Şimdi Ara

Demir (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
63
Cevap
0
Favori
11.927
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Kurandaki ifadenin de mecaz oldugu konusunda sana katiliyorum.


    Şu cümle sebebiyle bir açıklama yapmayı gerekli görüyorum. Demirin uzaydan indirilip indirilmemesi konusu bazı çağdaş tefsircilerin, bilim adamlarının araştırma ve görüşleri doğrultusunda “indirme” kelimesine getirdikleri bir bakış açısıdır. Ne derece isabet edip etmedikleri şuan için kestirilemez ama onları bu türlü bir anlayışa sevk eden yeni bilimsel açılımlardır. Kelimeden maksat ister mecazi olsun isterse asli mana, her halükarda üzerinde durulması gereken indirilme işlevi değil esasta vurgu yapılan menfaattir. Tefsirlerin pek çoğunda da bu nokta üzerinde durulur.

    Bu menfaat, çağdaş tefsircilerin “demir uzaydan indirildi” demesine kadar kimsenin dikkatini çekip mesele edilmemişti. Çünkü bir “mucize” sunumundan çok “yaratılma” sunumu vardı ve bu yaratılma umursanmıyordu. Ne zaman “demir uzaydan indirildi” yollu yaklaşımlar sergilenmeye başlandı itikadi olarak zayıf ve aldırmaz olanların sesi çıkmaya başladı. Bunun bir mucize olarak telakki edilip savunulması bir takım çevreleri harekete geçirdi. İnancım doğrultusunda bana göre ister mucize olsun isterse olmasın sonuçta dünya içi yahut dışı bir yaratılma söz konusu. Bu açıdan mucizevîliği umurumda değil. Lakin menfaatinin dile getirildiği durumlarda ne yazık ki apaçık olan bu menfaat, demirin uzaydan gelmiş olabileceği yönündeki bilimsel çıkarımlarla sunulduğunda gürültü çıkaranların kimisi bu menfaati bile görmezden gelip yan çizebiliyor. İşte beni, şahsen rahatsız eden durum da budur.

    Maksadım konuyu dine çekmek değil, niçin konuda bulunduğumun izahıdır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi seymes -- 25 Aralık 2010; 14:01:17 >




  • bildiğim kadarıyla big bang 'en sonra milyonlarca ve milarlarca sonra elementler yavaş yavaş birbirleriyle tepkimeye girerek oluştu ve çeşitliğe büründü.Son saflalarında katı elementler oluşuyor.Burda benim merak ettiğim şu konu acaba evrenin başlangıc noktasıyla gelişme safhasındaki bölümü yada kısmı bu elementlerle bulabilirmiyiz.?
  • Aslen bu konuya cevap yazmayı düşünmüyordum zira y.t nin körü körüne nefret ve kinle beslenmiş garez ateşinde pişmiş hezeyanlarına cevap yazmak ruh halinin devam etmesi nedeni ile manasız idi..hatta bu konuda seymes ile daha evvel konuşmuş karar almıştım..Ancaaak.."serbest sohbet köşesinde" yaşanan iğrenç olay ve pm yolu ile tarafıma iletilen iğrenç ötesi tahrik dolu hakaretler konuya dahil olmamı gerekli kıldı.

    Cevap yazmayışımı kendi haklılığına delil sayacak sevinip avunacak bununlada yetinmeyip saçmalayacak bilimsel tespitleri görmezden gelip eldeki mevcut bulgulara burun kıvıracak haklı çıkma uğruna çarpıtacak kaynaksız atıp tutacak bunlar yetmezmiş gibi "şeyine ...acı girdi galiba " deme ucuzluğunu sergileyeceğini tahmin bile etmemiştim bu kadarını beklemiyordum açıkcası !

    Hafızaları tazelemekle başlacağım , uzun sayılabilecek bir cevap olacağı için "dikkatlice okunması" yanlış anlaşılmalara sebeb olmaması açısında yeterli olacaktır.Cevabımın tümü dikkate alınıp değerlendirildiğinde birazdan okuyacağınız noktalara neden temas ettiğimi rahatlıkla anlaşılacaktır.


    Bu konuya "bilimin bilmedikleri" adlı konudan geldik..

    Peki o konuya nereden geldik..

    Kaldırılan dini içerikli bir konudan , Allahın varlığına dair somut kanıtlar (kevni ayetler) üzerine değerlendirmelerin yapıldığı tartışma ortamında delil hükmünde kevni ayet (hadid suresi) tarafımca eklenmiş ve üzerinde konuşulmuştu.

    Kevni ayet(ler) nedir ne anlama gelir ? Ne ifade eder isteyen bu konu üzerine araştırma yapabilir.Ayrıca bahsetmeye gerek yok.

    Tartışma süresince bilimsel verilerle uyuşmadığı iddaa edilen ayetler üzerinden görüş bildirdim..onlarıda hatırlayalım ama alıntı yapalım evvela


    quote:

    Din tartışmak istemiyorum aslında en başından beri. O yüzden ayetin arapçası veya demir indirdik in mecaz olduğu, kuvvet helvası indirdik, bıldırcın indirdik gibi oldugu konularına vs hiç girmiyorum.


    y.t sen dini konulara girsen ne elde edecek ve neyi ispat edeceksin..dini alana dair sıfır hükmündeki birikimin malum forum ve bloglardan c/p yapmak dışında şimdiye dek ne sunabildin..hafızanı tazeleyelim..şart oldu zira..!!!!!!!!!

    Senelerce şişe şişe o forum senin bu forum benim gezip matematik hatası "saçmalığını" yaymaya çalışmadın mı . Sana hem a.t forumda hemde burada matematik hatası olmadığını kanıtladım .Durumun farkına varınca avliyeye saldırdın .Sana avliyenin dini temele dayandığını dinde bir asıl olduğunu ispat ettiğimde ise sen kalkıp avliyeye luzum yoktu "ben 3-5 kelime ile sorunu çözerdim deme" tuhaflığını sergilediğinde şahsım tarafından , cevaben değil 3-5 kelime 70 milyon kelime ile de olsa bunun mümkün olmadığını zira "mirascılarını içinde bulunduğun "şimdiki zamanda zarfında" asla bilemiyeceğini belirttim.

    Sen sergilediğin anlamsız tavrı dahada aşarak mirascılarını "şimdiki zaman sürecinde" bileceğini iddaa ettin.Sana bunun da imkansız olduğunu izah etmedim mi..???

    Bilemeyeceğin dolayısı ile tespit edemediğin varislere eşit şekilde pay dağıtmanın imkansız olduğunu defalarca yazmak sureti ile izah etmedim mi.Sonunda olayı kavrayıp aksi yönde tavır sergilemedin.

    Yine kaldırılan o konuda historia "güneşin okyanusta battığı iddaasını" gündeme getirmiş..ben konuya dahil olarak "gareke " ve "garebe " fiillerinin birbirinden ayrı anlamlar taşıdığını ve bu konuda malum sitelerin insanları sinsice aldattığını anlaşılır şekilde izah ettiğimde historia "yanıltıldığını" "kandırıldığını" ve gerçeği kavradığını ifade edip konudan çekilmişti..

    Ama sen ne yaptın "arapça orjinal metni" "latince yazılışını" ve "türkçe mealini "verdiğim fiil ve diğer ayetleri idrakine sığdıramadın defalar post atmak ve izah yapmak durumunda kaldım sonra ittire kaktıra çıkar yolun kalmadığı durumun farkına vardın ve kenara çekildin.

    Tek seferde normal zeka düzeyine sahip her bireyin rahatlıkla kavrayacağı (historia örneği) açıklamamı anlamak şöyle dursun saçmalıkdan öteye gitmeyen abuk iftirayı sayfalarca savunmaya kalktın . Netice yine malum !!

    Elbette girmeyeceksin dini konulara , girdiğinde neler olduğu görülmedi mi , malum forum ve bloglar ve oralardan devşirdiğin çarpıtılmış eksiltilmiş kasıtlı şekilde oynanmış sahte asılsız eklemelerle süslenmiş cehalet şahikası alıntıların fayda vermediği örneklerden de anlaşıldığı üzre ortada iken ayrıca daha öncesinde seni defalarca uyarmadım mı "malum adreslerden" "ne dini alana nede bilimsel alana dair alıntı ile" savunma geliştirme diye !!

    Gelelim üstü kapalı "girmiyorum" diyerek aklınca tehdidkar tavır takındığın enzelna fiiline ve "kudret helvasına " Sen kudret helvası hakkında kuran dili semantiği hakkında ne biliyorsun..yerine cevap vereyim "hiç bir şey bilmiyorsun " (tabi forumda benim evvelce benim aktardığım bilgileri okumadıysan) nemelandığın forum ve blog müdavimleride bilmiyor" eğer bilselerdi enzelna fiilini ve kudret helvasını mevzu yapmazlardı .

    Gerçi başkacada çarelerini yok zira olayı ört bas etmek ve sulandırıp akıllarınca haklı çıkma , amaçlarına uygun düşen tek çıkar yoldu bundan öteye gidemezlerdi .

    Kuran diline ve semantiğine dair sıfır derecesindeki "birikimleri " ile çelişki hata mantıksızlık bulmada çakma ateistlerin üstüne yoktur (nitelikli ateistleri tenzih ederim zira onlar dini alanda temel birikimden yana gerekli donanıma sahip değillerse görüş bildirmez daha çok işin felsefi boyutu ile alakalı görüş bildirirler doğru olanda budur)

    Kudret helvası hakkında forumda soru sorulmuş ve tarafımca cevaplanmıştır. Kudret helvası olarak dilimize çevrilen madde (gıda) kuranda "manna" olarak adlandırılır ,yahudiler tomana olarak isimlendirir.

    Kelime kökeni mahiyeti kullanım alanları hakkında vereceğim link kafi derecede bilgi içermektedir .

    http://webcache.googleusercontent.com/search?q=cache:jKvFYjaoNUkJ:www.ivek.org.tr/files/manna.ppt+nature+mann+kudret+helvas%C4%B1&cd=3&hl=tr&ct=clnk&gl=tr

    Ayrıca "nature" dergisi "manna" hakkında araştırma yazısı yayınlamıştır.

    http://www.nature.com/nature/journal/v190/n4779/abs/190915a0.html

    İşte link !!

    Kudret helvasının ne olduğu çölde mahsur kalan ve yaşamlarını devam ettirmek durumunda olan israiloğulları için ne denli büyük bir öneme sahiptir,ve ne derece büyük bir lutufdur, aktardığım linkler okunduğunda anlaşılacaktır.

    Ve gelelim enzelna fiiline, bu fiil cümle (ayet) içinde kullanılan özne ile aynı çizgide değerlendirilmesinin gerekliliğini bırakın arapaçayı ve kuran semantiğini , türkçe dil bilgisi orta eğitim düzeyindeki çocukların bile malumudur..bu idrakten yoksun beyinlerin madem demir indirildi kudret helvasıda demir gibi gökten indirilmiştir veya inmeliydi demesi komediden öteye gitmeyen çocukça zeka ürünü savunma tarzıdır.

    Ayette "İnsanlar için yerden demiri çıkarttık" denilmeyip "Demiri indirdik" denilmesi, demirin tümüyle nimet olmasına işaret ettiği gibi kelimenin tam anlamı ile indirilmede söz konusudur. !! (bu nimet nevinden özellikleri cevabımın sonlarına dair izah babında bilimsel kaynaklı link sunacağım)

    Meseleyle alakalı mühim bir yön de şudur "İnzal” ifadesi her zaman “indirmek" manası taşımaz. Bazı anlatımlarda "ikram- lütuf" gibi manalar ifade eder.Tıpkı kudret helvasının ikram dilmesi gibi !!

    Mesala, uzaktan gelen misafire daha gelir gelmez yapılan ikrama "nüzul" denilir. Al-i İmran 198 , Kehf 102 ve 107, Secde 19, Saffat 62, Fussilet 32 Vakıa 56 ve 93 de kelime ikram etmek ziyafet vermek anlamında kullanılmıştır.

    İşte bu belirttiğim sebeblerden ötürü kurana bakarken bütüncül muhakeme arap diline hakimiyet ve kuran semantiğine dair birikim şartır !!! Aksi halde madem demir indirildi kudret helvasıda indirilmiştir der cehaletin daniskasını sergiler buda yetmezmiş gibi saçma sapan bu çıkarımın mantığı gereği olduğu abukluğunu rahatlıkla sergiler insan.

    Son devir müfessirlerinden Tantavi nin 26 ciltlik ansiklopedik tefsirinde ayetteki bu "enzelna = indirdik" kelimesinin nasıl anlaşılması gerektiği izah edilmiştir , dileyen açar bakar inceler ve duruma gereği gibi vakıf olur.

    Sizlere defaten meal değil tefsir okuyun derken ne demek istediğimi neyi amaçladığımı sanırım daha iyi anlamaya başladınız. Mealden hareketle girişilen eleştirinin insanı yanıltığı batırdığı ortada.

    Örnek olarak enzelna (indirdik) ifadesinini geçtiği bir ayet "Ey Adem oğulları! Size örtünün diye giysiler ve güzel elbiseler verdik(enzelna)Takva (Allah'a karşı gelmekten sakınma) elbisesi var ya, işte o daha hayırlıdır" (Araf 7/26)

    Bu metni okuyan "kuran dilinin semantiğine hakim her normal insan enzelna ifadesi elbise yapma ya da kullanma kabiliyetini size verdik vesilerle öğrenmenize sebeb olduk anlamında düşünür düşünmelidir. Zira enzelna fiili aynı zamanda "lutuf " olarak kabul edilir ve değerlendirilir. Ayrıca ayetin devamında takva dan bahsedilmesi ve koruyucu örtücü görevini üstlenmesi anlam itibari ile elbesi olarak nitelenmeside bu durumu pekiştirir. Zira takva ancak dini bilgi ile ele geçer !!Takva elbisesi benzetmesi ise dini ilme işarettir.

    Tabi bu değerlendirme için tekrar belirtiyorum arap diline ve kuran semantiğine vakıf olmak gerekir ki..aksi halde sergilenen komik durumlar ortaya çıkar..

    Demir meselesinde ise ele geçen mevcut bilimsel bulgular demirin yeryüzüne ve çekirdeğe kelimenin tam anlamı ile indirildiğini gösteriyorsa hem lutufdur hemde indirilme söz konusudur.

    Eğer bilimsel bulgular demirin yukarıdan aşşağıya yani dış uzaydan dünyaya indiğini (saplandığını) söylüyorsa rahatlıkla enzelna fiili asıl anlamı ile değerlendirilir.Kimsede kalkıp mecaz bahanesinin ardına saklanarak savunma geliştiremez .

    Kalkıp burada sana arapça talim ettirecek faraza basit misal babında "cemi mükesser " " cemi müennes " "cem-i müennes salim" "mebniyyat" "fiil fail.. meful-u bih" "merfuu muttasıl" nedir ne değildir fiil çekimlerinde hangi tertibe dikkat edilir ayetler , ayetlerde geçen fiiler değerlendirilirken kuran semantiği hangi ilkeleri içinde barındır bu ilkelerden hareketle nasıl değerlendirilir uzun uzadıya anlatmaya kalkasak, sayfalarca cevap yazmam gerekir.

    Daha önce ne işittiğin nede okuma şansına sahip olduğun bu örnekleri sunmamın nedeni meselenin anlaşıldığı gibi basit olmadığı usülsüz metodsuz gerekli eğitim ve bilgiden mahrum şekilde dini konulara özellikle ayetlere yaklaşmamamız gerektiğini izah içindir.

    Çıtayı dahada yükseltebilir ve örnekleri arttırabilirim ama içinde bulunduğumuz ortamın gereklerini gözönüne aldığımızda bu kadarı bile kafidir.

    Sunduğum örneklerden de anlaşılacağı üzere dini meselelere vakıf olmadan ateist forumlardan c/p yaparak savunmasını bu yönde geliştirenlerin düştükleri vehameti anlatmaya luzüm yok sanırım. Eğer sen demir madeni ve kökeni hakkında ortaya koyduğum görüşü çürütme adına bilimsel kaynaklara bakmak yerine malum forumlardan c/p yapma ve oradaki saçmalıklardan ilham alma yönüne gitmeseydin konu bu kadar uzamazdı.


    Bu açıklamaları yapmak zorundaydım zira meselenin bütün boyutları ile ele alınması gereği gibi idrak edilmesi adına şarttır. Ayetin temel olarak üç boyuta sahip olduğu ve tarafımca ilk boyutundan ikinci boyuta geçişi izah noktasındaki aktarımlarımı kıvırma olarak nitelemek ise ayrıca tuhaftı.Bu konuya cevabımın sonlarında değinecek ve 3. boyutu bilimsel kaynaklar eşliğinde aktaracak ve neticelendireceğim. Muhattablarımın anlayışlarına uygun şekilde ayrıntıya daha evvel girmeyişim benim hatamdır.

    Şimdi gelelim gerek çekirdek gerekse katmanlardaki demirin kökenine. Sunulan linkler aktarılan joeloji ve kozmoloji alanındaki tespitler yeterli gelmemiş ki y.t çekirdekten demir çıkarmaya yeltendi üstelik bunu plaka tektoniğinden bi haber sığ mantığından hareketle yapmış , doğrusu tam evlere şenlik bir durumdu okudukça çırpınışını gördükçe şaşırmadığımı rahatlıkla söyleyebilirim hele "şöyle araştırdım böyle emek verdim" saatlerim gitti ben bilimsel temelden hareketle yazıyorum muhattabım cahil anlamıyor türünde imalı afra tafraları ve ahkam kesmeleri yok mu "durumu kurtarma adına büyük" ama "bilim adına küçük" bu çırpınışları sergilemek yerine konu ile alakalı kaynaklara baksa idi çekirdekten demir çıkarmaya yeltenmez haybeye zaman kaybetmezdi.

    Eeee dine dair duyduğu kin ve nefretin semereside ancak buna müsade etmekte.Nasıl tahammül gösterip hazmetsin ki ona göre kökten yalan asılsız din alanı , böyle şartlanmış ve öfkesinden ne yapacağını nasıl karayalacağını şaşıran birine laf anlatılmaz.

    Forumda sıkça belirtmek durumunda kalmışımdır , y.t gibiler bilimi ağızlarına plesenk yaparlar taa ki..kendi dünya görüş ve ideolojilerini desteklediğini zannetikleri sürece , ağızlarında hiç eksik olmaz bilim ama iş kendi görüşlerine yalanlayan bilimsel bulguların segilenmesi noktasına geldiğinde ,ortaya çıkan tavır hemen olayı örtbas etme adına bilimsel terminolojide edebiyat parçalayıp laf kalabalığı ile gerçekleri görmezden gelme çekirdeğe inip demir çıkarma ve insanları cehaletle suçlamaya dönüşüverir örneklerden de anlaşıldığı üzere ..

    İyi oku ve izle y.t birazdan ekleyeceğim bilimsel belgesel ve orada bahsi geçen tespitler ÇEKİRDEK VE KATMANLARDAKİ DEMİRİN KÖKENİ sana izah edecek.

    Yeterli kanıt hükmündeki görüntüler ile sizi başbaşa bırakayım





    Jeolog ve kozmologlardan oluşan bilim gurubun nezaret ettiği bu belgesel KANADA- JAPON ortak yapımı olup "Discovery Channel" bünyesinde bulunan "Science Channel" yayınlamıştır.

    Haaa ihtimalya denilebilir ki..bu belgeseli müslümanlar yaptı yaptırdı kendi görüşlerini doğrulamak ve mucize sınıfında ayeti teyit için , mümkündür yani beklerim

    işte bu sebeble yapımcı kuruluşu ve bilimsel belgeselin yapımında çalışan ekibin bilgilerinde sunalım ki , birileri kalkıp işi sulandırmasın



    http://www.onf-nfb.gc.ca/eng/collection/film/?id=52551

    İşte bu bilimsel belgeseli hazırlayan yapım ekibi ve kuruluş hakkında genel bilgi içeren link.

    Belgeselin bütünü 49 dakika 53 saniyedir.

    1. bölümde 4:00 dk itibaren "ele geçen bilimsel bulgulardan hareketle" ortaya konan gerçek meseleyi noktalama açısından yeterlidir.

    Özellikle 4: 27 sn de belirtilen and gave earth its iron core (tercüme etmeme luzüm yok sanırım) cümlesi ne anlama gelir görüntüler ile birlikte değerlendirildiğinde ne ifade etmektedir , rahatlıkla anlaşılacaktır .


    Dünyanın oluşumu hakkında bilgi sahibi olduğunu iddaa eden sen bu bilimsel belgeseli ve alıntıladığım cümleyi tekrar tekrar izle ve oku ..Beni dünyanın oluşum evrelerini bilmemekle cehaletle suçlamıştın ya hanii Kim cahil kim bilgi sahibi ortaya çıkıyor.

    Bir başka görsel , demirin çekirdeğe ve katmanlara nasıl ulaştığını gösteren



    Bu "belgeselden" alınan görüntülerde sadece ilgili ayetin arapça metninden ingilizceye çevrilmiş meali sonradan videoyu youtube ekleyen kimse tarafından iliştirilmiştir.

    Yt. çekirdekten demir çıkarmaya çalışmadan önce konu hakkında nitelikli araştırma yapma zahmetine katlansaydın keşke... arzın merkezine seyhat edip çekirdekten demir çıkarmaya uğraşmaz kendini heder etmezdin. Sana demir madenlerinin derinliğini araştırmana luzum yok derken "beni" seni anlamamakla itham edişinide hatırla Kim kimi anlamamış acaba ??

    Gelelim ayetin 2.boyutuna

    Bethrezen nin eklediği ve konu içinde de linki bulunan meseleyide analım ki konu pekişsin ..

    http://www.space.com/scienceastronomy/space_gold_000726.html

    Malum , ayette geçen "menfaat" kapsamında rahatlıkla değerlendirilebilecek altın platin palladyum gibi değerli elementlerin kökeninin de dünya olmadığı yapılan araştırmalar neticesi ortaya konuyor.

    Tabi düşük bir ihtimalde olsa bu haberi ciddiye almayan yada şüpheli bulan çıkabilir . Southwest Araştırma Enstitüsü ve araştırmanın başında yer alan Bill Bottke hakkında bilgi vermekte yerinde olur.

    http://www.boulder.swri.edu/~bottke/

    http://www.boulder.swri.edu/~bottke/Reprints/Reprints.html

    http://lunarscience.arc.nasa.gov/bios/Bill-Bottke

    Çalışmaları kariyeri görev yaptığı kurumlar hakkında yeterli bilgi sunmakta . Bottke ve ekibinin çalışmalarından çıkan sonuca göre değerli madenler ve siderofillerin çekirdeğin oluşumundan hemen sonra, tam bir gezegen boyutuna ulaşmış gök cisimlerinden daha küçük gezegensilerle çarpışarak, yeniden dünya katmanlarına "enjekte" olduklarını belirtmesi konumuz ilede ayrıca ilintilidir..

    Şimdi hem dünyamızın çekirdeğinde bulunduğu söylenen demir ve nikelin hem yerkabuğunda (ve katmanlarda) bulunan demir madeninin özellikle menfaat elde edilen değerli maden türlerinden altın platin palladyum ve siderofil elementlerinin kaynağı konusunda yeterince " bilimsel" bulgu belge ve görsel edindin sanırım ..

    Ben bu konuda baştan beri hep aynı görüşü savundum ayetin 3 farklı boyutundan ilk ikisini bölümler arasında anışımı kıvırma olarak niteleyen sana ne demeli acaba .

    Eğer kıvırsa idim bilimin bilmedikleri başlığındaki ilk cevabımı ya editler yada silerdim !! yerli yerinde duruyor

    Şahsımın aktardıklarını anlamaktan yana aciz oluşunu içine düştüğün çıkmazı ve çırpınışlarının verdiği zahmetin hesabını kesmek adına asılsız şekilde beni suçlayan senin tespit edebildiğim tam 6 adet çelişkin var hem bu başlıkta hemde bilimin bilmedikleri başlığında , ince eleyip sık dokusam neler çıkar neler..Alıntılamaya tenezzül bile etmeyeceğim.

    Gelelim cevabımın başında belirttiğim ve 3. boyutu teşkil eden "fayda" babına , demirin insan hayvan bitkiler ve üzerinde ve yaşadığımız dünya gezegenine dair olumlu tesirlerine.

    Uzun uzadıya kelam edecek değilim kaynaklar eşliğinde sana link

    http://www.yaklasansaat.com/dunyamiz/dunya/demir.asp

    Kaynaklar ilgili yazının hemen altındadır dileyen tetkik ve teyid eder..

    Şimdi din ve bilim kolkola demiştim tekrarlıyorum aynen öyledir. Bu düşünceme ne bilim nede din mani değildir.

    Tüm bu açıklamaların ışığında sorulması gereken soru şu...

    Ancak içinde bulunduğumuz yüzyılda ele geçen bilimsel tespitler 1400 senelik maziye sahip kutsal metinde ne arıyor !!

    İnsanüstü varlığın tesiri dahli olmadan yani , ilahi müdahale olmadan bu bilgiye ulaşmamak mümkün mü ? Elbette hayır !!


    Devam edecek ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sinuhe.s -- 19 Ocak 2011; 18:45:50 >




  • konuyu uplayalım

    yeni türkü konuya bekleniyorsunuz

    ve lütfen bilimsel kaynaklar eşliğinde




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sinuhe.s -- 3 Ağustos 2012; 0:55:37 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: metalok

    Dünya göktaşı bombardımanına uğradı ise Ay veya diğer gezegenlerinde bu bombardımandan paylarına düşeni almaları gerekiyor. Ay'da altın madenleri olmalı... Olsaydı Amerikalılar orada çoktan maden kazıları yapıyor olurdu.

    Niye boyle bi islem yapsin ki afrikada yilda cikardiklari degerli madenlerin bir cok kismini imha ediyorlar zaten ayni sey altin icinde gecerli para altina veya degerli tasa karsilik basilir.gerci fed kafasina gore takiliyor artik ya.kendi ayagina niye kursun sıksın demek istedigim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: metalok

    Dünya göktaşı bombardımanına uğradı ise Ay veya diğer gezegenlerinde bu bombardımandan paylarına düşeni almaları gerekiyor. Ay'da altın madenleri olmalı... Olsaydı Amerikalılar orada çoktan maden kazıları yapıyor olurdu.

    aldı zaten diğer gezegenlerde paylarını ..zira demir yapısı itibari ile ne dünyada ne diğer gezegenlerde nede güneşde oluşmaya müsait değil

    demirin oluşması için nova-süpernovalara ihtiyaç var ve yüzlerce milyonderecelik ısıya

    demirin dünyada dahil diğer gezegenlere enjekte olması bu patlama sürecinde gerçekleşmiştir..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Iron Sky

    konuyu uplayalım

    yeni türkü konuya bekleniyorsunuz

    ve lütfen bilimsel kaynaklar eşliğinde



    Bu konuya nereden yazmaya başlıyacağımı bilemediğim için yazmıyordum. Kaldı ki diğer konunun kapatılması ve ortaya sunulan argümanaların artık çorba olması ve akılda tutmayı zorlaştırması bu işi iyice zorlaştırıyordu.

    Evet kaynakalr güzel, teşekkürler.

    Ve evet demirin uzaydan gelmesi konusunda da eksik bilgim varmış bu da kabulüm. Yeni bilgiler için teşekkürler.

    Nereden başlamalı bilemiyorum, ilk şuradan başlayalım mesela.

    Gerçekten o kadar büyük bir küfür ettiğimi hatırlamıyorum. Baya bir sinirlenmiş olmalıyım. O konuda özür, ben sadece aptal dediğimi hatırlıyorum ki oda gene bir iletişimsizlik sonucu idi.


    Bu tartışmadan ve kapatılan konudaki tartışmalardan çıkardığım bir ders var oda uzun uzun yazmamak. Çünkü o zaman hangi argüman cevaplandı hangisi cevaplanmadı kim ne konuda ne derece haklı ne derece biliyor hiç birşey belli olmuyor. Bu yüzden kürtaj konusunda "tek argüman, tek konu, tek cevap" ile ilerlemeyi tercih ettim ki onda da anlaşamadık.


    Bu konuya gelirsek, benim argümanım olan "Dünyada Demir En Başta" vardının hala arkasındayım. Kapatılan konuda bunu açıklamaya çalışmıştım. Hatta ordaki bazı genellemer (tek atom bazında bakarsak misali) burada "6 adet çelişki yakaladım" olarak önümüze geliyor.

    Konuyu uzatmadan "bilim bilim diyen YT gibi tipler" demişsin ve iddiamın bilimsel olmadığını söylemişsin. Onu bir cevaplandıralım:

    Güneş Sistemi'nin yani güneş ve gezegenlerin oluşumu ile ilgili ilk teori Emanuel
    Swedenborg
    [7]
    tarafından 1734 yılında öne sürülmüş, daha sonra Immanuel Kant tarafından
    1755 yılında genişletilen bulutsu varsayıma uygun olarak oluştuğu düşünülmektedir. Benzer
    bir teori Pierre-Simon Laplace tarafından bağımsız olarak 1796'da üretilmiştir.
    [8]
    Bu teoriye
    göre Güneş Sistemi 4,6 milyar yıl önce dev bir moleküler bulutun çökmesi sonucu oluşmuştur
    (Şekil 4). Bu ilk bulutun birkaç ışık yılı genişliğinde olduğu ve birkaç yıldızın doğumuna
    sebep olduğu sanılmaktadır.
    [9]
    Çok eski göktaşlarının incelenmesi sonucunda, ancak çok
    büyük patlayan yıldızların merkezinde oluşabilecek kimyasal elementlere rastlanması
    Güneş'in bir yıldız kümesi içinde ve birkaç süpernova patlamasının yakınında oluştuğuna
    işaret eder (Şekil 5). Bu süpernovalardan gelen şok dalgası çevrede bulunan bulutun içinde
    yüksek yoğunluk bölgeleri oluşturarak iç gaz basıncını yenecek ve içe çöküşe neden olacak
    kütleçekimsel kuvvetlerin oluşmasına izin vererek Güneş'in oluşmasını tetiklemiş olabilir.

    Sonradan Güneş Sistemi olacak olan ve güneş öncesi bulutsu olarak bilinen bölge
    [11]
    7.000 ile
    20.000 GB çapında
    [9][12]
    ve Güneş'in kütlesinden biraz daha fazla bir kütleye sahipti (0,1 ile
    0,001 güneş kütlesi kadar).
    [13]
    Bulutsu içe doğru çöktükçe açısal momentumun korunması
    nedeniyle daha da hızlı dönmeye başladı (Şekil 6). Bulutsunun içindeki maddeler
    yoğunlaştıkça içindeki atomlar artan frekanslarla çarpışmaya başladı (Şekil 7). Hemen hemen
    kütlenin tamamının toplandığı merkezin sıcaklığı etrafındaki diske göre giderek daha da
    arttı.
    [9]
    Kütleçekimi, gaz basıncı, manyetik alanlar ve dönüş küçülen bulutsuyu etkiledikçe
    kabaca 200 GB çapında
    [9]
    , kendi etrafında dönen gezegen öncesi bir diske dönüştü ve
    merkezde sıcak ve yoğun bir önyıldız oluştu


    Bu görüş günümüzde hala geçerli, yani bir tarafımdan birşey uydurmuyor bildiğimi anlatıyorum.

    Demir en başta vardı, işte bu görüşe dayanıyor. Kapatılan konuda da dediğim gibi o bulutsunun yapısında demir veya demir içeren "kayalar" olmadığını kimse söyleyemez demiştim.

    Burada ısrarla tekrarladığın şey şuydu "YT demir güneş sisteminde oluşmaz!!!!! Anlamıyorsun güneş yeterince sıcak değil (sayısız ünlem ve dalga geçen gülücükler)"
    Benim ve diğerlerinin bizi anlamadığını söylememizin sebebi buydu. Ben "Sonradan Güneş Sistemi olacak olan ve güneş öncesi bulutsu olarak bilinen bölge" de demir var olduğunu iddia ediyordum. Ama bu iddiaya cevap

    "Güneşte demir oluşmaz (sayısız ünlem ve dalga geçen gülücükler)" olarak geliyordu. Sanki ben güneşte oluşur diyormuşum gibi veya dünyanın oluşumu sırasında var argümanımı çürütoyrmuş gibi.. işte bu noktada sanırım aptal demiştim. Onun için tekrardan özür dilerim.

    Şimdi bir diğer konuya gelelim, oda gene kapatılan konuda bir arkadaşın eski medeniyetlerin demirin gökten geldiğini farkettiği iddiası idi. O eski medeniyetler elbetteki astronomik modeli bilecek değiller ama belki ama o kişinin iddiasına göre meteorları biliyorlardı. Tabi bu konu spekulasyona açık ama olayla direkmen alakalı bir konu. Şu an bunu burada kapatalım zira bu mesaj için çok önemli değil.

    Üstteki yazıda çok fazla itham var. Hepsine tek tek girmiyorum. Ana hatları ile ilerliyeceğim.

    Aklıma gelmişken, gezegenlerin nasıl oluştuğunu, bulutsuların dönmesini vs açıklamıştık ama inanmamış, dalga geçmiş ve kaynak istemiştin. Hatta üniversitede hocayada bunu sormuştum. Oda direk şurada yazıyor diyemeyeceğim demişti, çok genel bir bilgi oldugu için. Ama sen burdada ünlemler ve gülücüklerle dfalga geçmiştin. Şimdi üstteki küçük fontla yazdığım açıklama sanırım açıklığa çıkartıyor durumu.

    Kapatılan konuda başka bir iddia vardı, terminoloji ile alakalı olsa da "demir çekirdeğe göktaşları ile doldu" demiştin. Üstteki videolarda da gözüktüğü gibi iki gök cismi çarpışıyor ve "gave earth its iron core" oluyor. Ama o çarpışan cisme göktaşı denebilir mi ayrı bir tartışma konusu. Açıkcası demir dünyanın çekirdeğine göktaşları ile doldu demek ile videodaki olay aynı şey değil.

    Gelelim işin dini boyutuna, bu konuya girmek istemediğimi belirtmiştim, zira kürtaj konusunda da gördüğümüz gibi aynı kelimeler kişilere çok farklı şekillerde etki bırakıyor. Bence açıkca bir anatomik hata olan şey sence mucize olabiliyor. Ama üstte bahsetmişsin, burda ona da değineyim.

    Ayetin manası seninde açıkca belirttiğin gibi lütuf, indirme anlamalrına sahip. İşte işine geldiği gibi yorumlama burda oluyor. Bu bilgi ortaya çıkmadan önce demiri lutuf olarak mı algılıyordu insanlar yoksa gökten geldi olarak mı? Bu sorunun cevabı bu konuyu açıklığa kavuşturacaktır.

    Başka bir şey, Kuranda matematik hatası ve mirasın düzgün dağılamaması konusu. Bu konudan bahsetmişsin, ben 3-5 kelime fazla olsa durum çözülcek demiştim. Belki 3-5 değil daha fazla olur ama evet çözülür. Sen ise ne yazmışsın

    Senelerce şişe şişe o forum senin bu forum benim gezip matematik hatası "saçmalığını" yaymaya çalışmadın mı . Sana hem a.t forumda hemde burada matematik hatası olmadığını kanıtladım .Durumun farkına varınca avliyeye saldırdın .Sana avliyenin dini temele dayandığını dinde bir asıl olduğunu ispat ettiğimde ise sen kalkıp avliyeye luzum yoktu "ben 3-5 kelime ile sorunu çözerdim deme" tuhaflığını sergilediğinde şahsım tarafından , cevaben değil 3-5 kelime 70 milyon kelime ile de olsa bunun mümkün olmadığını zira "mirascılarını içinde bulunduğun "şimdiki zamanda zarfında" asla bilemiyeceğini belirttim.

    Sen sergilediğin anlamsız tavrı dahada aşarak mirascılarını "şimdiki zaman sürecinde" bileceğini iddaa ettin.Sana bunun da imkansız olduğunu izah etmedim mi..???

    Bilemeyeceğin dolayısı ile tespit edemediğin varislere eşit şekilde pay dağıtmanın imkansız olduğunu defalarca yazmak sureti ile izah etmedim mi.Sonunda olayı kavrayıp aksi yönde tavır sergilemedin.


    Şişe şişe gezmek ne demek bilmiyorum ama kurandaki matematik hatasının eklemelerle çözülebileceğini hala söylüyorum. 70 milyon kelime ile hayli hayli çözülür.

    Her garip iddiana cevap vermiyorum, "asla bilinemez, asla yapılamaz, birşeyleri bana kanıtlamışsın, ben olayı kavrayıp aksi yönde tavır sergilemişim" falan

    Dediğim gibi buranın konusu değil. Hatırladığım kadarıyla geçende bir meydan okuma vardı forumu terkedicem falan diyordun. Ben "Kuranda anatomik hata" konusunda anlaşamadıktan sonra seninle bir tartışmada haklıda olsam haksızda olsam bir sonuca varacağımızı sanmıyorum. Ama iddialarımın arkasındayım, isteklere göre kurandaki hata çeşitli şekillerde düzeltilebilir. Hatta sen istediğin kadar saçmalık de, bence kuranda pek çok hata var. Hepsi tartışılır.

    Kaldığım yerden devam ediyorum açıklama yapmaya.

    Konu iki farklı yerde tartışılmıştı. Kapatılan konuda ve burada. Kapatılan konuda daha öncede dediğim gibi artık argümanlar havada uçuşuyordu. En son kalkıp üniversiteye gidip orada bir doçente bu konuyu sordum. Hatta sorularıda tek tek not almıştım. Cevapların bir kısmı üstte duruyor. Ben bir tartışmada "düzgünce" tartışmak için ne gerekiyorsa, doğruya ulaşmak için ne gerekiyorsa yaptığıma inanıyorum. KAlkıp üniversiteye gidip sorularımı sordum. Beklediğimden farklı bir cevap hiç gelmedi.
    Olabilir, o kişide aldığı eğitim boyunca böyle bir bilgi görmemiş olabilir. Belkide yeni bir görüştür, onun eğitiminde yoktur ve sonradan çalıştığı alanlarda karşılaşmamıştır bilemiyorum.

    Peki sonra ne oldu? Gerçek manada konuya bir kaynak geldi. "Bilim bilim diyen ama bilimden haberi olmayan YT gibi tipler" yani ben ve benim gibi düşünenler bu bilgiyi bilmiyor olabilir. Fakat bu benim söylediğimin bilime ait olmayan kendi sözlerim olduğu manasına gelmez, ki üstte kaynak verdim. Ve ben artık açıkça söylüyorum ki bu konuda eksik bilgim varmış. Bunda bence yanlış birşey yok, çünkü burada konuşma tartışma amacımız zaten bu, herkesin herşeyi tamamen bilebilmesi mümkün değildir herhalde. Evet eksik bilgim varmış, ama bu demek değildir ki bu konuda söylediğim herşey yanlış veya bu konuda senin söylediğin herşey doğru. Genel gezegen oluşum teorisi ile dalga geçip kaynak göster diyen de ben değilim.

    Aslında amacımız demirin dünyaya nereden geldiğini tartışmak ise ben oluşumunda vardı dediysem, karşılığında da bak uzaydan geliyor denilip kaynak verilse ne sayfalarca tartışılır, ne hakaretler edilir, ne de konular silinir.

    Ama harcadığın tüm emekle (üniversiteye gitmek, hocayla konuşmak, sorular sormak, notlar almak, fotograflar çekmek panolardan ve burada 1,5-2 saat süren yazılar yazmak) çocukca dalga geçilirse, bu tabloyu hep yaşarız. ar_tryk ile özelden bu konuyu konuşmuştuk. Benden özür dilememi beklediğini söyledi.

    İşin şöyle ilginç bir kısmı var. Bir kişi ne kadar dalga geçerse geçsin, ne kadar uyarılmasına rağmen gülücüklerle alay etmeye devam etsin... Karşıt görüşte bu konuda kaynak istesin ama bir türlü iddiasını destekleyen bir kaynak gelmesin, kendisi kaynak bulmak için, araştırmak için gitsin gezsin bulsun sorsun ve burda saatlerce tek tek argümanlara cevap yazsın önemli değil. Hala özür dilemesi gereken benim, hala o kadar tahrik altında küfretmişim (inanın şu an hatırlamıyorum) edepsiz olan benim.

    Dalga geçmek, onalrca smiley ve ünlem kullanmak, devamlı hakaret etmek edepsizlik değil, dolayısıyla edepsiz benim. Ben bunu adil bulmuyorum. Tekrarlıyorum, küfrettiğim için ve (hatırlıyorum) aptal dediğim için tekrar tekrar özür diliyorum. Konu hakkında eksik bilgim olduğunuda kabul ediyorum. Hala konu hakkında eksik bilgin olduğunu da düşünüyorum (o zaman için) senin veya benim söylediğim herşey doğru veya herşey yanlış da değil bunuda tekrar vurguluyorum.

    Yıllardır şişe şişe (ne demekse) forum forum konuşuyoruz tartışıyoruz bilmem kaçıncı uyarışım olucak bilmiyorum tartışmalar bu şekilde olmak zorunda değil, bu konuda düzgün bir kaynak ve düzgün bir uslupla konuşulsaydı kimse bu kadar uzatmazdı.

    Bunu becerebileceğini sanmıyorum (smileyler benim hakkım çok seviyorum forumda var kullanıyorum vs vs) bu yüzden kuran konusundaki diğer hataları, veya hayatta herhangi birşeyi seninle tartışmayı çok düşünmüyorum. Mümkünse benden uzak Allaha yakın ol.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü
    ar_tryk ile özelden bu konuyu konuşmuştuk. Benden özür dilememi beklediğini söyledi.


    Gennoya da Y.T ye smıley kullanmamasını söylemiştim. Sevmiyor dedim.
  • quote:

    Evet kaynakalr güzel, teşekkürler.

    Ve evet demirin uzaydan gelmesi konusunda da eksik bilgim varmış bu da kabulüm. Yeni bilgiler için teşekkürler.

    Nereden başlamalı bilemiyorum, ilk şuradan başlayalım mesela.


    olması gereken başlangıcı yapmışsın asıl ben teşekkür ederim ..

    quote:

    Bu konuya gelirsek, benim argümanım olan "Dünyada Demir En Başta" vardının hala arkasındayım


    evet gaz ve toz bulutu iken element bazında demir mevcuttu ancak köken olarak yine uzaya bakmak durumundayız zira ayette "faydalanama" öne çıkarılmış..

    element bazındaki demirin "kullandığımız faydalandığımız demire dönüşmesi söz konusu değil " maden anlamında yani..

    ayrıca toz ve gaz bulutunun içeriğine içinde demir madeni taşıyan kayaları dahil etmeye çalışman ve bunu senin varsayımın olarak sunman bana belirttiğin büyüklükte demir içeren kayalar konusunda kaynak isteme hakkını doğurur ki bunu isterim..

    quote:

    Kapatılan konuda başka bir iddia vardı, terminoloji ile alakalı olsa da "demir çekirdeğe göktaşları ile doldu" demiştin. Üstteki videolarda da gözüktüğü gibi iki gök cismi çarpışıyor ve "gave earth its iron core" oluyor. Ama o çarpışan cisme göktaşı denebilir mi ayrı bir tartışma konusu. Açıkcası demir dünyanın çekirdeğine göktaşları ile doldu demek ile videodaki olay aynı şey değil.


    çarpan cisme ne denir yeni türkü ..göktaşı deme demir içerikli gezegensi de ..ne fark eder ?

    sonuçta çekirdeğe oluşumun ilk evresinde demir nereden geliyor ..demiri taşıyan meteorlar asıl etken değil mi..hadi senin paşa gönlün kırılmasın gezegensi parçalar diyelim ..ne fark edecekse

    sen ilk oluşum esanasında toz ve gaz bulutunun içine kayaları sıkıştırıyorsun ama videodaki çekirdeğe enjekte olayını gerçekleştiren meteora ..şüphe ile yaklaşıyorsun

    odak noktamız ne çekirdekde dahil katmanlara ulaşan demir ve kökeni değil mi..?

    çekirdekteki demirde katmanlardaki demir de sonradan dünyaya enjekte oldu ..bunu ben değil biliminsanları eldeki verilere bakarak söylüyor..

    ben kaynaklı kaynaklı bilgi sundum

    quote:

    Şimdi bir diğer konuya gelelim, oda gene kapatılan konuda bir arkadaşın eski medeniyetlerin demirin gökten geldiğini farkettiği iddiası idi. O eski medeniyetler elbetteki astronomik modeli bilecek değiller ama belki ama o kişinin iddiasına göre meteorları biliyorlardı. Tabi bu konu spekulasyona açık ama olayla direkmen alakalı bir konu


    demirin gökten geldiğini yani uzaydan geldiğini ancak içinde yaşadığımız yüzyılda öğrendik ..dikkat et ayette siz demiri demir ile alakalı şeyleri bilmiyordunuz denmiyor ..demir zaten kullanımda olan bi maden tabiki biliniyor ..

    metorları bilmeleride imkan yok zira demirin enjekte oluşu esnasında insan nesli piyasada yoktu ..nasıl bilebilirler..bu bilgi ancak içinde yaşadığımız yüzyılda ele geçti

    quote:

    Gelelim işin dini boyutuna, bu konuya girmek istemediğimi belirtmiştim, zira kürtaj konusunda da gördüğümüz gibi aynı kelimeler kişilere çok farklı şekillerde etki bırakıyor. Bence açıkca bir anatomik hata olan şey sence mucize olabiliyor. Ama üstte bahsetmişsin, burda ona da değineyim.

    Ayetin manası seninde açıkca belirttiğin gibi lütuf, indirme anlamalrına sahip. İşte işine geldiği gibi yorumlama burda oluyor. Bu bilgi ortaya çıkmadan önce demiri lutuf olarak mı algılıyordu insanlar yoksa gökten geldi olarak mı? Bu sorunun cevabı bu konuyu açıklığa kavuşturacaktır


    bak sana çok basit şekilde izah edeceğim ..

    kudret helvası nedir ? çok kuvvetli bir besin ..öyle mi ..öyle

    peki nerede bulunmakta ?

    yeryüzünde ..peki yeryüzünde bulunan bir maddenin lutuf ve ikram anlamında enzelna fiili ile ifade edilmesi yanlış mı

    hayır..zira enzelna nüzül yani ikram ve lutuf anlamında da kullanılmakta..

    peki demir yani kullandığımız yani menfaat elde ettiğimiz demirin kökeni neresi

    dış uzay ..doğru mu doğru ..

    bilim bize ne der ..demir ve diğer değerli madenler oluşum esnasında ve ilerleyen süreçte hem çekirdeğe hemde katmanlara enjekte oldu der..

    yanlış mı ?...hayır

    peki..bu pencereden bakıldığında demir hem lutuf ve ikram hemde enzelna fiilinin esas anlamı olan indirme ifadesiyle örtüşüyor mu ?

    evet örtüşüyor

    ben kalkıp desem ki..diyorum demir hem lutufdur vede ikram aynı zamanda indirilmiştir..bu ifadem ne dini yorum açısından nede bilimsel pencereden bakıldığında hatalımıdır...ve zorlamamıdır..

    enzelna fiilini değerlendirirken "özneye bakacaksın bilader..kudret helvası söz konusu ise diyeceksin ki..ulan bu kudret helvası ne ? nerede bulunur enzelna fiili ile özne kudret helvası nasıl değerlendirilir..

    bunu soracaksın..bu soruyu demir bağlamında ele aldığında da demirin kökenine bakacaksın ..neresi ..dış uzay..dünyaya nasıl ulaşmış ..indirilme söz konusu

    yani daha net nasıl ifade edilir ki..1400 sene öncesine ait bir kutsal metinde ancak içinde yaşadığımız yüzyılda ulaşılan bilginin işi ne ..ve eski yorumcular ancak yeni ulaştığımız bu bilgiye sahip olmadıkları için lutuf anlamında değerlendirmişlerse bu benim zorlama yorumum anlamına mı gelir yoksa bilginin yeni oluşu gerçeğinimi ifade eder

    eski yorumcular elbette lutuf anlamında yorumlamak zorundaydılar yeni türkü zira ellerinde içinde yaşadığımız çağda ulaşılan bilgiler yoktu

    bu kadar basit bir durumu kavrayamama ve bunun akabinde neden eski yorumcular lutuf olarak kabul ettilerde sen indirme yani enzelna fiilinin asıl anlamını esas aldın diye sormak nasıl bir garabettir..

    nasıl asıl anlamında ele alıp yorumlasınlar ..demirin gezegenimize nasıl ulaştığını ancak bu yüzyılda öğrendik..

    enzelna fiilinin asıl anlamı ne ..inme indirme !! şimdi ben işime geldiği gibi mi yorumlamış oluyorum ? eh pes yani..yahu ayete ekleme yapsam sana hak verecemde oda yok ve sen işine geldiği gibi yorumluyorsun diyorsun


    şimdi gelelim asıl meseleye bu demir konusu ilk açıldığında sen mucize avcılarına meyletmek yerine bilimsel kaynaklara yönelseydin ne olay bu kadar uzardı nede bunca hengame yaşanırdı..

    sen ne yaptın açtın pc bak aa ayet hemen malum forumlara ..oradan bana cevap yetiştirmeye kalktın ..hadi buna alışığız ..asıl bam teline dokunayım

    o sitedekiler benim ulaştığım bilgileriden habersiz mi ? hayır..çok iyi bilmekteler ..peki neden okuyucularına bu bilgileri sunmuyorlar..neden gizliyorlar veee neden yazılan cevapları forumlarında siliyorlar ?

    bu soruları mümkünse kendi vicdanında cevaplandır..zira onların yaptıkları bu iğrençliği benim midem kaldırmıyor



    quote:

    Şişe şişe gezmek ne demek bilmiyorum ama kurandaki matematik hatasının eklemelerle çözülebileceğini hala söylüyorum. 70 milyon kelime ile hayli hayli çözülür


    bak bu kafa yapısı cidden sorunlu ..kızma hemen ne demek istediğimi açıklayacağım..

    değil 70 milyon kelime 700 milyon kelime ilede olsa çözüme ulaştıramazsın

    neden mi ? basit misal (defalarca bu örneği verdim yine vereyim)

    yeni türkü evli yani şu an itibari ile ..eşi dilara isimli bir hanımkız

    şimdi yeni türkü mirascılarını pay dağıtmak zorunda ama bunu içinde bulunduğu şimdiki zaman zarfında yapmakda zorunda..

    şimdiki zaman sürecinde mirascılarını bilebilme (kesin olarak) imkanına sahip mi ?

    hayır ..zira bu bilgi "gelecek zamana dair kesin bilgiyi elde etmeyide gerekli kılar "..

    gelecek zaman ise içinde onlarca ihtimali barındırır..

    ilk eşin vefat edebilir !! ikinci eşin ile evlenebilirsin !!kaç çocuğun olacak ..hangisi kız hangisi erkek ..

    bu çocukların kaçı yaşayacak kaçı vefat edecek..evleneceklermi evlenirlerse kaç çocukları olacak kaçı kız kaçı erkek ..hangisi senin vefat anına yetişecek

    vb bi sürüüüü ihtimal..ki bunların hiçbiri hakkında "kesin bilgiyi elde etme imkanın yok" ..kesin bilgiye sahip olmadığın bir konuda nasıl hesap yapıp eşit dağılım gerçekleştireceksin ? 700 milyon kelimen olsa ne fark eder yeni türkü

    yahu bu mümkün mü azıcık ellerini başının arasına alda düşün ..çok zor değil..gelecekten kesin haber alma yani geleceğe yolculuk yapma imkanına sahipsen o başka tabi..buda mümkün değil..

    yahu yeni türkü bi insan nasıl mirascılarımı önceden bilebilirim deme gafletini sergiler..

    bu ifadende akıl ve mantık var mı..kalkıp hatayı kurana yamamaya çalışıyorsun..beni es geç aklı başında herhangi bi arkadaşına sor yahuuu..

    de ki ben mirascılarımı önceden bileceğimi söylüyorum..sana ne cevap verirler acaba..

    quote:

    ar_tryk ile özelden bu konuyu konuşmuştuk. Benden özür dilememi beklediğini söyledi.


    ben özür felan beklemedim arka da bu yönde bi istekte bulunmadım ..ihtimal haklılığımı gördüğü için senin bu yönde (hakaretlerde dahil) tutumundan ötürü özür dilemen gerektiği düşüncesinden hareketle belirtmiştir..


    quote:

    Mümkünse benden uzak Allaha yakın ol.


    sana forum kadar yakınım ki bu oldukça büyük bir uzaklık Allah ise bana şah damarımdan da yakın ki bu istediğimden daha büyük bi yakınlık



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sinuhe.s -- 4 Ağustos 2012; 1:08:20 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Iron Sky


    Mirascıların önceden bilinebilmesini konusunuda açıklığa kavuşturalım. Senin doğacak çocuklarına bir aralık bırakırsın ve o aralığın içinde payalrını alırlar. Yani aslında gerçekten kimin kaç çocugu olacağını bilmene gerek yok. 700 milyon kelime diyorsun, bir şemaya bakar mirasın düzgün dağıtılması. Şema kullanmak yasaksa da cümlelerle anlatmak yeterli olur.

    Ekleme:

    Ben malum forumlardan bakma değil kendi okuduğum kitaplardan aldığım derslerden öğrendiğim bilgilerden hareketle yazdım ne yazdıysam. Dediğim gibi senin kaynağın bu kadar geç gelmeseydi bu kadar tartışılmayacaktı zaten..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Yeni Türkü -- 4 Ağustos 2012; 20:22:59 >
  • quote:

    Senin doğacak çocuklarına bir aralık bırakırsın ve o aralığın içinde payalrını alırlar. Yani aslında gerçekten kimin kaç çocugu olacağını bilmene gerek yok. 700 milyon kelime diyorsun, bir şemaya bakar mirasın düzgün dağıtılması. Şema kullanmak yasaksa da cümlelerle anlatmak yeterli olur.


    iyide çocuk adedi ve cinsiyeti önceden belirlenemiyorsa ki belirlenmesi imkansızdır dağıtımı nasıl yapacaksın ..üstelik sadece çocuklar değil eşin anne baban eşinin akrabaları ne olacak

    yeni türkü arkadaşım ..tekrar düşün yazdıklarını..

    malum cinsiyetler arası fark da var dağılımda

    sen sana kimin mirascı olacağını içinde bulunduğun şimdiki zaman sürecinde bilemezsin..

    buna imkan vermeyen neden ..gelecek zamana dair kesin ve net bilginin elimizde olmamasıdır

    eşit dağılım için senin ölüm anından ve sonrasında sağ kalanların kimlerden oluştuğu bilgisinin elinde olmasıdır

    bu bilgiyi elde etmek ise imkansızdır

    imkansız bilgi edinilemiyeceğine göre avliyeye itiraz anlamsızdır..




  • konudaki çatışma çok saçma. bilime sövme eğiliminde olup da dini övmek için yine bilimle ispata gitme yoluna gitmek de hoş bir çelişki.

    hadid suresi 25. ayette demirin indirilmesinden kasıt, demirin yaratılması olarak yorumlanabilir bence. diyanet çevirisi de böyledir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Iron Sky

    quote:

    Senin doğacak çocuklarına bir aralık bırakırsın ve o aralığın içinde payalrını alırlar. Yani aslında gerçekten kimin kaç çocugu olacağını bilmene gerek yok. 700 milyon kelime diyorsun, bir şemaya bakar mirasın düzgün dağıtılması. Şema kullanmak yasaksa da cümlelerle anlatmak yeterli olur.


    iyide çocuk adedi ve cinsiyeti önceden belirlenemiyorsa ki belirlenmesi imkansızdır dağıtımı nasıl yapacaksın ..üstelik sadece çocuklar değil eşin anne baban eşinin akrabaları ne olacak

    yeni türkü arkadaşım ..tekrar düşün yazdıklarını..

    malum cinsiyetler arası fark da var dağılımda

    sen sana kimin mirascı olacağını içinde bulunduğun şimdiki zaman sürecinde bilemezsin..

    buna imkan vermeyen neden ..gelecek zamana dair kesin ve net bilginin elimizde olmamasıdır

    eşit dağılım için senin ölüm anından ve sonrasında sağ kalanların kimlerden oluştuğu bilgisinin elinde olmasıdır

    bu bilgiyi elde etmek ise imkansızdır

    imkansız bilgi edinilemiyeceğine göre avliyeye itiraz anlamsızdır..

    Avliyeye itiraz eden mi var? Avliye ve Reddiye cozum zaten. Bosuna tartisiyoruz. Ben butun durumlari kapsayacak sekilde aciklama yapilabilirdi diyorum.

    Istenilen ne ? mirasin pay/payda da toplam paylarin paydaya esit olmasi eksik fazla cikmamasi mi? Yapilabilir. "Once, sonra, kalanin, tamaminin, sirasiyla, su durum haricinde" gibi ifadeler ile belirtirsin hic eksik veya fazla olmaz pay. Avliye ve reddiye sonradan bulunan seyler, en basta bunlar bahsedilse zaten sorun olmayacak. Dedigim gibi ikna olmak zorunda degiliz. Ben yapilabilir diyorum. Sorun bunu kisa tutmak. Gunumuz bilgi ve kelime haznesi ile bunu yapabiliriz. Ama o zamanin bilgisi ve kelime haznesi ile yapacaksak uzun olabilir. Ama 70 milyon kelimeye falan gerek yok. Butun olasiliklari tek tek yazarsin belki yuz cumle olur ama her durumu tek tek gostermis olursun.

    Dedigim gibi su andaki durumda da bu 100 lerce cumle olmadan kisaca yazilabilir, matematik terimlerimiz var avliye benzeri bir uygulamayi direk ayetin icinde anlaticak, boylece kuranda hata olmamis olucak. Ama yok olmaz diyorsan tekrarliyorum ikna olmak zorunda degiliz


    hashus: 2009 un konusu, oncesi 2008 e kadar bile uzaniyor olabilir




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099

    konudaki çatışma çok saçma. bilime sövme eğiliminde olup da dini övmek için yine bilimle ispata gitme yoluna gitmek de hoş bir çelişki.

    hadid suresi 25. ayette demirin indirilmesinden kasıt, demirin yaratılması olarak yorumlanabilir bence. diyanet çevirisi de böyledir.

    şahsım adına konuşayım bilime sövmedim sövmemde ..

    demirin yaratılmış olması indirilmediği anlamına gelmez ..indiğini bilimde ifade ediyorsa ki ediyor ..sorun ne enzelna fiilinin anlamıda indirme - inme anlamına geliyorsa..

    hashus cümle içinde fiil özne ile birlikte değerlendirilir..lütfen yazılanlara dikkat ederek mesaj atalım

    çevirilere kulak asmayın ..zira ayetin orjinal arapça metnine bakıldığında yaratılma yani halak- hulika ifadeleri neden yok ..olmayan ifadeleri meal çevirisine ekleyenler bunun vebalini nasıl çeker bilemem ..

    quote:

    Butun olasiliklari tek tek yazarsin belki yuz cumle olur ama her durumu tek tek gostermis olursun.


    yeni türkü olasıklar kesin bilgiyi vermez..kesin bilgiye sahip olmadan eşit dağılım yapamazsınız

    adı üzerinde olasılık..olmama ihtimalide var olasılık üzerinde kesin ve eşit pay dağıtımı yapmak imkansızdır ..

    lütfen kullandığın kavramların ifade ettikleri anlamlarını tekrar gözden geçir




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Iron Sky

    quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099

    konudaki çatışma çok saçma. bilime sövme eğiliminde olup da dini övmek için yine bilimle ispata gitme yoluna gitmek de hoş bir çelişki.

    hadid suresi 25. ayette demirin indirilmesinden kasıt, demirin yaratılması olarak yorumlanabilir bence. diyanet çevirisi de böyledir.

    şahsım adına konuşayım bilime sövmedim sövmemde ..

    demirin yaratılmış olması indirilmediği anlamına gelmez ..indiğini bilimde ifade ediyorsa ki ediyor ..sorun ne enzelna fiilinin anlamıda indirme - inme anlamına geliyorsa..

    hashus cümle içinde fiil özne ile birlikte değerlendirilir..lütfen yazılanlara dikkat ederek mesaj atalım

    çevirilere kulak asmayın ..zira ayetin orjinal arapça metnine bakıldığında yaratılma yani halak- hulika ifadeleri neden yok ..olmayan ifadeleri meal çevirisine ekleyenler bunun vebalini nasıl çeker bilemem ..




    öncelikle, bilime sövmemiş olman, bilimi kendine tek yol gösterici olarak gören insanlarla alaycı bir ifadeyle konuştuğun gerçeğini değiştirmez. kendini belki bir hawking olarak görebilirsin, ama dışarıdan bakan insanlar için 21. yüzyılda engizisyon temsilciliği yapan biri gibi bir tutumun var.

    demirin yaratılmış olması indirilmediği anlamına gelmez demişsin de, lafı bu kadar çevirmeye gerek yok. ben indirilmediği, yaratıldığının kastedildiğini söylediklerini düşünüyorum. senin dilbilgisi kuralları açıklaman beni ilgilendirmez, diyanet ile senin arandadır. bugüne kadar burada "arapça ifadelerde kelimenin anlamına direk bakarak bir şey diyemezsiniz, bütün içinde kelimeler çok farklı anlamlar kazanabiliyor" diyerek kuran'dan örnek verdiğimizde kıvırma yoluna gidenler oldu. şimdi ise farklı anlama gelmeyeceğinden bahsediyorsun. açıkçası bu benim sorunum değil, bunları diyanet ile tartışırsın. diyanet varken senin arapçanı referans almayı düşünmüyorum.

    ayrıca, tut ki diyanet böyle demiyor olsun, yine de bu benim kendi düşüncem ve inancım olur. kuran'ın gerçekten bir tanrı tarafından yollandığını kimse bilmiyor. sadece inanıyor. kuran bir dogmadır, o dogmayı yorumlamayı da dogmalarla sınırlamayın. alışmışsınız dogmalarla kelepçelenmeye. ben dinime, sizin dayatmalarınız için inanmadım.

    "yazılanlara dikkat ederek mesaj atalım" kısmını seviyesiz ve haddini aşan bir mesaj olarak algılıyorum.




  • @yeni türkü,

    evet hocam konuyu hatırlıyorum. daha çok okumayı tercih etmiştim, ancak konunun bir şekilde yine dine çekilmesiyle uzaklaşmıştım konudan. şimdi tekrar, anlamsız bir şekilde güncellendiğini görünce birkaç söz söyleme ihtiyacı hissettim.
  • quote:

    demirin yaratılmış olması indirilmediği anlamına gelmez demişsin de, lafı bu kadar çevirmeye gerek yok. ben indirilmediği, yaratıldığının kastedildiğini söylediklerini düşünüyorum. senin dilbilgisi kuralları açıklaman beni ilgilendirmez, diyanet ile senin arandadır.


    "dilbilgisi kuralları seni ilgilendirmez" "demirin inmiş olması seni ilgilendirmez".."bilimsel olarak bunun ifade edilmesi seni ilgilendirmez "

    sahi hashus seni ne ilgilendirir..diline doladığın ezberin mi..



    quote:

    ben dinime, sizin dayatmalarınız için inanmadım.


    ben bişey dayatmadım ..inancınızda daim olmanızı dilerim saygılar ayrıca demirin çekirdek ve katmanlarına inişini yeni türküye sor..o bu konuda bilgi sahibi sana anlatır




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Iron Sky

    quote:

    demirin yaratılmış olması indirilmediği anlamına gelmez demişsin de, lafı bu kadar çevirmeye gerek yok. ben indirilmediği, yaratıldığının kastedildiğini söylediklerini düşünüyorum. senin dilbilgisi kuralları açıklaman beni ilgilendirmez, diyanet ile senin arandadır.


    "dilbilgisi kuralları seni ilgilendirmez" "demirin inmiş olması seni ilgilendirmez".."bilimsel olarak bunun ifade edilmesi seni ilgilendirmez "

    sahi hashus seni ne ilgilendirir..diline doladığın ezberin mi..



    quote:

    ben dinime, sizin dayatmalarınız için inanmadım.


    ben bişey dayatmadım ..inancınızda daim olmanızı dilerim saygılar ayrıca demirin çekirdek ve katmanlarına inişini yeni türküye sor..o bu konuda bilgi sahibi sana anlatır

    laf cambazlığı yapmana gerek yok. sen, hiç bilmediğim arapça hakkında ne söylesen benim umrumda olmaz, çünkü arapça bilmiyorum. o yüzden benim için daha güvenilir bir referans olan diyanet'e inanacağım tabi.

    dilbilgisi kuralları açıklamanın beni niye ilgilendirmediğini anladığını umuyorum. diğer ortaya çıkardığın, gerçekte olmayan sözleri sana iade ediyorum.

    ezberden konuşmak benim işim değildir, dogmalara saplanıp kalan birilerini görürsen onlara yöneltirsin bu asılsız suçlamalarını.

    alıntıları parça parça yapman da tam günümüz medyası ayarında olmuş.




    yeni türkü'ye sormam tavsiyen ise çok olumlu. bu iş hakkında yetkin bilgiye daha çok sahip birine sormam gayet olasıdır. kendi gününü kurtarmak için bu bilgileri 2-3 saatte google'dan aratan birine soracağıma, bu işin okulunu okumuş ve referans olabilecek hocalardan bilgi edinmiş birini kılavuz alırım. doğru olan da budur.




  • Şu anda bilimadamlarının düşüncesine göre;

    Güneş sistemi doğmadan önce var olan bir sistem ve bir yıldızın süpernova şeklinde patlamasından sonra arta kalan gaz,toz ve elementler yerçekiminin milyonlarca yıl şekillendirmesiyle sistem oluştu. Sistem oluşurken haliyle önceki yıldızdan kalan demir de hem dünya oluşurken hem dünya oluştuktan sonrada yeryüzüne bombardımana devam etti. Halen dahşi devam ediyor tabi eskisi kadar sık olmasada.

    Demirin çekirdğe inmesinin sebebi eriyik haldeiken ağır olmasından dolayı dibe çökmesi.Yeryüzündeki demirin ve demir damarlarının sebebi ise volkanik hareketler sonucu magmanın zaman zaman yeryüzüne çıkması.

    Demir ayrıca uzayda en çok bulunan elementlerden biridir. Merkür gezegeninin tamamı neredeyse demirden oluşmuştur. 2004 te keşfedilen güneş sistemi dışındaki gliese 436 b gezegeninde çok miktarda demir olduğu düşünülüyor.

    Ha bu arada hepimiz gökten indik hepimiz dünyanın bir parçasıyız dünyada olan herşey dünyayı oluşturan zincirin bir parçasıdır.




  • hadid suresini okurken demiri araştırma işine koyuldum. başlarda yeterli bilgiler elde edemediğim için üzülmüştüm. zira yerli kaynaklarda pek bilgi alamıyorsunuz yada tek taraflı bir görüş hakim oluyor.yabancı sitelerde ise ingilizcem iyi düzeyde olmadığı için çeviride zorlanıyordum. üyesi olduğum forumda bu kaynağa ulaşmak beni oldukça sevindirdi. yeni türkü'ye ve özellikle alvarlı efe'ye teşekkürler. zira biri doğuya ulaşmak için vesile, diğeri doğruyu anlatmak için araç olmuş.
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.