Jeopolitik dersinde gördüğümüz 10'dan fazla yabancı üst düzey yetkili kişilerin dünya yönetimi adına ortaya attıkları hakimiyet teorilerinden sadece bir tanesi, entrika çemberi..
Ülkemizde genç neslin espri malzemesi halini gelen "illuminati" gerçeği ile özellikle sosyal medyada sürekli karşılaşıyoruz. Halbuki durum aslında çok farklı. Bu adamların 21.yy'ın dünyasındaki en büyük başarılarından biri de doğru olan bir şeyin çok fazla dile getirilerek mizah malzemesi ile makyajlanıp insanlar tarafından ciddiye alınmamasını sağlamaktır. Bu gibi konular dünyada öyle bir hal aldı ki, kendi devlet ve milletleri içerisinden yetkili kişilerin dahi kitap haline getirdiği konular asla başkaları tarafından dikkate alınmıyor.
Yinede bu konulara ilgi duyan meraklı arkadaşlar için ve bugünün dünyasına, tablonun tamamına dışarıdan bakabilme fırsatı veren bu tespitleri paylaşma ihtiyacı hissettim. Teorileri ortaya atanların yetkileri ve bunları geçmiş tarihlerde (bu teorinin yayın tarihi 2002'dir.) dile getirmiş olmaları bugün ile kıyaslandığında tutarlılık derecelerini daha iyi analiz edebilme fırsatı veriyor.
Diğer teorilerde olduğu gibi yine bu konuda da asıl dikkat çekici olan şey ise ülkemizin teorideki yerinin önemidir. (Eksen ülkeler teorisini ilgi görmese de paylaşacağım zira bugünü çok iyi özetlemiş bir ileri görüşlülük içeriyor.)
Ayrıca ilgi görürse bu teorileri de paylaşacağım;
Kara hâkimiyet teorisi (Halford John Mackinder adlı bir İngiliz Siyasi Coğrafyacısı tarafından geliştirilmiş ve ortaya atılmıştır.) Kenar kuşak hâkimiyet teorisi (ABD Yale Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler Profesörü Nicholas J. Spykman (1843-1943) tarafından ortaya atılmıştır.) Deniz hâkimiyet teorisi (Amiral Alfred Mahan (1840-1914) tarafından atılmıştır.) Hava hâkimiyet teorisi (Havacı Albay Hausy Scitaklian) Kuşatma teorisi (1990’lı yılların başında günümüz jeopolitikçilerinin bazıları tarafından ortaya atılmıştır.) Yeni domino taşları teorisi (Kuşatma teorisi gibi, günümüz jeopolitikçileri tarafından geliştirilmiştir) Tarihin sonu teorisi (Francis Fukuyama) Medeniyetler çatışması teorisi (ABD Harward Üniversitesinde Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Samuel Huntington, 1993 yılında bir teori ortaya attı.) Medeniyetler bütünleşmesi teorisi (İngiliz araştırmacıları Barry Buzan ve Gerald Segal tarafından ortaya atıldı.) Büyük satranç tahtası teorisi (Brzezinski; 1977-1981 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı’na Ulusal Güvenlik Danışmanı) Eksen ülkeler hâkimiyet teorisi (İçerisinde 1997 tarihli bir teori olması sebebiyle bugünü en iyi şekilde özetleyen (tutturan) teorilerden biridir.) Entrika çemberi hâkimiyet teorisi (Texe Marrs) İşleyen merkez ve boşluk teorisi (ABD’nin siyasi, askerî ve savaş analistlerinden olan Prof. Dr. Thomas P.M. Barnett tarafından, 2004 yılında) Uzay hâkimiyet teorisi (Havacı Albay Hausy Scitaklian) Merkezi Türk hâkimiyet teorisi (Bu hâkimiyet teorisi, Prof. Dr. Ramazan ÖZEY, 1994 yılında, tarafından ortaya atılmıştır.)
Entrika Çemberi hâkimiyet Teorisi, Texe Marrs tarafından ileri sürülmüştür. Texe Marrs Amerika birleşik Devletleri savunma politikası, stratejik silah sistemleri ile ilgili konular üzerinde öğretim veren Texas Üniversitesi’nde yaklaşık olarak 10 yıldır uzay çalışmaları yardımcı profesörü olarak görev yapmaktadır. Ayrıca iki ayrı üniversitede uluslar arası ilişkiler ve siyaset bilimi dersleri vermektedir.
Marrs’a göre;
Dünya, İç Çember’de bulunan ve dünyanın süper zenginleri olan on üyeli güç şebekesi tarafından yönetilmektedir. Bu iç çembere hizmet eden çemberler de bulunmaktadır ki bunlar, dünyanın en ünlü kişilerinden, yatırımcılarından, şirket başkanlarından ve siyasilerden oluşan bir mozaiktir. Bu güç şebekesinin temel amacı ise; başkenti Kudüs olan bir dünya devleti kurmaktır ve yeni dünya düzenini sağlamaktır. Buna, 1575’te İspanya’da bulunan ve özellikle ruhani kudret sahibi olduklarını iddia eden bir dini parti veya bu partinin üyelerine verilen ad olan, İlluminati de denmektedir.”
Küresel hâkimiyeti ele geçirmek amacını güden bu güç şebekesinin on üyesi kimlerdir?
On üyeli güç şebekesinin çevresinde kimler vardır?
Sadık ve söz dinler hizmetçiler kimlerdir?
Bu soruların cevabı üzerinde Marrs, uzun çalışmalar yapmıştır. Texe Marrs, bu konuda şu bilgileri veriyor; “Şu anda tüm dünyayı 10 kadar kişi yönetiyor! Bu on kişi, İlluminati’nin İç Çemberi’ni oluşturuyorlar. Hiyerarşik piramite göre altlarında kendilerine bağlı yaklaşık üç yüz küresel teknisyen bulunuyor; onlarında altında yüz binlerce mürit ya da Yeni Dünya Düzeni Hizmetkârı bulunuyor.”
Entrika Çemberi Hâkimiyet Teorisi’nde Türkiye’nin yeri elbette önemlidir. Başta Teorinin merkezi olarak nitelendirilen Kudüs şehri Türkiye’ye oldukça yakın. Hâkimiyet Kudüs’ten itibaren dairesel olarak düşünüldüğünde Türkiye hâkimiyet sahasının iç çember halkası içinde yer alıyor.
Texe Marrs’ın ifadeleriyle Türkiye şöyle tanımlanıyor; “Türkiye. 65 milyonluk nüfusu ile gezegenimizdeki diğer 175 ülkeden çok farklı bir konuma sahip. Orta Doğu, Avrupa ve Afrika’yı birbirine bağlayan güçlü bir köprüdür. Ankara:’da ya da İstanbul’da yaşananlar, kesinlikle sonraki yıllarda Afrika’daki Nijerya’dan Avrupa’daki Almanya’ya, oradan Amerika Birleşik Devletleri’ne kadar birçok yöredeki gelişmeleri etkiler. Bundan dolayıdır ki Yeni Dünya Düzeni’nin komplocu liderlerinin ki ben onları İlluminati’nin adamları olarak isimlendiriyorum, Türkiye’yi, kendileri için bir dayanak noktası ya da dünya hâkimiyetlerine giden yolda bir anahtar olarak görmeleri, şaşırtıcı olmamalıdır.
Türkiye, sıradan insanların yaşadığı bir ülke değil. Miras aldığı tarih yüzyıllar boyunca global gelişmeleri etkilemiş, nüfusunu genç, eğitimli erkek ve kadınların oluşturduğu bir ülkedir.
Bugün Türkiye, ekonomik, askerî ve kültürel gücü ile dikkate alınması gereken bir ülke. Ülkedeki elit, Ankara:’yı, Avrupa’nın ekonomik gücüne entegre etmeye çalışıyor. Türkiye’nin coğrafyası; insanları, dini ve potansiyeli, her zaman patlamaya hazır bir bomba görünümü veren çalkantılı Orta Doğu’nun coğrafyasında Türkiye’siz bir istikrar ve güvenliğin mümkün olmadığı görüşünü pekiştirir nitelikte.”
Entrika Çemberi hâkimiyet Teorisi’ne göre Türkiye’ye ne yapılmalıdır? Sorusuna yine cevap Texe Marrs’dan geliyor. Marrs diyor ki: “İlluminati’nin karanlık beyinleri, Türk milletinin anahtarını ele geçirebilirlerse, sadist ve açgözlü hedeflerine ulaşma yolunda uzun bir mesafe katetmiş olacaklar. Tamamen kontrolleri altına alamadıkları bir Türkiye, bu misyonlarını imkânsız hâle getirmese bile, şüphesiz ki bir hayli zorlaştıracaktır. Bundan dolayı, önümüzdeki günlerde, bu karanlık karakterlerin, Türkiye’yi de etkileri altına alabilmek için daha fazla gayret göstereceklerini tahmin edebiliriz. Çünkü Türkiye’nin de fethedilmesi gerektiğine inanıyorlar. Mümkünse sinsi komplolarla. Ekonomik yıkımlarla ya da gerekirse kaba güç kullanarak “.
Türkiye’de son yıllarda yaşanan ekonomik krizler ve siyasi entrikalar, Marrs’ı haklı çıkarıyor. Özellikle son beş yıl gözden geçirildiğinde, Türkiye’nin fethedilme girişimleri apaçık görülüyor. Bu komplo girişimlerin başında, yönetici, zengin, ordu, bilimi adamı ve halk zümreleri arasına nifak sokmak geliyor. Nitekim bu komploların bazılarında başarılı oldular. Gerçekten bu zümreler arasında var olan sevgi ve saygı, günümüzde nispeten azaltıldı. Tüccarlar ve sanayicilerden oluşan zenginler grubu, yöneticilerle sürtüşmeye başladı. Ordu ile yöneticiler ve halk arasında gerginlik oluşturuldu. Bu gibi durumlarda her zümre, karşı zümreyi suçlar oldu. Bu durum gerçekten çok tehlikelidir. Böyle gelişmeler, elbette Entrika Çemberi Hâkimiyet Teorisi’nin uygulayıcılarının işlerini kolaylaştırıyor.
Yapacak bir şey yok durum böyle maalesef.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
İlluminati dedik donanımhaber çöktü.
keşke yakutistanda,sibiryada nebiliyim jeopolitik önemi olmayan, parası olmayan , yeraltı zenginliği olmayan, kısacası hiç kimsenin umrunda olmayan, kendikendine azıcık aşım ağrısız başım derlerya öyle bir ülkede doğsaydım amma uzun oldu örneklemeler kusura bakmayın : )
okimos
kullanıcısına yanıt
Öyle olsaydık böyle olmayı dilerdik emin ol. Fıtratımızda var nankör olmak. İnsan evladıyız biz.
quote:
Orijinalden alıntı: Exnuc
Öyle olsaydık böyle olmayı dilerdik emin ol. Fıtratımızda var nankör olmak. İnsan evladıyız biz.
yani resimdeki gibi bi yaşam hayal edin arkadaşlar, hiç birşeyden haberiniz yok tek derdiniz karnınızı doyurabilmek bunu kastetmiştim tam olarak. Bu şekilde bi yaşam tarzım olsun isterdim, yani böyle bir dünyada açmak isterdim gözlerimi bu saatten sonra imkansız tabi https://store.donanimhaber.com/43/32/07/433207866b5e7af0afac99174fe930cc.jpg