Grand C4 Picasso (2007-2013) İlk sürüş izlenimi..

jetranger · 2007-08-14T22:23:40.0000000+03:00

Arkadaşlar, " almak üzereyim, alıyorum " filan derken Grand C4 Picasso'mu bu gün İzmir'de Alsancak Oto'dan teslim aldım.. Aracı almadan önce görüştüğüm diğer bayilere göre eski Vectra'mın takasında olsun, yeni arabamın fiyatında olsun daha uygun teklifler veren Alsancak Oto'ya ve bu şirkette muhatap olduğum satış temsilcisi Murat Bey ve şirketin satış müdürü Ali Rıza Bey'lere gösterdikleri yakın ilgi ve kolaylıklardan ötürü teşekkürü bir borç biliyorum.. Gelelim Grand C4' e.. ( Dial Up ile bağlandığımdan resimlerini daha sonra upload edeceğim..) Arabayı teslim aldıktan sonra bugün 30 km si şehir içi, gerisi otoyolda olmak üzere 120 km kadar yol yaptım. Biliyorum , tam bir değerlendirme için bu mesafe oldukça az ama yine de ilk sürüş izlenimi için sanırım yeterlidir. Öncelikle belirteyim, bu araba " ben koltuğa oturur, marşa basar giderim" kafasında olanlar için sanırım birkaç numara büyük gelir. Türkiye'de satılan tek versiyonu en üst donanım seviyesinde olmamasına rağmen kullanıcısından en azından asgari bir bilgisayar bilgisi ve yeni teknolojiye uyumlu olma kriterlerini yakalamış olmasını istiyor.. En azından tüm fonksiyonlarını uygun kullanabilmek için bu böyle.. Yoksa vitese takıp gaza basan herkes kullanabilir şüphesiz. Ama sonra burada " ah şu arabadan hiç memnun değilim, şöyle arıza çıkardı, böyle problemli" diye şikayet etmeyelim. Yeni nesil otomobillerde ve dolayısı ile Citroen 'de de bahis konusu olan hataların çoğunun eksik teknolojik intibaktan, yani kullanıcı hatasından kaynaklandığını düşünüyorum.. Koltuğa oturup yola ilk çıktığımda arabanın uzak ön camıve kesintisizyan görüşler nedeni ile kendimi bir otobüs kullanıyor gibi hissettim. Ama bu çabuk geçiyor ve iç dış hacim ve ölçülere kolay alışıyorsunuz. Direksiyon göbeğinin dönmemesi kullanımda hiç bir farklılık ve handikap yaratmıyor. Görüş genişliği yüzünden arabanın sürati de hiç hissedilmiyor diyebilirim. 60 la gittiğinizi zannettiğiniz anda ekranda 90 km yi görünce şok oluyorsunuz ve ekranın hata yaptığını düşünüyorsunuz.. 110 HP HDI motor sandığımdan daha güçlü çıktı. Standart kullanmada klima da full açık olmasına rağmen hiçbir problem yaşamadım. Hele rodajdan sonra daha da performanslı olacaktır. Buna karşın MCP yani otomatikleştirilmiş manuel şanzıman için normal otomatik vites şanzımanları kadar düzgün diyemeyeceğim. Yani vites atışlarında sizin yerinize bir robotun debriyaja bastığını hissediyorsunuz. Dolayısı ile vites değişimlerinde çok küçük bir boşluk hissi oluşuyor. Bu alışana kadar biraz farklı bir duygu yaratıyor.. Ama şanzıman " auto " kullanımda çok çabuk ve kısa aralıklarla 6 ncı vitese geldiğinden bu histen hemen kurtuluyor ve bu viteste arabanın yağ gibi akışı ve sessizliği ile mest oluyorsunuz... Oto yolda hız sabitleyici, hız sınırlayıcı vs.. hepsini denedim.. 95 km ye ayarladığımda yaklaşık 45 km boyunca sadece bir kez uzun bir inişte km 96 oldu o kadar. 95 i ip gibi tutuyordu. Bu sürüşte ortalama tüketimi bilgi ekranında 6.9 L olarak okudum. Ama gerçek değerlerin yaklaşık 5000 km sonra ortaya çıkacağını biliyorum.. Sonuçta şu kısa kullanımda ilk kez bir Citroen kullanan birisi olarak arabayı çok beğendiğimi, yolda çok arabaya tepeden baktığımı, süspansiyonun ne demek olduğunu öğrendiğimi, evin önünde pek çok kişinin meraklı sorularını yanıtladığımı söyleyebilirim. Deneyimim arttıkça arabamın iyi ve kötü yanlarını burada sizlerle paylaşacağımdan emin olabilirsiniz.. Herkesin gönlündeki arabaya sahip olmasını diliyorum... Saygı ve sevgilerimle....

_____________________________

We Know What We've Lost When It's Gone...

_____________________________

quote:

Orijinalden alıntı: Cez

Sayın multimode bunu diyen Bostancıoğlu Kartal servisiydi. Bir kaç servise daha sorduktan sonra çetrefilli cevaplar alınca derhal bu işlemden vazgeçtim. Benim kızdığımda bu. Ben istiyorum aydınlatma paketi (gizli tarikat illumunati ye gireceğim) dedim. Sırf bu ekran için yok olmuyor dediler. Sadece araba içinde birkaç ışık değişiyor dediler. Panel aynı. Başka bayi panelide değiştirebiliyorsunuz diyor. Kesin cevap yok. Bayiler içindede anket yaptıramadık. Var diyen ler yok diyenler. İşte bu arabanın tek sorunu BAYLAS.
Çoğu şey muğlak. Umarım düzelirler.
Bana sorarsan girme o işlere derim multimode. Servisler bu arabanın elektrik bilgisayar sistemine hakim değiller. Bakınız wkwwlwig. O arabayla daha uğraşırlarsa belkide el frenini çekince tavan perdesi kapanacak.

Kimbilir?

Ama benim derin teknisyenim Bostancıoğlundaki ekrana amber rengi veren led i değiştirerek başka renk yapabileceğini söylüyordu. 50 ytl gibde bir masraftan söz ediyordu. Bunu diğer servisler onaylamadılar. Daha doğrusu böyle bir konuyu hiç bilmiyorlardı. Bilginize.

quote:

Orijinalden alıntı: multimode

quote:

Cez
23 Kasım 2008; 1:56:35
Gösterge paneli aydınlatma paketi alsanız bile değişmiyor. Malesef turuncu. Turuncu caution ikaz rengidir. Bakanı rahatsız eder, en azından beni ediyor. Bu konuda beni en iyi jetranger üstadım anlar.(Uçaklardaki tüm uyarı ışıkları amber turuncu renktedir.) Bu konuda çalıştıklarını, söylediklerimde haklılık payı olduğunuda ilettiler. Sanırım 40-50 ytl masrafla farklı renkte çalıştırabileceklermiş.

Sayın Cez, neredeyse 1 yıl önce yazdığınız bir yazıdan aldım yukarıdakileri.
Gösterge konusunda sizinle aynı şekilde düşünüyorum, turuncu gösterge paneli beni de rahatsız ediyor.
Farklı renkte çalıştırabileceklerinden bahsetmişsiniz, acaba sonuç ne oldu?

Alıntıları Göster

Arac 1000 km ye yaklaştı. Vites gecişlerinede artık alıştım. Düz vitesle uğraşmaktansa otomatıkleştirilmiş şanzımanla ve az benzin harcamasıyla bu şekilde arac gayet güzel.

Ulugöl un hem ümranıye de hemde içerenköy ataşehire doğru 2 servisi var. Ancak daha servise gıtmek gerekmedi.

Araba takasında be tesliminde mennun bir şekilde ayrıldım.

Dediğm gibi arac alıken sıralamam şu şekildeydı

1 Grand picasso 7 kişilik
2 Citroen markası
3 Servis ve Distrübütör.

Gerci pek aklı selim bir sıralama değil ama genede cıtroen markası güvenilir bir marka.

Bu arada tavan kapatma kumandasına uzun basınca camlarla birlikte kapanıyor. Ama acmak için acma kapama düğmesının üzerine uzun basınca acılıyor.

Buyuk bir hevesle aldıgımız picassodan teknık sorunlarla canı yanan arkadaşlara gecmiş olsun dileklerimi sunarken bu durumlarda ses getirmek için atılacak yazılacak bir konu olursa bende bu birliktelik içinde olacağımı belirtmek isterim. Bugun size yarın bize olabilir.

Birde araclarımız oldukca elektronık . Acaba artık 300-500 euro neyse parayı verip garantıyı 4 yıla cıkarsakmı. Yarın öbürgün yenı kasa gelir değiştirmek isteriz aracımızın değeri garantılı oldugundan artar.

_____________________________

Ne insanlar gördüm üstünde elbise yok. Ne Elbiseler gördüm içinde adam yok.

Günaydın,

Cez' e katılıyorum, adamlar neye servis vereceklerini bilmiyorlar. Bence sebep, C3, C4, Picasso derken modellerin hızla güncellenmesi, Citroen' in eski ve efsanevi tasarım anlayışına dönmesi, ve bu tasarımın halkımız tarafından beğenilip, satışların bir anda yükselmesinden kaynaklanıyor. Düşünsenize, AX, BX, Xsara, Xantia yıllarını! Kaç Citroen görüyorduk yollarda? Servisler rahattı, teknoloji eski idi, yenilenmeye ayak uyduramadılar bence.

Bu arada önemli bir ayrıntıyı bildirmek isterim : Beni Salı günü Baylas' tan aradılar, parçanız servise intikal etti, sizi montaj için çağıracaklar dediler. Bugün Cuma, servisten tık yok!!!! Ben de aramıyorum inadına, bakalım ne kadar daha bekleyeceğiz?

Bu arada, aydınlatma paketinde benim bildiğim, kapı içi ceplerinde ışıklar, torpidoyu bölen bir ambiyans ışığı falan da oluyor, onu yapabiliyorlar mı?

quote:

Orijinalden alıntı: Cez

Sayın multimode bunu diyen Bostancıoğlu Kartal servisiydi. Bir kaç servise daha sorduktan sonra çetrefilli cevaplar alınca derhal bu işlemden vazgeçtim. Benim kızdığımda bu. Ben istiyorum aydınlatma paketi (gizli tarikat illumunati ye gireceğim) dedim. Sırf bu ekran için yok olmuyor dediler. Sadece araba içinde birkaç ışık değişiyor dediler. Panel aynı. Başka bayi panelide değiştirebiliyorsunuz diyor. Kesin cevap yok. Bayiler içindede anket yaptıramadık. Var diyen ler yok diyenler. İşte bu arabanın tek sorunu BAYLAS.
Çoğu şey muğlak. Umarım düzelirler.
Bana sorarsan girme o işlere derim multimode. Servisler bu arabanın elektrik bilgisayar sistemine hakim değiller. Bakınız wkwwlwig. O arabayla daha uğraşırlarsa belkide el frenini çekince tavan perdesi kapanacak.

Kimbilir?

Ama benim derin teknisyenim Bostancıoğlundaki ekrana amber rengi veren led i değiştirerek başka renk yapabileceğini söylüyordu. 50 ytl gibde bir masraftan söz ediyordu. Bunu diğer servisler onaylamadılar. Daha doğrusu böyle bir konuyu hiç bilmiyorlardı. Bilginize.

quote:

Orijinalden alıntı: multimode

quote:

Cez
23 Kasım 2008; 1:56:35
Gösterge paneli aydınlatma paketi alsanız bile değişmiyor. Malesef turuncu. Turuncu caution ikaz rengidir. Bakanı rahatsız eder, en azından beni ediyor. Bu konuda beni en iyi jetranger üstadım anlar.(Uçaklardaki tüm uyarı ışıkları amber turuncu renktedir.) Bu konuda çalıştıklarını, söylediklerimde haklılık payı olduğunuda ilettiler. Sanırım 40-50 ytl masrafla farklı renkte çalıştırabileceklermiş.

Sayın Cez, neredeyse 1 yıl önce yazdığınız bir yazıdan aldım yukarıdakileri.
Gösterge konusunda sizinle aynı şekilde düşünüyorum, turuncu gösterge paneli beni de rahatsız ediyor.
Farklı renkte çalıştırabileceklerinden bahsetmişsiniz, acaba sonuç ne oldu?

_____________________________

We Know What We've Lost When It's Gone...

multimode

Yüzbaşı

509 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: wkwwlwig

Günaydın,

Cez' e katılıyorum, adamlar neye servis vereceklerini bilmiyorlar. Bence sebep, C3, C4, Picasso derken modellerin hızla güncellenmesi, Citroen' in eski ve efsanevi tasarım anlayışına dönmesi, ve bu tasarımın halkımız tarafından beğenilip, satışların bir anda yükselmesinden kaynaklanıyor. Düşünsenize, AX, BX, Xsara, Xantia yıllarını! Kaç Citroen görüyorduk yollarda? Servisler rahattı, teknoloji eski idi, yenilenmeye ayak uyduramadılar bence.

Bu arada önemli bir ayrıntıyı bildirmek isterim : Beni Salı günü Baylas' tan aradılar, parçanız servise intikal etti, sizi montaj için çağıracaklar dediler. Bugün Cuma, servisten tık yok!!!! Ben de aramıyorum inadına, bakalım ne kadar daha bekleyeceğiz?

Bu arada, aydınlatma paketinde benim bildiğim, kapı içi ceplerinde ışıklar, torpidoyu bölen bir ambiyans ışığı falan da oluyor, onu yapabiliyorlar mı?

quote:

Orijinalden alıntı: Cez

Sayın multimode bunu diyen Bostancıoğlu Kartal servisiydi. Bir kaç servise daha sorduktan sonra çetrefilli cevaplar alınca derhal bu işlemden vazgeçtim. Benim kızdığımda bu. Ben istiyorum aydınlatma paketi (gizli tarikat illumunati ye gireceğim) dedim. Sırf bu ekran için yok olmuyor dediler. Sadece araba içinde birkaç ışık değişiyor dediler. Panel aynı. Başka bayi panelide değiştirebiliyorsunuz diyor. Kesin cevap yok. Bayiler içindede anket yaptıramadık. Var diyen ler yok diyenler. İşte bu arabanın tek sorunu BAYLAS.
Çoğu şey muğlak. Umarım düzelirler.
Bana sorarsan girme o işlere derim multimode. Servisler bu arabanın elektrik bilgisayar sistemine hakim değiller. Bakınız wkwwlwig. O arabayla daha uğraşırlarsa belkide el frenini çekince tavan perdesi kapanacak.

Kimbilir?

Ama benim derin teknisyenim Bostancıoğlundaki ekrana amber rengi veren led i değiştirerek başka renk yapabileceğini söylüyordu. 50 ytl gibde bir masraftan söz ediyordu. Bunu diğer servisler onaylamadılar. Daha doğrusu böyle bir konuyu hiç bilmiyorlardı. Bilginize.

quote:

Orijinalden alıntı: multimode

quote:

Cez
23 Kasım 2008; 1:56:35
Gösterge paneli aydınlatma paketi alsanız bile değişmiyor. Malesef turuncu. Turuncu caution ikaz rengidir. Bakanı rahatsız eder, en azından beni ediyor. Bu konuda beni en iyi jetranger üstadım anlar.(Uçaklardaki tüm uyarı ışıkları amber turuncu renktedir.) Bu konuda çalıştıklarını, söylediklerimde haklılık payı olduğunuda ilettiler. Sanırım 40-50 ytl masrafla farklı renkte çalıştırabileceklermiş.

Sayın Cez, neredeyse 1 yıl önce yazdığınız bir yazıdan aldım yukarıdakileri.
Gösterge konusunda sizinle aynı şekilde düşünüyorum, turuncu gösterge paneli beni de rahatsız ediyor.
Farklı renkte çalıştırabileceklerinden bahsetmişsiniz, acaba sonuç ne oldu?

Alıntıları Göster

Yazılanlara bakılırsa "Picasso'da Aydınlatma Paketi Muamması" başlıklı yeni bir konu açılabilir.

Bu belirsizliğin nedeniyse malesef bayilere yeterli bilgi ve eğitim vermeyen/veremeyen Baylas.

_____________________________

jetranger

Yüzbaşı

270 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: sevimlihayalet8

dün uzunca bir süre shell in yeni yakıtı GTL yi almak için GTL satan shell aradım ,bazı öğrenimlerim oldu.
1-yol bilgisayarı 30 kilometreden az bir mesafe için yakıtınızın kaldığı andan itibaren riske girmemek için ,benzinciye kadar ne kadar yol yapabileceğinizi göstermiyor.
2-göstermemeye başladığı andan itibaren 55 km yol yaptım. klima kapalı sıfır eğimli ve düz bir yolda,14 kilometre boyunca 3.2 lt /100 km tüketim değerini gördüm. benim için bir rekor.
78 km /saat sabit hız ile 6.viteste
3-yakıt aldıktan sonra , depoda 2.7 lt daha yakıtın kaldığını öğrendim.
4-shell GTL yakıtı ile ilgili yorumumu ayrıca paylaşacağım.
izmir de citroen kavukların (yan yoldan) 500 metre ilerisindeki shellden aldım.
ilk çalıştırdığımda yol bilgisayarı 1340 km gösterdi.
bugüne kadar Total den almıştım. umarım bir sorunla karşılaşmam.
Citroen ,GTL yakıtı öneriyor mu?total den almadığım için garantiden çıkarır mı? aklımda şüpheler yok değil.
sizlerde bu konudaki deneyimlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Benim araba son Ankara seyahatlerimden sonra 43200 km ye geldi sorunsuzca. Ankara'da bir gün evin önünde çalıştırdığımda ikaz panelinde " short beam faulty " Kısa far arızası ikazını okudum. İnip baktığımda sag far kısa huzmesinin yanmadığını gördüm. Konya yolundaki " Gönen " e gidip far kısa lambasını değiştirttim. Toplam ödediğim para 7,5 TL . Önce inanamadım 75 tl zannettim.

Gerçekten yedibuçuk liraymış. Yanımızda yedek birkaç cins ampul bulundurmakta yarar var sanırım. Değişimi de o kadar zor değil..

Bu arada İzmir'e dönerken Polatlı'daki ikinci Shell'de depoyu GTL Dizel ile doldurdum. Çeşme'ye vardığımda yol hız limitlerine uymak kaydıyla 100km de ortalama yakıt harcaması ( yol bilgisayarınca ) 4.9 LT idi. Klima yol boyu açıktı. Bunu daha önce de denemiştim. Ancak otoyola çıkınca 100 km nin üzerine çıkarsanız bu ortalama 5.5 litre civarına çıkıveriyor. Arabanın en ekonomik hız aralığı bence 90 - 100 km. Motor da 30 000 km den sonra süper performanslı ve o denli ekonomik hale dönüşüyor. Ancak hor kullanmaktan, soğutmadan motor susturmaktan kaçınınız.
Hepinize kazasız, arızasız sürüşler diliyorum..

_____________________________

Jetranger abimize katılıyorum. Oranlarımız aynı. Birde manuel müdahaleler ile sıkarsanız 4.6 bile düşüyor.Ancak buda insanı yoruyor arabanın keyfini çıkarmak varken.Ama 90-100 arası 2000 devir, en sevdiği vites 6 da uygun lastiklerle.

Shellden hiç dizel almadım. Gerçekten farkediyormu? Opetten hiç şaşmam ama. ne de olsa çoğunluğu yerli sayılır. Merak ettim shellin dizelini.

quote:

Orijinalden alıntı: jetranger

quote:

Orijinalden alıntı: sevimlihayalet8

dün uzunca bir süre shell in yeni yakıtı GTL yi almak için GTL satan shell aradım ,bazı öğrenimlerim oldu.
1-yol bilgisayarı 30 kilometreden az bir mesafe için yakıtınızın kaldığı andan itibaren riske girmemek için ,benzinciye kadar ne kadar yol yapabileceğinizi göstermiyor.
2-göstermemeye başladığı andan itibaren 55 km yol yaptım. klima kapalı sıfır eğimli ve düz bir yolda,14 kilometre boyunca 3.2 lt /100 km tüketim değerini gördüm. benim için bir rekor.
78 km /saat sabit hız ile 6.viteste
3-yakıt aldıktan sonra , depoda 2.7 lt daha yakıtın kaldığını öğrendim.
4-shell GTL yakıtı ile ilgili yorumumu ayrıca paylaşacağım.
izmir de citroen kavukların (yan yoldan) 500 metre ilerisindeki shellden aldım.
ilk çalıştırdığımda yol bilgisayarı 1340 km gösterdi.
bugüne kadar Total den almıştım. umarım bir sorunla karşılaşmam.
Citroen ,GTL yakıtı öneriyor mu?total den almadığım için garantiden çıkarır mı? aklımda şüpheler yok değil.
sizlerde bu konudaki deneyimlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Benim araba son Ankara seyahatlerimden sonra 43200 km ye geldi sorunsuzca. Ankara'da bir gün evin önünde çalıştırdığımda ikaz panelinde " short beam faulty " Kısa far arızası ikazını okudum. İnip baktığımda sag far kısa huzmesinin yanmadığını gördüm. Konya yolundaki " Gönen " e gidip far kısa lambasını değiştirttim. Toplam ödediğim para 7,5 TL . Önce inanamadım 75 tl zannettim. Gerçekten yedibuçuk liraymış. Yanımızda yedek birkaç cins ampul bulundurmakta yarar var sanırım. Değişimi de o kadar zor değil..

Bu arada İzmir'e dönerken Polatlı'daki ikinci Shell'de depoyu GTL Dizel ile doldurdum. Çeşme'ye vardığımda yol hız limitlerine uymak kaydıyla 100km de ortalama yakıt harcaması ( yol bilgisayarınca ) 4.9 LT idi. Klima yol boyu açıktı. Bunu daha önce de denemiştim. Ancak otoyola çıkınca 100 km nin üzerine çıkarsanız bu ortalama 5.5 litre civarına çıkıveriyor. Arabanın en ekonomik hız aralığı bence 90 - 100 km. Motor da 30 000 km den sonra süper performanslı ve o denli ekonomik hale dönüşüyor. Ancak hor kullanmaktan, soğutmadan motor susturmaktan kaçınınız.
Hepinize kazasız, arızasız sürüşler diliyorum..

_____________________________

AlperAkbilgi

Binbaşı

1190 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: wkwwlwig

Günaydın,

Cez' e katılıyorum, adamlar neye servis vereceklerini bilmiyorlar. Bence sebep, C3, C4, Picasso derken modellerin hızla güncellenmesi, Citroen' in eski ve efsanevi tasarım anlayışına dönmesi, ve bu tasarımın halkımız tarafından beğenilip, satışların bir anda yükselmesinden kaynaklanıyor. Düşünsenize, AX, BX, Xsara, Xantia yıllarını! Kaç Citroen görüyorduk yollarda? Servisler rahattı, teknoloji eski idi, yenilenmeye ayak uyduramadılar bence.

Bu arada önemli bir ayrıntıyı bildirmek isterim : Beni Salı günü Baylas' tan aradılar, parçanız servise intikal etti, sizi montaj için çağıracaklar dediler. Bugün Cuma, servisten tık yok!!!! Ben de aramıyorum inadına, bakalım ne kadar daha bekleyeceğiz?

Bu arada, aydınlatma paketinde benim bildiğim, kapı içi ceplerinde ışıklar, torpidoyu bölen bir ambiyans ışığı falan da oluyor, onu yapabiliyorlar mı?

Öncelikle bir xantianın bir xm in teklonojisi bir c3 den bir c4 den daha üst düzeydedir. bir dijital gösterge ile teklonoji ilerlemiş sayılmaz. zaten 85 yılında bx digit ile tam dijital gösterge piyasaya sunulmuştu. (

Wouter Bregmanyoutube

Citroën BX Digit dashboard at night

http://www.youtube.com/watch?v=F06YoENXsG8

)Günümüzde Citroen, citroen olmaktan çıkmış, artık sıradan araba yapmaktadır. güzel görünümlü ama teklonoji açısından içi boş araçlar... Sistemler daha basit. Bir hidrolik süspansiyon kadar komplike bir teklonoji yok. Torsiyondan da tamamen vazgeçtiler. gerçekten sıradan ve diğer araçların aynısı. Sadece tasarım farkı var. Azıcık kafası çalışan servis elemanı bu araçları kolayca çözer.
Şimdi bir xm, bir xantia ile yetkili servise gitseniz aracınızın derdine derman olacak kimseyi bulamazsınız.

Bahsettiğiniz araçlar ax, bx, xantia xsara gibi modeller sorunsuzluklarıyla bilinen servisin üstüne iş düşürmeyen modellerdi. Servisler bu yüzden rahattı. Dolayısıyla servis çok çalışmazdı. eğer siz bunu böyle söylemiş olsanız kabulümdü ama teklonoji derseniz orda durun derim.

thecickeyoutube

Xantia Activa VS SAAB 93

http://www.youtube.com/watch?v=2v1CF_fY4nE

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AlperAkbilgi -- 15 Ağustos 2009; 20:24:30 >

_____________________________

DH CITROËN KULÜBÜ için TIKLA

2000 Xantia Activa HDi

1996 XM Turbo CT VSX

Merhabalar,

Sanırım yanlış anlaşıldım, Citroen' in zamanının çok ötesinde olan, önden çekiş sistemi, bağımsız süspansiyon, hidraktif süspansiyon, direksiyon açısına göre dönen farlar gibi teknolojileri, çok uzun yıllar öncesinden sunduğunu biliyorum. Ancak 90 lı yılların, Citroen için bir duraklama evresi olduğunu tüm otomotiv endüstrisi kabul ediyor, zira yukarıda belirtilen geliştirmelerden sonra, millenyuma yaklaşılan yıllarda, herhangi bir atılım yapılmaması da bu iddiayı doğrular nitelikte.

Diğer yandan, sıradan olarak tabir ettiğiniz otomobiller, şu anda Avrupa'da piyasada olan tüm markalar ile aynı özelliklere sahip, motor, yürüyen aksam, elektronik bileşenler, vs... 90 lı yıllarda üretilen Ford, VW, Renault, Peugeot gibi markaların otomobilleri de, bugün sıradan tabir ettiğiniz Citroen ile aynı teknoloji, hatta, aynı parça kullanımına sahipken, o markaların servislerinde sıkıntı yaşanmamasını nasıl açıklayabilirsiniz? Bence bu, tamamen, teknolojinin gelişimine ayak uyduramamaktan kaynaklamaktadır.

Herkese iyi günler...

quote:

Orijinalden alıntı: AlperAkbilgi

quote:

Orijinalden alıntı: wkwwlwig

Günaydın,

Cez' e katılıyorum, adamlar neye servis vereceklerini bilmiyorlar. Bence sebep, C3, C4, Picasso derken modellerin hızla güncellenmesi, Citroen' in eski ve efsanevi tasarım anlayışına dönmesi, ve bu tasarımın halkımız tarafından beğenilip, satışların bir anda yükselmesinden kaynaklanıyor. Düşünsenize, AX, BX, Xsara, Xantia yıllarını! Kaç Citroen görüyorduk yollarda? Servisler rahattı, teknoloji eski idi, yenilenmeye ayak uyduramadılar bence.

Bu arada önemli bir ayrıntıyı bildirmek isterim : Beni Salı günü Baylas' tan aradılar, parçanız servise intikal etti, sizi montaj için çağıracaklar dediler. Bugün Cuma, servisten tık yok!!!! Ben de aramıyorum inadına, bakalım ne kadar daha bekleyeceğiz?

Bu arada, aydınlatma paketinde benim bildiğim, kapı içi ceplerinde ışıklar, torpidoyu bölen bir ambiyans ışığı falan da oluyor, onu yapabiliyorlar mı?

Öncelikle bir xantianın bir xm in teklonojisi bir c3 den bir c4 den daha üst düzeydedir. bir dijital gösterge ile teklonoji ilerlemiş sayılmaz. zaten 85 yılında bx digit ile tam dijital gösterge piyasaya sunulmuştu. (
Wouter Bregmanyoutube
Citroën BX Digit dashboard at night
http://www.youtube.com/watch?v=F06YoENXsG8
)Günümüzde Citroen, citroen olmaktan çıkmış, artık sıradan araba yapmaktadır. güzel görünümlü ama teklonoji açısından içi boş araçlar... Sistemler daha basit. Bir hidrolik süspansiyon kadar komplike bir teklonoji yok. Torsiyondan da tamamen vazgeçtiler. gerçekten sıradan ve diğer araçların aynısı. Sadece tasarım farkı var. Azıcık kafası çalışan servis elemanı bu araçları kolayca çözer.
Şimdi bir xm, bir xantia ile yetkili servise gitseniz aracınızın derdine derman olacak kimseyi bulamazsınız.

Bahsettiğiniz araçlar ax, bx, xantia xsara gibi modeller sorunsuzluklarıyla bilinen servisin üstüne iş düşürmeyen modellerdi. Servisler bu yüzden rahattı. Dolayısıyla servis çok çalışmazdı. eğer siz bunu böyle söylemiş olsanız kabulümdü ama teklonoji derseniz orda durun derim.

thecickeyoutube
Xantia Activa VS SAAB 93
http://www.youtube.com/watch?v=2v1CF_fY4nE

_____________________________

We Know What We've Lost When It's Gone...

_____________________________

We Know What We've Lost When It's Gone...

_____________________________

We Know What We've Lost When It's Gone...

_____________________________

We Know What We've Lost When It's Gone...

_____________________________

Ne insanlar gördüm üstünde elbise yok. Ne Elbiseler gördüm içinde adam yok.

quote:

Orijinalden alıntı: sbuyukkilic

Bugun işyerimin oldugu eston çamlıevlerde bej 7 kişilik picasso gördum . Benımkı 1000 km de sizinki kac bın km de dıye sordum. 40000 km deymış ve gayette mennunmuş. Bır soeunlada karşılaşmamış

Arkadaşlar dızel aracımızda aracı calıştırırken veya kapatırken ısınması veya soğuması ıcın extra birşey yapmamız gerekırmı. Birde el frenını kendisi kapatıyor. Ancak bız uzun süre cekili tutarsak daha extra tutma yapıyormuş. Birde kıtapta yanlış anlamadıysam normal frenlere birşey olursa el frenını cekili tutarsak fren vazıfesı yapacağı konusunu yanlışmı anladım yoksa öylemıdır.

1150 km de artık kafaya takmadıgım için vıtes değişimlerindeki kasmayı hıssetmıyorum bile. Yanlız sollamalarda manuel vıtesi kullanınca cok daha faydalı oluyor. Bu arabayı otomatık dıye hanıma vereyım o da kullansın işi için arabayı tanımak şart. Huyunu suyunu biraz bilmek lazım gibime geliyor.

Aracı 1500 -2000 km deyken getirin bir kontrol edelim demişlerdi. Haftaya ulugölden randevu alıp götüreyim.
Esnaflıklarından mennun kalmıştım. Umarım servisindende mennun kalırım.

Herkese kazasız keyıflı sürüşler.

Alıntıları Göster

Merhaba sbuyukkilic,

40000km mesafeler, artık güncel otomobiller için neredeyse 0km ile eşit, aracınızın dikkatli kullanılması ve bakımlarının zamanında yapılması halinde, 300000km rahat hizmet edebileceğini söyleyebiliriz.

Dizel motorların ilk çalıştırılmasında dikkat edilmesi gereken husus, ısıtma bujilerinin devreden çıkmasını beklemek, ki bizim araçlarımızda bu işlem göz açıp kapatma süresi kadar, araç çalıştırılırken kesinlikle gaz verilmemeli. Motor çalıştıktan sonra ise, rölanti devrinde 10-15 sn kadar bekleyip, yağlama sisteminin, yağı en üst noktalara - turbo dahil - basması beklenmeli. Kesinlikle uzun motor ısıtma süreçlerine gerek yok, zira hareket halinde, şanzıman, amortisör yağlarının da, motor yağı ve soğutma sıvısı ile birlikte ısınması gerektiğini unutmayın.

Motoru durdurma işleminde ise, aracı park ettikten sonra, motorun rölanti devrinde 15-30 sn çalışmasına izin vermek gerekiyor, eğer çok acele bir durum varsa, en azından içinizden 5 e kadar sayıp kontağı kapatın, zira çok yüksek devirlerde (80-120bin d/dak) dönen turbo pallerinin, yataklarının yağlaması, motor durduğu anda kesilecektir, bekleme süresi zarfında, turbo düşük bir devire ineceğinden, ömrü çok daha uzun olacaktır.

Dizel motor kullanımı ile bir diğer hatırlatma da, EURO diesel kullanılsa dahi, motorun kurumlardan temizlenmesi için, 30-40bin km aralığında Carbon Clean ve Ultrasonik Enjektör Temizliği yaptırılmasıdır. Motorin, diğer yakıtlara göre daha çok kurumlanma yapar, bu kurum subapların tam kapanmasına engel olarak kompresyon düşüklüğü yaratabilir, performans düşer. Ancak unutulmaması gereken bir diğer husus da, ilerlemiş km lerde bu kurumun motora faydalı olduğudur, zira aşınmış segman ve gömlek arasında bir nevi sızdırmazlık sağlar ve yağ yakmayı nispeten engeller.

El freninin, kontak kapandığında devreye girdiği, ve aracı vitese takıp ilerlemeye başladığınızda devreden çıktığı dorudur, dilerseniz bu fonksiyonu devre dışı bırakabilirsiniz. Ancak çok önemli bazı noktaları hiçbir zaman unutmayınız :

1- Sahip olduğumuz araçlar, son nesil ABS ve ESP sistemleri ile donatılmışlardır, bu sistemler tekerlek göbeklerindeki sensörler vasıtası ile her tekerleğin devrini ölçerek, fonksiyon ederler. Bir şekilde frene dışarıdan yapılacak müdahale, sistemin hata vermesine yol açacaktır, göstergede ABS uyarı ışığı yanacak ve fren pedalı döşemeye yapışacaktır, bu durumda ABS devre dışıdır ve tekerlekler kilitlenecektir. Bu genel bir bilgidir, çok emin olmamakla birlikte, araçlarımızda hareket halinde iken elektrikli el frenini devreye sokmak mümkün olmamalıdır.

2- El freni kullanarak dönüş ve/veya yavaşlama, trafik seyri açısından tehlikeli bir işlemdir. Araçların fren sistemleri incelendiğinde, durdurma işini ön frenlerin yaptığını, arkaların ise çok önemli olan dengeyi sağladığını görebilirsiniz, sizden ricam, el freni ile uğraşma işini profesyonellere bırakıp, ekran karşısından seyretmenizdir, ki ben bunu tercih ediyorum, dışarıdan bakmak, içeride olmaktan çok daha keyifli.

2008 yılı itibarı ile ithal edilen Picassolarda, 1500-2000-2500 km kontolü yoktur, zira bu kontrol araç trafiğe çıkmadan önce yapılmakta ve aracın ön camına PDI etiketi yapıştırılmaktadır. Sizin aracınız için de durum geçerli, ilk bakımınız 15000 km de olacak.

Uzun bir yazı oldu, umarım sıkmamışımdır sizleri, tahammülünüz için teşekkürler.

Herkese keyifli haftasonları dilerim.

_____________________________

We Know What We've Lost When It's Gone...

quote:

Orijinalden alıntı: wkwwlwig

Merhaba sbuyukkilic,

40000km mesafeler, artık güncel otomobiller için neredeyse 0km ile eşit, aracınızın dikkatli kullanılması ve bakımlarının zamanında yapılması halinde, 300000km rahat hizmet edebileceğini söyleyebiliriz.

Dizel motorların ilk çalıştırılmasında dikkat edilmesi gereken husus, ısıtma bujilerinin devreden çıkmasını beklemek, ki bizim araçlarımızda bu işlem göz açıp kapatma süresi kadar, araç çalıştırılırken kesinlikle gaz verilmemeli. Motor çalıştıktan sonra ise, rölanti devrinde 10-15 sn kadar bekleyip, yağlama sisteminin, yağı en üst noktalara - turbo dahil - basması beklenmeli. Kesinlikle uzun motor ısıtma süreçlerine gerek yok, zira hareket halinde, şanzıman, amortisör yağlarının da, motor yağı ve soğutma sıvısı ile birlikte ısınması gerektiğini unutmayın.

Motoru durdurma işleminde ise, aracı park ettikten sonra, motorun rölanti devrinde 15-30 sn çalışmasına izin vermek gerekiyor, eğer çok acele bir durum varsa, en azından içinizden 5 e kadar sayıp kontağı kapatın, zira çok yüksek devirlerde (80-120bin d/dak) dönen turbo pallerinin, yataklarının yağlaması, motor durduğu anda kesilecektir, bekleme süresi zarfında, turbo düşük bir devire ineceğinden, ömrü çok daha uzun olacaktır.

Dizel motor kullanımı ile bir diğer hatırlatma da, EURO diesel kullanılsa dahi, motorun kurumlardan temizlenmesi için, 30-40bin km aralığında Carbon Clean ve Ultrasonik Enjektör Temizliği yaptırılmasıdır. Motorin, diğer yakıtlara göre daha çok kurumlanma yapar, bu kurum subapların tam kapanmasına engel olarak kompresyon düşüklüğü yaratabilir, performans düşer. Ancak unutulmaması gereken bir diğer husus da, ilerlemiş km lerde bu kurumun motora faydalı olduğudur, zira aşınmış segman ve gömlek arasında bir nevi sızdırmazlık sağlar ve yağ yakmayı nispeten engeller.

El freninin, kontak kapandığında devreye girdiği, ve aracı vitese takıp ilerlemeye başladığınızda devreden çıktığı dorudur, dilerseniz bu fonksiyonu devre dışı bırakabilirsiniz. Ancak çok önemli bazı noktaları hiçbir zaman unutmayınız :

1- Sahip olduğumuz araçlar, son nesil ABS ve ESP sistemleri ile donatılmışlardır, bu sistemler tekerlek göbeklerindeki sensörler vasıtası ile her tekerleğin devrini ölçerek, fonksiyon ederler. Bir şekilde frene dışarıdan yapılacak müdahale, sistemin hata vermesine yol açacaktır, göstergede ABS uyarı ışığı yanacak ve fren pedalı döşemeye yapışacaktır, bu durumda ABS devre dışıdır ve tekerlekler kilitlenecektir. Bu genel bir bilgidir, çok emin olmamakla birlikte, araçlarımızda hareket halinde iken elektrikli el frenini devreye sokmak mümkün olmamalıdır.

2- El freni kullanarak dönüş ve/veya yavaşlama, trafik seyri açısından tehlikeli bir işlemdir. Araçların fren sistemleri incelendiğinde, durdurma işini ön frenlerin yaptığını, arkaların ise çok önemli olan dengeyi sağladığını görebilirsiniz, sizden ricam, el freni ile uğraşma işini profesyonellere bırakıp, ekran karşısından seyretmenizdir, ki ben bunu tercih ediyorum, dışarıdan bakmak, içeride olmaktan çok daha keyifli.

2008 yılı itibarı ile ithal edilen Picassolarda, 1500-2000-2500 km kontolü yoktur, zira bu kontrol araç trafiğe çıkmadan önce yapılmakta ve aracın ön camına PDI etiketi yapıştırılmaktadır. Sizin aracınız için de durum geçerli, ilk bakımınız 15000 km de olacak.

Uzun bir yazı oldu, umarım sıkmamışımdır sizleri, tahammülünüz için teşekkürler.

Herkese keyifli haftasonları dilerim.

Alıntıları Göster

18 Sayfaya kadar gelen, bilgi ve deneyimleri ile foruma katılan tüm arkadaşlara merhaba

Tekrar tekrar okumaktan kendimi alamıyorum. Burada paylaşılan bilgileri okumadan önce marka isimine pek güvenim yoktu. Okuduktan sonra ise tereddütlerim satın alma düşüncesi derecesinde devam ediyor.
Yeni bilgi ve deneyimlerinizi ekranımda görmeyi beklerken, tüm c4 picasso ve grand c4 picasso pilot ve ko-pilotlarına iyi seyirler diliyorum

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi enfraruj -- 23 Ağustos 2009; 13:49:52 >

_____________________________

Remlak

Yüzbaşı

474 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

_____________________________

Grand C4 Picasso (2007-2013) İlk sürüş izlenimi.. (34. sayfa)