Şimdi Ara

Çin malı, Chery, Fiyat ve Performans... (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
132
Cevap
0
Favori
18.932
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • cheryy yeni bide 14 kişilik hat dolmuşu için bi model çıkarıyo.. fuarda sordum fiyatı 30binlerde olcak standart klimalı falan e şimdi bu minibüsedemi binmicez??

     Çin malı, Chery, Fiyat ve Performans...
     Çin malı, Chery, Fiyat ve Performans...
     Çin malı, Chery, Fiyat ve Performans...




    bide chance diye yeni bi model çıkarcak araç fena değildi.

     Çin malı, Chery, Fiyat ve Performans...
     Çin malı, Chery, Fiyat ve Performans...




  • 2.Dünya savaşındaki yıkımdan sonra Japonya ikinci bir sanayi devrimi daha gerçekleştirerek kendisini üretime verdi.1940'lı yılların sonundan itibaren başlayan bu üretim süreci şuan Çin'in yaptığı gibi taklit ürünlerden oluşuyordu.1950'li yıllarda Japon malları tıpkı bugün bizim kalitesiz olarak gördüğümüz Çin mallarıyla eşdeğer olarak görülüyordu.Üretim 1970'li yılların sonuna doğru kaliteyi getirdi ve Japon malları bugünkü imajını yakaladı.Çin'de şuan Japonya'nın izlediği süreci yaşıyor ve daha yolun başında.Bugün belki kalitesiz araçlar yapıyor olabilirler fakat yakın gelecekte (20-25 yıl) kaliteyi yakalayacaklar ve Dünyanın başına bela olacaklar! Çin'in bu süreçte Japonya'dan farkı nüfus! Çin nüfusunun da verdiği güçle Dünya ekonomilerini sarsabilir! Batılı devletler ve ABD en çok bundan tedirgin oluyor Sonuç olarak şunu söyleyebilirim; bizim bugün küçümseyerek baktığımız bu markalar belkide geleceğin toyotası,hondası, belki de mazdası olabilir diye düşünüyorum...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi boraycan -- 10 Kasım 2010; 23:30:37 >




  • Konuyla ilgili çok güzel bir bilgi ve güzel bir tespit....


    quote:

    Orijinalden alıntı: boraycan

    2.Dünya savaşındaki yıkımdan sonra Japonya ikinci bir sanayi devrimi daha gerçekleştirerek kendisini üretime verdi.1940'lı yılların sonundan itibaren başlayan bu üretim süreci şuan Çin'in yaptığı gibi taklit ürünlerden oluşuyordu.1950'li yıllarda Japon malları tıpkı bugün bizim kalitesiz olarak gördüğümüz Çin mallarıyla eşdeğer olarak görülüyordu.Üretim 1970'li yılların sonuna doğru kaliteyi getirdi ve Japon malları bugünkü imajını yakaladı.Çin'de şuan Japonya'nın izlediği süreci yaşıyor ve daha yolun başında.Bugün belki kalitesiz araçlar yapıyor olabilirler fakat yakın gelecekte (20-25 yıl) kaliteyi yakalayacaklar ve Dünyanın başına bela olacaklar! Çin'in bu süreçte Japonya'dan farkı nüfus! Çin nüfusunun da verdiği güçle Dünya ekonomilerini sarsabilir! Batılı devletler ve ABD en çok bundan tedirgin oluyor Sonuç olarak şunu söyleyebilirim; bizim bugün küçümseyerek baktığımız bu markalar belkide geleceğin toyotası,hondası, belki de mazdası olabilir diye düşünüyorum...






  • İyi ama adamların satışları hiç fena değil...
  • Evet gittiğim bayi, otomatik vitesli kimoların tükendiğini (full paket olan), standart paketli kimonun ise çok az kaldığını söylemişti.

    quote:

    Orijinalden alıntı: set

    İyi ama adamların satışları hiç fena değil...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: boraycan

    2.Dünya savaşındaki yıkımdan sonra Japonya ikinci bir sanayi devrimi daha gerçekleştirerek kendisini üretime verdi.1940'lı yılların sonundan itibaren başlayan bu üretim süreci şuan Çin'in yaptığı gibi taklit ürünlerden oluşuyordu.1950'li yıllarda Japon malları tıpkı bugün bizim kalitesiz olarak gördüğümüz Çin mallarıyla eşdeğer olarak görülüyordu.Üretim 1970'li yılların sonuna doğru kaliteyi getirdi ve Japon malları bugünkü imajını yakaladı.Çin'de şuan Japonya'nın izlediği süreci yaşıyor ve daha yolun başında.Bugün belki kalitesiz araçlar yapıyor olabilirler fakat yakın gelecekte (20-25 yıl) kaliteyi yakalayacaklar ve Dünyanın başına bela olacaklar! Çin'in bu süreçte Japonya'dan farkı nüfus! Çin nüfusunun da verdiği güçle Dünya ekonomilerini sarsabilir! Batılı devletler ve ABD en çok bundan tedirgin oluyor Sonuç olarak şunu söyleyebilirim; bizim bugün küçümseyerek baktığımız bu markalar belkide geleceğin toyotası,hondası, belki de mazdası olabilir diye düşünüyorum...






    Bir hayli derecede at gözlüğü kokan ve dünyanın kalıplardan/tekerrürlerden ibaret olduğunu sanan bir yazı olmuş; hiç katılmıyorum. Ayni yazı Kore'nin yıldızı parladığında Daewoo için de yazılabilirdi 10 yıl önce ama gelişim aşaması herzaman yeterli bir altyapı ile desteklenemez akabinde sonuç da herzaman ayni başarı olmaz. Zira Japon otomotiv sanayisinin gelişimininin lokomotif şirketlerin kendilerini birçok sektörde geliştirmeleri ve deneyim kazanmaları sonucunda 1950'lerden bu yana süren bir süreç olduğu ve diğer tüm büyük otomotiv üreticileri gibi değişik konularda arge deneyimine sahip şirketlerce sürdürülmüş ve geliştirilmiş olduğu görülecektir. Şayet Japon otomotiv sanayisini kalıp alarak bir yazı yazılıp olası bir gelecek öngörüldüğünde öncelikle mevcut durumun o kalıbın koşullarını, iştirakçı şirketlerin yapısını, o dönemin dünya genelinde motorlu araç pazarını ve hatta sosyo-ekonomik yapısını kavramak gerekir bunun dışında yapılan yorumlar kahvehane ağzıyla yapılmış bir muhabbetten öteye geçemez. Tüm bu bağlamda Çin'in, Japon otomotiv sanayisi gibi bir gelişimi yakalaması, bunu kabul ettirebilecek bir piyasa bulması bir hayli zor görünüyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: boraycan

    2.Dünya savaşındaki yıkımdan sonra Japonya ikinci bir sanayi devrimi daha gerçekleştirerek kendisini üretime verdi.1940'lı yılların sonundan itibaren başlayan bu üretim süreci şuan Çin'in yaptığı gibi taklit ürünlerden oluşuyordu.1950'li yıllarda Japon malları tıpkı bugün bizim kalitesiz olarak gördüğümüz Çin mallarıyla eşdeğer olarak görülüyordu.Üretim 1970'li yılların sonuna doğru kaliteyi getirdi ve Japon malları bugünkü imajını yakaladı.Çin'de şuan Japonya'nın izlediği süreci yaşıyor ve daha yolun başında.Bugün belki kalitesiz araçlar yapıyor olabilirler fakat yakın gelecekte (20-25 yıl) kaliteyi yakalayacaklar ve Dünyanın başına bela olacaklar! Çin'in bu süreçte Japonya'dan farkı nüfus! Çin nüfusunun da verdiği güçle Dünya ekonomilerini sarsabilir! Batılı devletler ve ABD en çok bundan tedirgin oluyor Sonuç olarak şunu söyleyebilirim; bizim bugün küçümseyerek baktığımız bu markalar belkide geleceğin toyotası,hondası, belki de mazdası olabilir diye düşünüyorum...




    aynı kaliteye geldiklerinde hala bu fiyatlar geçerli olursa alırız. olmazsa
    Video




  • Kullananlar gayet memnunlar,satış rakamları çok iyi...

    Bizede güzel demek ki demek düşer...
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • arkadaslar 2 eli 28-30 bin tl olan bu jeep görünümlü araçtan ne bekliyorsunuz. ben 20 den fazla arac değiştirmiş biri olarak diyorum ki deneme sürüşüde yaptım. bu araclar bu parayı fazlasıyla hak ediyolar. senelerde koç un fizik kurallarına aykırı şahinine binmiş bir nesilin cocukları bu arabaları nasıl begenmezler anlaşılır gibi değil....
  • geçen yıl chery diye bir otomobile binmiştim bi arabanın icine bukadarmı motor sesi girer 90 ı gecmemek icin bukadarmı diretir bi araba, ön konsolun plastigi bukadarmı pis kokar bukadarmı takırdar anlamıs degilim. Hele o klima calısırken gelen sıcak plastik kokusu yokmu aklıma geldikce burnumun diregini sızlatır hâla
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Soylukan


    Bir hayli derecede at gözlüğü kokan ve dünyanın kalıplardan/tekerrürlerden ibaret olduğunu sanan bir yazı olmuş; hiç katılmıyorum. Ayni yazı Kore'nin yıldızı parladığında Daewoo için de yazılabilirdi 10 yıl önce ama gelişim aşaması herzaman yeterli bir altyapı ile desteklenemez akabinde sonuç da herzaman ayni başarı olmaz. Zira Japon otomotiv sanayisinin gelişimininin lokomotif şirketlerin kendilerini birçok sektörde geliştirmeleri ve deneyim kazanmaları sonucunda 1950'lerden bu yana süren bir süreç olduğu ve diğer tüm büyük otomotiv üreticileri gibi değişik konularda arge deneyimine sahip şirketlerce sürdürülmüş ve geliştirilmiş olduğu görülecektir. Şayet Japon otomotiv sanayisini kalıp alarak bir yazı yazılıp olası bir gelecek öngörüldüğünde öncelikle mevcut durumun o kalıbın koşullarını, iştirakçı şirketlerin yapısını, o dönemin dünya genelinde motorlu araç pazarını ve hatta sosyo-ekonomik yapısını kavramak gerekir bunun dışında yapılan yorumlar kahvehane ağzıyla yapılmış bir muhabbetten öteye geçemez. Tüm bu bağlamda Çin'in, Japon otomotiv sanayisi gibi bir gelişimi yakalaması, bunu kabul ettirebilecek bir piyasa bulması bir hayli zor görünüyor.


    Asıl kahvehane ağzı diye buna derim ben.

    Çinliler'i bu kadar hafife almak bu kadar kolaymış da, bizim haberimiz yokmuş.

    Birincisi; technical know-how diye bir kavram vardır. Öyle ekisi gibi "vay anasını, Japonlar yapmış" diyerek iç geçirmez kimse. İç pazarda milyonlarca teneke kutu ayarında otomobil satarak biriktirdiği sermayeyle, dış pazarlarda milyonlarca otomobil satmak için teknolojiye, kalifiye insana yatırım yapar Çinliler. Düşündüğün gibi aptal değillerdir. Dediğim gibi, teknoloji öyle yıllar öncesindeki gibi bir sır değildir. Kolayca taklit edilir ve geliştirilebilir. İktisadi sahada Maoculuk'tan sıyrılan Çin de, küresel ekonominin bir parçası olarak, bunun nimetlerinden, ilk andan itibaren yararlanmaya başlamıştır.

    Dünyanın en büyük otomobil üreticisi konumundadır Çin, 2009 itibariyle. Japonya ve ABD'nin ürettiği toplam otomobil sayısından daha fazla otomobil üretmişlerdir. En yakın takipçisi ABD'nin yaklaşık 5 katı kadar demir-çelik ürettiğini ve değerli madenlerin birçoğuna sahip olduklarını hesaba katarsak, bu sayının artmasının önünde hiçbir engel olmadığı görülür.

    Otomotiv endüstrisindeki gelişme derken, paralel evrende yaşayıp yaşamadığını merak ettim. 1985 yılında üretilen binek araç sayısı 5.200 (beş-bin-iki-yüz) olan bir ülkede, 2009 yılında toplamda 13,9 milyon ticari/binek araç üretilmiş. Hala gelişimden bahsediyoruz. Vah halimize. Büyümek için önce var gücünüzle sermaye biriktirirsiniz (Japonya'nın 1930'lardaki agresif, ihracat yönlü ticaret politikalarını hatırlayın. Birilerinin çüş* dediğini görürsünüz). Sadece otomotiv penceresinden bakıldığında dahi, Çin gibi, elinde yüz milyonlarca bisiklet kullanıcısı olan bir ülke için de bu çocuk oyuncağıdır. Daha 5.200 binek otomobil üretmişken oturup "lan nasıl çok sağlam araba yaparız ki?" diye düşünürseniz, tabii ki gelişemezsiniz. Bunların hepsi paraya bakar. Buna ilaveten; Çin'in üretimi çılgın atarken, dünyada üretilen toplam araç sayısının da son birkaç yıldır azaldığını unutmamak lazım. Pastadan alınan pay otomatik olarak çok büyük boyutlara ulaşmıştır.

    Sosyo-ekonomik parametre demişken; Çin'de yaklaşık 300 milyon kişinin gelir düzeyi, ABD standartlarıyla aşık atacak düzeydedir. Sosyalist dönemden kalan mirası sömürmesini bilen bu grup, serbest pazar ekonomisinin verdiği gazla, paralarına para katarken, tüketimde sınır tanımazlar. Yani Çin'de, her türlü ürünün müşterisi çıkabilir. Yani otomobillerin sadece çakmaları değil (Rolls Royce, Bentley... vb. markaların imitasyon modelleri), asılları da pekala müşteri bulur. Bu da Çin'deki potansiyel hakkında yeterince ipucu verir. Hatta Çin'deki pazarda talep öylesine çeşitli ve fazladır ki, birçok ülkede bulunmayan otomobil modelleri (BMW 5 Serisi Uzun Şasi gibi) Çin pazarına özel olarak üretilir ve satışa sunulur.

    Japonya ve Güney Kore'den farklı olarak, Çin henüz ipleri küresel sermayeye teslim etmemiştir. Yani Japonya ve Güney Kore'ye ne zaman çüş* denileceğine ABD ve saz arkadaşları karar verirken, Çin (ve Hindistan) gibi ülkelerde böyle bir durum söz konusu değildir. Çin'in, ticareti kendi para birimi veyahut da dolar dışında bir birimden yapma çabaları da, ileride olabilecekler hakkında sinyaller veriyor zaten.

    Altyapı, iştirakçılar, kalıplar falan derken olaylara bu kadar sığ bakmamakta fayda var.

    Otomotiv penceresinden bakınca çok şey görülüyor. Kendilerinin hangi endüstri dallarında aktif olduklarını da hesaba katmak lazım:

    quote:

    mining and ore processing, iron, steel, aluminum, and other metals, coal; machine building; armaments; textiles and apparel; petroleum; cement; chemicals; fertilizers; consumer products, including footwear, toys, and electronics; food processing; transportation equipment, including automobiles, rail cars and locomotives, ships, and aircraft; telecommunications equipment, commercial space launch vehicles, satellites




  • jay jay justified
    bilgi kütüphaneme çok yararlı bilgiler eklediğin için teşekkür ederim.
  • Ben chery ve geely modellerini inceledim. geely"nin echo chery"nin alia modelini kullandım. araçlarda plastik kokusu vardı. araçları kullanmadan önce karamsardım. plastik kokusunu burada öyle bir tarif etmişler ki ben gidip araca oturduğumda şaşırdım. ve artık burada yazılan deneyimsiz kişilerin yorumlarını kaale almıyorum. araçlardaki koku normal dereceden birazcık fazla.

    chery alia için şunları söyleyeyim
    seri bir araç. yakıt tüketimi emsallerine göre aynı düzeyde. zengin donanıma sahip. güvenlik donanımlarının çoğu var. motor performansı iyi. direksiyon tepkileri iyi. eksi yönleri de var tabiki. işçilik kusurları, iç mekandaki kalite seviyesinin düşük olması. ama bu fiyata sıfır olarak alınabilecek en iyi araçlardan birisi.

    Aracı 1 günlük kiraladım. kullanırken hiçbir sorun yaşamadım. motor performansı iyiydi. vites geçişleri sorunsuzdu. Konfor olarak rakiplerinden aşağı seviyede değildi. motor düşük devirde kullanmaya gelmiyor. bu huyu hoşuma gitmedi. akıcı trafikte agresif şekilde kullandım. yol tutuşu iyiydi. ara hızlanmalarda biraz hantal. Araçla 160 km'yi gördüm. ses yalıtımı yetersizdi ancak ilerleyen zamanlarda bu kusurlar giderilecektir eminim. Edindiğim tecrübe kadarıyla sorularınızı cevaplayabilirim.




  • faruk-dere
    kullanan bii olarak yorum yapılması önemliydi, bunun için teşekkür ederim.

    Ben de Kimo nun hem manuel hem de yarı otomatik şansımanlı versiyonlarını denedim test sürüşleri yaparak. İki yeni model daha girmek üzere imiş Chery de. Birinin adı chance diğerinin adı niche (umarım doğru yazmışımdır isimlerini). Resimlerden sonra onları da çok merak ettim. Bu medeller piyasaya girdiği zaman "asla chery almam" diyen birçok kişinin "acaba alsammı, keşke alsaydım" diyeceğine inanıyorum.
  • uzun zamandır chery ile ilgili forum sayfalarından uzak kalmaya çalışıyordum ama dayanamadım, en azından 2 yıllık chery deneyimlerimden az da olsa bahsetmek istedim.

    Marka olarak Çinli hangi üretici gelirse gelsin güzel ülkemde hep aynı şekilde karşılanacağına emin olduğum için tamamen rahat, tüm sataşmalara aldırmadan bildiğimi, kullanarak öğrendiğimi yazmak istiyorum. Daha önceki sayfalarda öyle şeyler yazılmıştı ki artık kabak tadı vermeye başlamıştı. Örneğin bir çok arkadaşın bu araçlara binip konforundan rahatsız olduklarını okumak çok ilginçti. Plastik kokusu, rahatsız koltuklar, kalitesiz işçilik .....vs.vs.
    Anlamadığım BMW,Mercedes gibi markalar belli bir dönem güzel ülkemde bedavaya mı dağıtılmıştı da biz kaçırıp şahine doğana ve hatta tempralara binmek zorunda kalmıştık. Hatta parke yollarda tempralardan gelen takır tukur sesleri radyo diyemi dinliyorduk.....

    Hiç kimseyle atışmak yada polemik üretip sayfayı şişirmek istemiyorum.

    Ben CHERY'ci olmadan önce yaklaşık 2 hafta yetkili servisinde araçları inceledim, 3 test sürüşü sonrası almaya karar verdim.
    2008 yılı eylül ayında ilk CHERY aracımı TIGGO 1.6 'yı alıp, haftasına ANKARA-BURSA yolculuğu yaptığımda markanın tam olarak hangi kalitede olduğunu anlamıştım. Araçta ses yalıtımı ile alakalı beni rahatsız eden bir şey yoktu. Düz yolda çok memnun edici motor gücüne sahipti ama olay rampalara gelince değişiyor ve araç güç kaybediyordu. 9 ay boyunca kullandığım aracımdaki tek eksi yön buydu ve bunuda zamanla düzelttiler. Önce aracta kullanılan bujiler değişti sonrasında yazılım güncellemesi yapıldı. Bizim bildiğimiz düşük devir yüksek vites yerine yüksek devir düşük vites bu araçların gerçek gücünü ortaya çıkarıyordu. Bilinenin aksine bu kullanımda o zamanki tarihte (ankarada gazın litresinin 1,75 tl ) şehir içi lpg'de 18 krş, şehir dışı 13 krş yakıt tüketimi olmasıydı.

    Bazı geçirdiğim sağlık sorunları nedeniyle araç kullanımında kısıtşlamalar yapmak zorunda kalmam ve eşimin de direksiyon başına geçmesiyle otomatik vites hayatıma girdi ve bu sebeple 1.6 TIGGO'mu satıp yerine otomatik TIGGO 2.0 AT aldım. Şimdi bu aracımla 30,000 km devirmiş ve toplamda 55,000 km chery deneyimi olan birisi olarak param olsa tekrar alacağım tek marka olacağını canı gönülden yazabilirim.

    2 yıllık bu süreçte öyle kazalı TIGGO'lar gördümki bu internetteki videoların nasıl kaydedildiğini, hangi şartlar altında araçların çarpıştırıldığını gerçekten merak ediyorum.
    Sonuçta bir milyoncudan patates soyacağı almıyoruz, satış yeterlilik belgesi olan, bir çok ülkede fabrikasını kurup üretime geçmiş, kendi sahip olduğu motor fabrikasından ürettiği motorlarıyla FIAT'a motor satabilen, araştırma/geliştirme departmanlarındaki mühendislerinin LOTUS, AVL gibi hatta şimdi çalışmaya başladıkları EATON gibi üreticilerle ve hatta SEAT TOLEDO şasesi üzerine kurulmuş 10'dan fazla modeli olan, dünyada elektrikli araç üretimini gerçekleştirip satan bir markadan araç almaktan bahsettiğimizi bazı arkadaşlar göz ardı etmezler umarım......




  • quote:

    Orijinalden alıntı: jay jay justified


    quote:

    Orijinalden alıntı: Soylukan


    Bir hayli derecede at gözlüğü kokan ve dünyanın kalıplardan/tekerrürlerden ibaret olduğunu sanan bir yazı olmuş; hiç katılmıyorum. Ayni yazı Kore'nin yıldızı parladığında Daewoo için de yazılabilirdi 10 yıl önce ama gelişim aşaması herzaman yeterli bir altyapı ile desteklenemez akabinde sonuç da herzaman ayni başarı olmaz. Zira Japon otomotiv sanayisinin gelişimininin lokomotif şirketlerin kendilerini birçok sektörde geliştirmeleri ve deneyim kazanmaları sonucunda 1950'lerden bu yana süren bir süreç olduğu ve diğer tüm büyük otomotiv üreticileri gibi değişik konularda arge deneyimine sahip şirketlerce sürdürülmüş ve geliştirilmiş olduğu görülecektir. Şayet Japon otomotiv sanayisini kalıp alarak bir yazı yazılıp olası bir gelecek öngörüldüğünde öncelikle mevcut durumun o kalıbın koşullarını, iştirakçı şirketlerin yapısını, o dönemin dünya genelinde motorlu araç pazarını ve hatta sosyo-ekonomik yapısını kavramak gerekir bunun dışında yapılan yorumlar kahvehane ağzıyla yapılmış bir muhabbetten öteye geçemez. Tüm bu bağlamda Çin'in, Japon otomotiv sanayisi gibi bir gelişimi yakalaması, bunu kabul ettirebilecek bir piyasa bulması bir hayli zor görünüyor.


    Asıl kahvehane ağzı diye buna derim ben.

    Çinliler'i bu kadar hafife almak bu kadar kolaymış da, bizim haberimiz yokmuş.

    Birincisi; technical know-how diye bir kavram vardır. Öyle ekisi gibi "vay anasını, Japonlar yapmış" diyerek iç geçirmez kimse. İç pazarda milyonlarca teneke kutu ayarında otomobil satarak biriktirdiği sermayeyle, dış pazarlarda milyonlarca otomobil satmak için teknolojiye, kalifiye insana yatırım yapar Çinliler. Düşündüğün gibi aptal değillerdir. Dediğim gibi, teknoloji öyle yıllar öncesindeki gibi bir sır değildir. Kolayca taklit edilir ve geliştirilebilir. İktisadi sahada Maoculuk'tan sıyrılan Çin de, küresel ekonominin bir parçası olarak, bunun nimetlerinden, ilk andan itibaren yararlanmaya başlamıştır.

    Dünyanın en büyük otomobil üreticisi konumundadır Çin, 2009 itibariyle. Japonya ve ABD'nin ürettiği toplam otomobil sayısından daha fazla otomobil üretmişlerdir. En yakın takipçisi ABD'nin yaklaşık 5 katı kadar demir-çelik ürettiğini ve değerli madenlerin birçoğuna sahip olduklarını hesaba katarsak, bu sayının artmasının önünde hiçbir engel olmadığı görülür.

    Otomotiv endüstrisindeki gelişme derken, paralel evrende yaşayıp yaşamadığını merak ettim. 1985 yılında üretilen binek araç sayısı 5.200 (beş-bin-iki-yüz) olan bir ülkede, 2009 yılında toplamda 13,9 milyon ticari/binek araç üretilmiş. Hala gelişimden bahsediyoruz. Vah halimize. Büyümek için önce var gücünüzle sermaye biriktirirsiniz (Japonya'nın 1930'lardaki agresif, ihracat yönlü ticaret politikalarını hatırlayın. Birilerinin çüş* dediğini görürsünüz). Sadece otomotiv penceresinden bakıldığında dahi, Çin gibi, elinde yüz milyonlarca bisiklet kullanıcısı olan bir ülke için de bu çocuk oyuncağıdır. Daha 5.200 binek otomobil üretmişken oturup "lan nasıl çok sağlam araba yaparız ki?" diye düşünürseniz, tabii ki gelişemezsiniz. Bunların hepsi paraya bakar. Buna ilaveten; Çin'in üretimi çılgın atarken, dünyada üretilen toplam araç sayısının da son birkaç yıldır azaldığını unutmamak lazım. Pastadan alınan pay otomatik olarak çok büyük boyutlara ulaşmıştır.

    ..bla bla boş konuşmalar..

    quote:

    mining and ore processing, iron, steel, aluminum, and other metals, coal; machine building; armaments; textiles and apparel; petroleum; cement; chemicals; fertilizers; consumer products, including footwear, toys, and electronics; food processing; transportation equipment, including automobiles, rail cars and locomotives, ships, and aircraft; telecommunications equipment, commercial space launch vehicles, satellites





    Tabiki technical know-how vardır ama sandığın kadar basit bir bilgi değişimi değildir bu, öyle olsaydı yılların motor üreticisi Bmw, arazi aracı teknolojisi geliştirirken Range Rover'ı satın alıp onun teknik altyapısından yararlanmaz senin dediğin gibi yapardı. Know-how' lar daha önce yukarıda belirttiğim uzun araştırma ve geliştirme faaliyetleri sonucunda elde edilmiş patentli bilgilerdir ve bunlar sahiplerinin fiili tekelindedir, çoğu zaman da patentle korunur. Kalkıp da ortak platformlardan veya sırf know-how edinebilmek için yapılmış alımlardan(volvo, rover vs) bahsetmiyorsak senin deyiminle kolayca taklit edilebilen sadece dizayn olur, kaldı ki Çin'in otomobil üreten şirketlerinin mazisi 90 lı yıllara dayanan oldukça genç ve ya daha önce hiçbir sektörde faaliyet göstermemiş veya holding yapısındaki şirketler, her ikisi de gelişimin sürekliliği açısından bir otomobil şirketinin sahip olması gereken özelliklerden yoksunlar bana kalırsa, tabi bu kısa vadede, zaman ne gösterir bu bilinmez.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: zilog

    uzun zamandır chery ile ilgili forum sayfalarından uzak kalmaya çalışıyordum ama dayanamadım, en azından 2 yıllık chery deneyimlerimden az da olsa bahsetmek istedim.

    Marka olarak Çinli hangi üretici gelirse gelsin güzel ülkemde hep aynı şekilde karşılanacağına emin olduğum için tamamen rahat, tüm sataşmalara aldırmadan bildiğimi, kullanarak öğrendiğimi yazmak istiyorum. Daha önceki sayfalarda öyle şeyler yazılmıştı ki artık kabak tadı vermeye başlamıştı. Örneğin bir çok arkadaşın bu araçlara binip konforundan rahatsız olduklarını okumak çok ilginçti. Plastik kokusu, rahatsız koltuklar, kalitesiz işçilik .....vs.vs.
    Anlamadığım BMW,Mercedes gibi markalar belli bir dönem güzel ülkemde bedavaya mı dağıtılmıştı da biz kaçırıp şahine doğana ve hatta tempralara binmek zorunda kalmıştık. Hatta parke yollarda tempralardan gelen takır tukur sesleri radyo diyemi dinliyorduk.....

    Hiç kimseyle atışmak yada polemik üretip sayfayı şişirmek istemiyorum.

    Ben CHERY'ci olmadan önce yaklaşık 2 hafta yetkili servisinde araçları inceledim, 3 test sürüşü sonrası almaya karar verdim.
    2008 yılı eylül ayında ilk CHERY aracımı TIGGO 1.6 'yı alıp, haftasına ANKARA-BURSA yolculuğu yaptığımda markanın tam olarak hangi kalitede olduğunu anlamıştım. Araçta ses yalıtımı ile alakalı beni rahatsız eden bir şey yoktu. Düz yolda çok memnun edici motor gücüne sahipti ama olay rampalara gelince değişiyor ve araç güç kaybediyordu. 9 ay boyunca kullandığım aracımdaki tek eksi yön buydu ve bunuda zamanla düzelttiler. Önce aracta kullanılan bujiler değişti sonrasında yazılım güncellemesi yapıldı. Bizim bildiğimiz düşük devir yüksek vites yerine yüksek devir düşük vites bu araçların gerçek gücünü ortaya çıkarıyordu. Bilinenin aksine bu kullanımda o zamanki tarihte (ankarada gazın litresinin 1,75 tl ) şehir içi lpg'de 18 krş, şehir dışı 13 krş yakıt tüketimi olmasıydı.

    Bazı geçirdiğim sağlık sorunları nedeniyle araç kullanımında kısıtşlamalar yapmak zorunda kalmam ve eşimin de direksiyon başına geçmesiyle otomatik vites hayatıma girdi ve bu sebeple 1.6 TIGGO'mu satıp yerine otomatik TIGGO 2.0 AT aldım. Şimdi bu aracımla 30,000 km devirmiş ve toplamda 55,000 km chery deneyimi olan birisi olarak param olsa tekrar alacağım tek marka olacağını canı gönülden yazabilirim.

    2 yıllık bu süreçte öyle kazalı TIGGO'lar gördümki bu internetteki videoların nasıl kaydedildiğini, hangi şartlar altında araçların çarpıştırıldığını gerçekten merak ediyorum.
    Sonuçta bir milyoncudan patates soyacağı almıyoruz, satış yeterlilik belgesi olan, bir çok ülkede fabrikasını kurup üretime geçmiş, kendi sahip olduğu motor fabrikasından ürettiği motorlarıyla FIAT'a motor satabilen, araştırma/geliştirme departmanlarındaki mühendislerinin LOTUS, AVL gibi hatta şimdi çalışmaya başladıkları EATON gibi üreticilerle ve hatta SEAT TOLEDO şasesi üzerine kurulmuş 10'dan fazla modeli olan, dünyada elektrikli araç üretimini gerçekleştirip satan bir markadan araç almaktan bahsettiğimizi bazı arkadaşlar göz ardı etmezler umarım......


    Çok güzel bir yazı olmuş bende 2008'den bu yana Chery Tiggo kullanıcısıyım hatta bende bu araçta 2 adet var aynı sorun ve güzellikleri diğer kullanıcılarla birlikte bende yaşamaktayım. Bizim ülkemizde ki aslında sadece bizde değil diğer dünya ülkelerindede olduğu gibi Çin malı'dır iyi değildir zihniyeti var bunu ben dahil herkes biliyor. Benim bu araçlar hakkında konuşmamam memnun olarak kullandığım halde (+) veya (-) yorum yapmamamın tek sebebi insanların aklında olan Çin malı'dır zihniyetinin, ön yargısının kötü bir şekilde olmasından dolayıdır çünkü bu düşünceyi değiştiremeyeceğiz uzun yıllar boyunca. Ama size şunu söyleyebilirim ki araç ben benzin koymadığım sürece beni yolda bırakmadı buda bir gerçek sen ona ne kadar iyi bakarsan arabada sana o kadar iyi bakıp yardımcı oluyor ki bu bütün arabalarda geçerli. Bazı insanlar için Euro NCAP testi çok önemliymiş o yüzden araba 4 yıldızlı olan arabaları bile almıyolarmış doğru diyorlar aslında buna bakılması çok gerekli ve ayrıca çok önemli bende aracımın diğer araçlar gibi 5 yıldız almasını isterdim ama alamamışlar ama bu arabanın haşat ve binilmeyecek bir durumda olduğunu göstermez birde bazı söylentilerde Euro NCAP testelerine bazı markaların 5 yıldız vermeleri için milyon dolarlar verdiklerinide okumuştum satış politakısında güçlü bir yer tutup yüksek yıldız aldıkları zaman satışlarının arttığını okumuştum. Benim arabam 1 yıldız bile olsa binerim çünkü bu arabaya binmekten ve kullanmaktan hoşlanıyorum aslında en önemliside bu değilmi zaten? Sonuç olarak herkeze tavsiye ederek biniyorum aracıma ben çok memnunum almak isteyenlerede tavsiye ederim.




  • Çindeki tasarım okulları ilk mezunlarını verdi ve artık daha orjinal araçlar üretmeye başlayacaklar..
    Yeni Tiggo sanırım bu olacakmış.
     Çin malı, Chery, Fiyat ve Performans...

     Çin malı, Chery, Fiyat ve Performans...

     Çin malı, Chery, Fiyat ve Performans...

     Çin malı, Chery, Fiyat ve Performans...

    ---




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ergungur

    Çindeki tasarım okulları ilk mezunlarını verdi ve artık daha orjinal araçlar üretmeye başlayacaklar..
    Yeni Tiggo sanırım bu olacakmış.
     Çin malı, Chery, Fiyat ve Performans...

     Çin malı, Chery, Fiyat ve Performans...

     Çin malı, Chery, Fiyat ve Performans...

     Çin malı, Chery, Fiyat ve Performans...

    ---


    önden güzel olmuş modern çizgiler hakim .ama arkası pek degişmemiş .




  • bu resimler 2011 model TIGGO 1.6 SC nin resimleri. Satışına geçen ay başlanmış. Tasarım olarak oldukça hoş görünüyor, tabi bazı arkadaşlar hemen quasqai farları diye olaya dalacaklar ama olsun. Bu modeldeki motor 1600 cc ve EATON M45 supercharger beslemeli. CHERY-EATON ortaklığının ilk mahsülü diyebiliriz. 150bg, 205 Nm tork değerine sahip deniliyor. Henüz test etmedim ama TIGGO 2.0 AT 'den daha fazla performanslı olduğuna eminim.

    Bu linkten TIGGO modelinin fabrika ortamında yapay şartlarda gösterdiği performansı seyredebilirsiniz. Ben CHERY'i seçerken bu video'yu defalarca seyretmiştim. Aracın dinamikleri ilgimi çekmişti. ( en azından rus dergisinin nasıl bir ortamda yaptığını bilmediğimiz çarpışma testinden daha güvenilir. ) Yaklaşık 9 dk sürüyor.

    http://www.youtube.com/watch?v=MEmwJOM14Do




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.