Şimdi Ara

dünyanın gelmiş geçmiş en büyük imparatorlukları(yüzölçümü bakımından)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
5 Misafir (3 Mobil) - 2 Masaüstü3 Mobil
5 sn
30
Cevap
0
Favori
39.463
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • ilk 3

    1.The British Empire and Commonwealth 14,157,000 sq. miles (36,666,630 sq. km.)
    2.The Soviet Empire 13,800,000 sq. miles (35,742,000 sq. km.)
    3.The Mongol Empire 12,800,000 sq. miles (33,152,000 sq. km.)

    18.Osmanlı İmparatorluğu 02,160,000 sq. miles (05,594,400 sq. km.)


    http://www.hostkingdom.net/earthrul.html



    _____________________________
  • Bu Dünya şimdiye kadar en çok İngilizler' den çekti. 1890-1960 arasında yemediği halt kalma dı hala da devam ediyorlar.
    _____________________________
  • ben moğol imp u sanıyordum

    ee İngiltere güneş batmayan uygarlık
    _____________________________
  • Hocam bu tamamen kendilerine yöenlik bir oyun.Çünkü ingiltere sömürgelerini sayarken, Osmanlı İmparatolruğu'nun ya orada yerel bir yönetici tayin ettiği yada kendi yöneticilerini kendilerinin seçmelerine izin verdiği yerleri Osmanlı toprakları saymamaktadırlar.Yabancı kaynakları incelerseniz birçok arağ toprağınınve Kırım'ın önemli bir kısmının, Afrika'nın büyük bölümünün osmanlı toprağı sayılmadığını, çok basit bir örnek Mısır ve Arabistan'ın hiçbir zaman Osmanlı toprağı sayılmadığını görürsünüz.İngiltere ise sömürgelerini kendi toprağı addetmiş ki bu da onların kendi oyunu.
    Bildiğim kadarıyla 20 milyon km^2 lik bir toprak büyüklüğüne ulaşmış Osmanlı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hayalciruh -- 14 Nisan 2005, 15:30:49 >
    _____________________________
  • arkadaslar bunlar sacmal1k bu gavurlar bizi cekemedigi için böyle gösteriyorlar bunlar Türkleri anketlerde ortalamalarda hep kötü gösterir dünya kamu oyunun bilinç alt1na Türklerin barbar oldugunu veya önemsiz, kültürsüz ve tarihi olmayan bir milletmis gibi yerlestirir bakarsan1z ntv ve discovery channel daki belgesellere kendi bilim adamlar1n1 hep daha üstün gösterirler ve türklere hiç yer vermez veya gerçekleri çarp1t1rlar mesela ntv de explorations diye belgesel var hafta sonlar1 konunun en önemli yerinde rol alan Türklerden bi kelime bile bahsetmiyolar izlerseniz görürsünüz isterseniz bu konu hakk1nda yaklas1k 100 sayfal1k bilgi veririm ama k1sa keselim
    _____________________________
  • osmanlının şanlı tarihi,
    cumhuriyetin çağdaş evlatlarına avuntudan başka heyecan veremez.

    kaybettiğimiz ve kaybetmeye mahkum oldugumuz temel noktalardan biri Tarihimizle sürekli gaza getiriliyor olmamızdır..

    önemli olan dün değil bugündur... hatta daha önemlisi yarındır.
    çünkü şuan yaptıklarımız bile tarihe yazılmaktadır....

    bilmem anlatabildimmi..
  • tarihte en büyük ülke kubilay han zamanındaki moğol imparatorluğu 1294 te han öldüğünde:
    44.000.000 km2

    ingiliz imparatorluğu 1925 te azami sınırlarıyla:
    35.000.000 km2

    osmanlı imparatorluğu 3.murat döneminde 1590 yılında azami sınırlarıyla:
    19.900.000 km2

    sovyetler birliği yıkılmadan önce 1980 lerde:
    22.400.000 km2

    kaynak yeni türk ansiklopedisi.....


    ayrıca kaynak ne olursa olsun asla ingiliz kökenli yayınlara hiç bir zaman güvenmeyin...
    ingilizler her zaman her konuda işlerine geleni söyleyip yalanlar düzüyorlar... ansiklopedileri binlerce yalanla dolu oluyor.

    onlarla kıyaslandığında fransız yayınları bile çok daha dürüst ve tarafsız...
    _____________________________
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orjinalden alıntı: barsgan

    tarihte en büyük ülke kubilay han zamanındaki moğol imparatorluğu 1294 te han öldüğünde:
    44.000.000 km2

    ingiliz imparatorluğu 1925 te azami sınırlarıyla:
    35.000.000 km2

    osmanlı imparatorluğu 3.murat döneminde 1590 yılında azami sınırlarıyla:
    19.900.000 km2

    sovyetler birliği yıkılmadan önce 1980 lerde:
    22.400.000 km2

    kaynak yeni türk ansiklopedisi.....


    ayrıca kaynak ne olursa olsun asla ingiliz kökenli yayınlara hiç bir zaman güvenmeyin...
    ingilizler her zaman her konuda işlerine geleni söyleyip yalanlar düzüyorlar... ansiklopedileri binlerce yalanla dolu oluyor.

    onlarla kıyaslandığında fransız yayınları bile çok daha dürüst ve tarafsız...


    +1

    büyük Türk-Moğol başbuğu Cengiz Han'ın imparatorluğu birincidir.zaten bu batı tarihçileri Türklere ait çoğu şeyin üstünü örter ya da ayrı bir ırk gibi gösterirler.Mesela onlara göre dünyadaki varolan Türkler sadece Osmanlılardır.Cengiz Han'ı moğol kabul ederler,halbuki moğolların esası Türk'tür,Turanlıdır.Cengiz Han'ın soyuda Bozkurt soyundan gelmektedir ve Cengiz Han soyunu bizzat Gök Türklere dayandırmaktadır.(Çin kaynaklarında Cengiz Hanın Gök Türklerdeki Şato Türklerinden geldiği belirtiliyor.)Moğol isminin ortaya çıkışı 11 ve 12.yy 'da olmaktadır.İnanç olarak diğer Türk boylarından farklı olmaları ayrı bir ırk olmalarını gerektirmez(Türklerde Gök Tanrı inancı varken,Moğollarda totemcilik vardır.)Diğer bir husus ise yine büyük Türk Başbuğu Attila'nın ırk meselesidir.Bugün Avrupa'da yapılan çeşitli çalışmalarda Batı Hun İmp. ırkı reddedilmekte,Hunların Türklerle herhangi bir bağı olmadığı iddia edilmektedir.Halbuki yapılan tarafsız araştırmalarda ve arkeolojik araştırmalarda,özellikle Macaristan'da,çıkan kalıntıların Orta Asya Hun Türkleri ile birebir örtüştüğü görülmektedir.Yani esasen batı tarafından amaçlanan şey Türk tarihine ait hiçbirşey bırakmamaktır.Türklüğün sadece 1299'da kurulan Osmanlı beyliği ile beraber ortaya çıktığı kabul edilmelidir denilmektedir.Onlara göre Türk demek müslüman ve araba benzeyen esmer şeylerdir.yine onlara göre Attila Türk değil Hun'dur.Cengiz Han Türk değil Moğol'dur.Türkiye'de yaşayan kendine Türk diyenler,aslında Rum-Ermeni-Kürt-Arap kırması müslüman olmuş bir topluluktan ibarettir onlara göre.
    Sonuç olarak bu gibi çalışmaların amacı Türklüğü sadece 700 yıllık şeriatçı,Türk kelimesini köylü kelimesi ile bir tutan bir imparatorluğa hapsetmektir ve yeni yetişen Türk neslini ırksal bilinçten tamamen uzaklaştırmaktır
    _____________________________




  • osmanlı 18. olamaz;

    ben daha yukarılarıda bekliyordum
    _____________________________
    jenson
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Kür Şad


    quote:

    Orjinalden alıntı: barsgan

    tarihte en büyük ülke kubilay han zamanındaki moğol imparatorluğu 1294 te han öldüğünde:
    44.000.000 km2

    ingiliz imparatorluğu 1925 te azami sınırlarıyla:
    35.000.000 km2

    osmanlı imparatorluğu 3.murat döneminde 1590 yılında azami sınırlarıyla:
    19.900.000 km2

    sovyetler birliği yıkılmadan önce 1980 lerde:
    22.400.000 km2

    kaynak yeni türk ansiklopedisi.....


    ayrıca kaynak ne olursa olsun asla ingiliz kökenli yayınlara hiç bir zaman güvenmeyin...
    ingilizler her zaman her konuda işlerine geleni söyleyip yalanlar düzüyorlar... ansiklopedileri binlerce yalanla dolu oluyor.

    onlarla kıyaslandığında fransız yayınları bile çok daha dürüst ve tarafsız...


    +1

    büyük Türk-Moğol başbuğu Cengiz Han'ın imparatorluğu birincidir.zaten bu batı tarihçileri Türklere ait çoğu şeyin üstünü örter ya da ayrı bir ırk gibi gösterirler.Mesela onlara göre dünyadaki varolan Türkler sadece Osmanlılardır.Cengiz Han'ı moğol kabul ederler,halbuki moğolların esası Türk'tür,Turanlıdır.Cengiz Han'ın soyuda Bozkurt soyundan gelmektedir ve Cengiz Han soyunu bizzat Gök Türklere dayandırmaktadır.(Çin kaynaklarında Cengiz Hanın Gök Türklerdeki Şato Türklerinden geldiği belirtiliyor.)Moğol isminin ortaya çıkışı 11 ve 12.yy 'da olmaktadır.İnanç olarak diğer Türk boylarından farklı olmaları ayrı bir ırk olmalarını gerektirmez(Türklerde Gök Tanrı inancı varken,Moğollarda totemcilik vardır.)Diğer bir husus ise yine büyük Türk Başbuğu Attila'nın ırk meselesidir.Bugün Avrupa'da yapılan çeşitli çalışmalarda Batı Hun İmp. ırkı reddedilmekte,Hunların Türklerle herhangi bir bağı olmadığı iddia edilmektedir.Halbuki yapılan tarafsız araştırmalarda ve arkeolojik araştırmalarda,özellikle Macaristan'da,çıkan kalıntıların Orta Asya Hun Türkleri ile birebir örtüştüğü görülmektedir.Yani esasen batı tarafından amaçlanan şey Türk tarihine ait hiçbirşey bırakmamaktır.Türklüğün sadece 1299'da kurulan Osmanlı beyliği ile beraber ortaya çıktığı kabul edilmelidir denilmektedir.Onlara göre Türk demek müslüman ve araba benzeyen esmer şeylerdir.yine onlara göre Attila Türk değil Hun'dur.Cengiz Han Türk değil Moğol'dur.Türkiye'de yaşayan kendine Türk diyenler,aslında Rum-Ermeni-Kürt-Arap kırması müslüman olmuş bir topluluktan ibarettir onlara göre.
    Sonuç olarak bu gibi çalışmaların amacı Türklüğü sadece 700 yıllık şeriatçı,Türk kelimesini köylü kelimesi ile bir tutan bir imparatorluğa hapsetmektir ve yeni yetişen Türk neslini ırksal bilinçten tamamen uzaklaştırmaktır



    bargsan arkadaşım sana aynen katılıyorum, kür-şad sana da

    ama neden Moğol halkını Türk olarak görmek istiyorsun , adamlar hiç bir zama Türk olduklarını iddia etmemişler ve şimdi de biz Türküz demiyorlar ,ve Tarih Türklere yaptıkları zulümlerle doludur

    ayrıca bu şekilde asan kesen işkenceci,zalim ve barbar bir topluluğun yaptıklarıyla övünmek bir Türk 'e yakışmaz ,Türklüğün büyüklüğünü kavramak için Cengiz han'a ihtiyaç yoktur ,Türk milleti tarih boyunca üstün bir ırk olmuştur

    kısacası eğer kızmazsan adın gibi ol ,başkasına özenme derim




  • türklerle moğolları karıştırmak her zaman yapılan bir hata...
    bir çok türk tarihçiside (özellike eski kafalılar) bunu yapıyor ve insanları şaşırtıyor...

    lafları çarpıtıp ezip-büzüp yanlış anlamlar yaratıyorlar... genelde (kendi kafalarına göre) iyiniyetle...
    ama onların yüzünden insanlar yanlış şeyler öğreniyor...

    moğollarla türkler benzer hayat şartlarında yaşayan halklar olarak bazı benzerliklere sahiptiler ama
    temelde kültürleri çok farklıdır ve farklılıklarda derindir..

    iki halk arasındaki ilişkiler bazen iyi bazen kötü ama genellikle kötü olmuştur...

    tarihte moğollar türkler için daha çok düşman bir halk olarak yaşadılar...
    _____________________________
  • Türklerle Moğollar arasında kanlı savaşların olduğunu okumuştum.
    _____________________________
  • Moğolların Türk kökeninden olması hakkında cevabı yine ATSIZ ATA'nın bir makalesinden aktarıyorum

    TÜRKLER HANGİ IRKTANDIR?

    Son zamanlarda bazı gazete ve mecmualarda, Türklerin mensup olduğu ırk hakkında bazı yazılar çıktı. Bunların hülâsası şudur:



    “Türkler Sarı Moğol ırkından değil, beyaz aryanî ırkındandır.”



    İlim yolu ile söylenmek istenen ve fakat objektif esaslara istinat etmiyen bu hükümler hakkında düşündüklerimizi ve bugün bilinen şeyleri söylemek istiyoruz:



    1- Bugün insan zümreleri artık renklere göre değil, dillere göre tasnif olunuyor. Eskiden beyaz ırk namı altında toplanan Aryanilerle Samilerin birbirinden çok uzak olduğu, keza eskiden sarı ırktan sayılan Türk ve Moğollarla Çinlilerin hiçbir ırkî yakınlığı olmadığı artık bugün herkes tarafından kabul edilmiştir.



    2- Eskiden Türkler, sarı ırkın Ural – Altay zümresinden sayılır ve bu zümreye, Türkler, Moğollar, Tonguzlar, Finler ve Macarlar sokulurdu. Bugün Fin ve Macarların yakın akrabalığı ispat olunmuş ve hatta Fin, Eston ve Macarlardan mürekkep bir Fin – Ogur teşekkül etmişse de Türk, Moğol ve Tonguzların bunlarla akrabalığı ispat olunamamıştır.



    3- Diğer taraftan Türklerle Moğolların bir asıldan geldiği kat’i suretle ispat olunmuş ve Tonguzların bu zümreye iltihakı için, muvaffakıyetli mesaiye başlanmıştır. Hatta şimdiye kadar sadece Türk sayılan Çuvaşların da Türklükle Moğolluk arasında olduğu anlaşılmıştır.



    4- Türkler ve Moğollarla Aryaniler arasında ise şimdiye kadar hiçbir yakınlık gösterilmemiş ve ispata kalkışılmamıştır.



    ***



    Türklerin aryani ırkından olduğu hakkındaki yanlış düşüncelerin niçin kabul edilmek istendiğini bilmiyoruz. Sanırız ki, Moğolların vahşi ve barbar, Aryanilerin ise medeni olduğu hakkındaki eskimiş telakkiler buna sebep oldu. Bu telakki bazan o kadar garip şekiller aldı ki, Kürtler hakkında bir seri makale neşreden bir zat, kendisine göre saydığı bir takım delillerden sonra “Kürtlerin de Türkler gibi Aryani ve Türk cinsinden olduğunu” ilan etti.



    Bu meseleyi yalnız hissi düşüncelerin mahsulü de telakki edemeyiz. Vahşi Moğollarla akraba olmamak için, Turancılık inkar ediliyorsa, Çingenelerin de mensup olduğu Aryani ırkına girmek hislerimizi daha çok incitmez mi?



    Moğol, ne kadar medeniyetsiz ve barbar olursa olsun, hiç olmazsa hakiki bir askerin meziyetlerine maliktir. Halbuki, Türk-Moğol akrabalığı bugün ilmi bir hakikattir. Bunları tarihleri ve kanları o kadar birbirine karışmıştır ki, ayrı ayrı tetkik edilmelerine imkan yoktur. Aynı adı taşıyan kabilenin yarısı Türkçe, yarısı Moğolca konuşuyor. Hatta bazan tarihin bir devresinde Türkçe konuştuğu halde bir zaman sonra Moğolca konuşan ve yahut her iki dili birden kullanan kabileler görüyoruz. Nitekim, Çingiz Han Moğollaşmış bir Türk’tü. Aksak Temür ise, Türkleşmiş bir Moğoldu.



    ***



    Tarih tetkikatı ilerledikçe, Türklerin ve Moğolların barbarlığı hakkındaki telakkilerin çok mübaleğalı olduğu meydana çıkıyor. Bunların yaptıkları fütuhatın da büyük medeni neticeleri olduğu anlaşılıyor.



    Türklerin Aryani sayılması neticesinde meydana çıkan telakkilerden biri de Hititlerin Türk olmasıdır. Bunu ileri süren nazariyeciler, Türklerin Anadoludaki eskilikleri ispat etmek ve bir veraset hakkı bulmak istiyorlar. Şüphesiz hissi cihetten bunu hepimiz isteriz. Fakat ortadaki hakikat şudur: Hititlerin abideleri okunmuş ve bunların Türk değil, Aryanî oldukları anlaşılmıştır. Hititlere intisap için Aryaniliği kabul ise, bizim için çok tehlikeli bir yoldur. Bir defa ırkımızın antropolojik hususiyetleri hiç de Aryanîlere uymaz. Hatta bizim antropolojik hususiyetlerimizi inkar ederek Anadolu Türkünü eski Yunanlıların bekayası diye göstermek isteyenlere faydalı bir zemin hazırlamış oluruz. Bugünün ilmî hakikatlerine dayanarak, düşüncelerimizi şöyle hulâsa edebiliriz:



    Türkler için yabancı kavimlerin medeniyetine sahip çıkmaya lüzum yoktur. Biz, bizzat kendi yarattığımız medeniyeti tamamen meydana çıkarabilirsek vazifemizi yapmış oluruz.



    Bugün medeni bir millet olarak yaşamak için, İsa’dan önceki asırlarda bir medeniyet yaratmış olmaya lüzum yoktur. Nitekim, bugünkü Avrupa milletlerinin hiç biri böyle eski bir medeniyete sahip değillerdir. Garbın medeniyette şarka üstün gelmesi 16’ıncı asırda başlamıştır. Eğer bilmediğimiz vesika ve deliller mevcut da bunlara müstenit yeni ve orijinal bir tez müdafaa edilmek isteniyorsa, şüphesiz bunun da yeri gazete sütunları değildir.



    Böyle yazılar gençlerimizi ve henüz Türk tarihi ile yakından ve derinden alakadar olmayan kardeşlerimizin fikirlerini bulandırır. Mazimize karşı, itimat hislerini azaltır. Mevcut hakikatlere de şüphe ile bakmasına sebep olur. Bunun için Türk yavrularına gayet açık olarak söylemeliyiz ki: “Senin ataların çorak topraklarda, sert iklimlerde ve kalabalık milletlerin arasında yaşadığı için, mükemmel asker olmuş ve ömrü tabiatla ve milletlerle savaşarak geçmiştir. Buna rağmen fırsat bulduğu zaman, yüksek medeniyetler kurabilmiştir. Fakat askerlikte kazandığı yüksekliği, henüz medeniyet sahasında göstermeğe vakti olmamıştır.”



    Bu halde, bizim anamız olan ırkın adı nedir?... Buna Altay ve Turan ırkı diyorlar. Biz bu ana ırktan türiyen ve sonra onun ayrıldığı şubelerden birini teşkil eden bir koluz. Aryanî olmadığımız ise, şarkî Türkistan’da bulunan resimler ve elde edilen Türk heykelleri ile de meydana çıkmıştır. Bu resimlerden mühim bir kısmı Alman âlimleri tarafından neşredilmiştir. Onlarda, Türk, Çinli, İranlı ve Hintli simaları gayet karakteristik bir suretle birbirinden ayrıdır. Bu mukayese de Aryanî olmadığımıza son ve müsbet bir delil teşkil eder.

    Atsız Mecmua, 1931, Sayı: 6

    Ayrıca ne demek Türklüğün Cengiz Han'a ihtiyacı yok demek.Cengiz Han bilhassa kendi belirtmiştir kendisinin Bozkurt(Kök Börü) soyundan olduğunu,o dönemde Türk-Moğol çatışması oldu diye onları Türklükten dışlamamız mı gerekir.Böyle şey olamaz.ATSIZ'ın bir sonraki makalesinde bu tartışmaya da cevap bulabilirisiniz.Kabul eder veya etmezsiniz bu sizin bileceğiniz bir iştir.Osmanlı-Safevi çatışması da iki Türk başbuğu arasında olmuştur.Bu savaşlar da çok çetin geçmiştir.Osmanlının yıkıntıları üzerine kurulan bir ülkede yaşıyoruz diye Safevileri ve başındaki Türk başbuğu Şah İsmail'i Türklükten çıkaramayız. Türk ırkının ihtiraslı bir millet oluşu ve o zamanki çıkar çatışmalarının neticesinde böyle durumlar olmuştur.Fakat zaman değişmiş artık Batı Trakya ve Kırım'dan Kuzeydoğu Sibirya ve Çin Seddi'ne kadar Türk Birliği'nin gerçekleşmesi bir gereklilik halini almıştır.Bugünkü Moğolistan topraklarının kurulduğu bölge zamanında Gök Türklerin,Türklüğün başkenti idi.Türk Birliği gerçekleştiği zamanda da en azından sembolik olarak Türklüğün başkenti ve kabesi olacaktır.(Orkun Yazıtları ve diğer yazıtların bulunduğu bölge)
    _____________________________




  • "ÇENGİZ HAN" VE "AKSAK TEMİR BEK" HAKKINDA

    Millî şuurun ve ilmî tarihçiliğin hâlâ gereğince gelişememesi, dinî taassubun hâlâ ruhlara hükmetmesi dolayısıyla tarihimizin bazı büyüklerine karşı saygısızlıkta bulunmak, yahut Türk ırkının şu veya bu bölümlerini birbirine düşman saymak gibi yanlışlıklar sık sık yapılmaktadır. Bunların arasında en yaygını Çengiz ve Temir düşmanlığıdır. Bu düşmanlığı yapanlar arasında Şarlman'la Şarlken'i birbirine karıştıran felsefeciler bulunduğu gibi tarihçi geçinenler de vardır.

    Bu tarihçi geçinenlerden biri Türk soyunun güzelliği hakkında yazdığı bir gazete makalesinde yine dinî taassup sebebiyle Çengiz ve Temir'den "mahlûkat" diye bahsederek onların sarı "Moğol" ırkından olduğunu Türklerin ise beyaz ırkın mümessili olduğunu ileri sürdü.

    Artık ilmî bir değeri kalmayan bu eskimiş sarı ırk, beyaz ırk tabirleri yanında muharririn Çengiz ve Moğollar hakkındaki son neşriyattan da habersiz olduğu, bu yazıları kırk yıl önceki ilmin kırıntılarıyla yazdığı anlaşılmaktadır.

    Burada tafsilâta girişerek, bazı gençlerin sorularını cevaplandırmak üzere, şimdiye kadar varılan ilmî sonuçların özetini vereceğim:

    1- Türklerle Moğollar iki kardeş millettir. Altay grubu denen akraba milletlerin en mühim iki tanesidir. Türkçe ve Moğolca eskiden tek dil olup ancak Hunlar çağında iki ayrı dil haline gelmiştir. "Hun - Türk münasebetleri" adlı tebliğ ile bunu iddia ve ispat eden Türk, Moğol ve Çin dilleri bilgini Von Gabain olmuştur. (İkinci Türk Tarih Kongresi, s. 895- 911, İstanbul, Kenan Matbaası).

    2- Moğol kelimesini tarihe tanıtan Çengiz Han olmuştur. Kendisinden önce Moğollar'a (yani Moğolca konuşan boy ve uruklara) ne dendiği kesinlikle belli değildir. Sekizinci yüzyıla ait Orkun yazıtlarında görülen "Otuz Tatar" ve "Dokuz Tatar" adlı birliklerin Moğol olduğu ileri sürülmüşse de bu, bir faraziyeden ibaret kalmıştır: Çünkü bugün Moğolistan denilen eski Gök Türk ülkesinin ancak onuncu yüzyıldan başlayarak Moğollar'la dolduğu ortaya konduktan sonra Sekizinci Yüzyılın Otuz Tatar ve Dokuz Tatarlar'ın da Türk olduğu kendiliğinden belli olmuştur. Gök Türkler çağında adı geçen "budun"lardan Moğol olduğu kesinlikle bilinen ancak Kıtaylar'dır ki daha sonraki zamanlarda da tarihe Moğol olarak geçmişlerdir.

    3- Fakat Çengiz'in "Moğol" topluluğu etnik değil, tıpkı "Osmanlı" tabiri gibi siyasî bir isimdir ve aralarında Türkçe konuşan veya Türk olan boylar ve uruklar da vardır.

    4- Eserini On Birinci Yüzyılda yazan Kaşgarlı Mahmud, Tatarlar'ı, ayrı lehçeleri olan bir Türk kavmi olarak göstermiştir.

    5- On Üçüncü Yüzyılda Büyük Çengiz İmparatorluğunu gezen Marko Polo, "Tatar" kelimesini Türkler'le Moğollar'ın ikisini birden kapsayan bir deyim olarak kullanmıştır.

    6- Türkler'in kendileri de "Tatar"ı Türkler'in bir parçası ve belki de Doğu Türkçe'siyle konuşan Türkler olarak saymışlardır. Âşıkpaşaoğlu, tanınmış tarihinde Süleymanşah'la birlikte Anadolu'ya gelen Türkleri "elli bin miktarı göçer Türkmen ve Tatar evi" olarak kaydeder.

    7- Osmanlı padişahlarından II. Murad zamanında, hicrî 843'te yazılıp tarafımdan yayınlanan bir tarihî takvimde Çengiz, Ögedey, Güyük, Mengü, Hülegü, Abaka, Keyhatu gibi Müslüman olmayan Çengizli kaanlar rahmetle anılmıştır. (Osmanlı Tarihine ait Tarihî Takvimler, s. 92-94, İstanbul 1961, Küçük aydın Basımevi). Yani On Beşinci Yüzyıl ortalarına kadar Türkiye'de aydınlar arasında bir Tatar düşmanlığı, Müslüman olmayan Türk'e düşmanlık diye bir şey yoktu. Bu müsamahakârlık Doğu Türkleri'ni veya Tatarlar'ı yabancı saymaktan, Çengiz Hanedanını millî bir hanedan saymaktan ileri geliyordu. Umumî bir müsamaha olsaydı aynı hoşgörürlük Bizanslılara, Ermeniler ve Gürcülere, Batılılara karşı da gösterilirdi.

    8- Türkler'le Moğollar aynı kökten gelen iki kardeş millet olmakla beraber Çengiz Han, Moğol değil, Türk'tü. Çengiz'in Türklüğü tarihî geleneklerin dışında tarafsız çağdaş Çinlilerin tanıklığı ile de sabittir. Profesör Zeki Velidi Togan, 1941'de yayınladığı "Moğollar, Çengiz ve Türklük" adlı küçük eserinde, (s. 18) ve 1946'da yayınladığı "Umumî Türk Tarihine Giriş" adlı büyük ve değerli eserinde (s. 66) Çengiz Kaan'ı 1221'de ziyaret eden Çao-hong adlı bir Çin elçisinin verdiği bilgiyi nakletmiştir. Bu elçi, Çengiz'in eski Şato Türklerinden indiğini gayet açık olarak belirtmiştir. Şatolar ise, bilindiği üzere eski Gök Türkler'den inen büyük bir uruktur. Çengiz'in tipi hakkındaki tarihî bilgiler de (uzun boy, kumral saç, beyaz ten, yeşil göz) eski Gök Türk kağanlarınınkine uymaktadır. Çengiz'in aile adı olan "Börçegin", "Börü Tegin'in Moğolca söylenişinden ibaret olduğu gibi "Çengiz" kelimesi de "Tengiz" yani "Deniz" kelimesinin Moğolca söylenişinden başka bir şey değildir. Türkçe'de "t" ile başlayan kelimelerin Moğolca'da "ç" ile başladığını Altay dilleri uzmanları söylemektedir.

    Çengiz'in ailesi hiç şüphesiz eski Türk devlet geleneğine uygun olarak çok eski zamandan beri Moğollardan bir kısmı üzerinde (belki de Moğollaşmış Türkler üzerinde) beğlik eden bir Eçine Hanedanı kolu idi. Bu hanedanda Türk geleneklerinin devam etmekte olduğu Çengiz'in oğullarından Çağatay ve Ögedey'in adlarından gözükmektedir. "Çağa" ve "Öge" bilindiği üzere, Türkçe kelimelerdir.

    9- Aksak Temir Bek'in bir Barlas gibi olması ve Barlasların Moğol uruğu sayılmasında Temir'in Türklüğüne engel değildir. Temir'in ailesi de Çengiz ailesinin bir kolu olup Barlas uruğu üzerinde beğlik etmiştir. Ruslar tarafından Temir'in mezarını açmak suretiyle yapılan incelemeler onun da uzun boylu ve beyaz tenli olduğunu ortaya koymuştur ki eski Arap ve Fars edebiyatlarındaki Türk tavsifine tamamen uygundur. Üstelik Temir'in anadili de Türkçe'dir.

    10- Ne Çengiz ne Temir Bek, Aryanî tipinde değildi. Klâsik Türk tipi bazı sahtekârların iddia ettiği gibi Hind Avrupa tipi olmayıp Çinlilerle Aryanîler arasında orta bir tiptir. Mezarlardan çıkan kafatasları, eski heykeller, eski duvar resimleri ve tarihî tavsifler bunu gösterdiği gibi Arap ve Fars şiirlerinde de çekik gözlü Türk güzellerinin övülmesine dair birçok örnek vardır. Milâdî 1114'te, yani daha Çengiz'in ve Moğollar'ın ortaya çıkmasından ne kadar önce ölmüş olan Zemahşerî'nin bir Türk güzeli hakkında yazdığı şu şiirlere bakın:

    "O ne kutlu bir gündü ki Yâfes kızlarından güzel ve cilveli bir kıza malik olmuştum. O güzel gözleri her ne kadar dar ise de sihir kârlık bakımından geniştir. Baktığı vakit gözlerinin karası görünürse de güldüğü zaman bu siyahlığın hepsi kaybolur."



    "Türk"' neslinden bir güzel kız beni kendi isteğimle ölüme doğru götürmektedir. O kızın kendi fettan, gözleri de öldürücüdür. Zaten Türk'ün öldürücülüğü meşhur değil midir? Bu kızın kardeşinin kılıcı ne kadar kesici ve öldürücü ise de bu hususta onun gözü erkek kardeşinin kılıcından daha kesicidir. Kardeşi, aldığı esirleri azad ederse de bunun esirleri azad kabul etmez. Kardeşi bazı insanların kanını dökerse de bu herkesin kanını dökmektedir. Kardeşinin elinde kâfirler feryad etmektedir. Bu ise Müslümanları inletmektedir. Ben onun hicranı ile ağladıkça o benim karşımda güler ve güldüğü vakit büsbütün darlaşan gözleri kalbimi yaralar."



    * * *



    "Su'dâ (1) ya şöyle söyle: Bizim sana ihtiyacımız yoktur ve biz iri siyah gözlüleri istemeyiz. Dar gözler ve dar gözlüler bizim düşüncemizi ve hayalimizi doldurmuşlardır. Onlar baktıkları vakit yalnız gözlerinin siyahlıkları görünür. Fakat gülecek olurlarsa o siyahlık da görünmez olur. Türk yüzü-ki Tanrı onları kem gözden esirgesin-gökteki ay gibidir" (Atsız Mecmua, Sayı: 15, 15 Temmuz 1932, Sayfa: 66-67.)

    11- Oğuzlar'ın da vaktiyle tam klâsik Türk tipinde olduklarının en büyük delili daha Selçuklu devleti kurulmadan önce ölmüş bulunan Mes'ûdî'nin kaydıdır. Mes'ûdî "Oğuzlar çekik gözlüdür. Fakat onlardan daha çekik gözlü olanlar da vardır." demektedir. Genellikle Oğuzlar'ın torunları olan bugünkü Türkiye Türkleri'nin arasında da bu tipin tam veyâ biraz değişik örnekleri çok sayıda göze çarpmaktadır.

    12- Aksak Temir'in Türkiye Türkleri ile çarpışmasını bir millî dâvâ haline getirmeye çalışmak millî bir ihanetten başka bir şey değildir. Aksak Temir'in Yıldırım Bayazıda karşı savaşan ordusunda pek çok Doğu Anadolulu Türkmen vardı. Bu savaş gerçekte Osmanlı-Karaman, Osmanlı - Akkoyunlu, Osmanlı - Safevî vuruşmaları gibi bir iç savaştır. Osmanlı - Karaman ve Osmanlı - Safevî savaşlarında gösterilen sertlik Osmanlı - Çağatay savaşındakini bastıracak niteliktedir. Bu çarpışmalar Türk tarihinin oluşundaki bir kader sonucudur. Türk tarihi pek çok iç çârpışmalarla doludur. Nitekim Osmanlı tarihinde de prensler arasındaki kıyıcı savaşlar büyük bir bölüm teşkil eder.

    13- Son zamanlarda Kül Tegin anıtının bulunduğu yerde keşfedilip Kül Tegin'e ait olduğu iddia edilen heykelin tipi arkaik Orta Asya tipidir. Herhalde Kül Tegin'in veya Gök Türkler'in de "Moğol" olduğu iddia edilemez.

    14- Selçukluların İranlı saray şairlerinden "Dih Hudây Ebu'l-Ma-âlîyi'r Râzi" Selçuk sultanının sarayındaki Türk kölemenlerden bahsederken şöyle demektedir: "Hepsi Kırgız ve Çin kökünden olan servi boylular, hepsi Yağma ve Tatar tohumundan olan gül yüzlü güzeller. Aralarında gümüş çeneli Oğuz ve Kıpçak güzelleri, mis yüzlü ve ay gibi Kay ve Kimekler de var. Tanrım, bu Türk çocukları ne güzel şeyler ki onlara bakan insanın gözleri bahar gibi olur."

    Buradaki Çin'den maksat uzakdoğu Türkleri ve belki de Moğollardır. Tatarlar'ın Yağmalarla birlikte gül yüzlü güzeller olarak gösterilmesi onların su katılmamış Türklüklerine en büyük delildir.

    15- Bugün özellikle "Tatar" denilen Türkler Kazanlılarla Kırımlılardır. Kazanlılar eski Bulgar Türklerinin, Kırımlılar da Kıpçakların torunlarıdır. Yani bugün siyasî ve hatta coğrafi bir anlamı olan Tatar kelimesini bir Moğol uruğu, yahut Türk'ten başka bir şey diye düşünmek imkânsızdır.

    Bu şartlar içinde Türk tarihinin iki büyük şahsiyeti olan Çengiz Han ile Temir Bek'i Türk'ten gayrı ve hele Türk düşmanı olarak görmek, göstermek ve düşünmek tarihi tahrif etmekten başka bir şey değildir. Özellikle Tatar kelimesini Moğol veya gayrıtürk bir millet anlamında kullanmak hiçbir şey bilmemek demektir.

    Türkler, Türk tarihinin birinci sınıf insanlarından bazılarını tenkit etmek, beğenmemek, sevmemek hakkına maliktirler. Fakat hanedanlar arasındaki rekabetler dolayısıyla bunlardan birini tutarak onun hasmını millî düşman diye ilan edemezler. Irk davalarında coğrafyanın hiçbir değeri yoktur.

    Türkler'den bazılarını millî düşman diye göstermek hem tarihi değiştirmek, hem de yarınki Türk birliğini baltalamak olur. Bu baltalama, tarihî düşmanlarımızın ekmeğine yağ sürmektir.

    (1) "Su'dâ", Zemahşerî'nin Arap sevgilisinin adıdır. Bu şiirleri o zaman Kelâm Tarihi profesörü, sonra Diyanet İşleri Başkanı olan Şerefeddin Yaltkaya tercüme etmişti.

    Ötüken, 23 Temmuz 1966, Sayı: 31 – 32
    _____________________________




  • ben osmanlının en büyük yüzölçümünü 24 000 000 km biliyodum hangisi doğru
    _____________________________
  • Osmanlının en geniş toprakları 1690'larda 19,9M km2'dir. Etki alanıyla birlikte 24M km2, ama Osmanlının kendi toprağı sayılan alan 20M km2'den biraz daha küçüktür. Ama İngiliz kaynaklarında yazdığı gibi 5,2M değildir.
    Bu çok komiktir hatta, Sömürge topraklarını kendi alanından sayan sömürgeci İngiliz, İspanyol imparatorlukları var wikipedia da. Osmanlının türk ve kayık adalarındaki etkinliğine kadar sayılmalıdır o halde ama saymalar :)

    Elde tutulan , kendi toprakları baz alındığında sıralama şöyledir:

    1. Moğol (Bozkır) İmparatorluğu, yaklaşık 34M km2.
    2. Rus İmparatorluğu (Sovyet rusya) , yaklaşık 22M km2.
    3. Osmanlı (atamanlı) İmparatorluğu, yaklaşık 19,9 km2.

    Bir kaç yabancı kaynakta Osmanlı için en fala yüzölçümü 5,2Milyon km2 olarak verilmiş, akla-mantığa, bilime, tarihe aykırıdır :))

    Fena hort oldu bu arada
    _____________________________




  • Benim için ilk sıra çeyrek asırda bu kadar büyüyen moğollardır. :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    Adaletin bittiği yerde anarşi başlar.
  • Osmanlı direkt zaptetmek yerine haraca bağlıyordu.
    Ama akıllı İngilizler zaptedip kendi kültür ve dillerini empoze ediyordu. İyi ki öyle yaptılar da İngilizce Dünya dili oluverdi.
    Ya Çince ya da Arapça Dünya dili olsaydı Mazaallah !
    _____________________________
    Bazıları hayatı dolu dolu yaşar. Bazıları ise yavaşça akıp geçmesini bekler. Ama hayatı biryerde yakaladın mı, işte O zaman muhteşem birşey olur...
  • TuVNeRa kullanıcısına yanıt
    Doğru bir tespit, Osmanlının en vahim hatalarından biridir bu dil kültür meselesi, şimdilerde bunu anlayış hoşgörü gibi kavramlarla yumuşatmaya çaba gösteriyorlar. Bir diğeride güya çihat ve din kitap adına seferler düzenlenmesi meselesidir ki, cihat bilindiği üzere dine diline yaşam tarzına yapılan saldırılara karşı yapılır kısaca değinmek gerekirse...osmanlı vergiye bağlamak ve ganimet için hamasetle hareket ettiği malumdur, ne var ki parayı görünce oralara dinini dilini yerleştirmek aklına gelmemiş , günlük kazanımlarla avunmak gibi bir hata yapmıştır, bugün dünya dili ingilizceyse bunu geçmiş yöneticilerinin ileri dünya görüşüne sahip olmaya borçlular.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    M.K.ATATÜRK
  • osmanlıyı ilk 3te zannedenler haritada rus steplerini hiç incelemedi galiba.
    _____________________________
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.