Şimdi Ara

Füzyon enerjisi için devrimsel adım: Hidrojen ve bor kullanıldı!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
22
Cevap
2
Favori
1.130
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
8 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Füzyon enerjisi için devrimsel adım: Hidrojen ve bor kullanıldı!
    Mevcut füzyon enerjisi projelerinin çoğu, inanılmaz derecede kıt ve aynı zamanda dengesiz olan trityum gerektiriyor. TAE Technologies ise hem daha ucuz hem de daha güvenli bir yol bulduğunu açıklıyor. TAE, hidrojen-bor (HB) füzyonunu duyurarak manyetik olarak sınırlandırılmış plazmada testler gerçekleştirerek dünyada bir ilki başardı.



    İlk defa hidrojen-bor kulanıldı



    Füzyon enerjisi için devrimsel adım: Hidrojen ve bor kullanıldı!
    Arkasında 1,2 milyar dolardan fazla yatırım bulunan TAE, 30 milyon °C'de plazmayı sürdürmek üzere tasarlanan ancak 75 milyon °C'yi çoktan aşan Norman adlı beşinci nesil füzyon reaktöründen elde ettiği sonuçları paylaştı. TAE, 2030'ların başında trityum reaktörlerinin ihtiyaç duyacağından kat kat daha sıcak olan milyar dereceden fazla plazma hapsini hedefliyor. Bu hedefte şirket, diğer reaktörlerden farklı olarak tasarladığı prototip kapaklı silindir füzyon reaktörlerinin kilit rol oynayacağına inanıyor.



    Ayrıca Bkz.ABD'den tarihi nükleer füzyon enerjisi keşfi! Temiz ve sınırsız gücün kilidi açıldı



    Kısa süre önce TAE, saygın Nature Communications dergisinde, manyetik olarak sınırlandırılmış plazmada hidrojen-bor füzyonunun dünyadaki ilk ölçümünü belgeleyen hakemli bir makaleyi yayınlayarak hedeflerine doğru büyük bir adım attı. Yapılan testler, dünyanın en büyük süper iletken plazma hapsetme cihazına ve dünyanın ikinci en büyük yıldızlayıcısına sahip olan Japonya Ulusal Füzyon Bilimi Enstitüsü’nün LHD reaktörüyle yapıldı.



    Sonuçlar umut verici



    Füzyon enerjisi için devrimsel adım: Hidrojen ve bor kullanıldı!
    Testler sonucunda HB füzyonunun ölçülebilir yoğunluğa çıkabileceği saptandı. TAE Technologies CEO'su Michl Binderbauer, "Bu deney bize üzerinde çalışabileceğimiz zengin bir veri sunuyor ve hidrojen-borun şebeke ölçeğinde füzyon gücü için bir yeri olduğunu gösteriyor" açıklamalarında bulundu. Binderbauer, ellerindeki fizik sorununu çözebileceklerine ve radyoaktif olmayan, bol miktarda bulunan bu yakıt ile sınırsız enerjinin kilidini açacaklarına inanıyor.



    TAE, H-B temelli füzyonun işe yaradığını gördü ve şimdi sıra ölçeği artırmaya gelmiş durumda. On yılın ortasına kadar şirket harcadığından daha çok enerji üreten "Copernicus" adında bir reaktörü inşa etmeyi planlıyor. Şirket, 2030'ların başında, şebekeye bağlı dünyanın ilk prototip H-B füzyon enerji santrali olacağını söylediği "Da Vinci" tesisinin hazır ve çalışır durumda olmasını bekliyor.






    Kaynak:https://newatlas.com/energy/tae-first-hydrogen-boron-fusion/
    Kaynak:https://www.nature.com/articles/s41467-023-36655-1







  • Bir an göbeklitepenin 21.yy verisyonuna bakıyormuşum gibi geldi

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
    _____________________________
    .
  • kaç verip kaç aldık özet?

    _____________________________
    Lucid Motors is the best.
    Beni öldürmeyen; ağzıma s*çar.
  • Engin Arık :( Anmadan geçmeyelim.

  • Ülke için iyi bir haber gibi geldi bana bor madeni açısından zengin bir ülke umarım ülkeye yararı olur

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
    _____________________________
    YURT DISI
  • Güneşin merkezi 15 milyon derece.

    "...milyar dereceden fazla plazma hapsini hedefliyor"


    Ingilizin bi sözü var, "what could go wrong..".
    Kül olcaz kül :)

  • eyvah eyvah. bor madeni bu tarz bir teknolojide kullanılırsa ve alternatifi olmazsa işte şimdi Türkiye yüzyıllarından bahsedebiliriz bence.
    ve bu füzyon teknolojisi çok çok önemli.
    şimdi onlar düşünsün..

  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Milyar derece sıcaklık mı?

    YÖÖÖH

  • Jelibonyum ile deneseler keşke Türkiye'de çok var diye hatırlıyorum.

  • Mesutzgvn M kullanıcısına yanıt
    Atom tablosundaki elementlerin çoğu doğada doğal olarak bulunmayan ancak insan eliyle üretilebilen maddelerdir.

    Helyum, neon, argon, kripton, ksenon, radon doğal olarak bulunan soy gazlardır deniliyor. Bu bir yalandır. Helyum hariç öteki 5 (sözde) asal gaz, elektrik kullanılarak üretilmektedir. Helyum, ise soy gazdan çok hidrojen ile bağlantılıdır.

    Bor, bu tabloda en yeni kandırmacalardan biridir.

    O yüzden jelibonyum benzetmenize katılıyorum.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    u/BerkanEngineer
  • Benim anladığım sadece start etmek için kullanılan yöntemde farklılık oluşmuş. Kibrit yerine çakmak kullanmak gibi.

    Öte yandan tasarımlarının bilindik tasarımdan daha iyi olduğunu belirtmişler.

    Onun dışında "enerji üretme" ile ilgili bir şey henüz yok.

    _____________________________
  • Füzyon diye diye iyi para topladılar. Milyarlarca dolar fonlanan onlarca özel şirket türedi piyasada.

    Bkz.
    https://www.youtube.com/watch?v=JurplDfPi3U&feature=youtu.be

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
    _____________________________
  • onatba O kullanıcısına yanıt
    Bahsetmek istediğim konuya değindiniz. Yeşil-enerji adı altında irili ufaklı yüzbinlerce şirkete trilyonlarca dolar veriliyor.

    Rüzgar türbinlerinin Britanyanın doğal görüntüsünü mahvettiğini savunan bir ingiliz, rüzgar şirketlerinin enerji üretmek dışında amacları olduğunu belirtiyor.

    Bunu başka yerde de duymuştum. Yeni sektörler oluşturmak amacı ile yapılıyor.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    u/BerkanEngineer
  • Bor madeninin çıkarma ve işletme hakkını üç otuz kuruşa yabancılara satmayacağımızı nereden biliyorsun :)

    _____________________________
    imza atamıyorum şimdilik, sonra
  • berkandinçay B kullanıcısına yanıt
    Rüzgardaki mühendislik faydası haricinde bir diğer konu, rüzgar türbinleri havanın laminar akışını bozarak ve havayı yavaşlatarak türbülans yaratması. Buna sanırım wake effect deniyor. Rüzgar türbinlerinde tork dalgalanmasına ve performans kaybına sebebiyet veriyor.

    Bu etki rüzgar altında kalan arazinin bölgenin tipik iklimini değiştiriyor. Bu da bitki örtüsünde değişikliklere sebebiyet veriyor. Konu ile ilgili çalışma yapam Harvardlı profesör david keith e göre bu etkilerin sanıldığının aksine daha çok küresel ve bölgesel ısınmaya sebebiyet verme ihtimali var.

    Bkz.
    https://www.technologyreview.com/2018/10/04/139905/wide-scale-us-wind-power-could-cause-significant-warming/

    Ayrıca bkz.
    https://www.americanexperiment.org/harvard-study-finds-wind-turbines-will-cause-more-warming-in-minnesota-than-emissions-reductions-would-avert/

    Kutuplarda ise tam tersi olarak erimeyi yavaşlatabileceği söyleniyor ancak o bölgede tabi ne kadar rüzgar potansiyeli var yapılan çalışma var mı bilmiyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi onatba -- 4 Mart 2023; 12:2:53 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • berkandinçay B kullanıcısına yanıt

    Merhaba. Konu hakkında çok bilgim yok ama yazınızdan şunu çıkarabilir miyim; bor insan eliyle üretilebilir


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
  • Erzurum lu E kullanıcısına yanıt

    evet haklısınız.

    bu noktada halk önemli faktör. gerektiğinde doğru şekilde tepkisini göstermeli.

    esas gelecek bence bor madeninde (bizim için).


    elbette farklı düşünceleri olan olabilir,saygı duyarım.


    şuan tüm dünya geleceğin petrolünü arıyor.

    _____________________________
  • Profesör Doktor Engin Arık ve ekibinin üzerinde çalıştığı teknoloji de bu değil miydi?Belki yanlış hatırlıyor olabilirim ama eğer uçağı düşürülüp bütün ekibi kaybetmemiş olsaydık şu anda biz çoktan füzyon rektörü faaliyete başlamıştık.

  • Eğer 2030 yılına kadar,ırak,suriye,libya,tunus,mısır,ukrayna gibi işgal altına girmeden dayanabilirsek ülkemizdeki borun değeri dahada artacak..yaşayıp göreceğiz neler olacak..ama zaman daralıyor ve amerikanın işgal için yaptığı hamlelerini hepsi yetersiz kalıp boşa çıkıyor..gizli saklı değil açık ve alenen amerika nato 2000 yılından beri kaç defa turkiyeyi işgal tatbikatı yapmiş..hatta sın bir yıla,hatta gecen haftaki deprem olduğu zaman batı Trakyada yunanistanla işgal senaryosu yaptılar...eğer istanbulda yada ege bölgesinde olası,bir amerika haarp tahrikli bir depremde türkiye diz çöker..ve amerika nato müttefikimize yardıma geliyoruz deyip ege,istanbul,ve adana iskenderun bölgesine çıkarma yapıp yerleşeceklerdir....bu kadar net

  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.