Şimdi Ara

Gerçekten bu ayetlerin her şeyin yaratıcısı bir tanrı tarafından gönderildiiğine inanıyor musunuz?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
6
Cevap
0
Favori
481
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Evet sizce bu ayetler ,her şeyi yaratan, mükemmel iyi, bizi medeni yapacak bir tanrı tarafından mı gelmiş gibi duruyor yoksa 6.yy'da arabistan'da yaşamış birinin düşünceleri gibi mi? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

    Azhab 50:
    Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin hanımlarını, Allah'ın sana ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyeleri, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber göç eden kızlarını sana helâl kıldık. Bir de Peygamber kendisiyle evlenmek istediği takdirde, kendisini peygambere hibe eden mümin kadını, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helâl kıldık). Kuşkusuz biz, hanımları ve ellerinin altında bulunan cariyeleri hakkında müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz. (Bu hususta ne yapmaları lâzım geldiğini onlara açıkladık) ki, sana bir zorluk olmasın. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.

    (Cariyelikten yani kölelikten, savaşta kadınların ganimet olarak görüldüğünden ,peygamberin kuzenleriyle evlenebileceğinden ve kendini peygambere sunan kadınlarla evlenebileceğinden bahsediyor. Sizce de bir erkeğin ağzından çıkan kelimeler gibi değil mi? Mükemmel iyi olan tanrının :Kadınları satmayın, savaşta geride kalan kadınları ve çocuklarını koruyun onlara istemedikleri sürece el sürmeyin, tek eşli olun, ve akrabalarınızla asla evlenmeyin bu hem sağlıksız hemde sapıkçadır demesi gerekmez miydi ? )

    Azhab 51
    Ey Muhammed! Bu hanımlarından dilediğini geri bırakırsın, dilediğini yanına alırsın. Uzak durduklarından dilediklerini yanına almanda da sana bir günah yoktur. Bu onların gözlerinin aydın olması, üzülmemeleri ve hepsinin de kendilerine verdiğine razı olmaları için daha uygundur. Allah kalplerinizdekini bilir. Allah hakkıyla bilendir, halimdir. (Hemen cezalandırmaz, mühlet verir.)

    Nisa3
    Eğer (velîsi bulunduğunuz) yetim kızlarla evlenince haklarını gözetemiyeceğinizden, adalet sağlayamıyacağınızdan korkarsanız, size helâl olup hoşunuza giden başka kadınlarla ikişer, üçer, dörder nikâh ediniz. Eğer bu takdirde de aralarında adalet kuramıyacağınızdan endişe ederseniz bir kadınla veya elinizin altındaki câriyeleriniz ile yetinin. Bu, adaletten sapmamanıza daha yakındır.


    (Sapıklık gibi durmuyor mu sizce de? Tek eşliliği övmesi beklenen veya en azından kadına ve erkeğe eşit haklar vermesi beklenen kitap sanki direkt arap geleneklerini yansıtıyormuşçasına 4er kadınla evlenmekten, yine cariyeler almaktan bahşediyor.



    Azhab 53
    Ey iman edenler! Yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin Peygamber’in evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin. Yemeği yiyince de hemen dağılın. Sohbet için beklemeyin. Çünkü bu davranışınız Peygamber’i rahatsız etmekte, fakat o sizden de çekinmektedir. Allah ise gerçeği söylemekten çekinmez. Peygamberin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Böyle davranmanız hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temizdir. Allah’ın Resûlüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikâhlamanız ebediyyen söz konusu olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük bir günahtır.
    (Tüm insanlığa yol göstericek kitap bu mu? Sanki misafirlerden rahatsız olan ve hanımlarını kıskanmış birinin ağzından yazılmış gibi durmuyor mu? Ayrıca bütün insanlığa yol göstericek kitapta yazılabilecek binlerce şey varken peygamber öldükten sonra eşlerinin ne olacağından mı bahsediyor?)


    Azhab 37
    Hani sen Allah'ın kendisine nimet verdiği, senin de (azat etmek suretiyle) iyilikte bulunduğun kimseye, "Eşini nikahında tut,onu boşama ve Allah'tan sakın" diyordun. İçinde, Allah'ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. Oysa kendisinden çekinmene Allah daha layıktır. Zeyd eşinden yana isteğini yerine getirince, eşini boşayınca, onu seninle evlendirdik ki, eşlerini boşadıklarında, evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda mü'minlere bir zorluk olmasın. Allah'ın emri mutlaka yerine getirilmiştir.
    (Zeyd'in eşini boşaması ardından kendi evlenmesini anlatıyor gerçekten çok ilginç, evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda müminlere zorluk olmasın diyor birde, ne denir ki?)


    Azhab 25-27
    Allah inkar edenleri, hiçbir hayra ulaşmaksızın kin ve öfkeleriyle geri çevirdi,savaşta mü'minlere kâfi geldi. Allah kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.
    Allah kitap ehlinden olup müşriklere yardım edenleri kalelerinden indirdi ve kalplerine büyük bir korku saldı. Siz onların bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir ediyorsunuz.
    Allah sizi onların topraklarına, yurtlarına, mallarına ve henüz ayak basmadığınız topraklara varis kıldı. Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.

    (İnanmayan insanlara hoşgörüyle yaklaşın demesi beklenirken müslümanların, müslüman olmayanların yurtlarına ve mallarına hatta toprak bile basmadığı topraklara varis olduğunu söylüyor )

    Azhab 28-32
    Ey Peygamber! Hanımlarına de ki, "Eğer dünya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız, gelin size mut'a vereyim ve sizi güzelce bırakayım eğer Allah'ı, Resülünü ve ahiret yurdunu istiyorsanız, bilin ki Allah içinizden iyilik yapanlara büyük bir mükafat hazırlamıştır."
    Ey Peygamber'in hanımları! İçinizden kim apaçık bir çirkinlik yaparsa onun cezası iki kat verilir. Bu Allah'a göre kolaydır.
    İçinizden kim Allah'a ve Resülüne itaat eder ve salih bir amel işlerse, ona mükafatını iki kat veririz. Biz ona bereketli bir rızık hazırlamışızdır.
    Ey Peygamber'in hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer Allah'a karşı gelmekten sakınıyorsanız (erkeklerle konuşurken) sözü yumuşak bir eda ile söylemeyin ki kalbinde hastalık (kötü niyet) olan kimse ümide kapılmasın. Güzel (ve doğru) söz söyleyin.

    (Neden böyle bir ayet var? Peygamber kendi eşlerini korkutmak için yazmışa benzemiyor mu? Ayrıca gerçekten ''mucizevi'' kitapta bunların yazması ne kadar mantıklı ?)


    Mâide Sûresinin 33 . Ayetinde
    Allah’a ve Resûlüne savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası; ancak öldürülmeleri, yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut o yerden sürülmeleridir. Bu cezalar onlar için dünyadaki bir rezilliktir. Ahirette de onlara büyük bir azap vardır.

    Tevbe Sûresinin 5 . Ayetinde
    Haram aylar çıkınca bu Allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün,onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

    Tevbe Sûresinin 12 . Ayetinde
    Eğer antlaşmalarından sonra yeminlerini bozup dininize dil uzatırlarsa, küfrün ele başlarıyla savaşın ve öldürün. Çünkü onlar yeminlerine riâyet etmeyen kimselerdir. Umulur ki, vazgeçerler.


    (Biraz vahşi değil mi? İnanmayanların öldürülmesiyle ilgili ayetler. Kurandaki öldürmenin günah olduğu ayetlerinde hep ''müminin başka mümini öldürmesi günahtır'' der, ancak neden kafirler ,inanmayanlar için bu kadar vahşi? Işid'in yaptıklarıyla aynı değil mi? )



    Tevbe Sûresinin 111 . Ayetinde
    Şüphesiz Allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Allah bunu Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da kesin olarak va’detmiştir. Kimdir sözünü Allah’tan daha iyi yerine getiren? O halde, yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. İşte asıl bu büyük başarıdır.


    (Şehitliği cennet karşılığında bir ''ticaret'' olarak anlatmış, sanki insanları savaşa rahat rahat katıldırmak için cennet Vaad etmişler gibi)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi naturalitermaiorennes -- 27 Mayıs 2018; 14:48:48 >







  • Süleymaniye vakfı mealinde bu ayetlerin açıklamaları mevcut. Yanlış ve yetersiz çeviri maalesef insanların kafalarında soru işaretleri oluşturabiliyor.



    Aklı ve mantığı kullanmayı sürekli salık veren bir kitabın içindeki mantığa uymadığı düşünülen bazı ayetler aslında bize doğruları gösteren örneklemelerdir. Bu da dinden çıkmak için gerekçe değildir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ben mi acizim? Bu cümle senin ne kadar kompleksli ve cahil olduğunu gösterir. Neyse ya, eskiden senin gibi tiplerle çok tartıştım. Hayattaki arkadaşlarımın yarısı ateistler ve farklı inançlara sahip kişiler. Ama senin gibi ahlaksız ve terbiyesiz değiller.



    Senin öncelikli sorunun bence bu olsun koçum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: El Fuego

    Ben mi acizim? Bu cümle senin ne kadar kompleksli ve cahil olduğunu gösterir. Neyse ya, eskiden senin gibi tiplerle çok tartıştım. Hayattaki arkadaşlarımın yarısı ateistler ve farklı inançlara sahip kişiler. Ama senin gibi ahlaksız ve terbiyesiz değiller.



    Senin öncelikli sorunun bence bu olsun koçum.
    Ahlaksız Ve terbiyesiz Kelimesi Size yakışmamış.Kusura bakma Ama adeletsiz bir yazıya cevap verdim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sadece bunlar degil ki



    Bir cok bilimsel hata var.



    Ne yazik ki tanrinin hata yapma luksu olmaz. Bu nedenle dinler daha bastan cokuyor, inandiklari tanrilar bastan kaybediyor.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Din-ler tanrı-lar basitçe incelendiğinde bile evrensel olmadığı tamamen insan işi olduğu apaçık gözüküyor

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.