|
Bakın öncelikle şunu söyleyeyim. Ben 42 yaşında, 22 yıllık evli, 2 tane neredeyse sizlerin yaşında erkek çocuğu olan birisiyim. Yani söyleyeceklerim öyle kafadan atılan, tecrübe edinilmemiş, eften püften şeyler değil. Kaale alırsınız, uygularsanız bilemem ama en azından dikkate alın. Tabi tüm bu söyleyeceklerim erkekler ile ilgili. Kadınlar hakkında da arada bir takım şeyler söylesem de genel konu erkekler. Bunu da söylemiş olayım. Birincisi "çirkin insan yoktur." demeyeceğim çünkü var. Biliyorum yani. Ama şunu bilmeniz lazım. Çirkinlik de göreceli bir kavramdır. Bana göre çirkin olan bir kişi bir başkası için olmayabilir, hatta tam tersi çekici ve güzel de bulunabilir. Dolayısıyla ben çirkinim diyerek kendinizi toplumdan soyutlamayın. Tabi ki dünyanın en iyi arkadaşları ya da dünyanın en güzel kızları sizin etrafınızda pervane olmayacaklar ama emin olun sizi de değerli bulan insanlar her zaman olacaktır. Bununla beraber çirkinlik denilen kavram sadece vücudunuzun fiziksel özellikleri ile ilgili değildir. Saçınıza nasıl şekil verdiğiniz, nasıl giyindiğiniz, tavrınız, insanlara bakış açınız ve tepkileriniz de bu çirkinliği yok edebilir ya da arttırabilir. Bu da tamamen sizin elinizde. Dolayısıyla öyle hemen ben çirkinim diye pes etmiyoruz. Fazla kilomuz varsa veriyoruz, iyi giyinmeye (belki de herkesten biraz daha farklı giyinmeye) özen gösteriyoruz, saçlarımıza çeki düzen veriyoruz, dişlerimizi fırçalıyoruz ve kendimize baktığımızı tüm topluma haykırıyoruz. Buraya kadar okuyup da tamam ya ben bunları yaparım diyen varsa devam edelim. Hiç işim olmaz diyenler için üzgünüm çünkü onlar baştan pes eden, yenilgiyi kabul eden insanlar. Onlara da zorla bir şey yaptıracak halim yok. Kendileri bilir. Gelelim ikinci meseleye. Yani özgüven. Tek kelime ile yazılır ama içinde çok şey barındırır. Ama gözünüzü korkutmasın. Öyle çok büyük çabalar gerektirmez. Zaten çoğunuz okuyan insanlarsınız. Bilgi de artık çok kolay ulaşılır bir halde. Dolayısıyla öncelikle her konuda bilgi öğrenmeye özen gösterin. Bu her konuya atlayın manasına gelmez elbette, sadece sorulduğunda bir fikriniz olsun yeterli. Fakirlik ya da başka bir deyişle cebinizde para olmaması özgüveninizi azaltabilir ama bu da genel olarak bir mazeret değil. Hep en pahalı şeyleri almak, en pahalı yerlerden yemek ya da giyinmek zorunda değilsiniz. Yaptığınız şeyi nasıl sunduğunuz önemlidir. Mesela simit alacak kadar paranız vardır ve karşınızdakine dersiniz ki şuranın bir taş fırın simidi var şahane. Simit-çay, simit-ayran benim en sevdiğim lezzet. vs vs işte. Ya da çok salaş bir yere götürürsünüz ve dersiniz ki burasının yemekleri öyle efsane ki en pahalı yerde bunu yiyemezsin. Kıyafet olarak aldığın şeyi öyle her yerde mağazaları olan bilindik 1-2 mağazadan almak yerine kıyıda köşede olan bir yerden alabilirsin mesela. Böylece sokakta her 3 kişiden birinde olan t-shirt senin üzerinde olmaz. Fiyatı uygun ama nadir bulunan kıyafetleri tercih edersin. Konuşma, üslup vs konularına girmiyorum. Çünkü bu senden ziyade karşı taraf ile ilgilidir. Küfür etmeyi seven arkadaşınla küfürlü konuşursun, efendi düzgün bir arkadaşınla ona göre konuşursun. Kızlarla da durumlar aşağı yukarı aynıdır. Karşındakine göre konuşma tavrını belirlersin. Ha ne demiştik. Özgüven evet. Yukarıda tüm dediklerimi yaparsan zaten özgüven otomatik olarak gelir. Ve gün geçtikçe de güçlenir. Zamanla belki de öyle bir hale gelirsin ki bakkal ile konuşurken kekeleyen sen, karşında holding patronu varken gayet de özgüvenli konuşur hale gelirsin. Kadınların da büyük bir çoğunluğu özgüvenli bir erkeğe bayılır. Aslında yazmak istediğim başka şeyler de var. Ama şu an vaktim kısıtlı olduğundan bunları yazmak istedim. Sorularınız olursa da buraya yazarsanız elimden geldiği kadar da cevaplamaya çalışırım. |
|
_____________________________
|




Yeni Kayıt

Konudaki Resimler
kullanıcısına yanıt
kullanıcısına yanıt
Hızlı






