Şimdi Ara

Evrim Yoktur ! (88. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1.988
Cevap
2
Favori
76.319
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 8687888990
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Pitx1

    Evrim canlılığın dağılımını çeşitlenmesini mekanizmalarla açıklayan bir bilim dalıdır. Canlılığın meydana gelmesini bilimsel metodlar çerçevesinde abiyogenez ifade eder.

    Madem evrim yalan diyorsunuz şahsen gördüğüm derslerde bu yalanı göremedim. Fakat dersleri göremden bu konuda kesinvarsayımlar ortaya atıyorsunuz....

    Alıntıları Göster
    Top döndürmeyin , yeni bir iddianiz varsa ortaya koyun.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü


    quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü

    Atatürk dini görüşlerini ögrenmek istiyorsanız, Medeni Bilgiler Kitabını google da aratın. Çok zor değil


    Atatürk ün yukarıda geçen dogma ve ayet sözleri dini kastetmiyor. Onun dini görüşleri ayrı bir konu. Kendi mirası ile ilgili konuşuyor.

    "Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur."

    Bu sözüyle dogma ve ayet haline gelmesini istemediği kendi mirası. Asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmiyor.


    Atatürk'ün sansürlenen görüşleri



    Atatürk'e ilişkin olarak 2 önemli çarpıtma yapılıyor.
    Biri Batılılaşma konusunda...
    Diğeri din konusunda...
    İlki, Atatürk'ün hedef olarak Avrupa'yı göstermediği iddiasına dayanıyor.
    İkincisi, -dünkü Vakit gazetesinde bir örneğini gördüğümüz gibi- ısrarla Atatürk'ü dua ederken, sarıklı mebuslarla ya da peçe içindeki Latife Hanım'la gösterip cumhuriyetin temelinde bir din motifi arıyor.
    Bu 2 konuda 2 belge hatırlatacağım.

    * * *

    İlk belge, 29 Ekim günü Mustafa Kemal Paşa'nın Fransız yazarı Maurice Pernot'ya verdiği demeç... Paşa, o gün Revue Des Deux Mondes için Meclis Başkanı sıfatıyla verdiği son demecinde şöyle diyor:
    "Osmanlı İmparatorluğu, Batı'ya karşı elde ettiğimiz başarılardan çok gururlanarak kendisini Avrupa uluslarına bağlayan bağları kestiği gün düşüşe başlamıştır. Bu bir hataydı. Bunu tekrar etmeyeceğiz. Bizim vücutlarımız Doğu'da ise de düşüncelerimiz Batı'ya dönüktür. Memleketimizi çağdaşlaştırmak istiyoruz. Bütün çalışmalarımız Türkiye'de çağdaş, bu sebeple Batılı bir hükümet oluşturmaktır. Uygarlığa girmek arzu edip de Batı'ya yönelmemiş millet hangisidir?"

    * * *

    Din meselesine gelince...
    İlk Meclis'in dualarla açıldığı ve cumhuriyete oy veren milletvekilleri arasında 100 kadar din adamı olduğu doğru... Ancak böyledir diye cumhuriyetin kökeninde ve Atatürk'ün düşünce evreninde din motifleri aramak nafile uğraş.
    Afet İnan cumhuriyetin ilanından 6 yıl sonra Yurt Bilgisi dersleri vermeye başlamıştı. Okutacağı kitabı Kemal Paşa'ya gösterdi. Gazi beğenmedi. Yeni bir Medeni Bilgiler kitabı yazdırdı.
    Kitap, 1931'de Afet İnan imzasıyla çıktı; ortaokul ve liselerde okutuldu. İşte Kemal Paşa'nın el yazısıyla kaleme aldığı o notların "Millet" bölümünden satırlar:

    * * *

    "Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arapların dinini kabul ettikten sonra bu din Arapların (..) Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilakis Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti; milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. (..)
    "Türk milleti birçok asırlar, (..) bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kur'an'ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndü. (..)
    "Türk milletini Allah için, Peygamber için topraklarını, menfaatlerini, benliğini unutturacak, Allah'la mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular. (..)
    "... din hissi, dünyanın acısı duyulan tokadıyla derhal Türk milletinin vicdanındaki çadırını yıktı, davetlileri, Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti. (..) Artık Türk, cenneti değil, (..) son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu. İşte dinin, din hissinin Türk milletinde bıraktığı hatıra..."

    * * *

    Yeterince açık değil mi?
    Nasıl oluyor da din konusundaki görüşleri bu kadar net olan bir lider hâlâ yanlış yorumlanıyor?
    Yukarıdaki satırların çoğu, Türk Tarih Kurumu tarafından 1969 ve 1988'de basılan "Medeni Bilgiler ve Mustafa Kemal Atatürk'ün El Yazıları" kitabında yer almıyor da ondan...
    İnanması zor; ama kendi kurduğu kurum, Atatürk'ün notlarını sansür ederek yayımladı.
    "Medeni Bilgiler"i geçenlerde yeniden basan Örgün Yayınevi, Türk Tarih Kurumu'ndan bir özürle yeni baskı beklediklerini yazmış.
    Atatürk'ün okullarda okutulsun diye kaleme aldığı kitabının bile sansür edildiği bir ülkede yaşıyoruz.
    Düşünce özgürlüğü mü dediniz?



    http://www.candundar.com.tr/index.php?Did=3664


    Son meclis konuşmasıda cabası. Gökten indiği "zannedilen" kitaplar...

    Ben yorum yapmıyorum. Söylediği net ve açık. Sadece bu değil, başka sözleri de var bu konuda. Şu an nette bulamadım. Yani buradaki ayet ve dogma bırakmadığı kesinlikle kendi mirası olan kendi söylediği sözler için. Diğer ayetler onun mirası değil zaten. Atatürk ün dinle ilgili görüşleri farklı bir konu. Kendi koyduğu kurallarla ilgili sözleri ayrı bir konu. Birbirleriyle karıştırmayalım. Evrimle ilgili olmadığından nasıl olsa silinecek bu yazılar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü


    quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü

    Atatürk dini görüşlerini ögrenmek istiyorsanız, Medeni Bilgiler Kitabını google da aratın. Çok zor değil


    Atatürk ün yukarıda geçen dogma ve ayet sözleri dini kastetmiyor. Onun dini görüşleri ayrı bir konu. Kendi mirası ile ilgili konuşuyor.

    "Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur."

    Bu sözüyle dogma ve ayet haline gelmesini istemediği kendi mirası. Asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmiyor.


    Atatürk'ün sansürlenen görüşleri



    Atatürk'e ilişkin olarak 2 önemli çarpıtma yapılıyor.
    Biri Batılılaşma konusunda...
    Diğeri din konusunda...
    İlki, Atatürk'ün hedef olarak Avrupa'yı göstermediği iddiasına dayanıyor.
    İkincisi, -dünkü Vakit gazetesinde bir örneğini gördüğümüz gibi- ısrarla Atatürk'ü dua ederken, sarıklı mebuslarla ya da peçe içindeki Latife Hanım'la gösterip cumhuriyetin temelinde bir din motifi arıyor.
    Bu 2 konuda 2 belge hatırlatacağım.

    * * *

    İlk belge, 29 Ekim günü Mustafa Kemal Paşa'nın Fransız yazarı Maurice Pernot'ya verdiği demeç... Paşa, o gün Revue Des Deux Mondes için Meclis Başkanı sıfatıyla verdiği son demecinde şöyle diyor:
    "Osmanlı İmparatorluğu, Batı'ya karşı elde ettiğimiz başarılardan çok gururlanarak kendisini Avrupa uluslarına bağlayan bağları kestiği gün düşüşe başlamıştır. Bu bir hataydı. Bunu tekrar etmeyeceğiz. Bizim vücutlarımız Doğu'da ise de düşüncelerimiz Batı'ya dönüktür. Memleketimizi çağdaşlaştırmak istiyoruz. Bütün çalışmalarımız Türkiye'de çağdaş, bu sebeple Batılı bir hükümet oluşturmaktır. Uygarlığa girmek arzu edip de Batı'ya yönelmemiş millet hangisidir?"

    * * *

    Din meselesine gelince...
    İlk Meclis'in dualarla açıldığı ve cumhuriyete oy veren milletvekilleri arasında 100 kadar din adamı olduğu doğru... Ancak böyledir diye cumhuriyetin kökeninde ve Atatürk'ün düşünce evreninde din motifleri aramak nafile uğraş.
    Afet İnan cumhuriyetin ilanından 6 yıl sonra Yurt Bilgisi dersleri vermeye başlamıştı. Okutacağı kitabı Kemal Paşa'ya gösterdi. Gazi beğenmedi. Yeni bir Medeni Bilgiler kitabı yazdırdı.
    Kitap, 1931'de Afet İnan imzasıyla çıktı; ortaokul ve liselerde okutuldu. İşte Kemal Paşa'nın el yazısıyla kaleme aldığı o notların "Millet" bölümünden satırlar:

    * * *

    "Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arapların dinini kabul ettikten sonra bu din Arapların (..) Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilakis Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti; milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. (..)
    "Türk milleti birçok asırlar, (..) bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kur'an'ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndü. (..)
    "Türk milletini Allah için, Peygamber için topraklarını, menfaatlerini, benliğini unutturacak, Allah'la mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular. (..)
    "... din hissi, dünyanın acısı duyulan tokadıyla derhal Türk milletinin vicdanındaki çadırını yıktı, davetlileri, Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti. (..) Artık Türk, cenneti değil, (..) son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu. İşte dinin, din hissinin Türk milletinde bıraktığı hatıra..."

    * * *

    Yeterince açık değil mi?
    Nasıl oluyor da din konusundaki görüşleri bu kadar net olan bir lider hâlâ yanlış yorumlanıyor?
    Yukarıdaki satırların çoğu, Türk Tarih Kurumu tarafından 1969 ve 1988'de basılan "Medeni Bilgiler ve Mustafa Kemal Atatürk'ün El Yazıları" kitabında yer almıyor da ondan...
    İnanması zor; ama kendi kurduğu kurum, Atatürk'ün notlarını sansür ederek yayımladı.
    "Medeni Bilgiler"i geçenlerde yeniden basan Örgün Yayınevi, Türk Tarih Kurumu'ndan bir özürle yeni baskı beklediklerini yazmış.
    Atatürk'ün okullarda okutulsun diye kaleme aldığı kitabının bile sansür edildiği bir ülkede yaşıyoruz.
    Düşünce özgürlüğü mü dediniz?



    http://www.candundar.com.tr/index.php?Did=3664


    Son meclis konuşmasıda cabası. Gökten indiği "zannedilen" kitaplar...

    Ben yorum yapmıyorum. Söylediği net ve açık. Sadece bu değil, başka sözleri de var bu konuda. Şu an nette bulamadım. Yani buradaki ayet ve dogma bırakmadığı kesinlikle kendi mirası olan kendi söylediği sözler için. Diğer ayetler onun mirası değil zaten. Atatürk ün dinle ilgili görüşleri farklı bir konu. Kendi koyduğu kurallarla ilgili sözleri ayrı bir konu. Birbirleriyle karıştırmayalım. Evrimle ilgili olmadığından nasıl olsa silinecek bu yazılar.

    Alıntıları Göster
    şu konuyu bir netliğe kavuşturun artık varsa var diyelim yoksa yok bir öğrenemedik doğrusunu




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ali Kuşçu

    şu konuyu bir netliğe kavuşturun artık varsa var diyelim yoksa yok bir öğrenemedik doğrusunu

    Alıntıları Göster
    Benim bütün dinler ve kitaplar ve kitapların yazarları hakkındaki görüşüm çok basit ve çok mantıklıdır ama bunu 1 cümle ile açıklamama bile izin vermez DH kuralları!




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ogün®

    Hepinize teşekkür ederim arkadaşlar. Önce şunu belirteyim; Atatürk'ün dini görüşü beni ilgilendirmez. Kaldı ki sizi de ...

    Ancak şunu da herkes gördü mü acaba; Bilmediğiniz hiç bir konu yok maşaallah. Bir de her konuda karşınızdakini cahil, hiçbir şey bilmez, araştırmaz ve okumaz olarak gördüğünüz için sormaya, şüphe etmeye, araştırmaya da kapalısınız.

    Bu yüzden araştırırken bile yalnız kendi görüş ve inançlarınızı destekleyecek yönde savunma yapıyorsunuz.

    Bilim, bilim diye yırtınıyorsunuz. Tereyağının katı yağlar sınıfında olmasından dolayı yıllardır damar sertliğine sebep olduğunu söyleyen onlarca "uzman" doktor gördüm. Bugün kalkmış tereyağının zararlı olmadığını, aksine yararlı olduğunu söyleyenler de yine aynı uzmanlar!

    Antibiyotiği 1 mg lar seviyesinden başlatıp bugün 30 yıllık bir süreç sonunda 1000 mg lar seviyesine çıkaran; Ardından da antibiyotiği grip için nezle için keyfi kullanmayın diyen yine aynı uzmanlar!

    Bugün UHT sütleri öven, kaynatılmış süte "kaka" diyen uzmanlar; Şuraya yazıyorum ileride kaynatılmış ve pastörize edilmemiş sütün daha faydalı olduğunu da kabul edeceklerdir.

    vs.vs.

    Dün ileri sürülen teorilerin çoğu çürüdü, yerine yenileri geldi. Bundan sonra da aynı şey sürüp gidecek. Her şeyi açıklayabildiğimizi, açıklayabileceğimizi zannedenler ise debelenip duracaklar.


    Bilim dediğiniz şey bir derya ise, insanlar bundan ancak bir damla almış durumdalar. O da herkesin harcı değil...

    Yani mutlaka her şeyin bir açıklaması var. Mesele insanların ne kadarını aldıkları, alabilecekleridir. Yani bilim tartışırken, mutlak ilmi mi tartışıyoruz, insan elindeki ilmi mi ?

    "Bilim her şeyi açıklar. Bir gün açıklayacaktır" derken, bilimin ilerlemesi derken mutlak ilmi mi tartışıyoruz, insan elindeki ilmi mi ?

    1800 li yıllarda bir gazetede şuna benzer bir haber çıkmış; "İcat edilebilecek her şey bulundu. Artık hiç bir şey bulunamayacak." gibi bir şey.

    Yani adamlardaki özgüvene bakar mısınız? (Ya da aynaya bakmış gibi oldunuz mu?)

    Her şeyi bugün bulduk, Olmazsa yarın zaten her şeyi açıklarız dominoların sonuncusunu da yıktık mı tamamdır. gibi söylemlere en güzel cevabı Yunus Emre vermiştir.

    İlim ilim bilmektir, İlim kendin bilmektir.
    Sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır.

    Alıntıları Göster
    Sayfa bayağı uzamış,hepisini okuyamadım zamanım pek yok.Ben hep şunu merak etmişimdir ve buradanda sevgili evrimcilere sormak istiyorum.
    Yıllarca okuduk,eğitildik(Tahsilli insanların bu konuda yeterince bilgisi var zaten).Ben şunu hep dört gözle bekledim durdum.Peki şu meşhur ara form nerde !!!!!neden bunca senedir(Darwin´den bu yana)bulunamıyor?yoksa bu ara form çokmu derinlerde?şu an teknoloji bunları bulmaya müsait değilmi?Zaten evrimcilerinde en büyük sıkıntısıda bu (Ah şu ara formu bir bulsak).Şu an günümüzde hala 120 yıl öncesinde atılan taşı çıkarmaya çalışılıyor, ne kadar acı..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 72eyasar

    Sayfa bayağı uzamış,hepisini okuyamadım zamanım pek yok.Ben hep şunu merak etmişimdir ve buradanda sevgili evrimcilere sormak istiyorum.
    Yıllarca okuduk,eğitildik(Tahsilli insanların bu konuda yeterince bilgisi var zaten).Ben şunu hep dört gözle bekledim durdum.Peki şu meşhur ara form nerde !!!!!neden bunca senedir(Darwin´den bu yana)bulunamıyor?yoksa bu ara form çokmu derinlerde?şu an teknoloji bunları bulmaya müsait değilmi?Zaten evrimcilerinde en büyük sıkıntısıda bu (Ah şu ara formu bir bulsak).Şu an günümüzde hala 120 yıl öncesinde atılan taşı çıkarmaya çalışılıyor, ne kadar acı..


    Siz biraz geriden takip ediyorsunuz galiba

     Evrim Yoktur !




  • quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    Benim bütün dinler ve kitaplar ve kitapların yazarları hakkındaki görüşüm çok basit ve çok mantıklıdır ama bunu 1 cümle ile açıklamama bile izin vermez DH kuralları!

    hocam bana pm atabilirsin bir cümle olmasınada gerek pmde serbest sıkıntı olmaz
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü


    quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü

    Atatürk dini görüşlerini ögrenmek istiyorsanız, Medeni Bilgiler Kitabını google da aratın. Çok zor değil


    Atatürk ün yukarıda geçen dogma ve ayet sözleri dini kastetmiyor. Onun dini görüşleri ayrı bir konu. Kendi mirası ile ilgili konuşuyor.

    "Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur."

    Bu sözüyle dogma ve ayet haline gelmesini istemediği kendi mirası. Asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmiyor.


    Atatürk'ün sansürlenen görüşleri



    Atatürk'e ilişkin olarak 2 önemli çarpıtma yapılıyor.
    Biri Batılılaşma konusunda...
    Diğeri din konusunda...
    İlki, Atatürk'ün hedef olarak Avrupa'yı göstermediği iddiasına dayanıyor.
    İkincisi, -dünkü Vakit gazetesinde bir örneğini gördüğümüz gibi- ısrarla Atatürk'ü dua ederken, sarıklı mebuslarla ya da peçe içindeki Latife Hanım'la gösterip cumhuriyetin temelinde bir din motifi arıyor.
    Bu 2 konuda 2 belge hatırlatacağım.

    * * *

    İlk belge, 29 Ekim günü Mustafa Kemal Paşa'nın Fransız yazarı Maurice Pernot'ya verdiği demeç... Paşa, o gün Revue Des Deux Mondes için Meclis Başkanı sıfatıyla verdiği son demecinde şöyle diyor:
    "Osmanlı İmparatorluğu, Batı'ya karşı elde ettiğimiz başarılardan çok gururlanarak kendisini Avrupa uluslarına bağlayan bağları kestiği gün düşüşe başlamıştır. Bu bir hataydı. Bunu tekrar etmeyeceğiz. Bizim vücutlarımız Doğu'da ise de düşüncelerimiz Batı'ya dönüktür. Memleketimizi çağdaşlaştırmak istiyoruz. Bütün çalışmalarımız Türkiye'de çağdaş, bu sebeple Batılı bir hükümet oluşturmaktır. Uygarlığa girmek arzu edip de Batı'ya yönelmemiş millet hangisidir?"

    * * *

    Din meselesine gelince...
    İlk Meclis'in dualarla açıldığı ve cumhuriyete oy veren milletvekilleri arasında 100 kadar din adamı olduğu doğru... Ancak böyledir diye cumhuriyetin kökeninde ve Atatürk'ün düşünce evreninde din motifleri aramak nafile uğraş.
    Afet İnan cumhuriyetin ilanından 6 yıl sonra Yurt Bilgisi dersleri vermeye başlamıştı. Okutacağı kitabı Kemal Paşa'ya gösterdi. Gazi beğenmedi. Yeni bir Medeni Bilgiler kitabı yazdırdı.
    Kitap, 1931'de Afet İnan imzasıyla çıktı; ortaokul ve liselerde okutuldu. İşte Kemal Paşa'nın el yazısıyla kaleme aldığı o notların "Millet" bölümünden satırlar:

    * * *

    "Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arapların dinini kabul ettikten sonra bu din Arapların (..) Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilakis Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti; milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. (..)
    "Türk milleti birçok asırlar, (..) bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kur'an'ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndü. (..)
    "Türk milletini Allah için, Peygamber için topraklarını, menfaatlerini, benliğini unutturacak, Allah'la mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular. (..)
    "... din hissi, dünyanın acısı duyulan tokadıyla derhal Türk milletinin vicdanındaki çadırını yıktı, davetlileri, Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti. (..) Artık Türk, cenneti değil, (..) son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu. İşte dinin, din hissinin Türk milletinde bıraktığı hatıra..."

    * * *

    Yeterince açık değil mi?
    Nasıl oluyor da din konusundaki görüşleri bu kadar net olan bir lider hâlâ yanlış yorumlanıyor?
    Yukarıdaki satırların çoğu, Türk Tarih Kurumu tarafından 1969 ve 1988'de basılan "Medeni Bilgiler ve Mustafa Kemal Atatürk'ün El Yazıları" kitabında yer almıyor da ondan...
    İnanması zor; ama kendi kurduğu kurum, Atatürk'ün notlarını sansür ederek yayımladı.
    "Medeni Bilgiler"i geçenlerde yeniden basan Örgün Yayınevi, Türk Tarih Kurumu'ndan bir özürle yeni baskı beklediklerini yazmış.
    Atatürk'ün okullarda okutulsun diye kaleme aldığı kitabının bile sansür edildiği bir ülkede yaşıyoruz.
    Düşünce özgürlüğü mü dediniz?



    http://www.candundar.com.tr/index.php?Did=3664


    Son meclis konuşmasıda cabası. Gökten indiği "zannedilen" kitaplar...


    Atatürk hepimize mal olmuş bir devlet adamımızdır. Konu bambaşka mecralara çekilip, demogojiye açık olduğundan bence bu işi tarihçilere bırakalım. İstismara açık bir konu.

    Ben kendi adıma bu konuyu kapatıyorum.

    Kolay gelsin




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ogün®


    quote:

    Orijinalden alıntı: garipgenc81


    Hmm sen o zaman varoluşumuzla ilgili herhangi bir teorin varsa açıklar mısın ?



    O zaman evrim "Varoluşumuzu açıklayan" bir teoridir mi diyorsunuz ?

    Varoluşumuzla ilgili bilimsel bir teorim olmaması; "O zaman bizim dediğimiz doğru" noktasına mı götürecek sizi ?


    Hayır o kadar ateşli karşı çıkıyorsunuz ki gören de çok güçlü bir karşı teoriniz var gibi anlıyor ama evrimden başka Dünya'da varoluşumuzla ilgili herhangi bir teori yok. Evrimi destekleyen onlarca kanıt var. Solem lucerna non ostenderent. Durum böyleyken bilim tabiki evrimi kabul ediyor. Bana siz dininizden dolayı inanmıyorsunuz gibi geliyor. Dünya'da evrimi reddeden bir tane biyoloji profesörü yok. Dünya'da evrimi reddeden bir ateist yok. Başka bir teori olsa yine reddeceksiniz. Size göre Allah Adem'i yarattı Havva'yı da onun kemiğinden yarattı. Buna inanan birinin önüne ne gibi bilimsel, akla mantığa uygun teori konulabilir ki ?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: garipgenc81


    quote:

    Orijinalden alıntı: Ogün®


    quote:

    Orijinalden alıntı: garipgenc81


    Hmm sen o zaman varoluşumuzla ilgili herhangi bir teorin varsa açıklar mısın ?



    O zaman evrim "Varoluşumuzu açıklayan" bir teoridir mi diyorsunuz ?

    Varoluşumuzla ilgili bilimsel bir teorim olmaması; "O zaman bizim dediğimiz doğru" noktasına mı götürecek sizi ?


    Hayır o kadar ateşli karşı çıkıyorsunuz ki gören de çok güçlü bir karşı teoriniz var gibi anlıyor ama evrimden başka Dünya'da varoluşumuzla ilgili herhangi bir teori yok. Evrimi destekleyen onlarca kanıt var. Solem lucerna non ostenderent. Durum böyleyken bilim tabiki evrimi kabul ediyor. Bana siz dininizden dolayı inanmıyorsunuz gibi geliyor. Dünya'da evrimi reddeden bir tane biyoloji profesörü yok. Dünya'da evrimi reddeden bir ateist yok. Başka bir teori olsa yine reddeceksiniz. Size göre Allah Adem'i yarattı Havva'yı da onun kemiğinden yarattı. Buna inanan birinin önüne ne gibi bilimsel, akla mantığa uygun teori konulabilir ki ?


    Varoluşumuzla ilgili diyorsun. Yani abiogenez de buna dahil demektir. Abiogenezin kendiliğinden oluşabileceğine dair güçlü bir kanıtınız var mı ? Bırakın onu kontrollü deneyle bile gerçekleştirilemiyor. Ölüleri diriltemiyorsunuz. Bir de şu var; Kontrollü deneylerle dahi bir olayın gerçekleşebileceğini ispatlamak, o olayın kendiliğinden gerçekleştiğini kanıtlamaya yetmez. Sebeplerini, sonuçlarını ortaya koymanız gerekir.

    Kim kimin kemiğinden yaratıldı çok önemli değil. Siz de bir tek bakteriden 20 milyon tür canlı oluştuğuna inanıyorsunuz öyle mi ? Hatta bunu uzaylıların yaptığına inananlarınız var. Bunun kanıtı ne peki ? Bana da sizin din karşıtı olmanızdan dolayı mantıklı olup olmadığına bakmadan diğer tüm teorileri destekleyebilirsiniz gibi geliyor. Şu an bir tane var ancak bunun uzaylılar tarafından yapılması, farklı boyutlardan gelen canlılar tarafından yapılması, yıldızdan gelmesi vs.vs. gibi yorumlar üzerine monte edilmeye çalışılıyor.

    Dünyada mı Kaç tane biyoloji profesörü tanıyorsun ? Bir tane isim vereyim Prof. Dr. Ahmet ZEHİR Marmarada. Araştır. Prof. Dr. Mustafa ÖZTÜRK tü sanırım ismini unuttum, Balıkesir Üniversitesindeydi. En az yirmi tane isim sayarım.

    Siz sanırım kendi hocalarınızdan başka hoca tanımıyorsunuz. Zamanla tanırsınız, gençsiniz daha.

    Bu arada ben değişimin kendiliğinden olmadığını söylüyorum, türlerin de birbirinden türemesi olanaksız. Değişimin olmadığını söylemedim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ogün®


    quote:

    Orijinalden alıntı: garipgenc81


    quote:

    Orijinalden alıntı: Ogün®


    quote:

    Orijinalden alıntı: garipgenc81


    Hmm sen o zaman varoluşumuzla ilgili herhangi bir teorin varsa açıklar mısın ?



    O zaman evrim "Varoluşumuzu açıklayan" bir teoridir mi diyorsunuz ?

    Varoluşumuzla ilgili bilimsel bir teorim olmaması; "O zaman bizim dediğimiz doğru" noktasına mı götürecek sizi ?


    Hayır o kadar ateşli karşı çıkıyorsunuz ki gören de çok güçlü bir karşı teoriniz var gibi anlıyor ama evrimden başka Dünya'da varoluşumuzla ilgili herhangi bir teori yok. Evrimi destekleyen onlarca kanıt var. Solem lucerna non ostenderent. Durum böyleyken bilim tabiki evrimi kabul ediyor. Bana siz dininizden dolayı inanmıyorsunuz gibi geliyor. Dünya'da evrimi reddeden bir tane biyoloji profesörü yok. Dünya'da evrimi reddeden bir ateist yok. Başka bir teori olsa yine reddeceksiniz. Size göre Allah Adem'i yarattı Havva'yı da onun kemiğinden yarattı. Buna inanan birinin önüne ne gibi bilimsel, akla mantığa uygun teori konulabilir ki ?


    Varoluşumuzla ilgili diyorsun. Yani abiogenez de buna dahil demektir. Abiogenezin kendiliğinden oluşabileceğine dair güçlü bir kanıtınız var mı ? Bırakın onu kontrollü deneyle bile gerçekleştirilemiyor. Ölüleri diriltemiyorsunuz. Bir de şu var; Kontrollü deneylerle dahi bir olayın gerçekleşebileceğini ispatlamak, o olayın kendiliğinden gerçekleştiğini kanıtlamaya yetmez. Sebeplerini, sonuçlarını ortaya koymanız gerekir.

    Kim kimin kemiğinden yaratıldı çok önemli değil. Siz de bir tek bakteriden 20 milyon tür canlı oluştuğuna inanıyorsunuz öyle mi ? Hatta bunu uzaylıların yaptığına inananlarınız var. Bunun kanıtı ne peki ? Bana da sizin din karşıtı olmanızdan dolayı mantıklı olup olmadığına bakmadan diğer tüm teorileri destekleyebilirsiniz gibi geliyor. Şu an bir tane var ancak bunun uzaylılar tarafından yapılması, farklı boyutlardan gelen canlılar tarafından yapılması, yıldızdan gelmesi vs.vs. gibi yorumlar üzerine monte edilmeye çalışılıyor.

    Dünyada mı Kaç tane biyoloji profesörü tanıyorsun ? Bir tane isim vereyim Prof. Dr. Ahmet ZEHİR Marmarada. Araştır. Prof. Dr. Mustafa ÖZTÜRK tü sanırım ismini unuttum, Balıkesir Üniversitesindeydi. En az yirmi tane isim sayarım.

    Siz sanırım kendi hocalarınızdan başka hoca tanımıyorsunuz. Zamanla tanırsınız, gençsiniz daha.

    Bu arada ben değişimin kendiliğinden olmadığını söylüyorum, türlerin de birbirinden türemesi olanaksız. Değişimin olmadığını söylemedim.


    http://fef.marmara.edu.tr/dosya/Fakulte/biyoloji/personal/Ahmet_ZEHIR.pdf

    http://www.mozturk.net/?mnu=3

    Ahmet Zehir'in evrimle ilgili herhangi bir makalesi yok. Diğer bahsettiğin adam Kimya fakültesini bitirmiş. Canlılık cansızlıktan varolabilir. Miller-Urey deneyiyle bu gösterilmiştir. Kimse uzaylıların tarafından yapıldığına falan inanmıyor. Dawkins orada sizinle dalga geçmiş onu bile algılayamıyorsunuz.
    Evrimin kanıtı mı ne ? Bu cümleyi kurmadığını varsayıyorum. Binlerce ara geçiş formu öylesine mi yaratıldı ? Evrim gerçek değilse bu bakterilerin varlığını açıklar mısın bana ?

    http://en.wikipedia.org/wiki/Nylon-eating_bacteria

    Şuna bak naylon yiyen bakteriler var.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü


    quote:

    Orijinalden alıntı: 72eyasar

    Sayfa bayağı uzamış,hepisini okuyamadım zamanım pek yok.Ben hep şunu merak etmişimdir ve buradanda sevgili evrimcilere sormak istiyorum.
    Yıllarca okuduk,eğitildik(Tahsilli insanların bu konuda yeterince bilgisi var zaten).Ben şunu hep dört gözle bekledim durdum.Peki şu meşhur ara form nerde !!!!!neden bunca senedir(Darwin´den bu yana)bulunamıyor?yoksa bu ara form çokmu derinlerde?şu an teknoloji bunları bulmaya müsait değilmi?Zaten evrimcilerinde en büyük sıkıntısıda bu (Ah şu ara formu bir bulsak).Şu an günümüzde hala 120 yıl öncesinde atılan taşı çıkarmaya çalışılıyor, ne kadar acı..


    Siz biraz geriden takip ediyorsunuz galiba

     Evrim Yoktur !


    Bu kafataslarına bazı eklemeler yapıldığı ortaya çıktı mesela maymundan alınan bir çeneyi insan kafatasına monte edilip evrim teorisini iddia etmek acizliğin göstergesidir. Evrime inananlara maymun desem acaba gocunurlar mı?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Azizim


    quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü


    quote:

    Orijinalden alıntı: 72eyasar

    Sayfa bayağı uzamış,hepisini okuyamadım zamanım pek yok.Ben hep şunu merak etmişimdir ve buradanda sevgili evrimcilere sormak istiyorum.
    Yıllarca okuduk,eğitildik(Tahsilli insanların bu konuda yeterince bilgisi var zaten).Ben şunu hep dört gözle bekledim durdum.Peki şu meşhur ara form nerde !!!!!neden bunca senedir(Darwin´den bu yana)bulunamıyor?yoksa bu ara form çokmu derinlerde?şu an teknoloji bunları bulmaya müsait değilmi?Zaten evrimcilerinde en büyük sıkıntısıda bu (Ah şu ara formu bir bulsak).Şu an günümüzde hala 120 yıl öncesinde atılan taşı çıkarmaya çalışılıyor, ne kadar acı..


    Siz biraz geriden takip ediyorsunuz galiba

     Evrim Yoktur !


    Bu kafataslarına bazı eklemeler yapıldığı ortaya çıktı mesela maymundan alınan bir çeneyi insan kafatasına monte edilip evrim teorisini iddia etmek acizliğin göstergesidir. Evrime inananlara maymun desem acaba gocunurlar mı?



    Buda senin CAHİLLİĞİNİN bir göstergesidir. Dediğin olay evrim tarihindeki tek sahtekarlıktır ve politik amaçlar güdülerek hazırlanmıştır. 1 kafatasına 1 çene kemiği eklenerek oluşturulan sahte fosil, piltdown adamı, gerçek olmadığı ortaya çıkınca, haber düzeltilmiş, komplo ortaya çıkmıştır. Yukardaki kuru kafaların hepsi gerçektir. Şimdi kimin acizliğini gösteriyor yukardaki kurukafalar?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nineeleven

    quote:

    Orijinalden alıntı: Ogün®


    quote:

    Orijinalden alıntı: garipgenc81


    quote:

    Orijinalden alıntı: Ogün®


    quote:

    Orijinalden alıntı: garipgenc81

    Evrimi 500 yılda falan olduğunu zanneden zihniyete bir şeyler anlatmayı reddediyorum. Yerime başka biri anlatırsa memnun olurum.


    Niye olmuyor ? Olmuyorsa 200 milyon tür canlı ne ara oluştu da ondan sonra kayboldu gitti ?

    Bizi engin bilgi ve tecrübenizden yoksun bırakmayınız, üzülürüz.


    4 milyar yıl geçti.


    Bilinen en eski hayvan fosili kaç yıllıktır ?

    Kambriyen dönemde kompleks yapılı canlı türü yaşamış mıdır ?


    http://en.wikipedia.org/wiki/Timeline_of_evolution

    İnsan maymundan daha medeniymiş. Harbiden güldürüyorsunuz. Böyle bir kibir görmedim. Yeryüzünün en büyük katilleri yeryüzünün en medenileri olmuş.

    quote:


    Hepinize teşekkür ederim arkadaşlar. Önce şunu belirteyim; Atatürk'ün dini görüşü beni ilgilendirmez. Kaldı ki sizi de ...

    Ancak şunu da herkes gördü mü acaba; Bilmediğiniz hiç bir konu yok maşaallah. Bir de her konuda karşınızdakini cahil, hiçbir şey bilmez, araştırmaz ve okumaz olarak gördüğünüz için sormaya, şüphe etmeye, araştırmaya da kapalısınız.

    Bu yüzden araştırırken bile yalnız kendi görüş ve inançlarınızı destekleyecek yönde savunma yapıyorsunuz.

    Bilim, bilim diye yırtınıyorsunuz. Tereyağının katı yağlar sınıfında olmasından dolayı yıllardır damar sertliğine sebep olduğunu söyleyen onlarca "uzman" doktor gördüm. Bugün kalkmış tereyağının zararlı olmadığını, aksine yararlı olduğunu söyleyenler de yine aynı uzmanlar!

    Antibiyotiği 1 mg lar seviyesinden başlatıp bugün 30 yıllık bir süreç sonunda 1000 mg lar seviyesine çıkaran; Ardından da antibiyotiği grip için nezle için keyfi kullanmayın diyen yine aynı uzmanlar!

    Bugün UHT sütleri öven, kaynatılmış süte "kaka" diyen uzmanlar; Şuraya yazıyorum ileride kaynatılmış ve pastörize edilmemiş sütün daha faydalı olduğunu da kabul edeceklerdir.

    vs.vs.

    Dün ileri sürülen teorilerin çoğu çürüdü, yerine yenileri geldi. Bundan sonra da aynı şey sürüp gidecek. Her şeyi açıklayabildiğimizi, açıklayabileceğimizi zannedenler ise debelenip duracaklar.


    Bilim dediğiniz şey bir derya ise, insanlar bundan ancak bir damla almış durumdalar. O da herkesin harcı değil...

    Yani mutlaka her şeyin bir açıklaması var. Mesele insanların ne kadarını aldıkları, alabilecekleridir. Yani bilim tartışırken, mutlak ilmi mi tartışıyoruz, insan elindeki ilmi mi ?

    "Bilim her şeyi açıklar. Bir gün açıklayacaktır" derken, bilimin ilerlemesi derken mutlak ilmi mi tartışıyoruz, insan elindeki ilmi mi ?

    1800 li yıllarda bir gazetede şuna benzer bir haber çıkmış; "İcat edilebilecek her şey bulundu. Artık hiç bir şey bulunamayacak." gibi bir şey.

    Yani adamlardaki özgüvene bakar mısınız? (Ya da aynaya bakmış gibi oldunuz mu?)

    Her şeyi bugün bulduk, Olmazsa yarın zaten her şeyi açıklarız dominoların sonuncusunu da yıktık mı tamamdır. gibi söylemlere en güzel cevabı Yunus Emre vermiştir.

    İlim ilim bilmektir, İlim kendin bilmektir.
    Sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır.


    Hmm sen o zaman varoluşumuzla ilgili herhangi bir teorin varsa açıklar mısın ?

    Alıntıları Göster
    Yurt dışında olduğumdan giremiryordum foruma konu iyice ilerlemiş,okuyamadım tek tek ama tek şunu söyleyeceğim eğer insanlar Tanrıya ve kitaplara(özellikler yaygın dinlere) inanıyorlarsa kabul etmezler eğer inanmıyorlarsa kabul ederler bu kadar basit.Ayrıca evrim yoktur diyen arkadaşlar genelde dini alıntılar yapıyorlarda o dinlerin değiştirilmediğine dair tek bir kanıt bile yok ancak evrimin olduğuna dair yüzlerce kanıt var.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü


    quote:

    Orijinalden alıntı: Azizim


    quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü


    quote:

    Orijinalden alıntı: 72eyasar

    Sayfa bayağı uzamış,hepisini okuyamadım zamanım pek yok.Ben hep şunu merak etmişimdir ve buradanda sevgili evrimcilere sormak istiyorum.
    Yıllarca okuduk,eğitildik(Tahsilli insanların bu konuda yeterince bilgisi var zaten).Ben şunu hep dört gözle bekledim durdum.Peki şu meşhur ara form nerde !!!!!neden bunca senedir(Darwin´den bu yana)bulunamıyor?yoksa bu ara form çokmu derinlerde?şu an teknoloji bunları bulmaya müsait değilmi?Zaten evrimcilerinde en büyük sıkıntısıda bu (Ah şu ara formu bir bulsak).Şu an günümüzde hala 120 yıl öncesinde atılan taşı çıkarmaya çalışılıyor, ne kadar acı..


    Siz biraz geriden takip ediyorsunuz galiba

     Evrim Yoktur !


    Bu kafataslarına bazı eklemeler yapıldığı ortaya çıktı mesela maymundan alınan bir çeneyi insan kafatasına monte edilip evrim teorisini iddia etmek acizliğin göstergesidir. Evrime inananlara maymun desem acaba gocunurlar mı?



    Buda senin CAHİLLİĞİNİN bir göstergesidir. Dediğin olay evrim tarihindeki tek sahtekarlıktır ve politik amaçlar güdülerek hazırlanmıştır. 1 kafatasına 1 çene kemiği eklenerek oluşturulan sahte fosil, piltdown adamı, gerçek olmadığı ortaya çıkınca, haber düzeltilmiş, komplo ortaya çıkmıştır. Yukardaki kuru kafaların hepsi gerçektir. Şimdi kimin acizliğini gösteriyor yukardaki kurukafalar?

    Bazı kafatasların anormal olması hatta çene yapısının ve kafatanın arka kısmının uzun olması yaradılıştan gelme bir durumdur. Mısır firavunlarından adını hatırlamadığım hükümdarlarından birinin de kafatası anormalden oldukça uzun olduğunu biliyoruz. Bu Allah yaratmadaki sanatından gelen bir durum Allah her insanı farklı yaratmıştır bazılarının kafatası ve çene yapısı yuvarlakken bazılarında durum tam tersidir. İnsan vücudunda sayabileceğimiz daha birçok farklılıkların asıl nedeni Allah'ın yaradılışdaki sanatıdır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Azizim


    quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü


    quote:

    Orijinalden alıntı: Azizim


    quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü


    quote:

    Orijinalden alıntı: 72eyasar

    Sayfa bayağı uzamış,hepisini okuyamadım zamanım pek yok.Ben hep şunu merak etmişimdir ve buradanda sevgili evrimcilere sormak istiyorum.
    Yıllarca okuduk,eğitildik(Tahsilli insanların bu konuda yeterince bilgisi var zaten).Ben şunu hep dört gözle bekledim durdum.Peki şu meşhur ara form nerde !!!!!neden bunca senedir(Darwin´den bu yana)bulunamıyor?yoksa bu ara form çokmu derinlerde?şu an teknoloji bunları bulmaya müsait değilmi?Zaten evrimcilerinde en büyük sıkıntısıda bu (Ah şu ara formu bir bulsak).Şu an günümüzde hala 120 yıl öncesinde atılan taşı çıkarmaya çalışılıyor, ne kadar acı..


    Siz biraz geriden takip ediyorsunuz galiba

     Evrim Yoktur !


    Bu kafataslarına bazı eklemeler yapıldığı ortaya çıktı mesela maymundan alınan bir çeneyi insan kafatasına monte edilip evrim teorisini iddia etmek acizliğin göstergesidir. Evrime inananlara maymun desem acaba gocunurlar mı?



    Buda senin CAHİLLİĞİNİN bir göstergesidir. Dediğin olay evrim tarihindeki tek sahtekarlıktır ve politik amaçlar güdülerek hazırlanmıştır. 1 kafatasına 1 çene kemiği eklenerek oluşturulan sahte fosil, piltdown adamı, gerçek olmadığı ortaya çıkınca, haber düzeltilmiş, komplo ortaya çıkmıştır. Yukardaki kuru kafaların hepsi gerçektir. Şimdi kimin acizliğini gösteriyor yukardaki kurukafalar?

    Bazı kafatasların anormal olması hatta çene yapısının ve kafatanın arka kısmının uzun olması yaradılıştan gelme bir durumdur. Mısır firavunlarından adını hatırlamadığım hükümdarlarından birinin de kafatası anormalden oldukça uzun olduğunu biliyoruz. Bu Allah yaratmadaki sanatından gelen bir durum Allah her insanı farklı yaratmıştır bazılarının kafatası ve çene yapısı yuvarlakken bazılarında durum tam tersidir. İnsan vücudunda sayabileceğimiz daha birçok farklılıkların asıl nedeni Allah'ın yaradılışdaki sanatıdır.

    Nedense içimden bir ses "bu adam bu soruya cevap vericek galiba" dedi. Bir bakalim.

    Bizde birleşmiş kromozom var , yakin akrabalarimizda 48 kromozom varken bizde 46 ve bunun nedeninde kromozomlarin birleşimi olarak görülüyor. Son 4 sayfayi göz gezdirirsen bunun kanitlari mevcut bu durumu nasil açıklıyorsun? Neden kromozomlar birleşmiş?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LeVeL -- 20 Haziran 2010; 2:49:36 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: LeVeL

    quote:

    Orijinalden alıntı: Azizim


    quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü


    quote:

    Orijinalden alıntı: Azizim


    quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü


    quote:

    Orijinalden alıntı: 72eyasar

    Sayfa bayağı uzamış,hepisini okuyamadım zamanım pek yok.Ben hep şunu merak etmişimdir ve buradanda sevgili evrimcilere sormak istiyorum.
    Yıllarca okuduk,eğitildik(Tahsilli insanların bu konuda yeterince bilgisi var zaten).Ben şunu hep dört gözle bekledim durdum.Peki şu meşhur ara form nerde !!!!!neden bunca senedir(Darwin´den bu yana)bulunamıyor?yoksa bu ara form çokmu derinlerde?şu an teknoloji bunları bulmaya müsait değilmi?Zaten evrimcilerinde en büyük sıkıntısıda bu (Ah şu ara formu bir bulsak).Şu an günümüzde hala 120 yıl öncesinde atılan taşı çıkarmaya çalışılıyor, ne kadar acı..


    Siz biraz geriden takip ediyorsunuz galiba

     Evrim Yoktur !


    Bu kafataslarına bazı eklemeler yapıldığı ortaya çıktı mesela maymundan alınan bir çeneyi insan kafatasına monte edilip evrim teorisini iddia etmek acizliğin göstergesidir. Evrime inananlara maymun desem acaba gocunurlar mı?



    Buda senin CAHİLLİĞİNİN bir göstergesidir. Dediğin olay evrim tarihindeki tek sahtekarlıktır ve politik amaçlar güdülerek hazırlanmıştır. 1 kafatasına 1 çene kemiği eklenerek oluşturulan sahte fosil, piltdown adamı, gerçek olmadığı ortaya çıkınca, haber düzeltilmiş, komplo ortaya çıkmıştır. Yukardaki kuru kafaların hepsi gerçektir. Şimdi kimin acizliğini gösteriyor yukardaki kurukafalar?

    Bazı kafatasların anormal olması hatta çene yapısının ve kafatanın arka kısmının uzun olması yaradılıştan gelme bir durumdur. Mısır firavunlarından adını hatırlamadığım hükümdarlarından birinin de kafatası anormalden oldukça uzun olduğunu biliyoruz. Bu Allah yaratmadaki sanatından gelen bir durum Allah her insanı farklı yaratmıştır bazılarının kafatası ve çene yapısı yuvarlakken bazılarında durum tam tersidir. İnsan vücudunda sayabileceğimiz daha birçok farklılıkların asıl nedeni Allah'ın yaradılışdaki sanatıdır.

    Nedense içimden bir ses "bu adam bu soruya cevap vericek galiba" dedi. Bir bakalim.

    Bizde birleşmiş kromozom var , yakin akrabalarimizda 48 kromozom varken bizde 46 ve bunun nedeninde kromozomlarin birleşimi olarak görülüyor. Son 4 sayfayi göz gezdirirsen bunun kanitlari mevcut bu durumu nasil açıklıyorsun? Neden kromozomlar birleşmiş?

    Alıntıları Göster
    kaç zaman ayrı kaldım geldim tartışma yine devam ediyor kısır bir döngü şeklinde. Benim oğlum bina okur döner döner birdaha okur




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tahmaz88

    kaç zaman ayrı kaldım geldim tartışma yine devam ediyor kısır bir döngü şeklinde. Benim oğlum bina okur döner döner birdaha okur


    Bitmez. Ama gelişme var.

    Tartışma dediğin evrim var mi yok mu tartışmasıysa evrim yoktur diye uzun süredir bir yazi görmüyorum zaten o bitti sanırsam şimdi tasarlayan var mi yok mu onu araştiriyoruz.

    Zaten tek tarafli bir olay bu kisir döngüye gircek yani yok , tabiri caizse burda evrim öğretiyoruz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LeVeL -- 20 Haziran 2010; 3:19:14 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: LeVeL

    quote:

    Orijinalden alıntı: tahmaz88

    kaç zaman ayrı kaldım geldim tartışma yine devam ediyor kısır bir döngü şeklinde. Benim oğlum bina okur döner döner birdaha okur


    Bitmez. Ama gelişme var.

    Tartışma dediğin evrim var mi yok mu tartışmasıysa evrim yoktur diye uzun süredir bir yazi görmüyorum zaten o bitti sanırsam şimdi tasarlayan var mi yok mu onu araştiriyoruz.

    Zaten tek tarafli bir olay bu kisir döngüye gircek yani yok , tabiri caizse burda evrim öğretiyoruz.

    Alıntıları Göster
    Vücuttaki herhangi bir yapının değişmesi mesela kafatasının uzun veyahut yuvarlak olması gibi kromozom sayısının da değişmesinin bir hikmeti elbette vardır. Allah'ın hikmetinde şüphe aranır mı. Trilyonda bir olasılık ile bu kadar kompleks bir yapının ortaya çıkması akla mantığa uyuyor mu sizce. Benim anlamadığım şey neden bu teoriye inanma gereksinimi duyuyorsunuz dünyanın %99 u inanmazken azınlığın buna inanıp ısrar etmesindeki sebep nedir. Neyi amaçlamayı hedefliyorsunuz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Azizim

    Vücuttaki herhangi bir yapının değişmesi mesela kafatasının uzun veyahut yuvarlak olması gibi kromozom sayısının da değişmesinin bir hikmeti elbette vardır. Allah'ın hikmetinde şüphe aranır mı. Trilyonda bir olasılık ile bu kadar kompleks bir yapının ortaya çıkması akla mantığa uyuyor mu sizce. Benim anlamadığım şey neden bu teoriye inanma gereksinimi duyuyorsunuz dünyanın %99 u inanmazken azınlığın buna inanıp ısrar etmesindeki sebep nedir. Neyi amaçlamayı hedefliyorsunuz.

    Alıntıları Göster
    Evrim "TEORİ"si. Kesinlikle vardır demek bir inançtır, ona da saygı duyarız.




  • 
Sayfa: önceki 8687888990
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.