Şimdi Ara

Elektriği bedavaya getirelim (yasal) (9. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
390
Cevap
0
Favori
76.987
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Şu güneş panellerinin sera etkisi oluşturacağı kafama yattı.

    Dünyaya ulaşan ışınların bir kısmı soğrulur bir kısmı yansır ve atmosferi terkeder. Güneş panellerinin sayısı çok çok artarsa soğrulan enerji miktarı da artar. Ancak dünya ve dünyadaki panellerin yüzeyleri toplamının oranına bakmak lazım.
    _____________________________
  • H konusunda insanlar dar açılı düşünmeye zorlanıyor diye düşünüyorum. Şu anda asıl araştırmalar, güvenli direkt H üretimi konusunda. Bu ayki Bilim Teknik'te bu konuyla ilgili bir yazı bulabilirsiniz. Ayrıca yeni bir başlık da var: "KARA ENERJİ" Kara madde, antimadde'den sonra bir de bu çıktı başımıza. Bir bakmanızda fayda var.

    Ülkemizin bor kadar önemli bir kaynağı daha olduğu söyleniyor. (Karşılaştırma benim. ) Karadeniz tabanındaki zengin H2S birikimi. Karadeniz suyunun belirli bir derinlikten sonrası zehirli, bilirsiniz. Orada canlı yaşamıyor. İşte bu bölgede hazine yatıyor.
    _____________________________
    Korkarım bu, sade Gölköylülerin değil, umumumuzun
    Sade küçüklerimizin değil, büyüklerimizin de
    Düştüğü bir tarihsel yanılgı
    Çünkü sünnet değil, farzdır cumhuriyet!
  • Bunalmış dostum, sen hesap kitap adamısın, bize bir fikir yürütebilir misin? Bir güneş paneli (Klasik) 2.5-5 kcal üretiyor. Dünya yüzeyinin % kaçı panelle kaplanmalı ki, sera etkisine katkıda bulunsun? Tabi, bu enerji eldesi nedeniyle vazgeçilecek fosil yakıtlar kaynaklı CO2 emisyonundaki azalmayı da hesaba katarak.
    _____________________________
    Korkarım bu, sade Gölköylülerin değil, umumumuzun
    Sade küçüklerimizin değil, büyüklerimizin de
    Düştüğü bir tarihsel yanılgı
    Çünkü sünnet değil, farzdır cumhuriyet!
  • Boşver o hesabı birileri yapmıştır.

    Bak sana küçük gibi görünen bir kayıbın toplamda koca bir barajın ürettiği enerjiyi nasıl boşu boşuna tükettiğini anlatayım.

    Elektrik sayaçlarının içinde 2 adet bobin bulunur. Bunlardan gerilim bobini olarak tabir edilen bobin 24 saat enerji altındadır.

    Bir X ülkesinde 1 milyar tane elektrik sayacı olsun. Her bir sayaç yarım wat güç tüketsin.

    1 miyar tanesi 500MWatt güç tüketir. 60 dkdaki enerji kayıbı 500Mega Joule dur.

    Bu enerji de tamamen ısıya dönüşür. O halde bu enerji de dünyamızı ısıtmaktadır.

    Sera etkiside benzer hesapla yapılır, arkadasın okuduğu yazıların bence gerçek yanı var ve ne kadar tehlike oluşturduğuna bakmak ve gerekiyorsa tedbir almak gerekebilir.

    Zaten birileri bakmış ve bir şeyler yazmışlar. Ben okumadım.

    Dünyamızın her geçen gün daha kötüye gittiği doğru ve bunda en büyük rolü teknolojinin bizzat kendisi oynuyor.
    _____________________________




  • quote:

    Orjinalden alıntı: erroraesthumanum

    H konusunda insanlar dar açılı düşünmeye zorlanıyor diye düşünüyorum. Şu anda asıl araştırmalar, güvenli direkt H üretimi konusunda. Bu ayki Bilim Teknik'te bu konuyla ilgili bir yazı bulabilirsiniz. Ayrıca yeni bir başlık da var: "KARA ENERJİ" Kara madde, antimadde'den sonra bir de bu çıktı başımıza. Bir bakmanızda fayda var.

    Ülkemizin bor kadar önemli bir kaynağı daha olduğu söyleniyor. (Karşılaştırma benim. ) Karadeniz tabanındaki zengin H2S birikimi. Karadeniz suyunun belirli bir derinlikten sonrası zehirli, bilirsiniz. Orada canlı yaşamıyor. İşte bu bölgede hazine yatıyor.

    Evet, haklı olabilirsin. Ben yakıt hücreleri için H üretme yöntemleri hakkında bildiğim bir iki ufak şeyi Amerika kaynaklı internet sitelerinden edindiğim öğrendim. O yüzden bu ayki Bilim Teknik'i kaçırmayayım

    Bu arada Hibrit sistem dediğin, 1 km yüksekliğindeki borudaki basınç farkından dolayı oluşan hava akımından yararlanarak enerji üreten sistem, değil mi? Bu derece mekanik yöntemlerle bir sistem oluşturulduğunda "şerefsizim, benim de aklıma gelmişti" dediğim çok olmuştu. Ama ne yalan söyleyeyim, böyle bişey aklımın ucundan geçmedi Bulan arkadaşları tebrik etmek lazım. Bakalım, ne kadar enerji üretebilecek.
    _____________________________
    War is not nice.

    Barbara Bush




  • http://www.rajon.com/Main_index/envirindex/Good_or_bad/good_or_bad.html

    Detaylısı:

    http://www.aie.org.au/pubs/enviromission.htm

    Foto ve hesaplamalarıyla ppt'si

    www3.sympatico.ca/louis.michaud/PPP/VSC_WS1.ppt -
    _____________________________
    Korkarım bu, sade Gölköylülerin değil, umumumuzun
    Sade küçüklerimizin değil, büyüklerimizin de
    Düştüğü bir tarihsel yanılgı
    Çünkü sünnet değil, farzdır cumhuriyet!
  • Son link çalışmıyor galiba, Google'da "Atmospheric Vortex Engine" aratırsanız ilk sonuç olarak ppt'yi indireceğiniz adres geliyor. Tıkladığınızda otomatik iniyor zaten.

    Bir iyiliği de alt tabakalardaki ısının üst atmosfere gönderilmesiyle, küresel ısınmanın engellenmesi olabilir mi?
    _____________________________
    Korkarım bu, sade Gölköylülerin değil, umumumuzun
    Sade küçüklerimizin değil, büyüklerimizin de
    Düştüğü bir tarihsel yanılgı
    Çünkü sünnet değil, farzdır cumhuriyet!
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Kara_Cahill

    erroraesthumanum sorduğun sorunun cevabı şu soruda gizli. Dünyanın enerji ihtiyacını karşılamak için dünya yüzeyinin % kaçını panelle kaplamak gerekiyor ?.Ayrıca ben güneş enerjisine teoride karşı değilim fakat pratikte uygulanabilirliğine pek inanmıyorum.

    Halilahırda güneş enerjisinin en basit versiyonu olan su ısıtma sistemlerinin montajlarını yapıyorum. Bu sistemlerin ise benim ilk tanıdığım 25 yıl öncesinden beri pek fazla bir gelişme kaydetmemiş olmasıda ayrı bir yürek yangınımı oluşturuyor.

    Güneş enerjisinden direk elektrik enerjisine dönüşümü sağlayan panellerin su ısıtmada kullanılanlarla hiçbir ilgisi yok. Ve bu paneller ilk çıktığı zamana göre oldukça geliştiler. Verimleri % 4-5'lerden 15-20'lere geldi. Ama şu anda verimi arttırmaktan ziyade maliyeti azaltmanın yoları aranıyor.

    Ama bütün bunlara rağmen güneş enerjisinin yerel elektrik üretiminden başka bir amaçla kullanılmayacağını düşünüyorum. Bi ara Sahra çölünü güneş panelleriyle kaplamak gibi bir fikir vardı ama pek rabet görmedi. En azından bu iş için verimsiz ve çok güneş alan toprakların kullanılması açısından mantıklı bir öneriydi. Ama maliyet problemi ne zaman aşılabilir, bilinmez...
    _____________________________
    War is not nice.

    Barbara Bush




  • güneş panellerinin dünya ısınmasına katkıda bulunacağını sanmıyorum..
    dünya atmosferini içindeki gazın ısınmasıyla ışık yayan bir ampul farzedin..enerjisi artınca uzaya daha fazla ışık verip enerjisini boşaltacaktır..fakat bildiginiz gibi her gazın özellikleri ve atmosferdeki davranışı farklıdır..CO2 gazları uzaya ışıma yapmayı zorlaştırdığı için dünyanın ısınmasına yolaçıyor..(dünyadaki denge muhteşem insanlar binlerce yıldır kış gelince ateş yakıyor CO2 artıyor..dünya insancaklar üşümesin diye ağaçların yaprakarını dökerek ve karla örterek oksijeni azaltıyo CO2 yi artırıyor..ne güzel )
    birde ozon tabakası yüksek enerjili güneş ışıklarını tutup bu enerjiyi uzaya yayıyor..
    son günlerde haberlerde çıkan su seviyesi yükselecek dünya ısınacak haberlerini medyatik propaganda olarak değerlendiriyorum (ne kadar ciddi üniversitelerden yapılsada..)
    evet sıcaklık artar ama amazonlardaki ormanların %1 tepkisel artışıyla buzulların çok azının erimesiyle deniz altındaki canlılarla bu dengelenir..yeterki insanlar yoğun yapılaşmayla ormanları yok etmesin denizi kirletmesin..herhalde bu yöne dikkat çekmek istiyorlar..
    ayrıca şunu belirteyim ki..sera etkisini azaltmak için ülkeler (mesela AB) rüzgar ve güneş enerjisinin kullanılmasını istiyor..bu durumda panellerin kullanılmasında sakınca yok demek ki..




  • quote:

    Orjinalden alıntı: r2d2droids


    quote:

    Orjinalden alıntı: bunalmis

    quote:

    o biraz zor.. ..hadi elektrik üreteceğiz ..pekala ham madde ne ... ne harcayacağız da elektrik üreteceğiz... hele istanbul gibi yerde.. hadi köyde olsan bir dere kenarında çarklarla domino çalıştırıp üretirsinde bir apartman dairesinde bunu nasıl başaracaksın ..


    1. Tuvaletlerin ve banyoların atık su çıkışına bir mekanizma koyarsın atık sıvı ve b.kdan yararlanarak elektrik üretirsin.

    2. Katı tuvalet ihtiyacını varil gibi bir depoda biriktirirsin, birikmiş b.k lardan metan üretir metanı yakarak enerji üretirsin.

    Sonuçta b.kdan bir iş.



    _____________________________




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Kara_Cahill

    Hasbi 81 Tespitin doğru fakat maliyeti düşürmek için yaptıkları tek şey depolarda kullanılan sac malzemenin daha ince tercih edilmesidir, global düşünüldüğünde ise bu aslında bir yanıltmacadan ibarettir ve tersine toplam maliyeti kat be kat arttırıyor.

    Bir aile için standar olarak yaklaşık 4 M2 panel konur çatıya,apartman olduğunu düşünür ve her dairenin bu sistemi kullanacağını varsayarsak çatıda çok büyük bir görüntü kirliliği ve yük teşkil eder.

    Panellerin pozisyonu kış mevsiminde güneş ışımlarının en yoğun iletildiği pozisyona göre ayarlanır prensip olarak, güneş ışınlarının panele 80 ila 100 derece arasında ineceği süre max 1 saat kadardır bu açıların dışına çıkıldığında verimlilik büyük oranda düşer (bazı firmalar sellektif cam ile bu süreyi uzatmış olsalarda genel prensip budur.)
    Elektronik bilgim çok az olmasına rağmen ifade edeyimki bu panellerin boyutları hatırı sayılır oranda küçültülür, basit bir servo motor ve (ki bunun harcayacağı elektriği hesaplamaya bile değmez) ana öğesini foto transistorlerin oluşturacağı elektronik bir devre ile hareketli hale getirilir bu şekildede panellerin güneşe olan pozisyonu gün boyu 90 derece olursa hem maliyet düşer hemde az önce bahsettiğim kirlilik ortadan kalkar. Bu arada verimlilikte artmış olur.

    İlk söylediğin kısım yine güneş enerjisinin ısıtmada kullanımıyla ilgili. Ben sadece elektrik enerjisi üretimine yarayan sistemden bahsediyorum. Onlarda maliyeti düşürmek için nasıl şeyler planlıyorlar, hiçbir fikrim yok.

    4 m2 lik panel ısıtma için bir eve yetebilir ancak elektrik üretimi için çok daha fazlasına ihtiyaç vardır. Şöyle söyleyeyim: 1m2 panelden 80W gibi bir güç elde edilebilir. Yani 4m2 lik bir panel, ancak bilgisayarını çalıştırabilir. Yani oluşacak görüntü kirliliği düşündüğünden de fazla. Zaten benim "yerel kullanım"dan kastım şehir içi değil, elektriğin ulaştırılmasını güç olduğu, tarla, dağ başı gibi yerlerdi. Heralde bu konuda hemfikiriz.

    Sera etkisinin sebebini ise hala anlayamadım. Benim bildiğim kadarıyla sera etkisi güneş ışınlarının dünyadan yansıdıktan sonra atmosferden çıkamaması sonucu oluşuyor. Daha doğrusu, normalden daha az bir kısmının atmosferden çıkabilmesi sonucu oluşuyor. Eğer güneşten gelen enerjiyi geri yansıtmak yerine yüzeyde soğurursak, Uranium'un dediği gibi sera etkisini azaltmış oluruz. Mantığım böyle diyor ama araştırmak lazım.
    _____________________________
    War is not nice.

    Barbara Bush




  • Merhaba arkadaşlar aranıza yeni katıldım konu baya ilgi çekici yazılan tüm mesajları okuma fırsatım olmadıysada ilk 3 sayfanın sonuna kadar yazılanları okudum.

    Benim aklımdaki proje denizden elektrik enerjisi üretmek şeklinde olucak. basit şekilde paint te bir çizim gerçekleştirip resim olarak atmak istiyorum önce resme bi bakalım sonrada düşüncem ile ilgili yorumlarınızı bekliyorum.


    http://groups.msn.com/_Secure/0PgDtAhkSySrEujOA2InFxeYEzfM00V8lHUZsNNSbgUWjH!NC7RuH0NHO2Bmth9iwCyabARjrPHMW5A3GRzz0Od!xtGWT3lnj/resm1.GIF

    Bu aşamadan sonra düşündüğüm nokta şu eğer resme bakabildiyseniz söyleyeceğim şeyleri daha iyi anlayabiliriz.

    Resimde kırmızı ile çizdiğim set duvarı 15 m arkasındaki su seviyesi 10 m ben 15 m lik set duvarının 9 m sinden başlayarak yada 8 m sinden başlayarak kıyıya sahile kadar gelecek olan eğimli bir alan oluşturalım ve set duvarının 9 ile 10 m arasında ufak delikler açalım diyorum tabi ki bu duvar 1 m lik su basıncını karşılayacak güçte olacak. Sonrasında bu oluklardan akan su 9 m lik eğimin oldugu alanda sahile kadar bi ivme ve hız kazanacak suyun kütlesinide düşünelim ve sahilde büyük pervanelere sahip hareket enerjisini elektirik enerjisine çevirecek bi devremiz olacak sonuçta alın size sınırsız yani kullanılan malzemelerin ömrü yettiğince elde edebileceğiniz bi enerji bunu büyük boyutlarda düşündüğünüz zaman üretilecek enerji bana göre çok karlı olur düşüncesindeyim. Bire set duvarının 20 veya 50 m oldugunu düşünürseniz neden olmasın ?
    Hangi akarsu yada nehir yatagı 50 m ? sonuçta derinliğe inilinceye yani yan duvarlar set duvarın 10 m genişliğindede olsa mecbur olucak 20 m olsada olacak o zaman set duvarını 20 m genişliğinde değilde 50 m genişiliğinde tutarsın ve daha çok su elde edebilirsin. Ülkemizin 4 tarafı denizlerle çevrili arkadaşlar neden olmasın 9 m eğim dahada derine inersen bu daha da artar ve hızlı bir su kütlesi elde edersin :) inş buna benzer projeler üretilir olay denizde bence. Başarılar düşünmeye devam...
    _____________________________
    Düşünmek güzeldir.
    Elbet bir gün kazanca dönüşür.




  • şafak81!
    yapacağın bu sistem için maliyet hesabını düşündün mü?
    niçin gidip bir vadiye baraj yapmıyorsun ?
    enerji kaynağın dalga olacaksa direk rüzgardan yararlanmak daha iyi..yok enerji kaynağın gel-git olacaksa türkiyede kullanışsız..
    birde deniz canlıları..ekoloji meselesi var...
  • bi baraja harcanan para ile benim söylediğim sistemden 100 tane yapılır. Barajın maliyeti ne kadar ? :D + incelediysen söylediğim şey denize doğru uzanan 5 metreden başlayıp 15 metre yüksekliğe erişecek olan bi duvar 10 m derinlik için denize dogru 20 metre yeterli deniz tabanının yapısına baglı ben sarf betondan duvardan bahsediyorum sense barajdan bahsediyorsun bi barajın maliyeti ne kadar. Biz kullanımda olanlarla kıyaslama yapacaksak zaten hiç bir işimiz olmaz söner gider. bir baraj en az 1 milyar dolar vadiler köyler ve yüz binlerce ton su elbette barajlrda yapılsın ama ben denizdende faydanılması taraftarıyım + söylediğim olay su basıncı ile ilgili gel git değil.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi safak81 -- 6 Nisan 2005, 16:07:16 >
    _____________________________
    Düşünmek güzeldir.
    Elbet bir gün kazanca dönüşür.
  • arkadaşlar bu işin en mantıklı yolu suyla çalışan araba ve jenerator yada altarnatordür suyla enerji üretmenin yolu ise ne su turbini ne çark nede başka birşey en doğru yol elektroliz yöntemidir bununla suyu hidrojen ve oksijene çevirerek en temiz ve en sağlıklı yakıtı elde edebiliriz . Bu yazdığım yazıdan birşey anlayan anlamayan tüm arakadaşlara iletirim. Bu yöntemle daha bir çalışma yapan varmı yokmu bilmiyorum fakat gelecek zaman içinde en iyi ve basit olarak geliştirile bilecek sistem budur saygılarımla . Bu konuda çalışma yapan arkadaşlar varsa cevaplarını bekliyorum benimkisi yanlız teoride iyi çalışmalar....
    _____________________________
  • Sadece ev harcaması için elektrik üretme üzerinde düşünmek bence düşünmeyi kısıtlar. Olamaz demiyorum ama o kadar kolay olsa, şimdiye kadar keşfedilmiş olurdu.

    Konuyu başlatan arkadaşı eleştirmek için söylemiyorum ama, bu durum şöyle demeye benziyor: "Hadi gelin, kendi içeceğimiz kolayı evde üretelim."

    Yapmayı başarsak bile, ne kadar zor ve yüksek maliyetli olurdu di mi evde aynı kalite ve lezzette kola üretmek?

    Ama genel anlamda düşünürsek, elektrik üretimi için fikir yürütmek tabii ki konu olarak çok güzel. Biz bunun önce bir yolunu bulalım da, eğer az üretirsek evde kullanırız, çok üretirsek komşulara dağıtırız ve hatta dünyaya satarız.

    Bir de şöyle bir durum var. Düşünürken bazı klasik fizik kurallarını yok saymalıyız. Mesela "Enerji, yoktan var edilemez, vardan yok edilemez." gibi, kısıtlayıcı laflar olsa olsa önümüze set çeker. Belki de aksi bir durum mevcuttur da, henüz kanıtlanamamıştır diye düşünerek yola çıkmalıyız her zaman.

    Bu durumda önümüzde iki yol bulunmakta.
    1-) Mevcut bir enerjiyi, elektrik enerjisine dönüştürebiliriz.
    2-) Enerjiyi bir şekilde ortaya çıkarırız.

    Bu yazdığım iki madde içinde birincisi, şu ana kadar hep konuşulan konular ve klasik anlayışa göre (yani enerji yoktan var edilemez anlayışına göre) öne sürülen konular. Bu birinci yolu çöpe atalım demiyorum kesinlikle. Ama bunun yollarını bilim zaten uzun zamandan beri araştırıyor. Biz önce şu ana kadar bilinenleri iyice öğrenip sindirmeden bu konuda yeterince parlak fikir üretmekte zorlanırız. Ama konuya hakim olan arkadaşlar tabii ki fikirlerini söylesinler.

    İşte şimdi asıl geldik kritik olan maddeye. Yani enerjinin bir nevi yoktan var edilmesine. Şimdi birçok kimse diyecek ki: "Bu istediğin/söylediğin şey mantıken imkansız."

    Biliyorum öyle kolay birşey değil tabii. Ama böyle bir konuda, zihnen imkansızı kabul edersek, daha baştan kendi önümüze set çekmiş oluruz. Sadece "Bizim bakış açımızdan ve bulunduğumuz noktadan, henüz bize uzak görünüyor." diye düşünürsek bile, çok önemli bir yol katetmiş oluruz.

    Mesela mıknatısların çekimini düşünün. Ya da yerçekimini düşünün. Bakın bilimin henüz çözemediği, hiç mantıklı bir açıklama bile yapamadığı şeyler var ortada demek ki. Ortada sabit bir güç var yani, kaynağını bulamadığımız. Çoğunlukla yerçekimini, dünyanın dönme kuvvetine bağlı olarak açıkladılar şimdiye kadar. Ama ortada bir mantık hatası var mutlaka bu konuda. Bir ipin ucuna bir cisim bağlayıp, kol hareketiyle havada daire çizerek döndürelim. Cisim merkezkaç kuvvetiyle, uzaklaşmaya çalışır di mi? Dünya da döndüğüne göre, üzerindeki herşeyin uzay boşluğuna doğru savrulması gerekmez miydi. Ama tam tersi yöne doğru, yani merkeze doğru bir çekim gücü var. Eğer bu çekim güçlerinin sebebini keşfedebilirsek, belki de bu yolla enerji de elde edebiliriz.

    Maddenin boyutlararası geçişini sağlayacak teknolojiye ulaşabildiğimizde ortaya belli bir enerji çıkacağını söyleyebilirim son olarak. Küçük küçük çok sayıda motorlar yardımıyla, dediğim şekilde enerji elde edilecektir zamanın birinde mutlaka. Yapabiliyorsanız bu konu üzerine yoğunlaşın. Ya da bekleyin görün. Sonra "Demedi" demeyin.

    Bir şey biliyorum da konuşuyorum.
    _____________________________
    ¿
    ¿
    ¿
    !




  • @safak81: Açıkçası dediğin sistemi pek anlamadım. Sistem basınç farkıyla çalışacak diyorsun ama bu basınç farkını ne oluşturuyor da sen ondan elektrik elde edeceksin? Ya gel-git olacak, ya da dalga. Ve şu an Dünya'da her ikisinden de enerji üreten birsürü sistem var. Sanırım sen de onların arasında bir yenisini eklemiş oldun. Ancak Türkiye'de ne gel-gitten, ne de dalga'dan enerji elde etmek pek mümkün değil. Zira büyük dalgalar da, büyük gel-gitler de ancak okyanuslarda oluşuyor.

    @erkanyaman17: Hocam, maalesef elektrolizle suyu ayrıştırmak için veridğin enerji, elde ettiğin H2 ve O2 yi birleştirip yaktığın zaman elde edeceğinden daha fazla oluyor. O yüzden hidrojen elde etmek için başka yollar kullanılıyor ama bu konuda pek bilgim yok. Ama sonuç olarak, hidrojenin geleceğin enerji kayağı olduğu konusuna katılıyorum. Yakıt hücresi denilen zımbırtılar her alanda karşımıza çıkacak!

    @. : DDM konusunda yine bir tartışmaya girmeye niyetim yok. Sadece yer çekimi ve manyetik kuvvetler konusuna değineceğim. Bu kuvvetlerin oluşum sebebi maalesef bizim anlayamayacağımız kadar karmaşık kanunlara dayanıyor (kuantum fiziği). Bu yüzden lise sıralarında fizik veya coğrafya derslerinde sana bunlar anlatılmadı diye sebebi bilinmiyor sanma.

    Örneğin Dünya'nın yerçekimi, dönmesinden falan kaynaklanmaz. Bütün olay kütle çekiminde yatar. "Kütleler neden birbirini çeker?" diye sorarsan, bu soruyu ancak bir fizikçi cevaplayabilir, çünkü onun cevabı da kuantumda yatar. Bize ilkokulda Dünya'nın çekimi anlatılırken dönen çay tepsisi örneğinin verilmesinin sebebi olayı gerçekleriyle açıklamak değil, doğru veya yanlış bir şekilde, Dünya'nın bir çekimin olduğunu kafamıza kazımaktır. Çünkü gerçekleri açıklamaya çalışsalar, hiçbir öğrenci bişey anlamaz (hatta öğretmen de anlamaz) Aslında bildiğim kadarıyla bir cismin hızı arttıkça kütlesi de artar ve bu yüzden Dünya'nın dönmesi çekim kuvvetini biraz arttırır ama bize verilen örnekteki gibi merkezkaç kuvvetinin etkisiyle değil tabi. Olayın temeli yine kuantumda yatıyor. Keza manyetik çekim de öyle...
    _____________________________
    War is not nice.

    Barbara Bush




  • safak81 dostum, doğrusu ben de pek anlamadım senin sistemi. Ama şu kadarını söyleyebilirim, dalga ilerlerken su yerinde kalır. Su ancak dalganın sahile çarptığı yerde hareket eder, ki bu da çok kısa bir mesafe. Bu yüzden dünyada dalgadan elektrik üreten sistemler, dalganın en yüksek ve en düşük seviyeleri arasındaki yükseklik farkından yararlanır. Eğer setin üzerinden aşıp, içeri dolan, çıkarken türbin çeviren sudan sözediyorsan, duvarlarının hareketli olması gerekir. Her ne kadar kıyılarımızda gel-git yok diye bilinse de, 50 cm'yi aşan seviye farkları oluşur gün içinde. (Ayın durumuna göre değişir.) Bu fark elektrik eldesini olası kılacak kadar fazla değil. Buna karşın senin sistemin hareketli olmasını zorunlu kılar. Böyle duvarların yapımı ise barajdan pahalıya malolur, işletim giderleri ise çok yüksek olacaktır.

    Bunun yerine güçlü dip akıntılarında Albatros Yelkeni kullanmak daha mantıklı.

    erkanyaman17 dostum, elektroliz çoktan rafa kalktı, hem pahalı, hem yavaş. Yerine kullanılacak H üretim sistemleri de hazır. Ama petrolün 60 $'a vurduğu şu günlerde ortaya sürülmesini beklemiyorsunuz değil mi?

    Diğer yaklaşımlara da toplu bir yanıt verirsek: Dünyanın tüm enerji gereksinimini tek kaynaktan karşılamayı kimse düşünmez sanırım. Yerine göre uygun kaynaklar kullanılır. Amaç ucuza, kirletmeyen kaynaklara yönelmektir. Bu yüzden, dünyanın % bilmem kaçını panelle kaplamak gerekmez. Bir güneş panelinden % 20 verim sağlıyorsak, ancak %80 enerji ısı halinde dünyada kalır, tamamı değil. Verimlilik yükseldikçe kalan ısı da azalacaktır. Hesaba, güneşten, rüzgardan, H'den elde edilecek enerji miktarıyla, vazgeçilecek fosil yakıtların üretmeyeceği CO2 de katılmalıdır. Çeşitli yerlerde kurulacak 1-40 km bacaların artmasıyla sera etkisi düşecektir.
    _____________________________
    Korkarım bu, sade Gölköylülerin değil, umumumuzun
    Sade küçüklerimizin değil, büyüklerimizin de
    Düştüğü bir tarihsel yanılgı
    Çünkü sünnet değil, farzdır cumhuriyet!




  • benim yıllardır kimseye anlatmayacağım kendime saklayacağım dediğim şeyi bir kaç ay önce bir bilim teknik dergisinde görünce...şerefsizim aklıma gelmişti değil de şerefsizler aklınıza niye geldi dedim. bi de kalkıp amerikan ordusuna satmışlar fikri. gerçi şimdi güneş enerjisiyle çalışan arabalarda da kullanılıyor gibi kısmen

    neyse efendim konuya dönelim. biz arabaya hayvanlar gibi 1/2mv^2 kazandirmak için YTL lerimizi döküyoruz, Busht ise insan katlediyor ırakın zengin petrollü topraklarında, sırf ımerıkın driim şavrolesiyle olsun, pleymutlarla olsun aynı 1/2mv^2 ye sahip olmak için..

    sonra bi bakıyoruz ki deminden beridir içten yanmaydı dıştan sönmeydi binbir kayıpla güç bela kazandırdığımız kinetik enerjiyi frene basarak durana kadar acımasızca katlediyoruz. evet. 1500kglık metal yığını 50 60m/s hızla giderken sahip olduğu hayvani enerjiden aküyü doldurmayı saymazsak zerre faydalanmıyor. oysa dinamonu bağla, yap hidrolizini, misler gibi h2 ni depola tankına, o2 yi de ver kabine çocuklar uzun yolda ferah ferah nefes alsın, baktın kafanı şişirdiler pompalayıp o2 manyağı yap küllüm olup sızsınlar. sen de rahat ben de rahat. oh be.

    neyse işte galiba feedbackli falan da bi ad koymuşlar ayar ettiler..ulan ben bulmuştum bunun mantığını!
    _____________________________
    küpün içinde ne varsa dışına o sızar.




  • Çok çetrefilli bir konu, ama bence önemli olan enerjiyi ucuza elde etmeden önce onu verimli ve sistemli kullanmak. Dünyadaki bütün varlıklı ülkeler hem kanunlarla ve mevzuatlarla hem de insanlarına verdikleri eğitimle enerjinin verimli kullanılması, hantal ve yüksek maliyetlere neden olan teknolojilerden vazgeçilmesi konusunda ellerinden geleni yapıyorlar. Bizim de payımıza çok şey düşüyor bu konuda...
    _____________________________
  • 
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.