Şimdi Ara

Evrim Yoktur ! (14. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
1.988
Cevap
2
Favori
77.070
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1213141516
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: irish



    quote:

    Orijinalden alıntı: soho


    quote:

    Orijinalden alıntı: irish

    Kambriyenden hemen önce Neoproterozoiğin sonunda en ilkel biçimleriyle ortaya çıkan hayvanlar, Erken Kambriyenin sonuna kadar geçen kısa zaman dilimi içinde, yaşamın tarihi boyunca bir daha asla tekrarlanmayacak bir hızla evrimleşip, çeşitlendi.

    Koyulaştırdığınız cümle bu...
    Cümleleri kopyaladıktan sonra niye değiştirdiğinizi anlayamadım.
    Bir de iyi okumadığımdan dem vuruyorsunuz, ancak siz kopyalamayı bile başaramamışsınız anladığım kadarıyla.



    baktığımda wikipedia'daki alıntı tubitak'ın sayfasından alıntılanmış gibi tüm cümleler aynı gibiydi, benim belirttiğim şekilde geçiyor..
    http://tr.wikipedia.org/wiki/Kambriyen_patlaması
    yani ben değiştirmedim ki zaten değiştirmem- alıntı yaptığım yer wikipedia ama tubitak'ta o cümle farklı geçiyor..


    O zaman neden alıntı yaptığınız kaynağın linkini koymuyorsunuz?
    Ya da verdiğiniz linkten neden alıntı yapmıyorsunuz?
    Sizi sürekli okuyordum ve ciddiye alıyordum.
    Şu durumda sizi nasıl ciddiye alacağız?


    hızlı okuduğum için kaçırmış olabilirim,
    tubitak'ın sitesinde de o cümle hariç bütün bilgiler aynı dikkat ettiyseniz, zaten iki üç site açıktı konu ile ilgili bende tubitak sitesi önümde iken o sitenin linkini koydum..

    zaten tubitak'ın sitesinde de;
    "üç milyar yıllık süreç içinde yaşam hücresel düzeyde pek çok gelişme kaydetti; fakat, bu gelişim bakterilerden, bir ve çok hücreli alglerden öteye geçemedi." deniyor..
    _____________________________
    Bana verilen cezanın forum kurallarında yeri yoktur, bana verilen ceza forumun ne kadar şahsi, hukuksuz ve temelsiz yönetildiğinin bir kanıtıdır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: irish

    quote:

    Orijinalden alıntı: soho


    quote:

    Orijinalden alıntı: irish

    Kambriyenden hemen önce Neoproterozoiğin sonunda en ilkel biçimleriyle ortaya çıkan hayvanlar, Erken Kambriyenin sonuna kadar geçen kısa zaman dilimi içinde, yaşamın tarihi boyunca bir daha asla tekrarlanmayacak bir hızla evrimleşip, çeşitlendi.

    Koyulaştırdığınız cümle bu...
    Cümleleri kopyaladıktan sonra niye değiştirdiğinizi anlayamadım.
    Bir de iyi okumadığımdan dem vuruyorsunuz, ancak siz kopyalamayı bile başaramamışsınız anladığım kadarıyla.



    baktığımda wikipedia'daki alıntı tubitak'ın sayfasından alıntılanmış gibi tüm cümleler aynı gibiydi, benim belirttiğim şekilde geçiyor..
    http://tr.wikipedia.org/wiki/Kambriyen_patlaması
    yani ben değiştirmedim ki zaten değiştirmem- alıntı yaptığım yer wikipedia ama tubitak'ta o cümle farklı geçiyor..


    O zaman neden alıntı yaptığınız kaynağın linkini koymuyorsunuz?
    Ya da verdiğiniz linkten neden alıntı yapmıyorsunuz?
    Sizi sürekli okuyordum ve ciddiye alıyordum.
    Şu durumda sizi nasıl ciddiye alacağız?

    Alıntıları Göster
    daha kolay anlaşılsın diye ilk 2 örneği verdim ama zehir gibi olduğunuzdan böyle örneklere gerek yok demek ki.

    Bakın en baştan anlatayım karışıklık olmasın.Bambu yiyen tek hayvan panda değil midir?Neden tek hayvandır çünkü hem kalorisi az hem hazmı zordur.Ama hiç yoktan iyidir bir besin değeri vardır.
    Bir habitatın boş kalması mümkün değildir.O habitat zamanla bir hayvan tarafından mutlaka doldurulur bambuların ayılar tarafından doldurulması gibi.Ama bir habitatda 1den fazla canlı türüne yer yoktur.
    Örneğin siz hiç çita ile aslan birlikte yemek yerken gördünüz mü?Aslan bizonları avlarken daha hızlı olan çita diğer avlardan daha hızlı olan ceylanları avlar.
    Şimdi küçük bir örnek vereyim.Atıyorum ceylan besin sistemi diğer etçil hayvanlar tarafından boş bırakıldı çünkü ceylanı avlayacak kadar hızlı hiçbir canlı yoktu.Aslanlar arasından bir yavru aslan(Mutasyon,gen eşleşmesi sırasındaki bir hatadan dolayı) daha güçlü bacak kaslarıyla doğdu.Ve bu yavru aslan ceylanları avlayabilecek kadar hızlıydı.Şimdi bu aslan ceylanları avlayabilecek kadar hızlı olduğundan diğer aslanlardan daha şanslı çünkü doğal seleksiyondan elenmesi mümkün değil.Çünkü aç kalmayacak aç kalmaz ise doğada daha fazla kalacak daha fazla kalacaksa daha fazla üreyip popülasyona katılacak.Aradan 100000yıl sonra bu canlıların çitalara evrimleştiklerini düşünelim şimdi ceylan çita besin zinciri kuruldu.Ardından seninle ilgili olan bölüme geçelim.
    Bir kaplan gene bir mutasyon/gen eşleşmesi sırasında bacak kasları güçlü olarak doğdu yani ceylan avlayabilecek kadar hızlı ama ceylan besin zinciri çoktan dolduğundan kaplan aslanın çitaya evrildiği gibi evrilmeyecektir.Çünkü doğa mücadelecidir.
    Şimdi senin sorduğun soru; Eee aslan evrildide kaplan niye evrilemedi?.Aslan önceden evrilip o besin zincirini tuttuğundan kaplana yer bırakmadı.Eee doğal seleksiyon evrimi geliştiriyorsa besin zinciri olmadan bir kaplan nasıl çitaya evrimleşebilir?
    Bu 1. eğer niye diğer hayvanlarda develer gibi evrim geçirerek kurak ortamda örneğin çölde yaşamıyor diyorsan.
    2.olay ise yok ben diğer hayvanlarda niye su bulmak yerine deve gibi su kaybını önleyen dokular çıkmadı diye soruyorsan şöyle bir açıklama getireyim.
    Diğer hayvanlarda kuraklık uzadıkça (örneğin milyon yıldan beri her yıl uzayan kuraklık) daha fazla su tutma özellikleri gelişiyor.Örneğin amfibiler önceden nemi vucutlarında tutamadıklarından sürekli suya girmeleri gerekiyordu fakat zamanla vucutları nemi tutar hale geldi.
    Ama her canlı farklı özellikleriyle öne çıkar diğer özellikleri daha az gelişir.Örneğin bir deve sık su bulamadığından suya dayanabilme özelliği daha çok gelişir,bir çita hızlı olması gerektiğinden bacak kasları daha çok gelişir,bir diplodocus(jurasic devrinden bir dev otobur dinozor) ağaçları daha kolay hazmedebilmesi için bağırsakları daha çok gelişir,bir balina daha fazla oksijen tutabilmek için akciğerleri gelişir.vs vs
    Ama burada evrim genelde 1.amaca göre daha çok gelişim gösterir yoksa 2. 3. 4. 5. amaclarda da gelişim olur fakat 1.amac kadar değil.Bu yüzden sadece yazın kurak gören hayvan yaz kış kurak iklimde yaşayan deve kadar su tutması hayati olmadığından o kadar gelişmez.

    (Anlattığım aslan çita kaplan kimden evrildiği uydurmadır kim kimden evrilmiş onu bilmiyorum önemli olan zaten konunun özü.)

    Kambriyen içinse tubitakda bir anda ibaresi yok.
    Erken Kambriyenin sonuna kadar geçen kısa zaman dilimi içinde, bir anda ortaya çıkarak çeşitlendi.(bu wiki.Ki çok kolay değiştirilebilen bir kaynak wiki)
    Erken Kambriyenin sonuna kadar geçen kısa zaman dilimi içinde, yaşamın tarihi boyunca bir daha asla tekrarlanmayacak bir hızla evrimleşip... (bu tübitak)
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nietzsche

    daha kolay anlaşılsın diye ilk 2 örneği verdim ama zehir gibi olduğunuzdan böyle örneklere gerek yok demek ki.

    Bakın en baştan anlatayım karışıklık olmasın.Bambu yiyen tek hayvan panda değil midir?Neden tek hayvandır çünkü hem kalorisi az hem hazmı zordur.Ama hiç yoktan iyidir bir besin değeri vardır.
    Bir habitatın boş kalması mümkün değildir.O habitat zamanla bir hayvan tarafından mutlaka doldurulur bambuların ayılar tarafından doldurulması gibi.Ama bir habitatda 1den fazla canlı türüne yer yoktur.
    Örneğin siz hiç çita ile aslan birlikte yemek yerken gördünüz mü?Aslan bizonları avlarken daha hızlı olan çita diğer avlardan daha hızlı olan ceylanları avlar.
    Şimdi küçük bir örnek vereyim.Atıyorum ceylan besin sistemi diğer etçil hayvanlar tarafından boş bırakıldı çünkü ceylanı avlayacak kadar hızlı hiçbir canlı yoktu.Aslanlar arasından bir yavru aslan(Mutasyon,gen eşleşmesi sırasındaki bir hatadan dolayı) daha güçlü bacak kaslarıyla doğdu.Ve bu yavru aslan ceylanları avlayabilecek kadar hızlıydı.Şimdi bu aslan ceylanları avlayabilecek kadar hızlı olduğundan diğer aslanlardan daha şanslı çünkü doğal seleksiyondan elenmesi mümkün değil.Çünkü aç kalmayacak aç kalmaz ise doğada daha fazla kalacak daha fazla kalacaksa daha fazla üreyip popülasyona katılacak.Aradan 100000yıl sonra bu canlıların çitalara evrimleştiklerini düşünelim şimdi ceylan çita besin zinciri kuruldu.Ardından seninle ilgili olan bölüme geçelim.
    Bir kaplan gene bir mutasyon/gen eşleşmesi sırasında bacak kasları güçlü olarak doğdu yani ceylan avlayabilecek kadar hızlı ama ceylan besin zinciri çoktan dolduğundan kaplan aslanın çitaya evrildiği gibi evrilmeyecektir.Çünkü doğa mücadelecidir.
    Şimdi senin sorduğun soru; Eee aslan evrildide kaplan niye evrilemedi?.Aslan önceden evrilip o besin zincirini tuttuğundan kaplana yer bırakmadı.Eee doğal seleksiyon evrimi geliştiriyorsa besin zinciri olmadan bir kaplan nasıl çitaya evrimleşebilir?
    Bu 1. eğer niye diğer hayvanlarda develer gibi evrim geçirerek kurak ortamda örneğin çölde yaşamıyor diyorsan.
    2.olay ise yok ben diğer hayvanlarda niye su bulmak yerine deve gibi su kaybını önleyen dokular çıkmadı diye soruyorsan şöyle bir açıklama getireyim.
    Diğer hayvanlarda kuraklık uzadıkça (örneğin milyon yıldan beri her yıl uzayan kuraklık) daha fazla su tutma özellikleri gelişiyor.Örneğin amfibiler önceden nemi vucutlarında tutamadıklarından sürekli suya girmeleri gerekiyordu fakat zamanla vucutları nemi tutar hale geldi.
    Ama her canlı farklı özellikleriyle öne çıkar diğer özellikleri daha az gelişir.Örneğin bir deve sık su bulamadığından suya dayanabilme özelliği daha çok gelişir,bir çita hızlı olması gerektiğinden bacak kasları daha çok gelişir,bir diplodocus(jurasic devrinden bir dev otobur dinozor) ağaçları daha kolay hazmedebilmesi için bağırsakları daha çok gelişir,bir balina daha fazla oksijen tutabilmek için akciğerleri gelişir.vs vs
    Ama burada evrim genelde 1.amaca göre daha çok gelişim gösterir yoksa 2. 3. 4. 5. amaclarda da gelişim olur fakat 1.amac kadar değil.Bu yüzden sadece yazın kurak gören hayvan yaz kış kurak iklimde yaşayan deve kadar su tutması hayati olmadığından o kadar gelişmez.

    (Anlattığım aslan çita kaplan kimden evrildiği uydurmadır kim kimden evrilmiş onu bilmiyorum önemli olan zaten konunun özü.)

    Kambriyen içinse tubitakda bir anda ibaresi yok.
    Erken Kambriyenin sonuna kadar geçen kısa zaman dilimi içinde, bir anda ortaya çıkarak çeşitlendi.(bu wiki.Ki çok kolay değiştirilebilen bir kaynak wiki)
    Erken Kambriyenin sonuna kadar geçen kısa zaman dilimi içinde, yaşamın tarihi boyunca bir daha asla tekrarlanmayacak bir hızla evrimleşip... (bu tübitak)

    Alıntıları Göster
    niçe zehir gibi olduğumu falan söylemedim..
    vermiş olduğun örneklerde biyolojinin b si yok bana "küçük emrah " edebiyatlarıyle evrimi anlatmaya çalışıyorsun, ama tabi evrim zaten sinema senaryosu gibi olduğu için ancak böyle anlatabiliyorsun sende haklısın tabi..

    yine benzer örneklerden gidiyorsun, örneğine karşıt yine soru geliyor insanın aklına..

    ceylan'ın diğer aslan kaplan vs. için bir yem olduğunu belirtmişsin..SORU 1;
    doğadaki denizde-karada-havada birçok canlı kendini korumak için şartlara göre birçok evrim geçirip organizmalarını değişik şekillerde evrimleştirmişken neden CEYLAN aynı şartlara maruz kaldığı halde kendini geliştiren bir organizma olarak evrimleşmemiştir ?

    diğer anfibi örneğin akla mantıklı gelebiliyor, şu an bilmiyorum belki anfibi herzaman vücudunda su tutuyor da olabilir ama örneğini doğru kabul edelim..ama işte bende diyorum ki evrim her canlı için doğru uyuşmuyor..şahsen kişisel fikrim olarak kedigiller arasında (çita-kaplan-aslan-kedi vs) veya penguen- ördek- kaz vs. türlerinde kendi aralarında bir tekamül olabilir ama diğer binlerce canlı arasında evrimin anlattığı gibi bir senaryo tüm canlılar için uyuşmuyor..

    bu arada tartışmanın temel konusu olan deve'nin şartlarını diğer canlılar neden uygulamamış sorusu yine muallakta kalmış..arabistanda sadece deve yok birçok hayvan çöl ve susuzluk şartlarına maruz kalmasına rağmen deve gibi evrimleşmemiş birçok canlı hayvan türleri var..
    _____________________________
    Bana verilen cezanın forum kurallarında yeri yoktur, bana verilen ceza forumun ne kadar şahsi, hukuksuz ve temelsiz yönetildiğinin bir kanıtıdır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: soho

    niçe zehir gibi olduğumu falan söylemedim..
    vermiş olduğun örneklerde biyolojinin b si yok bana "küçük emrah " edebiyatlarıyle evrimi anlatmaya çalışıyorsun, ama tabi evrim zaten sinema senaryosu gibi olduğu için ancak böyle anlatabiliyorsun sende haklısın tabi..

    yine benzer örneklerden gidiyorsun, örneğine karşıt yine soru geliyor insanın aklına..

    ceylan'ın diğer aslan kaplan vs. için bir yem olduğunu belirtmişsin..SORU 1;
    doğadaki denizde-karada-havada birçok canlı kendini korumak için şartlara göre birçok evrim geçirip organizmalarını değişik şekillerde evrimleştirmişken neden CEYLAN aynı şartlara maruz kaldığı halde kendini geliştiren bir organizma olarak evrimleşmemiştir ?

    diğer anfibi örneğin akla mantıklı gelebiliyor, şu an bilmiyorum belki anfibi herzaman vücudunda su tutuyor da olabilir ama örneğini doğru kabul edelim..ama işte bende diyorum ki evrim her canlı için doğru uyuşmuyor..şahsen kişisel fikrim olarak kedigiller arasında (çita-kaplan-aslan-kedi vs) veya penguen- ördek- kaz vs. türlerinde kendi aralarında bir tekamül olabilir ama diğer binlerce canlı arasında evrimin anlattığı gibi bir senaryo tüm canlılar için uyuşmuyor..

    bu arada tartışmanın temel konusu olan deve'nin şartlarını diğer canlılar neden uygulamamış sorusu yine muallakta kalmış..arabistanda sadece deve yok birçok hayvan çöl ve susuzluk şartlarına maruz kalmasına rağmen deve gibi evrimleşmemiş birçok canlı hayvan türleri var..

    Alıntıları Göster
    Ceylan sorusunu anlamadım ama anladığım kadarıyla cevap vereyim her canlı hatta her av farklı şekilde koruma üretir.Kimisi kabuk yapar,kimisi zehir yapar avcıyı öldürür midesinden geri çıkar,kimisi tadı kötüdür(bazı kurbağalar hakikaten böyle korunur),kimisinde kamuflaj yeteneği gelişmiştir,kimiside çok hızlıdır.İşte ceylanın hız yönü gelişmiş.niyesi muhtemelen yapısına göre hem kamuflajıda sadece zebra kadar ileri götürebilir.

    quote:

    bu arada tartışmanın temel konusu olan deve'nin şartlarını diğer canlılar neden uygulamamış sorusu yine muallakta kalmış..arabistanda sadece deve yok birçok hayvan çöl ve susuzluk şartlarına maruz kalmasına rağmen deve gibi evrimleşmemiş birçok canlı hayvan türleri var..

    Deve gibi bir hayvan daha hangisi var.Eğer eklem bacaklıları ve sürüngenlileri sayıyorsan onlar faklı bir olay memeliler farklı bir olay.Deve gibi uyum sağlamış bir memeli ben bilmiyorum.
    Niye deve gibi uyum sağlayamamış sorusunun cevabını verdim.Biraz daha dikkatli incele orayı.1 mücadele* 2 önem sırası olarak.*
    *Şimdi senin sorduğun soru; Eee aslan evrildide kaplan niye evrilemedi?.Aslan önceden evrilip o besin zincirini tuttuğundan kaplana yer bırakmadı.Eee doğal seleksiyon evrimi geliştiriyorsa besin zinciri olmadan bir kaplan nasıl çitaya evrimleşebilir?
    *Ama burada evrim genelde 1.amaca göre daha çok gelişim gösterir yoksa 2. 3. 4. 5. amaclarda da gelişim olur fakat 1.amac kadar değil.Bu yüzden sadece yazın kurak gören hayvan yaz kış kurak iklimde yaşayan deve kadar su tutması hayati olmadığından o kadar gelişmez.

    Yoksa diğer canlılarda da su tutma özelliği gelişir ama deve kadar gelişmez çünkü çölde su hayati önem taşır.Fakat sadece yazın kuraklaşan bir savanda ise avcıdan korunma hayati önem taşır.
    Bu yüzden susuz kalan savanda av bölgeyi terk ederek su aramayı seçer su aramazsa ölecek derdinden çok timsah aslan çakal tarafından yenme derdi var.bu yüzden su önemi 2.sırada.avcıdan kaçmak 1.sırada
    Fakat çölde su bulmak çok zordur ama bir çölde memeli için av avcı durumu olmadığından bir hayvanın orada daha güçlü kalabilmesini sağlayan şey su tutabilmektir.
    Deve doğa ile savaşır ve sadece su derdi ile savaşır bu yüzden devenin su tutma konusunda evrimi daha hızlıdır.Ama savandaki canlı ilk önce av ile savaşır o yüzden su tutanlar istediği kadar su tutsunlar avdan su tutarak kaçamayacağı için elenir.Bacakları güçlü olan fakat su tutamayan bacakları güçsüz olan fakat su tutabilen 2 canlıdan hangisi savanda daha kolay hayatta kalır?bacakları güçlü olan tabiki.
    Eee su tutan eleniyorsa nasıl su tutma yetisini diğer nesillere akataracak?Ama çölde bacakları güçlü olan fakat su tutamayan bacakları güçsüz olan fakat su tutabilen 2 canlıdan bacakları güçsüz olan fakat su tutabilen canlı hayatta kalıyor.Bu yüzden su tutma daha çok gelişiyor devede.


    Tabiki cevap verdikçe sorular türeyecek.Soruları bitirmeyi vaat etmiyor doğayı daha iyi anlayabilmeyi vaat ediyor evrim.
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nietzsche

    Ceylan sorusunu anlamadım ama anladığım kadarıyla cevap vereyim her canlı hatta her av farklı şekilde koruma üretir.Kimisi kabuk yapar,kimisi zehir yapar avcıyı öldürür midesinden geri çıkar,kimisi tadı kötüdür(bazı kurbağalar hakikaten böyle korunur),kimisinde kamuflaj yeteneği gelişmiştir,kimiside çok hızlıdır.İşte ceylanın hız yönü gelişmiş.niyesi muhtemelen yapısına göre hem kamuflajıda sadece zebra kadar ileri götürebilir.

    quote:

    bu arada tartışmanın temel konusu olan deve'nin şartlarını diğer canlılar neden uygulamamış sorusu yine muallakta kalmış..arabistanda sadece deve yok birçok hayvan çöl ve susuzluk şartlarına maruz kalmasına rağmen deve gibi evrimleşmemiş birçok canlı hayvan türleri var..

    Deve gibi bir hayvan daha hangisi var.Eğer eklem bacaklıları ve sürüngenlileri sayıyorsan onlar faklı bir olay memeliler farklı bir olay.Deve gibi uyum sağlamış bir memeli ben bilmiyorum.
    Niye deve gibi uyum sağlayamamış sorusunun cevabını verdim.Biraz daha dikkatli incele orayı.1 mücadele* 2 önem sırası olarak.*
    *Şimdi senin sorduğun soru; Eee aslan evrildide kaplan niye evrilemedi?.Aslan önceden evrilip o besin zincirini tuttuğundan kaplana yer bırakmadı.Eee doğal seleksiyon evrimi geliştiriyorsa besin zinciri olmadan bir kaplan nasıl çitaya evrimleşebilir?
    *Ama burada evrim genelde 1.amaca göre daha çok gelişim gösterir yoksa 2. 3. 4. 5. amaclarda da gelişim olur fakat 1.amac kadar değil.Bu yüzden sadece yazın kurak gören hayvan yaz kış kurak iklimde yaşayan deve kadar su tutması hayati olmadığından o kadar gelişmez.

    Yoksa diğer canlılarda da su tutma özelliği gelişir ama deve kadar gelişmez çünkü çölde su hayati önem taşır.Fakat sadece yazın kuraklaşan bir savanda ise avcıdan korunma hayati önem taşır.
    Bu yüzden susuz kalan savanda av bölgeyi terk ederek su aramayı seçer su aramazsa ölecek derdinden çok timsah aslan çakal tarafından yenme derdi var.bu yüzden su önemi 2.sırada.avcıdan kaçmak 1.sırada
    Fakat çölde su bulmak çok zordur ama bir çölde memeli için av avcı durumu olmadığından bir hayvanın orada daha güçlü kalabilmesini sağlayan şey su tutabilmektir.
    Deve doğa ile savaşır ve sadece su derdi ile savaşır bu yüzden devenin su tutma konusunda evrimi daha hızlıdır.Ama savandaki canlı ilk önce av ile savaşır o yüzden su tutanlar istediği kadar su tutsunlar avdan su tutarak kaçamayacağı için elenir.Bacakları güçlü olan fakat su tutamayan bacakları güçsüz olan fakat su tutabilen 2 canlıdan hangisi savanda daha kolay hayatta kalır?bacakları güçlü olan tabiki.
    Eee su tutan eleniyorsa nasıl su tutma yetisini diğer nesillere akataracak?Ama çölde bacakları güçlü olan fakat su tutamayan bacakları güçsüz olan fakat su tutabilen 2 canlıdan bacakları güçsüz olan fakat su tutabilen canlı hayatta kalıyor.Bu yüzden su tutma daha çok gelişiyor devede.


    Tabiki cevap verdikçe sorular türeyecek.Soruları bitirmeyi vaat etmiyor doğayı daha iyi anlayabilmeyi vaat ediyor evrim.

    Alıntıları Göster
    niçe evrimde bir slogan vardır, ben slogan diyorum sen ne dersen de "şartlara ayak uyduramayan,ayakta kalamayan elenir".
    ceylan ortama ayak uyduramadığı halde elenmemiş kalmış, demişsin ki ceylanın hız yönü gelişmiş, hayır hızlı yönü gelişseydi yem olmazdı..nasıl mürekkep balığı ateşböceği vs. düşmanından kurtulmak için kendine özel taktikler geliştirmiş evrilmişşse (!) ceylanın da evrilmesi gerekiyor olması lazım ama görüldüğü gib izavallı hayvancık belkide yüzıllardır yem oluyor..

    bide ben kaplan evrilmedi demedim hatta kedigiller arasında bir değişim-gelişim olabilir diye de belirttim o yüzden o cümlende kendi açından cevap verilecek bir durum yok.
    _____________________________
    Bana verilen cezanın forum kurallarında yeri yoktur, bana verilen ceza forumun ne kadar şahsi, hukuksuz ve temelsiz yönetildiğinin bir kanıtıdır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: soho

    niçe evrimde bir slogan vardır, ben slogan diyorum sen ne dersen de "şartlara ayak uyduramayan,ayakta kalamayan elenir".
    ceylan ortama ayak uyduramadığı halde elenmemiş kalmış, demişsin ki ceylanın hız yönü gelişmiş, hayır hızlı yönü gelişseydi yem olmazdı..nasıl mürekkep balığı ateşböceği vs. düşmanından kurtulmak için kendine özel taktikler geliştirmiş evrilmişşse (!) ceylanın da evrilmesi gerekiyor olması lazım ama görüldüğü gib izavallı hayvancık belkide yüzıllardır yem oluyor..

    bide ben kaplan evrilmedi demedim hatta kedigiller arasında bir değişim-gelişim olabilir diye de belirttim o yüzden o cümlende kendi açından cevap verilecek bir durum yok.




    Hocam bu tartışmaya girmeme yeminim var ama bu seferlik bozucam. Şimdi ben evrim doğru mu yanlış mı bilemem...

    Bildiğim bir iki şeyi yazayım.

    * Yırtıcı avcıların avını yakalama oranı %12... (her 8 seferde 1)

    * Sizin dediğiniz gibi her seferinde %100 yakalanmıyorlar... Ayrıca ceylanlar iyi birer koşuculardır...

    * O zaman sizin teoriye göre yakalanan hayvanların hiçbirinde işte tartışılan (neyi tartışıyosanız evrimi mi darwini mi değişimi mi, işte o tartıştığınız neyse) değişim yada evrim yok...

    * Ceylan evrimleşiyorsa aslanda evrimleşiyor dimi ?

    * Ya öyle birşey yazdınız ki neresinden eleştireceğimi şaşırdım... Popülasyon diye birşey var değil mi?

    * Yırtıcılar genelde güçsüz ceylanları yakalıyorlar, bir nevi doğal seçilim orda da var değil mi?


    O zaman sizin teoriye göre avlanan bütün hayvanlar evrimleşememiş... Bu kadar saçma bir savunma olur mu? Sırf altta kalmamak için artık mantığı herşeyi bir kenara koymuşsunuz... Sayın hocam kusura bakmayın bu böyle...

    Ya neyse ne yazacağımı bilemiyorum... Şimdi büyük ihtimal benide bişey taraftarı diye yargılarsınız... Ama ben size birşey söyleyeyim...

    Siz neyi tartıştığınızı bir plana koyun... Neyi tartıştığınızın farkına varın... Bende tartışmaya girerim...


    Nedir bu tartışmanın konusu ???

    Doğal seçilim mi, evrim mi, değişim mi, akıllı tasarım mı, darwin mi, bilim mi, biyoloji mi?

    Mesela evrim yoktur mu deniliyor, yoksa evrim vardır ama tanrı yarattıktan sonra vardır mı deniliyor, hiç yoktur mu deniliyor yani bir tartışmada bir çerçeve olur değil mi?

    Tek istediğim bir çerçeve... Ama bu tartışmada iki post sonra kimse olayın sineklerin evrimine kaymış olma ihtimalinin olmadığını söyleyemez... 2 post sonra ne olacağı belli değil yahu...

    Daha ben ne diyeyim... Star'da bir zamanlar telegol programı vardı... Orda bile bu kadar dağınık bir tartışma yoktu... Bunu herkese söylüyorum ayıp arkadaşlar...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi electrogod -- 29 Mart 2010; 15:52:03 >
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: electrogod

    quote:

    Orijinalden alıntı: soho

    niçe evrimde bir slogan vardır, ben slogan diyorum sen ne dersen de "şartlara ayak uyduramayan,ayakta kalamayan elenir".
    ceylan ortama ayak uyduramadığı halde elenmemiş kalmış, demişsin ki ceylanın hız yönü gelişmiş, hayır hızlı yönü gelişseydi yem olmazdı..nasıl mürekkep balığı ateşböceği vs. düşmanından kurtulmak için kendine özel taktikler geliştirmiş evrilmişşse (!) ceylanın da evrilmesi gerekiyor olması lazım ama görüldüğü gib izavallı hayvancık belkide yüzıllardır yem oluyor..

    bide ben kaplan evrilmedi demedim hatta kedigiller arasında bir değişim-gelişim olabilir diye de belirttim o yüzden o cümlende kendi açından cevap verilecek bir durum yok.




    Hocam bu tartışmaya girmeme yeminim var ama bu seferlik bozucam. Şimdi ben evrim doğru mu yanlış mı bilemem...

    Bildiğim bir iki şeyi yazayım.

    * Yırtıcı avcıların avını yakalama oranı %12... (her 8 seferde 1)

    * Sizin dediğiniz gibi her seferinde %100 yakalanmıyorlar... Ayrıca ceylanlar iyi birer koşuculardır...

    * O zaman sizin teoriye göre yakalanan hayvanların hiçbirinde işte tartışılan (neyi tartışıyosanız evrimi mi darwini mi değişimi mi, işte o tartıştığınız neyse) değişim yada evrim yok...

    * Ceylan evrimleşiyorsa aslanda evrimleşiyor dimi ?

    * Ya öyle birşey yazdınız ki neresinden eleştireceğimi şaşırdım... Popülasyon diye birşey var değil mi?

    * Yırtıcılar genelde güçsüz ceylanları yakalıyorlar, bir nevi doğal seçilim orda da var değil mi?


    O zaman sizin teoriye göre avlanan bütün hayvanlar evrimleşememiş... Bu kadar saçma bir savunma olur mu? Sırf altta kalmamak için artık mantığı herşeyi bir kenara koymuşsunuz... Sayın hocam kusura bakmayın bu böyle...

    Ya neyse ne yazacağımı bilemiyorum... Şimdi büyük ihtimal benide bişey taraftarı diye yargılarsınız... Ama ben size birşey söyleyeyim...

    Siz neyi tartıştığınızı bir plana koyun... Neyi tartıştığınızın farkına varın... Bende tartışmaya girerim...


    Nedir bu tartışmanın konusu ???

    Doğal seçilim mi, evrim mi, değişim mi, akıllı tasarım mı, darwin mi, bilim mi, biyoloji mi?

    Mesela evrim yoktur mu deniliyor, yoksa evrim vardır ama tanrı yarattıktan sonra vardır mı deniliyor, hiç yoktur mu deniliyor yani bir tartışmada bir çerçeve olur değil mi?

    Tek istediğim bir çerçeve... Ama bu tartışmada iki post sonra kimse olayın sineklerin evrimine kaymış olma ihtimalinin olmadığını söyleyemez... 2 post sonra ne olacağı belli değil yahu...

    Daha ben ne diyeyim... Star'da bir zamanlar telegol programı vardı... Orda bile bu kadar dağınık bir tartışma yoktu... Bunu herkese söylüyorum ayıp arkadaşlar...

    Alıntıları Göster
    Sayın soho hocam;

    Siz evrim teorisini tartışırken bilimdışı olduğunu mu düşünüyorsunuz ? Yoksa siz bilimin ve yöntemlerinin doğru olmadığını mı savunuyorsunuz ?

    İlk sorunun cevabı evetse, siz din düşmanlarının bilimin içine bunu zorla soktuğunu mu düşünüyorsunuz ?

    2. sorunun cevabı evetse siz bilimi yapan ve savunanların din karşıtlığı için mi bilimi ürettiklerini düşünüyorsunuz ?


    Daha da basitçe

    Sizin evrime karşı çıkma sebebiniz bilimsel olmadığını düşünmenizden dolayı mı yoksa bilimin doğruyu göstermediğini düşündüğünüzden dolayı mı?
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: electrogod


    Sayın soho hocam;

    Siz evrim teorisini tartışırken bilimdışı olduğunu mu düşünüyorsunuz ? Yoksa siz bilimin ve yöntemlerinin doğru olmadığını mı savunuyorsunuz ?

    İlk sorunun cevabı evetse, siz din düşmanlarının bilimin içine bunu zorla soktuğunu mu düşünüyorsunuz ?

    2. sorunun cevabı evetse siz bilimi yapan ve savunanların din karşıtlığı için mi bilimi ürettiklerini düşünüyorsunuz ?


    Daha da basitçe

    Sizin evrime karşı çıkma sebebiniz bilimsel olmadığını düşünmenizden dolayı mı yoksa bilimin doğruyu göstermediğini düşündüğünüzden dolayı mı?


    hocam madem çok samimi sormuşsun bende herzamanki gibi çok samimi olarak söyleyeyim..

    ben doğadaki bütün canlıların farklı ve değişik özelliklerinin oluşumlarının açıklamasında evrim teorisinin yetersiz kaldığını düşünüyorum..bir tekamül olabilir ama evrim gibi bütün canlıların birbirinden türediği teorisine inanmıyorum, böyle olduğunu idda eden resimlerin ve kişilerin de art niyetli olduğunu düşünüyorum..

    belli canlılar için;
    uskumru-sardalya-karagöz kısaca balık türleri, kedigiller gibi canlıların birbirinden zamanla tekamül olabileceğini düşünüyorum ama belli bir türden başka bir türe geçişin olamayacağını gerek burda sunduğum örneklere gerekse kafamdaki daha yüzlerce hayvanın evrimin sığ birkaç slogan cümleleriyle açıklanmasının mümkün olmadığını düşünüyorum..

    umarım sorularınıza cevap verebilmişimdir..
    _____________________________
    Bana verilen cezanın forum kurallarında yeri yoktur, bana verilen ceza forumun ne kadar şahsi, hukuksuz ve temelsiz yönetildiğinin bir kanıtıdır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: soho

    quote:

    Orijinalden alıntı: electrogod


    Sayın soho hocam;

    Siz evrim teorisini tartışırken bilimdışı olduğunu mu düşünüyorsunuz ? Yoksa siz bilimin ve yöntemlerinin doğru olmadığını mı savunuyorsunuz ?

    İlk sorunun cevabı evetse, siz din düşmanlarının bilimin içine bunu zorla soktuğunu mu düşünüyorsunuz ?

    2. sorunun cevabı evetse siz bilimi yapan ve savunanların din karşıtlığı için mi bilimi ürettiklerini düşünüyorsunuz ?


    Daha da basitçe

    Sizin evrime karşı çıkma sebebiniz bilimsel olmadığını düşünmenizden dolayı mı yoksa bilimin doğruyu göstermediğini düşündüğünüzden dolayı mı?


    hocam madem çok samimi sormuşsun bende herzamanki gibi çok samimi olarak söyleyeyim..

    ben doğadaki bütün canlıların farklı ve değişik özelliklerinin oluşumlarının açıklamasında evrim teorisinin yetersiz kaldığını düşünüyorum..bir tekamül olabilir ama evrim gibi bütün canlıların birbirinden türediği teorisine inanmıyorum, böyle olduğunu idda eden resimlerin ve kişilerin de art niyetli olduğunu düşünüyorum..

    belli canlılar için;
    uskumru-sardalya-karagöz kısaca balık türleri, kedigiller gibi canlıların birbirinden zamanla tekamül olabileceğini düşünüyorum ama belli bir türden başka bir türe geçişin olamayacağını gerek burda sunduğum örneklere gerekse kafamdaki daha yüzlerce hayvanın evrimin sığ birkaç slogan cümleleriyle açıklanmasının mümkün olmadığını düşünüyorum..

    umarım sorularınıza cevap verebilmişimdir..

    Alıntıları Göster
    Kambriyen dönemde belki bir gök taşı çarptı ve fosilleri sildi gerçi şu da var zaten şu anda o dönemdeki fosiller bile tam olarak elimizde değil.Evrimin olmadığını savunan arkadaşlara gelince siz zaten sorguladığınız andan itibaren dinden çıkmış durumdasınız.Evrim şu anda da gerçekleşmektedir örnek:
    Sitrik asit tüketmeye başlayan bakteriler
    Yararlı değişinimlere ilk örneğimiz, Prof. Richard Lenski’nin, laboratuvarda gözlenmiş bir değişinimi tarif eden “uzun vadeli evrim deneyi”: Bu deneyde, özetle, başlangıçta ortamdaki sitrik asiti enerji kaynağı olarak kullanamayan bakteriler, hiçbir müdahale altında kalmadan, kendiliğinden değişinim geçirerek bu maddeden istifade edebilir hale geldi [1].

    Bu deney 1988 yılında, 12 özdeş Escherischia coli (koli basili) ekiniyle başlatıldı, yani bakteri deney boyunca bir deney tüpünün içinde, kendisine uygun bir ortamda yetiştirildi. Her gün (yani 6-7 nesilde bir), eldeki bakterilerin yüzde onu yeni bir tüpe aktarılırken, geri kalan yüzde doksanı çöpe atıldı. Yalnız her 500 nesilde bir, normalde çöpe gidecek bu yüzde doksanlık kısım derin dondurucuya kondu. Bakterileri donuk şekilde saklamak, gerektiğinde çözüp üzerinde tahlil yapmak mümkün olduğundan, bakterilerin zaman içinde bir arşivi tutulmuş oldu. Deney boyunca bu bakteriler, içinde az miktarda glukoz ve bol miktarda sitrik asit bulunan sıvı ortamda yetiştirildiler, ancak sitrik asiti kullanma imkânları olmadığından yalnızca glukozla idare ettiler. Ne var ki, 33.127 nesil sonra tüplerin birindeki bakterilerin birden bire sitrik asiti kullanmaya başladıkları fark edildi. Bunun üzerine araştırmacılar donuk bakteri arşivlerini açıp önceki nesillerden bakterileri inceleyince gördüler ki sitrik asiti kullanabilen bakteriler yaklaşık 31.500’üncü nesilde ortaya çıkmış, ve sayıları biraz dalgalanıp 33.127’inci nesilde patlamış. Bu dalgalanmaları, bu bakterilerde tek bir değişinimin değil, birden çok değişinimin bu yeni beceriyi sağladığına yoruyorlar.

    Bakterilerin yaşadığı fiziki şartlar deney boyunca sabit olduğundan ve bu bakterilere yatay gen aktarımını engellemek için hareketli genlerden arındırılmış ortamlar kullanıldığından, bu sitrik asit kullanma becerisinin kendiliğinden meydana gelen değişinimlere bağlı olduğundan eminler.

    Lenski ve meslektaşları şimdi bu sitrik asiti kullanma becerisinin tam olarak hangi genlerdeki değişinimlere bağlı olduğunu ve bu genlerin hangi hücresel düzenekler yoluyla yarar sağladığını araştırıyorlar.
    Diğerleri için isehttp://evrimcaliskanlari.org/blog/2010/02/yararli-degisinimler-mutasyonlar/ adresine girebilirler
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: GazeL19

    Kambriyen dönemde belki bir gök taşı çarptı ve fosilleri sildi gerçi şu da var zaten şu anda o dönemdeki fosiller bile tam olarak elimizde değil.Evrimin olmadığını savunan arkadaşlara gelince siz zaten sorguladığınız andan itibaren dinden çıkmış durumdasınız.Evrim şu anda da gerçekleşmektedir örnek:
    Sitrik asit tüketmeye başlayan bakteriler
    Yararlı değişinimlere ilk örneğimiz, Prof. Richard Lenski’nin, laboratuvarda gözlenmiş bir değişinimi tarif eden “uzun vadeli evrim deneyi”: Bu deneyde, özetle, başlangıçta ortamdaki sitrik asiti enerji kaynağı olarak kullanamayan bakteriler, hiçbir müdahale altında kalmadan, kendiliğinden değişinim geçirerek bu maddeden istifade edebilir hale geldi [1].

    Bu deney 1988 yılında, 12 özdeş Escherischia coli (koli basili) ekiniyle başlatıldı, yani bakteri deney boyunca bir deney tüpünün içinde, kendisine uygun bir ortamda yetiştirildi. Her gün (yani 6-7 nesilde bir), eldeki bakterilerin yüzde onu yeni bir tüpe aktarılırken, geri kalan yüzde doksanı çöpe atıldı. Yalnız her 500 nesilde bir, normalde çöpe gidecek bu yüzde doksanlık kısım derin dondurucuya kondu. Bakterileri donuk şekilde saklamak, gerektiğinde çözüp üzerinde tahlil yapmak mümkün olduğundan, bakterilerin zaman içinde bir arşivi tutulmuş oldu. Deney boyunca bu bakteriler, içinde az miktarda glukoz ve bol miktarda sitrik asit bulunan sıvı ortamda yetiştirildiler, ancak sitrik asiti kullanma imkânları olmadığından yalnızca glukozla idare ettiler. Ne var ki, 33.127 nesil sonra tüplerin birindeki bakterilerin birden bire sitrik asiti kullanmaya başladıkları fark edildi. Bunun üzerine araştırmacılar donuk bakteri arşivlerini açıp önceki nesillerden bakterileri inceleyince gördüler ki sitrik asiti kullanabilen bakteriler yaklaşık 31.500’üncü nesilde ortaya çıkmış, ve sayıları biraz dalgalanıp 33.127’inci nesilde patlamış. Bu dalgalanmaları, bu bakterilerde tek bir değişinimin değil, birden çok değişinimin bu yeni beceriyi sağladığına yoruyorlar.

    Bakterilerin yaşadığı fiziki şartlar deney boyunca sabit olduğundan ve bu bakterilere yatay gen aktarımını engellemek için hareketli genlerden arındırılmış ortamlar kullanıldığından, bu sitrik asit kullanma becerisinin kendiliğinden meydana gelen değişinimlere bağlı olduğundan eminler.

    Lenski ve meslektaşları şimdi bu sitrik asiti kullanma becerisinin tam olarak hangi genlerdeki değişinimlere bağlı olduğunu ve bu genlerin hangi hücresel düzenekler yoluyla yarar sağladığını araştırıyorlar.
    Diğerleri için isehttp://evrimcaliskanlari.org/blog/2010/02/yararli-degisinimler-mutasyonlar/ adresine girebilirler

    Alıntıları Göster
    electrogod cevabı vermiş zaten.Av ile avcı parelel olarak evrim geçiriyor.
    Ceylanlar daha hızlı olarak çitalarda daha hızlı olarak evrim geçiriyorlar.
    Ceylanlar yem oluyor yazık diyerek evrim eleştirilmez.Eğer avın yakalanma oranı %100 olsaydı çitalar kıyamet gibi artar ceylanların nesli tükenirdi.

    quote:

    ben doğadaki bütün canlıların farklı ve değişik özelliklerinin oluşumlarının açıklamasında evrim teorisinin yetersiz kaldığını düşünüyorum..bir tekamül olabilir ama evrim gibi bütün canlıların birbirinden türediği teorisine inanmıyorum, böyle olduğunu idda eden resimlerin ve kişilerin de art niyetli olduğunu düşünüyorum..

    Darwinde yola böyle çıkmıştı.Bir köpek çiftliğinde 50 yılda farklı farklı köpek türleri ortaya çıkartabiliyorsun.Ve bu türleşmeler arttıkça hayvanlar birbirinden çok farklılaşıyor ve birbirleri ile çiftleşemez hale geliyor.Örneğin dogo ile Chihuahua.Şimdi bunu yapan kişi çiftliğin sahibi.Çiftliğin sahibi bunu bilinçli bir şekilde ve 50 yılda yapıyor.Ve farklı türler ortaya çıkartıyor.Eğer doğa bunu çok uzun bir sürede ve bilinçsizce yapsa ne olurdu?
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nietzsche

    electrogod cevabı vermiş zaten.Av ile avcı parelel olarak evrim geçiriyor.
    Ceylanlar daha hızlı olarak çitalarda daha hızlı olarak evrim geçiriyorlar.
    Ceylanlar yem oluyor yazık diyerek evrim eleştirilmez.Eğer avın yakalanma oranı %100 olsaydı çitalar kıyamet gibi artar ceylanların nesli tükenirdi.

    quote:

    ben doğadaki bütün canlıların farklı ve değişik özelliklerinin oluşumlarının açıklamasında evrim teorisinin yetersiz kaldığını düşünüyorum..bir tekamül olabilir ama evrim gibi bütün canlıların birbirinden türediği teorisine inanmıyorum, böyle olduğunu idda eden resimlerin ve kişilerin de art niyetli olduğunu düşünüyorum..

    Darwinde yola böyle çıkmıştı.Bir köpek çiftliğinde 50 yılda farklı farklı köpek türleri ortaya çıkartabiliyorsun.Ve bu türleşmeler arttıkça hayvanlar birbirinden çok farklılaşıyor ve birbirleri ile çiftleşemez hale geliyor.Örneğin dogo ile Chihuahua.Şimdi bunu yapan kişi çiftliğin sahibi.Çiftliğin sahibi bunu bilinçli bir şekilde ve 50 yılda yapıyor.Ve farklı türler ortaya çıkartıyor.Eğer doğa bunu çok uzun bir sürede ve bilinçsizce yapsa ne olurdu?

    Alıntıları Göster
    de benim anlamadığım kısmı nasıl evrimleşiyor bu gücü veren ne?kendi kendine benim ceylana yetişmem lazım benim çıtadan daha hızlı koşmam lazım deyip kendi kendine mi oluyor bunlar?daha hzılı koşmasını sağlayacak kasların gelişimine hangi güç veya ne yardım ediyor? tamam sorular saçma gelebilir size de bilimsel açıklama dediğiniz açıklamalar daha deli saçması geliyor insanın kulağına. nedir abi şunu normal sıradan bir insanın anlayacağı dilden anlatacak adam yokmu şu dünya üzerinde? oldu bitti evrimleşti şurası gelişti burası kısaldı.tamam onu görüyoruz da nasıl oldu bu iş?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç

    de benim anlamadığım kısmı nasıl evrimleşiyor bu gücü veren ne?kendi kendine benim ceylana yetişmem lazım benim çıtadan daha hızlı koşmam lazım deyip kendi kendine mi oluyor bunlar?daha hzılı koşmasını sağlayacak kasların gelişimine hangi güç veya ne yardım ediyor? tamam sorular saçma gelebilir size de bilimsel açıklama dediğiniz açıklamalar daha deli saçması geliyor insanın kulağına. nedir abi şunu normal sıradan bir insanın anlayacağı dilden anlatacak adam yokmu şu dünya üzerinde? oldu bitti evrimleşti şurası gelişti burası kısaldı.tamam onu görüyoruz da nasıl oldu bu iş?

    Mutasyon veya mayoz sırasında dna eşleşmesi sırasında dna %100 verimle eşleşemez.Mutlaka hata olur.Bu hatlardan bazıları hastalıklara,zeka geriliklerine,fiziksel kusurlara neden olur,insanın embriyo döneminde oluşan solungaç yarıklarının doğumdan sonrada devam etmesine,kuyruklu doğan çocuklara,aşırı kıllı veya albino doğumlara neden olur.Veya 100.000.000 grip mikrobundan 1 tanesinin a aşısına karşı bağışıklı olmasına sebep olur veya bir ceylanın bacak kaslarının daha güçlü olmasına sebep olur.İşte bu yüzden Hy sitelerinde yararlı mutasyon yok yararlı mutasyon gösteremezler diyorlar ya.Cevap mutasyonda saklı.
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç

    de benim anlamadığım kısmı nasıl evrimleşiyor bu gücü veren ne?kendi kendine benim ceylana yetişmem lazım benim çıtadan daha hızlı koşmam lazım deyip kendi kendine mi oluyor bunlar?daha hzılı koşmasını sağlayacak kasların gelişimine hangi güç veya ne yardım ediyor? tamam sorular saçma gelebilir size de bilimsel açıklama dediğiniz açıklamalar daha deli saçması geliyor insanın kulağına. nedir abi şunu normal sıradan bir insanın anlayacağı dilden anlatacak adam yokmu şu dünya üzerinde? oldu bitti evrimleşti şurası gelişti burası kısaldı.tamam onu görüyoruz da nasıl oldu bu iş?

    evet arkadaşlar tekrar başa dönün.

    Bu arada Gazel19 arkadaşımız net bir açıklama yapmış. hiç olmasa arkadaşımızın son mesajını okusaydınız. Sorunuzun cevabı orda var.
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: scientist8

    quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç

    de benim anlamadığım kısmı nasıl evrimleşiyor bu gücü veren ne?kendi kendine benim ceylana yetişmem lazım benim çıtadan daha hızlı koşmam lazım deyip kendi kendine mi oluyor bunlar?daha hzılı koşmasını sağlayacak kasların gelişimine hangi güç veya ne yardım ediyor? tamam sorular saçma gelebilir size de bilimsel açıklama dediğiniz açıklamalar daha deli saçması geliyor insanın kulağına. nedir abi şunu normal sıradan bir insanın anlayacağı dilden anlatacak adam yokmu şu dünya üzerinde? oldu bitti evrimleşti şurası gelişti burası kısaldı.tamam onu görüyoruz da nasıl oldu bu iş?

    evet arkadaşlar tekrar başa dönün.

    Bu arada Gazel19 arkadaşımız net bir açıklama yapmış. hiç olmasa arkadaşımızın son mesajını okusaydınız. Sorunuzun cevabı orda var.

    Alıntıları Göster
    başa dönmeye gerek yokki olduğunuz yerde dönüyorsunuz bu sorunun cevabına. anladık görüyoruz canlılarda fiziksel değişimler olabiliyor ama nasıl oluyor hangi güç bunu yapıyor ayarlıyor diye soruyorum ama net cevap yok hala. bakın deney tüpünde gerekli ortamı yatarttık falan feşmekan bir sürü şey diyorsunuz ama o tüpe o materyali yerleştirip deneyi yapan hala birisi.dışarıdan bir etki var yani.işte doğadaki o birisi kim veya ne bunun cevabı varmı sizde?var diyen buyursun...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç

    başa dönmeye gerek yokki olduğunuz yerde dönüyorsunuz bu sorunun cevabına. anladık görüyoruz canlılarda fiziksel değişimler olabiliyor ama nasıl oluyor hangi güç bunu yapıyor ayarlıyor diye soruyorum ama net cevap yok hala. bakın deney tüpünde gerekli ortamı yatarttık falan feşmekan bir sürü şey diyorsunuz ama o tüpe o materyali yerleştirip deneyi yapan hala birisi.dışarıdan bir etki var yani.işte doğadaki o birisi kim veya ne bunun cevabı varmı sizde?var diyen buyursun...

    Bu mesajın üstüne ne denir ki daha niçe arkadaşımıza sabır diliyorum.
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ®ed
    quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç
    başa dönmeye gerek yokki olduğunuz yerde dönüyorsunuz bu sorunun cevabına. anladık görüyoruz canlılarda fiziksel değişimler olabiliyor ama nasıl oluyor hangi güç bunu yapıyor ayarlıyor diye soruyorum ama net cevap yok hala. bakın deney tüpünde gerekli ortamı yatarttık falan feşmekan bir sürü şey diyorsunuz ama o tüpe o materyali yerleştirip deneyi yapan hala birisi.dışarıdan bir etki var yani.işte doğadaki o birisi kim veya ne bunun cevabı varmı sizde?var diyen buyursun...

    Bu mesajın üstüne ne denir ki daha niçe arkadaşımıza sabır diliyorum.


    Yukardaki cevaba katılmakla birlikte, aslında soruda biraz revizyona gereksinim var daha anlaşılabilir olması için ve diğer taraftanda cevap kısmen zaten verilmiş arkadaşın kendi sorusunda!
    Örneğin; uzun uzun anlatacaktım ama bana da yazık, kısaltayım. Mavi gözlü yaklaşık 300 milyon insan vardır yeryüzünde ve DNA analizlerinden mavi gözün ilk defa muhtemelen 6000-10000 yıl önce Karadeniz civarında tek bir bireyde ortaya çıktığı bulunmuş. Günümüzdeki 300 milyon kişi bu tek kişinin akrabaları! Bunun ortaya çıkışının arkasındaki dış etkenin insanoğlunun, Afrika'dan çıkarken artık daha kuzeye, İskandinav yarımadası ve Kuzey Avrupaya doğru göçe başlarken tüm vücutta güneşten daha verimli yararlanma mekanizmalarının harekete geçmesi olduğu düşünülmektedir. Dış etki güneş ışığının azlığıdır, doğanın kendisidir! Mavi gözlülerin ataları Asya tarafına dönselerdi muhtemelen hala siyah gözlü olacaklardı!
    _____________________________
    GENS UNA SUMUS




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nietzsche


    quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç

    de benim anlamadığım kısmı nasıl evrimleşiyor bu gücü veren ne?kendi kendine benim ceylana yetişmem lazım benim çıtadan daha hızlı koşmam lazım deyip kendi kendine mi oluyor bunlar?daha hzılı koşmasını sağlayacak kasların gelişimine hangi güç veya ne yardım ediyor? tamam sorular saçma gelebilir size de bilimsel açıklama dediğiniz açıklamalar daha deli saçması geliyor insanın kulağına. nedir abi şunu normal sıradan bir insanın anlayacağı dilden anlatacak adam yokmu şu dünya üzerinde? oldu bitti evrimleşti şurası gelişti burası kısaldı.tamam onu görüyoruz da nasıl oldu bu iş?

    Mutasyon veya mayoz sırasında dna eşleşmesi sırasında dna %100 verimle eşleşemez.Mutlaka hata olur.Bu hatlardan bazıları hastalıklara,zeka geriliklerine,fiziksel kusurlara neden olur,insanın embriyo döneminde oluşan solungaç yarıklarının doğumdan sonrada devam etmesine,kuyruklu doğan çocuklara,aşırı kıllı veya albino doğumlara neden olur.Veya 100.000.000 grip mikrobundan 1 tanesinin a aşısına karşı bağışıklı olmasına sebep olur veya bir ceylanın bacak kaslarının daha güçlü olmasına sebep olur.İşte bu yüzden Hy sitelerinde yararlı mutasyon yok yararlı mutasyon gösteremezler diyorlar ya.Cevap mutasyonda saklı.

    Sen galiba mutasyonların %99,99 öldürücü etki yaptığını bilmiyorsun galiba(insaf!bari oraya -en azından-bir kısmıda ölüme yol açar de!)
    Eğer her canlının dna eşlenmesinde hata olsaydı yavru döllerin %99,99'unun hiç yaşamaması lazımdı...
    Biraz destekli lütfen
    Not:Bu forumda önceleride tartışıldı bir sonuca varılamadı...
    Canlılarda davranış şekillerini nasıl açıklarsınız?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi malcolmx -- 31 Mart 2010; 14:21:57 >
    _____________________________
    özgürlük kime teslim olacağını bilebilmektir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ®ed


    quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç

    başa dönmeye gerek yokki olduğunuz yerde dönüyorsunuz bu sorunun cevabına. anladık görüyoruz canlılarda fiziksel değişimler olabiliyor ama nasıl oluyor hangi güç bunu yapıyor ayarlıyor diye soruyorum ama net cevap yok hala. bakın deney tüpünde gerekli ortamı yatarttık falan feşmekan bir sürü şey diyorsunuz ama o tüpe o materyali yerleştirip deneyi yapan hala birisi.dışarıdan bir etki var yani.işte doğadaki o birisi kim veya ne bunun cevabı varmı sizde?var diyen buyursun...

    Bu mesajın üstüne ne denir ki daha niçe arkadaşımıza sabır diliyorum.


    arkadaşım ona niye sabır diliyorsunki soruyu sorupp duran ve ısrarla cevap alamayan benim.sorduğum sorunun cevabını(bakın sorduğum sorunun cevabını diyorum kafasına göre cevapladığını değil)bilmiyorsa cevaplamaya da kalkmasın ne sabrı bilmemnesi?

    quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    quote:

    Orijinalden alıntı: ®ed
    quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç
    başa dönmeye gerek yokki olduğunuz yerde dönüyorsunuz bu sorunun cevabına. anladık görüyoruz canlılarda fiziksel değişimler olabiliyor ama nasıl oluyor hangi güç bunu yapıyor ayarlıyor diye soruyorum ama net cevap yok hala. bakın deney tüpünde gerekli ortamı yatarttık falan feşmekan bir sürü şey diyorsunuz ama o tüpe o materyali yerleştirip deneyi yapan hala birisi.dışarıdan bir etki var yani.işte doğadaki o birisi kim veya ne bunun cevabı varmı sizde?var diyen buyursun...

    Bu mesajın üstüne ne denir ki daha niçe arkadaşımıza sabır diliyorum.


    Yukardaki cevaba katılmakla birlikte, aslında soruda biraz revizyona gereksinim var daha anlaşılabilir olması için ve diğer taraftanda cevap kısmen zaten verilmiş arkadaşın kendi sorusunda!
    Örneğin; uzun uzun anlatacaktım ama bana da yazık, kısaltayım. Mavi gözlü yaklaşık 300 milyon insan vardır yeryüzünde ve DNA analizlerinden mavi gözün ilk defa muhtemelen 6000-10000 yıl önce Karadeniz civarında tek bir bireyde ortaya çıktığı bulunmuş. Günümüzdeki 300 milyon kişi bu tek kişinin akrabaları! Bunun ortaya çıkışının arkasındaki dış etkenin insanoğlunun, Afrika'dan çıkarken artık daha kuzeye, İskandinav yarımadası ve Kuzey Avrupaya doğru göçe başlarken tüm vücutta güneşten daha verimli yararlanma mekanizmalarının harekete geçmesi olduğu düşünülmektedir. Dış etki güneş ışığının azlığıdır, doğanın kendisidir! Mavi gözlülerin ataları Asya tarafına dönselerdi muhtemelen hala siyah gözlü olacaklardı!


    arkadaşım hep aynı yerde dolanıp duruyoruz ya siz ne sorduğumu anlamıyorsıunuz ya da işinize gelen ilk cevabı yapıştırıyorsunuz.mavi gözün nasıl ortaya çaıktığını bu mavi gözün ortaya çıkmasına sebep olan gücü şeyi nesneyi erki ne derseniz nasıl anlarsanız anlayın,onu soruyorum... mavi gözün nasıl yayıldığını sormuyorum...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ilkerinanç -- 31 Mart 2010; 15:09:33 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç

    quote:

    Orijinalden alıntı: ®ed


    quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç

    başa dönmeye gerek yokki olduğunuz yerde dönüyorsunuz bu sorunun cevabına. anladık görüyoruz canlılarda fiziksel değişimler olabiliyor ama nasıl oluyor hangi güç bunu yapıyor ayarlıyor diye soruyorum ama net cevap yok hala. bakın deney tüpünde gerekli ortamı yatarttık falan feşmekan bir sürü şey diyorsunuz ama o tüpe o materyali yerleştirip deneyi yapan hala birisi.dışarıdan bir etki var yani.işte doğadaki o birisi kim veya ne bunun cevabı varmı sizde?var diyen buyursun...

    Bu mesajın üstüne ne denir ki daha niçe arkadaşımıza sabır diliyorum.


    arkadaşım ona niye sabır diliyorsunki soruyu sorupp duran ve ısrarla cevap alamayan benim.sorduğum sorunun cevabını(bakın sorduğum sorunun cevabını diyorum kafasına göre cevapladığını değil)bilmiyorsa cevaplamaya da kalkmasın ne sabrı bilmemnesi?

    quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    quote:

    Orijinalden alıntı: ®ed
    quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç
    başa dönmeye gerek yokki olduğunuz yerde dönüyorsunuz bu sorunun cevabına. anladık görüyoruz canlılarda fiziksel değişimler olabiliyor ama nasıl oluyor hangi güç bunu yapıyor ayarlıyor diye soruyorum ama net cevap yok hala. bakın deney tüpünde gerekli ortamı yatarttık falan feşmekan bir sürü şey diyorsunuz ama o tüpe o materyali yerleştirip deneyi yapan hala birisi.dışarıdan bir etki var yani.işte doğadaki o birisi kim veya ne bunun cevabı varmı sizde?var diyen buyursun...

    Bu mesajın üstüne ne denir ki daha niçe arkadaşımıza sabır diliyorum.


    Yukardaki cevaba katılmakla birlikte, aslında soruda biraz revizyona gereksinim var daha anlaşılabilir olması için ve diğer taraftanda cevap kısmen zaten verilmiş arkadaşın kendi sorusunda!
    Örneğin; uzun uzun anlatacaktım ama bana da yazık, kısaltayım. Mavi gözlü yaklaşık 300 milyon insan vardır yeryüzünde ve DNA analizlerinden mavi gözün ilk defa muhtemelen 6000-10000 yıl önce Karadeniz civarında tek bir bireyde ortaya çıktığı bulunmuş. Günümüzdeki 300 milyon kişi bu tek kişinin akrabaları! Bunun ortaya çıkışının arkasındaki dış etkenin insanoğlunun, Afrika'dan çıkarken artık daha kuzeye, İskandinav yarımadası ve Kuzey Avrupaya doğru göçe başlarken tüm vücutta güneşten daha verimli yararlanma mekanizmalarının harekete geçmesi olduğu düşünülmektedir. Dış etki güneş ışığının azlığıdır, doğanın kendisidir! Mavi gözlülerin ataları Asya tarafına dönselerdi muhtemelen hala siyah gözlü olacaklardı!


    arkadaşım hep aynı yerde dolanıp duruyoruz ya siz ne sorduğumu anlamıyorsıunuz ya da işinize gelen ilk cevabı yapıştırıyorsunuz.mavi gözün nasıl ortaya çaıktığını bu mavi gözün ortaya çıkmasına sebep olan gücü şeyi nesneyi erki ne derseniz nasıl anlarsanız anlayın,onu soruyorum... mavi gözün nasıl yayıldığını sormuyorum...

    Alıntıları Göster
    Bu evrim teorisi başlığındaki beyaz rusun yazısı.
    quote:


    @iö

    Allah aşkına şunu bir söyleyin mutasyonlar neye dayanır?
    Cevap: DNA üzerindeki UV/mutajen bazlı hatalara dayanır
    Çok basit rastlant, hemde gerçekleşmesi neredeyse imkansiz olan "yararlı mutasyonlar"
    Cevap: Zaten oradaki "neredeyse" kelimesi evrim teorisi için yeterli kalıyor.
    Bu yararlı mutasyonlar(!) olmasaydı evrim diye birşeyden söz edebiliyor olurmuydunuz?
    Cevap: Hayır, söz edemezdik.
    Hadi gerçekleşti diyelim mutasyonların büyük çoğunluğu zararlıdır bunlar neden evrimi enellemedi?
    Cevap: Zararlı mutasyonlar, evrimi engellemedi. Çünkü, doğal seleksiyon ile ortamdan siliniyorlardı.
    bunu bilmek için profesör olmaya gerek yok heralde değil mi?
    Cevap: Hayır, gerek yok.
    Ayrıca hipotez ile teori arasındaki farkı bilmediğimi nerden çıkardın?
    Cevap: Evrim teorisine, Evrim hipotezi demenizden.
    ...

    Aynı şeyleri tekrar etmeme gerek yok sanırım.Zaten üstte ekledim de mutasyonların zararlarını.
    İlkerinanç sabır diliyor çünkü cevabı 1 üstteki mesajımda verdim.Mutasyon diyerek.Ya okumadınız yada önyargıyla okudunuz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nietzsche -- 31 Mart 2010; 16:21:41 >
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç

    quote:

    Orijinalden alıntı: ®ed


    quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç

    başa dönmeye gerek yokki olduğunuz yerde dönüyorsunuz bu sorunun cevabına. anladık görüyoruz canlılarda fiziksel değişimler olabiliyor ama nasıl oluyor hangi güç bunu yapıyor ayarlıyor diye soruyorum ama net cevap yok hala. bakın deney tüpünde gerekli ortamı yatarttık falan feşmekan bir sürü şey diyorsunuz ama o tüpe o materyali yerleştirip deneyi yapan hala birisi.dışarıdan bir etki var yani.işte doğadaki o birisi kim veya ne bunun cevabı varmı sizde?var diyen buyursun...

    Bu mesajın üstüne ne denir ki daha niçe arkadaşımıza sabır diliyorum.


    arkadaşım ona niye sabır diliyorsunki soruyu sorupp duran ve ısrarla cevap alamayan benim.sorduğum sorunun cevabını(bakın sorduğum sorunun cevabını diyorum kafasına göre cevapladığını değil)bilmiyorsa cevaplamaya da kalkmasın ne sabrı bilmemnesi?

    Evrim tartışmalarına giren birisi değilim. Arkamı kutsal kitaplara verip lise düzeyi biyoloji bilgimle evrimi çökertmeye çalışmıyorum.
    40 küsür sayfalık evrim konusundan anladığım tek şey var.Evrim karşıtı düşünenler bir şeyler soruyor.Cevap gelince hemen başka soruya geçiliyor sonra başka soruya..Konuya bir başka evrim karşıtı düşünceye sahip biri gelince sorulan sorular tekrardan başa dönüyor.Cevaplar da öyle.
    Sürekli aynı şeyler tekrarlanıyor hala bunu görmemek için direniyorsunuz.
    _____________________________




  • 
Sayfa: önceki 1213141516
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.