Şimdi Ara

Efsane vali: RECEP YAZICIOĞLU (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
37
Cevap
6
Favori
9.967
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    * Bizler hiçbir şeyden şüphe duymuyoruz. Üretici olamıyoruz. Bizler sadece bekliyoruz. Vali tebdili kıyafet giysin Denizli'yi kurtarsın. Başbakan Türkiye'yi kurtarsın. Böyle bir şey yok. Kurtarıcı halktır. Halkın örgütlü gücüdür, halkın katılımıdır. Problemler bu şekilde çözülür. Ama biz hep kurtarıcı, kurtar bizi ana, kurtar bizi baba gibi yetişme tarzımızdan kaynaklanan beleşçi bir yaklaşım içindeyiz. Bu nedenle bizden dinamik bir yapı, dinamik, özgür, üretken beyinler çıkmıyor


    ah be rahmetli valim. örgütlü güç diyen adamları filistin askılarından geçirmişler. insanlar bir dönem -ki bazılarınca hala öyle- örgüt deyince teröristten bahsedildiğini düşünüyordu.

    quote:

    * Devletin kutsalı olmaz. Kutsal olan insandır, millettir, duygudur. Üç-beş kişinin biraraya gelip kurduğu yönetim organizasyonunun adı olan devletin nesi kutsal.


    işte benim "kutsal" anlayışım bu.




  • Böyle insanlar kalmadı artık. Olsa bile medyada gösterilmiyor, bir iş başındaysa o işin başından alınıyor ve oraya yandaşlardan biri yerleştiriliyor. Baş edemedikleri zaman da malum intihar süslü cinayetler işleniyor. Benim korkum Osman Pamukoğlu'nun çok oy aldığı görülünce ona da birşey yapmalarıdır. Şuanlık medya sansürü uygulayarak saklamaya çalışıyorlar ancak oy oranı artarsa muhtemelen onunda başına aynı şey gelecektir. Allah böyle insanları korusun.
  • Adnan Kahveci , Turgut Özal , Recep Yazıcıoğlu ( Çoğunlukla vali derdim ) , Muhsin Yazıcıoğlu ve nice vatan evladları hepsinin ortak yanı bu ülkeyi refaha taşıyacaklarken öldürülmeleri ne kadar garip demi
  • Güncel
  • Böyle konuları tozlu raflardan çıkarmak lazım, emek verilmiş yazı için teşekkürler. Allah rahmet eylesin...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi JustLikeOldTimes -- 12 Ocak 2014; 1:43:13 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: JustLikeOldTimes

    Böyle konuları tozlu raflardan çıkarmak lazım, emek verilmiş yazı için teşekkürler. Allah rahmet eylesin...

    doğru diyorsunuz üstad, içimizden böyle adamlar da çıktığını unutmamamız gerek

    babamdan da duyardım yazıcıoğlunu severdi, tam bir halk adamı kendisi

    gidemediğimiz yer bizim değildir sözünü ayrı bir severdim, zaten yazıyı baştan sona okuyunca gözlerim doldu

    mekanı cennet olsun



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-0299B8CF8 -- 12 Ocak 2014; 16:24:07 >
  • Güncel kalsın konu tanımayanlar için.
  • Allah rahmet eylesin paylaşım için teşekkürler.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Saygılı1i

    * Bizim yetişme tarzımızda, eğitim sistemimizde yasakçı bir anlayışı var. Tartışma, sorgulama, araştırma ve eleştiri yok. Ezilmiş, bozulmuş, yasaklanmış, kalıplara sokulmuş, siyah beyaz dediğimiz mutlak doğrularla yatıp kalkan bir kültür, eğitim sistemimiz var. Biz halk olarak mutlak doğrulara teslim olmuşuz. Halbuki ne sosyal alanda, ne teknik alanda mutlak doğru yoktur. (Neden Çağdaş Uygarlık Düzyine Ulaşamdık diye soran çocuğa ölmeden önceki son röportajından)

    * Bizler hiçbir şeyden şüphe duymuyoruz. Üretici olamıyoruz. Bizler sadece bekliyoruz. Vali tebdili kıyafet giysin Denizli'yi kurtarsın. Başbakan Türkiye'yi kurtarsın. Böyle bir şey yok. Kurtarıcı halktır. Halkın örgütlü gücüdür, halkın katılımıdır. Problemler bu şekilde çözülür. Ama biz hep kurtarıcı, kurtar bizi ana, kurtar bizi baba gibi yetişme tarzımızdan kaynaklanan beleşçi bir yaklaşım içindeyiz. Bu nedenle bizden dinamik bir yapı, dinamik, özgür, üretken beyinler çıkmıyor


    Olağanüstü tespitler. Ve bu ülkenin en temel sorunları aynı zamanda, keşke "başbakan" olarak görebilseydik.




  • PaiMei kullanıcısına yanıt
    Sıssh, alçak sesle konuşun;

    5-6 yıl önce İzmirde bir-iki soru soran TV programlarından birisi için yolumu kesmişlerdi. Türkiyenin en büyük sorunu ne denilince başbakan dedim ve o program hiç yayınlanmadı!
  • Adam gibi adam, mekanı cennet olsun.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: waitisova'Blazac

    quote:

    Orijinalden alıntı: JustLikeOldTimes

    Böyle konuları tozlu raflardan çıkarmak lazım, emek verilmiş yazı için teşekkürler. Allah rahmet eylesin...

    doğru diyorsunuz üstad, içimizden böyle adamlar da çıktığını unutmamamız gerek

    babamdan da duyardım yazıcıoğlunu severdi, tam bir halk adamı kendisi

    gidemediğimiz yer bizim değildir sözünü ayrı bir severdim, zaten yazıyı baştan sona okuyunca gözlerim doldu

    mekanı cennet olsun

    İlk defa bu uzunlukta okudum valinin hayatını ama insan okuyunca yediremiyor bu ülkede olanları, daha da sinirleniyorum. Kısmetse iki kitabını bulup okumak niyetindeyim. Dediğiniz gibi unutmamak, unutturmamak şart :)

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • eski solcuları öldürmekte maşa olan adam. kontrgerilla.

    işi gücü mesleği bile olmayan adamlar devlet sayesinde besleniyor ,insanları öldürtüyor sonra devlet kademelerin bir o oda bir o masa bir o koltuk geziyorlar.
    bunu da kaymakamlığa laik görmüşler.
    yarın birgün ahmet şahbaz vali kaymakam olursa şaşırmayın.

    DERİN DEVLET KENDİ YETİŞTİRMEDİĞİ KİMSEYE DEVLETİ TESLİM ETMEZ.

    örnek verelim hemen.

    mesela kılıçtaroğlu. ilerici,sosyal demokrat,belki de sosyalist :D,atatürkçü,laikçi,devletçi,halkçı,içki içen, peygamber torunu seyyid(kendi iddası),fakirlere 600 tl verecem diyen adam.
    peki böyle bir adam hangi partinin görüşüne karşı çıkar ,sahip olamaz : özelleştirmeci,dinci,şeriatçı.... değil mi? mesela anap,doğru yol gibi partiler.

    bu 1 di.

    gelelim 2nci noktaya.

    ulusal kanalda sürekli askerimiz polisimiz diyip duruyor.halbuki asker poliste geçmişte en çok işçi partileri 'haluk kırcı' gibi adamlara telle boğdurmuştur.
    ocak ayında sağ sol birleşsin ,akp gitsin diyorlar kimse sallamıyor.

    sonra haziranda 'marjinal sol gruplar' gezi diye bişey yapıyor,polis taksimle uğraşmamaya başlıyor.sonra birden bire ortalık 'atatürk'ün askerleri' ile doluyor.halbuki maaş alan rütbeli 'gerçek atatürk askerleri' gezi de bırakın çadır kurmayı orda solcu diye etikelenebilecek 20 kişi yan yana durdurmaz neyse bunu geçelim.
    sonra 'tgb' bayraklı insanlar 'polisimize taş atma' , 'provakötrlük yapma', 'içimizde marjinal provakatörler var' diyip içlerindeki bazı kişileri tutuyor 'polisimize' veriyor.sivil polislerin yapmadığı hizmetleri veriyorlar.
    tabi o günlerde gözünü kaybeden birini çıkarıp 'devlet benim devletim polis benim polisim.gözüm gitsin vatan sağolsun.davacı değilim' dedirtiyorlar.
    yozdil ,uğur dündar tayyibi diktatör sultan ediyor ,şafak sezer direniyor vs vs

    neyse aradan 2 ay geçiyor:
    eset kimyasal patlattı.
    halın televizyonu!!(ergenekoncu emekli generallerin değilse tabi) esetle röportaj yapıyor.

    yozdil,uğur dündar dün ağzından köpük saçtıkları diktatöre 'TC'nin başbakanına kimse laf edemez diyor. allah allah !!
    neyse ingiltere amerika meclisi vazgeçiyor,çünkü ortada el kaidenin bunu yapmış olabileceği konuşuluyor...

    kızlı erkekli,türbandı .... sarıgüldü ... vs vs boş tiyatrolar dönüyor.
    erdogan dershaneleri kapatacam diyor.

    bomba patlıyor:yolsuzluk operasyonu. cemaat düşmanı chp sayın hoca efendiye adam yolluyor,amerikayla görüşüyor vs vs ..

    arada yeni bir bomba patlıyor. chp mansur yavaşı aday edeceği başdanışmanınca açıklanıyor.parti içi tepkiler oluyor vs.

    ve o başdanışman ölüyor.bakın ki sosyal demokrat kılıçtaroğlunun bu başdanışmanı azılı 'sosyal' kelimesi düşmanı tansu çillerin de baş danışmanı çıkıyor.

    ve yine deniz gezmiş sömürüsü yapan ilerici chpnin adayı mansur yavaş deniz gezmişe terörist,onu sevenlere de azılı diyor...

    yani diyeceğim şudur: devlet şu an kapalı kapılar ardında 20 30 sene sonraki siyasetçileri yetiştiyor.20 30 sene sonra bugünki tiyatronun benzeri onlarca oynanacak.mecliste her kimi görüyorsanız %80-%90 devletin kendi yetiştirdiği kadrolu elemanıdır.ister mecliste olsun ister olmasın.vatandaş çalışacak 3kuruşluk gelirinden hemen %25 verecek onlar keyfini sürecek. arada da devletimizin bekasını bozacak hainleri ibreti alem için cezalandıracaklar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Yossi Kohler -- 13 Ocak 2014; 23:12:14 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: JustLikeOldTimes


    quote:

    Orijinalden alıntı: waitisova'Blazac

    quote:

    Orijinalden alıntı: JustLikeOldTimes

    Böyle konuları tozlu raflardan çıkarmak lazım, emek verilmiş yazı için teşekkürler. Allah rahmet eylesin...

    doğru diyorsunuz üstad, içimizden böyle adamlar da çıktığını unutmamamız gerek

    babamdan da duyardım yazıcıoğlunu severdi, tam bir halk adamı kendisi

    gidemediğimiz yer bizim değildir sözünü ayrı bir severdim, zaten yazıyı baştan sona okuyunca gözlerim doldu

    mekanı cennet olsun

    İlk defa bu uzunlukta okudum valinin hayatını ama insan okuyunca yediremiyor bu ülkede olanları, daha da sinirleniyorum. Kısmetse iki kitabını bulup okumak niyetindeyim. Dediğiniz gibi unutmamak, unutturmamak şart :)

    internette biraz baktım da kitapların satışı yok sanırım hocam




  • vali filminde anlatılan recep yazıcıoglu muydu
  • Aydın Valiliği'ne atandığında, henüz üç dört günlük vali iken Nazilli SSK Hastanesi ile ilgili bir şikayet kulağına çalınır... Hiç vakit kaybetmeden hastaneye gider. Tebdil-i kıyafet gelir. Acil bölümünden girer. Oradaki görevli bir hemşireye der ki "Başhekimin odası nerede?"
    Hemşire şöyle bir bakar Yazıcıoğlu'na. Tanıyamaz tabi. Küçümseyici bir ses tonuyla " Üst kata çık, koridorun sonundan sağa dön, sondaki oda" der. Yazıcıoğlu üst kata çıkar. Başhekimin odasını bulur. Kapısı açıktır ama başhekim odasında yoktur. İçeri girer. Tam o sırada başhekim gelir. "Buyrun ne istiyorsunuz ?" diye sorar. Yazıcıoğlu, rahatsız olduğunu, tedavi olmak istediğini ama parası olmadığını söyler. Başhekim kendisine "Burası hayır kurumu değil, paran yoksa tedavi olamazsın" der. Yazıcıoğlu, "Devletin görevi vatandaşına bakmak değil mi doktor bey ?" der. Başhekim sinirlenir ve Yazıcıoğlu'nu odasından kovar. Sessizce aşağı iner, hastanenin iki sokak arkasında bekleyen makam aracına biner, arabada onu bekleyen yardımcısına "Gerekli yazışmalar hemen bugün yapılsın yarın görevden alınma yazısını kendisine bizzat ben vereceğim" der...

    Ertesi gün bu sefer resmi giyimli, kıravatlı, takım elbiseli olarak gider hastaneye...
    Elinde rulo halinde bir kağıt...
    Bu sefer makam aracı hastane girişine kadar gelir...
    Herkes şaşkındır...
    Dün gördükleri yamalı pantolonlu, kasketli, yırtık gömlekli adam meğerse yeni atanan Aydın valisiymiş...
    Vay be ! der görevliler...

    Hiç vakit kaybetmeden başhekimin odasına çıkar...
    İçeri girer...
    Başhekim dona kalır...
    Siz ? Ama siz ? der...
    Bugün itibariyle başhekimlik ünvanından azledilmiş bulunmaktasınız der, elindeki görev azli belgesini uzatır ve ayrılır hastaneden...
    Senin gibiler bu memlekete üç beş gömlek fazla geldi sn. valim...
    Mekanın cennet olsun...
    Bu mesaja eklenen görseller:

     Efsane vali: RECEP YAZICIOĞLU

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Allah rahmet eylesin yazıcıoğlu… devlet adamı..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.