Şimdi Ara

Etil Asetat ve Su

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
12
Cevap
0
Favori
2.043
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Selam arkadaşlar...

    Elektrik üretimi için kullanılan buhar santrallerinde suyun yerine kaynama ısısı daha düşük olan etil asetat gibi alkoller kullanılabilir mi ?

    Buhar santrallerinde ne gibi kimyasallar kullanılıyor .Farklı kimyasallar kullanılıyormuş ama bulamadım...



  • Hocam emin değilim ama bu iki madde de sıvı halindeyken aynı hacimde daha çok su molekülü bulunmasından olabilir mi ? Çünkü burada önemli olan sadece gaz fazındaki durumları değil sıvı fazdaki miktarları, molekül büyüklükleridir bence.

    Bahsettiğim yoğunluk değildir, yoğunluktan bağımsız olarak molekül sayısı ile bu işi çözebiliriz sanki.

    Örneğin : 2 metreküplük bir ısıtma tankımız olsun ve bunun yarısı sıvı ile dolmuş olsun. Bu durumda 1 metreküp sıvımız olmuş olur. Şimdi oda koşullarında 1 metreküp etil asetat sıvımız ve 1 metreküp suyumuz olsaydı ve ısıtma işlemi sonucunda bu sıvıların tamamen buharlaştığını düşünseydik ne kadar basınç farkımız oluşurdu onu hesaplayalım.

    etil asetat'ın yoğunluğu 0,897 g/cm3 = 897 . 10^ -9 g/m3

    suyun yoğunluğu 1 g/cm3 = 1 10^ -6 g/m3


    Bu durumda d = m/v 897. 10^-9 = m/1 den m= 897 10^-9 gram etil asetatımız varmış. Etil asetatın molekül ağırlığı 88 g/mol ise 897 . 10^-9 / 88 = 10.2 x 10^-9 mol


    Şimdi suyu hesaplayalım 1 metreküpte 1x10^-6 gram su varmış. Suyun molekül ağırlığı 18 g/mol desek 5.56X10^-8 mol




    Özetle 2 lt bir tankın bir litresi sıvıyla doluysa

    bu sıvı etil asetat ise 1.02x10^-8 mol madde varken

    bu sıvı su ise 5.56x10^-8 mol madde vardır diyebiliriz.


    Su bu durumda etil asetatın molekül miktarının 5 buçuk katı fazladır diyebiliriz.


    Şimdi p.v=n.r.t formülümüzde v ile r iki madde içinde aynı olduğu için onları eliyorum. Sıcaklığı da 110 derece kabul ettim ki ikiside gaz fazında olsun. Tabi aslında bu kadar basit değil ama burada kabaca düşünüp hesap yapıyoruz. Yoksa basınç altında o maddelerin hepsi buharlaşmaz.


    Bu durumda v, r, ve t sabitken p = n ilişkisinde su ile 5.5 kat daha fazla basınç üretebiliyorsun.



    Bu durumda özetle

    2 metreküplük bir ısıtma tankının 1 metreküpü su ile doluysa, 110 derecede bu suyun buhar basıncı aynı koşullardaki etil asetat tan 5.5 kat daha fazladır diyebiliriz.


    Bahsettiğiniz örnek 77 derece ile 100 derece arasında anlamlı olabilir bu durumda etil asetat daha avantajlı olabilir fakat kimsenin kömür santrallerinde ve nükleer santrallerde sıcaklığı 70 derece 100 derece kadar düşük tutabileceğini zannetmem, çok zordur.


    Bence örneğiniz doğru olmasa da düşünceniz oldukça mantıklı. Belki düşüncemizi şu şekilde evrimleştirip yeniden üretirsek sanırım güzel bir sonuca varabiliriz. Molekül ağırlığı ve kaynama noktası düşük fakat yoğunluğu yüksek, çevreye sudan daha zararsız bir molekül , enerji santrallerinden daha çok verim almamıza olanak sağlayabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi eulogy -- 11 Nisan 2013; 4:24:51 >




  • Bir yerde litre yazmışım metreküp olacak.
  • Buhar basıncı bakımından mantıklı olsa da etil asetat inert bir malzeme değil.
    MSDS'ine bakarsanız (http://www.sciencestuff.com/msds/C1712.html) metallerle tepkimeye gireceği ve yanıcı oldu yazıyor. Bu durumda reaktörlerde kullanılması çok tehlikeli.
  • Arkadaşlar teşekkürler cevaplarınız için...

    @eulogy basınç yaratma açısından dediklerin işi değiştiriyor sanırm ve @tarkus 'un da dediği gibi teklikeli bir madde olduğu için kullanılmıyor olabilir...

    Ancak bu santrallerde buhar kaynağı olan saf suya değişik kimyasallar katıyorlarmış diye bir bilgi aldımda.Bende merak ettim su yerine böyle bir madde kullanılabilir mi ya da kullanılıyor mu diye.

    Bu santraller hakkında bilgisi olanlar varsa değerli bilgilerini bizlerden sakınmazlar sanırım :)
  • Tarkus hocam bahsedince aklıma geldi azotla doyuruyor olabilirler, çünkü hem inert bir madde, hem çevreye zararı yok hemde tahmin ediyorum uygun miktarlarda kaynama noktasını 100 derecenin altına düşürür. Yapı olarak su molekülünden daha büyük gibi gözükse de sıvı haldeyken tek azot atomları halinde olacağı için çok işe yarayacaktır.

    Tabi masraflı bir maddedir :) Yani saf azot :)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi eulogy -- 11 Nisan 2013; 18:15:27 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: eulogy

    Hocam emin değilim ama bu iki madde de sıvı halindeyken aynı hacimde daha çok su molekülü bulunmasından olabilir mi ? Çünkü burada önemli olan sadece gaz fazındaki durumları değil sıvı fazdaki miktarları, molekül büyüklükleridir bence.

    Bahsettiğim yoğunluk değildir, yoğunluktan bağımsız olarak molekül sayısı ile bu işi çözebiliriz sanki.

    Örneğin : 2 metreküplük bir ısıtma tankımız olsun ve bunun yarısı sıvı ile dolmuş olsun. Bu durumda 1 metreküp sıvımız olmuş olur. Şimdi oda koşullarında 1 metreküp etil asetat sıvımız ve 1 metreküp suyumuz olsaydı ve ısıtma işlemi sonucunda bu sıvıların tamamen buharlaştığını düşünseydik ne kadar basınç farkımız oluşurdu onu hesaplayalım.

    etil asetat'ın yoğunluğu 0,897 g/cm3 = 897 . 10^ -9 g/m3

    suyun yoğunluğu 1 g/cm3 = 1 10^ -6 g/m3


    Bu durumda d = m/v 897. 10^-9 = m/1 den m= 897 10^-9 gram etil asetatımız varmış. Etil asetatın molekül ağırlığı 88 g/mol ise 897 . 10^-9 / 88 = 10.2 x 10^-9 mol


    Şimdi suyu hesaplayalım 1 metreküpte 1x10^-6 gram su varmış. Suyun molekül ağırlığı 18 g/mol desek 5.56X10^-8 mol




    Özetle 2 lt bir tankın bir litresi sıvıyla doluysa

    bu sıvı etil asetat ise 1.02x10^-8 mol madde varken

    bu sıvı su ise 5.56x10^-8 mol madde vardır diyebiliriz.


    Su bu durumda etil asetatın molekül miktarının 5 buçuk katı fazladır diyebiliriz.


    Şimdi p.v=n.r.t formülümüzde v ile r iki madde içinde aynı olduğu için onları eliyorum. Sıcaklığı da 110 derece kabul ettim ki ikiside gaz fazında olsun. Tabi aslında bu kadar basit değil ama burada kabaca düşünüp hesap yapıyoruz. Yoksa basınç altında o maddelerin hepsi buharlaşmaz.


    Bu durumda v, r, ve t sabitken p = n ilişkisinde su ile 5.5 kat daha fazla basınç üretebiliyorsun.



    Bu durumda özetle

    2 metreküplük bir ısıtma tankının 1 metreküpü su ile doluysa, 110 derecede bu suyun buhar basıncı aynı koşullardaki etil asetat tan 5.5 kat daha fazladır diyebiliriz.


    Bahsettiğiniz örnek 77 derece ile 100 derece arasında anlamlı olabilir bu durumda etil asetat daha avantajlı olabilir fakat kimsenin kömür santrallerinde ve nükleer santrallerde sıcaklığı 70 derece 100 derece kadar düşük tutabileceğini zannetmem, çok zordur.


    Bence örneğiniz doğru olmasa da düşünceniz oldukça mantıklı. Belki düşüncemizi şu şekilde evrimleştirip yeniden üretirsek sanırım güzel bir sonuca varabiliriz. Molekül ağırlığı ve kaynama noktası düşük fakat yoğunluğu yüksek, çevreye sudan daha zararsız bir molekül , enerji santrallerinden daha çok verim almamıza olanak sağlayabilir.









    Bu hesap güzel ama biraz kabaca olmuş, şu anki mesleğim daha çok organik kimya üzerine olduğu için 94 yılında okuduğum fizikokimya bilgilerini kısmen unuttum, fakat p.v=n.R.T ideal gaz formulu üniversite bazında pek kullanılmıyordu, daha çok lise kimyasında ideal gaz formulü olarak görünür, hatırladığım kadarıyla gaz moleküllerinin etkileşimininde hesaba katıldığı bu formülün gelişmişi vardı.

    Özellikle sıvı-gaz geçişlerinde gizli buharlaşma ısısı denen bir olay varki enerji sarfiyatında önemli rol tutar, hesaplara kesinlikle katılması gerekir, tabi benim yazımında çok eksikleri var, üzerinde 19 yıl geçti unutuyor insan.




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Etil alkol ne ile içilir
    9 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KanKoKan

    quote:

    Orijinalden alıntı: eulogy

    Hocam emin değilim ama bu iki madde de sıvı halindeyken aynı hacimde daha çok su molekülü bulunmasından olabilir mi ? Çünkü burada önemli olan sadece gaz fazındaki durumları değil sıvı fazdaki miktarları, molekül büyüklükleridir bence.

    Bahsettiğim yoğunluk değildir, yoğunluktan bağımsız olarak molekül sayısı ile bu işi çözebiliriz sanki.

    Örneğin : 2 metreküplük bir ısıtma tankımız olsun ve bunun yarısı sıvı ile dolmuş olsun. Bu durumda 1 metreküp sıvımız olmuş olur. Şimdi oda koşullarında 1 metreküp etil asetat sıvımız ve 1 metreküp suyumuz olsaydı ve ısıtma işlemi sonucunda bu sıvıların tamamen buharlaştığını düşünseydik ne kadar basınç farkımız oluşurdu onu hesaplayalım.

    etil asetat'ın yoğunluğu 0,897 g/cm3 = 897 . 10^ -9 g/m3

    suyun yoğunluğu 1 g/cm3 = 1 10^ -6 g/m3


    Bu durumda d = m/v 897. 10^-9 = m/1 den m= 897 10^-9 gram etil asetatımız varmış. Etil asetatın molekül ağırlığı 88 g/mol ise 897 . 10^-9 / 88 = 10.2 x 10^-9 mol


    Şimdi suyu hesaplayalım 1 metreküpte 1x10^-6 gram su varmış. Suyun molekül ağırlığı 18 g/mol desek 5.56X10^-8 mol




    Özetle 2 lt bir tankın bir litresi sıvıyla doluysa

    bu sıvı etil asetat ise 1.02x10^-8 mol madde varken

    bu sıvı su ise 5.56x10^-8 mol madde vardır diyebiliriz.


    Su bu durumda etil asetatın molekül miktarının 5 buçuk katı fazladır diyebiliriz.


    Şimdi p.v=n.r.t formülümüzde v ile r iki madde içinde aynı olduğu için onları eliyorum. Sıcaklığı da 110 derece kabul ettim ki ikiside gaz fazında olsun. Tabi aslında bu kadar basit değil ama burada kabaca düşünüp hesap yapıyoruz. Yoksa basınç altında o maddelerin hepsi buharlaşmaz.


    Bu durumda v, r, ve t sabitken p = n ilişkisinde su ile 5.5 kat daha fazla basınç üretebiliyorsun.



    Bu durumda özetle

    2 metreküplük bir ısıtma tankının 1 metreküpü su ile doluysa, 110 derecede bu suyun buhar basıncı aynı koşullardaki etil asetat tan 5.5 kat daha fazladır diyebiliriz.


    Bahsettiğiniz örnek 77 derece ile 100 derece arasında anlamlı olabilir bu durumda etil asetat daha avantajlı olabilir fakat kimsenin kömür santrallerinde ve nükleer santrallerde sıcaklığı 70 derece 100 derece kadar düşük tutabileceğini zannetmem, çok zordur.


    Bence örneğiniz doğru olmasa da düşünceniz oldukça mantıklı. Belki düşüncemizi şu şekilde evrimleştirip yeniden üretirsek sanırım güzel bir sonuca varabiliriz. Molekül ağırlığı ve kaynama noktası düşük fakat yoğunluğu yüksek, çevreye sudan daha zararsız bir molekül , enerji santrallerinden daha çok verim almamıza olanak sağlayabilir.









    Bu hesap güzel ama biraz kabaca olmuş, şu anki mesleğim daha çok organik kimya üzerine olduğu için 94 yılında okuduğum fizikokimya bilgilerini kısmen unuttum, fakat p.v=n.R.T ideal gaz formulu üniversite bazında pek kullanılmıyordu, daha çok lise kimyasında ideal gaz formulü olarak görünür, hatırladığım kadarıyla gaz moleküllerinin etkileşimininde hesaba katıldığı bu formülün gelişmişi vardı.

    Özellikle sıvı-gaz geçişlerinde gizli buharlaşma ısısı denen bir olay varki enerji sarfiyatında önemli rol tutar, hesaplara kesinlikle katılması gerekir, tabi benim yazımında çok eksikleri var, üzerinde 19 yıl geçti unutuyor insan.


    Hocam siz gerçek gaz denkleminden bahsediyorsunuz, belki şöyle hatırlarsınız, a ve b katsayılı denklemlerden. Benim uyguladığım formüller de oldukça gerçektir, Gerçek gaz denklemleriyle ve buhar baçıncı denklemleriyle fark çok değişmez. Belki 5.5 kat çıkmaz ama 5'in altına da düşmez. Lisede kabaca öğretilse dahi yalan birşey değildir.




  • etil asetat pek önermem

    autoignition temp. 801 °F
    expl. lim. 2.2-11.5 %, 38 °F

  • Öncelikle etil asetat alkol değil esterdir bunu düzeltelim. Elektrik santralinde su kullandığınız zaman ısınıp buhar haline gelen su gaz türbinlerini çevirdikten sonra bu suyu atmosfere bırakabiliyorsunuz. Su dışında bir sıvı kullanırsanız bu sıvı'yı böyle doğaya bırakamazsınız. Bu sorunu çözmek için ek sistemler kurmanız gerekir. Ayrıca yüzlerce derece sıcaklıkta çalışan bir sistemin içinde alev alabilen bir sıvı kullanmak yapılacak en büyük hatalardan birisi olacaktır. Bu santrallerde kullanılan suya yumuşatmak ve içindeki çözünmüş oksijeni uzaklaştırmak için bazı maddeler katılır ancak bu maddelerde suda bırakılmaz, geri toplanır.

    Bir tek nükleer santrallerde metal tuzları gibi farklı maddeler kullanılır ama nükleer santrallerde de nükleer reaktörü soğutan akışkan sabittir, bu akışkan kullanılarak yine su ısıtılır ve enerji bu sudan elde edilir.

    Bu arada böyle bir sistemde kullanılacak sıvının özgül ağırlığından çok birim ısı ile ne kadar buhar ve basınç elde edilebilmesini sağladığı daha önemlidir. Bu durumda kaynama noktası düşük olan sıvının daha uygun olması daha mantıklı. Sonuçta aynı basınca ulaşmak için 1 litre su yerine 5 litre etil asetat kullanmak çok sorun olmaz ama 1 litre suyu aynı basınca getirmek için 5 birim ısı gerekirken etil asetat için 1 birim ısı gerekmesi çok önemli bir fark olur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 31.taner

    Öncelikle etil asetat alkol değil esterdir bunu düzeltelim. Elektrik santralinde su kullandığınız zaman ısınıp buhar haline gelen su gaz türbinlerini çevirdikten sonra bu suyu atmosfere bırakabiliyorsunuz. Su dışında bir sıvı kullanırsanız bu sıvı'yı böyle doğaya bırakamazsınız. Bu sorunu çözmek için ek sistemler kurmanız gerekir. Ayrıca yüzlerce derece sıcaklıkta çalışan bir sistemin içinde alev alabilen bir sıvı kullanmak yapılacak en büyük hatalardan birisi olacaktır. Bu santrallerde kullanılan suya yumuşatmak ve içindeki çözünmüş oksijeni uzaklaştırmak için bazı maddeler katılır ancak bu maddelerde suda bırakılmaz, geri toplanır.

    Bir tek nükleer santrallerde metal tuzları gibi farklı maddeler kullanılır ama nükleer santrallerde de nükleer reaktörü soğutan akışkan sabittir, bu akışkan kullanılarak yine su ısıtılır ve enerji bu sudan elde edilir.

    Bu arada böyle bir sistemde kullanılacak sıvının özgül ağırlığından çok birim ısı ile ne kadar buhar ve basınç elde edilebilmesini sağladığı daha önemlidir. Bu durumda kaynama noktası düşük olan sıvının daha uygun olması daha mantıklı. Sonuçta aynı basınca ulaşmak için 1 litre su yerine 5 litre etil asetat kullanmak çok sorun olmaz ama 1 litre suyu aynı basınca getirmek için 5 birim ısı gerekirken etil asetat için 1 birim ısı gerekmesi çok önemli bir fark olur.


    Güzel bilgiler,teşekkür ederim...

    Buhar santralleri hakkında bilgilisiniz sanırım...




  • Buharlı enerji sistemleri için kullanılması en uygun sıvı demineralize sudur. Basit olarak ele alacak olursak bu sistemlerde en önemli faktörler

    *Korozyon etkisi
    *Tane yüzeyine bağlı iletkenlik
    *Geri dönüştürülebilirlik

    olarak sıralanabilir. Bu maddeler göz önünde bulundurulduğunda kullanabileceğiniz malzeme sayısı bir hayli düştüğünden demineralize su en uygun koşulu sağlamaktadır.Deiyonizasyon üzerine araştırma yaparsanız daha detaylı bilgiye erişebilirsiniz.

    http://www.scribd.com/doc/134066094/Demineralization

    http://www.thechemicalblog.co.uk/what-is-demineralised-water/



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SanalKabus -- 16 Nisan 2013; 20:25:22 >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.