ayrıca bence adamın ayağının altı değil de, Gülyabaninin dili kan çıkacak kadar incelir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Doppelgangbanger

    quote:

    Orijinalden alıntı: SonSadrazam

    Gulyabani

    Başlığın diğer anlamları için Gulyabani (roman)sayfasına bakınız.Gulyabani (Far. غول يابان) veya Gul-i beyabani (Far.غول بيابان) orijinal söyleyişiyle de karşımıza çıkan bu muhayyel mahlûk, gezginlere ve yolculara uğrayıp onları mahveden canavardır. Daha sonralarıAnadolu kültüründe ahubabayla beraber anılmaya başlamış ve insan yediği düşünülen kocaman, uzun sakallı ve asalı bir dev olarak tasavvur olunmuştur.Bazı Türk halklarının geleneksel demonolojik görüşlerine göre, her zaman kadın kılığında olduğuna inanılan mitolojik bir varlık. "Guleybanı" ve "Aleybanı" şeklinde de rastlanır. Adı hurafelerle ilgili olarak "Gulyabani", korkunç bir varlık olup, karanlık zamanlarda çölde ve mezarlıklarda koşan birinin gözüne canlı gibi görünür. Vücudu tüyle kaplı, kocaman, pis kokulu bu acayip varlığın ayakları tersinedir. Gündüzleri mezara girer. Geceleri ise hortlayıp çıkar. At binmeyi ve at kuyruğu örmeyi ve çocukları çok sever. Bir oyundan çıkarak, onları güldürmeye çalışır. O ayni anda çöllerin ve harabelerin iyesiydi. O, yolcuları yollarından döndürüp mahvederdi.Etnik-kültürel gelenekte ise bazen onun "Al ruhu", "Al Anası" ve "Al Kadını" olduğu düşünülür. Bu görüş, aralarındaki benzerlik veya tam yakınlıktan ileri gelir. Pamir Kırgızlarının mitolojik metin ve efsanelerinde bu şeytanî varlığın adına "Gul" ya da "Gul-i Biyaban" şeklinde de rastlanır. Araştırmacılar bu varlığı en eski Arap rivayetlerine bağlıyorlar. "ıssız yerin ruhu" gibi anlamlandırılan bu şeytanî varlık, "Kar Adam" efsanelerinin yayılmasıyla yeni bir hayat kazanmıştır.Bütün vücudu sarı-kırmızı tüylerle kaplı bu insanımsı çirkin varlık, dağ yamaçlarında ve kimsenin olmadığı çöllerde akşam üstü ortaya çıkar. Avcılara yaklaşıp onlarla insan gibi konuşur. Bir şeyler ister sonra onlara güreş yapmayı önerir. Avcı kazanırsa "Gulyabani" sessizce çekip gider. Ama eğer o kazanırsa avcı, uzun zaman hasta yatacak demektir. Ya da çöllük ve harabe bir yerde yalnız başına yatan birinin ayağının altını yalaya yalaya kan çıkacak kadar inceltir. Sonra ölünceye kadar kanını içer.






    Bu konu doğrultusunda harika bir yapım ortaya çıkabilir, tabi burda oyunculuk ta önemli.

    Ayağının altını yalaya yalaya kan çıkacak kadar inceltir mi? Onun için yıllarca yalaması lazım. Ayrıca bence adamın ayağının altı değil de, Gülyabaninin dili kan çıkacak kadar incelir.

    Gulyabani de problem yokta ayak yalaması mı saçma geldi




  • yine mi saçma Türk Filmi
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kimano

    quote:

    Orijinalden alıntı: Doppelgangbanger

    quote:

    Orijinalden alıntı: SonSadrazam

    Gulyabani

    Başlığın diğer anlamları için Gulyabani (roman)sayfasına bakınız.Gulyabani (Far. غول يابان) veya Gul-i beyabani (Far.غول بيابان) orijinal söyleyişiyle de karşımıza çıkan bu muhayyel mahlûk, gezginlere ve yolculara uğrayıp onları mahveden canavardır. Daha sonralarıAnadolu kültüründe ahubabayla beraber anılmaya başlamış ve insan yediği düşünülen kocaman, uzun sakallı ve asalı bir dev olarak tasavvur olunmuştur.Bazı Türk halklarının geleneksel demonolojik görüşlerine göre, her zaman kadın kılığında olduğuna inanılan mitolojik bir varlık. "Guleybanı" ve "Aleybanı" şeklinde de rastlanır. Adı hurafelerle ilgili olarak "Gulyabani", korkunç bir varlık olup, karanlık zamanlarda çölde ve mezarlıklarda koşan birinin gözüne canlı gibi görünür. Vücudu tüyle kaplı, kocaman, pis kokulu bu acayip varlığın ayakları tersinedir. Gündüzleri mezara girer. Geceleri ise hortlayıp çıkar. At binmeyi ve at kuyruğu örmeyi ve çocukları çok sever. Bir oyundan çıkarak, onları güldürmeye çalışır. O ayni anda çöllerin ve harabelerin iyesiydi. O, yolcuları yollarından döndürüp mahvederdi.Etnik-kültürel gelenekte ise bazen onun "Al ruhu", "Al Anası" ve "Al Kadını" olduğu düşünülür. Bu görüş, aralarındaki benzerlik veya tam yakınlıktan ileri gelir. Pamir Kırgızlarının mitolojik metin ve efsanelerinde bu şeytanî varlığın adına "Gul" ya da "Gul-i Biyaban" şeklinde de rastlanır. Araştırmacılar bu varlığı en eski Arap rivayetlerine bağlıyorlar. "ıssız yerin ruhu" gibi anlamlandırılan bu şeytanî varlık, "Kar Adam" efsanelerinin yayılmasıyla yeni bir hayat kazanmıştır.Bütün vücudu sarı-kırmızı tüylerle kaplı bu insanımsı çirkin varlık, dağ yamaçlarında ve kimsenin olmadığı çöllerde akşam üstü ortaya çıkar. Avcılara yaklaşıp onlarla insan gibi konuşur. Bir şeyler ister sonra onlara güreş yapmayı önerir. Avcı kazanırsa "Gulyabani" sessizce çekip gider. Ama eğer o kazanırsa avcı, uzun zaman hasta yatacak demektir. Ya da çöllük ve harabe bir yerde yalnız başına yatan birinin ayağının altını yalaya yalaya kan çıkacak kadar inceltir. Sonra ölünceye kadar kanını içer.






    Bu konu doğrultusunda harika bir yapım ortaya çıkabilir, tabi burda oyunculuk ta önemli.

    Ayağının altını yalaya yalaya kan çıkacak kadar inceltir mi? Onun için yıllarca yalaması lazım. Ayrıca bence adamın ayağının altı değil de, Gülyabaninin dili kan çıkacak kadar incelir.

    Gulyabani de problem yokta ayak yalaması mı saçma geldi

    Evet.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: erol.star

    Bizimkiler korku filmi yapamıyor umarım bu flim başarılı bir iş olur...

    Neyse ki bu korku filmi değil, için rahat olabilir.
  • Bu son olsun filmini beğenmiştim. Bu filmden de umutluyum. Gülyabani zaten in cin şeytan vs kategorisi dışında kaldığı için deiğişk bir korku öğesi olarak ilgi çekici.
  • en azından farklı tip bir korku filmi olucak,belki bu film farklı tarz korku filmleri yapmamıza yol açar
  • Oyuncularda Ceyda Ateş varmış fazla uzağa gidemezler
  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.