Şimdi Ara

Gelecekten Umudum Kalmadı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
12
Cevap
3
Favori
767
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Daha 19 yaşındayım ve gelecekten umudum kalmadı. Malesef sadece paranın konuştuğu bir ülkede yaşiyoruz. Sap geldim sap gidiyorum lafı tam bana oturmuş. Geleceğimden gerçekten umutsuzum.

    İstanbul' un en dandik yerlerinden birinde yaşıyorum. İlkokulumu barzoların bol olduğu bir yerde okudum. Aslında okuyamadım.Her sene değişen ve en az 1 ay gelmeyen hocalar yüzünden gerçekten okuyamadım. İlkokul olmasına rağmen o kadar pis insanlar vardı ki okula geldiğim gibi birşey öğrenemeden gittim. Bir sınıfta 40 kişi olurda 35 i okulu bırakıp kalanı bir baltaya sap olamaz mı. İşte olamaz kalan 5 ide okuduğu bu lanet yer yüzünden olamaz. 4. sınıfa kadar gittiğim okulda ders işlemedik sınıf laylaylom kurunun yanındada malesef yaşta yandı.Her sene değişen hocalar hep bir sene önceki hocaların üzerine oynadı.

    6.sınıfa geldiğimde kendi çabalarımla birşeyler yapip ilçe sbs de dereceye girdim.6.sınıfta herşey güzel gidiyordu derken ki benim açımdan malesef her zamanki gibi yine öğretmen değişimleri oldu.Kimisi 2ay durup gitti kimisi 3 ay olan öğrenmek isteyenlere oldu.Gelen de 1 ayı gelecek muhabbetin dolayı geç geldi zaten. Ne okulu nede okul müdürü adam gibiydi. Öğrencileri yolup ondan şundan sebepten para isteyip sadece odasına yemek söylemesini bildi. Ortaokulda başldığım kickbox sporuna bu adi herifler yüzünden bırakmak zorunda kaldım. Bari birşey benim için iyi gitseydi. KickBox ta yurtiçi ve yurtdışı müsabakalara katılmak için lisans aldım. Kahverengi kuşaktım. Müdür yardımcısı denen insan bozuntuları gösterilere katılacağım zamanlar sınav zamanıma denk geldiği için ( haftada sadece 1 gün) izin vermedi ve bırakmak zorunda kaldım.8. sınıftaydım ama malesef aklım ermiyordu ileride hayatımın daha zor olacağı.7 ve 8 de sbs den de beynim boş döndüğü için liseyi kazanamadım. O okulun tam yanında olan her sene çıkışta kavga olan lanet liseye gitmek zorunda kaldım ve ilkokulda bir b*k öğrenememem burada bana fena koydu açıkçası.

    Hocanın anlattığı matematik dersinde sadece m*l gibi oturmasını bildim adam anlatıyor ama anlamıyorum. Temiz bir çocuk olduğumdanda tabi çalışkan zannediyorlar.Lise öyle bir yerdi ki tüm mahalle serserileri oradaydı. Elinde tesbih hocaya bıçak çekmeler yanına çağırıp harç kesmeler vs. Sınıftan çıkamıyorduk zaten adam gibi kişiler yoktu okulda. Çıksak her an bir rezil olma korkusu adamlar anca başkalarını ezip güya artistlik yapiyorlar. Her neyse zaten lisedende geldiğimiz gibi gittik. Böyle bir okul ne verebilirdi ki zaten bana.Ailem her toplantı sadece şunu duydu Fatih iyi bir çocuk ama derste başarılı değil. Nasıl olayım siz söyleyin böyle bir yerde nasıl olunur. Ailem zaten anadolu insanı anlatamıyorum ki derdimi ne olursa olsun onlarda kabahati bende buldular. Çok şükür dershaneyede gönderdiler ama bu sefer ben saldım ipleri.Sözelde iyiydim ama matematik ah o matematik bitirdi beni açikçası.Yaşadığım bu yer yüzünden resmen hayatım mahvoldu.Siz söyleyin şimdi ne yapacağım ben ilerde bende istemez miydim okumayı başta olmayınca sondada olmuyor malesef.

    Şimdi kardeşim benim okuduğum ilkokulda 3. sınıfta okuyor.Neymiş sadece bulunduğumuz mahallenin okuluna gönderebilirmişiz. Okul aynı tas aynı hamam hiçbirşey mi değişmez küçücük çocuklar her tuvalete gittiklerinde duvarlarda yazan pis küfürleri görüyorlar. Bir kişide temizleyemiyor.Evet burası bir eğitim yuvası gerçekten çocuklar güzel eğitiliyorlar. Şimdi böyle bir yere insan çocuk getirir mi 3 çocuk 3 çocuk diye bağırıyorlar sen önce eğitim sistemini düzelt ülkendeki insanlara düzgünce hizmet ette 3 çocuk yapsınlar. Birde Suriye belaları çıktı iyice gitti buralar artık.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fitmans -- 25 Kasım 2014; 1:24:45 >







  • Asla amaca hizmet etmeyen, bir hedef veya odaktan yoksun, basmakalıp bireyler "yetiştiren", sorgulamayı Ezber Tanrısı'na kurban vermiş eğitim sistemimiz... Kendisine maruz bırakılan minik dimağlar gibi karmakarışık, her üç beş senede bir yönü değişen ideolojik rüzgarlarla bir o yana bir bu yana savrulmaktan tarumar olmuş eğitim sistemimiz...

    Komşunun çocuğuna Dandanakan Savaşı'nın tarihini sorduğunda 2.5 milisaniye içinde "24 Mayıs 1040!" cevabını alabilmek midir eğitim? Bilemiyorum. En son baktığımda Türk milli tedrisatının hedefleri arasında saatli maarif takvimi yetiştirmek yazmıyordu.

    Yo, 1040'la küs değilim.
    Selçuklu Devleti baş tacımız. Tuğrul ve Çağrı Beyler'e saygımız sonsuz. Fakat artık biraz kopsak mı diyorum Dandanakan'dan, Horasan'dan? Namibya'da hala neden Almanca konuşulduğunu araştırsak mesela... ABD'nin Afganistan'da ne işi vardı, onu bir öğrensek. Ruanda'daki iç savaşın sebeplerini değerlendirsek. Aztek Medeniyeti'ni, Maya Uygarlığı'nı kimler ne için yok etti, biri gösterse. Görsek.

    Maalesef.
    Bakar-kör yetişiyoruz.
    Bir kukla oyunu bizim eğitim sistemimiz; perde arkasını merak bile etmiyoruz. Dandanakan'dan girip Granger'dan çıkıyoruz ama pek azımız diplomaya bir kağıt parçasından öte anlamlar yükleyebiliyor.

    Ezberliyoruz.
    Hala ezberliyoruz.
    Çünkü bakkalların bile internetten sipariş topladığı şu bilgi çağında bütün detaylar bir imlecin ucundayken bile ezber dayatılıyor bize. Hatta ana okulundan yüksek lisansa kadar tüm kurumlara bulaşan İngilizce virüsü yüzünden bir de yabancı dilde ezberlemek zorunda bırakılıyoruz ki "öğrendiklerimizin" hiçbir boka yaramayacağı kesinleşmiş olsun.

    Rastgele Erişimli Hafıza (alışık olduğumuz adıyla RAM) ile Sabit Sürücü (Anadolu lehçesinde hard tiks :p) arasındaki farka benziyor bu durum. Aslolan veriyi sabit sürücüye kaydetmek iken bizdeki ezber sistemi RAM'e yazıp duruyor bilgileri.

    Ah o kahrolası bilişim kanunları yok mu! RAM dediğimiz hafıza uçucu olduğundan bilgisayarı kapatıp açtığımızda bir de bakıyoruz ki bütün bilgiler puf! Tıpkı yıllar sonra bir kağıt parçasına bakıp "lan ben niye hiçbir şey hatırlamıyorum?" demek gibi; ne şift eden eğriler kalmış, ne Gazneliler.

    Öyle ya...
    Kalıcı depolama, gencecik beyinleri saçma salak detaylarla uyuşturarak sağlanamaz ki. Büyük resmi muhakeme yeteneği örselenmiş bireylerle sağlıklı bir toplum oluşturulabilir mi?
    Çevrelerinde yalpalayıp duran bu sarhoş dünyada gerçekten nelerin olup bittiğini bilmeli çocuklar. Neler olduğunu (ve neden olduğunu) öğrenmeliler ki ileride olabilecekleri hesaplasınlar. Akıl çarkları işlemeli ki ışıldasınlar.



    Oysa biz köhnemişiz arkadaşlar, dökülüyoruz.
    Karanlık bir sona doğru yürüyoruz.
    Ufka bir ışık tutsak göreceğiz; yıkımın eşiğindeyiz.
    Son sac ayağımız şu an yetişmekte olan nesil.
    Ve onları yetiştirecek olan bizleriz.

    Bu yüzden arkadaşlar, bu neslin üzerine titreyin.
    Bu neslin sabit sürücülerine doğru bilgiyi dokuyacak öğretmenlerin kıymetini bilin.
    Kol kanat gerin onlara, yanlarında durun.
    Onların destekçisi, gerekirse hizmetçisi olun.
    Yoksa milli hafızamızla bizler yok olup gideceğiz, günden güne ufalana eriye.
    Ve Merv ile Serah arasındaki bir çorak ovanın kuru kavruk otları kalacak geriye...

    Alıntıdır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 6-7 yaşına kadar kafan yerinde olmuyor zaten. tam kafan yerine geliyor eğitim başlıyor ortalama 24 - 25 yaşına kadar olan hayatını büyük çoğunlukla işe yaramayan bi eğitim sistemiyle beraber çöpe atıyosun. yetmezmiş gibi 1 yılda askerlik çalıyor. hiç tecrübe ve sermaye olmadığı için bi işe girip çalışman yani sırtından başkalarına para kazandırman gerekiyor. 65 yaşına kadar çalışıyosun. sonra hayatının en dandik en güçsüz dönemlerinde rahat ediceğini zannediyosun ama olmuyor buseferde sadece oturup ölümü bekliyosun. zaten en iyi ihtimalle okul hayatınız 10 numara geçse bile çoğunuzun geleceği böyle olacak.
    sistem hiçbi zaman size çalışmaz siz sisteme çalışırsınız. en üst tabakadakilerde kaymağını yer. asıl gerçek çok paranın aslında kolay yoldan kazanıldığıdır. bu güne kadar çalışıp didinip 0 dan başlayıp rahat eden parlak bi geleceği olan çok paralar kazanan çok az insan gördüm geneli hala yerinde sayıyordu. bu yüzden eğitimdi iş hayatıydı pek kafaya takmamak lazım. gelecek sadece bunlara bağlı değil.




  • El-hamdü-lillâhi dâimen ve alâ külli hâl ve E'ûzü billâhi min hâl-i ehlinnâr


    Kardeş ne diyim bilemedim yaw cidden çok kötü bi eğitim yılları geçirmişsin,cidden üzüldüm.Allah kolaylık versin ne diyeyim....
  • paranın konuşmadığı bir ülke söyle
  • konu uzun cevap daha uzun ben iptal
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hll knk

    paranın konuşmadığı bir ülke söyle

    Hocam para belki her ülkede geçerli ama sosyal devlet ülkelerinde bile işsizlik maaşı var en azından. İsveç Almanya Norveç Danimarka da adamların gelecek kaygısı yok çünkü iş bulamasa da devletten aldığı geçinme parası ona yetiyor

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • muradisdan kullanıcısına yanıt
    Bundan sonrası tamamen şans olur benim için
  • iddaa konusunda kendini geliştirin..sonunda bir gün çıkar.
  • Eğitim sistemimiz bize nasıl öğreneceğimizi değil ne öğreneceğimizi öğretiyor. Örnek Sscb'nin bize yardımları onlar olmasa kazanmamız imkansız ama hiç bir kitapta geçmez. Kara Fatma'nın sırtındaki mermi olurduda bu mermilerin nerden geldiği yazılmazdı Komunizm övgüsü olur diye. Eğitim sistemi adı üstünde sisteme robot yetiştiriyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kişisel hırsların , milyonların üzerindeki etkisi. anap sonrası istikrarsız gidişat , cehalet içerisindeki insanları eğitimin başına getirdi. Kurunun yanında yaş da yanar. Demokrasi " azınlığın , çoğunluğun haklarınıda gözeterek , ülkeyi yönetmesidir" halkın takdiri
  • Haramdan hayir gelmez :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.