[ Dokunmatik Cihazlar ve Tercih Rehberi ] (3. sayfa)

[ Dokunmatik Cihazlar ve Tercih Rehberi ] - Sayfa 3

GeceBekcisi · 2009-02-15T20:47:00.0000000+03:00

Dokunmatik Cihazlarda Önemli Tercih Kriterleri Bir çok farklı cihaz türü ve hepsinin kendisine göre artıları ve eksileri olduğu için kapsamlı bir rehber olsun istedim, bu yüzden öncelikle dokunmatik bir cihaz alırken hangi özellikleri aramanız, hangilerini aramamanız gerektiği konusunda aydınlanmanız için bilmeniz gereken bir çok husus hakkında burada açıklama yapmak istiyorum. Ekran Tipleri (Algılama açısından) Dokunmatik ekran üretmek için en çok kullanılan 3 teknoloji vardır: 1. Dirençsel (Resistive) 2. Sığasal (Capacitive) 3. Yüzey dalgalı (Surface acoustic wave) 1. Dirençsel sistem , normal bir cam panelin üzerine iletken ve dirençli iki ayrı metalik katmanın aralarında bir miktar boşluk olacak şekilde (iki ekranın arasında ortasında boşluklar olan bir petek olduğunu düşünün) yerleştirilip üzerlerine de çizilmeye karşı dayanıklı bir katman konulması ile elde edilir. Ekran etkin olduğu sürece bu iletken ve dirençli katmanlara elektrik verilir ve kullanıcı ekrana dokunduğunda aralarında boşluk olan iki katmanın buluşup aralarında elektrik iletimi olması sağlanır. Elektrik alanında oluşan değişikliklikler kaydedilir ve üzerlerinde işlem yapılarak dokunuşun hangi koordinatlarda gerçekleştiği (gayet hassas ve kesin bir şekilde) tesbit edilir. Dirençsel dokunmatik ekranlar bir çok katmandan oluşmaları nedeniyle yaklaşık %75 - %80 arasında şeffaflık gösterirler (bunu ekranın parlaklığının seviyesi olarak düşünün) . Katmanların kalınlıklarını azaltacak teknolojiler geliştikçe gösterdikleri şeffaflıklar %90 ve üzerine çıkabilmiştir. Ekranın dokunuşu algılaması için basınç uygulayacak herhangi bir nesne (parmağınız, kalem veya pena gibi) kullanmanız gerekmektedir. Bu tip ekranlarda yalnızca dokunmakla kalmaz; hassas seçimler yapabilir, resim çizebilir ve elinizle yazı yazabilirsiniz Ekranda seçim yapmak için basınç uygulamak gerektiğinden, parmağınızı ekranda artistik hareketlerle süzülecek şekilde (ekrana bir yandan hafifçe bastırmazsanız) kullanamazsınız, ancak bunun karşılığında yanlış tuşlara basma ihtimaliniz düşüktür. 2. Sığasal sistem de ekranın üstündeki cam panelin üstünde elektrik yükü taşıyan bir katman vardır. Kullanıcı katmana dokunduğunda, bu elektrik yükünün bir kısmı kullanıcıya geçer ve katmanın elektrik yükü azalır. Ekranın dört köşesinden katmanın üzerindeki elektrik yükünü kontrol eden bir alt sistem bu yük azalımını tesbit eder ve azalımın gerçekleştiği noktayı dört köşeden aldığı verilerle karşılaştırıp dokunuşun hangi koordinatlarda gerçekleştiğini (ortalama bir hassaslık ve kesinlik düzeyi ile) bulur. Sığasal dokunmatik ekranlarda katman sayısı daha az ve dolayısı ile ekranın üzerindeki kalınlık az olduğundan şeffaflık oranı %90 civarındadır. Ekranın dokunuşu algılaması için ekrandaki akımı alabilecek bir nesne (genelde yalnızca parmağınız uygundur) kullanmanız gerekmektedir. Bu tip ekranlar hassas seçimler yapmaya, resim çizmeye veya elinizle yazı yazmaya müsait değildir. Yalnızca parmağınızla dokunabilirsiniz. Bu tip ekranlar (şu an kullanılan teknolojiler altında) ekranda birden çok noktaya dokunuşu algılayabilmeye müsait tek ekran tipidir. Ekranda seçim yapmak için basınç uygulamak gerekmediğinden, parmağınızı ekranda artistik hareketlerle süzülecek şekilde kullanabilirsiniz, ancak yine basınç uygulamak gerekmediğinden yanlış tuşlara basma ihtimaliniz artar. 3. Yüzey dalgalı sistem lerde ekranın bir ucundan diğer bir ucuna elektromekanik dalgalar (bunlar genelde kızılötesi veya ultrasonik ışınlardır) gönderen bir verici ve bu dalgaları alan bir alıcı vardır. Yüzey dalgalı ekranların çalışma prensipleri, üretilen elektromekanik dalganın vericiden alıcıya ulaşmasının (dokunuş ile) engellendiği noktanın (gayet hassas ve kesin bir şekilde) tesbit edilmesine dayanır. (90'lardaki Türkiye'deki eski dokunmatik bankamatikleri hatırlıyor musunuz? Onlarda dokunuşunuzun sadece belirli bölgelerde olduğu takdirde algılandığını anımsıyorsanız bu ekran tipinin ilk örneklerine yabancı değilsiniz demektir) Ekranın üzerinde herhangi bir katman olmadığı için şeffaflık oranı %100'dür. Bu, yüzey dalgalı sistemlerin detaylı grafik gösterimleri için ideal olmasına yol açar. Ekranın dokunuşu algılaması için ekran üzerindeki dalga iletimini kesecek bir nesne gerektiğinden, (dalga iletimini kesecek yeterli dirence (örneğin kızılötesi ışın kullanılıyorsa, kalınlığa ve opaklığa) sahip olduğu sürece) hemen hemen herşey ile kullanabilirsiniz; hatta aslında ekrana dokunmak zorunda bile değilsiniz. Bu tip ekranlarda yalnızca dokunmakla kalmaz hassas seçimler yapabilir, resim çizebilir ve elinizle yazı yazabilirsiniz; ancak bunun için ekranın bunlara uygun tasarlanmış olması şarttır (yukarıda bahsettiğim dalga iletimini kesecek yeterli direnci biraz da verici ve alıcıların hassasiyeti belirler) Ekranda seçim yapmak için basınç uygulamak gerekmediğinden, parmağınızı ekranda artistik hareketlerle süzülecek şekilde kullanabilirsiniz, ancak yine basınç uygulamak gerekmediğinden yanlış tuşlara basma ihtimaliniz artar. Yukarıdaki bilgilerin özetini verecek olursam... Henüz yüzey dalgalı ekrana sahip cep telefonları olmadığı için bunları baştan eliyorum. Amacınız cihazınızı yalnızca parmağınız ile kullanmak ise size sığasal (capacitive) ekranlı bir cihaz uyacaktır. Ancak yalnızca parmağınızı kullanmak istemiyorsanız size dirençsel (resistive) ekranlı bir cihaz uyacaktır. Ekran Tipleri (Görüntü açısından) Kısa bilgi vereceğim, detaylı olarak bilgi almak isteyenler http://forum.donanimhaber.com/m.asp?m=28596906 adresindeki ekran teknolojilerine dair yazımı okuyabilirler. ● CRT (Cathode Ray Tube) ekranlar Eski tip tüplü TV'ler ve PC monitörlerinde kullanılır. Görüntüyü oluşturmak için ekranın önündeki fosfor tabakasını ışın tabancasından fırlattıkları elektronlar ile uyarırlar. Uyarılan fosfor atomlarının yaydığı ışıkla görüntü oluştuğundan, siyah rengi karanlık bir ortamda mükemmele yakın bir şekilde gösterirler. ● OLED (Organic Light-Emitting Diode) ekranlar Telefonlar, mp3 player'lar ve benzeri elektronik aygıtlarda kullanılırlar. Temel olarak CRT'deki mantığın bir benzeri şekilde çalışırlar ancan onlardan farklı olarak ışın tabancası ile uyarılan forfor perdesi yerine, ihtiyaç olduğu zaman çalışan LED'ler vardır. Görüntüyü oluşturmak için yine ışık yayan LED'ler kullanıldığından, siyah rengi karanlık bir ortamda mükemmele yakın bir şekilde gösterirler. ● LCD/TFT-LCD (Liquid Crystal Display / Thin Film Transistor-Liquid Crystal Display ) ekranlar Telefonlar, PC monitörleri, TV'ler, karmaşık elektronik aygıtlarda kullanılır. Arkaplandan aydınlatılan bir yüzeyin üstündeki RGB renkli filtrelerin hangi tonu sağlayacaklarına göre çalıştırılması (pozitif TFT'lerde karartılması, negatif TFT'lerde aydınlatılması) ile çalışır. Filtreler ışık yayamadığı için ekran arkaplandan aydınlatıldığından karanlıkta siyah rengi tam olarak gösteremezler, koyu gri tonları gibi gözükür. OLED ekranlarda her piksel kendisini gerektiği kadar aydınlatır, TFT ekranların ise tamamı tam güçte aydınlanmak zorundadır. Bu nedenle: ▪ OLED ekranlar TFT ekranlardan daha az güç tüketir. ▪ OLED ekranların renk doygunluğu TFT ekranlardan daha iyidir. ▪ OLED ekranların renk karşıtlığı ve siyah seviyeleri TFT ekranlardan daha iyidir. Ama: ▪ OLED ekranların okunabilirliği dış ışığın fazla olduğu ortamlarda TFT ekranlardan daha düşük kalır. Ve ayrıca: ▪ OLED ekranlar aynı boyut ve çözünürlükte TFT ekranlardan daha pahalıdır. ▪ OLED ekranların ömrü teorik olarak TFT ekranlardan daha kısadır. ▪ Gözleriniz TFT ekranların oluşturduğu renklere yıllardır kullandığınız cep telefonlarından dolayı alışık olduğundan OLED ekranların oluşturduğu renkler size normalden farklı veya yanlış gelebilir Cep telefonlarında yalnızca TFT ve OLED ekranlar kullanıldığından, ekran konusundaki seçiminizi yukarıdaki (OLED ekranlar açısından) pozitif olan (mavi renktekiler) ve (OLED ekranlar açısından) negatif olan (kırmızı renktekiler) maddelere göre yaparsınız. Ancak yine de bir öneriye ihtiyaç duyuyorsanız söyleyeyim; sığasal (capacitive) bir TFT ekran, dirençsel (resistive) bir OLED ekrandan çok daha okunabilir olacaktır. Giriş Yöntemleri Biz insanlar yaratılıştan dolayı uyguladığımız etkilere tepki almadığımız zaman algılayamıyoruz uyguladığımız etkinin işe yarayıp yaramadığını. Mutlaka farkındasınızdır, her gün kullandığımız cihazlar onlara uyguladığımız etkilere (dokunmak) kimi duyusal tepkiler (ses, his) veriyor; örneğin telefonun tuşları tıkırdıyor basınca, fare klik hissi ve sesi veriyor vs. İşte buna dokunsal geribildirim (haptic feedback) deniyor ve bizim uyguladığımız eylemin işe yaradığını bilmemizi sağlıyor. Ancak tahmin edersiniz ki dokunmatik ekranlarda dokunduğumuz alanın bize geribildirimde bulunması şu an için imkansız. Gerçi yine bu eksikliği kapatmak için bazı sanal geribildirim metodları kullanılıyor (örneğin cihaz titriyor başarılı bir şekilde dokunuşun gerçekleştiğini belirtmek için) ancak geribildirimi bastığımız yerde değil cihazın tümünde hissetmek maalesef (belki yaratılıştan belki de alışkanlıktan, bilmiyorum) yeterli olmuyor. Başta dokunmatik eğlenceli gelse de, yukarıdaki sebeplerle insan eli yine fiziki olarak geribildirim alabileceği giriş metodları arıyor zamanla. Bu yüzden farkındaysanız son zamanlarda melez cihazlar türemeye başladı, hem dokunmatik ekrana hem de bildiğimiz eski cins fiziksel tuşlara sahip cihazlar çoğalıyor (örnek Nokia N97, SonyEricsson Xperia X1) Açıkcası ekranda birden çok noktaya dokuşu (multi-touch) desteklemeyen ve dirençsel ekranlarda yazı yazma hızı, multi-touch destekleyen ve sığasal ekran kullanan cihazlardaki hıza kıyasla mecburen düşük kalıyor ama yine de multi-touch destekleyen ve sığasal ekran kullanan cihazlar bile fiziksel tuşları olan bir cihazın yerini doldurmuyor çünkü dokunmatik ekranlar ancak ekranın tümüne görsel ve fiziksel erişiminiz olduğunda kullanışlılar, zira cihazı tek elinizle kullanmaya kalktığınızda (hele bir de o sırada bir yerde durmuyorsanız, hareketliyseniz yürüyorsanız) veya ekrana bakmadan yazı yazmaya çalıştığınızda (mesela araba kullanırken) yazı yazmak maalesef imkansızlaşmaya başlıyor. Bu yüzden size önerim (şu anki teknolojiler nedeniyle) şu şekilde olacak: Cihazdaki işlemlerinizi hızlıca ve etkin bir şekilde yapmak sizin için önemliyse mümkünse fiziksel tuşlar da içeren bir cihaz edinin, yalnızca belirli koşullar altında mükemmel iş görebilen ekrana muhtaç kalmayın. Yine de çeşitli nedenlerle fiziksel tuş içeren bir cihaz almayacaksanız (bu durumda sizin için kolaylık daha önemlidir büyük ihtimalle) , seçiminiz multi-touch destekleyen ve sığasal ekran kullanan bir cihazdan yana olsun. Cihaz Boyutları Maalesef: - Hepimiz daha büyük ekran istiyoruz ama geniş bir cihaz alındığında elimize sığmayacağı için tek elle hakimiyetin zorlaşacağını görmezden geliyoruz. - Hepimiz daha uzun pil ömrü istiyoruz ama daha büyük pillerin hem daha kalın hem daha ağır cihazlar anlamına geldiğini unutup kalın ve ağır cihazları eleştiriyoruz, beğenmiyoruz. - Hepimiz daha ince cihazlar istiyoruz ancak belirli bir inceliğin altında bir cihaz alındığında yanlarından yeterince kavrayamayacağımız için elimizden düşürme veya cihaz cebimizdeyken daha kolay büküleceği için hasar görme riskinin artacağını görmezden geliyoruz. Yani, çok şeyi istiyoruz ama aslında neyi istememiz neyi istemememiz gerektiğini veya hangi isteklerimizin bir arada sunulamayacağını hiç düşünmüyoruz. Cihazı elinizde tuttuğunuzda kavrama ve sahip çıkma faktörlerini cihazların fiziki boyutları ve ağırlığı (ve dolayısı ile ağırlık merkezi) belirler, bunu unutmayın. Örneğin insanların sürekli ellerinden iPhone'u yere düşürmeleri, aslında insanların hatası değil; cihazın fiziksel özelliklerinin doğal bir getirisidir, engellenemez. Ayrıca belirli boyutların aşılması kimi kullanım zorluklarını da beraberinde getirir. Baş parmağınızın boyu sabit olduğundan geniş bir cihazın her yerine ulaşamayacaktır, bu da geniş bir cihazı her zaman tek elle kullanamayacağınız anlamına gelir. Çok kalın veya çok ince bir cihazı elinizde tutmaya çalışmak elinizi normal bir cihaza göre daha çok yoracaktır, uzun uzun ve kolayca mesajlaşmayı çok kalın veya çok ince cihazlarda unutun. Bu yüzden sürekli sizinle olacak bir cihazdan, bir cep telefonundan bahsediyorsak belirli limitlerin içinde konuşmak faydalı olacaktır. Benim önerim genişlik olarak 45-55 mm, kalınlık olarak 12-18 mm, ağırlık olarak 90-130 gr arasındaki cihazları seçin ve bir cihazı almadan önce en az bir kez elinize alıp elinizde ne kadar rahat kavradığınıza bakın. Kolayca kazanılmayan, asgari ücretin 2-3 misli değerindeki parayı hemen hasar verebileceğiniz veya kolayca kullanamayacağınız cihazlara vermeyin. İşletim Sistemleri http://forum.donanimhaber.com/m_35230375/tm.htm adresinde işletim sistemi seçimi hakkında detaylı bir konu mevcut, oradan faydalanmanızı öneririm.

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar

Editörün Seçtiği Fırsatlar

Bu Konudaki Kullanıcılar:

2 Misafir - 2 Masaüstü

5 sn

147
Cevap

4
Favori

30.470
Tıklama

Daha Fazla
İstatistik

Konu İstatistikleri Yükleniyor

Konuya Özel

0 oy

Öne Çıkar

Cevapla

Sayfa:

önceki 1 2 3 4 5

Giriş

Mesaj

Fettah34:
farklı tarayıcıların varlığı işlevselliği arttırıyorsa default tarayıcı bir işe yaramıyor demektir demişsin de.. Windows XP üzerinde Firefox ya da Opera kullanılıyor olması Internet Explorer'ın bir işe yaramadığını mı gösterir sence?

Seçme özgürlüğünün olmadığı bir cihazı (iPhone) seçme özgürlüğünün olduğu bir başka cihaz (5800) karşısında savunurken (artık sana kim bu görevi verdiyse anlamadım ya) bundan daha "çamur atma" amaçlı bir cümle kurulmazdı, tebrik ederim. Özgür irade diye birşey duydun mu hiç?

Cümlelerini okuyan 5800 ile sayfalarda zor sörf yapılıyor, sayfalar arasında geçiş kaplumbağa hızıyla olur sanır. 5800 ile kaç defa internette dolaştın merak ediyorum cidden... Hem madem şu klasik listeni verdin (sürekli aynı şeyi vererek beyin yıkamaya mı çalışıyorsun anlamadım ya..), hadi bir de ben yorumlayayım.

1- Ekran
yukarıda zaten iPhone'un ekranının üstün olduğunu söyledim (yiğidi öldür, hakkını ver)

2- Mesajlaşma
işte burada birşey söyleyemem çünkü iPhone ile mesaj yazmayı deneyecek vaktim olmadı.
gerçi büyük ihtimalle sen de 5800 ile hiç bunu denememişsindir, ama yine de konuşuyorsundur..

3- Foto/Video (Çekme/kaydetme)
- işte burada sadece gülüyorum. iPhone'un kamerası sadece düşük ışık koşullarında çekilen fotoğraflarda 5800'dan daha iyi olabilir (flickr da aratmanı öneririm her iki cihazı da, sen de göreceksin.. gerçi iPhone'un 384x288, 5800'ın da 640x480 video çekimi yaptığını yakın zamana dek bilmediğini ve benim aracılığım ile öğrendiğini düşünürsek böyle konuşman normal..)

4- Müzik/Video (Oynatma)
- müzik konusunda yukarıdaki RMAA grafikleri sana birşey ifade etmiyor mu? etmiyorsa başlığı terketmeni öneririm...
- video konusunda iPhone ekran genişliği ile üstün olabilir ama 5800'ın geniş format desteği ve aslında iPhone'dan çok da küçük olmayan ekranı ile bu farkı kapattığına inanıyorum. Bakınız aşağıdaki resim ekranları karşılaştırmak için yeterince ideal.

[ Dokunmatik Cihazlar ve Tercih Rehberi ]

5- İnternet
iPhone'daki tarayıcı çok daha başarılı, iPhone'un arayüzü tarayıcıya hakimiyet konusunda çok başarılı. (yiğidi öldür, hakkını ver)

6- Kolay kullanım
bunu zaten yukarıda kabul ettim, iPhone doğrudan dokunmatik için tasarlanmış bir işletim sistemine sahip olduğu için daha kolay. (yiğidi öldür, hakkını ver)

7- Yazılım/uygulama/format desteği.
- yazılım/uygulama desteği şu anda iPhone'da daha iyi. (yiğidi öldür, hakkını ver) Ama şu anda öyle, iPhone da ilk çıktığı zaman 5800'ın şimdiki halindeydi unutma (merak ediyorsan kaç tane S60v5 uygulama varmış görebileceğin bir adres verebilirim)
- format desteği mi? ahah güldürme beni. kaç tane format destekliyor ki iPhone, sayar mısın lütfen?

Fettah34 ne yapmaya çalıştığını gerçekten anlayamıyorum. Bir çok iPhone kullanıcısı gayet olgun bir şekilde evet bunlar eksik ama ben memnunum beni idare ediyor diyebilirken, bir kez olsun senden duymadım iPhone'un fiyatı dışındaki herhangi bir olumsuz yönünü itiraf edebildiğini, üstelik tam aksine çocuk gibi geçmiş her yerde körü körüne iPhone'u savunuyorsun...

quote:

farklı tarayıcıların varlığı işlevselliği arttırıyorsa default tarayıcı bir işe yaramıyor demektir demişsin de.. Windows XP üzerinde Firefox ya da Opera kullanılıyor olması Internet Explorer'ın bir işe yaramadığını mı gösterir sence?

Aynen öyle, Firefox veya Opera dururken ie nin kullanılmasının tek nedeni windowsa gömülü olarak gelmesidir. Çoğu kullanıcın ne firefox duymuştur ne opera.

Benim yukarıda anlatmak istediğimden en ufak bir kırıntı dahi anlamamış olmana ve bana karşı sert ifadeler kullanmana rağmen yine de bu yanlış anlaşılmayı düzeltmeye çalışacağım.

Bak ben ne demişim;

quote:

Totalde genel başarım olarak; Sadece bu kalemler açısından "kutusundan çıkmış" bir iPhone çok daha başarılıdır.

Yani bu 7 ana başlık ile ilgili genel başarım ortalamasından bahsetmişim. Ama sen yine olaya tek tek girmişsin.

Halbuki ben;

Fotograf çekme ve video kaydetme konusunda 5800 in üstün olduğunu kabul ediyorum.
Ama soru şu: Kim 5800'a video kaydetme ve fotograf çekme kalitesi nedeni ile para verir? Hiçkimse...

Halbuki ben;
Müzik konusunda 5800 i biraz daha başarılı bulduğumu her seferinde söylemişimdir.
Fakat kim müzikte iyi 5800 a para verir? Hiç kimse...

Video oynatma ve internet konusuna hiç bir şekilde katılmıyorum.
Hele internete hiç katılmıyorum. Çünki 5800 da denedeğim ilk şey internette sörf performansı idi. Uzaktan yakından iPhone ile alakası yok.
Video konusunda ise garip ekranı nedeni ile tam ekran video seyredilemediği için eleştirmiştim. Çözünürlüğün yüksek olması o ekranda sadece görüntüyü küçültür(aynı ekrana daha fazla görüntü sokar ama bu sefer görüntü çok küçülür).

Mesajlaşmayı elbetteki denedim. Hatta el yazısı tanıma özelliğin çok hoş bir özellik olduğunu belirttim. Ama yinede hassasiyeti nedeni bu konuda -bence- iPhone daha başarılıdır dedim.

Format desteği konusuna gelince.

Format desteğinden kastımı yanlış anlamışsın. Aslında orada iPhone'a verilen destekten bahsediyordum ben. Yani ben iPhone'u ilk kullanmaya başladığım zamanlarda MP4 film bulmak çok zordu. Mecburen başka formatlardaki filmleri ha bire MP4 e convert etmem gerekiyordu. Ancak şimdi öyle mi? Bugün Film download sitelerinin tamamında MP4 bölümü var. Hatta sadece MP4 siteleri doldu etraf. Hatta ve hatta sadece iPhone için video/film/klip vs içerik içeren siteler kaynıyor etrafta. Daha önce mobil web şubeleri olmayan tüm önemli siteler iPhone'dan sonra mobil web şubelerini açtılar. Bu sayede diğer smartphone ve PDA larda sebeplendi biraz.

Format desteğindeki tüm kastım buydu...

Tekrar ediyorum bu 7 ana başlığı; ortalama başarım olarak en iyi sunan cihaz iPhone'dur. Kaldiki ortalamayı Foto cekme ve video kaydetme acaip düşürüyor. Geri kalan 6 başlıkta (genel başarım olarak) uzak ara rakipsizdir.

Ben 5800 in hakkını her fırsatta verdim. Asla hakkını yemedim.

900 TL lik fiyatı ile çok iyi bir cihaz...

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fettah34 -- 21 Şubat 2009; 19:13:35 >

ellesharr

Yüzbaşı

663 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orjinalden alıntı: GeceBekcisi

Fettah34:
farklı tarayıcıların varlığı işlevselliği arttırıyorsa default tarayıcı bir işe yaramıyor demektir demişsin de.. Windows XP üzerinde Firefox ya da Opera kullanılıyor olması Internet Explorer'ın bir işe yaramadığını mı gösterir sence?

Seçme özgürlüğünün olmadığı bir cihazı (iPhone) seçme özgürlüğünün olduğu bir başka cihaz (5800) karşısında savunurken (artık sana kim bu görevi verdiyse anlamadım ya) bundan daha "çamur atma" amaçlı bir cümle kurulmazdı, tebrik ederim. Özgür irade diye birşey duydun mu hiç?

Cümlelerini okuyan 5800 ile sayfalarda zor sörf yapılıyor, sayfalar arasında geçiş kaplumbağa hızıyla olur sanır. 5800 ile kaç defa internette dolaştın merak ediyorum cidden... Hem madem şu klasik listeni verdin (sürekli aynı şeyi vererek beyin yıkamaya mı çalışıyorsun anlamadım ya..), hadi bir de ben yorumlayayım.

1- Ekran
yukarıda zaten iPhone'un ekranının üstün olduğunu söyledim (yiğidi öldür, hakkını ver)

2- Mesajlaşma
işte burada birşey söyleyemem çünkü iPhone ile mesaj yazmayı deneyecek vaktim olmadı.
gerçi büyük ihtimalle sen de 5800 ile hiç bunu denememişsindir, ama yine de konuşuyorsundur..

3- Foto/Video (Çekme/kaydetme)
- işte burada sadece gülüyorum. iPhone'un kamerası sadece düşük ışık koşullarında çekilen fotoğraflarda 5800'dan daha iyi olabilir (flickr da aratmanı öneririm her iki cihazı da, sen de göreceksin.. gerçi iPhone'un 384x288, 5800'ın da 640x480 video çekimi yaptığını yakın zamana dek bilmediğini ve benim aracılığım ile öğrendiğini düşünürsek böyle konuşman normal..)

4- Müzik/Video (Oynatma)
- müzik konusunda yukarıdaki RMAA grafikleri sana birşey ifade etmiyor mu? etmiyorsa başlığı terketmeni öneririm...
- video konusunda iPhone ekran genişliği ile üstün olabilir ama 5800'ın geniş format desteği ve aslında iPhone'dan çok da küçük olmayan ekranı ile bu farkı kapattığına inanıyorum. Bakınız aşağıdaki resim ekranları karşılaştırmak için yeterince ideal.

5- İnternet
iPhone'daki tarayıcı çok daha başarılı, iPhone'un arayüzü tarayıcıya hakimiyet konusunda çok başarılı. (yiğidi öldür, hakkını ver)

6- Kolay kullanım
bunu zaten yukarıda kabul ettim, iPhone doğrudan dokunmatik için tasarlanmış bir işletim sistemine sahip olduğu için daha kolay. (yiğidi öldür, hakkını ver)

7- Yazılım/uygulama/format desteği.
- yazılım/uygulama desteği şu anda iPhone'da daha iyi. (yiğidi öldür, hakkını ver) Ama şu anda öyle, iPhone da ilk çıktığı zaman 5800'ın şimdiki halindeydi unutma (merak ediyorsan kaç tane S60v5 uygulama varmış görebileceğin bir adres verebilirim)
- format desteği mi? ahah güldürme beni. kaç tane format destekliyor ki iPhone, sayar mısın lütfen?

Fettah34 ne yapmaya çalıştığını gerçekten anlayamıyorum. Bir çok iPhone kullanıcısı gayet olgun bir şekilde evet bunlar eksik ama ben memnunum beni idare ediyor diyebilirken, bir kez olsun senden duymadım iPhone'un fiyatı dışındaki herhangi bir olumsuz yönünü itiraf edebildiğini, üstelik tam aksine çocuk gibi geçmiş her yerde körü körüne iPhone'u savunuyorsun...

senin iphone u yeterince incelemeden kağıt üzerinden yorumlar yaptığını düşünüyorum insanları körü körüne iphone savunmakla itham ederken kendin her konuda körü körüne nokia yı savunuyorsun iphone taklidi olan 5800 ı bile üstün görebiliyorsun :)))