Şimdi Ara

Ego Şeytan ve Nefsin Aynı Olduğunu Düşünmeye Başladım (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
37
Cevap
1
Favori
779
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    Hiç şüphe yok ki çıkarsız bir bağ vardır arada ama her anne baba çocuğunu da kendisi gibi olsun diye yetiştirmek ister. Katılmam mümkün değil düşüncene tam anlamıyla. Öyle anababalar var ki çocukları onlar yüzünden katile dönüşür, hırsıza dönüşür vb. Hele bizim gibi eğitimin düşük ve kuralsızlığın yüksek olduğu bir toplumda çocuklar resmen saldım çayıra mevlam kayıra yöntemi ile yetişir.
  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    Dünyada oğlunu rasulullahlardan biri yapan anne babalar varmış bi zamanlar. Ben onlardan bahsediyorum. Kolay değil yaratıcının kabul ettiği insanımsı varlık.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ego kendini beğenmek, riyanın yani gösterişin bir şubesi olan ucub la eş anlamlıdır. insan dünyada tek başına yaşasa riya yapamaz çünkü gösteriş yapacağı kimse yok ama ucub öyle değil ben yaptım ben oldum ben şuyum ben buyum diyip kendi içinde olur.

    bedenimiz hasta olduğu gibi insanın manevi kalbide hasta olur bunlarda kalbin hastalıklarından bir şubedir hatta kul ile Allah arasında 70000 perde olduğu söylenir bu sadece biri.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    Dünyada oğlunu rasulullahlardan biri yapan anne babalar varmış bi zamanlar. Ben onlardan bahsediyorum. Kolay değil yaratıcının kabul ettiği insanımsı varlık.
    Hocam rasulullah Allah ın peygamberi demek bunu anne baba yapamazki

    Birde batida cok yaygin bir egitim cumlesi vardir kisi bir konuyu ne kadar basit anlatiyorsa o kadar o konuya hakimdir diye bu bizde tam tersidir herkes her seyi süslü ve karmasik anlatir benim gördüğüm kadariyla siz bizim akimin zirvesindesiniz forumda ben dahil çok kisi anlamiyor dediklerinizi rica etsem biraz daha batili mantikla yada en azindan bizim anlayacağımiz sekilde konussaniz?

    Degerli bir emekcisisiniz bu forumun cok ve uzun yorumlariniz var ama anlamakta güçlük çekiyorum

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: reis025

    ego kendini beğenmek, riyanın yani gösterişin bir şubesi olan ucub la eş anlamlıdır. insan dünyada tek başına yaşasa riya yapamaz çünkü gösteriş yapacağı kimse yok ama ucub öyle değil ben yaptım ben oldum ben şuyum ben buyum diyip kendi içinde olur.

    bedenimiz hasta olduğu gibi insanın manevi kalbide hasta olur bunlarda kalbin hastalıklarından bir şubedir hatta kul ile Allah arasında 70000 perde olduğu söylenir bu sadece biri.
    Hocam ucub daha cok dindarlikla ilgili yav ego degil tam olarak

    http://m.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=4678

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • hamza5806 kullanıcısına yanıt
    Rasulleri bir doğumun neticesi olduğu için bunu beyan ettim.

    Yoksa rasulullah, ruhul gudüs el emin vasfına sahip olan çetin ve güçlü tek rasul vasfı ile seçkin Cebrail aleyhisselam, elbetteki baba ve annesine mikyasla seçilmiş olamaz.

    ............

    O anne babasına asi değildi, onlar seni başka bi dine zorlarsa itaat etme o gerçekten halim yumuşak huyluydu minvalindeki sözler rasulleri tanımlar.

    ...........

    Esasen insan Türemeye girmezse doğmamış doğrulmamıştır. İçresinde anne baba denen kavramı mevcuttur. Bu kavramların çekişmesi sonucu kişi rasulluğü kabul eder.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 17 Mart 2019; 17:40:24 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    Rasulleri bir doğumun neticesi olduğu için bunu beyan ettim.

    Yoksa rasulullah, ruhul gudüs el emin vasfına sahip olan çetin ve güçlü tek rasul vasfı ile seçkin Cebrail aleyhisselam, elbetteki baba ve annesine mikyasla seçilmiş olamaz.

    ............

    O anne babasına asi değildi, onlar seni başka bi dine zorlarsa itaat etme o gerçekten halim yumuşak huyluydu minvalindeki sözler rasulleri tanımlar.

    ...........

    Esasen insan Türemeye girmezse doğmamış doğrulmamıştır. İçresinde anne baba denen kavramı mevcuttur. Bu kavramların çekişmesi sonucu kişi rasulluğü kabul eder.
    Hocam VAllaha ne desem bilemedim çünkü anlamadım ama emek verip uzun uzun yazıyorsunuz konularıma teşekkür ederim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hamza5806 -- 17 Mart 2019; 17:41:57 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • hamza5806 kullanıcısına yanıt
    Kısaca üstünde hilaf olmayan rasul Cebrail aleyhisselam dır.

    İnsanlar bu kişiyi da damatları ya da gelinleri olarak tanımlar.

    Tabiki yine anlamadın

    Peki neden sence?

    İnsanların tavrından olmasın?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 17 Mart 2019; 18:41:14 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    Kısaca üstünde hilaf olmayan rasul Cebrail aleyhisselam dır.

    İnsanlar bu kişiyi da damatları ya da gelinleri olarak tanımlar.

    Tabiki yine anlamadın

    Peki neden sence?

    İnsanların tavrından olmasın?
    Hado reyis sence kadın var mıdır ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    Kısaca üstünde hilaf olmayan rasul Cebrail aleyhisselam dır.

    İnsanlar bu kişiyi da damatları ya da gelinleri olarak tanımlar.

    Tabiki yine anlamadın

    Peki neden sence?

    İnsanların tavrından olmasın?
    Insanlarin tavri ne alaka hocam niye ters yapıyorsun ki

    Cebrail peygamber yazmışsın ilginc bir bakis acisi neyse iyi forumlar

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Nefs ruh demek ses demek hava demek ego da basitçe bilgi ve hayat ağacıdır

    Şeytan ya da iblisse ateştir
  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    Meselenin özü tanım hatası. Benim sıkıntı bundan dolayı.

    Kadın denen tanım her iki cinsi de kapsıyor.

    Türleşen birey kız çocuğu sahibi olunca artık dişilleşir. Erkek çocuğu sahibi olduğunda ise bu zaten doğurganlık sonucudur.

    Kadın denen birey her iki cinste de mevcut olur.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    Meselenin özü tanım hatası. Benim sıkıntı bundan dolayı.

    Kadın denen tanım her iki cinsi de kapsıyor.

    Türleşen birey kız çocuğu sahibi olunca artık dişilleşir. Erkek çocuğu sahibi olduğunda ise bu zaten doğurganlık sonucudur.

    Kadın denen birey her iki cinste de mevcut olur.
    Erkek de yok diyorsun yani

    İkisi de var eşittir ikisi de yok



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 17 Mart 2019; 19:49:5 >
  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    bence ilahiyatın özünü bu oluşturuyor. bütün rasuller erkektir. meleklerin cinsiyeti yoktur. ilahi kudret için haşa denir.

    faraza cinsiyet verilse idi bu kavramlara asla dişil de denmezdi diye düşünmek lazım.

    ...................

    türleşme kopyalanmak olunca biyolojik olarak zaten iki ayrı cins yok. kopyalanan bir birey var. üreme ise çok farklı bir şey. bunun için orjinal bir eril birey lazım.

    bu birey inanca göre adem denen kişi. bu vefat ettikten sonra geri kalan bireyler kopyaları olmuş.

    ....................

    teorik olarak kişi türleşme halinde türleşmeye katılmadığı ölçüde yaratılmamış kabul edilebilir. her birey dem veya isa aleyhisselam gibidir.

    eril birey hem dişil hem eril olduğundan bu bireyin dişil öğeyi oluşturduğu düşünülmüş.
    ademin kaburgasından yaratılma hikayesi.

    ...................

    bunu gerçellemek için ben türleşmeye katılmadım diyelim. şimdi bir kadını kendimden yapabilmem için ne yapabilirim?

    karşılaşacağım kadın bana anne olacağı anlaşıldı diyelim. yani beni doğuracak. şimdi ben doğmadığım halde varsam esasen yaratılmış da değilim. ben adem yani (yok) tayım. şimdi kadını gördüm ve ona anne dedim. tercihen bunu dedim. ona ruhumdan üfledim ve isa gibi doğdum. bu bir tercih.

    ona kızım dedim ve adem gibi doğdum.

    ...................

    bu hallerin öncesinde ben yoktaydım. sonrasında ise bu şekillerde var oldum.

    .....................

    ben gittim ve beni dünyaya getirmesi için aile hayatı teklif ettim.

    bu noktada ölüm denen hal başlıyor. yani ben doğmalıyım ki ölmeliyim varyasyonu.

    ....................

    teorik olarak din denen yapıyı yaratıcı ile düşünen anlayış boş bir anlayış değilin ötesinde dna denen şeyin ilmine de vakıfa benziyor. varlık ve yokluğu ciddi ciddi düşünmüş ve ortaya konan eseri neden sonuç ile değerlendirmiş gibi.

    ......................

    görünen alemi yok sayan bir anlayış var. ve bunu makul şekilde açıklayabiliyor. ha kendi dahi inanamıyor o ayrı konu.

    işte bu inanamama hali yaratana olan inanç kısmıdır.

    ben yaradana inanmıyorum değil inan(a)mıyorum denebilir.

    .......................

    yoku tanımlama için ve varı anlatması için benim yok şeklinde anlam kazanmış olmam yaratıcının amacı olsa ben varlık kazandığımı düşündüğüm her hal için inanamaz bir halde olurum.

    şimdi bir şey bana resmen yaratılış gösterisinde bulunuyor. bunun varlığı yokken vara erme adına yapılan her şey mesela bir kadının yaratıldığını (görsem bile) iddia edemez hale sokuluyorum. teorik olarak annem de olabilir kızım da olabilir ancak ben ne bundan doğdum ne de diğerinin doğrulmasına vesile oldum.

    ...........................

    yaratıcıya inanamamak mümkün hale gelebilirken bir başka esemeye göre esasen ben kadın denen bireyin annesiyim ve dişil öğe de benim oğlummuşu öğrendik diyelim.

    şimdi bu hal tanım yani eşyaya isim denen şeyi o da haliyle ademu aleyhisselamı akla getiriyor.

    ........................

    bana göre tanım sorunun özü yüzey sorunudur ve ademu denen kişiyle ilgili değil ancak bu konu da önemli oldu.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    bence ilahiyatın özünü bu oluşturuyor. bütün rasuller erkektir. meleklerin cinsiyeti yoktur. ilahi kudret için haşa denir.

    faraza cinsiyet verilse idi bu kavramlara asla dişil de denmezdi diye düşünmek lazım.

    ...................

    türleşme kopyalanmak olunca biyolojik olarak zaten iki ayrı cins yok. kopyalanan bir birey var. üreme ise çok farklı bir şey. bunun için orjinal bir eril birey lazım.

    bu birey inanca göre adem denen kişi. bu vefat ettikten sonra geri kalan bireyler kopyaları olmuş.

    ....................

    teorik olarak kişi türleşme halinde türleşmeye katılmadığı ölçüde yaratılmamış kabul edilebilir. her birey dem veya isa aleyhisselam gibidir.

    eril birey hem dişil hem eril olduğundan bu bireyin dişil öğeyi oluşturduğu düşünülmüş.
    ademin kaburgasından yaratılma hikayesi.

    ...................

    bunu gerçellemek için ben türleşmeye katılmadım diyelim. şimdi bir kadını kendimden yapabilmem için ne yapabilirim?

    karşılaşacağım kadın bana anne olacağı anlaşıldı diyelim. yani beni doğuracak. şimdi ben doğmadığım halde varsam esasen yaratılmış da değilim. ben adem yani (yok) tayım. şimdi kadını gördüm ve ona anne dedim. tercihen bunu dedim. ona ruhumdan üfledim ve isa gibi doğdum. bu bir tercih.

    ona kızım dedim ve adem gibi doğdum.

    ...................

    bu hallerin öncesinde ben yoktaydım. sonrasında ise bu şekillerde var oldum.

    .....................

    ben gittim ve beni dünyaya getirmesi için aile hayatı teklif ettim.

    bu noktada ölüm denen hal başlıyor. yani ben doğmalıyım ki ölmeliyim varyasyonu.

    ....................

    teorik olarak din denen yapıyı yaratıcı ile düşünen anlayış boş bir anlayış değilin ötesinde dna denen şeyin ilmine de vakıfa benziyor. varlık ve yokluğu ciddi ciddi düşünmüş ve ortaya konan eseri neden sonuç ile değerlendirmiş gibi.

    ......................

    görünen alemi yok sayan bir anlayış var. ve bunu makul şekilde açıklayabiliyor. ha kendi dahi inanamıyor o ayrı konu.

    işte bu inanamama hali yaratana olan inanç kısmıdır.

    ben yaradana inanmıyorum değil inan(a)mıyorum denebilir.

    .......................

    yoku tanımlama için ve varı anlatması için benim yok şeklinde anlam kazanmış olmam yaratıcının amacı olsa ben varlık kazandığımı düşündüğüm her hal için inanamaz bir halde olurum.

    şimdi bir şey bana resmen yaratılış gösterisinde bulunuyor. bunun varlığı yokken vara erme adına yapılan her şey mesela bir kadının yaratıldığını (görsem bile) iddia edemez hale sokuluyorum. teorik olarak annem de olabilir kızım da olabilir ancak ben ne bundan doğdum ne de diğerinin doğrulmasına vesile oldum.

    ...........................

    yaratıcıya inanamamak mümkün hale gelebilirken bir başka esemeye göre esasen ben kadın denen bireyin annesiyim ve dişil öğe de benim oğlummuşu öğrendik diyelim.

    şimdi bu hal tanım yani eşyaya isim denen şeyi o da haliyle ademu aleyhisselamı akla getiriyor.

    ........................

    bana göre tanım sorunun özü yüzey sorunudur ve ademu denen kişiyle ilgili değil ancak bu konu da önemli oldu.
    Melekler mutlak olanın buradaki güçleridir.Bu anlamda vardırlar.Transdent değillerdir

    Kopya bir şeyin kötü taklididir.Demek ki gerçeği var.Bir şey hem geçmişe dönüşlü hem simülatif olamaz.Teşbih kabul edilemez.Bu adem bizim bildiğimiz adem değil(batinilikteki ademi ayrıca konuşulması gereken bir konu).Adem tüm isimleri yani erkekliği alır.Erkekliği alırken kadınlığı da alır.Erkek merkezli açıdan kadının burada ki konumu türeyendir.İstediğin cinsiyete merkez de us ya da ussuz tasarım merkezli uzaya bağımlı olmak bakımından aynı şeyler

    ''yoku tanımlama için ve varı anlatması için benim yok şeklinde anlam kazanmış olmam yaratıcının amacı olsa ben varlık kazandığımı düşündüğüm her hal için inanamaz bir halde olurum.''

    Nihai inanç yok çünkü yarıklar var.Bilinçsiz olmak da kurtarmaz

    Tanımın yerine bir şey ikame edebiliyorsan ehemmiyeti arka plana atılabilir




  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    Kopya birey mevzuu yanlışa gebe.

    Fotokopi cihazından çıkan ilk kopya ile tonerin bitmesine yakın son kopya arasında yazıların silikliği farkı var.

    Genetik kod eğer ki saflığını yani tonerin kaybetmeye başlarsa kopya kötü olamaz ancak eksik olmaya okunmamaya başlar.

    .....................

    Bu açıdan bütün öz ademde ise biz kötü olmayız ondan eksilen oluruz.

    Ademden dişi birey olmuşsa bu onun eksilenidir yani kızı olmak zorundadır.

    Diyelim ki eşi olacak. Kendisine eş yapması için erilliği kabul edemez halde dişil birey olarak bir doğumu gerçekleştirmelidir.

    Eğer ki yaratan yoksa.

    Bu Erilin doğurganlığına yani anne denen şeyin bu olduğuna işaret.

    Bunun eksilen erkek ya da kadın olamaz. Adem ne ise ondan eksilen olur.

    .....

    Yani dişil birey dahi adem gibidir denir.

    ....


    İlk yaratılışı yaratıcıya bağlarsak varlık denen şeyin esasen yoku tanımladığını görürsek daha ilginç olanı görürüz. Yaratılmış bir şey yok ki. Bir kısım varlıkların yaratıldığını iddia ediyorsun ve fakat bunlar yok nedirin tanımı zaten.

    .....

    A B ile türediğinde C denen kızı yaptı. Şimdi bunu D diye biri ile evlendirmek isteyince katı Sebeb sonuç ilahtan izin almayan ateizm bir şeyi gördü. A ve B, C vasıtası ile D ile birlikte oluyorlardı.

    Bu anda A ve B ne yapıyoruz demek zorunda kaldı.

    Yani D de evlatları yaşındaydı veya A veya B de C vasıtası ile D ile aile hayatı kuruyorlardı.

    Bu esnada kutsal ruh denen kavramı türettiler. Bu durum anlatılan isevilik ve eşittir ateizm idi.

    .................

    D kutsal bir şey olmazsa ben hanımı D ye veriyor gözüküyordu veya oğlum yaşındaki D ile dolaysız ilişki kuruyordum..

    Dinlerin ilah versiyonu olanları Türemeye tabidir. Yaratıcı ise apayrı dır.

    Bi yaratıcının varlığı beni mutlu etmiyor. Hatta çok daha kötü bi durum. Zira var ve bana türe diye emir vermedi. Şimdi bu emri aldığını söyleyen kişi direk en ruha sığınıyor. Eğer ki bu kişi kendisine gelmediği halde ruhu Yaradana izafe edip bana verdi diye iftira attıysa vay haline.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.