Şimdi Ara

Çocuk dövülür mü? İnsana şiddet! (7. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
153
Cevap
0
Favori
6.282
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Einstein

    quote:

    Orijinalden alıntı: Myrnin

    Hocam yalnız her cevap veren ya eksik ya da yanlış okuyor. Herkes böyle olacak diye bir şey yok. Ben de neredeyse hiç dayak yemedim ebeveynlerimden.

    Nerdeyse dayak aşığı bir insan olarak lanse edeceksiniz beni izin versem. İlla ki şahit olmuşsunuzdur çevrenizde laf anlatmakla susmayan şımarık çocukları. İşte bunlara gerektiğinde az biraz şiddet uygulanabilmeli bence. Elbette ki ağzını yüzünü kırmalıyız çocuğun demiyorum. Ama dediğim gibi herkes farklı karaktere sahip. Eğer fırlama bir çocuk sahibi olursanız laf anlatmaklar bazı şeylerin önüne geçemeyeceğinizin farkına varırsınız.

    Tabii ki ceza olarak şiddeti kullanmaktan önce her yol denenmeli ama bazen gerekebiliyor maalesef.

    Hocam demek istediğinizi anlıyorum ama o çocuğun şımarıklığının da yine ailenin o zamana kadar yetiştirmesinden kaynaklandığına inanıyorum. İkiz kardeşlere veya 1-2 yıl arayla doğmuş kardeşlere bakarsanız çoğu benzer yetiştirildiğinden davranışları, saygıları yani kısaca çoğu şeyleri benzer oluyor. Ancak yaş farkları fazla olan kardeşlerde ikinci çocuk şımartılabiliyor, bundan dolayı da genelde yaş farkı olan kardeşlerde küçük olan yaramaz oluyor. Yani farklı genetikte kişileri bebekliğinden beri alıp benzer şekilde yetiştirirseniz genel olarak davranışları aynı olur. Her şey düzgün yetiştirmekte bitiyor.


    quote:

    Orijinalden alıntı: Said6

    Senin dayak yemenin gerekliliği forumda yazdıklarından belli oluyor. Bu mesajını kastetmiyorum bütün mesajlarını baz alarak konuştum.

    Stres atmak için girdiğim şu sitede dayaklık yorumlarım olduğunu reddetmem ama bu stresi atmak için bir yer lazım değil mi?

    Bu konuda haklı olabilirsin bak. Ebeveynlerin tutumu da çok önemli. Küçükken belki iyi ve disiplinli bir eğitim uygulanırsa sonradan uğraşmaya hiç gerek kalmaz bu doğru bir yaklaşım. Ancak şöyle bir şey var, her ebeveyn, ebeveyn olana kadar belli aşamalardan geçer. Yani ömründe 50 kere anne-baba olmuyorsun ki elbette yanlışların olacak :) Diyelim ki baştan sıkı tutmadılar çocuk şımardı... Bu böyle mi gitmeli? Önünü almak için bir şeyler yapılmamalı mı? Benim ilgilendiğim kısım da tam burası.

    Gönül isterki herkes çocuğunu baştan iyi bir terbiye versin hiç şımarık, kendini beğenmiş çocuk olmasın... Ama öyle olmuyor işte maalesef ki :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Myrnin

    Bu konuda haklı olabilirsin bak. Ebeveynlerin tutumu da çok önemli. Küçükken belki iyi ve disiplinli bir eğitim uygulanırsa sonradan uğraşmaya hiç gerek kalmaz bu doğru bir yaklaşım. Ancak şöyle bir şey var, her ebeveyn, ebeveyn olana kadar belli aşamalardan geçer. Yani ömründe 50 kere anne-baba olmuyorsun ki elbette yanlışların olacak :) Diyelim ki baştan sıkı tutmadılar çocuk şımardı... Bu böyle mi gitmeli? Önünü almak için bir şeyler yapılmamalı mı? Benim ilgilendiğim kısım da tam burası.

    Gönül isterki herkes çocuğunu baştan iyi bir terbiye versin hiç şımarık, kendini beğenmiş çocuk olmasın... Ama öyle olmuyor işte maalesef ki :)

    Maalesef o başını kaçırdıktan sonra istesen de çocuk baştan yetiştirilmiş kadar iyi olamaz. Mesela ben küçükken çalışmaya alışmadığımdan şimdi hiç alışamıyorum. Onun gibi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Myrnin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mr. Pink

    quote:

    Orijinalden alıntı: Myrnin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mr. Pink

    quote:

    Orijinalden alıntı: Myrnin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mr. Pink

    quote:

    Orijinalden alıntı: Myrnin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Ömer

    quote:

    Orijinalden alıntı: Myrnin

    Sınırları aşmışsa terbiye adına olabilir bence.


    Terbiye terbiyesizlik ile öğretilir mi?

    Of saçma sapan konuşma la. Tıpkı para içinde yüzen psikologlara benziyorsun.

    Dayak gerektiğinde kullanıldığında hiç de terbiyesizlik değildir, ağaç yaşken eğilir. Yok yani çocuklara tekme tokat dalmak mı zannediyorsunuz nedir yani. Bırakalım da şımarık şımarık dolaşsınlar öyle gitsin değil mi? Siz kendi çocuğunuzu dayaksız, şiddetsiz günümüz standartlarına göre yetiştirin tamam. İlerde de yaşlı teyzelerin görüpte "serseri", "züppe" , "havalı" dediği insan modeline dönüşsün.

    NOT: Genelleme yapmıyorum tabi yukarıda da sınırları aşmışsa, gerekiyorsa diye belirtmişim. Her çocuk böyle olacak diye bir kural yok çocuğunuz gayet uysal ve hoşgörülüyse durup dururken dövmeyin çocuğu tabi

    Yaşlı teyzelerin yakıştırması çok mü önemli ? İnsanlar hayatlarını onların bakış açısına göre mi yaşamak zorunda ? Neden terbiye denen şey çocuklara öğretilmek zorunda ? Neden bilmem kaç yüzyıl önce bir grup insanın düzeni sağlamak için oluşturduğu bir takım toplumsal kurallara sanki kutsal görevlermiş gibi uymak zorundayız ?

    En temel soru; Niye çocukları kendi 'iyi'lerimize göre yetiştirmek zorundayız ?

    Evet önemli. Senin için önemli olmayabilir ama benim için dışarıdan bakan birisinin çocuğum hakkında ne düşündüğü önemli. Bu iş hayatında da önemli, eğitim hayatında da, aşk hayatında da... İlk izlenim ve görünüş önemli şeylerdir.

    Çocuk dediğin insan daha karar veremeyecek bir birey olduğundan ebeveynlerinin doğru ve yanlışları öğrettiği şekilde yaşamalı. Zaten karar verebilecek yaşta ve konumda olduğunda bunu yapıyor/yapıyoruz. Terbiye çocuklara öğretilmek zorunda çünkü öğretilmezse o çok beğendiğiniz Avrupa'da olduğu gibi her köşe başında öpüşen, seksi amaç değil araç olarak gören bir nesil yetişir ve en önemlisi bu bir sonraki nesli de etkiler.

    Kendini kurallara karşı çıkan asi genç zannediyorsun ama söylediklerin bir vızıltıdan başka bir şey değil. Her neyse, zaten burada seninle çocuk eğitimini tartışacak değilim.

    Tabii ki çocuklara insan haklarına saygı göstermeyi ve başkasının özgürlüğüne tecavüz etmemeyi öğretmeliyiz ama bu demek değildir ki çocuğunu tabulara bağlı kalarak yetiştirmek zorundasın. Bilmiyorum Avrupa'nın ne tür yerlerini gezip gördünüz ama her köşe başında seks yapılmıyor, ayrıca seksi araç yada amaç olarak da görmüyorlar, sadece insanların doğasında bulunan ve herhangi bir toplumsal yasağa bağlı kalmadan iki kişinin rızası doğrultusunda istendiği zaman istendiği yerde gerçekleştirilen bir ihtiyaç, yemek yemek veya boşaltım yapmak gibi. Son cümlede bahsettiğim şekilde insanların seks yapması toplumu çöküşe sürüklemez, aksine insanlar bastırılmış duyguları olmadan özgürce hareket ettiklerinden daha mutlu olucaktır, yoksa kişiler bu tür öfkeleri şiddetle içinden atmaya çalışır; valdanizme başvurarak, suç işleyerek yada tecavüz ederek.

    quote:

    Kendini kurallara karşı çıkan asi genç zannediyorsun ama söylediklerin bir vızıltıdan başka bir şey değil.


    Ben sadece sorguluyorum. Hepsi bu.

    Zaten her köşe başında seks yapılıyor diye bir cümle kurmadım. Sadece Avrupa'lıların çoğunun seksi amaç değil araç olarak gördüğünü söyledim. Avrupalıların kafa yapısı şudur genelde: "Seks bir ihtiyaçtır, ben ihtiyacım olduğunda uygun biriyle seks yaparım ve sabah kalktığımda iki yabancı oluruz."

    İnsanların özgürce ihtiyacını karşılıyor diye tabir ettiğiniz şeyi yapması zinaya girer. Eh, büyük bir çoğunluğunu müslümanların oluşturduğu bir ülkede buna da karşı çıkmazsınız herhalde.

    Seviyeli bir şekilde tartışmamız bile konu hakkındaki ciddiyetinin göstergesi, tebrik ederim.

    Bizi diğer canlılardan farklı kılan, içgüdülerimize göre hayatımızı sürdürmek zorunda olmamamızın sebebi, zekamızdır. Siz isterseniz bir ruh eşi olup, ömür boyu gayet hoş bir şekilde gerçek sevgiyle bir hayat arkadaşı edinebilirsiniz kendinize ve karşı cinsin diğer üyeleriyle cinsel anlamda herhangi bir eyleme geçmezsiniz, sizin tercihinizdir, sizin prensibinizdir. Ama ülkedeki çoğunluğun prensiplerinin(her ne kadar dayatmalarla kabul edilsede) bu şekilde olması, içgüdüsel olarak yaşamak isteyen insanların o şekilde yaşamaya herhangi bir hakkı yoktur demek değildir.

    Son cümlenizde ne kastettiğinizi anlayamadım. Kinaye mi yaptınız ?

    Öncelikle şunu bir belirtelim: Burada tartıştığımız şey 0-18 yaş arasındaki bir çocuğun nasıl eğitilmesi gerektiği. Bir çocuk nasıl ruh eşini bulup evlenebilir veya cinsel yönden herhangi bir temasta bulunabilir? :) Zaten yetişkin insanlarda durum apayrı. Konumuz bu değil :)

    Müslüman bir ülkede olay bundan ibarettir. Ha, dersin ki arkadaşım din benim için biraz daha geri planda veya ben ateistim vesaire o zaman elbette çık git bu ülkeden diyecek halimiz yok :) Kendi tercihlerine göre yaşarsın ancak bunu nispeten saklı tutmak durumunda kalırsın çünkü çoğu kişi tarafından hiç hoş karşılanmaz emin ol.

    İşte gelecek nesillerin etkilenmesi konusu da bur da devreye giriyor. Sen bu şekilde yaşarsın, çocuğunu kendi doğrularına göre yetiştirirsin çocuğunda başkalarının çocuklarını olumsuz anlamda etkiler ve bu böyle gider mesela. :)

    Ayrıca kişisel görüşüm cinsel ihtiyaçlar için illa biriyle seks yapması gerekmez bir insanın neticede. Bu biraz daha kişisel bir boyuta dönüşüyor iş bu raddeye geldiğinde. Tabi bu benim kişisel görüşüm ancak bir insanın böyle bir prensip belirlemesini ilginç buluyorum. Aslına bakarsanız pek dine bağımlı bir insan değilim ama zina nereden bakarsan bak yanlıştır benim gözümde. Bu paragraf tamamen kişisel görüşüm katılıp katılmamakta özgürsün.

    Son cümlemde herhangi bir kinayede bulunmadım. Konu Dışı'nda lafını kesmeden veya muhabbeti yarıda bozmadan tartışabileceğin insan sayısı bir elin parmağını geçmez. Seviyeli bir şekilde tartıştığın için teşekkür ettim sadece.

    Alıntıları Göster
    hayvan gıbı olmamak şartıyla hafıften esnetilebilir. perıyodik bakım gibi arada bir yapıcan çok düzeni kaçarsa
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Einstein

    quote:

    Orijinalden alıntı: Myrnin

    Bu konuda haklı olabilirsin bak. Ebeveynlerin tutumu da çok önemli. Küçükken belki iyi ve disiplinli bir eğitim uygulanırsa sonradan uğraşmaya hiç gerek kalmaz bu doğru bir yaklaşım. Ancak şöyle bir şey var, her ebeveyn, ebeveyn olana kadar belli aşamalardan geçer. Yani ömründe 50 kere anne-baba olmuyorsun ki elbette yanlışların olacak :) Diyelim ki baştan sıkı tutmadılar çocuk şımardı... Bu böyle mi gitmeli? Önünü almak için bir şeyler yapılmamalı mı? Benim ilgilendiğim kısım da tam burası.

    Gönül isterki herkes çocuğunu baştan iyi bir terbiye versin hiç şımarık, kendini beğenmiş çocuk olmasın... Ama öyle olmuyor işte maalesef ki :)

    Maalesef o başını kaçırdıktan sonra istesen de çocuk baştan yetiştirilmiş kadar iyi olamaz. Mesela ben küçükken çalışmaya alışmadığımdan şimdi hiç alışamıyorum. Onun gibi.

    Doğrudur kuvvetli bir varsayım. Hiç direkt olarak çocuk yetiştirmediğim için pek kesin yorumlarda bulunamam bu konuda

    Ama tekrar açıklık getireyim herkers için: savunduğum "dayak" olayı bir çocuğa tekme tokat dalınması olayı değil... Küçükken okulda çok yaramazlık yaptığımızda öğretmenin elimize cetvelle vurması gibi düşünün. Hatta burası da bambaşka bir boyut ya neyse... Çocuğu tamamen sevgi ve şefkatle yetiştirmek iyi bir şey ama biraz da cam bir fanusta yetiştirmek gibi oluyor bu bana göre.

    Ben öğretmenlerimden çok azar işittim. Bir kere tokat yedim Edebiyat hocamdan ama sindirdim çünkü haklıydı. :) Çok ta severdim kendisini. Bir kere de Fizik öğretmenim kulağımı çekmişti ve sinirimden bir hafta ağlamıştım çünkü haksız yere olmuştu bu olay. Umarım gerektiğinde sözcüğü kafanızda bir yer edinmiştir çünkü ben de çocuğumu dayakla yetiştirmek istemiyorum şahsen.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ömer

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tolga*

    Çok dayak yedim pederden, şimdi kavgacı biri değilim ne olcak


    Siz de oğlunuzu dövmeyi düşünüyor musunuz peki?

    Alıntıları Göster
    Açıkcası günümüz çağında dayak gereklidir kızacaksınız ediceksiniz ama gerekli

    Şimdilerde açıkcası ahlak ve saygı kalmadı (Her çağda böyle şeyler denir ama bu seferki harbiden ciddi)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Myrnin

    Doğrudur kuvvetli bir varsayım. Hiç direkt olarak çocuk yetiştirmediğim için pek kesin yorumlarda bulunamam bu konuda

    Ama tekrar açıklık getireyim herkers için: savunduğum "dayak" olayı bir çocuğa tekme tokat dalınması olayı değil... Küçükken okulda çok yaramazlık yaptığımızda öğretmenin elimize cetvelle vurması gibi düşünün. Hatta burası da bambaşka bir boyut ya neyse... Çocuğu tamamen sevgi ve şefkatle yetiştirmek iyi bir şey ama biraz da cam bir fanusta yetiştirmek gibi oluyor bu bana göre.

    Ben öğretmenlerimden çok azar işittim. Bir kere tokat yedim Edebiyat hocamdan ama sindirdim çünkü haklıydı. :) Çok ta severdim kendisini. Bir kere de Fizik öğretmenim kulağımı çekmişti ve sinirimden bir hafta ağlamıştım çünkü haksız yere olmuştu bu olay. Umarım gerektiğinde sözcüğü kafanızda bir yer edinmiştir çünkü ben de çocuğumu dayakla yetiştirmek istemiyorum şahsen.

    Demek istediğinizi billiyorum. Bir yaz 2 ay boyunca kuzenime tek başıma bakmıştım. Haliyle dövmek de zorunda kalmıştım. Dediğiniz gibi eskisinden usluydu ama benden biraz korkar olmuştu. (Ne kadar az vurmaya çalışsam da bazı şeylerde çocuk ailesiyle konuşmadığı için benimle de konuşmuyordu o yüzden ) Tabi ondan sonra ailesine geri dönünce yine eskisine hatta daha beter oldu.
  • dövülür
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ömer

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tolga*

    Çok dayak yedim pederden, şimdi kavgacı biri değilim ne olcak


    Siz de oğlunuzu dövmeyi düşünüyor musunuz peki?

    Alıntıları Göster
    Bugün anne babası tarafından dövülen çocuk, yarın başkalarını döver, hatta anne babasını da döver.
  • Cocuk annesini dovuyosa babada cocugunu dovebilir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sungate

    Bugün anne babası tarafından dövülen çocuk, yarın başkalarını döver, hatta anne babasını da döver.


    Açık, kısa ve de net.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ömer

    quote:

    Orijinalden alıntı: sungate

    Bugün anne babası tarafından dövülen çocuk, yarın başkalarını döver, hatta anne babasını da döver.


    Açık, kısa ve de net.

    Ömer hoca bu demagojik bir cevap, bunu kabul etmiyorum.
    Şuraya yazan 20 - 30 kişi ile hiçbir verimli cevap da alamazsınız. "sungate" öyle dedi ve siz de onayladınız. Siz daha doğrusunu söyleyene kadar en doğrusu bu mu şimdi?

    ;;Eklemeyi unuttum; dayakla eğitim olmaz, yani dersi anlamayan çocuğu hayata küstürmenin anlamı yok ama yetişme tarzı olarak gerekiyorsa fiskeyi vuracaksın. Ergenliğe gelene
    kadar çoluk çocuk çok şımarık oluyor tepene çıkıyor laftan anlamıyor bazen sert müdahale etmemek yada dayak atmamak çocuğa alması gerek mesajı veremez bu bile bir hatadır.
    İnsan bazı limitlerini geç öğrendiğinde yada diğerlerinin çektiklerini empati yoluyla kavrayamazsa başkalarına çok zarar verebilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Rindaman -- 15 Şubat 2012; 1:09:16 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ömer

    quote:

    Orijinalden alıntı: sungate

    Bugün anne babası tarafından dövülen çocuk, yarın başkalarını döver, hatta anne babasını da döver.


    Açık, kısa ve de net.

    Alıntıları Göster
    Dövmeden dövmeye farkeder ama şimdi bir uyarı olarak dövme vardır bide hastanelik edene kadar dövmek vardır.
    bide kişinin karakterine göre değişir gerekirse dövülür.

    Direk yaşanmış veya gördüğüm örnekleri vereyim...mesela ben çok aşırı yaramaz bir çocuktum, laftan anlamazdım bana 50 kere 100 kere yapma, etme, otur deseler oturmazdım ama İlacımı alınca( annemin uyarı tokatı) hemen sakinleşir, susar, otururdum.
    Ama büyüyünce kavgacı biri olmadım, olgunlaştım ve gayet sakin, başarılı biri oldum. Hiçbir zaman beni döven birine karşı nefret veya kin beslemedim.(1 kişi hariç çok haksız yere ağzımı burnumu kırmıştı)

    başka bir örnek bir aile dostumuzun 2 tane hiperaktif çocuğu var, adam dayağa karşı olduğu için çocuklarına 1 tokat bile atmamış ama çocuklar arsız olmuş artık, millet eve davet etmeye korkuyor, bırak dışarıyı adam kendi evinde misafir odasını kitliyor birşeyleri kırmasınlar diye neymiş dayak atmadan büyütüyormuş.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rindaman

    quote:

    Orijinalden alıntı: Ömer

    quote:

    Orijinalden alıntı: sungate

    Bugün anne babası tarafından dövülen çocuk, yarın başkalarını döver, hatta anne babasını da döver.


    Açık, kısa ve de net.

    Ömer hoca bu demagojik bir cevap, bunu kabul etmiyorum.
    Şuraya yazan 20 - 30 kişi ile hiçbir verimli cevap da alamazsınız. "sungate" öyle dedi ve siz de onayladınız. Siz daha doğrusunu söyleyene kadar en doğrusu bu mu şimdi?

    ;;Eklemeyi unuttum; dayakla eğitim olmaz, yani dersi anlamayan çocuğu hayata küstürmenin anlamı yok ama yetişme tarzı olarak gerekiyorsa fiskeyi vuracaksın. Ergenliğe gelene
    kadar çoluk çocuk çok şımarık oluyor tepene çıkıyor laftan anlamıyor bazen sert müdahale etmemek yada dayak atmamak çocuğa alması gerek mesajı veremez bu bile bir hatadır.
    İnsan bazı limitlerini geç öğrendiğinde yada diğerlerinin çektiklerini empati yoluyla kavrayamazsa başkalarına çok zarar verebilir.


    Cevabınız tamamen saçmalıktan ibaret. Bu konuda eğitim aldım ve cevabım kısa olmasına rağmen tamamen pedagoji ve psikoloji temellidir. Ayrıca cevabınız şu an o kadar sinirimi bozdu ki danışman hocama gelen hasta çocuklarının ailelerin bir çoğu bu cümleleri kuruyor. O zaman içimden sizde çocuğunuzu iyi yetiştirememişsiniz deyip size de biz fiskeyi vuralım cevabını vermek geliyor.

    Günümüzde hayvanlar bile pekiştirme yoluyla eğitilmekte. Bu vuracaksın fiskeyi cümlelerinin altında sizin yetersizliğiniz ve çocuklarla iletişim kuramamanız temel neden. Çoluk çocuk tepene çıkıyor demenizin nedeni yine sizsiniz. Neyse çok uzatmayalım ama lütfen vuracaksın fiskeyi gibi cümleler kuramyın. Emin olun çocuğunuza vuracağınız küçük bir tokat bile size olumsuz oılarak geri dönecektir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sungate

    quote:

    Orijinalden alıntı: Rindaman

    quote:

    Orijinalden alıntı: Ömer

    quote:

    Orijinalden alıntı: sungate

    Bugün anne babası tarafından dövülen çocuk, yarın başkalarını döver, hatta anne babasını da döver.


    Açık, kısa ve de net.

    Ömer hoca bu demagojik bir cevap, bunu kabul etmiyorum.
    Şuraya yazan 20 - 30 kişi ile hiçbir verimli cevap da alamazsınız. "sungate" öyle dedi ve siz de onayladınız. Siz daha doğrusunu söyleyene kadar en doğrusu bu mu şimdi?

    ;;Eklemeyi unuttum; dayakla eğitim olmaz, yani dersi anlamayan çocuğu hayata küstürmenin anlamı yok ama yetişme tarzı olarak gerekiyorsa fiskeyi vuracaksın. Ergenliğe gelene
    kadar çoluk çocuk çok şımarık oluyor tepene çıkıyor laftan anlamıyor bazen sert müdahale etmemek yada dayak atmamak çocuğa alması gerek mesajı veremez bu bile bir hatadır.
    İnsan bazı limitlerini geç öğrendiğinde yada diğerlerinin çektiklerini empati yoluyla kavrayamazsa başkalarına çok zarar verebilir.


    Cevabınız tamamen saçmalıktan ibaret. Bu konuda eğitim aldım ve cevabım kısa olmasına rağmen tamamen pedagoji ve psikoloji temellidir. Ayrıca cevabınız şu an o kadar sinirimi bozdu ki danışman hocama gelen hasta çocuklarının ailelerin bir çoğu bu cümleleri kuruyor. O zaman içimden sizde çocuğunuzu iyi yetiştirememişsiniz deyip size de biz fiskeyi vuralım cevabını vermek geliyor.

    Günümüzde hayvanlar bile pekiştirme yoluyla eğitilmekte. Bu vuracaksın fiskeyi cümlelerinin altında sizin yetersizliğiniz ve çocuklarla iletişim kuramamanız temel neden. Çoluk çocuk tepene çıkıyor demenizin nedeni yine sizsiniz. Neyse çok uzatmayalım ama lütfen vuracaksın fiskeyi gibi cümleler kuramyın. Emin olun çocuğunuza vuracağınız küçük bir tokat bile size olumsuz oılarak geri dönecektir.

    Alıntıları Göster
    Ben şimdiye kadar hiç dayak yemedim. Ama yeseydim bana ihtiyaçları olduğunda bir güzel pataklar ondan sonra da sokağa atardım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Real Madrid

    Dövmeden dövmeye farkeder ama şimdi bir uyarı olarak dövme vardır bide hastanelik edene kadar dövmek vardır.
    bide kişinin karakterine göre değişir gerekirse dövülür.

    Direk yaşanmış veya gördüğüm örnekleri vereyim...mesela ben çok aşırı yaramaz bir çocuktum, laftan anlamazdım bana 50 kere 100 kere yapma, etme, otur deseler oturmazdım ama İlacımı alınca( annemin uyarı tokatı) hemen sakinleşir, susar, otururdum.
    Ama büyüyünce kavgacı biri olmadım, olgunlaştım ve gayet sakin, başarılı biri oldum. Hiçbir zaman beni döven birine karşı nefret veya kin beslemedim.(1 kişi hariç çok haksız yere ağzımı burnumu kırmıştı)

    başka bir örnek bir aile dostumuzun 2 tane hiperaktif çocuğu var, adam dayağa karşı olduğu için çocuklarına 1 tokat bile atmamış ama çocuklar arsız olmuş artık, millet eve davet etmeye korkuyor, bırak dışarıyı adam kendi evinde misafir odasını kitliyor birşeyleri kırmasınlar diye neymiş dayak atmadan büyütüyormuş.



    Dövmeden dövmeye fark olmaz diye bir kavram yoktur. Kendinizden örnek vererek diğer bireyleri kendinizden ayıramıyorsunuz ve en büyük hatayı yapıyorsunuz.

    Ayrıca verdiğniz ikinci örnek insanları çok kötü şekilde yanlış bilgilendiriyor. Hiperaktive çok yaygun bir gelişimsel bozukluktur. O babaya gidin bir uzman dan yardım alsınlar. sizin dediğiniz gibi dövme yoluyla davranış söndürülmeye çalışılırsa ergenlikte bıçak çekme vb. daha kötü davranışlar gösteriri.
  • Dayak şart bence. Mesala ben 9 , 10 yaşlarımda şımardığımda babam banyoda hortumla döverdi. Bazen yumrukla. Bi kere bıçak çekmisti. Ama hic unutmuyorum babamın 10$lık parfumunu yere dusurmustum camı kırıldı parfum yerlerde. Hemen tuttu beni kezzapı aldığı gıbı yuzume attı ama hemen kactım duvara gelmişti.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sungate

    Cevabınız tamamen saçmalıktan ibaret. Bu konuda eğitim aldım ve cevabım kısa olmasına rağmen tamamen pedagoji ve psikoloji temellidir. Ayrıca cevabınız şu an o kadar sinirimi bozdu ki danışman hocama gelen hasta çocuklarının ailelerin bir çoğu bu cümleleri kuruyor. O zaman içimden sizde çocuğunuzu iyi yetiştirememişsiniz deyip size de biz fiskeyi vuralım cevabını vermek geliyor.

    Günümüzde hayvanlar bile pekiştirme yoluyla eğitilmekte. Bu vuracaksın fiskeyi cümlelerinin altında sizin yetersizliğiniz ve çocuklarla iletişim kuramamanız temel neden. Çoluk çocuk tepene çıkıyor demenizin nedeni yine sizsiniz. Neyse çok uzatmayalım ama lütfen vuracaksın fiskeyi gibi cümleler kuramyın. Emin olun çocuğunuza vuracağınız küçük bir tokat bile size olumsuz oılarak geri dönecektir.

    İşte olay burada kopuyor. Çocuk rahat olsun diye bırakıyorlar çocuk geziyor dolaşıyor ama çocukla konuşan oynayan yok. O tek başına oynuyor nasıl olsa. Ondan sonra vay efendim çocuğum niye böyle.
  • Babam 8.sınıfa kadar sopa attı heralde bana
    Hakaret daha kötü sopaya razıyım sopayı yerim ama hakarete gelemem genelde bütün kavgalarım disiplinlerimde hakaretle kışkırtmadan olmuştur normalde dayağa karşıyım ama çocuğa bi kere sopa atmadan akıllanmıyor :) :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ömer

    quote:

    Orijinalden alıntı: Gentlove

    5 yaşındaki oğlumu eşimle beraber sık sık döveriz.Genelde burnuna vururum.İş yaşantım sıkıntılı olunca sürekli döverim.Burnuna ve ağzına yumruk atarım.Eşim yere yatırıp tekmeler.Bazen döverken sırt kaşıyıcı kullanır.Bir keresinde hastanelik etmiştik çocuğu.

    Sınıfta kalır mıyım ?
    http://forum.donanimhaber.com/m_56735979/mpage_1/f_/key_//tm.htm#56735979





    @gentlove,

    macarbomb, büyümedin mi sen hala
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099

    quote:

    Orijinalden alıntı: Ömer

    quote:

    Orijinalden alıntı: Gentlove

    5 yaşındaki oğlumu eşimle beraber sık sık döveriz.Genelde burnuna vururum.İş yaşantım sıkıntılı olunca sürekli döverim.Burnuna ve ağzına yumruk atarım.Eşim yere yatırıp tekmeler.Bazen döverken sırt kaşıyıcı kullanır.Bir keresinde hastanelik etmiştik çocuğu.

    Sınıfta kalır mıyım ?
    http://forum.donanimhaber.com/m_56735979/mpage_1/f_/key_//tm.htm#56735979





    @gentlove,

    macarbomb, büyümedin mi sen hala

    Alıntıları Göster
    hadi diyelim çocuk sahibi olmaya karar verecek kadar aklımı kaybetmiş bir anım oldu.

    çocuğumu hayatta dövmem demiyorum. biz de çocukken dayak yemedik dersek yalan olur, bir hıyarlık yaptığımız zaman, nadir de olsa, sınırları çok zorlamışsak kötek yemişizdir, özellikle annemden. ama bunun sayesinde dayak konusunda kendimi aşırı derecede bilinçlendirdiğimi düşünüyorum.

    çocuğa gereken alakayı göstermemişsem, o uç durumlarda bile vurmaya hakkım olamaz.
    ilkokul çocuğuna neden evi yaktın diye bile dayak atılamaz.

    ama dayak konusu nerede olabilir?
    gerektiği gibi eğitmişizdir çocuğu, ilgili alakalı olmuşuzdur; orta okulda lisede ısrarla devamlı olarak yüz kızartıcı suçlar işlerse, eşeklik eder, serserilik yaparsa, cinsiyetine bağlı olmaksızın sapık eğilimler gösterirse, sınırı aşarsa ağzını burnunu kırarım, hatta evlatlıktan bile reddederim atarım sokağa.
    ama zaten ebeveyn üzerine düşen görevi yaparsa, bu bahsettiğim eğilimlerin ortaya çıkmayacağına da eminim.

    bu konu yüzünden bile çocuk mocuk istemem be.
  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.