Şimdi Ara

Düşünmek nedir, nasıl bişeydir? Sizler nasıl düşünüyorsunuz?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
16
Cevap
2
Favori
435
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • düşünmek kelime dağarcığımızla orantılı mıdır, yoksa sadece ben mi içimden konuşarak düşünüyorum e böyle olunca da bildiğim kelimeler kadar düşünebildiğim geliyor aklıma. acaba eylemleri kafada canlandırarak içten konuşma yapmadan düşünen var mıdır? belki de kelimeler sınırlı olduğu için böyle düşünmek daha mantıklıdır.



  • sen olmuşsun annem yat bence.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nefes123

    sen olmuşsun annem yat bence.

    dostum bunu bi düşün, gerçekten çok ilginç değil mi? senin içinden dünyada belki kimsenin bilmediği, bilemeyeceği şeyler geçiyo. fakat sen bunları dünyaya anlatamıyorsun. hani beynimizin %5i mi 10u mu ne kullanılma muhabbeti varya, belki de o düşünme sistemimizden kaynaklanmakta, eğer kelimeler yerine başka bi şekilde düşünsek belki daha yüksek verim elde edebileceğiz. ama nasıl olur, ne kullanabiliriz, belki bunu hiç öğrenemeyeceğiz ama böyle bişey olduğunun farkına varmak lazım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • geçen hafta bu konuyu işlemiştik felsefe dersinde



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi WhiteSword -- 5 Aralık 2011; 2:11:47 >
  • Düşünmek bir bilgisayar programına benzer. Sadece düşünebildiğin kadarını anlayabilirsin. Gerçek bilgi insanın kalbinden gelir, insan ruhu kalpte gizlidir, kalpten gelen bilgilerin bilincine vardıkça farkındalığımız ile orantılı olarak bu bilgiler beyinde işlenir. Basit bir insan sadece düşünebildiği kadar anlayabilir ve kendisini bu düşünce kalıbından ibaret sanmaktadır.

    Oysaki işin boyutu çok farklıdır, örnek vererek açıklamaya çalışayım. Bu gerçeği bilen bir kişi nasıl dili ile sizden bir şey istiyorsa kalbi ilede arzuluyarak isteyebilir, bunu güçlü bir şekilde yapabilen birisi senden bir şey ister ve senin kalbinde bu istek tezahür eder, bu istek sende iki türlü ortaya çıkar. Birincisinde sen bunun hiç farkına varmazsın ve isteği yerine getirirsin, yani isteği yerine getiren sensin ve bunun farkında değilsin. Çünkü düşünce haricinde gerçekleşen bilgiyi göremiyorsun. Bu nedenle bu isteği yerine getirdikten sonra ben bunu neden yaptım diye kendine sorar durursun. İkincisinde ise bu istek sende derin düşünceler uyandırır fakat halen bilginin nereden geldiğini bilmezsin, bu gibi olaylarda, istek kalbinden beynine çıkar ve o isteği kendi düşüncenmiş gibi algılarsın ve yapsammı yapmasammı diye tereddüt edersin. O isteği yerine getirdikten sonra keşke yapmasaydım diyebilirsin çünkü aslında sen isteyerek yapmadın.

    Olayı buraya kadar anladıysanız asıl mesele şimdi başlıyor;
    Peki ama ben isteyerek yapmıyorsam neden yapıyorum? Bu sorunun cevabı basit olarak ikiye ayrılıyor. Birincisi evet sen isteyerek yapmıyorsun bazı şeyleri seni yönlendiriyorlar ve iraden zayıf olduğu için seni yönlendiriyorlar. İkincisindeyse olayı iyi anlaman ve yaşadığın deneyimlerden ders çıkartman sana gerçekleri verecektir. Evet isteyerek yaptın, birisi sana bir dilek söyledi sende kalbinden gelerek onu kırmadın fakat senin için değerli bir şeyi ona verdikten sonra ben neden verdimki!

    Sorusunu kendine sorarsın çünkü sen aslında düşünceden ibaret olduğunu sandığın şey değilsin. Sen aslında çok derinlerde saklısın ve senin amacın hergün bu derin kuyuda olan "senin" gökyüzüne çıkman için çabalıyorsun. Bu nedenle zekat vermek emredilmiştir yada karşılıksız iyilik yapmamız söylenmiştir. Hala anlamadınmı? Sen karşılıksız bir iyilik yaptığında ve verdiğin şey senin için değerliyse bu derinlerde olan "senin" ortalıkta gezen gölgenin yerini doldurmasıdır. Olayı çözümlersek aslında verdiğin şey senin için değerli değildi, nefsin için değerliydi. Bu nedenle insanlar hiç bir zaman dünyada emellerine ulaşamazlar ve hep kendileri için değerli olduğunu sandıkları şeylerden ödün vermek zorunda kalırlar. Bunlar basit ve sadece buz dağının görünen parçalarıdır, sadece bu yolda gidersen bilirsin. Daha da basit anlatırsam hepimizin tek hedefi "hamdım piştim yandım"




  • quote:

    Orijinalden alıntı: akula2005


    quote:

    Orijinalden alıntı: nefes123

    sen olmuşsun annem yat bence.

    dostum bunu bi düşün, gerçekten çok ilginç değil mi? senin içinden dünyada belki kimsenin bilmediği, bilemeyeceği şeyler geçiyo. fakat sen bunları dünyaya anlatamıyorsun. hani beynimizin %5i mi 10u mu ne kullanılma muhabbeti varya, belki de o düşünme sistemimizden kaynaklanmakta, eğer kelimeler yerine başka bi şekilde düşünsek belki daha yüksek verim elde edebileceğiz. ama nasıl olur, ne kullanabiliriz, belki bunu hiç öğrenemeyeceğiz ama böyle bişey olduğunun farkına varmak lazım.

    Bir bilgisayarı insana benzetelim, içerisinde milyarlarca bilgi barındırıyor ve bu bilgiyi işleyerek ekrana veriyor. Bilgi işlenmediği zaman ise sanki hiç yokmuş gibi bilgisayarda işlenmeyi beklemektedir. Bilgisayara bakarsan içindeki onca bilgiden yoksun kaldığını görürsün çünkü sadece küçük bir ekrana odaklanmış ve oradan gösterilen şeyi izlemektesin, o ekran gerçekte buz dağının görünen yüzüdür ve seni oyalamak için yapılmıştır asıl olan bilginin merkezine kalbine inmektir. Bilgisayar sana hayatın boyunca öğrenemeyeceğin bilgiyi bir anda verebilir fakat senin bu bilginin ne kadarını kaldırabileceğin önemlidir. Bu nedenle beynimiz tam olarak açık değildir, insan beyni düşündüğü kadar gelişir ve büyür, yani sen ne kadar öğrenmeye meyilli isen öğrendiğini kaldırabiliyorsan bir aracı olan beyin, havuzdan gelen bilgiyi sana elekten geçirerek işler. Beyin bilgiyi edinme yeri değil, bilgiyi işleme cihazıdır. Beyin tek başına önemsiz olacağı gibi, beyin olmadan da bir bilgiyi işlemek mümkün değildir. Her zaman düşün hep daha ötesini düşün ve ne düşündüğünü de düşün. Sana bir tavsiye önce gerçeği bul sonra düşün, devamlı olarak farkındalığın farkındalığına odaklan ve bir şey düşünme. Örneğin ekrana bakıyorsun ve aklında sayısız düşünce geçiyor, düşünceleri bir kenara bırak ve ekrana bakan farkındalığa odaknan, gözünü kapattığında bu farkındalığın neden kaybolduğunu düşün. Senin içinden ekrana bakan şeye odaklan ve onu var gücünle ara biraz dene korkma sakın yavaş yavaş devam et.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: akula2005

    düşünmek kelime dağarcığımızla orantılı mıdır, yoksa sadece ben mi içimden konuşarak düşünüyorum e böyle olunca da bildiğim kelimeler kadar düşünebildiğim geliyor aklıma. acaba eylemleri kafada canlandırarak içten konuşma yapmadan düşünen var mıdır? belki de kelimeler sınırlı olduğu için böyle düşünmek daha mantıklıdır.

    Ben senin dusunme islemini anlayamadim yani ben dusunurken kelimeyle isim olmaz kafamla yaratirim kafamda biter...kafanda cumle mi kuruyorsun kelimen yetmiyor yani dusunme isleminin kelimelerle bir alakasi yok bana gore...sen neler dusunuyorsun bilmiyorum ama ben kendi dusumcelerimi aktarabiliyorum yani dusundugun seyleri biraz daha orneklersen belki daha spesifik konusabilirim...biraz anlatis veya dusunus bicimin hatali cunku oyle bir yazmissin ki sanki icinden evrenin sirlari suzulup gidiyor da anlatmak icin hangi kelimeleri kullanacagini bilmiyorsun...ayrica kafanin karismasini istemiyorsan ustteki commodore nickli arkadasi dinlememeni tavsiye ediyorum...sinir bozucu ve bos seyler yazmis uzun uzun yazdi diye birsey sanma hayal dunyasinda geziyor...




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Sizce yalan mı gerçek mi ?
    15 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: akula2005


    quote:

    Orijinalden alıntı: nefes123

    sen olmuşsun annem yat bence.

    dostum bunu bi düşün, gerçekten çok ilginç değil mi? senin içinden dünyada belki kimsenin bilmediği, bilemeyeceği şeyler geçiyo. fakat sen bunları dünyaya anlatamıyorsun. hani beynimizin %5i mi 10u mu ne kullanılma muhabbeti varya, belki de o düşünme sistemimizden kaynaklanmakta, eğer kelimeler yerine başka bi şekilde düşünsek belki daha yüksek verim elde edebileceğiz. ama nasıl olur, ne kullanabiliriz, belki bunu hiç öğrenemeyeceğiz ama böyle bişey olduğunun farkına varmak lazım.

    senin bahsettiğin düşünmek değil "hissetmek"

    kelime haznesi olayını bir kenara bırak. düşünme eylemi şudur; kişinin zihninde biriktirdiği deneyimleri gözden geçirmesi. zihin, geçmiş demektir. yani, sen şimdiki zamanı düşündüğün anda şimdiki zaman geçmiş olur. yani, ötesini düşünmen imkansız. düşünürken sınırı aşamazsın, şimdiye kadar kaydettiğin bilgilere mahkumsun demek oluyor bu.

    eğer daha yüksek bir verim almak istiyorsan "hissetme" konusunda, meditasyon gibi şeyler var. "farkındalık" seviyesini yükseltme amaçlı. osho'yu araştır derim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Escape595

    quote:

    Orijinalden alıntı: akula2005

    düşünmek kelime dağarcığımızla orantılı mıdır, yoksa sadece ben mi içimden konuşarak düşünüyorum e böyle olunca da bildiğim kelimeler kadar düşünebildiğim geliyor aklıma. acaba eylemleri kafada canlandırarak içten konuşma yapmadan düşünen var mıdır? belki de kelimeler sınırlı olduğu için böyle düşünmek daha mantıklıdır.

    Ben senin dusunme islemini anlayamadim yani ben dusunurken kelimeyle isim olmaz kafamla yaratirim kafamda biter...kafanda cumle mi kuruyorsun kelimen yetmiyor yani dusunme isleminin kelimelerle bir alakasi yok bana gore...sen neler dusunuyorsun bilmiyorum ama ben kendi dusumcelerimi aktarabiliyorum yani dusundugun seyleri biraz daha orneklersen belki daha spesifik konusabilirim...biraz anlatis veya dusunus bicimin hatali cunku oyle bir yazmissin ki sanki icinden evrenin sirlari suzulup gidiyor da anlatmak icin hangi kelimeleri kullanacagini bilmiyorsun...ayrica kafanin karismasini istemiyorsan ustteki commodore nickli arkadasi dinlememeni tavsiye ediyorum...sinir bozucu ve bos seyler yazmis uzun uzun yazdi diye birsey sanma hayal dunyasinda geziyor...

    düşünemedi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Fitgenştayn diye bi herif var o da öyle diyo bence saçma. Ama o adam dünyanın en zeki adamlarından falan biriymiş. Ama bence genede saçma.
    Analitik felsefe diye geçiyo bu oku merak ediyosan falan.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lokomatif Portakal

    Fitgenştayn diye bi herif var o da öyle diyo bence saçma. Ama o adam dünyanın en zeki adamlarından falan biriymiş. Ama bence genede saçma.
    Analitik felsefe diye geçiyo bu oku merak ediyosan falan.


    ludwig wittgenstein, lisede duymuştum bu adamın ismini. çok mantıklı bi sözü var, dilimin sınırları dünyanın sınırlarıdır.
  • Ben hiç düşünemem birşeyi ne zaman birşey düşüneyim derken hep aklıma başka şeyler gelir ama hayal gücüm yüksektir hep farklı şeyler hayal ederim.

    Bunun sorunu %100 masturbasyon.
  • Sırf kelimeyle düşünmek insanı sınırlar. Yatmadan önce düşünürüm hayal falan kurarım kendi kafamdan. Onları bir süre sonra ses ve görüntü olarak düşünürüm ve rüyaya dönüşmüş olur. Derin uykudayken olmuyor bunlar uyku ile uyanıklık arasında.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: rsy10


    quote:

    Orijinalden alıntı: Escape595

    quote:

    Orijinalden alıntı: akula2005

    düşünmek kelime dağarcığımızla orantılı mıdır, yoksa sadece ben mi içimden konuşarak düşünüyorum e böyle olunca da bildiğim kelimeler kadar düşünebildiğim geliyor aklıma. acaba eylemleri kafada canlandırarak içten konuşma yapmadan düşünen var mıdır? belki de kelimeler sınırlı olduğu için böyle düşünmek daha mantıklıdır.

    Ben senin dusunme islemini anlayamadim yani ben dusunurken kelimeyle isim olmaz kafamla yaratirim kafamda biter...kafanda cumle mi kuruyorsun kelimen yetmiyor yani dusunme isleminin kelimelerle bir alakasi yok bana gore...sen neler dusunuyorsun bilmiyorum ama ben kendi dusumcelerimi aktarabiliyorum yani dusundugun seyleri biraz daha orneklersen belki daha spesifik konusabilirim...biraz anlatis veya dusunus bicimin hatali cunku oyle bir yazmissin ki sanki icinden evrenin sirlari suzulup gidiyor da anlatmak icin hangi kelimeleri kullanacagini bilmiyorsun...ayrica kafanin karismasini istemiyorsan ustteki commodore nickli arkadasi dinlememeni tavsiye ediyorum...sinir bozucu ve bos seyler yazmis uzun uzun yazdi diye birsey sanma hayal dunyasinda geziyor...

    düşünemedi

    git abilerden madalyani al




  •  Düşünmek nedir, nasıl bişeydir? Sizler nasıl düşünüyorsunuz?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: commodore63

    Düşünmek bir bilgisayar programına benzer. Sadece düşünebildiğin kadarını anlayabilirsin. Gerçek bilgi insanın kalbinden gelir, insan ruhu kalpte gizlidir, kalpten gelen bilgilerin bilincine vardıkça farkındalığımız ile orantılı olarak bu bilgiler beyinde işlenir. Basit bir insan sadece düşünebildiği kadar anlayabilir ve kendisini bu düşünce kalıbından ibaret sanmaktadır.

    Oysaki işin boyutu çok farklıdır, örnek vererek açıklamaya çalışayım. Bu gerçeği bilen bir kişi nasıl dili ile sizden bir şey istiyorsa kalbi ilede arzuluyarak isteyebilir, bunu güçlü bir şekilde yapabilen birisi senden bir şey ister ve senin kalbinde bu istek tezahür eder, bu istek sende iki türlü ortaya çıkar. Birincisinde sen bunun hiç farkına varmazsın ve isteği yerine getirirsin, yani isteği yerine getiren sensin ve bunun farkında değilsin. Çünkü düşünce haricinde gerçekleşen bilgiyi göremiyorsun. Bu nedenle bu isteği yerine getirdikten sonra ben bunu neden yaptım diye kendine sorar durursun. İkincisinde ise bu istek sende derin düşünceler uyandırır fakat halen bilginin nereden geldiğini bilmezsin, bu gibi olaylarda, istek kalbinden beynine çıkar ve o isteği kendi düşüncenmiş gibi algılarsın ve yapsammı yapmasammı diye tereddüt edersin. O isteği yerine getirdikten sonra keşke yapmasaydım diyebilirsin çünkü aslında sen isteyerek yapmadın.

    Olayı buraya kadar anladıysanız asıl mesele şimdi başlıyor;
    Peki ama ben isteyerek yapmıyorsam neden yapıyorum? Bu sorunun cevabı basit olarak ikiye ayrılıyor. Birincisi evet sen isteyerek yapmıyorsun bazı şeyleri seni yönlendiriyorlar ve iraden zayıf olduğu için seni yönlendiriyorlar. İkincisindeyse olayı iyi anlaman ve yaşadığın deneyimlerden ders çıkartman sana gerçekleri verecektir. Evet isteyerek yaptın, birisi sana bir dilek söyledi sende kalbinden gelerek onu kırmadın fakat senin için değerli bir şeyi ona verdikten sonra ben neden verdimki!

    Sorusunu kendine sorarsın çünkü sen aslında düşünceden ibaret olduğunu sandığın şey değilsin. Sen aslında çok derinlerde saklısın ve senin amacın hergün bu derin kuyuda olan "senin" gökyüzüne çıkman için çabalıyorsun. Bu nedenle zekat vermek emredilmiştir yada karşılıksız iyilik yapmamız söylenmiştir. Hala anlamadınmı? Sen karşılıksız bir iyilik yaptığında ve verdiğin şey senin için değerliyse bu derinlerde olan "senin" ortalıkta gezen gölgenin yerini doldurmasıdır. Olayı çözümlersek aslında verdiğin şey senin için değerli değildi, nefsin için değerliydi. Bu nedenle insanlar hiç bir zaman dünyada emellerine ulaşamazlar ve hep kendileri için değerli olduğunu sandıkları şeylerden ödün vermek zorunda kalırlar. Bunlar basit ve sadece buz dağının görünen parçalarıdır, sadece bu yolda gidersen bilirsin. Daha da basit anlatırsam hepimizin tek hedefi "hamdım piştim yandım"

    Bölümünü veya okuduğun şeyi çok merak ettim.Fikirleri,duyguları harkulade bir şekilde kelimelere dökebilmişsin.Keyifle okudum.Yaşıyorum bunu şu an,belki ondan bu kadar etkilenmişimdir.İnsanın aşık olması ya da sevmesi ne bileyim,bu açıklaman duygu bilmecesini o kadar açıklıyorki.İnsan içinden gelmediğini hissettiği,kendince doğru olmadığını bildiği şeyi yine de yapabiliyor.Bir zorunluluk,aitlik ya da bir arayış sanki.İlginç.Ama soru şu:İnsan ne yapmalı karşı karşıya kaldığı durumlar içerisinde?İraden zayıftır,karşı koyamazsın.Gerçekçi davranırsın ve düşüncesiz olursun duruma göre.Bencillik gibi şeyler de bunların sonunda ortaya çıkıyor bence.İşi biraz ikili ilişkiler açısından ele almak istedim.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.