Şimdi Ara

FİZİKTEKİ SÖZEL KISIMLAR NOTLAR

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
21
Favori
1.897
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Beyler Fizikteki Sözel Kısımların Notları Varmıdır? YGSde 3-5 bişiler çıkıyor.



  • LYS

    x ışınlarının özellikleri
    1. Işık hızı ile yayılır,
    2. Frekansları çok büyüktür,
    3. Dalga boyları çok küçüktür,
    4. Enerjileri çok yüksektir,
    5. Gazları yoğunlaştırır,
    6. Saydam olmayan maddelerden geçebilir, kurşun levhalarca engellenebilir,
    7. Doğrular halinde yayılır,
    8. Elektrik ve manyetik alandan etkilenmezler.
    x ışınları Uv’ nin alt sınırı olan 1000 A°’dan başlar, ancak 2 ile 1000 A° arasındaki dalga boylarında çabucak soğurulur, buna çok yumuşak x ışınları denir. 2 ile 0,8
    A° arası yumuşak x ışınları, 0,8 A°’dan küçük dalga boylu x ışınlarına ise sert x ışınları
    denir.

    x ışınlarının bir çok maddeden giricilik özelliği mevcuttur. x ışınları bina
    duvarları, pencereleri vb. yerlerden ge-
    çebilir. Yapılan araştırmalar sadece kur-
    şun levhalardan geçemediğini ortaya
    koymuştur. Bu nedenle x ışınlarının üretildikleri, hastane röntgen odaları gibi
    yerler kurşun levhalarla kaplanmaktadır.
    Çünkü x ışınları kurşun malzemeleri tarafından soğrulur (absorbe edilir).

    x ışınları ile bazı fiziksel olaylar gerçekleşir. Bunlar ;
    1. Kırılma
    2. Yansıma
    3. polarizasyon
    4. Foto elektrik olay
    vb. olaylar gerçekleştirilirken x ışınlarından faydalanır. Ayrıca iyon, fotoelektron,
    geri tepme elektronu gibi taneciklerde
    x ışınlarının etkileşimi sonucu ortaya çı-
    kar. Bu nedenle maddenin yapısını açıklamak için x ışınları kullanılır.
    x ışınlarının dalga boyları 0,1 ile
    100 A° arasındadır

    Sıvı kristaller, hem sıvı hem de katı kristal
    özelliklerine sahip kimyasal maddelerdir. Resim 01.03: F.Reinitzer25
    FİZİK 8
    Sıvı kristalleri, hem akışkan özelli-
    ğe sahip, hem de molekülleri kristal şeklince görülebilir. Ancak sıvı kristaller, her
    zaman sıvı kristalik özellik göstermeyebilir. Örneğin suyun, buz haline geçmesi
    olayında görüldüğü gibi.
    Sıvı kristaller 3 farklı şekilde sınıflandırılır.
    1. Termotropik,
    2. Liyotropik,
    3. Metalotropik.
    Termotropik ve liyotropik olanlar organik moleküllerden oluşur. Metalotropik olanlar ise hem organik hem de
    inorganik moleküllerden oluşmaktadır.
    Sıvı kristaller hem doğada hem de teknolojik uygulamalarda görülmesi mümkündür. Modern elektronik göstergelerin çoğu sıvı kristallerdir.

    Sıvı kristaller, hem sıvı hem de katı kristal
    özelliklerine sahip kimyasal maddelerdir. Resim 01.03: F.Reinitzer25
    FİZİK 8
    Sıvı kristalleri, hem akışkan özelli-
    ğe sahip, hem de molekülleri kristal şeklince görülebilir. Ancak sıvı kristaller, her
    zaman sıvı kristalik özellik göstermeyebilir. Örneğin suyun, buz haline geçmesi
    olayında görüldüğü gibi.
    Sıvı kristaller 3 farklı şekilde sınıflandırılır.
    1. Termotropik,
    2. Liyotropik,
    3. Metalotropik.
    Termotropik ve liyotropik olanlar organik moleküllerden oluşur. Metalotropik olanlar ise hem organik hem de
    inorganik moleküllerden oluşmaktadır.
    Sıvı kristaller hem doğada hem de teknolojik uygulamalarda görülmesi mümkündür. Modern elektronik göstergelerin çoğu sıvı kristallerdir.

    1 fermi = 10^–15 metre

    Zayıf çekirdek kuvveti, tanecik fiziğinin en gizemli kuvveti olarak tanımlanmaktadır. Zayıf kuvvet, taneciklerin parçalanıp, başka taneciklere dönüşmesi sırasında ortaya çıkmaktadır. Tanecik dönüşümleri çok kısa bir zaman diliminde gerçekleşmektedir. Bu zaman dilimi, saniyenin milyarda biri gibi bir süredir. Zayıf kuvvet bilindiği kadarı ile taneciğin içinde var olan bir kuvvettir.

    a, β ve γ ışınlarından bir yada bir kaçını yayarak bozunma olayına radyoaktiflik,
    bu özelliği gösteren maddelere radyoaktif maddeler, bu özelliği gösteren elementlere radyoelement, bu özelliği gösteren izotoplara ise radyoizotop denir.
    Radyoaktif elementlerin yaptığı bileşiklerde radyoaktiftir.

    Alfa ışınlarının özellikleri;
    1. Fotoğraf filmine etki ederler,
    2. Giriciliği çok azdır,
    3. ( + ) yüklü olduğundan, elektrik ve manyetik alanda ( - ) kutba saparlar,
    4. Moleküllerden elektron koparır ve iyonlaşmaya neden olur

    Beta ışınının özellikleri
    1. İyonlaştırma özelliği azdır,
    2. Işık hızına yakın hızda hareket ederler,
    3. Fotoğraf filmine etki ederler,
    4. ( - ) yüklü olduğundan, elektrik ve manyetik alanda ( + ) kutba saparlar.

    Gama ışınının özellikleri
    1. Alfa ve beta ışınlarından daha giricidirler,
    2. Elektrik ve manyetik alanda sapma gözlenmez,
    3. Kütlesizdirler,
    4. Fotoğraf filmine etki ederler.

    Radyoaktifliğin sebebi, bozunan çekirdeğin durgun enerjisinin, tepkime sonucundaki toplam durgun enerjisinden büyük olmasıdır.

    Bir füzyon reaksiyonunda enerji elde edilebilmesi için,
    1. Reaksiyon düşük sıcaklıkta olmalı,
    2. Yüksek enerji açığa çıkmalı,
    3. Büyük bir tesir kesitine sahip olmalı,
    4. Tepkimeye girecek maddeler kolayca bulunabilmeli,
    5. Yüklü parçacıklar elde edilmeli,
    6. Yüksek enerjili nötron açığa çıkartılmamalıdır.

    Nükleer santrallerde genellikle fisyon reaksiyonları gerçekleşir. Füzyon reaksiyonuna göre çalışan santraller yapılma aşamasındadır.

    Nükleer enerjinin zararları ve korunma yolları;
    1. Uranyum zenginleştirilmesi sonucu çok büyük miktarda radyoaktif kirlenmeye sebep olmaktadır,
    2. Düzgün çalışan ve doğal afetlere karşı son derece duyarlı reaktörler yapılmalıdır. Aksi takdirde Çernobil (Rusya 1983) ve Fukusihama (japonya 2011) faciaları
    ile karşı karşıya kalınabilir,
    3. Santrallerdeki tepkimeler çok iyi kontrol edilmeli ve hata-bozulma toleranslarını sıfıra yakın bir sistem kurulmalıdır,
    4. Uzman ekipler ve emniyet çok yüksek tutularak üretim yapılmalıdır,
    5. Santrallerden ortaya çıkan atıkların doğaya zarar vermeyecek şekilde taşınma, gözetim altında tutulması ve güvenli olarak saklanması gerekir,
    6. Santrallerin yapılacak yerlerin yerleşim merkezlerine uzak, coğrafi şartları
    uygun ve doğal afetlerin olmayacağı/en az olacağı yerler seçilmelidir.

    parçacık - karşıtparçacık araştırmaları
    Feynmann ( Feyman ) ve Stueckelberg ( Stukelberg ) tarafından da yapılmıştır. Feynmann ve
    Stueckelberg ise karşıtparçacığı “zamanda bizim algıladığımız yönün tersine hareket eden
    parçacıklar” olarak tanımlamıştır.

    Nötrinoların, elektrik yükleri yoktur. Ayrıca kütleleri
    de sıfıra yakındır. Işık hızına yakın hareket eden nötrinolar, elektromanyetik etkileşimde bulunmadığı
    gibi, madde içinde hiçbir etkide de bulunmazlar.

    1MeV = 10^6 eV

    Zamanda ters yönde hareket eden bir elektron, bir elektronun karşıtı olan pozitron gibi görünebilir. Kendisi ile karşıtı birebir olan tek parçacık fotondur. Fotonlar,
    elektromanyetik kuvvet taşıdıklarından dolayı fotonların karşıtparçacığı yoktur.
    Bir parçacık ile karşıtparçacığı karşılaştırdığında, bu iki parçacık birbirini yok
    ederler

    parçacıklar, her zaman karşıtparçacığa göre baskındır

    Bir hipotezde olması gereken özellikler şu şekilde sıralanabilir.
    1. Hipotez, mantıksal ve rasyonel
    olmalıdır.
    2. Hipotezdeki kavramlar açık ve işlemsel olarak tanımlanabilmelidirler.
    3. Hipotezin sınanabilir bir kimliği olmalıdır.
    4. Hipotez, literatürlere uyumlu olmalıdır.
    Bir hipotezin iyi bir bilimsel araştırma olabilmesi için, titizlikle tasarlanarak,
    gerçekleştirilmesi gereken bir çok aşamadan geçmesi gerekir.

    Sistemli bir biçimde düzenlenmiş bir çok olayı açıklayan ve bir bilime temel
    olan kurallar bütününe kuram yada teori denir. Kuram yada teoride bir çok tekrarlanan gözlem ve deneyler seridir.
    Teorileri desteklemek için bazı doğrulamlar kurulması gerekir. Teorinin iskeleti
    doğrulamlardır. Doğrulamlar, kesinlik kazanamamışsa ve genel olarak kabul görülmezse, teorinin değişmezleri yasalaştırılamaz.
    Bu yasalaşma sonucunda,
    1. Mevcut teori parça olarak yasalaştırılabilir,
    2. Yeni bir yasa ortaya çıkabilir,
    3. Mevcut teori terk edilebilir,
    4. Yeni bir teori ortaya çıkabilir.

    Boyle – Moriette Kanunu gibi, çok uzun süre çalışmış,
    her bir durumda, aynı şartlarda aynı sonuçları
    verdiği kesin olarak belirlenen, akla ve mantığa uygun, genel anlamda bilim çevrelerince
    kabul görmüş, yanlışlama imkanı bulunmayan gerçek bilgiye yasa yada kanun denir.
    Yasalar, değişmezlik ilkesine sahiptir.
    Farklı bir deyişle değişik şartlarda, farklı ortamlarda bilimsel yasaların değişmesi mümkündür. Yasalar, gerçeğin ta kendisidir.

    Üst düzey çalışma yapmış bilim uğraşıcılarının, yapmış olduğu çalışmaları insanlığa sunarken bu bilgileri insanlığın anlayabileceği yada kullanabileceği basitli-
    ğe ve sadeliğe indirgemekte oldukça ciddi iştir. Bu indirgemeyi yapacak kimselerde
    aşağıdaki kriterlere mutlak uymalıdır.
    1. Emeğe saygı duyulmalı,
    2. Bilgi, bilim, buluş vb. verileri yorumsuz olmalı,
    3. Halkın seviyesine uygun dilde anlatmalı,
    4. Kaynakları mutlaka belirtmeli,
    5. Ülke menfaatine uygun hareket etmelidir.




  • YGS BAZI KISIMLAR EKSİK (Ctrl+c yaptım bi konudan)

    Fiziğin Doğası

    Paradigma: Bir bilimsel disipline belli bir süre hakim olan görüş.

    Bir görüşün paradigma olabilmesi için,
    -Kendi alanında ortaya çıkan sorunlara uygun çözümler bulma potansiyeli olmalı
    -Bulunduğu çağı aşıp ileriye dönük yeni açılımlar yapabilmeli
    -Alandaki otoriteler tarafından kabul edilebilir olmalıdır.

    Bilimsel çalışma yöntemi:

    Problemin Tespiti --> Gözlem yaparak veri toplama --> Hipotez kurulması --> Tahmin yapılması --> Kontrollü deneyler yapılması --> Teori oluşması

    Problemle ilgili gerçeklere veri denir.

    Hipotez : Eldeki veriler ve gözlemlere dayanarak geçici çözümler üretilmesi. İyi bir hipotezin;

    -Eldeki verilere aykırı olmama.
    -Problemlere çözüm önermeli.
    -Tahmin yapmaya imkan vermelidir.
    -Gerekirse değişebilmelidir.


    Tahmin : Hipotezi test etme amacı taşır.

    Kontrollü deney: Hipotezi sınamak için yapılır. Bir değişkenin sabit tutulup diğerlerinin değiştirlmesine denir. Deneyler hipotezi desteklemezse yeni bir hipotez kurulur.

    Teori: Deneyler hipotezi doğrularsa teori oluşur. Teorilerin aksi ispatlanabilir.

    Kanun: Herkes tarafından kabul edilmiş, hiç bir itiraza yer bırakmayacak şekilde evrenselleşmiş varsayımlardır. TEORİLER KANUNLAŞMAZLAR. TEORİ VE KANUN FARKLI KAVRAMLARDIR.

    TEMEL BÜYÜKLÜKLER:*KODLAMA:KISAMUZ*KÜTLE (kg)-IŞIK ŞİDDETİ (cd)-SICAKLIK (Kelvin)-AKIM ŞİDDETİ(amper) -MADDE MİKTARI(mol)- UZUNLUK(m)- ZAMAN(sn)

    KUVVETLER

    TEMEL KUVVETLER: GÜÇLÜ(Yeğin) NÜKLEER KUVVET - ZAYIF NÜKLEER KUVVET - ELEKTROMANYETİK KUVVET - KÜTLE ÇEKİM KUVVETİ -

    Güçlü nükleer kuvvet: Atomun çekirdeği içindeki tüm parçacıkları bir arada tutan kuvvettir.

    Zayıf nükleer kuvvet : Atomun dengesini sağlayan kuvvettir. // vikipedi : Zayıf nükleer kuvvet ya da zayıf kuvvet, pek çok parçacığın ve hatta pek çok atom çekirdeğinin kararsız olmasından sorumludur. //

    Elektromanyetik kuvvet: Elektrik yüklü parçacıklar arasında oluşan kuvvettir. Çekirdeğin etrafındaki elektronların hareketi bu şekilde açıklanır. // vikipedi:Elektromanyetik kuvvet elektrik yüklü bir parçacığın manyetik alandan geçerken üzerine etki eden kuvvettir. Bir manyetik alan, bir sarmalın sarımlarında dolaşan elektron örneğinde olduğu gibi, elektrik yüklü parçacıklar hareket ettiğinde ortaya çıkar. //

    Kütle çekim kuvveti: Kütlelerin bir birine uyguladığı çekim kuvvetidir.

    Büyüklük sıralaması : Güçlü nükleer > Elektromanyetik > Zayıf nükleer > Kütle çekim


    MADDE VE ÖZELLİKLERİ

    Plazma hali: Nötrdür. Isı ve elektriği iyi iletir. Yüksek enerji yoğunluğuna sahiptir. Yüksek yada düşük sıcaklıklarda olabilir.

    Adezyon: Farklı iki maddenin arasındaki çekim kuvveti. Ör: Yağmur damlalarının cama yapışması.

    Kohezyon: Aynı maddenin molekülleri arasındaki çekim kuvveti. Ör: Yağmur damlacıklarını bir arada tutan kuvvet.

    Kohezyon kuvveti sıvı bir maddenin hava ile temasında yüzeyinin gerilmiş ince bir zar gibi davranmasına neden olur. Buna da yüzey gerilimi denir. Ör: bir örümcek türünün suda batmadan su üstünde yürümesi.

    Cıva atomlarının kohezyon kuvveti büyük olduğu için bulunduğu kabı ıslatmaz.

    Cam molekülleri ile su molekülleri arasındaki adezyon kuvveti suyun kohezyonundan büyük olduğundan, su; cam kap içinde iç bükey durur. ad>koh

    Cam molekülleri ile cıva molekülleri arasındaki adezyon kuvveti, cıvanın kohezyonundan küçük olduğundan, cıva; cam kap içinde dış bükey durur. koh>ad

    BASINÇ

    Sıvılar üzerlerine uygulalan basıncı her noktaya aynen iletirler. (Paskal ilkesi)

    Akışkanlar yüksek basıncın olduğu yerden düşük basıncın olduğu yere doğru hareket ederler.

    Akışkanların hızı kesitinin daraldığı yerde artar.

    Akışkanların hızının arttığı yerde basınç düşer.

    Basınç ölçen aletler: Barometre (Açık hava basıncı için), Altimetre (Yerin deniz seviyesinden yüksekliğini ölçmek için) , Batımetre (Denizlerin derinliğini ölçmek için)




  • up
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    TYT BİYOLOJİ ÖZET BİLGİLER
    7 yıl önce açıldı
    Biyolojinin sayısal ders olması
    13 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.