Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi karasimsek06 -- 6 Ağustos 2017; 9:10:55 > |
Hızlı 
Bildirim
En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız (4797. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Kono USB Şarj Portlu Seyahat Dizüstü Bilgisayar Sırt Çantası Suya Dayanıklı İş Bilgisayar Çantası Okul Çantası Kadın Erkek Günlük Sırt Çantası 15,6 İnç Dizüstü Bilgisayara Uygun, gri, M : Amazon.com.tr: Bilgisayar
https://www.amazon.com.tr/dp/B07ZVLPKZ7
3 sa. önce paylaşıldı
Samsung Galaxy S24 Ultra 17,3 cm (6,8") 12 GB 256 GB Çift SIM Gri 5000 mAh : Amazon.com.tr: Elektronik
https://www.amazon.com.tr/dp/B0CNKGPSBM
18 sa. önce paylaşıldı
Acer Nitro 5 AN515-58-588W NH.QLZEY.007 i5-12450H 8 GB 512 GB SSD RTX4050 15.6" Dos Dizüstü Bilgisayar Fiyatları ve Özellikleri
https://www.n11.com/urun/acer-nitro-5-an515-58-588w-nhqlzey007-i5-12450h-8-gb-512-gb-ssd-rtx4050-156-dos-dizustu-bilgisayar-46011556?magaza=bozdanteknoloji
3 hafta önce paylaşıldı
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
3 Misafir - 3 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
İkinci Dünya Savaşı sona erdikten sonra evlerine dönmek için yola koyulan üç kişinin hikayesini anlatıyor. Savaş sırasında yaşadıklarından dolayı da sosyal yaşamda psikolojik savaşı başlayan askerler var. Toplumun bakış açısının da desteklenip sunulması insanı hüzünlendirmiyor değil. Aşk hikayelerini de ekleyerek ortaya iyi bir öykü çıkıyor. Amerikan aile hayatına dair bilgiler sunup, böyle bir konuya rağmen tatlı dille anlatıyor olması, filmi tam bir Hollywood klasiği haline getirmiş. William Wyler, romantizmi çok iyi anlatmayı beceren bir yönetmen. Duygusal durumları toplumsal ve ahlaki koşullara göre pazarlayıp, sunumunu son derece iyi şekilde gerçekleştiriyor. En büyük örneği de Roman Holiday.
Süresi, hikayeye göre çok uzun, akıcılığı kesip tekrar giren birçok sahne mevcut. Bu da bazı seyircileri sıkabilir. Üç karakterin arasında dolaşmak ve aynı oranda yer verebilme amacı gereksiz. Filmi izleyince dikkat çeken unsurlardan biriydi. Özellikle kötü şartlar altında yaşamış kişilerin, dönüş hikayelerini ekleyip mutluluk aşılayan filmler için böylesine sarkmalara gerek yok. Tabii konu içerisinde herhangi sürünceme mevcut değilse.
İzlenesi bir klasik denebilir. Süresinden yana çekinceleriniz olursa da başka alternatiflere yönelmekte fayda var.7.5/10
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ed Wood -- 6 Ağustos 2017; 16:5:42 >
-
Filmin konusu: Kendi halinde bir aile babasıyken alkollü araç kullandığı için bir kişinin ölümüne sebep olan Harlon, bir anda kendini yaşamından tamamen zıt koşullar içinde bulduğu hapishane ortamında şiddet ve türevleriyle tanışır. Yeni ortamına kısa sürede adapte olan Harlon, Money mahlasıyla gangster’lik yolunda ilerler. Karakterimiz eski kimliği, yaşamı ve ailesiyle ilişkisini yavaş yavaş yitirmeye başlarken etrafında gelişen olaylar da büründüğü yeni hali şekillendirmeye devam eder.
1. sınıf senaryo, oyunculuk ve müzik ile muhteşem bir film olmuş. Nikolaj Coster-Waldau kariyerinin en iyi oyunculuğunu sergilemiş.
9/10
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi RevivaL -- 6 Ağustos 2017; 19:33:7 >
-
Kesinlikle izlemeyin. Vakit kaybı...
2/10 -
-
Baya güzel filmdi, yer yer etkilendim. Chris reyiz
-
zaten kötü olma ihtimali yoktu. ama felsefesini bilhassa sevdim.
clint eastwood gelmiş geçmiş en iyi oyunculardan biri.
baş tacı edilecek bir film. hayranım. -
Sonlara doğru zorlama olmuş ama onun dışında çok iyiydi.
8/10 -
Aliens'den çok daha iyi buldum.
Gerilim dozajı çok yerindeydi. İnsanları canavar-insan ayrımına sokarak adım adım eleme felsefesini çok sevdim.
Bilimsel olarak yetersizdi. Hatta efsane olabilecek nitelikte birkaç fikir aklıma bulaştı filmi izlerken. Buna göre süresi 2,5 hatta 3 saat dahi olabilirdi. Ki bu gerilim ile sıkmazdı da.
Puan vermeyi sevmem ama bir dokuz alırdı benden. Tüm eksiklerine rağmen. -
bu filme de kanım ısındı.
kadın başrolün oyunculuğunu beğenmedim. inanılmaz yapmacıktı. bu da ne tür bir eleştiri bilemem artık ama filme yakışmıyordu.
gosling bir harikaydı.
müzikal yanı bir yana, filmin realist anlatısına da bayıldım. iyi bir yapım. -
quote:
Orijinalden alıntı: Ariana Grande
quote:
Orijinalden alıntı: tuventhh
Bizim festival filmleri gibi. İzlemesenizde çok kaybınız olmayacak.
5/10
Sen hiç pompisiz film izlemiyor musun hacı
Muhahhaahahhaha
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Tabiri caizse Al Pacino'nun kendi standartını aşıp, oyunculuk çıtasını göklere doğru çıkaran bir yapımdı. İlk yarısıyla daha çok filme ısınmamızı sağlayan sahnelerle bezeliyken, ikinci kısım dini temayla beraber olayları gerilimli noktalara sürüklüyor. Filmde, yedi büyük günahın hepsi ustaca kullanılıp yansıtılmış. Ancak bunlardan en büyüğü olan 'kibir' filmin temeline oturan mihenk taşı. Bunun çevresinde şekillenen filmin yapısı, süresi içerisinde garip yerlere gidiyor. Bu da filmin başlangıcı ve sonundaki fotoğraflara baktığınız zaman inanılmaz noktalara sürüklendiği görülebilir. Böylesi bir işe imza atıp, sürüncemeli hikayeyi işlerken de bunu başarabilmek gerçekten yetenek istiyor. Aradaki köprüleri kurabilmek kurgu açısından hayli önemli. Film bunu üst noktada tamamlıyor.
Filmi iyi kavramanız açısında Massaccio'nun 'Kutsal Üçlü' freskine göz atmanızda ayrıca yarar var. Destekleyici sahneleriyle, trinity kavramanın ne denli etkili olduğu bazı sahneleriyle etkili şekilde veriliyor. Etkileyici, sarsıcı üslubunu kullanması hikayeyi kendi evresinde inanılır kılıyor. Kutsal öğeleri saçma sapan sahnelerine bandırıp, subjektif düşünceleriyle eline yüzüne bulaştıran bolca yönetmen var. Paralel kurguyu çok iyi kullanıp, etkileyici arka fonla beraber repliklerin dillendirilmesi gösterilen sekansları yukarı taşıyan diğer etken. Belli noktada hikaye seyirciyi ''hadi artık konuya girilsin'' diye sabırsız hale getirmeye başlarken, iyi bir refleksle izleyici tatmin oluyor.
Oyuncu performansı çok önemli tabii. Kadroya bakıldığında son derece direkt isimlerin yer alması da büyük avantaj. Yer yer Keanu Reeves'i takım elbiseli gördüğüm sırada daha sonradan gelen Constantine havasını görmedim değil. Ancak daha önceden de belirttiğim gibi Al Pacino'nun performansı, izlendiği materyali ısırmanıza ve yalamanıza sebebiyet verebilir. Çok büyük bir performanstı doğrusu.
9/10
-
İlk öğretmenlik deneyimi olan bir mühendis ile 4 liseli gencin bir robot yarışmasına katılmalarını anlatıyor. Çok akıcı bir film olmuş. Sonu bana biraz kısa gibi geldi.
7/10 -
-
The Departed
Film uzun zamandır izlemek istediğim bir filmdi. Ve gerçekten şunu rahatlıkla söyleyebilirim mükemmel bir filmdi. Filmin ilk 1 saatini pek beğenmesem de, ilerledikçe başka bir boyut kazandı. Başyapıt. 9/10
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ProjectA -- 18 Ağustos 2017; 23:16:22 > -
The Incredible Jessica James (2017)
Anlamsız bir dans sahnesiyle başlamasıyla eksi puanla giriş yaptı zaten. Yer yer kadınlara hitap eden bir film izlenimi verse de; genel anlamda onu da çok başaramadığını düşünüyorum. Konusunu farklı okumuştum, farklı beklentiyle izledim. Sonuç olarak vasat. 5/10
Spring (2014)
Hiçbir yanı ağır basmıyor bence. Korku desen değil, romantizm desen yok. İlginç hikaye aslında, bu yüzden beğenildiğini düşünüyorum. Ama düz bakınca eleman tam bir "nefes alsın yeter"ci. İzledim, pişman da değilim ama 5/10'dan fazlası etmez.
-
http://www.imdb.com/title/tt0084516/
8/10
Dönemine göre fena değil, küçük şirin kız için bile izlenebilir.
http://www.imdb.com/title/tt0397101/
7.5/10
Sıkılmadan izletti kendini ama sonu baya bayat geldi.
http://www.imdb.com/title/tt3417756/
9/10
Rastgele bir film izleyip hiç bir beklenti yokken seyirciyi hazzın doruklarına çıkaran filmlere bayılıyorum. Sağlam bir psikolojik gerilim, sonlara doğru ortalık baya karışıyor. Özellikle oyunculuklar muhteşem, Macarena Gómez'in performansına şapka çıkarılır. Karaktere bürünme rolü yaşama olayını yalamış yutmuş. Holivud'da en iyi oyuncu oscarı ödülünü alanlardan 2 kat daha iyi oynamış. Goya ödüllerine aday olmuş ama kazanamamış, uzun zamandır izlediğim en iyi performans.
-
Ayaklı afrodizyak Eva Green'in üzerine yığılmış film. Yığılmış çünkü sanırım oyuncular dışında setteki ışıkçı bile üzerinden inmemiş. Kabul edilmesi gereken bir nokta var ki; o da bu kadının gerçekten femme fatale oluşu. Ancak yine film adına kötü gidişata sebebiyet veren de bu durum oluyor. Ava karakterini odağa yerleştirme kaygısıyla birlikte gidişat yönünden çokça taviz verilmiş. Sürekli aynı yüzlere bakıldığı, karakter perspektifi çok dar olduğu için de bazı noktalarda bıkkınlık veriyor. Sin City'nin en önemli özelliği ikircikli karakterlerin bolluğunda modern çizgisel anlatımı sayesinde iyi bir başarıya ulaşmasıydı. Pis, istenmeyen karakterlerin fazlalığı seyircide gelecek dakikalar adına kaygı da yaratıyordu. Fakat devam filmine bakıldığında herkese kahraman rolü verilmeye çalışıldığı için ne olursa olsun belli düzene sadık kalmaktan öteye gidemiyor.
İlk filmden aşina olunan materyallerde ya da karakterlerin bazı noktalarında renk kullanımı devam ediyor. Sürekli alışılmış noktalar tekrarlanınca haliyle etkileyicilik bakımından da geriye düşüyor. Günümüz filmlerine bakıldığında aslında kendine has olan atmosferinin avantajını hissettiriyor. Ek noktalarda farklılıklar yaratıp, kurguda biraz daha pratik olmayı başarabilseydi benim açımdan çok daha çekici, nitelikli olurdu. Yine de zaman kaybı olduğunu düşünmediğim, en azından insanı görsel olarak etkileyebilecek öğelere sahip olduğundan dolayı vasat noktasına inmediğini düşünüyorum.
6/10
-
İspanyollar çözmüş bu işi. İzleyin,izlettirin. Harika bir film. 9/10.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Shepherd. -- 20 Ağustos 2017; 15:57:49 > -
http://m.imdb.com/title/tt1928330/
Badass
Yorumum yok ama iyi filmdi
< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
