Şimdi Ara

En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız (4877. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
5 Misafir (1 Mobil) - 4 Masaüstü1 Mobil
5 sn
103.279
Cevap
641
Favori
4.160.168
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
54 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 48754876487748784879
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Andy Selva kullanıcısına yanıt
    Metaforlar zaten zor anlaşılacak türden değildiler, çoğu açık bir şekilde verilmişse de özellikle siyasi açıdan her şeyi birbirinden farklı şekilde yorumlayan da var. Sunuş tarzından ötürü rahatsız oldum ben. 1.5 saat boyunca insan ırkının ulaşabileceği en düşük seviyeyi neden zevk alarak izleyeyim ki?

    Bana göre bir film alt mesajdan önce genel bir mesaj verebilmelidir. Bu filmde olmayan şey de bu.
  • Thelma • 2017 / Joachim Trier



     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Arzuları merkezine alarak ilerleyen, kadın bedenini çeşitli metaforlar vasıtasıyla (yer yer gereksiz) kulanan modern bir cadı hikayesi. Muhafazakar ailesinden uzakta üniversite okumaya giden Thelma isimli bir kızın hem kendini sorgulamasına hem de arzularına karşı verdiği tepkileri izliyoruz. Bunlar olurken aynı zamanda karakterle beraber kabuğumuzdan sıyrılıp, beden öykücülüğünün merkezinde olayların ana noktasına iniyoruz. Kuzey Avrupa sinemasının soğuk iklimiyle beraber şehvetli temasıyla iç kabartan Joachim Trier yapımı.


    Thelma için aslında Carrie karakterinin paydaşı diyebiliriz. Carrie'nin regl kanıyla dalga geçenler, domuz kanlarını başından aşağıya boşaltanlar vardı. Burada da muhafazakar bir aile, cadıcılık etiketinin altında ehlileştirilmesi gereken süper gücü etik olmayan şekilde uyuşturmaya kalkıyor. Yani kadın bedenini yönlendirmektense onu hepten al aşağı etmeye çalışan düşüncesiz kesim var. Tüm bunların yanında iki karakterde de yüksek enerji doğrultusunda istediğini yapabilme yetisi var. Ancak bu tarz karakterlerle bizim şu an karşılaştığımız 'süper kahramanlar' arasındaki süper güç etkisi daha farklı. Doğa üstü gücünün olduğunun farkında olan 'evcimen' karakterler, güçlerini başta korkuyla ve sindirme isteğiyle karşılıyorlar. Fakat hissettikleri bu korkuların, güçlerini tetikleyici bir unsur olduğunu ancak yeteneklerini öğrendiklerinde kavrıyorlar.

    Açılış sekansı birçok noktada fikir verebilir. Thelma'nın buz tutmuş bir göl üzerinde yürürken buzun altındaki yüzen balık imgesi, daha o küçüklükteyken öldürdüğü kardeşine ithaf ediliyor. Geyik avı sırasında babasının tüfeği ona doğrultması ise akıllarda istenmeyen kız çocuğu düşüncesini salıp seyirciye neden sorusunu sorduruyor. Thelma'nın yaşadığı üniversite deneyimlerini, tutucu aileden uzakta yaşama alışma edimlemelerini gerçek hayatta çoğu kişi yaşar. Thelma birçok şeyi bilimsel olarak açıklamanın peşinde düşen bir pragmatistken; babası bir doktor olmasına rağmen bilginin tek başına yeterli olmayacağı düşüncesindedir. Thelma her ne kadar bunu eleştirse de baskıya karşı gelemeyip boyun eğiyor. Çünkü aynı zamanda dinin de getirdiği sorgulama / sorgusuzluk ikilemi baş kaldırmayı uygun görmüyor. Babasının kızı olarak Thelma da aynı şekilde hemen sinik duruma geçiyor. Ardışık sahnede her şeyi bilimsel olarak baktığını söyleyen bir erkeğe, telefonların nasıl çalıştığına dair bilgiyi kanıtlamasını isterken aslında babasının yolundan hala daha gittiği açık haldedir. Thelma hala daha bilginin yeterli olmayacağını derinlerinde kabul eder.

    Her kadın gibi Thelma karakteri de bir şeyleri arzular durumda. Yıllar sonra yanına Anja adında bir kız oturduğunda sanrısı tekrar ortaya çıkıyor. Arzunun verdiği ve bedenin karşı çıkamadığı bu güç krize sebep oluyor. Bizler bu modern hikayenin başlangıç noktasından yavaşça karakterin kendi içsel yolculuğuna çıkmasıyla beraber Ortaçağ'dan beri süregelen cadı hikayelerine geçiş yapıp din teyelli öykücülüğe geçiş yapıyoruz. Yılan imgesi arzunun, şehvetin temsilcisi şeytanın işareti. Cadıların avlanma, yakılma gravürlerinde de birçok kez yılan görülmesinin sebebi budur. Hatta bu avlanmalar öylesine büyüktür ki bir dönem 60 bin adet kadın bu sebeple ortadan kaldırılmıştır. Açılış sekansına tekrar bakarsak babanın 'geyik' avı, tüfeğin Thelma'ya doğrultulmasıyla beraber cadı avına gönderme yapıyor.

    Yaşadıklarının epilepsi olmadığını öğrenen Thelma, babaannesini de ziyaret etmesiyle birlikte geçmişinden gelen ehlileştirilmemiş güce merhaba diyor, onu tanımlama yoluna gidiyor. Çok arzuladığı Anja'nın da kendi elleriyle ortadan kaybolmasıyla beraber 'korku' duygusuyla yine ailesine dönmeyi tercih ediyor. Fakat muhafazakar, yaşadıklarını sınav olarak gören aile bu gücü yönlendirmek yerine babaanneye yaptıkları gibi çürütme yolunu tercih edip, kadın bedenini kendi içinde hapsetme yoluna başvuruyor. Thelma, ona yaptıklarının farkında olarak yine çok istediği için babasına ceza veriyor. Babaanne, isteyerek ya da istemeyerek kocasını tekne yolculuğunda kaybetmiştir kendi yeteneğiyle. Bu defa Thelma, babasını teknede yakalayıp tıpkı zamanında cadılara yaptıkları gibi onu yakarak öldürür. Ayrıca annesine yürüme yetisini tekrar vererek, geçmişindeki yanlışı örtmeye çalışır. Thelma'nın suyun altına dalıp son defa çıkması ise onun arınma ritüelidir adeta. Ağzından ölü olarak çıkan kuzgun, onun özgürlüğüyle birlikte hayata döner, kanat çırpar.


    Kurgusunda ufak sıkıntılar görmekle beraber kalıplaşmış güç ve cadıcılık hikayelerine farklı pencereden bakmasıyla Trier iyi bir iş çıkarmış. Kuzey Avrupa sevdalıları göz atmalı.


    7.5/10




  •  En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız
    La piel que habito
    Pedro Almodóvar imzalı, çok beğendiğim bir intikam filmi. Senaryosu harikaydı ancak daha iyi de işlenebilirmiş sanki. Old Boy severlere şiddetle tavsiye. 8/10

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız
    Musallat
    İyi başlayıp sonlara doğru aşırı saçmalayan ama sonunda güzel toparlayan izlenebilir-vasat bir korku yapımımız. Ayrıca belirtmem gerekir ki, bazı sahnelerde korkutmaktan ziyade güldürüyor 6/10




  • DDr.M kullanıcısına yanıt
    Korku filmi anlayışımız cin den öteye geçmediği için bunlar hep

  • Western sevenlerin çoğu izlemiştir büyük ihtimal ama izlemeyenler varsa tavsiye ederim. Zevk alarak izleyeceğiniz bir film olur.
  • Roma • 2018 / Alfonso Cuarón



     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Film siyah beyaz ancak son derece berrak; tıpkı anılarımız gibi. Ve anılar asla renkli olarak hatırlanmaz. Mekanlar, yüzler, detaylar vardır ama renkler yoktur. Roma ise Meksika'da bir mahallenin ülkeden soyutlanmış, oraya ait değilmiş gibi gösterilen mekanı. Alfonso Cuaron'nun kendi geçmişinden yola çıkarak dizayn ettiği hikayede gidilmeyen mekan neredeyse yok. Bir davetin curcunasından, doğumhaneye; sinema salonundan, plaja kadar her yere uzanmaya çalışan kopuk ve karakter bağıntılı anlatımı mevcut. Emmanuel Lubezki programının uymaması sebebiyle sinematografiye dahil olamamış. Bu bakımdan her zaman alıştığımız plan sekanslar, yakın planlar Roma'da pek yok. Cuaron işi yine de sıkı tutarak çalışmış. Virtual reality tekniğini kullanalarak seyirciye bir merkezden çevreyi tarama imkanı vermiş bu tercihle birlikte.

    Böylesi teknik işler olurken Meksika'nın o dönemdeki politik, siyasi, sosyolojik düzeni asla unutulmaz filmde. Los Falcones adlı hükümet destekli paramiliter grubun 1971'de öğrenci isyanlarını bastırmak için gerçekleştirdiği Corpus Christi Katliamı dahil yakın döneme ait birçok done filmin hareketine katkıda bulunur. Ayrılıklar, sınıf meseleleri de işin içine girince, genel işleyişini bulunduğu mekanlara alarak işleyen Roma tam bir hatıratı yansıtır. Hizmetçiler ev sahipleriyle televizyon izlerken iş zamanı bütün kadınları çamaşır asarken görürüz. Sınıf muamelesi hizmetçilerin kendilerine özel yapma gereği duyduğu eğlence mekanlarıyla resmedilir. Köpekler her yerdedir. Ölseler bile tahnitle yaşatmaya devam ederler anılarını. Çünkü o dönemler Meksika çok kayıp vermiştir. Köpekler bile kaybedilmemeye değerdir. Tarla kavgaları, siyasi gerginlikler insan hayatını ve konut özerkliğini tehdit eden iki unsur o dönemde. Yangınların, köpek ölümlerinin sebebi.


    Yalitza Aparicio gibi biri gerekiyordu 'hizmetçi' rolü için. Oyuncu bile değil, öğretmen. İngilizce bilmiyor, Alfonso Cuaron ismini daha önce hiç duymayıp film seçmelerine giriyor. Çağdaş dünyadan böylesi soyutlanmış bir insanın dönemin Meksika bakışında zenginlerin dünyasına yabancılaşması hiç de garip gelmiyor. Hayat verdiği Cleo karakterinin de tekliği, çırpınışı, varoşların içerisinden geliyor oluşu doğal olarak kontrast bir samimiyet katıyor hikayeye. Çalıştığı evde büyüyen çocuklar onu gördüklerinde sıkı sıkıya sarılırlar. Yüzme bilmemesine rağmen denize atlayarak çocukları kurtarır. Bir nevi onun için kutsanma sahnesidir bu çünkü kendi bebeğini istememiştir ancak iki çocuğa aynı oranda hayat verir (Yalitza gerçekte de yüzme bilmiyor). Cleo karakteri öylesine geniş pencerede işleniyor ki, aldatılan ve umursanmayan evin hanımı hiçbir zaman 'erkek' arayışına girmiyor. Cleo hem o eve hem de çocuklara fazlasıyla yetiyor kendi gücüyle. Kadın hizmetçilerin her şartta kayıtsız şartsız ağır bavulları taşıma isteği maskülen tavırdan kaynaklanır. Bu tavır, çocukları her zaman kanatları altına alan sıcaklıkla birleşince evin çocuklarına baba eksikliğini hiçbir zaman geçmez. Evin hanımı 'biz birbirimize yeteriz' der.

    Ayrıca sahneleme ve fotografik bütünleyiş bu filmde zirvede bana göre. Doğum sahnesinin gerçekçiliği bunlardan biri. Doktor ve hemşirenin oyuncu olmaması bile buna ithafen yapılmış. Biraz öncesinde form doldurma işleminde hizmetçisinin yaşını, doğum tarihini, yakınını bilmeyen büyükannenin çaresiz ağlayışı ise müthiş bir dram. Yavaşça yükselen kıvılcımların odağında yangının gerçekleşmesi ise sahnenin başına bakıldığında ne denli amaca yönelik hazırlandığı ortada. Bir kadının kocasına arkadan sıkıcı sarılması ise kaybettiğini anlayıp yenilgiyi hala kabul etmemesinin bir çığlığı olarak görülebilir. Her zaman havada gördüğümüz uçaklar ise bu filmin imzasıdır.


    Hangi açıdan ele alırsak alalım Roma, hatıralardan yola çıkarak yaratılan bir yapım olduğu için son derece gerçekçi, samimi ve bizden. Tekniği de arkasına alarak ortaya çıkınca birbirinin kopyası olan filmler içerisinde Netflix'e sempati duymaya itiyor.


    9/10




  • ölü ozanlar derneği

    bunca zamandır edebiyat medebiyat eski şimdi bu eski film özentisi bebeler övmüştür diye izlememiştim. 10/10 harika bi film
  • Overlord - 1/10
    J. J. Abrams vasatlıkta kendini aşmayı sürekli başarıyor. Eskiden kötü filmler yapardı; şimdi ise seyircinin zekasıyla alay eden, hatta seyirciyi aptal yerine koyan filmler yapıyor. Yaptığı diziler ne kadar harikaysa filmleri de tersi yönde o kadar fecaat.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Be All My Sins Remembered -- 19 Şubat 2019; 2:13:33 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Be All My Sins Remembered

    Overlord - 1/10
    J. J. Abrams vasatlıkta kendini aşmayı sürekli başarıyor. Eskiden kötü filmler yapardı; şimdi ise seyircinin zekasıyla alay eden, hatta seyirciyi aptal yerine koyan filmler yapıyor. Yaptığı diziler ne kadar harikaysa filmleri de tersi yönde o kadar fecaat.
    filmi ciddiye alıp izledin muhtemelen,kendi tarzında harika bir film olmuş çünkü.


  • Overlord

    6,0/10

    Çerezlik niyetine izlenebilir bir film.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ne_demek -- 19 Şubat 2019; 15:50:27 >
  • Nicomedia66 N kullanıcısına yanıt
    Alternatif tarih filmlerini ve kitaplarını ne severim ne de sevmem, nötr olarak yaklaşırım; ama bu film kendi janrında da vasat bir yapım durumunda. Tüm film bir J. J. Abrams klasiği olan lens flare efektleri ve jump scare klişeleri ile dolu.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Be All My Sins Remembered

    Overlord - 1/10
    J. J. Abrams vasatlıkta kendini aşmayı sürekli başarıyor. Eskiden kötü filmler yapardı; şimdi ise seyircinin zekasıyla alay eden, hatta seyirciyi aptal yerine koyan filmler yapıyor. Yaptığı diziler ne kadar harikaysa filmleri de tersi yönde o kadar fecaat.
    5-6 falan versen anlarımda, şu filme 1 puan vermek büyük talihsizlik olmuş.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: AİGUN

    5-6 falan versen anlarımda, şu filme 1 puan vermek büyük talihsizlik olmuş.

    Alıntıları Göster
    Talihsizlik mi? Sıfır verebilirdim, bence oldukça cömert davrandım.
  • Ağır dram acı bir film.Beğendim 10 / 8
     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız
  • quote:

    Orijinalden alıntı: whatif

    ölü ozanlar derneği

    bunca zamandır edebiyat medebiyat eski şimdi bu eski film özentisi bebeler övmüştür diye izlememiştim. 10/10 harika bi film
    Eski film özentisi BEBE ... bebe!!! lerin çoğu SK özentisi denilebilir belki . Eski filmlere düşkün olan parmakla sayılacak kadar azdır . Bu arada film benim 1 numaramdır

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • obili O kullanıcısına yanıt
    aferin devam et çok özelsin



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi whatif -- 20 Şubat 2019; 19:8:48 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: whatif

    aferin devam et çok özelsin
    sen değilsin
  • obili O kullanıcısına yanıt
    ben sıradan zevkleri olan sıradan bir adamım


  • 10/8

    tezatlıklar barındırıyor yani, baba oğulun zıt karakterde olması birisinin sürekli yemesi, diğerinin bedenini boşaltıp kendini tors yapması ve film mide bulandırıcılıktan ziyade çok sıradışı
  •  En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız

    Çizgi romanını okuduktan sonra direkt filmi izledim. Senaryo neredeyse birebir aktarılmış, bu nedenle beğenimi kazandı. Çizgi romanı okumadan izleseydim bu denli beğenmezdim diye düşünüyorum. İmkanı olan çizgi romanı okusun kesinlikle.
    8/10


     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız

    Görsellik müthiş. Aksiyon sahneleri oldukça iyi. Gelgelelim senaryo biraz yavan kalmış. Yavanlıktan kastım özünde ana konu iyi ama içini doldurmak için ergence aşk sahneleri eklenmiş. Beğenmediğim bir diğer konu ise filmin sanki bir dizi sezon finali gibi bitivermesi.
    7/10

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 48754876487748784879
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.