Şimdi Ara

çin mi kore mi ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
18
Cevap
0
Favori
762
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • şu aralar ticarette bir çin furyasıdır gidiyor.çin dünyaya şu kadar mal satıyor falan diye ticaretteki başarısı (?) övülüyor ve korkuluyor.bana göre durum biraz farklı. evet çin çok büyük miktarlarda mal satıyor ama aynı zamanda dünyanın hammalığını , ameleliğini yapıyor.esas parayı orada fason üretim yaptıran ,patent satan-kiralayan-kullandıran abd ve ayrupa nın küresel ölçekli firmaları kazanıyor.çin hükümeti tarafından desteklenen bir avuç çinli cingöz iş adamı haricinde halk a bir getirisi yok yapılan işlerin.aylık 30 dolar ücret karşılığı sigortasız ve iş garantisi olmadan çalışan insan güruhu.
    koreye baktığımızda durum biraz daha farklı.kaliteli mal üretme , telif ve patent suretiyle katma değer sağlamaya yönelik çalışmanın karşılığını alıyor kore.özellikle elektronik ve otomativ konusunda japonyanın takipçisi olarak görüyorum koreyi.türkiye açısından örnek alınması gereken çin deil kore olmalı.kısa zamanda nereden nereye geldiklerine dikkat etmeli nasıl geldiklerini incelemeliyiz. (kısa zamanda çok yol kat etmek konusunda " guru " sayılabilecek japonya yı söylemeye bile gerek yok )







  • Japonya ve Güney Kore bu kısa zamanda büyük kalkınmayı gerçekleştirmelerini sağlayan şartlar nelerdir?

    Japonya, bizimde katıldığımız Kore savaşı sırasında Kore'ye en yakın ülke olarak, sadece birkaç yıl önce ağır kayıplar verdiği, iki de atom bombası yediği Amerika'nın en önemli müttefiği olarak, kuyruğunu kıstırıp, topraklarını üs olarak kullandırttı, bu sayede altyapı ve teknoloji edindi. Sonrasında ise devamını getirdi ve hızla teknoloji üreten bir ülkeye dönüştü. Güney Kore ise kore savaşı sonrası ikiye bölündüğü Kuzey Kore'ye ve dolayısıyla Çin'e ve SSCB'ye karşı tüm dünyada bir reklam malzemesi olarak bir vitrin gibi desteklenerek bu günkü rafah seviyesine kavuştu. Ben bu iki ülkenin ekonomik başarılarını izledikleri ekonomi politikalarıyla değil, zamanında verdikleri tavizlerle ilgili olduğunu düşünüyorum. Bence kısa zamanda edindikleri bu başarının hikayesi aslında bir anlamda ezikliklerinin hikayesi.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: pacman

    Japonya ve Güney Kore bu kısa zamanda büyük kalkınmayı gerçekleştirmelerini sağlayan şartlar nelerdir?

    Japonya, bizimde katıldığımız Kore savaşı sırasında Kore'ye en yakın ülke olarak, sadece birkaç yıl önce ağır kayıplar verdiği, iki de atom bombası yediği Amerika'nın en önemli müttefiği olarak, kuyruğunu kıstırıp, topraklarını üs olarak kullandırttı, bu sayede altyapı ve teknoloji edindi. Sonrasında ise devamını getirdi ve hızla teknoloji üreten bir ülkeye dönüştü. Güney Kore ise kore savaşı sonrası ikiye bölündüğü Kuzey Kore'ye ve dolayısıyla Çin'e ve SSCB'ye karşı tüm dünyada bir reklam malzemesi olarak bir vitrin gibi desteklenerek bu günkü rafah seviyesine kavuştu. Ben bu iki ülkenin ekonomik başarılarını izledikleri ekonomi politikalarıyla değil, zamanında verdikleri tavizlerle ilgili olduğunu düşünüyorum. Bence kısa zamanda edindikleri bu başarının hikayesi aslında bir anlamda ezikliklerinin hikayesi.


    Kesinlikle katılmıyorum, yakınen tanırım bazı arkadaşlıklarım oldu japon ve koreli, aslında türk kültürüne bu kadar benzeyen başka uygarlık oldugunu sanmıyorum. bizden tek farkları çok zeki ve çalışkanlar. bir de bizim gibi dezavantajlı bir coğrafyada yaşamıyorlar. ne terör belası ne kürt sorunu ne ermeni meselesi ne şu ne bu. tamamen izole olmuş bi coğrafya da kendileri için çalışan uluslar, başarının anahtarı bence bu. iyi düşünün dağlarda teröristlere atılan mermeilerin paraları istihdam olarak bu ülkeye yansısaydı vakti zamanında neler olurdu neler? bu coğrafya da bizim meslemeiz bitmez en iyisi toplayıp tası tarağı bi ada satın alalım (şaka )




  • japonyanın ve korenin marşal yardımlarıyla kalkındığı doğrudur. üstelik sadece bu iki ülke değil almanya da ikinci dünya savaşından sonra aynı şekilde gelişti.bu üç ülkenin de gelişiminde marş motoru görevini amerika üstlenmiştir.ancak abd yardımı bu ülkeleri çok sevdiği için deil , çıkarları doğrultusunda " savaş tazminatını tahsil etme " ve " mal satacak yeni pazarlar oluşturma " gayesiyle yapmıştır.bu yardımlar sadece " motoru çalıştırmak " tan ibarettir.ikinci dünya savaşı sonrası almanyanın abd kontrolündeki kısmında yeni fabrikalar kurulup ekonomi geliştirilirken , sscb kontrolündeki kısmında fabrikalar sökülüp sovyetler birliğine taşınmıştır.asıl " motor " bu ülkelerdeki disiplin ve azimdir . japonyadaki ekonomik gelişim hakkında birkaç belgesel seyrettim ve birde kitap okudum ( " japon çalışma sistemleri " idi kitabın adı galiba tam hatırlamıyorum ).çalışma şartları o kadar ağırmış ki ben şahsen o dönemlerde japonyada işçi olmaktansa başka bir yerde köle olmayı tercih ederdim.( dileyen olursa aklımda kaldığı kadarıyla bu çalışma sistemlerini anlatabilirim )



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghhh -- 10 Mayıs 2006; 3:28:14 >




  • bu arada saat 03:11 itibariyle başbakanlığa gönderdiğim eposta metni aşağıdaki gibidir ( pek kaale alınacağını sanmıyorum ama bir ümit )



    günümüz ekonomisinde ar-ge faliyetleri önemli ölçüde yer tutmakta.yeni ürün ve teknoloji geliştirmek hayati önem arz ediyor.ve malesef ülkemiz çok önemli beyinlerini kaybediyor.ar-ge faliyetlerinin maliyetleri tek başlarına üniverstelerin veya özel kuruluşlarının karşılayamayacağı kadar yüksek.başbakanlık önderliğinde ve himayesinde özel sektör bağış ve katkılarıyla bir ar-ge fonu oluşturulamazmı ? böylece bilim adamlarımıza , araştırmacılarımıza kendi ülkemizde araştırmalarını yapma olanağı sağlamış oluruz.hem bir nebze beyin göçünün önüne geçilmiş olur , hemde patent ve telif hakları vasıtasıyla katmadeğer sağlamış oluruz.ilginize.saygılarımla
  • quote:

    Orjinalden alıntı: arghhh

    japonyanın ve korenin marşal yardımlarıyla kalkındığı doğrudur. üstelik sadece bu iki ülke değil almanya da ikinci dünya savaşından sonra aynı şekilde gelişti.bu üç ülkenin de gelişiminde marş motoru görevini amerika üstlenmiştir.ancak abd yardımı bu ülkeleri çok sevdiği için deil , çıkarları doğrultusunda " savaş tazminatını tahsil etme " ve " mal satacak yeni pazarlar oluşturma " gayesiyle yapmıştır.bu yardımlar sadece " motoru çalıştırmak " tan ibarettir.ikinci dünya savaşı sonrası almanyanın abd kontrolündeki kısmında yeni fabrikalar kurulup ekonomi geliştirilirken , sscb kontrolündeki kısmında fabrikalar sökülüp sovyetler birliğine taşınmıştır.asıl " motor " bu ülkelerdeki disiplin ve azimdir . japonyadaki ekonomik gelişim hakkında birkaç belgesel seyrettim ve birde kitap okudum ( " japon çalışma sistemleri " idi kitabın adı galiba tam hatırlamıyorum ).çalışma şartları o kadar ağırmış ki ben şahsen o dönemlerde japonyada işçi olmaktansa başka bir yerde köle olmayı tercih ederdim.( dileyen olursa aklımda kaldığı kadarıyla bu çalışma sistemlerini anlatabilirim )

    marşal yardımlarını o yıllar türkiye nin de aralarında bulunduğu bir çok ülke almıştır. evet arka planda bazı nedenler yatmıştır öne sürülen genel görüş ise SSCB nin savaş sonrası bu ülkelerde aratan etkisini kırmak vs...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: arghhh

    pek kaale alınacağını sanmıyorum ama bir ümit



    hangi ünvanla ve kime gönderdiniz bence de pek dikkate alınacak gibi gelmiyor. siz şu siteyi bir gezinwww.investinturkey.gov.tr
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Avustralya mı yoksa isviçre mi?
    10 yıl önce açıldı
    Turkey mi ? Türkiye mi ?
    19 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • taiwan . intel , amd , nike , adidas ,rebook ayakkabıları ve bir çok elektronik eşya .nedenini bilmem ama orada üretiliyor.
  • dediğin gibi taiwan da bu gelişim süreci içinde özellikle flash bellek dediğimiz yığın depolama araçları konusunda dünyanın en fazla üretimini yapıyor (ama maalesef nedeni ucuz işçilik ) .malezyada fena deil ama kore bazı süreçleri tamamlamış gözüküyor.

    mail imin dikkate alınmayacağının farkındayım neyazıkki.vatandaş olarak başbakanlık.gov.tr ye gönderdim.

    benim bahsettiğim marşal yardımı olup olmaması deil zaten (amerikalılar para söz konusu olunca gereğinden bir kuruş fazla yatırım veya yardım yapmazlar )çalışma şartları , disiplinleri , azimleri ( bilmem bilirmisiniz japonyada pazar günleri resmi tatil ilan edilince birçok japon bunalıma girip intahar etmiş )
  • ( bilmem bilirmisiniz japonyada pazar günleri resmi tatil ilan edilince birçok japon bunalıma girip intahar etmiş )


    Bunun bir şehir efsanesi olduğunu düşünüyorum. Bazı şeyleri abartmayı çok seviyoruz
  • bir dip notda ben vereyim

    nedense 2.ci dünya savaşı ve sonrasında çıkan bir kaç savaş'dan galip yada malup olmuş ülkelerin hepsi zengin oldu.. bizde mi girseydik 2.ciye


    g7 denilen ülkelerin hepsi birbiri ile savaşmış ama şimdi hem sıkı dostlar hemde zenginler
  • intahar olayı maalesef gerçek bir çok kez hem belgesellerede hemde kitaplarda rastladım bu konuya.

    valla bana kalırsa savaş olayı toplumların içinde olmadıktan sonra hiçbir şeyi uyandıramıyor.

    maalesef biz zorluklara tahammül edemiyoruz. %90 ımızın amacı çalışmadan , yorulmadan kolay yoldan zengin olmak. ve yine maalesef anlayamadığımız şeyde bunun masal olduğu.bazen bu forumda açılmış " ne iş yapsamda zengin olsam " " şu işte çok para varmış yapıyımmı " tarzı topic ler görüyorum.genç arkadaşların anlayamadığı şu ki yaptığın işin önemi yok , önemli olan ne iş yaparsan yap en iyisi olmak.bu bir çok fedakarlığı da beraberinde getirir.ve bahsi geçen ülkelerin çoğu bunun farkına onlarca sene önce vardı
  • quote:

    Orjinalden alıntı: pacman

    Japonya ve Güney Kore bu kısa zamanda büyük kalkınmayı gerçekleştirmelerini sağlayan şartlar nelerdir?

    Japonya, bizimde katıldığımız Kore savaşı sırasında Kore'ye en yakın ülke olarak, sadece birkaç yıl önce ağır kayıplar verdiği, iki de atom bombası yediği Amerika'nın en önemli müttefiği olarak, kuyruğunu kıstırıp, topraklarını üs olarak kullandırttı, bu sayede altyapı ve teknoloji edindi. Sonrasında ise devamını getirdi ve hızla teknoloji üreten bir ülkeye dönüştü. Güney Kore ise kore savaşı sonrası ikiye bölündüğü Kuzey Kore'ye ve dolayısıyla Çin'e ve SSCB'ye karşı tüm dünyada bir reklam malzemesi olarak bir vitrin gibi desteklenerek bu günkü rafah seviyesine kavuştu. Ben bu iki ülkenin ekonomik başarılarını izledikleri ekonomi politikalarıyla değil, zamanında verdikleri tavizlerle ilgili olduğunu düşünüyorum. Bence kısa zamanda edindikleri bu başarının hikayesi aslında bir anlamda ezikliklerinin hikayesi.


    kesinlikle doğru.

    japonlar ingiltere gibi adi bir işgalci devlet olmuştur, tarih boyunca.
    çin liler ise aynı mantıkla türk cumhuriyetlerine yapmadıklarını bırakmadılar.

    japonlar bir kes daha asil olmadıklarını ve korkak oldularını ispatladılar
    japonya amerikenın en büyük kuklası başka bir halt değil.

    g. kore, türkiye gibi kendi halinde art niyetli olmayan bir ülke.
    kafası başkası tarafından kullanılmadığı için hızla sürede büyüyor.

     çin mi kore mi ?


     çin mi kore mi ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi shawlin -- 24 Temmuz 2006; 14:46:19 >




  • başarıda çin.
    oyun dünyasında kore
  • kore kaliteli


    china
  • quote:

    Orjinalden alıntı: arghhh

    intahar olayı maalesef gerçek bir çok kez hem belgesellerede hemde kitaplarda rastladım bu konuya.

    valla bana kalırsa savaş olayı toplumların içinde olmadıktan sonra hiçbir şeyi uyandıramıyor.

    maalesef biz zorluklara tahammül edemiyoruz. %90 ımızın amacı çalışmadan , yorulmadan kolay yoldan zengin olmak. ve yine maalesef anlayamadığımız şeyde bunun masal olduğu.bazen bu forumda açılmış " ne iş yapsamda zengin olsam " " şu işte çok para varmış yapıyımmı " tarzı topic ler görüyorum.genç arkadaşların anlayamadığı şu ki yaptığın işin önemi yok , önemli olan ne iş yaparsan yap en iyisi olmak.bu bir çok fedakarlığı da beraberinde getirir.ve bahsi geçen ülkelerin çoğu bunun farkına onlarca sene önce vardı



    dostum ne diyeyim bir insan ancak bu kadar haklı olabilir.




  • evet Japonya amerikaya baglıydı. savaş sonrasında Amerika, Hong Kong yönetimini aldı diyebiliyorum. ama son yıllarda bir anlaşmayla Amerikanın Japonyayla hiç bir ilişkisi kalmadı diyedebiliyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fraky -- 24 Temmuz 2006; 15:11:14 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Fraky

    evet Japonya amerikaya baglıydı. savaş sonrasında Amerika, Hong Kong yönetimini aldı diyebiliyorum. ama son yıllarda bir anlaşmayla Amerikanın Japonyayla hiç bir ilişkisi kalmadı diyedebiliyorum.

    ama hala amerika ne diyorsa (doğru veya yanlış) japon yönetimi onu yapıyor
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.