Şimdi Ara

DH - Atatürkçü Düşünce Kulübü (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
389
Cevap
0
Favori
19.071
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Neden silindi yazım.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Genç FB 33

    Neden silindi yazım.

    Kullanıcı adının silinmediğine dua et
  • bunun içeriğini pek anlaamdım o yüzden bişi yazamıyom
  • erman benide eklermisin?









  • Lütfen burayı bulamayın



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi antiochos -- 22 Eylül 2005, 19:04:34 >
  • Konuya yapılan sürekli saldırılar ve katılımcıların ilgisizliği ( bir kaç kişi hariç ) nedeniyle bu sorumluluğu daha fazla kaldıramayacağım arkadaşlar. Yakında konunun silinmesini isteyeceğim. Bu mesajımı herkes görene kadar bir süre dursun konu



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Grameradam -- 22 Eylül 2005, 19:07:21 >
  • Benim garezim ADD'ye bir kaç örnek göstermek istiyorum.
  • gösterme bizim add ile ilgimiz yok...

    Biz DH ADK yız...






  • quote:

    KURULUŞ NEDENİ

    Atatürk'ün bedensel varlığının artık aramızda bulunmamasından cesaret alan içteki ve dıştaki kimi olumsuz güçler,
    O'nun yeni Türk Devletini yaratma doğrultusunda ilk adımı attığı 19 Mayıs 1919'un üzerinden tam 70 yılın geçtiği
    bu günlerde, Atatürk devrim ve ilkelerine karşı, açık ya da kapalı saldırılarını doruğa ulaştırmış bulunmaktadır.
    Bundan daha kötüsü, plânlı ve sinsi bir çalışma ile, o devrim ve ilkeleri gelecekte yok etmek çabası içindeler.

    Oysa Atatürk;

    Sadece "bağımsızlığı tümüyle tehlikeye düşmüş Türk Ulusunu ve yurdunu emperyalist güçlerin işgalinden kurtaran
    bir büyük asker "değildir.

    O, bunun çok daha ötesinde, örneğin siyasal, kültürel ve ekonomik alanlar başta olmak üzere, her alanda bağımsızlığımızı yok edici ya da kısıtlayıcı olumsuz bağları koparan;

    Ulusal egemenliği gerçekleştirerek Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran ;

    Kişisel inançlara dokunmayarak, toplumumuzu Ortaçağ zihniyetinden ve şeriattan kaynaklanan "nakil"e dayalı kurum ve kurallardan kurtarıp, sürekli biçimde çağdaş ve uygar bir ulus olmanın ve böyle kalmanın yollarını gösteren , "akıl"a dayalı lâik düşünce, lâik hukuk ve lâik öğretim sistemlerini toplum yaşamında egemen kılan;

    Tüm özgürlüklerin ve insan haklarının sosyal Hukuk Devletinin ve çoğulcu demokrasinin yolunu açan;

    Yüzyıllarca ikinci sınıf insan durumuna düşürülmüş Türk kadınını gerçek yerine yükseltip, eşit haklara ve eşit onura sahip insan ve yurttaş yaparak ,yapay eşitsizlikleri kaldıran;

    İçten ve dıştan kaynaklanan her tür sömürüye karşı çıkarak, halkın yalnız siyasal değil, ekonomik ve sosyal alanda da gerçek efendi durumuna gelmesini ve tüm yurttaşların gönencini devletin varlık nedeni ve amacı sayan;

    Ulusal ekonominin girişimcilerin keyfine, yalnız kâr ve rekabet mekanizmasına göre başıboş biçimde işlemesine değil, toplumun ve tüm yurttaşların gereksinimlerini karşılayacak biçimde devlet tarafından yönlendirilmesini ilke olarak benimsemiş ve benimsetmiş olan;

    Yurdumuzun yeraltı ve yerüstü zenginliklerinden, Türkiye halkının yararlanmasını benimseyen ve kabul ettiren;

    Misak-ı Millî sınırları içinde "Türk'üm" diyen herkesin Türk olduğu ölçütünü getirerek, ırkçılığı reddedip;
    yapıcı, olumlu ve çağdaş Türk Ulusalcılığını yaratarak, onu devletimizin temel ilkelerinden biri yapan;

    Her yurttaşın eğitimden, bilimden ve sanattan payını almasını, "fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür kuşaklar"ın yetiştirilmesini devletin başta gelen görevi yapan;

    Kültür emperyalizminden kurtulabilmemiz ve eğitimin yaygınlaştırılabilmesi için yeni Türk harflerini kabul etmenin yanında Türk dilinin arındırılması ve zenginleştirilmesini büyük bir toplumsal görev sayan;

    Türk Ulusunun tarihini, çağdaş insan kökenine bağlayan;

    "Yurtta barış, Dünyada barış" ilkesi ile devlet yaşamında ve uluslararası ilişkilerde kaba kuvveti, ırkçılığı, saldırı savaşını mahkûm eden;

    Dış politikada "Dünya uluslar ailesinin eşit haklara sahip onurlu bir üyesi olma" ölçütünü ve "karşılıklılık kuralını" vazgeçilmez ilke yapan;

    Bütün ulusların insanlık ailesinin bir parçası olduğunu vurgulayarak, insanlığın bütünleşmesi düşüncesinin tohumlarını atan Çağdaş Devlet Kurucusudur.

    Bu durum karşısında Atatürk devrim ve ilkelerinin, toplumsal sorunlarımızın çözümlenmesinde ışık tutucu niteliğe ve yaratıcı güce sahip olduğuna inananlar, "Atatürkçü Düşünce Derneği"ni kurarak, O'nun devrim ve ilkelerinin gelecekte de egemen olmasına katkıda bulunma ve onlara bekçilik yapma zorunluluğunu duymuşlardır.




  • Ne güzel bir amaç işte
  • Gerçek kimliklerini biraz önce yazmıştım.
  • aksi görüşe sahip olanlar damlamasın buraya kendi topicleri açsınlar adamın asabını bozmayın
  • Bakın ilginç bir şey söyleyeceğim. Şu anda kullandığımız Türkçemiz aslında 1930'larda üretilen ve uydurulan kelimelerden oluşmaktadır. Müthiş bir çılgınlık sonrası her hafta onlarca yeni kelime bulunmuş ve bunlar Türkçe'de yabancı kelimelerin yerine kullanılır olmuştur.

    Yalnız bu birazda yeni uydurulan kelimelerin çok tutması nedeniyle Türki cumhuriyetler dediğimiz ülkelerden dil manasında uzaklaşmamızada neden olmuştur. Her dil birbirinden etkilenir bu çok normaldir bizimde yurt dışına çok kelime verdiğimiz olmuş aldığımızda olmuştur.
  • katılıyorum.
















    da ekleme yapamadan geçemeyecem dil in uydurma klasmanında olduğunu tahmin ediyodum şuda var sonuçta bir dilimiz var ve değişime uğramakta normal olarak kaliteli değişime uğramasına lafım yok ama ana haber bültenlerinde bile aşırı bi batı hayranlığı ve özentisi var millete nası extrem kelimeler söylerizde daha ilgi çekici ve anlaşılmaz oluruz gibisinden bilmem anlatabildimmi
  • quote:

    Orjinalden alıntı: gun

    Bakın ilginç bir şey söyleyeceğim. Şu anda kullandığımız Türkçemiz aslında 1930'larda üretilen ve uydurulan kelimelerden oluşmaktadır. Müthiş bir çılgınlık sonrası her hafta onlarca yeni kelime bulunmuş ve bunlar Türkçe'de yabancı kelimelerin yerine kullanılır olmuştur.

    Yalnız bu birazda yeni uydurulan kelimelerin çok tutması nedeniyle Türki cumhuriyetler dediğimiz ülkelerden dil manasında uzaklaşmamızada neden olmuştur. Her dil birbirinden etkilenir bu çok normaldir bizimde yurt dışına çok kelime verdiğimiz olmuş aldığımızda olmuştur.

    ya dediğin mantıksız diğer Türki Cumhuriyetler Osmanlıca mı kullanıyormuş ki biz Türkçe olarak onlardan uzaklaşalım?

    Osmanlı döneminde Arapça ve Farsça ağırlıklı Osmanlıca kullanılmış.
    Türki cumhuriyettekiler ise Türkçe kullanıyorlar.
    Osmanlıcada Arapça ve FArsça kelimeler yüzde 85 e kadar ulaşmış. Cumhuriyet döneminde bu oran yüzde 10(tan emin değilim 10 muydu) lara kadar filan mı ne düşürülmüştü.
    Yani dediğinin mantığı yok...
    Türkçe zaten çok zengin ,çok kolay türetilebilir bir dil. Sen öyle bir söylemişsinki sanki Türkçe de 100-200 tane kelime vardı, cumhuriyette çılgınlar gibi kelime sayısı fazla olmayan Türkçe ye yeni kelimeler uyduruldu. Hayır Türkçe zaten çok zengindi. 5000 yıllık bir dil için böyle uğraşılara gerek yok. Sadece atıl durumda ölmeye yüz tutmuş dil yeniden canlandırıldı o kadar
    Yani şimdi anlamıyorlarsa Osmanlıcayı anlamaları hepten imkansız ,nasıl böyle birşey düşündün ben şaşırdım doğrusu.

    Türki cumhuriyetler bizim dilimizi rahat anlıyorlar...Şiveleri farklı sadece...
    Azerbaycanlılar mesela düblajsız Kurtlar Vadisini izliyorlar...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi antiochos -- 23 Eylül 2005, 0:07:45 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: antiochos


    quote:

    Orjinalden alıntı: gun

    Bakın ilginç bir şey söyleyeceğim. Şu anda kullandığımız Türkçemiz aslında 1930'larda üretilen ve uydurulan kelimelerden oluşmaktadır. Müthiş bir çılgınlık sonrası her hafta onlarca yeni kelime bulunmuş ve bunlar Türkçe'de yabancı kelimelerin yerine kullanılır olmuştur.

    Yalnız bu birazda yeni uydurulan kelimelerin çok tutması nedeniyle Türki cumhuriyetler dediğimiz ülkelerden dil manasında uzaklaşmamızada neden olmuştur. Her dil birbirinden etkilenir bu çok normaldir bizimde yurt dışına çok kelime verdiğimiz olmuş aldığımızda olmuştur.

    ya dediğin mantıksız diğer Türki Cumhuriyetler Osmanlıca mı kullanıyormuş ki biz Türkçe olarak onlardan uzaklaşalım?

    Osmanlı döneminde Arapça ve Farsça ağırlıklı Osmanlıca kullanılmış.
    Türki cumhuriyettekiler ise Türkçe kullanıyorlar.
    Osmanlıcada Arapça ve FArsça kelimeler yüzde 85 e kadar ulaşmış. Cumhuriyet döneminde bu oran yüzde 10(tan emin değilim 10 muydu) lara kadar filan mı ne düşürülmüştü.
    Yani dediğinin mantığı yok...
    Türkçe zaten çok zengin ,çok kolay türetilebilir bir dil. Sen öyle bir söylemişsinki sanki Türkçe de 100-200 tane kelime vardı, cumhuriyette çılgınlar gibi kelime sayısı fazla olmayan Türkçe ye yeni kelimeler uyduruldu. Hayır Türkçe zaten çok zengindi. 5000 yıllık bir dil için böyle uğraşılara gerek yok. Sadece atıl durumda ölmeye yüz tutmuş dil yeniden canlandırıldı o kadar
    Yani şimdi anlamıyorlarsa Osmanlıcayı anlamaları hepten imkansız ,nasıl böyle birşey düşündün ben şaşırdım doğrusu.

    Türki cumhuriyetler bizim dilimizi rahat anlıyorlar...Şiveleri farklı sadece...
    Azerbaycanlılar mesela düblajsız Kurtlar Vadisini izliyorlar...



    neden çünki dublaj yapılırsa bişeye benzemez




  • sizleri sonuna kadar destekliyorum arkadaslar, bende varım !
  • Onur adını ekledim.

    KONUYA YAPILAN SÜREKLİ SALDIRILAR , ÜYELERİN İLGİSİZLİĞİ ( BİRKAÇI HARİÇ ) VE EN SON OLARAK DA YÖNETİMİN BAZI MESAJLARIMIZI SİLMESİ NEDENİYLE BEN ARTIK DEVAM EDEMEYECEĞİM. KATILAN HERKESE TEŞEKKÜRLER



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Grameradam -- 23 Eylül 2005, 10:27:37 >
  • Ben iki yıldır bu forumdayım. Bin küsür mesaj sayım olmasına rağmen, Konu Dışında ve Gereksizlerde Onbinlerdedir şu an. Konu dışında ben çok tartıştım. Pek çok gerici, pek çok bölücü ile kelime kavgasına gidecek kadar koyu tartışmalar yaşadım.

    Bu konuya katılmamın sebebi, forumda ne kadar Kemalist, Milliyetçi olduğunu görmekti. Ve inanın, gerçekten hayal kırıklığına uğradım. Saçma sapan konular ikinci günde 7-8. sayfaya ulaşırken, böyle ciddi bir konu üçüncü gününde ikinci sayfayı aşamadı.

    ve ben şunu anladım: Karşıt düşüncelerin, bizden daha fazla olduğu yerde örgütlenemeyiz. Sürekli kendimizi, Ata'mızı, Cumhuriyetimizi savunmaktan pek başarı elde edemeyiz.

    Ağabeyim ve bir kaç arkadaşı, bir forum kurdular. Tamamen siyasi tartışmalar için kurulmuş bir forum. Şu an, .com domaini almaya çalışıyorlar. site hazır olduğunda, listedeki herkese birer Öİ ile adresini belirteceğim.

    Burada birşeyler başarabileceğimizi düşünmüştüm ama nafile. Sanırım DonanımHaber bu tür konular için uygun bir yer değil.

    Saygılarımla



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Heretic -- 23 Eylül 2005, 11:23:39 >




  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.