Şimdi Ara

Evrim Yoktur ! (13. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
1.988
Cevap
2
Favori
76.191
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1112131415
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç


    quote:

    Orijinalden alıntı: nietzsche


    quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç


    quote:

    Orijinalden alıntı: nietzsche


    quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç

    peki organlar evrim geçirirken en doğruyu bulana kadar uğraşıyor defalarca değişik türevlerde mi gelişiyor yoksa en doğrusunu bir anda kendisi mi buluyor.mesela elin şekli bir anda mı şu anki ihalini aldı?yoksa onlarca varyasyon ile mi bu hale geldi?onlarca çeşit ele ait fosil bulunması gerekmiyor mu,bulundu mu? peki bir anda bu halini aldıysa bu nasıl oluyor? sadece el diye düşünmeyelim kanat solungaç vs vs...

    En doğrusu değil en uygunu.Yoksa aynın bizim gibi eli olsa neye yarar?Bizim ayı gibi pençemiz olsa neye yarar?
    Çeşitli mutasyonlarla gelişti.Yüzgeç ellere dönüştü ve farklılaşarak günümüze kadar türedi.

    zaten bildiğimiz şeyleri söylüyorsunuz ben neden ve nasıllarını soruyorum ve cevap alamaıyorum her zaman olduğu gibi...

    Nasılı mutasyonların her nesilde farklı bir şekilde dnaya işleyerek hayvanın nesil nesil farklılaştırması.
    Nedeni elimiz böyle ise.Doğada en uygun elin bu olduğudur.Örneğin eskiden ayaklarımız primatlar gibi kapabilirdi.Yani ayaklarımızıda yumruk yapabiliyorduk.Ağaçlara tırmanırken koşarken daha uyum sağlıyordu e ağaçlardan inmeye başladıkça ayaklarımız daha kolay yürümek için evrim geçirmeye başladılar.Ama hala plantaris gibi ayağı kapatmaya yarayan kas grubu bacakta yer almakta ama ne kemik yapımız artık buna uygun nede bu kas ayağa kadar uzanabiliyor.

    tamam da arkadaşım benim sorduğum bunlar değilki.en uygun halini çeşitli varyasyonlar la mı buluyor?yani el için onlarca değişim beyin için kalp için burun için göz için saysak binlerce değişim gerekli değilmi en uygunu bulmak için?var mı binlerce değişik fosil örneği?milyonlarca canlı için ayrı ayrı düşün bir de.kombinasyonların sayısı inanılmaz olmuyormu varmı bu kadar örnek elimizde.bir tane fosil bulsak bayram ediyoruz hani milyonlarcası?

    Onu sormuyorum bunu sormuyorum şunu sormuyorum diyip yeni bir soru yöneltiyorsunuz.
    Peki ozaman şu şu nasıl oluyor deseniz cevap vermiyecek miyiz?
    250milyon fosil var.İncelerseniz görürsünüz.
    bakın bir geçiş örneği

    Bakın bu geçişteki en önemli yarı balık yarı amfibi.


    Balığın yüzgeç/bacak kemiği.İşte size bir geçiş formu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nietzsche -- 27 Mart 2010; 20:56:37 >




  • Naçizane yorumumu katacağım.

    Tek taraflı düşünüyor bazı arkadaşlar. Yok elimiz yok kaşımız yok gözümüz. Bu mükemmeliyet nasıl oldu vs. Nasıl olduğunu zaten yeterince açıklamışlar.

    Benim anlatmak istediğim ise "mükemmeliyet" kısmı. Mükemmeliyet diye bir kavram yoktur. Şu anki halimiz de mükemmel değildir. Evrime saldırmak isteyen kişiler "bakar mısın şu kaş göz el ne kadar güzel" diyor. Bence hiç de güzel değil! Bir de şu açıdan bakın. Bir uzantı 5 tane çubuk benzeri oynayan yapı. Tırnak var ucunda yamuk yumuk. Solucan gibi oynayan uzunlar. Hiç de mükemmel değil aslında. Ama doğuştan beri bu yapıyı görmekten bunlar insana gayet mükemmel geliyor. Şu an odanızdan içeri beşgen şeklinde ve 7 tane kafası bulunan ayrıca dikenlerden oluşmuş bir uzaylı gelse heralde ne kadar iğrenç dersiniz. Ancak o uzaylıya göre de siz iğrençsiniz. Olay biraz alışmışlıklarla ilgili.


    Ve konuyu başka bir yere bağlamak istiyorum.

    Mesela bir anahtar deliği olsun. Elimizde de şekil alabilen, aldığı şekli koruyan bir madde olsun. Şimdi bu maddeyi sonsuz defa anahtarın içine sokup çıkartalım ve sonunda sorunlu da olsa takılarak da olsa o kilidi açalım. Şimdi elimizde ne var, uğraşmalar sonucunda kilidin şeklini almış bir anahtar var. İyi de olsa kötü de olsa kapıyı açıyor. Şimdi biz gidip de "bakar mısın sistem ne kadar mükemmel kilidi açabiliyor" dersek yanlış olur. Neden? Çünkü anahtar zaten yontulmalar sonucunda şimdiki haline geldi ve kapıyı açabiliyor.

    Kilide doğa dersek, anahtar da herhangi bir canlı ise kilidin açılması da o canlının çevreye uyum sağlayıp neslini sürdürmesi diyebiliriz. Anahtar yontulurken çıkan artıklar da doğaya uyum sağlayamayan nesiller dersek yanlış olmaz. O da tamam. E şimdi bazı arkadaşlar diyor ki "böyle bir canlının bu kadar sistematik olması bu kadar çevreye uyumlu olması yaratıcı olmadan imkansız" e kardeşim zaten canlı çevreye uyum sağlamasa sen bu lafı edebilir miydin? O canlı yaşayabilir miydi sen görebilir miydin sence? Tamam bunu da geçtim ilk kısma atlıyorum. İyi eyvallah hepsi oldu nasıl bu kadar mükemmel diyorsun ben de diyorum ki mükemmellik en iyi kavramı yoktur. İnsan neyi görmüşse neye alışmışsa ona her zaman için "iyi" olarak gözükecektir.

    Havanda su dövdüm laf salatasından öteye geçmedi bunlar belki. Ama daha bu noktayı geçemeden tartışmaya giren arkadaşlar var. Yukarıda yazdıklarımın kaynağı falan yoktur sadece mantıkla yaklaşan arkadaşlara mantık ile cevap vereyim dedim.

    Yanlış olabilirim katılmayabilirsiniz ama kendi fikrimi de yazmak istedim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dragonborn -- 28 Mart 2010; 2:50:59 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nietzsche


    quote:

    Orijinalden alıntı: soho


    quote:

    Orijinalden alıntı: nietzsche

    Ben sana zebraların zürafaya evrimleşme sürecini şöyle anlatayım.Kuraklık,hastalık veya buz devri gibi sebeplerden besin bulamayan bazı ayılar Çine göç etmişler bazı ayılar Avrupa'ya Afrika'ya göç etmişlerdir.
    Avrupa ve Afrika'ya göç eden ayılar besin bulurken Çin'e giden ayılar besinsizlikten bambu yemek zorunda kalmışlardır.Ve panda nesli olarak en uygun olacak şekilde(daha kolay selüloz tüketme,köpek dişlerinin yerini azı dişi alması vb)evrimleşmişlerdir.Zebra zürafa olayı da aynı şekil.


    Akla bi ton soru geliyor..

    1) Bir yerde kuraklık varsa neden ordaki canlılar deve gibi kuraklığa karşı evrimleşmiyor da "göç" etmeyi ercih ediyor?
    2) Bir yerde hastalık var ise o hastalığa karşı neden canlı vücutları bu hastalıkları yok etmek üzere evrimleşmiyor?
    3) Besinsiz kaldılar ise neden domuzlar gibi kendi pisliğini yemek üzere evrimleşmiyor..?





    Evrim up uzun bir süreç mi?Evet.Bir canlı kuraklığa uyum sağlamak için deveye doğru evrimleşmesi için milyonlarca yıl gerekir.Değil mi?E peki kuraklıkta aç susuz milyonlarca yıl nasıl idare edicek?E hadi etti diyelim kuraklıkta avcı olmadığından bu sefer doğal seleksiyon düzgün işleyemiyecek en uygun şekilde evrilemeyecek.Deveye doğru evrilebilmesi için az bir su ile idare edebilmesi gerekir.Ama bölgede hiç su yoksa hiçbir organ bunu telafi edemez.
    dna de bir mutasyon meydana geliyor.100.000 canlıdan 1 taneside meydana gelen bu mutasyon 1 canlıyı o hastalığa karşı bağışıklı kılıyor ve doğada daha fazla kalarak popülasyona daha fazla katılmasına neden oluyor.Ve bağışıklık bu şekilde oluyor.
    Ben hastalık derken avcıdan olan bir hastalıktan bahsediyorum.Avcıların büyük bir çoğunluğu hastalıktan ölürse av nasıl besin bulacak?
    Domuzla sadece kendi pisliğini mi yiyor?Bir araba sadece egzoz dan çıkan gazı ile motorunu çalıştırabilir mi?



    bir hayvan (deve) susuz kalınca suya dayanaklı şekilde evrimleşiyor ama başka bir hayvan (ayı ve binlerce canlı) susuz kalınca "göç" ediyor..
    bir hayvan (domuz) aç kalınca kendi pisliği ile de beslenmek zorunda kalarak buna göre evrimleşiyor ama diğer hayvan (ayı veya binelrce hayvan) aç kalınca "göç" ediyor...


    siz bu anlatımlara gerçekten inanıyormusunuz? bunlara sen inanıyorsan inan ben ve benim gib idüşünenler inanmıyor ki mantıklı düşünen hiçbir insan şu yazdıkalrına inanmaz inanılacak hiçbir tarafı yok..
    şu yukardaki sorulara "mantıklı" cevap istiyroum, neden aynı şartlara maruz kalan hayvanın birisi o şarta göre evrimleşirken diğerleri o şarta göre evrimleşmiyor? hani doğal seçilim ? hani evrim? hangi evrim?


    bu arada bu sayfada birşey sezdim, evrimci geçinen üyeler cevap veremeyince "peki bunlar birden bire mi oldu" şeklinde bir kaçamak soru sormaya başlamış..
    birdenbire oldu veya başka bişeylerle oldu ama bunların evrimle OLMADIĞI APAÇK meydanda..bu kadar canlının oluşumu bukadar canlı türleri şu yukarıda anlattığın uydurmalarla oluşacak şeyler değil..

    ayrıca yukarıdaki belirtilen resimlerin hepsi ÇİZİM..o resimler hiçbir kanıt içermez, o resimleri bende çizerim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi soho -- 28 Mart 2010; 4:07:11 >




  • quote:

    bir hayvan (deve) susuz kalınca suya dayanaklı şekilde evrimleşiyor ama başka bir hayvan (ayı ve binlerce canlı) susuz kalınca "göç" ediyor..
    bir hayvan (domuz) aç kalınca kendi pisliği ile de beslenmek zorunda kalarak buna göre evrimleşiyor ama diğer hayvan (ayı veya binelrce hayvan) aç kalınca "göç" ediyor...

    Dön yazdıklarına bir daha bak.
    Deve susuz yaşayamıyor arkadaşım sadece su kaybına diğer hayvanlardan daha dayanıklı.Deve suya dayanıklı olacak şekilde evrimleşiyor.Çünkü deve kurak iklimde yaşamayı seçen bir hayvan.Bu hayvanlar ise daha önce kurak iklim nedir görmeyen hayvanlar*.Ee kurak iklim görmeyen hayvanın daha fazla su tutan hörgüçleri neden gelişsin?Tabi ki de su için göç edecek ve göç edeceği yer devenin kat ettiği yoldan daha az olduğundan aylarca su tutabilen hörgüçlerede ihtiyaç yok.
    Mesela bolluk bereket içinde yaşayan bir canlı mı daha çok gelişir evrim geçirir yoksa kuraklıkta kıt besin kaynaklarında yaşayan mı?
    Eee bolluk bereket içinde yaşayan hayvanın bölgesi kuraklaşsa ve göç etmek zorunda kalsa kıt kaynaklarla yaşayan canlı kadar hayata tutunabilir mi?
    *Bak ekşiden bir örnek walking with cavemen başlığından.
    quote:

    belgeselde en aklımda kalan şey ise şu oldu. hani evrim için ortama en iyi uyum sağlayan canlıların ayakta kalması gibi bi açıklama getirirdik ya, bu aslında bi yanlış anlamaya yol açabilirmiş. misal belgeselde boisei'lar bitki köklerini yiyecek kadar sert diş ve çeneye sahip olduklarından çok rahat yiyecek bulabiliyorlar, bu yüzden de tembelleşip herhangi bi çaba sarfetmiyorlar. oysa habilis'ler daha zayıf çeneli olmalarından kelli yiyecek bulmak için bin bir zorluk üstesinden gelmek zorunda kalıyorlar. bu habilis'leri daha araştırmacı ve mücadeleci yapıyor. bu yüzden çevre şartları değişince boisei'lar siliniyor, habilis'lerin soyu devam ediyor.

    Domuzunun kendi pisliğini yemesi bir evrimsel süreç değil bir tercihtir.Örneğin tavukta yer.Bazı otçul canlılar tadı tiksindirici olsa bile zorda kalınca et de yer.Hatta discoverydeki ultimate survivor programındaki ayı Grylls kendi idrarını içebiliyor zorda kalınca.Şimdi domuz sadece kendi pisliğini yiyerek hayatta kalabilir mi?Elinde sonunda besin bulmak zorunda kalacak.Hiçbir canlı sürekli pisliğini yiyerek hayatta kalmaz.Eee uzun süreli bir kuraklık varsa nasıl yaşayacak.
    Senin sorduğun soru şuna benziyor aynı.Arabanın tekerleğinden alınan mekanik enerji elektrik enerjisine çevrilse ve elektrik motoruna gönderse elektrik motoruda arabanın tekerleğini döndürse sonsuz devinim olamaz mı?
    Hiç enerji kaybı yaşanmayacak mı?Tabiki olmaz

    quote:

    ayrıca yukarıdaki belirtilen resimlerin hepsi ÇİZİM..o resimler hiçbir kanıt içermez, o resimleri bende çizerim

    Sen anca cin ali çizersin.Bu rekonstrüksiyonlar/resimler kemiklere bakılarak çiziliyor.Ki kemiğin fotoğrafını koydum.
    Peki sen paleontologmusun kemiğe bakarak bu yanlış diyebiliyorsun.Dünyaca ünlü paleontologlar bu fosiller,kemikler üzerinde çalışıyorlar buna ara form diyorlar.Yüzgeçden ayağa geçiş diyorlar.
    Dünya akıllısı donanımhaberin dehası sohoya danışsalar hiç araştırmaya gerek kalmazmış.Nasılsa yıllarca üzerinde çalışılan kemiklerin doğruluğunu yanlışlığını 1snde tayin edebiliyor...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nietzsche -- 28 Mart 2010; 4:59:56 >




  • Nasıl gidiyor tartışma ? Süper ! Tam gaz devam (Arada uğruyorum)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nietzsche

    quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç


    quote:

    Orijinalden alıntı: nietzsche


    quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç


    quote:

    Orijinalden alıntı: nietzsche


    quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç

    peki organlar evrim geçirirken en doğruyu bulana kadar uğraşıyor defalarca değişik türevlerde mi gelişiyor yoksa en doğrusunu bir anda kendisi mi buluyor.mesela elin şekli bir anda mı şu anki ihalini aldı?yoksa onlarca varyasyon ile mi bu hale geldi?onlarca çeşit ele ait fosil bulunması gerekmiyor mu,bulundu mu? peki bir anda bu halini aldıysa bu nasıl oluyor? sadece el diye düşünmeyelim kanat solungaç vs vs...

    En doğrusu değil en uygunu.Yoksa aynın bizim gibi eli olsa neye yarar?Bizim ayı gibi pençemiz olsa neye yarar?
    Çeşitli mutasyonlarla gelişti.Yüzgeç ellere dönüştü ve farklılaşarak günümüze kadar türedi.

    zaten bildiğimiz şeyleri söylüyorsunuz ben neden ve nasıllarını soruyorum ve cevap alamaıyorum her zaman olduğu gibi...

    Nasılı mutasyonların her nesilde farklı bir şekilde dnaya işleyerek hayvanın nesil nesil farklılaştırması.
    Nedeni elimiz böyle ise.Doğada en uygun elin bu olduğudur.Örneğin eskiden ayaklarımız primatlar gibi kapabilirdi.Yani ayaklarımızıda yumruk yapabiliyorduk.Ağaçlara tırmanırken koşarken daha uyum sağlıyordu e ağaçlardan inmeye başladıkça ayaklarımız daha kolay yürümek için evrim geçirmeye başladılar.Ama hala plantaris gibi ayağı kapatmaya yarayan kas grubu bacakta yer almakta ama ne kemik yapımız artık buna uygun nede bu kas ayağa kadar uzanabiliyor.

    tamam da arkadaşım benim sorduğum bunlar değilki.en uygun halini çeşitli varyasyonlar la mı buluyor?yani el için onlarca değişim beyin için kalp için burun için göz için saysak binlerce değişim gerekli değilmi en uygunu bulmak için?var mı binlerce değişik fosil örneği?milyonlarca canlı için ayrı ayrı düşün bir de.kombinasyonların sayısı inanılmaz olmuyormu varmı bu kadar örnek elimizde.bir tane fosil bulsak bayram ediyoruz hani milyonlarcası?

    Onu sormuyorum bunu sormuyorum şunu sormuyorum diyip yeni bir soru yöneltiyorsunuz.
    Peki ozaman şu şu nasıl oluyor deseniz cevap vermiyecek miyiz?
    250milyon fosil var.İncelerseniz görürsünüz.
    bakın bir geçiş örneği

    Bakın bu geçişteki en önemli yarı balık yarı amfibi.


    Balığın yüzgeç/bacak kemiği.İşte size bir geçiş formu.

    insan arkadaşım insan.insana ait fosil örneği var mı?elin veya herhangi başka bir organın gelişimini bize gösterecek herhangi bir fosil?onu sormuyorum bunu sormuyorum değil sorum çok basit ama devamlı kıvırıp duruyorsun(uz).
    kemomando bu tersi sorulacak bir soru değil.elimizde bu gelişimi gösteren fosiller olsa al sana gelişme dersin bende bu soruyu sormam zaten...




  • ben ilk önce insanı sordum(el vs diyerek) daha sonra başka canlılarda da olabilirmi örnek verebilirmisiniz dedim.insanlara örneğim yok diyerek kısa kesebilirdin ama uzatmayı tercih ettin. varsa cevabın ver arkadaşım yoksa meşgul etme insanları...
    bu arada verdiğin resimlerde elin kendi içinde değişimi mevcut ben ortada birşey yokken elin ortaya çıkmasını merak ediyorum.yani anlayacağın dille söylersek insan veya primat ya ben şunu tutamıyorum bana bir el lazım deyip pat anında bir el mi oluşturdu kendine?bunun gelişimini gösteren delil var mı elimizde? elin nasıl oluştuğna dair yani nasıl geliştiğne değil... el örneği de değil aslında herhangi bir organ.yokken bir anda varolduğuna dair kanıt?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ilkerinanç

    ben ilk önce insanı sordum(el vs diyerek) daha sonra başka canlılarda da olabilirmi örnek verebilirmisiniz dedim.insanlara örneğim yok diyerek kısa kesebilirdin ama uzatmayı tercih ettin. varsa cevabın ver arkadaşım yoksa meşgul etme insanları...
    bu arada verdiğin resimlerde elin kendi içinde değişimi mevcut ben ortada birşey yokken elin ortaya çıkmasını merak ediyorum.yani anlayacağın dille söylersek insan veya primat ya ben şunu tutamıyorum bana bir el lazım deyip pat anında bir el mi oluşturdu kendine?bunun gelişimini gösteren delil var mı elimizde? elin nasıl oluştuğna dair yani nasıl geliştiğne değil... el örneği de değil aslında herhangi bir organ.yokken bir anda varolduğuna dair kanıt?

    Bak işte.Tiktaalik örneğini verince el istiyorum el diyorsun.ilk önce sadece kuyruğunu kullanan balıklarda yüzgeç gelişti.Bu yüzgeç karaya geçiş sırasında arka yüzgeç ön ayak ön yüzgeç ön ayak vazifesi aldı ve ilk amfibiler(timsah benzeri) canlılar ortaya çıktı.Ardından bu amfibilerden bir kısmı memelilere evrildi bu memelilerde kendi arasında tırnaklı çift tırnaklı ve elleri,pençeleri olanlar diye ayrıldılar.Ayağa kalkan primatlar ön ayakları ellere evrildi primatların elleride insana doğru evrilerek bu hala geldi.
    quote:

    şunu tutamıyorum bana bir el lazım deyip pat anında bir el mi oluşturdu kendine?

    Bak sana başka birşey anlatayım.Mesela bir porsche düşün birde fayton.Senin bana sorduğun soru yahu bu tekerlek nasıl oluştu.porsche'a bir teker lazım diyerek pat diye mi oluşturdular.Hayır bu taaa faytonda vardı sadece değişim gösterdi.
    Laf olsun diye sormuyor gerçekten araştırmak istiyorson bbcnin Walking with Monsters, Dinosaurs, Beasts, Cavemen diye bir serisi var uzun bir seri.İlk canlıdan,dinozorlar,4 ayaklılar,insanlar herşeyi anlatıyor.Ha bakarsın inanmazsan bu belgesel taraflı diye orada geçen canlıların latince isimlerini google'a yazarak araştır fosillerini.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bulantı

    Bunu söyleyen bunu da söyledi : "Canlılar, evrim teorisinin hayali süreçleriyle oluşmamış, bir anda yaratılmışlardır."



    Peki evren nasıl oluştu? Bing Bang ile mi? Nasıl yani, bir anda oluşmadı mı?
  • arkadaş her mesajımız silinecekse bu bölüm niye var?hadi son mesajı tanrı ima ettik diye sildin ya daha önceki?ayıptır yahu bu nasıl yöneticilik işine gelmeyeni silince ne oluyor şimdi başın göğe mi erdi m kardeşim?
  • Üşenmiyor musunuz arkadaşlar bu evrim konularını açmaya, yazılanı okumaya, üstüne bir de cevap yazmaya?

    Şahsen her evrim konusun baştan başlayıp okuyayım diye niyetleniyorum, ilk sayfanın sonuna kadar zor tahammül ediyorum, hep aynı sorular soruluyor, hep aynı "kanıt"lar gösteriliyor, sonuç değişmiyor hiç, kimse kimseye bir şey ispatlayamıyor, bakış açıları değişmiyor, kimsenin fikri diğer tarafa yönelmiyor; konu da sonunda kilitlenip gidiyor.

    122 sayfalık "Dönüp gelinen aynı nokta" konusu var, sonunda kilitlendi, beyin göçü yaşandı.

    Ben uzaktan seyirci olmaya devam edeceğim




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nietzsche

    quote:



    bir hayvan (deve) susuz kalınca suya dayanaklı şekilde evrimleşiyor ama başka bir hayvan (ayı ve binlerce canlı) susuz kalınca "göç" ediyor..
    bir hayvan (domuz) aç kalınca kendi pisliği ile de beslenmek zorunda kalarak buna göre evrimleşiyor ama diğer hayvan (ayı veya binelrce hayvan) aç kalınca "göç" ediyor...

    Dön yazdıklarına bir daha bak.
    Deve susuz yaşayamıyor arkadaşım sadece su kaybına diğer hayvanlardan daha dayanıklı.Deve suya dayanıklı olacak şekilde evrimleşiyor.

    Çünkü deve kurak iklimde yaşamayı seçen bir hayvan.Bu hayvanlar ise daha önce kurak iklim nedir görmeyen hayvanlar*.Ee kurak iklim görmeyen hayvanın daha fazla su tutan hörgüçleri neden gelişsin?Tabi ki de su için göç edecek ve göç edeceği yer devenin kat ettiği yoldan daha az olduğundan aylarca su tutabilen hörgüçlerede ihtiyaç yok.
    Mesela bolluk bereket içinde yaşayan bir canlı mı daha çok gelişir evrim geçirir yoksa kuraklıkta kıt besin kaynaklarında yaşayan mı?
    Eee bolluk bereket içinde yaşayan hayvanın bölgesi kuraklaşsa ve göç etmek zorunda kalsa kıt kaynaklarla yaşayan canlı kadar hayata tutunabilir mi?
    *Bak ekşiden bir örnek walking with cavemen başlığından.
    quote:

    belgeselde en aklımda kalan şey ise şu oldu. hani evrim için ortama en iyi uyum sağlayan canlıların ayakta kalması gibi bi açıklama getirirdik ya, bu aslında bi yanlış anlamaya yol açabilirmiş. misal belgeselde boisei'lar bitki köklerini yiyecek kadar sert diş ve çeneye sahip olduklarından çok rahat yiyecek bulabiliyorlar, bu yüzden de tembelleşip herhangi bi çaba sarfetmiyorlar. oysa habilis'ler daha zayıf çeneli olmalarından kelli yiyecek bulmak için bin bir zorluk üstesinden gelmek zorunda kalıyorlar. bu habilis'leri daha araştırmacı ve mücadeleci yapıyor. bu yüzden çevre şartları değişince boisei'lar siliniyor, habilis'lerin soyu devam ediyor.

    Domuzunun kendi pisliğini yemesi bir evrimsel süreç değil bir tercihtir.Örneğin tavukta yer.Bazı otçul canlılar tadı tiksindirici olsa bile zorda kalınca et de yer.Hatta discoverydeki ultimate survivor programındaki ayı Grylls kendi idrarını içebiliyor zorda kalınca.Şimdi domuz sadece kendi pisliğini yiyerek hayatta kalabilir mi?Elinde sonunda besin bulmak zorunda kalacak.Hiçbir canlı sürekli pisliğini yiyerek hayatta kalmaz.Eee uzun süreli bir kuraklık varsa nasıl yaşayacak.
    Senin sorduğun soru şuna benziyor aynı.Arabanın tekerleğinden alınan mekanik enerji elektrik enerjisine çevrilse ve elektrik motoruna gönderse elektrik motoruda arabanın tekerleğini döndürse sonsuz devinim olamaz mı?
    Hiç enerji kaybı yaşanmayacak mı?Tabiki olmaz

    quote:

    ayrıca yukarıdaki belirtilen resimlerin hepsi ÇİZİM..o resimler hiçbir kanıt içermez, o resimleri bende çizerim

    Sen anca cin ali çizersin.Bu rekonstrüksiyonlar/resimler kemiklere bakılarak çiziliyor.Ki kemiğin fotoğrafını koydum.
    Peki sen paleontologmusun kemiğe bakarak bu yanlış diyebiliyorsun.Dünyaca ünlü paleontologlar bu fosiller,kemikler üzerinde çalışıyorlar buna ara form diyorlar.Yüzgeçden ayağa geçiş diyorlar.
    Dünya akıllısı donanımhaberin dehası sohoya danışsalar hiç araştırmaya gerek kalmazmış.Nasılsa yıllarca üzerinde çalışılan kemiklerin doğruluğunu yanlışlığını 1snde tayin edebiliyor...



    bu mesajı yazarken hafif promil vardı galiba..

    bak koyu yaptım, bende senin dediğin gibi yazmışım, deve susuz kalınca suya dayanıklı olarak evrimleşiyor demişim..
    sen bana cevap verdiğini snmışsın ama ortada yine "hiçbir" cevap yok..

    TEKRAR SORAYIM; (söylediklerine yazacak bi ton şey var ama çok şey yazınca istediğin cümleden tutup çekince ervrimi nen kadar hikaye olduğu atlanıyor)

    Bir hayvan (deve) susuz kalınca suya dayanaklı şekilde evrimleşirken başka bir hayvan (ayı ve binlerce canlı) susuz kalınca neden "göç" ediyor da deve gibi suya dayanaklı şekilde evrimleşmiyor ???




  • Kambriyen patlaması

    Kambriyen patlaması veya kambriyum patlaması Kambriyen'in başlangıcında canlı çeşitliliğindeki ani artıştır. Patlamadan kasıt canlı sayısındaki hızlı artıştır.

    Kambriyen, yeryüzü yaşamı için bir dönüm noktasıydı. Yaşamın ortaya çıkışından Kambriyene kadar geçen yaklaşık üç milyar yıllık süreç içinde yaşam hücresel düzeyde pek çok gelişme kaydetti; fakat, bu gelişim bakterilerden, bir ve çok hücreli alglerden öteye geçemedi.

    Geç Proterozoikte başlayan hayvanların gelişimi ve çeşitlenmesi, Kambriyene damgasını vuran en önemli olaydı. Kambriyenden hemen önce Neoproterozoiğin sonunda en ilkel biçimleriyle ortaya çıkan hayvanlar, Erken Kambriyenin sonuna kadar geçen kısa zaman dilimi içinde, bir anda ortaya çıkarak çeşitlendi. Tartışmalara karşın "Kambriyen patlaması" olarak adlandırılan bu olayın sonunda, sadece 25 milyon yıl içerisinde, bilinen hayvan şubelerinin neredeyse hemen hepsi ortaya çıktı.

    http://www.biltek.tubitak.gov.tr/bilgipaket/jeolojik/Fanerozoik/Paleozoik/Kambriyen/index.htm




  • quote:

    Orijinalden alıntı: soho


    quote:

    Orijinalden alıntı: nietzsche

    quote:



    bir hayvan (deve) susuz kalınca suya dayanaklı şekilde evrimleşiyor ama başka bir hayvan (ayı ve binlerce canlı) susuz kalınca "göç" ediyor..
    bir hayvan (domuz) aç kalınca kendi pisliği ile de beslenmek zorunda kalarak buna göre evrimleşiyor ama diğer hayvan (ayı veya binelrce hayvan) aç kalınca "göç" ediyor...

    Dön yazdıklarına bir daha bak.
    Deve susuz yaşayamıyor arkadaşım sadece su kaybına diğer hayvanlardan daha dayanıklı.Deve suya dayanıklı olacak şekilde evrimleşiyor.

    Çünkü deve kurak iklimde yaşamayı seçen bir hayvan.Bu hayvanlar ise daha önce kurak iklim nedir görmeyen hayvanlar*.Ee kurak iklim görmeyen hayvanın daha fazla su tutan hörgüçleri neden gelişsin?Tabi ki de su için göç edecek ve göç edeceği yer devenin kat ettiği yoldan daha az olduğundan aylarca su tutabilen hörgüçlerede ihtiyaç yok.
    Mesela bolluk bereket içinde yaşayan bir canlı mı daha çok gelişir evrim geçirir yoksa kuraklıkta kıt besin kaynaklarında yaşayan mı?
    Eee bolluk bereket içinde yaşayan hayvanın bölgesi kuraklaşsa ve göç etmek zorunda kalsa kıt kaynaklarla yaşayan canlı kadar hayata tutunabilir mi?
    *Bak ekşiden bir örnek walking with cavemen başlığından.
    quote:

    belgeselde en aklımda kalan şey ise şu oldu. hani evrim için ortama en iyi uyum sağlayan canlıların ayakta kalması gibi bi açıklama getirirdik ya, bu aslında bi yanlış anlamaya yol açabilirmiş. misal belgeselde boisei'lar bitki köklerini yiyecek kadar sert diş ve çeneye sahip olduklarından çok rahat yiyecek bulabiliyorlar, bu yüzden de tembelleşip herhangi bi çaba sarfetmiyorlar. oysa habilis'ler daha zayıf çeneli olmalarından kelli yiyecek bulmak için bin bir zorluk üstesinden gelmek zorunda kalıyorlar. bu habilis'leri daha araştırmacı ve mücadeleci yapıyor. bu yüzden çevre şartları değişince boisei'lar siliniyor, habilis'lerin soyu devam ediyor.

    Domuzunun kendi pisliğini yemesi bir evrimsel süreç değil bir tercihtir.Örneğin tavukta yer.Bazı otçul canlılar tadı tiksindirici olsa bile zorda kalınca et de yer.Hatta discoverydeki ultimate survivor programındaki ayı Grylls kendi idrarını içebiliyor zorda kalınca.Şimdi domuz sadece kendi pisliğini yiyerek hayatta kalabilir mi?Elinde sonunda besin bulmak zorunda kalacak.Hiçbir canlı sürekli pisliğini yiyerek hayatta kalmaz.Eee uzun süreli bir kuraklık varsa nasıl yaşayacak.
    Senin sorduğun soru şuna benziyor aynı.Arabanın tekerleğinden alınan mekanik enerji elektrik enerjisine çevrilse ve elektrik motoruna gönderse elektrik motoruda arabanın tekerleğini döndürse sonsuz devinim olamaz mı?
    Hiç enerji kaybı yaşanmayacak mı?Tabiki olmaz

    quote:

    ayrıca yukarıdaki belirtilen resimlerin hepsi ÇİZİM..o resimler hiçbir kanıt içermez, o resimleri bende çizerim

    Sen anca cin ali çizersin.Bu rekonstrüksiyonlar/resimler kemiklere bakılarak çiziliyor.Ki kemiğin fotoğrafını koydum.
    Peki sen paleontologmusun kemiğe bakarak bu yanlış diyebiliyorsun.Dünyaca ünlü paleontologlar bu fosiller,kemikler üzerinde çalışıyorlar buna ara form diyorlar.Yüzgeçden ayağa geçiş diyorlar.
    Dünya akıllısı donanımhaberin dehası sohoya danışsalar hiç araştırmaya gerek kalmazmış.Nasılsa yıllarca üzerinde çalışılan kemiklerin doğruluğunu yanlışlığını 1snde tayin edebiliyor...



    bu mesajı yazarken hafif promil vardı galiba..

    bak koyu yaptım, bende senin dediğin gibi yazmışım, deve susuz kalınca suya dayanıklı olarak evrimleşiyor demişim..
    sen bana cevap verdiğini snmışsın ama ortada yine "hiçbir" cevap yok..

    TEKRAR SORAYIM; (söylediklerine yazacak bi ton şey var ama çok şey yazınca istediğin cümleden tutup çekince ervrimi nen kadar hikaye olduğu atlanıyor)

    Bir hayvan (deve) susuz kalınca suya dayanaklı şekilde evrimleşirken başka bir hayvan (ayı ve binlerce canlı) susuz kalınca neden "göç" ediyor da deve gibi suya dayanaklı şekilde evrimleşmiyor ???







    Demek ki diğer paragrafları boşuna yazmışım.Siz ilk iki paragrafı okuyup sonuç çıkardığınıza göre
    Başka şekilde anlatayım.Ben fakir bir ailenin çocuğuyum siz zengin bir ailenin çocuğusunuz zamanla siz iflas ediyorsunuz sen ve ben birlikte eş zamanlı olarak hayata atılıyoruz kıt kanaat olarak geçinmeye çalışıyoruz.Sence hangimiz daha kolay hayatta kalır?Kim fakirliğe/kuraklığa daha kolay uyum sağlar?bu 1.
    Şimdi bir savaş çıkacak ama bu savaş 1 saat sürecek 2 çıkan bir savaş ise ömür boyu sürecek.Hangisinde silah edinmek daha mantıklı?
    Şimdi göç eden a canlısı göçten belli bir zaman sonra suya ulaşırken deve sürekli kurak ortamda yaşamayı seçen bir hayvan.Ha a canlısıda kuraklığa uygun olarak ilk mutasyonlarını geçirir mi?(örneğin 10litre su tutmak yerine hazneler büyüyerek 11litre su tutmak)Geçirir ama bu ona doğada bir avantaj sağlamayacaktır çünkü kuraklık sürekli değil.Bu yüzden doğal seleksiyon bu yönde evrim geçirmeyenleri susuzluktan öldürüp diğerini yaşatmayacaktır çünkü sürü suya ulaşacak elinde sonunda ulaşamazsa zaten yok olur gider evrimleşmek için çok uzun bir süreç gerekir.bu 2.
    Ama en önemlisi sana bir olay anlatayım.Diictodon ile aynı habitatda yaşayan canlılar kuraklığa dayanamayarak(gorgonopsid,büyük amfibi vb) yok oluyorlar kimisi göç etmek zorunda kalıyor göç etmeyenler ise yok oluyor.
    Diictodon kazdığı çukarlar sayesinde sıcaktan kurtuluyor.Çukurlar su tutan bitki köklerini ortaya çıkarttığından su ve besin ihtiyacını karşılıyor.Şimdi sen diyeceksin ki e diğer canlılarda diictodon gibi evrim geçirselerdi.Şimdi doğada en iyi diye birşey yoktur.Diictodon kuraklık olunca kazanır amfibi kaybeder,sel olunca Diictodon kaybeder amfibi kazanır.
    Bir diğer örnek ise diğer canlılar Diictodon gibi evrim geçirmeleri mantıksız olur çünkü doğa paylaşımcı değil mücadelecidir.Hangi hayvan gel seninle bölge mi yemeğimi paylaşayım der?(istisnalar vardır)
    Bu yüzden bir habitatda belli bir kapasitede canlıyı alacak sınır vardır.Yoksa kıtlık olur hepsi birden besinsizlikten ölür.Misal ayılar pandaya bu yüzden evrilmişlerdir.Besin kaynağı kıt olan bölgeden göç ederek binlerce dönümlük bambuyu tercih etmek zorunda kalmışlardır.
    Kusura bakma biraz karışık oldu.Gece hali

    quote:

    söylediklerine yazacak bi ton şey var

    Yazın ozaman.Çekinmeyin




  • 1) zengin - fakir örneği çok yanlış bir örnek, evrim aynı zamanda biyolojidir.. verdiğin örnekte biyolojinin b si yok..yok öyle; açıklayamadığın evrimi günümüz "küçük emrah" edebiyatıyla açıklayamaya çalışamazsın..

    2) silah örneği keza aynen öyle..

    3) yanlış bir önermen üzerinden gittiğin için deve örneğin yanlış..
    Şimdi göç eden a canlısı göçten belli bir zaman sonra suya ulaşırken deve sürekli kurak ortamda yaşamayı seçen bir hayvan. demişsin..

    YANLIŞ !!

    deve kurak ortamda yaşamayı seçmemiştir, kurak bir ortam deveyi o şartlara alıştırmaya itmiştir, ortada bir seçim yo kzorunluluk var (evrim böyle diyor ben değil)
    canlılar başka alternatifler varken (göç gibi) kendini aç susuzluğa alıştırmaya çalışmaz..

    göç etmek veya başka yerlerden su ve besin bulmayı tercih eder..bu bütü ncanlılar için böyledir, bi köpek aç susuz kalınca susuz şartalra mı kendini alıştırıyor yoksa başka yerlere gidip yiyecek ve su mu arıyor ? elbete başka yerele gidip yiycek ve su arıyor..

    şunu anlatmaya çalışyıorum evrim bir canlının evrimini açıkladığı sebepler öteki canlılar için uyuşmuyor, binlerce canlı var tabiatta ve bu canlıların içinde bulunduğu zorunluluklara karşı verdiği gelişimler her canlı için uyuşmuyor görüldüğü üzere..yani hep diyoruz evrim YE-TER-SİZ !!

    Bu kadar yetersizliği görüp bu kadar kasmanın anlamı ne onuda anlamıyorum aslında anlıyorum ya neyse..

    Bakın yukarıda kambriyen devresi diye "bilimsel" bir dönem var..Canlılar üç milyar yıllık süreçte bakteri ve alglerden öteye geçemediler, türleşip organizma halindeki canlıalr kambriyen patlaması adı verilen bir dönemde "aniden" oluştular şeklinde bir bilimsel gerçek de var..




  • @soho

    verdiğiniz linkte "aniden oluştu" gibi bir şey yazmıyor.
    Bunu neye göre söylediniz?


    "...fakat, bu gelişim bakterilerden, bir ve çok hücreli alglerden öteye geçemedi. Geç Proterozoikte başlayan hayvanların gelişimi ve çeşitlenmesi, Kambriyene damgasını vuran en önemli olaydı."


    Ayrıca daha iyi anlaşılsın diye altına bir de gif konmuş.





    Özür diliyorum ben birşeyi yanlış mı anlıyorum?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: irish

    @soho

    verdiğiniz linkte "aniden oluştu" gibi bir şey yazmıyor.
    Bunu neye göre söylediniz?


    "...fakat, bu gelişim bakterilerden, bir ve çok hücreli alglerden öteye geçemedi. Geç Proterozoikte başlayan hayvanların gelişimi ve çeşitlenmesi, Kambriyene damgasını vuran en önemli olaydı."


    Ayrıca daha iyi anlaşılsın diye altına bir de gif konmuş.
    />





    Özür diliyorum ben birşeyi yanlış mı anlıyorum?



    Yoo yanlış anlamıyorsunuz ama iyi okumuyorsunuz sanırım..

    Kambriyen patlaması

    Kambriyen patlaması veya kambriyum patlaması Kambriyen'in başlangıcında canlı çeşitliliğindeki ani artıştır. Patlamadan kasıt canlı sayısındaki hızlı artıştır.

    Kambriyen, yeryüzü yaşamı için bir dönüm noktasıydı. Yaşamın ortaya çıkışından Kambriyene kadar geçen yaklaşık üç milyar yıllık süreç içinde yaşam hücresel düzeyde pek çok gelişme kaydetti; fakat, bu gelişim bakterilerden, bir ve çok hücreli alglerden öteye geçemedi.

    Geç Proterozoikte başlayan hayvanların gelişimi ve çeşitlenmesi, Kambriyene damgasını vuran en önemli olaydı. Kambriyenden hemen önce Neoproterozoiğin sonunda en ilkel biçimleriyle ortaya çıkan hayvanlar, Erken Kambriyenin sonuna kadar geçen kısa zaman dilimi içinde, bir anda ortaya çıkarak çeşitlendi. Tartışmalara karşın "Kambriyen patlaması" olarak adlandırılan bu olayın sonunda, sadece 25 milyon yıl içerisinde, bilinen hayvan şubelerinin neredeyse hemen hepsi ortaya çıktı.

    http://www.biltek.tubitak.gov.tr/bilgipaket/jeolojik/Fanerozoik/Paleozoik/Kambriyen/index.htm




  • Kambriyenden hemen önce Neoproterozoiğin sonunda en ilkel biçimleriyle ortaya çıkan hayvanlar, Erken Kambriyenin sonuna kadar geçen kısa zaman dilimi içinde, yaşamın tarihi boyunca bir daha asla tekrarlanmayacak bir hızla evrimleşip, çeşitlendi.

    Koyulaştırdığınız cümle bu...
    Cümleleri kopyaladıktan sonra niye değiştirdiğinizi anlayamadım.
    Bir de iyi okumadığımdan dem vuruyorsunuz, ancak siz kopyalamayı bile başaramamışsınız anladığım kadarıyla.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: irish

    Kambriyenden hemen önce Neoproterozoiğin sonunda en ilkel biçimleriyle ortaya çıkan hayvanlar, Erken Kambriyenin sonuna kadar geçen kısa zaman dilimi içinde, yaşamın tarihi boyunca bir daha asla tekrarlanmayacak bir hızla evrimleşip, çeşitlendi.

    Koyulaştırdığınız cümle bu...
    Cümleleri kopyaladıktan sonra niye değiştirdiğinizi anlayamadım.
    Bir de iyi okumadığımdan dem vuruyorsunuz, ancak siz kopyalamayı bile başaramamışsınız anladığım kadarıyla.



    baktığımda wikipedia'daki alıntı tubitak'ın sayfasından alıntılanmış gibi tüm cümleler aynı gibiydi, benim belirttiğim şekilde geçiyor..
    http://tr.wikipedia.org/wiki/Kambriyen_patlaması
    yani ben değiştirmedim ki zaten değiştirmem- alıntı yaptığım yer wikipedia ama tubitak'ta o cümle farklı geçiyor..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: soho


    quote:

    Orijinalden alıntı: irish

    Kambriyenden hemen önce Neoproterozoiğin sonunda en ilkel biçimleriyle ortaya çıkan hayvanlar, Erken Kambriyenin sonuna kadar geçen kısa zaman dilimi içinde, yaşamın tarihi boyunca bir daha asla tekrarlanmayacak bir hızla evrimleşip, çeşitlendi.

    Koyulaştırdığınız cümle bu...
    Cümleleri kopyaladıktan sonra niye değiştirdiğinizi anlayamadım.
    Bir de iyi okumadığımdan dem vuruyorsunuz, ancak siz kopyalamayı bile başaramamışsınız anladığım kadarıyla.



    baktığımda wikipedia'daki alıntı tubitak'ın sayfasından alıntılanmış gibi tüm cümleler aynı gibiydi, benim belirttiğim şekilde geçiyor..
    http://tr.wikipedia.org/wiki/Kambriyen_patlaması
    yani ben değiştirmedim ki zaten değiştirmem- alıntı yaptığım yer wikipedia ama tubitak'ta o cümle farklı geçiyor..


    O zaman neden alıntı yaptığınız kaynağın linkini koymuyorsunuz?
    Ya da verdiğiniz linkten neden alıntı yapmıyorsunuz?
    Sizi sürekli okuyordum ve ciddiye alıyordum.
    Şu durumda sizi nasıl ciddiye alacağız?




  • 
Sayfa: önceki 1112131415
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.