En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız (61. sayfa)

İşte dediğim gibi anime ortalara doğru etkisini kaybediyor biraz o vurucu tarzından vazgeçince ama yine de ortalama bir isekai'nin çok üzerinde bir yapım her türlü.Güzel anime ya niyeyse gereksiz sahiplendim bu animeyi gerçi anime ilk çıktığında salak sjw'ler tarafından linçlenmeye çalışılmış ondan sahiplenmişimdir  .Mangada daha vurucuymuş aslında ama okumadığım için bilemiyorum.

@Anormal zirve

Üçüncü sezonda gelecek ve final sezonu olucak.

Baya iyiymiş o zaman Allah arttırsın çok sevindim :) Çok sevilmiş belli ki umarım çok bozmadan devam eder teşekkürler hocam.

Pişmanlıklarımdan biri bu seriyi güncel haftalık takip etmekti. Her yeni bölümü öncekinden kötü olması başarıydı, severek başladım nefret ederek bitirdim.

Isekai arıyorsanız Re:Zero dışında gerçekten izlenmeye değecek bir isekai yok. En azından devam sezonunu beklemek için size yüzlerce gizem, karakter altyapısı, lore vs. sunuyor.

Animenin sonlarına doğru benim de sinir olduğum anlar var ama bahsettiğiniz kadar dramatik bir düşüş yaşadığını düşünmüyorum tabi herkesin kendi fikri.

Re Zero'ya gelince onunla alakalı tüm içerikleri tükettim heralde (Anime,WN,IF Story).Baya sevdiğim bir animedir o da.Birçok açıdan muadillerine kıyasla farklı bir içerik sunduğu kesin izlediğim isekai'ler içinde en iyisi olduğunu düşünüyorum.WN içinse Arc 6 en beğendiğim 2 arc'tan biri oldu eğer tüm WN'yi animeye uyarlayacaklarsa daha sağlam bile sezonlar gelebilir.Gerçi yazarı Arc 7 Chapter 39'dan sonra bayadır bölüm atmadı sebebini bilmediğim bir şekilde. Genel olarak sağlam bir seri.

Bence o kadar çok güç farkı yok. Hatta Naofumi daha güçlü. Hatırlarsanız Mızrak kahramanıyla dovustugunde kazanmıştı. Yine sezonun sonlarında büyük boss'u o yenmişti.

Mushoku Tensei

Mushoku Tensei bu sezonun en iyi animesi, ve büyük ihtimalle bütün yılı alırsak da öyle kalacak.

Bu incelemede 2. Parçayı beraber alacağım, çünkü bence bir bütün olarak kalması gerekiyor. Hatta yapabilsem bütün seriyi beklerdim, ama 5-6 sene bekleyecek kadar sabırlı değilim maalesef  

Mushoku Tensei'nin bir eşi benzeri yok. Neden mi? Çünkü mushoku tensei türünün ilk kayda değer örneği. Hangi türden bahsediyorum dersek, ana karakterin bir yol arkadaşı olmasından. Bunu derken Gurren Lagann'daki gibi, Clannad'daki gibi, FMA'deki gibi hayatlarındaki önemli olaylara tanıklık ederek tanımaktan bahsetmiyorum. Mushoku Tensei'de bir karakterin hayatındaki bir savaşını değil, o karakterin hayatını görüyoruz.

Rudy başka bir dünyada ölüp başka bir dünyaya yeniden doğarak gelmiş bir karakter, en iyi özelliği bu ama maalesef en kötü özelliği bu değil. Rudeus Greyrat olmadan önceki hayatında rezil ötesi bir insan. Ve bu dünyaya bunu bilerek geliyor. Hikaye bu karakterin gelişimini gösteriyor bize. Böyle iğrenç bir insan 2. bir hayatı olsa ne yapardı? Neleri düzeltmeye çalışırdı? Bunları olabilecek en çiğ şekilde gözlerimizin önüne seriyor Mushoku Tensei.

Ama hikayenin önemli kısmı bu değil. Hikayenin önemli olan kısmı yolculuğun ta kendisi. Mushoku Tensei'nin ilk sezonunu izleyince katılacaksınızdır ki, bu seri daha bir bütün değil.

Buradan sonraki açıklamalarım spoiler olabilir. Lütfen seriyi izledikten sonra okuyun.

Anime adaptasyonu hakkında:

Animasyon ve müzikler bu animeye özel olarak harmanlanmış, yıllarca geliştirilmiş gibi hissettiriyor. Daha iyisi olabileceğini düşünmüyorum. Sırf bu anime için anime dünyasının önemli stüdyoları yeni bir stüdyo açarsa böyle bir sonuç doğarmış demek. Bravo.

Kitapları da okudum, ve açık ara en sevdiğim kitap serisi benim. Ama bu animenin yapılış şekli beni keşke okumasaydım demeye itti birçok kez.

Bu animeyi iğrenç karakterleri daha önce edebiyatta görmediyseniz lütfen izlemeyin. Maalesef rudy iğrenç, ama bu hikayenin önemli bir parçası. Ama şöyle diyebilirim ki, bu anime bir sanat eseri, kaç kişi nefret ederse de öyle kalacak. Eğer yine de bir şans vermek istiyorsanız lütfen açık bir zihinle izleyin.

10/10.

Bu animeyi izlemem tam 6 ayımı aldı. Ama hiç acele etmedim. Yavaş yavaş iyice sindire sindire ve araya başka animeler kata kata bitirdim. Çünkü bu animenin 365 bölüm 2 ova ve 1 filmini izledim. Keşke bitmemiş olsaydı...

Gintama

Türü: Aksiyon, komedi, bilimkurgu, tarihi, parodi, samuray

Gintama'nın ana türü absürd komedi. Ama maşallah her türe giriyor. Myanimelist'te yazmasa da bazı bölümler dram bazı bölümler gerilim hatta bazı bölümler korku türünü bile işlediler. İlk başta tarihi bir anime nasıl aynı zamanda bilimkurgu olabiliyor diye merak etmiştim. Gintama bunun cevabını çok rahat bi şekilde verdi. Edo döneminde samurayların olduğu dönemde geçen animeye bi uzaylı istilası yapıp onun teknolojisini de alınca al sana hem tarihi hem de bilimkurgu oluyor. 😄 Ama dediğim gibi asıl olay absürd komedi. Bu nedenle kimileri çok severken kimilerine de saçma gelebiliyor. Gintama resmen Leyla ile Mecnun'un anime versiyonu olmuş. Uzun bir anime olduğu için ve her hafta yayınlanması gereken manga bölümü zorunluluğu olduğu için kalitesi kimi zaman artıp azalabiliyor. Bazı bölümlerde gerçekten sıkılmıştım. 365 bölümden bi 50 bölümü sıkıcı diyebilirim. Zaten bunun çoğu da animede bir türlü ısınamadığım Otsu karakterinin olduğu bölümler.

Gintama'da en sevdiğim şey 4. duvarın yıkılması, yerle bir edilmesi resmen. 😄 Her konuya girmesi, hemen hemen her şeyle alay etmesi hatta bu yüzden bir sürü mahkeme açılmış başları belaya girmiş ama geri adım atmamışlar. 😄 Animelerin ve mangaların genel işleyişi hakkında bilgi verdiği gibi birçok dizi, film ve animelere gönderme yapıyor zaten.

Gintama'nın göreceli olarak kötü tarafı ise bazı bölümlerde belaltı espirilerin yoğun olması. Fakat şunu da söylemek isterim. Adamlar senaryoyu, absürd komediyi öyle iyi ayarlamış ki hiç sırıtmıyor. Resmen farklı seviyede. Bu nedenle birçok yönden eşsiz bir anime diyebilirim.

Gelelim gönderme kısmına. En çok gönderme animenin son bölümüne kadar olan Dragon Ball göndermesi. Hani izlemeden önce bunu biliyordum ama uzun diye izlemedim. İkinci sırada ise Gundam🙂 3 büyüklere de göndermesi çoktu. Miyazaki filmlerine arada bir göndermesi vardı. Laputa ismi ara sıra geçiyordu. Bölümün birinde de tamamen Rüzgarlı Vadi filmine gönderme için uğraşmışlar. O filmi mutlaka izlemek lazım. Birkaç bölümde Kaiji göndermeleri vardı, güzeldi. Animelere genel olarak da gönderme yapıyor. Bu nedenle en az 50 anime izleyenler izlemeli bence.

Bu arada manga işleyişi hakkında da bilgi içeren 145. bölümün ilk 4 dakikasını herkesin izlemesini tavsiye ederim. Hiç izlemeyenler için de tadımlık olur. 😄

Daha da yazarım da neyse bu kadarı yeter. 😄

Puanım 8.5/10

iki sene önce izlemeye başlamıştım 27. bölümde ara verdim animeye ama sıkıldığımdan değil araya başka şeyler girmişti. En kısa zamanda devam etmeyi düşünüyorum. Bu arada fark ettiğim kadarıyla gintamayı seven çok seviyor sevmeyende hiç sevmiyor ortası yok. :))

Your Lie In April

Öncelikle anime klasik bir konuya sahip ama klasik olması güzel olmasının önünde bir engel değil iyi işlendiği sürece. Bu anime de iyi işlenmiş animelerden biri. Karakterler arası etkileşim,karakterlerin başlarından geçen duygusal olayları izleyiciye aktarması,piyanonun başına geçmeden seyirci önünde yaşanan stresi göstermesi vs.kısaca duyguyu izleyiciye aktarması güzel.Anime genel olarak depresif bir havada ama arada Kaori’nin pozitifliği ve arkadaşlar arası klasik anime mizahıyla aydınlık havaya da geçebiliyoruz.

Hikaye klasik müziği kendine tema edinen bir seri bu yüzden olacak ki müzikleri mükemmel. Hele ilk opening ve endingler gerçekten efsane. Normalde openingleri direkt geçen birisi olarak ilk openingin çaldığı hiçbir bölümü atlayamadım.Sırf müzikleri için bile izlenebilir bu anime.Opening ve endingi izlediğim animeler arasında çok rahat ilk üçe girer belki de birinci olur.Müzikleri bu kadar iyi olduğu için dramatik sahnelere ayrı da bir hava katmış.Animasyon kısmı da çok başarılı çizimler çok iyi animedeki renk kullanımı özellikle gerçekten başarılı.Piyano çalınırken piyanistin içinde yaşadığı duyguları renklerle seyirciye aktarıldığını gösterdikleri yerler çok iyiydi.

Biraz da negatif yönlerinden bahsedersek karakterlerin ortaokullu olması hoşuma gitmedi pek gerçi anime dünyasında alışmış olman lazım diyebilirsiniz ama bu animede niyeyse ekstra rahatsız etti.Bazı yardımcı karakterlerin işlenişi ise biraz yarım yamalak olmuş bence mesela Kousei’ye imrenen 2 piyanist iyi aktarılamamış.

Kısaca anime duyguları gerçekten belli bir yere kadar güzel aktarıyor.Zaten ilk bölümlerden potansiyel göstermişti direkt.Bana göre vurdu vurdu sona kadar getirdi ancak sondaki o vuruşu yapamadı en azından bana geçiremedi.Hep bir şey eksik gibi geldi son bölümlerde, bilmiyorum anime en başından ne olacağını belli ettiği için mi ama hep bir şey eksik hissettim dediğim gibi.

Önerir misin derseniz kesinlikle öneririm.Güzel bir dram animesi belki bana geçmeyen o final vuruşu size geçer.

Puanım = 7.9/10

Neden bu kadar övüldüğünü anlamadığım bir seri Gintama ve hala anlamıyorum.

Vasat seviyesinde bir serinin sırf kendi kısıtlı fan kitlesi yüzünden aşırı değer görmesi bana komik geliyor. Gintama yıllarca adı herkes tarafından duyulmuş ama duyanların %99'unun açıp 10 bölüm bile izlemeye dayanamadığı bir seridir. Bana göre başarısız.

Daha önce MAL gibi platformlarda ingilizce şekilde çok kez açıklamıştım puanın yüksek olmasının sebebi tamamen dediğim olay yüzünden. Sadece fanları izliyor ve sadece fanlarının oyları geçiyor. MyAnimeList gibi siteler 200 bölüm animenin 10 bölümünü izleyip bırakmış kişilerin puanlarını saymıyor. Hele sevmediğin bir serinin 100 bölümünü izleyip 2. sezona geçmezsin bu yüzden bütün Gintama sezonlarının puanı aşırı yüksek. (gerçekçi değil)

8 Puan üzeri bir anime izleyenlerin %80'nin falan sevmesi lazım ama Gintama izleyenlerin yarısı bile beğeniyor mu emin değilim. Bu aralar 2004 doğumlu yeni nesil arasında aşırı fazla Gintama Fate vs. fanlığı görüyorum sebebini anlamadığım bir şekilde açıp bir cem yılmaz falan izletin yemin ederim bizde bile daha iyi komedi var.

Her neyse Gintama için dediklerimden tetiklenecek insan yoktur herhalde kendisini bile ciddiye almayan bir eser sonuçta.

Gintama 1. Sezon (2006) - Bitiren Sayısı 271,796

Death Note (2006) - Bitiren Sayısı 2,663,287

Naruto (2002) - Bitiren Sayısı 1,875,145

@Ainz Ooal Gown Hocam absürd komedilerin hepsi böyle bence. Seveni çok sever, sevmeyeni de sevmez.

@sterig 130. bölüme kadar gelmişsiniz bence devam edebilirsiniz. İlk 100 bölümde eğlendim, güldüm diyorsanız devam etmelisiniz bence.

@Okeanix öncelikle gintama'nın her sezonu uzun değil onu söylemek isterim. Ama devam sezonunu durup dururken kimse izlemez orası ayrı :)) kimin ne düşündüğü çok da umrumda değil. Sana göre vasat olabilir, izlenme sayısı puanına göre düşük olabilir. Bunlar benim için önemsiz ayrıntılar. Ben absürd komedisi için izledim ve tatmin de oldum. Ama yukarıda da dediğim gibi o 365 bölümden bi 50 bölümünde sıkıldığım da oldu. Gintama izlerken çok güldüğüm, gözümden yaş gelen bölümler de oldu, ağlatan bölümler de oldu, arka arkaya 10 bölüm izlediğim akıcı bölümler de oldu ve bazen sıkılıp ara verdiğim de oldu. Evet fanları belki abartabilir ama benim fikrim böyle :)

O kadar anime izledim daha güldüren bir anime olmadı beni. Japon mizahından o derece tiksiniyorum ve sevenlere uzaylıymış gibi bakıyorum.

Gintama'nın ilk 50 bölümünde dönen mizah seviyesi Recep İvedik ile aynı. Absürd komedi için South Park gibi serileri tercih ederim en azından her bölüm farklı bir eleştiri yapıyor ve her bölümü akıcı, kendini tekrar etmiyor.

Gerçekten izlemeye katlanabildiğim tek komedi animesi Saiki Kusuo o da supernatural slice of life olduğu için.

Tüm animelerin puanları saçmalık bana göre serilerin source material puanları gerçeği daha çok yansıtıyor.

Gintama 9.1'lik bir seriyse mangası niye 8.6 (o bile fazla) şaka aynı şaka.