Erdoğan'ın New York'taki araç konvoyu (4. sayfa)

Tabi akp öncesi halk mağarada yaşıyordu o yüzden 10. cumhurbaşkanını kimse tanımıyordu. Klasik akp kafası işte.

Nerden tanıyacak siyasetin içinden gelmiyor Ahmet Necdet Sezer.

O zamanlar Anayasa Mahkemesi eski başkanıydı. Kim nerden bilecek ANayasa mahkemesi başkanını. Şuan sorsak forumun yüzde 99 u şuan ki aktif başkanı bile bilmiyordur kim diye. Resmine google dan bakar anca. Onu sokakta görse tanımaz.

Sallamanın da bu kadarı!

Halkın içindeki en cahili bile her zaman Cumhurbaşkanını tanır. Adam Yurt dışına pek fazla çıkmamış olabilir ama Yurt içinde de mütevazi bir koruma topluluğuyla geziyordu.(o zaman PKK yok muydu?)

Ne sallaması ben gerçekleri olanı söylüyom.

Şuan bile yolda görse kim tanır Eski Cumhurbaşkanını ! Yurt dışına pek çıkmama değil HİÇ ÇIKMAMIŞ.

Ayrıca 1999 da Öcalan yalanınca PKK bir duraksama ve eylemsizlik sürecine geçmişti Ahmet Necdet Sezer zaman. O zamanlar FETO-PYD-YPG-PYD veya İŞİD vb çevremizde örgütler yoktu. Şuan muhalefet partisi liderleri bile 20-30 araçlık konvoyla geziyor.

Bunu eleştirmek gerçekten UCUZ SİYASET oluyor. Yarın kim olursa olsun o korumalar verilecek o konvoy olacak OLMAK ZORUNDA. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı Terör saldırısında öldürüldü mü dedirecen sen !

YANLIŞ

Erdoğan, ATATÜRK'ün Kurduğu Ülkede, ATATÜRK'ün Olduğu Makamda bir süre bulunmuş birisi Olarak, ülkemizin kurucusu ATATÜRK'ün bile kendine almadığı hakları, kuvvetler ayrılığı rejimini değiştirerek , uzun süre Cumhurbaşkanı olarak kalmıştır. ATATÜRK'ün VEFATINDAN SONRA Ismet İnönü Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Bu nedenle ATATÜRK'ün ömrü vefa ettiği kadar ülkemizi yönetmiştir.

Diyeceksin.

Atatürk'ten bahsederken dikkatli olmanı tavsiye ederim. lakin onun kurduğu ülkede, özgürce nefes alıyorsan, onun kurduğu ülkede dilediğin siyasetçiyi seçebiliyorsan. Saygıyı hak ediyor. Kurucu bir Devlet adamını, Kurucu bir devlet adamı ile karşılaştırabilirsin.

Bu arada şunu belirteyim.

Atatürk Partili Cumhurbaşkanıydı :) Aynı şuan olduğu gibi. Ayrıca Atatürk döneminde çoğu zaman kuvvetler ayrılığı değil kuvvetler birliği vardı.

Ayrıca Atatürk'ün vefatından sonra seçim flan olmamıştır. 1946 ya kadar TEK PARTİ dönemidir. ( O seçimlerde tam sayılmaz açık oy kullanma kapalı oy sayımı olduğu için sonuçlar şahibelidir.) CHP demokratik yollarla yapılan Çok partili ilk seçimde malup olur bir daha iktidar yüzü görememiştir. Darbe sonraları oluşan koalisyon ortaklıklarını saymazsak.

Yediniz yediniz bitiremediniz ya ben ona şaşıyorum. Milletin üstüne parazit gibi yapışalı, cumhuriyet tarihinin en yüksek vergilerini almaya başlayalı kaç sene oldu ama hala amaçladığınız iç savaşı da çıkaramadınız. Bu kadar da kötü olunmaz ki be  

Şimdiyi boş ver, o zaman herkes tanıyordu. Ha yani konvoyun fazla olması caydırıcı oluyor öyle mi? Özal'ın, Demirel'in, Sezer'in verilmiş sadakaları varmış demek ki...Adamlar korunamamış, Pamuk ipliğine bağlı bir hayat sürmüşler! (senin tabirinle)

Siyaset tarihi bilmediğin aşikar. Bizim yaşadığımız coğrafya tehlikeli. Ne yazık ki böyle şeyler çok oluyor. Atatürk dönemin'de bile İzmir Suikastı diye çok ünlü mesele vardır.

Devamında İsmen İnönünü aracına kurşun sıkılmıştır. Uşak'ta İnönüye taşlı saldırı olmuştur.

Ecevit döneminde mitingte olaylar çıkmış Cami minaresinden kalabalığa ateş açılmış Ecevit'i korumaları alandan uzaklaştırmıştır.

Özal'a kendi parti mitinginde suikast girişimi oldu elinden vuruldu hatta.

Demirele sahte askeri üniforma giymiş birisi yumruk attı. ( Bu silah çekip öldüredebilirdi )

Demirele miting sırasında silahlı saldırı girişimi oldu son anda korumaları önledi

Mesut YIlmaz yurtdışı gezisinde yumruklu saldırıya uğramıştı. Burnu flan kırılmıştı.

Kemal Kılıçdaroğlu bir gezisi sırasında gene Terör saldırısına maruz kaldı koruma ekibinden 1 kişi şehit oldu !

Bunlar şaka değil. Bunlar gibi yüzlerce saldırı girişimide engellenmişti.

Army In Politicsyoutube

19 haziran 1988'de Anap Kongresi'nde dönemin başbakanı Turgut Özal'a tetikçi Kartal Demirağ tarafından yapılan suikast girişimi.

https://www.google.com/sorry/index?continue=https://www.youtube.com/watch%3Fv%3DdH0Lu_Jjdss&q=EgQuLZpEGLC5p4oGIhBqVZN4ziIq7acYV87qa5n2MgFy

Cumhuriyet TVyoutube

Takvimler 1977'yi gösterdiğinde Türkiye, ABD'nin silah ambargosu, petrol krizi, sağ sol çatışmaları gibi önemli sorunlarla boğuşuyordu. Ekim ayında yapılması gereken genel seçimin 5 Nisan'da verilen erken seçim önergesi ile 5 Haziran günü yapılmasına karar verildi. Oy pusulasının bir ucunda CHP Lideri Bülent Ecevit diğer ucunda ise Adalet Partisi Lideri Süleyman Demirel vardı. Üçüncü parti olan Milli Selamet Partisi ise daha önce hem CHP hem de AP ile koalisyon kurmuş fakat başarı sağlayamamıştı. Seçim kampanyaları hemen başladı. Ecevit, şehir şehir, kasaba kasaba geziyor, konuşma metinlerini yolda bizzat kendisi hazırlıyordu. Demirel'in mitingleri Ecevit'in mitingleri yanında sönük ve cılız kalıyordu. CHP'ye ve Ecevit'e yapılan saldırılar da artmıştı. 26 Nisan günü Tokat'ın Niksar ilçesine giden CHP seçim otobüsü silahlı saldırıya uğradı, 10 kişi yaralandı. Bu olayın Adalet Partisi ve MHP'nin birlikte hazırladığı bir oyun olduğunu söyleyen Ecevit, "Niksar'da beni, sizi kurşunlayan ve taşlayanlar, iktidardaki haydutların uşaklarıdır" dedi. Bu olaydan sadece bir gün sonra bu kez Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde saldırıya uğradı. "Milliyetçi Türkiye", "Başbuğ Türkeş" sloganları atan yaklaşık 300 kişi, önce taşla, sopayla sonra silahla CHP konvoyuna saldırdı. 8 kişi ağır yaralandı. Gümüşhane'den çıkıp Erzincan'a ulaşan Ecevit ve ekibini burada da 'komando' adı verilen eli silahlı ülkücüler bekliyordu. 29 Mayıs'ta İzmir'de yapılan saldırıda ise silah doğrudan Ecevit'i hedef alıyordu. İzmir'de yapılacak miting için İzmir Çiğli Havaalanına gelen Ecevit, seçim otobüsüne binerken uzun menzilden bir el ateş edildi. Ecevit'i sıyıran kurşun Mehmet İsvan'ın bacağına isabet etti. Daha sonra bu kurşunun zehirli olduğu ve bir polis memuru tarafından ateşlendiği tespit edildi. Aynı gün İstanbul'da Yeşilköy Havaalanı ve Sirkeci Garı'nda bombalar patladı. Ecevit 3 Haziran'da Taksim Meydanı'nda büyük bir miting hazırlığı yapıyordu. Mitinge 1 gün kala dönemin başbakanı Süleyman Demirel, Ecevit'e yazdığı bir mektupta Taksim'de yapacağı mitingde saldırıya uğrayacağını bildiriyordu. Ecevit ise radyoda yaptığı konuşmada suikast bilgisini paylaştı ve “Ben ve eşim yarın Taksim’de olacağız” dedi. TRT Radyoları'nda ise gün boyu mitingin iptal olduğu anons ediliyordu. 3 Haziran günü Ecevit Taksim'e gittiğinde coşkulu bir kalabalıkla karşılaştı. Bu miting Türk siyaset tarihinin en geniş katılımlı ve en coşkulu mitinglerinden biri oldu. 5 Haziran 1977'de CHP, yüzde 41,4 oy alarak seçimden birinci parti olarak çıktı. Hazırlayan: Kader Rüzgâr Cumhuriyet haber verir. https://www.cumhuriyet.com.tr #Ecevit #3HaziranMitingi #1977

https://www.google.com/sorry/index?continue=https://www.youtube.com/watch%3Fv%3DGRDQIiY9HZc&q=EgQuLZpEGLC5p4oGIhA8cVKuTGNs12K64w1yFVsQMgFy

NOT: SEversin sevmezsin ben bilmem ama bu ülkenin Cumhurbaşkanı kim olursa olsun KORUNMAK ZORUNDA... Orada yok israfmış gereksizmiş gibi bir laf olmaz. PKK tarafından öldürülen bir Cumhurbaşkanı ile anılmak istemem ben. Veya ABD'de yumruklu saldırıya uğramış dedirtmem ülkenin Cumhurbaşkanına. Ayrıca bir suikast sornası ülkede oluşacak kargaşa ve karışıklığın haddi hesabı yok orada gözüne batan 3-5 araba ve korumadan çok daha fazla zararı olur ülkeye.

Bana diyene bak! Bahsettiğin hadiselerin tamamı adli olaylardır, Siyaset Tarihini yalayıp yuttuğun belli oluyor  

Bu olayların olmasının Konvoy sayısıyla, Koruma sayısının fazlalığıyla bir alakası yok ki! Burada önemli olan işi bilen insan sayısıdır.

Yoksa bahsettiğin türden olaylar tüm dünyadaki Siyasilerin başına geliyor zaten. Amerikan Devlet Başkanı bile Suikaste uğrayabiliyor...Bu mantıkla 250 olan koruma sayısını, 500 de yapsan yine bir şey değişmez.

adam 3 ayda bir bahçede gözüküp ağzından sadece laiklik ve irtica lafı çıkıyordu halk adına bu adam ne yaptı diye sorsak kendileride bilmez zaten 

kemalist su bidonu bile diksen bunlar onu bile beğenirler saat başı nutuk okuması yeterli.

sol kesimden tek beğendiğim siyasetçi ecevittir oda 70 ler dönemi 90 larda yaşlılığını suistimal ettiler adamın sağa sola çok yonlendiridi gerçek solcuydu rahmetli ölümüyle ülkede solculuk bitti zaten.

Gerçekten saçma sapan eleştiri yapacan diyen SİNEĞİN YAĞINI ÇIKARMAYA çalışıyon.

Muhalefet çıkar biz iktidar olursak koruma flan kullanmıyacaz makam arabasına binmeyecez Hakkariye Diyarbakıra bile korumasız gidecez der konu kapanır. Tabi dediğini yapamaz o ayrı anca ucuz siyasi laf olarak ortada durur.

( Daha Ankara'da 2-3 araba koruma varken az kalsın linç ediliyordu Kemal Kılıçdaroğlu korumasız gezdiğinde olabilecekleri sen hesap et. ) Benzer şekilde en az 50-60 araçlık konvoyla giderken Terör saldırısı oldu 1 koruma memuru şehit olmuştu.

Bazı şeyleri çocukça eleştireceksiniz diye saçmalıyorsunuz resmen :( Sen önlemini üst düzeyde alacan genede suikast olursa ölüm olursa yapacak bir şey yok. Amaa bak saldırı olabiliyor o zaman korunma konvoy yapma demek resmen saçmalık.

Sabahtan beri bu olayı savunacağım diye şekilden şekle giren sensin be kardeşim! Ahmet Necdet Sezer'in yurt dışına hiç çıkmamasından girdin, Mesut Yılmaz'ın yumruklanmasından çıktın.Şunu bir anlayın, bu koruma işi her sene daha fazla adam işe alarak, daha fazla konvoy dizerek çözülecek bir şey değil.

Ok.

( Son 10 yıldır bu SIĞ tartışmalar yüzünden işte hep aynı parti seçimi kazanıyor dön dolaş hep aynı ucuz tartışmalar.) Ben neden olmayacağını sebepleri ile daha önceki örnekleri ile yazıyorum ama siz ona cevap vermek yerine alakasız alakasız şeyler yazıyorsunuz.

Bu foruma geldiğinden beri böyle o üye. Daha önce başka forumlarda öyleymiş. Kasıtlı yapan bir başkası işte.

Sabahtan beri milletle o 'ucuz' tartışmayı sen yapıyorsun zaten. Ben Sezer hakkında söylediklerin için olaya dahil oldum. Bu arada "Adam korumasız gezsin" diye bir şey söylenmedi ki.Her şeyin bir 'normal' i vardır, biz ondan söz ediyoruz.O yüzden konudan sapıp basit algı oyunlarıyla "Muhalif bir lider başa geçince her yere korumasız, konvoysuz gideceğim diyebiliyor mu?" demenin bir mantığı yok.Eğer onlar da bu işin suyunu çıkarırsa, onları da eleştiririz.Sonuçta kimse babamızın oğlu değil

Aynen.Belli zaten