Şimdi Ara

eğitimde şiddet!!! (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
75
Cevap
0
Favori
10.566
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • bakın yukarıda bir arkadaş sebepsiz yere dayak yedik, sonra da öğretmen dövdük ve dövdürdük diyor, hemen altında da mustafa hoca haklısın diyor.
    hiç bir öğretmen durduk yerde şiddet uygulamaz. sadist mi bu insanlar? psikopat mı? deli mi? durduk yerde kim kimi döver ki öğretmen öğrenciyi dövsün?
    sen öğretmen döver yada dövdürürsen, veli okul basar öğretmen tokatlarsa, o öğretmen ne yapsın kimi nasıl eğitsin? ders esnasında sms çek, öğretmeni alaya al, velini doldur okula yolla terör estir, cebine bıçak koy okula gel, kız yüzünden arkadaşını bıçakla öldür diyenlerde mi öğretmen? yapmayın arkadaşlar. öğretmen kendini paralasa ana-babanın ilgilenmediği çocuğa yapacağı bir şey olmaz. bu velilerle çok şey beklemeyin Türkiye'de öğretmenlerden. önce kendimizi şekle sokalım sonra öğretmenleri şekle sokmaya çalışırız.




  • siz yanlis biliyorsunuz. bir tane ogrenciyi bile kacirmis olsaniz, ibre sizi gosterir. bir tane bile yeter, kapis.

  • Herşey zaten kendisi ezik olan hep dayak yemiş ezilmiş erkeklerin okuyup iyi yerlere gelmesi ile oluyor...

    Eskiden biz mahhallede canımız sıkıldıkça güreşirdik kavga ederdik arka sokaktaki çocuklarla..Bide yetmez dayak yersek eve gelip pederden fırça yerdik neden dayak yedin diye :)

    Şimdi Askeriyenin bile asaleti kalmadı ordada yasakladılar şiddeti...

    Hayatında cesaret bulamamış bir adam nasıl olcakta cesaret göstercek!Ve hayatı boyunca fiziksel değilde hep psikolojik ezilmiş bir adamın nasıl adam olmasını beklersiniz ben bunuda anlamıyorum...

    Erkeklerin çoğu erkek tanımına uymuyor dedemde hep böle söler...Oda bana kavga etme derdi ama erkeğinde bir asaleti var ben artık çoğu kişide bunu göremiyorum...Tabikide insan kavga etmicek şiddet göstermicek ama hiç bunu yaşamazsada ilerde ne kendini koruyabilir nede esşini çoluğunu çocuğunu...

    Sonra televizyonlarda çıkarlar eşini çocuğunu korkup kaçan koca diye...


    Ben eğitim amaçlı şiddetin arkasındayım...Ama sadistçe olanın değil!!!




  • @mr.lonely
    eğitim amaçlı şiddet nedir?anlayamadım bir örnek verebilirmisiniz..
    cesaret dediğin şey birilerinden daha kuvvetli olduğunu ispatlamakmıdır...
    neye karşı cesursun?

    ne demek istedin..
  • Herhalde sınıfta ders anlatmayı sabote eden öğrenciyle sıcak temasa geçmekten bahsediyor.

    Mr. Lonely'in erkek adamın asaletli olması gerek iddiasına destek veriyorum.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: driver

    @mr.lonely
    eğitim amaçlı şiddet nedir?anlayamadım bir örnek verebilirmisiniz..
    cesaret dediğin şey birilerinden daha kuvvetli olduğunu ispatlamakmıdır...
    neye karşı cesursun?

    ne demek istedin..



    ''Şimdi sizin kafanızda iki tane soru işareti var!1-Dayak nedir?2-Neden atılır?Sıradan bir dayakta vücutta iki şey yükselir!1-Korku,2-Ardinal!Ardinal bir hormon.Dayağa karşı olan arzuyu arttırıyor.Biz bunu istemiyoruz!Biz istiyoruz ki kabahatiniz hatırlayın!Sıradan dayağa örnek:Sıradan dayak!Yaratıcı dayağa örnek:Öğretmenlerimizin cetvelle bize böle vurması!Bu unutulur mu?


    Eğitim amaçlı şiddete örnek...

    ilk okul öğretmenim olan Kamil Demirci'nin yaptığı..
    Ama birde yan sınıfta ki Oya hocanın çocuklara yaptığı şiddet..Sadistçe olan!!

    Kamil hoca ödev yapmayınca yada sınıfta disiplini bozunca bize vururdu...Ve sınıfta hiç bir öğrenci ne gider ailesine sölerdi nede bir sorun çıkardı...Ama Oya hoca sırf kendi stresini atmak için döverdi öğrencilerini ve okula sürekli veliler gelirdi..

    Şuanda hava astsubaylığında okuyan arkadaşım var...Mesela askeriyede dayak yasak şuanda ama onların xxxx adında bir komutanları var fiziksel eğitim veren...Adamın dediği şu hepimizi dövsün sırayla kimse gidip şikayet etmez!!!

    Yani dayaktan dayağa fark var..

    Ama hep psikolojik ezilmiş birisi öğretmen olursa çıkar herkezi döver..Öğrencileri yıpratır kulağını koparır ama raconu bilen hoca öle bir döverki adam eder...Bilmem anlatabildim mi derdimi abi?Anlamışsındır :)


    @mustafa_ogr

    Teşekkür ederim abi sağolasın


    Sonuç olarak kavga etmiş bir erkek dayak yemiş bir erkek dayak atmış bir erkek..Kendine özgüveni yüksek olan erkektir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest87743 -- 13 Nisan 2006; 19:19:05 >




  • eğitim amaçlı şiddet söz konusu olamaz..
    şiddet her şartta şiddettir.
    hiç bir gerekçe eğitimde şiddeti mazur gösteremez.
    öğretmenin mevzuatla eli kolu bağlanmış,
    yaptırım gücü tamamen elinden alınmış durumda.
    idare veliye yalakaık yapmak yarışında.
    eeeeeeee böyle durumda ortaya çıkan sonuç şaşırtmamalı.

    öğretmenlerin hatasız olduğunu iddia etmiyorum.
    elbette eksiklikleri vardır.

    burada empati yapılırsa mesele daha net anlaşılır.
    öğrenci öğretmen veli idare dörtlüsünün her durumda empatiye ihtiyacı vardır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi armagedon2001 -- 13 Nisan 2006; 19:19:14 >
  • @armageddon2001

    Teyzem ve eniştem öğretmen ve Allah bağışlasın Murat diye ilkokul 2 ye giden çocukları var...


    Teyzemler öğretmen ya illa çocuğu eğitimli bir anne baba nasıl büyütcek öle büyüttüler..

    Olum kavga etme çocuğa elinden geldiğince kızmamalar..yok şöle yok böle bide tek çocuk çok değerli falan...


    Aileden biri kızsa Murat'a herkez aaaa yapmayın falan...Bu yüzden biraz korkak büyüdü

    Bende tam aksine her gördüğümde onla güreşirim eline bişey veririm kavga ederiz falan bi koltuktan diğer koltuğa atarım hafif canını yakarım...Bu tarz şeyler yaparak çocuğun davranışlarını değiştirdim eskisinden daha çok güveniyor kendisine...

    Anladikos?
  • senin şakadan güreştiğinin farkındadır.
    eğitim de ise durum tamamen farklıdır.
    okulda öğrencilere uygulanan şiddet çözüm olmasada istenmeyen davranışları bertaraf etmek içindir.
    olumlu davranış kazandırmak için değil.
    olumlu davranışlar şiddetle kazandırılamaz kazandırılsa bile geçicidir.
    öğrenciye uygulanan her şiddet öğrenci ile
    öğretmenin arasına aşıılması zor bir duvar örer.
    bu istenildiği kadar kontrollu olsun.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi armagedon2001 -- 13 Nisan 2006; 19:43:46 >
  • Hocam sana canlı örneğini verdim kendi öğretmenimden ve bu şekilde yapan çok karakteri oturmuş adam gibi adam öğretmenler tanıyorum...Ve hepside başarılı bu sistemde ama hiç şiddet olmadanda sadece karakteristik özelliğinlede örnek olabilirsin...Amaç karşındakine iyi niyeti belli edebilmek onun için bişeyler yaptığını kalben hissettirebilmek...


    Ama herkezin yolu farklıdır...
  • önümüzde bir gerçek var
    çok bozuk bir temel üstünde eğitim yapmaya çalışıyoruz bir kere disiplin anlayışımız tatlı sert model dediğimiz modern yöntem uygulanmalı yani öğrenciyi dinleyen onun sorunlarına eğilmeye çalışan problemin üstüne giderek çözmeye çalışan hem eğitimi hemde öğretimi yani hem bilgi hemde kişisel gelişimi sağlanmalı bu yaklaşım günümüz benimsenmiş modelidir
    burda şiddetin yeri elbete yoktur.. ama kuralın işlemesi için çeşitli cezalar verilmesini bu prensibin temelini oluşturur bu cezalar ödev vermek yada tenefüse çıkmasına izin vermemek gibi cezalar olabilir çünkü disiplinin olmadığı yerde başarı olmaz bunu kabul etmek lazım şimdi biz bazı şeyleri hep yanlış anlıyoruz bazılarımız nedendir ezbere konuşuyor entelektüel açıklamada bulunmak için bu ülkenin önemli noktalarına atıfta bulunuyor öğretmenlere hiç bir zaman fırsat verilmedi fikirlerini ve eylemlerini gerçekleştirmesi için evet gelecek nesil bizim eserimiz olacaktı eyer bu iş sanatçıya bırakılsaydı olacaktı ama heykelin üstüne bıçak vuran sadece biz olsaydık, aslında konu çok derin ... şimdi birkaç arkadaş öğretmen hatalı diye yazmış evet hatalıyız eyer şimdi sınıflarda ders anlatamıyorsak ve buna müdahale edemiyorsak hatalıyız.... suçun tamamı bizde değil
    aynı medya şidet filmi koyarken diyer taraftan aynı medya okularda şiddetin artığını yazıyodu niye acaba aynı medya öğrencinsini döven öğretmeni bak işte yine cani öğretmen diye manşetlerden verirken dövülen öğretmeni yada bıçaklanan öğretmeni yine öğrenci olmayan yaratıklar öğretmeni bıcakladı diye manşeten veriyor yani aynı anda bütün öğrencileri yaratık yaparken diyen yandan bütün öğretmenleri cani yapıyorlar sanırım birileri düğmeye basıyo bizde sadece dinliyoruz anlamıyoruz niye oluyo diye okumadan araştırmadan akıl yürütüyoruz son olarak ben öğrencilerimi seviyorum biliyorumki onlar bu ülkenin geleceği yrın bugün içlerinden biri yanıma öğretmen olarak gelecek bunun farkındayım yorum yaparken öğretmenlerinizden yediğiniz bir tokatın yada bir kötü sözü düşünürek yapmayın şu anda bu foruma yazı yazabiliyorsan bilgisayar kullanabiliyorsan onun sayesindedir hepsi olmasa bile birinin hakı geçmiştir... çok şey yazacaktım ama ???????

    bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum




  • Sevgili arkadaşlar
    Sosyoloji mezunuyum ama Eğitim Fakültesinde yüksek lisans öğrencisiyim hazırlıyor olduğum tez okullardaki şiddetle ilgili özellikle de öğretmenlerin ve idarecilerin öğrenciye uyguladığı geleneksel şiddet ön planda...
    sizinle seminerimden bir alıntı paylaşmak istiyorum
    bunlar çeşitli bilimsel araştırma sonuçlarından derlediklerim:


    Bedensel Cezanın Nedenleri

    • İtaat ve otoriteye verilen önem,
    • Geleneksel eğitim anlayışı,
    • Dayağı bir eğitim aracı olarak görme,
    • Disiplin kurallarının çocuğa sunulma biçimi,
    • Dayağın toplumda yaygın oluşu ve kanıksanışı hatta onaylanışı,
    • Dövülerek büyümüş olma; dövülmüş çocuk sendromu,
    • Saldırgan kişilik, sağlıksız psikolojik yapı,
    • Dövülmenin etkilerini bilmeme,
    • Cezanın istenen davranışı oluşturmadığını bilmeme; istenmeyen davranışı değiştireceğini sanma,
    • Öğretmenin öğretim alanında ve sınıf yönetiminde yetersizliği; güvensiz öğretmen,
    • Dayağın hak edildiği zihniyeti,
    • Dayağın bir iletişim biçimi zannedilmesi, şeklinde sıralanabilir.


    Bedensel Cezanın Sonuçları ve Etkileri

    • Bilişsel etkinliklere yoğunlaşma yeteneği azalır.
    • Başarı düşer.
    • Zararlı alışkanlıklara yönelme artar.
    • Evden kaçma, okula devamsızlık ve okula terk gibi sonuçlar doğar.
    • Dürüstlükten sapma, cezadan kaçmak için yalan söyleme ve kolaylıkla suça yönelme gibi davranışlar ortaya çıkar.
    • Düşük düzeyde benlik tasarımı ve özsaygı oluşumu, cesaretsizlik, korkaklık, silik kişilik oluşumu ve sapmalara yatkınlık gibi olumsuz kişilik özellikleri edinilir.
    • Öfke, nefret, kin ve buna bağlı olarak saldırganlık eğilimleri artar (Gözütok: 2006: 15,16).

    İşte tam bu noktada okul içi şiddet biçimlerinin birbirini tetiklediğini görürüz. Öğrenci şiddetin nesnesi olursa öznesi de olmak isteyecektir.

    • Okuldan ve öğretmenlerden uzaklaşıldığı gözlenir.
    • Aşağılandığını ve haksızlığa uğradığını düşündüğü için içe kapanıklık ortaya çıkar.
    • Psikosomatik tepkiler açığa çıkar.
    • Umursamazlık oluşur(Dönmezer, 2006: 12).

    Eğitim Kurumlarında Şiddeti Önlemek İçin Neler Yapılabilir?

    Disiplin uygulayıcı, kural koyucu cezayı bir terbiye aracı olarak görüp sık sık ceza yöntemi uygulayan şiddet düşkünü yetişkin insan tiplemesinin; otoriter ve diktatör ebeveyn ve eğitimcilerin artık çağdışı kaldığını kabul edip, bunun yerine çocuktan sevgisini esirgemeyen, onun doğal yapısını görebilen, her şeyden önemlisi ona her zaman sabır, anlayış ve hoşgörüyle yaklaşabilen bir yetişkin modelini çok daha fazla onaylamak gerekmektedir. Şiddet patlaması yaşanan bir dünyada yaşıyoruz. Sevgi, hoşgörü ve demokrasi adına umut vaad eden bir gelecek yaratabilmek için disiplin, ceza ve şiddetin ıslah edici olduğuna ilişkin inançtan vazgeçip; çocukları, öğrencileri öncelikle sevgiyle besleyerek, insanın doğuştan kötü olmadığını kabul ederek herkese sevgi ve hoşgörüyle yaklaşmak ve insanı kötü hale getiren toplumsal koşulları bir an önce değiştirmek gerekmektedir (Kale, 2004: 61).
    Öğrencilerin şiddeti olağan bir olgu olarak görmelerini ve bu eylemlerin içinde yer almalarını önlemek için öncelikle onlara şiddet eylemlerinin insanlık onuruna ve özsaygıya aykırı olduğu, kimsenin bu tip ilkel çözüm yollarını hak etmediği, her şahsın insanca yaşama hakkına sahip olduğu benimsetilmelidir. Bu da eğitim süreci içinde insan hakları, demokrasi, hoşgörü, empati kurma gibi kavramların verilmesiyle başarılabilir. Bu konuda sosyal bilgiler ve insan bilimlerine ilişkin derslere iş düşmektedir.
    İnsan haklarını; insanı koruma bilincini kişilere aşılamanın en önemli ve etkili yolu eğitimdir. Eğitimin her basamağında öncelikle evrensel insan değerlerine öncelik verilerek, yeni nesle hem kendi ulusal kültürünün değerlerini koruma hem de “dünya vatandaşlığı” bilincini kazandırmak gerekmektedir. Ancak sadece teorik bilgi boyutu bu değerleri içselleştirmede yeterli olmayıp “insan olmayı”; insan değerlerini yaşatmayı yaşam felsefesi haline getirmiş her öğretmenin tüm davranışlarına bu felsefe yansımalıdır. Çünkü öğrenciler nasıl olunması gerektiğini eğiticilerin tutumundan öğreneceklerdir. Çizilen evrensel insan modelini örnek alan öğrenciler, anlatılmak isteneni daha kolay kavrayıp içselleştirme olanağına sahip olurlar.
    Özgürlüğü ve diğer insan değerlerini sadece bildirgelerde ve diğer resmî belgelerde geçen haklar olmaktan kurtarmanın yolu; bu değerlere saygı göstermek, önemseyip yaşamsal, eylemsel olgular haline getirmek, yaşamın her alanında bunları gerçekleştirmeye çalışmaktır. Ancak bu sayede bireylere şiddet eylemlerinin anlamsızlığı ve tehlikesi anlatılabilir.

    Uzun vadede ve zahmetli bir emek süreci sonrasında sonuç verecek olan bu düşüncelerin yanı sıra kısa zamanda durumu düzeltmeye yönelik şu tedbirler alınabilir:

    • Toplumda şiddet sorunu bir proje çerçevesinde ve gerçekçi bir zamanlamayla çözüme kavuşturulmalıdır.
    • İlgili çalışmaların bedensel cezaya alternatif olarak kısa, orta ve uzun vadeli çözüm önerileri okullara yansıtılmalıdır.
    • Öğretmenlerin hizmet öncesi ve hizmet içi eğitim programlarında “bedensel ceza uygulanmadan sınıf yönetebilme” konularına önem verilmelidir.
    • Yasal yaptırımların yanı sıra “hak ettiyse dövülür, dayak son çaredir, öğrencinin iyiliği için, adam olsun diye” anlayışını ortadan kaldıracak projeler yapılmalıdır. Dayak olmadan da çocukların eğitilebileceği topluma benimsetilmelidir (Gözütok, 2006, 25).
    • İlköğretim okullarında rehberlik servisleri yaygınlaştırılmalıdır.
    • Öğretmenlerin ruhsal sağlıkları belirli aralıklarla kontrol ve takip edilmelidir.
    • Velilerle öğretmen ve okul yönetimi arasında güçlü bir iletişim bağı olmalıdır.
    • Öğretmenlik mesleğinin ciddi bir performans gerektirdiği kabul edilmeli, çalışma zorluklarına tahammül edemeyen ve emeklilik yaşını doldurmuş öğretmenlerin emeklilik haklarını kullanmaları sağlanmalıdır (İşcen, 2006: 22).
    • Öğretmenlerin motivasyonlarını yükseltecek önlemler alınabilir. Şiddete başvuran öğretmenlere uygulanan yaptırımlar yeniden düzenlenebilir.
    • Öğretmen yetiştiren fakültelerde öğretmen adayları, çocukların sorunlarıyla başa çıkma becerisine sahip olarak yetiştirilmelidir (Mertoğlu, 2006: 32).


    eğitimde dayağın hiçbir olumlu yönü olmadığı düşüncesindeyim bununla birlikte yeni yeni gündemimize girmeye başlayan sapkın, psikopat lise gençliğinin okul cephesindeki en önemli tetikleyicisinin de dayak olduğu düşünülünce yarar sağlamak bir tarafa önemli ve kalıcı hasarlara yol açan bir eylem...




  • Ilkogretım bırıncı sınıfa baslamıstı gecen yıl kızım. Ilk bır ayda okuma ve yazmayı ogrendı kI bundan once ıkı yıl anasınıfı oncesınde krese devam etti.
    Her sey gayet yolunda gıderken, kızım okula gıtmek ıstemedıgını soyledı .Bu durum uzun sure devam ettı. Rehberlık ve sınıf ogretmenıyle gorustım. Nedenını arastırmaya basladım araya subat tatılı gırdı ve ben hala kızımı okula gonderemıyordum . Okul yonetımı rehberlık ve sınıf ogretmenım cocugumda psıkolojık sorunlar oldugunu doktora goturmem gerektıgını soyledı.Doktor yardımı almaya basladım ama neden gıtmedıgı konusunda kızım en ufak bılgı vermıyordu . Okulun ısmını duyunca hırcınlasıyor aglamaya baslıyor gıtmek ıstemedıgını soyluyordu. Nıhayet sorunun kaynagını anlamaya basladık. Ogretmenın sınıf ıcındekı tutumu. Ilkokul bırıncı sınıf ogrencılerıne uygulanan sıddet...!!! Kızım her gun arkadaslarına uygulanan sıddetı gormemek ıcın okula gıtmek ıstemedıgını ancak bı kac aylık bır terapıden sonra dıle getırdı.Ogretmenle konustugumda kızıma sıddet uygulamadıgını ama sınıftakı dıger ogrencılere uyguladıgını kabul ettı .Gecen yıl doktor raporu ıle sene kaybına ugramadık. Egıtım acısından kaybedılen zamanamı yoksa cocugumun ugradıgı psıkolojık cokuntuyemı uzulmelıydım.Ogretmenı ve okulu degıstırdım.Aynı ogretmen bu yıl kaldıgı yerden devam edıcek.

    Okulda Cocuklarla bas edebılmenın tel yolu sıddetmıdır??? Egıtımcı sıfatında olan arkadaslarıma soruyorum.




  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.