Dünyanın en gelişmiş inşaat robotu rekor hızda duvar örüyor

Bir "Zoko Ahmet" değil !

Bizim akrabada bir "Zoko Ahmet" amca var. Yaşı şimdi 70'i geçti. Gençliğinde öyle hızlı duvar örüyormuş ki; bir keresinde fark etmeden kapı tarafını da örmüş ve içeride kendini hapsetmiş :) Öğle yemeği vaktinde diğer adamlara seslenmiş içeride kaldım diye :)

Geçenlerde benim iş yerime uğramıştı. Bu hikayeyi sordum. Doğru dedi anlattı. Ayrıca yeni bir hikaye daha anlattı. Rusya'da çalışıyormuş yıllar önce. O kadar hızlı duvar örüyormuş ki normalde işçilere akşama kadar yapılması söylenen bölgeyi öğle vaktinde bitiriyormuş. Ruslar'da bunu görünce diğer adamlar demek ki yavaş çalışıyorlar, bizi kandırıyorlar diye düşünmüş. Halbuki diğerlerinin en az 2 katı çalışıyor bizim Zoko Ahmet. Yavaş çalışan işçileri tespit edip yurt dışına kovmak için Exper ekibi gelmiş. Adamlar bakmış herkes normal bu insan üstü çalışıyor. Rusya'yı da birbirine katmış zamanında :)

Bu adam bir seferde 50 kg'lık çimento torbasından 3 taneyi sırtına atıp katlara dağıtıyormuş. O zamanlar şimdiki gibi gırgır vinç, asansör, kule vinç yok tabi. Seyit Onbaşı gibi adammış. Şimdi bu yaşında günde en az 10 km yürüyormuş. Maltepe'de evinden sabah çıkıyor, geze geze Ataşehir'de akrabalarını, eşini dostunu görüyor, işini, market alışverişini yapıyor evine dönüyor.

Bir keresinde bir düğün evinde gelenlere dağıtılmak için hazırlanan birkaç büyük yuvarlak tepsi baklavalardan bir tanesini hiç kimseye haber vermeden, canı çektiği için tek başına yemiş. Herkes şaşkına dönmüş nasıl yiyebiliyor bu kadar diye :) O büyük tepsilerin tanesi en az 3,5 kg baklava alır demişlerdi.

Çok hikayesi var adamın. Bir keresinde Almanya'ya hiç kimseye bir şey demeden gidiyor, tek kelime Almanca bilmeden Berlin'de rahmetli amcamı buluyor. Trabzon'dan köyünden çıkıyor ve Berlin'e gidip amcamı buluyor. Nasıl gidiyor, yolda kimleri buluyor da işçi olarak gidiyor. Hepsi film yapılacak ayrı bir hikaye :)

Aklıma geldikçe ilave yaparım.