Şimdi Ara

GEÇMİŞİNİ UNUTAN GELECEĞİNİ KAYBEDER.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1
Cevap
0
Favori
441
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • BİR ÜLKE, BİR MİLLET İÇERDEN NASIL YIKILIR!

    GÜNÜMÜZDE TRUVA ATI NASIL OLUYOR!

    BİRAZDAN İZLEYECEKLERİNİZ ÜLKEMİZDE YAŞANAN
    YÜZLERCE ÖRNEKTEN SADECE BİR TANESİ!

    GELECEĞİNİZ İÇİN DİKKATLE OKUYUN!..




    BİR FİLM BİR KAÇ PORTRE ve BİR İHANETİN ANATOMİSİ


    “Sıfır Kilometre” Iraklı Kürt yönetmen
    Hiner Saleem’in filmi.

    Filmin kadın başrol oyuncusu
    Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Belçim Bilgin
    Belçim Bilgin, Türk vatanına ve Cumhuriyet Devrimi’ne
    ihanetten idam edilen Şeyh Sait’in torunu.

    Ve “Sıfır Kilometre” filmine her türlü
    maddi ve teknik desteği veren kişi
    Türk milletinin ödediği “tiyatro tutkusu” paralarıyla
    zengin olmuş Yılmaz Erdoğan diye bir “Mükremin”.

    Ağustos 2006'da Yılmaz Erdoğan ile
    Şeyh Sait’in torunu Belçim Bilgin evlendiler.

    1865'te Diyarbakır'ın Palu ilçesinde doğan Şeyh Said,
    tarihimizde “Şeyh Said Ayaklanması”nın elebaşısıdır.
    1925 yılında İngiliz emperyalistlerinin desteği ile Genç
    Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak ve Mustafa Kemal
    Atatürk’ü yok etmek için Doğu Anadolu’da çıkarılan
    isyanın örgütleyicisi ve önderidir.

    Şeyh Said’in emri ile tüm telefon ve telgraf hatları kesildi. Şeyh Sait
    kendisine katılan aşiretlerle Hani’de Türk süvari alayını pusuya
    düşürüp esir aldı. Şeyh Said, “Kadınlar çıplaktır. Şimdiki hükümet
    (Atatürk ve arkadaşlarının hükümetini kastediyor.) dinsizlik
    neşretmektedir” şeklinde bildirilerle halkı kendi yanına
    çekmeye çalıştı. 9 Mart 1925’te Diyarbakır’da toplanan hükümet
    kuvvetleri, isyanı bastırdı, Şeyh Said maiyetiyle birlikte yakalandı. 45
    kişilik İstiklal Mahkemesi tarafından idama mâhkum edildi. Karar, 29
    Haziran 1925’te Diyarbakır’da Siverek kapısında yerine getirildi.

    “Şeyh Said ve Rüfakası Hakiki şehiddirler.
    Ben Onun intikamını almışım.”
    Bediüzzaman Said Nursi ( Said-i Kürdi)

    Yine hepiniz bilirsiniz, “Kuşkanadına Mektuplar”
    yazmıştı Mükremin bey… Sloganı "Türkiye Türklerindir"
    olan Hürriyet gazetesinde tam sayfa yer bulmuştu bu
    mektup ile kendine!

    Bugünlerde anlaşılıyor ki bu mektubun amacı PKK'ya af
    ve hatta devamında APO’ya affın yumuşatıcı temellerini
    atıyormuş.

    “Meşhur mektubuyla gündemde olduğu bir dönemde, Şeyh Sait’in
    soyundan gelen Belcim Bilgin’le evlenmesi tesadüf olabilir mi acaba?”

    Yılmaz Erdoğan içinden çıktığı feodal toplumu bir türlü aşamamış belli ki.
    Ve bütün yaşadığı aşklardan sonra ona en çok anlam ifade eden de Şeyh
    Sait’in soyundan çocuk sahibi olma ihtimali. Çünkü bu paye onun için
    öylesine anlamlı ki. “Şeyh Sait’e torun vermek onun bugüne kadar yaptığı
    bütün işlerin, bütün adımların ötesinde bir önem taşıyor Yılmaz Erdoğan
    için.”

    Yılmaz Erdoğan’ın Gülben Ergen ile evlenen kardeşi Mustafa Erdoğan da,
    bir zamanlar PKK’nin sözcüsü durumundaki Özgür Gündem’in Ankara
    temsilcisiydi.

    Geçenlerde yeğeni PKK’dan kaçarak teslim oldu. Türkiye Cumhuriyetine teslim
    olduğunda ; “PKK yöneticilerinin samimiyetine inanmadığım için kaçtım ve
    teslim oldum” demiş. Yani adam pişmanlıktan geri gelmemiş. Bir de
    samimiyetlerine inansaydı.

    CANNES’A KATILDI
    Iraklı Kürt yönetmen Hiner Saleem'in filmi “Sıfır
    Kilometre”de başrol oynayan Belçim Bilgin, Cannes Film
    Festivali'ne katıldı. Geçen yıl Uluslararası 58. Cannes Film
    Festivali'nde Altın Palmiye için yarışan “Sıfır Kilometre”nin
    kamera ve negatifleri ise Yılmaz Erdoğan ile BKM metin
    yazarı Muhsin Kızılkaya tarafından sağlanmıştı. Belçim
    Bilgin, film gösterime girdikten sonra verdiği bir röportajda
    ise, “Ben Türkiye’de yaşayan bir Kürt olarak, böyle bir
    filmde oynayarak orada yaşananların dünyaya, Türkiye’ye
    aktarılmasında bir rol oynadıysam bu beni çok mutlu
    ediyor. Bu filmin hikâyesinin gerçek yaşamdan alınması,
    orada yaşayan insanların acılarını anlatıyor olması, benim
    ve ailem için yeterli sebepti. Tabi ki bunun yanında Kürt
    değerleri ile büyümüş olmam yeterince etkili. Zaten sanatı,
    temaları evrenselleştiren bir unsur olarak görüyorum”
    demişti.

    Belçim Bilgin bir röportajında şunları söyledi: “Şeyh Said
    benim babamın dedesi, daha doğrusu dedesinin büyük abisi.
    Anne tarafımdan ise bütün örf ve adetleri ile tam bir aşiret
    kültürü aldım. Hayal kırıklığı yaşayan insanların hikayelerini
    dinledim. Hayal kırıklığı yaşayan insanlar derken Kürtleri
    kastediyorum” demişti.

    RÖPORTAJINDAN NOTLAR :
    Cannes’da sinemanın ünlü isimleri ile aynı festivalde yer
    almaktan çok büyük bir mutluluk duyduğunu dile getiren Kürt
    kızı “Filmimize çok inanıyorum çok güveniyorum. Zaten
    güvenimiz bizi buraya kadar getirdi. Garip bir duygu, nasıl oldu
    bilmiyorum ama, daha sinemaya yeni başlamış olsam bile, ben
    kendimi buralarda görüyordum. Belki de dedemin ruhu şeyhlik
    falan, bilmiyorum ama gerçekten çok büyük bir inancım vardı”

    “İlk filmimin bir Kürt filmi olması benim sinema rüyamı gerçekleştirdi
    diyebilirim.”

    “Tabii ki bu filmin bir Kürt filmi olması ve KÜRDİSTAN’DA (Nerdeyse bu
    Kürdistan) çekiliyor olması ailem için ve benim için onur verici bir şey. Bu
    yüzden beni desteklediler.”

    “Kimliğimizin etkisinden tabii ki. Ben Türkiye’de yaşayan bir Kürt olarak,
    böyle bir filmde oynayarak orada yaşanan şeyleri dünyaya, Türkiye’ye
    aktarılmasında bir rol oynadıysam bu beni çok mutlu ediyor. Bu filmin
    hikâyesinin gerçek yaşamdan alınması, KÜRDİSTAN’DA (Israrla Kürdistan
    demeye devam ediyor) yaşayan insanların acılarını anlatıyor olması benim
    ve ailem için yeterli sebepti. Tabi ki bunun yanında Kürt değerleri ile
    büyümüş olmam yeterince etkili. Zaten sanatı temaları evrenselleştiren bir
    unsur olarak görüyorum.”

    “Kürt değerleri derken neyi kastediyorsunuz? Kürt isyanlarımı?”

    “Şeyh Said benim babamın dedesi, daha doğrusu
    dedesinin büyük abisi. Ordan gelen bir misyona (Dikkat!
    Şeyh Sait’in tek misyonu; Ülkesine ve halkına ihanet etme
    misyonudur) sahibiz. Anne tarafımdan ise tam olarak
    yaşayageldikleri, bütün örf ve adetleri ile yaşadıkları tam
    bir aşiret kültürü aldım. Hayal kırıklığı yaşayan insanların
    hikâyelerini dinledim. Hayal kırıklığı yaşayan insanlar
    derken Kürtleri kastediyorum.”

    “Savaşın acılarını Kürt trajedisini yakından yaşayan bir Kürt annesi olan
    Selma’yı düşünürken, oynarken neler hissediyordunuz? Selma sizi
    değiştirdi mi hiç?”

    “Selma mı beni değiştirdi yoksa KÜRDİSTAN MI beni değiştirdi, Hiner
    Salem mi beni değiştirdi, yalnızlık mı beni değiştirdi, bir sürü şey bir
    arada.”

    “Çekimleri anlatır mısınız biraz bir iki anınız vardır mutlaka?”
    “Filmin çekimleri boyunca her gün bir başka şey yaşıyorduk. Zaten
    benim az rolüm olduğu için sabahları arabada geçiriyordum. Üç bine
    yakın PEŞMERGE (Teröristte peşmerge oldu en sonunda) vardı orda.”

    Hani olur da
    bugünlerde sinema ödülü,
    Nobel falan alırlar ya.
    Bunlarda aklınızın bir köşesinde bulunsun!..

    GEÇMİŞİNİ UNUTAN GELECEĞİNİ KAYBEDER.







  • Yapay Zekanın Yanıtı

    Geçmişi Unutanlar Geleceğini Kaybeder

    "Geçmişini unutan geleceğini kaybeder" atasözü, tarihsel bilincin önemini vurgular. Geçmişteki hatalardan ders alarak gelecekte onları tekrarlamaktan kaçınabiliriz.

    Tarih, bireylerin, toplumların ve ulusların şekillenmesinde önemli bir rol oynar. Geçmişte yaşanan olaylar, kültürleri, inançları ve değerleri etkiler. Bu olayları anlayarak kendi kimliğimizi ve geleneklerimizi daha iyi kavrayabiliriz.

    Geçmişi unutmak, hataları tekrarlama ve geleceği doğru bir şekilde anlama riskini beraberinde getirir. Örneğin, Belçım Bilgin'in dedesi, tarihte yaşanan Ermeni Soykırımı'nın tanınmasının önemini vurgulamıştı. Bu olayı unutmak, geçmişin trajedilerinin tekrarlanmasına izin verebilir.

    Geçmişi hatırlamak aynı zamanda bizi geleceğe daha iyi hazırlar. Tarih, bize insan davranışları ve toplum dinamikleri hakkında değerli bilgiler verir. Bu bilgilerle, gelecekteki zorlukları daha öngörülü bir şekilde yönetebilir ve daha iyi kararlar verebiliriz.

    Sonuç olarak, geçmişini unutanlar geleceğini kolayca kaybedebilirler. Tarihsel bilinç, kimliğimizi şekillendirir, hatalardan ders almamızı sağlar ve geleceği daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Bu nedenle, geçmişi hatırlamaya ve geleceği planlarken geçmişten edindiğimiz bilgileri kullanmaya özen göstermeliyiz.

    Yapay Zekanın Yanıtını Genişlet
    Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.