Şimdi Ara

Gençlik belasını mı arıyor?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
6
Cevap
0
Favori
464
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Gençlik belasını mı arıyor?


    Bir araştırma Allah'tan çok ÖSS'den korkan gençliğin Sezen Aksu'dan sonra İsmail YK'yı sevdiğini ortaya çıkardı. İdolün hâlâ Polat Alemdar olduğu bu kaygan topraklarda İsmail YK'nın açılımı nedir?





    "Gençleri Allah'tan çok ÖSS korkutuyor..." Geçtiğimiz hafta yayımlanan bir anket, gazete sayfalarına bu başlıkla yansımıştı. Uluslararası Politik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin 17 ilde 1850 lise öğrencisine yönelttiği 38 soru gençliğimizin özelliklerini de ortaya dökmüş. En çok korktukları şeyler: ÖSS, yalnızlık, açlık, hayat, Allah, yükseklik, kalabalık, karanlık, ölmek, başarısızlık, cin ve peri, böcek, sınıfta kalmak. Yüzde 72'si sigara içiyor, yüzde 66 alkol kullanmış, yüzde 17 düpedüz akşamcı. Yüzde 26 'kuru' takılmayı tercih ediyor. Yarısı kitaba hiç yanaşmıyor, ama internetten de çıkılmıyor (chat odaları, porno ve oyun siteleri olarak). Yüzde 26 çete üyesi olduğunu söylemiş. Yüzde 74'ü aileden ve öğretmenlerinden şiddet gördüğünü söylüyor. O şiddet oranında, gençliğin idolleri de ortaya seriliyor. Sırasıyla: Polat Alemdar, anne, baba, öğretmen, abi, Atatürk, Hülya Avşar, Tayyip Erdoğan, Al Pacino (herhalde 'Scarface' kontenjanından), Hz. Muhammed, Seray Sever, Aziz Yıldırım. En çok dinledikleri de Sezen Aksu, İsmail YK ve Tarkan, şu sıralar en sevilen şarkı 'Allah Belanı Versin'. (Hürriyet, 'Allah B..... Versin' diye yazmış.)

    Bangladeş'in müziği
    Evde ve sokakta yoksulluk ve şiddet, 80 kişilik sınıflar, yetişkinliğin erken yıllarında kendini kurma, güzel kılma ve kabul ettirme arzusu ve bunun imkânsızlığı, uzun paltolar, 'bıyık'ta (eskiden erkekler tuvaletine öyle denirdi) tüttürülen 'dolu' ya da boş sigaralar, bir çeteye dahil olmayı bilmenin verdiği gurur ve güven, kemere sıkıştırılmış bir bıçak, belki kurusıkı, belki sahici bir tabanca, kız kavgaları, 'Niye öyle baktın' dalaşmaları... Televizyonlardaki gibi yaşamanın ihtimali yok, zincirinden boşalmış şu dünyada öyle yaşamamanın âlemi yok. Hadi hocanın ağzından üç laf kapıp sınavda biraz soru çözdünüz, bir fakülteye girdiniz, büyük şehirde yaşamak zor, sonra da zaten iş yok. Koyverin gitsin o zaman. Ne diyeceksiniz? Allah belanızı versin...
    Seray Sever, Aziz Yıldırım filan bir yana, ankette en çok İsmail YK dikkatimizi çekti. Görünen o ki, Tarkan tahtını çoktan ona devretmiş. Televizyonlarda, eğlence programlarında çok rastlamasak da, müziği medya elitinin içini döndürse de, teneffüslerde, varoşların ve küçük şehirlerin diskolarında, kafelerinde, bilardo ve internet salonlarında onun şarkıları dönüyor. Ekşi Sözlük'te bir küçük taramayla, memleketimizin sınıflı yapısı (vaktiyle Süleyman Demirel'in dediği gibi, küçük bir kısmı Belçika, büyük bir kısmı Bangladeş) olanca şiddetiyle sırıtıyor. İsmail YK'nın müziğinin 'ucubeliğine' ve 'imajına' yönelik ikrah Belçika'da yükselirken, Bangladeş bu müzikte kendi estetiğini, duygusunu ve yaşayışını buluyor...
    Türkiye, emek gücünün büyük bölümünü 1960'larda Almanya'ya gönderdi. 'Almancı' deyip geçtiğimiz bu insanlar, adlı adınca, Türkiye işçi sınıfı. Emeğini kiralayarak yaşadığının bilinci, iyiden iyiye yabancı bir yerde yaşadıkları için, herhalde en çok onlarda gelişti. Aynı zamanda otantik bir Anadolu üslûbunu da korudular ve yıllar içinde Türkiyelilerden çok Türkiyeli kaldılar.


    Yoksa biz zurna mıyız?
    Barış Manço'sundan Orhan Gencebay'ına, 70'lerin yaratıcı müziği orada yankısını bulmayı, yeni işlere ilham vermeyi sürdürüyor. Türküler, bizim televizyonlarda olmadığı kadar, oralarda dilleniyor. Bir Fatih Akın İstanbul'a geliyor, hiçbir İstanbullunun içeriden yapamadığı kadar, İstanbul ruhunu müzik üzerinden ve dışarıdan okuyor. Bir İlhan Mansız, bir Ahmet Dursun, bir Serhat Akın, Türkiyeli gençlerin saçını başını, kılığını kıyafetini de belirliyor. Madem halkın modası varoşlardan ilham alıyor, baş köşeyi de Türkiye'nin en büyük ve en modern varoşu tutuyor...
    YK, Yurtseven Kardeşler demek. Hasan-Hüseyin ikilisi olarak, vokal ve bağlamayla başlamışlar, kardeşler büyüyünce darbuka filan da eklenmiş. En küçük İsmail de gelince, onlarla biz de tanışmış olduk: Türkü/fantezi karışık, çok da güçlü düzenlemeler içermeyen, şıngırdak bir müzik. Aklımızda en çok 'Şimdi Halay Zamanı' kalmış. Ama devir halay değil, halaydan başka türlü bir şey çıkarma devriydi. Kardeşlerin en küçüğü duruma uyandı. 'Şappur Şuppur' o zaman geldi.
    Amerikan hiphopçuları gibi ne bulduysa üstüne başına uydurmuş, şarkıların arasında Türk işi rap bölümleri, ritim çok daha güçlü, üç güzel kız melodisiyle kulağımıza çok uygun bir nakarat döktürüyor: 'Şapur şupur beni öp/Çıtır çıtır beni ye/Onlar acı ben tatlı/Benden başka böyle var mı?' Ama o kadar kolay değil. Zira: 'Hop diyorsun, hiç aldırmıyor/Hap diyorsun, dönüp bakmıyor/Başkaları napıyor, şap ayarlıyor/Yoksa ben zurna mıyım he?' Yine de işler gelişiyor: 'Yanına çağırdı beni, hayret ettim/Ulan tamam şimdi iş oldu dedim/Umarım benden pahalı içecek istemez/İşten de yeni kovuldum, param yetmez/Gel bi şeyler içelim demez mi bana/Elimi tutup götürmez mi bara/O istedi votka, ben bir bardak su/Bardağa baktım içi buz dolu/Napıyorsun dedim barmen, aklın başında mı?/Her neyse, bizimki votkayı yudumladı/ Herhalde yaradı yanıma yanaştı/Gömleğimin üst düğmesini açtı/Fırsat bu fırsat aman kaçırma/Sırası geldi artık söyle bana/Mamafih cep çalıyor, arayan peder bey/Nerdesin lan sen?/ Burdayım baba/Evin yok mu senin/Tuuu, gelme bir daha!"
    Şimdi de, ikinci albümü 'Bomba Bomba'yla listelerin yükseklerinde geziyor İsmail YK. İlk klipte boş bir otoyolda ilerliyor, sinirlenip çıkıyor dışarı, parçalıyor arabasını 'Allah belanı versin' diye. Kreşendolarla yüklü, bir hakiki öfke, bir katharsis anı, bir harbici söyleyiş. Serdar Ortaç'larda, Mustafa Sandal'larda, Kral TV'de habire dönen, genellikle adlarını bilmediğimiz bir sürü muadillerinde görmediğimiz bir ciğerden okuyuş, sokaklarla hemhal olmuş bir kelime dağarcığı. Bardı, internetti, chat odasıydı, ÖSS'den korkan gençler nereye gidiyorsa, ne yiyip içiyorsa bu şarkılara giriyor. Kâh yıkık ve mahvolmuş, kâh 'hüzünleri evde bırakmış', komik, eğlenceli, arası pek yok. Ama Nazan Öncel'e 'S.kerim politikanı' dedirtmeyen, 'fuck'ı alenileştiremeyen bu dizginleyici toplumda, 'Allah belanı versin' gibi gayet sıradan ve gündelik bir deyiş bile skandal haline geliyor.


    Alamanya'nın dilleri
    Ne mutlu ki, Avrupa'nın, Amerika'nın aksine, Dadacılara bu topraklarda hâlâ iş var, 'burjuvaziyi şok etmek' hâlâ mümkün. Ama artık bu da, olursa, en iyi, aşağıdan oluyor. Televizyon kanallarının, radyoların yukarıdan önerileri pek işlemiyor, su aşağıda kaynıyor, ÖSS'den korkan gençleri en iyi Etiler paradigmasının dışında duran anlıyor. Eski bir şarkıda 'Alamanya dillerimi bana geri ver' deniyordu ya, şimdi Alamanya bunu yapıyor.
    80'lerde, 90'larda medyacılar, bankacılar vs. İstanbul New York gibi olsun isterdi, şimdi Kentsel Dönüşüm Projesi bunun için çalışıyor. Ama artık istenen, şehirde düzen, dışında kaos. İsmail YK sağ olsun, o kaosun estetiği, popu da oluşuyor. 'Ucube' tabii, ama Jay-Z'yi ne zannediyoruz ki?



    kaynak







  • acaba hangi zihniyet bizi bu hale suruklemis..
    Kendileri para icin salak bir medya yapıyorlar,polat gibi hayali kahramanlarla bizim beynimizi yıkıyorlar.sonra laga luga cekiyorlar.
    Ilk once onlar medya olmasını ogrensin..
    Sonra genclige ... atmaya calıssın !!
  • Gençlik nereye gidiyor @hamza5806


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu ülkede sağlıklı nesiller yetiştirmek imkansiz

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Konuya bak lan ahhaahahahah

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Vay anam vay 2006 yazı gençlerin o zaman ki korkularına bak şimdi ki korkularına bak nereden nereye

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.