Şimdi Ara

Chevrolet Captiva - tüm başlıklar - (309. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
10.221
Cevap
90
Favori
1.055.990
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 307308309310311
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • sded S kullanıcısına yanıt
    77 Bin TL istiyor.
  • BMW 5 serisi ve Captiva'yı paralelde tecrübe eden arkadaş var mı ?
  • tk152 T kullanıcısına yanıt
    Aynı ligde olmayan, ilgisiz araçlar karşılaştırmak doğru değil.
    Her ikisinin hitap kitlesi farklı...
  • Kesinlikle farklı tabi. Ne kazanırım, ne kaybederim kabaca bunu düşünmüştüm. Yüksek kasanın avantajları, aracın altını vurma derdini pek düşünmemek, belirli seviyelerdeki tümsek çıkurlara yavaşlamadan girmek vb. Belki bunları unutacaz.
  • tk152 T kullanıcısına yanıt
    Captivanın iki büyük sorunu var. Birincisi benzerlerine göre çok yakması ikincisi chevroletin ülkemizden çıkması.
    BMW 5 serisi çok süper bir araç ama o kasaya bence 1.6 benzinli motor yakışmıyor. (Aynı fikrim E180 içinde geçerli)
    Bu arada Captivanın parçaları uygun fiyatlıdır, BMW ise tam tersi inanılmaz parça fiyatları var.
    7-8 yıllık bir 520d'nin yaptığı kaza sonrası borusanın çıkarttığı tamir parça listesini gördüm aracın değerinin iki katıydı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: erkanhirik

    quote:

    Orijinalden alıntı: komutan16


    quote:

    Orijinalden alıntı: erkanhirik

    Arkadaşlar bu soruyu bu başlıkta sormam ne kadar doğru olur bilmem. Bir arkadaşım 2012 model henüz 40binde tertemiz makyajlı kasa captivasını satıyor. Otomobile dönmek istiyor. Piyasadan çekilmiş bir markanın aracına talip olmak sizce ne kadar makul olabilir? Örneğin bir iki sene sonra satmak istediğimde çok zarar eder miyim? Satışı zor mu bu araçların? İnanın hiç bilgim olmadığı için soruyorum, kötü bir niyetim yok. Çok iyi araçlara sahip olduğunuzu biliyorum. Bir de halen opel servisleri bakıyor mu? Teşekkürler.

    Arkadaşım yazında sormuş olduğun soruların hepsinin cevabını, bu başlık içerisinde birkaç sayfa geriye giderek okur isen fazlasıyla cevap bulabilirsin, çünkü müteakip defalar bu konuları işledik, kolay gelsin...

    O bahsettiğiniz yazıları zaten okudum. Bazı arkadaşlar değer kaybı olduğunu, zor satıldığını yazmış bazıları ise bu duruma itiraz etmiş. Fakat ortada ikna edici bir şey bulamadım. Dolayısı ile bu konuyu açıkça, doğru bir şekilde özetleyebilecek arkadaşlar vardır umuduyla yazdım. O nedenle sorumu tekrarlıyorum. Teşekkürler.

    Arkadaşım bende uzun süren araştırmalarım sonucunda 2013 model captivayı nisan ayında satın aldım. Şimdi çok memnun aractan. Park sensörüm ve geri görüş kamerası bozulmuştu. ikisinide servisten bir kaç günde temin ettim.
    Bu ararabaların 10 sene parça garantisini opel veriyor zaten. ve araçlara opel servisi bakıyor. Bu konuda bir sıkıntı çıkacağını sanmıyorum. Kaldıki türkiyede o kadar arac varken , bunların yedek parçası olacaktır. hatta ben bir kaç yıl sonra tekrar Türkiyeye girebileceğini tahmin ediyorum. Bakarsınız ceo su değişir ve tekrar Türkiye ye girer.
    Ben captiva alacağım zaman sahibinden takip ediyordum sürekli. Baktığım bir arac bir hafta içinde (abuk subuk rakam yazmadığı sürece) ilanın kalktığını görüyordum.




  • Merhaba kıymetli Captiva sahipleri. "Kıymetli" tabirini sadece hitap ünlemi olarak değil, araçlarınız gerçekten kıymetli olduğu için kullandım. Çünkü diğer markalarda olduğu gibi sayı artmıyor ve piyasada alınabilecek sınırlı sayıda Captiva var. :)

    İmzamda görmüş olduğunuz üzere ben de bir Chevrolet kullanıcısıyım. 2013 yılında, hepimizi dumur eden piyasadan çekilme hareketinin 2 ay öncesinde almıştım aracımı. Çekilme sürecinde aynı aracın %10 daha uygun fiyatla satıldığını görmek canımı epey yaksa da aracımdan hiç bir şikayetim olmadı, geride kalan 2 yıla yakın süre zarfında büyük keyif alarak kullandım.

    Captiva ile olan münasebetim ise kendisini uzaktan beğeniyor olmamdan kaynaklı. Aracımla ilgili bir sorunum olmamasına rağmen değişikliğin iyi geleceğini düşünerek ufaktan etrafa göz gezdiriyorum ve gözüme ilk çarpan araç da Captiva. Yukarıda yazdığım Chevrolet geçmişimden ötürü daha önce duyduğunuz soruları size sormayacağım. Yani "bu saatten sonra Chevrolet alınır mı?", "bu arabaya bu kadar para verilir mi?", "aldıktan sonra elimde patlar mı?", "yedek parça bulamazsam halim nice olur?", "servis sıkıntısı çekersem aracı Gürcistan'a mı götüreyim, Rusya'ya mı?" gibi sorularım yok size. Cruze bölümünde 7/24 muhatap olduğumuz bu sorularla sizleri sıkacak değilim. Bu konudalarda herhangi bir tereddütüm olmadığı için bu aracı düşünüyorum nitekim.

    Şuan kullanmakta olduğum Cruze, binek otomobil sınıfında açık ara en iyi f/p aracı olduğu için tercih etmiştim. Captiva'yı da SUV segmentinde taşıdığı aynı sıfattan ötürü beğeniyorum. Captiva'yı benim için özel kılan sadece kalitesi ve konforu değil, sundukları ile fiyatının oluşturduğu eğrinin cazibesi. Full Civic fiyatının 2/3'sine satın aldığım Cruze gibi, full Crv fiyatının 2/3'sine satın alabileceğim aynı kalite ve konforda bir aracın varlığını bilmek beni Captiva'ya itiyor. Honda gibi orta sınıf bir markaya o paraları bağlamayı son derece gereksiz bularak Chevrolet seçeneğini kendime yakın buluyorum.

    Sizlerin görüşlerini almak istediğim husus da aracın marka değeri, piyasa durumu, teknik destek vb konular değil. Gayet iyi bildiğimi düşündüğüm ve müsterih olduğum başlıklar bunlar. Sormak istediklerim ise şunlar;

    1- Öncelikle 31 yaşında bekar biriyim. Captiva görünüş olarak çok hoşuma gitse de yaygın olan "aile arabası" imajının bana uyum sağlayıp sağlamayacağını merak ediyorum. Yani size göre bu yaşta, çocukları olmayan ve arka koltukları dahi nadiren kullanacak biri için 7 koltuklu bir araç ihtiyaç fazlası ya da gereksiz olarak değerlendirilebilir mi?

    2- 2012 ve 2013 Yılında çıkan LTZ paket en çok hoşuma giden model. 2012 Öncesi High ve Sport paketler de ilgimi çekiyor ancak öncelikli tercihim LTZ olacak gibi. 2012 Öncesi modellerle LTZ araçlar arasında motor performansı, yakıt tüketimi ve ses yalıtımı gibi konularda farklılıklar olduğu söyleniyor. Açıkçası her iki araçla da bu konuları çözecek kadar uzun yolculuk yapmadım, o yüzden size sormak istediğim LTZ ile önceki modeller arasındaki bu konfor farklılığının olup olmadığı.

    3- 2012 Yılında çıkan yeni kasa LTZ ile 2013'te çıkan makyajlı LTZ arasındaki farklar bildiğim kadarıyla led stop, vites topuzundaki akşap ekleme, göstergedeki dijital bilgi ekranı gibi teferruat denilebilecek nüanslar. Bunların dışında 2012 ve 2013 LTZ'ler arasında motor, performans, tüketim, ses yalıtımı gibi konularda mühim değişiklikler var mı? Bunu sormamın sebebi 2012 LTZ'leri uzaktan gayet yeterli buluyorum ve saydığım ek donanımlar benim için elzem değil. Aradaki ortalama 8-10.000 TL'lik farkı gözden çıkarıp 2013 LTZ'yi tercih etmeli miyim sizce?

    4- Captiva'yı genellikle Kia Sorento'ya benzeten çok kişi oluyor. 2008 Yılında Sorento ile uzun yolculuk yapmış biri olarak bu aracı hiç beğenmedim. Ses yalıtımı yetersiz ve konsolu çok ruhsuz gelmişti bana. Captiva bu konuda beni ne kadar tatmin eder sizce?

    Fazla vaktinizi almadan kısa cevaplarla merakımı giderirseniz sevinirim. Zaman ayıran herkese şimdiden teşekkürler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Curva Sud -- 28 Haziran 2015; 20:58:22 >




  • Curva Sud C kullanıcısına yanıt
    Ben de sizin gibi Captiva düşünen birisiyim. Yalnız sizin gibi Chevrolet sahibi olmadığım için belki sizin için sıkıcı olan sorulardan birisini sordum ve buradaki arkadaşların tavsiyelerini bekledim. Sizin kadar Chevrolet dünyası ile iç içe olmadığım için sorduğum sorunun garip karşılanmasını anlayamadım. Zaten kimse de beklediğim cevabı vermedi. O mesajımı atarken de çekincelerimi "bu konuyu burada sormam ne kadar doğru bilemiyorum" diyerek de belirtmiştim. Gördüm ki çekincelerimde haklıyım.
    Siz de şimdi haklı olarak bilmediğiniz bir araç ile ilgili sorular soruyorsunuz, ama arkadaşlar sizi önceki sayfalarda bunlar yazıldı diyerek geri gönderebilirler bilginiz olsun.

    Ben bir iki haftadır araştırdığım kadarıyla Captiva sahibi olmayan birisi olarak size yardımcı olmaya çalışayım.

    1. Sizinle aynı yaştayız. Evliyim, çocuğum yok ancak doğum yakın. Ben aile arabası yaklaşımını doğru bulmuyorum. Kişi hangi arabayı beğeniyorsa ona binmeli. Kaç kişi benim gibi düşünür bilmem ama ben bekar birisi Captiva sahibi olduğun garipsemem.
    2. Makyajlı kasalar ile öncekiler arasında konfor farklılığı olduğunu gördüm. Her ikisiyle de yolculuk yapmış birisi olarak kesinlikle makyajlı kasanın üstün olduğunu belirtebilirim. Yakıt tüketimi konusunda ise bir bilgim yok.
    3. Sizin söylediğiniz farklılıklar dışında bir de anahtarsız giriş ve çalıştırma farkı ile deri koltukların kalite farkı mevcut. 2012 ve 2013 LTZ arasında söyledikleriniz (motor, performans, tüketim, yalıtım) arasında hiçbir fark yok. Birisi kuzenimde birisi ise yakın bir arkadaşımda var onların anlattıklarından hareketle söylüyorum. Açıkçası ben 8-10bin TL fazla verip 2013 alınmasını çok manidar bulmuyorum.
    4. Captiva konfor konusunda Sorento ile kesinlikle aynı cümlede bile geçmemeli.

    Umarım yardımcı olmuşumdur.

    Şimdi ben de size sorayım o sıkıcı sorumu:
    1. Chevrolet sahibi olarak piyasadan çekilmiş bir araç konusunda nasıl müsterihsiniz? Ben yaklaşık 2 yılda bir araba değiştiren birisiyim, bu husus göz önüne alındığında sizce ben de müsterih olarak arkadaşımdaki aracı almalı mıyım? 2012 Model LTZ 40bin KM'de 77bin TL.

    Selamlar.




  • erkanhirik E kullanıcısına yanıt
    Öncelikle cevabınız için teşekkür ederim, Captiva kullanıcısı olmamanıza rağmen verdiğiniz bilgiler hayli tatmin ediciydi.

    Sıkıcı demeyeyim ama klişe soruların çok sık sorulduğu doğru. Cruze bölümünde düzenli yazan bir kaç kişi olarak biz sürekli muhatap oluyoruz bu sorulara. Dolayısıyla buradaki kullanıcıların sorular karşısındaki ruh halini anlayabiliyorum. Bunları söylerken sizi kesinlikle bu sınıfta görmediğimi ve açık şekilde tenzih ettiğimi belirteyim. Araç hakkında gayet iyi bilgiler toplamış ve ihtiyaç duyduğunuz fazlasını da medeni şekilde sormuşsunuz. Captiva bölümünü bilmiyorum ama bizim Cruze bölümünde şikayetçi olduğumuz kullanıcı tarzı araç hakkında tek satır araştırma yapmadan damdan düşer gibi tek cümleyle "Chevrolet fabrikayı kapatmış, iflas etmiş, ne diyosunuz alsak elde kalır mı?" gibi basit ve can sıkan soru soran kişiler. Sizin bu profilde olmadığınızı kendi adıma tekrar edeyim.

    Chevrolet'in piyasadan çekilme konusuna gelince. Aslında biz bunu Cruze bölümünde epey konuştuk ve faydalı tartışmalar yaptık. Yararlanmasını bilenler okuyup aracı aldı, söylediklerinizden tatmin olmayanlar başka araçlara yöneldi. Yalnız gördüğüm kadarıyla aynı durum Captiva başlığında pek yok. Birincisi sürekli aktif olan kullanıcı sayısı az, ikincisi bilgi paylaşım alışkanlığı yetersiz. Bunu Captiva kullanıcılarının yaş grubuyla falan açıklayabilir miyiz bilmiyorum, Cruze'la farklı profillere hitap eden araçlar sonuçta. Her neyse, piyasan çekilme olayından bahsediyorduk;

    Öncelikle düşünüldüğü gibi Chevrolet markasının kapanmasının yahut iflas etmesinin söz konusu olmadığını belirteyim. Chevrolet'in Avrupa piyasasından çekilmesi tamamen operasyonel nedenlerden kaynaklanan GM'nin satış politikasıyla alakalı. Yine yaygın olarak yanlış bilindiği gibi Avrupa'da araç satamadığı, satış rakamları düşük olduğu için de piyasadan çekilmiş değil. Son 5 yılın rakamlarına bakıldığında Chevrolet'in satış başarısı net şekilde görülür.

    Yukarıda bahsettiğim, çekilmenin nedeni olan GM'nin satış politikasını açmak gerekirse;

    GM, bünyesine bir çok markayı barındıran dev bir çatı şirket. Otomotiv alanındaki en etkin ve bilindik markaları Opel ve Chevrolet. Opel'in gerek cirosu, gerekse hacmi Chevrolet'ten daha fazla. Dolayısıyla Opel'den beklenti de çok büyük. Geride kalan 5-6 yıllık süreçte GM'nin yapmaya çalıştığı VW'nin kendi Araçları ile Skoda/Seat grubu satışı gibi iki farklı fiyat bandında markaları pazarlamaktı. Yani üst gelir grubuna Golf ve Passat, görece olarak alt gelir grubuna Leon ve Octavia pazarlayan VW taktiği. Bu taktik çok iyi iş çıkardı ve VW grubu son 10 yılda inanılmaz büyüdü. Bunun en büyük sebebi Golf kullanıcısının hiç bir zaman Leon'a inmemesi, Octavia/Superb kullanıcısının da Passat almaya cesaret edememesiydi. VW grubu kendi içinde çok iyi bir kast sistemi oluşturdu böylece, tüm markalar bir diğerinin yaşam alanına zarar vermeden büyüyebiliyordu.

    GM grubunun oturtmaya çalıştığı bu sistem ise tutmadı. Opel showroom'una giden kişi büyük kafa karışıklığı yaşamaya başladı. Çünkü hemen yan tarafta en az Opel kadar alımlı(belki ondan daha şık) Chevrolet marka araçlar çok uygun fiyata satılıyordu. Bu, doğal olarak Opel kullanıcısını Chevrolet'e yönelten bir durumdu. Opel, VW'nin Seat ve Skoda'ya karşı kurduğu kalite üstünlüğünü Chevrolet'e karşı kuramadığı için kendi "kaymak" müşteri kitlesini yaratmayı başaramadı. Bunları, 2013 yılında Opel almak amacıyla bayiye giden ve baz model Astra fiyatına gırtlağına kadar dolu, üstelik sunroofu olan bir Cruze alan bir Chevrolet kullanıcısı olarak söylüyorum. Benimle aynı durumda olan yüzbinlerce kullanıcı son anda Chevrolet'i tercih ederek GM'nin amiral gemisi olan Opel'e darbe vurdu. GM de kendi gölgesiyle güreşmekten yorulup, Opel'i kurtarmak amacıyla Chevrolet'i Avrupa piyasasından çekti. GM de VW gibi markalar arasında bariz bir kalite farkı oturtabilse belki bunu yapmak zorunda kalmazdı ancak dediğim gibi Opel hiç bir zaman "Alman" sıfatını hak eden bir marka olamadı.

    Cruze/Astra kıyaslaması bir tarafa söylediklerimin en iyi örneği başlığın kendisidir aslında. Opel'in yıllar önce piyasaya sürdüğü SUV olan Antara bizzat öz kardeşi Captiva tarafından piyasadan silinen bir marka. Görünüş olarak Antara'dan geri kalmayan(hatta bir çoklarına göre üstün olan) ancak 20.000 TL daha ucuz olan Captiva Antara'ya yaşam hakkı vermedi ve 2011 yılında Antara'nın üretimi Opel tarafından durduruldu. Söylenenlere göre 2016'da yeni Antara adında bir SUV'u piyasaya sürecekmiş Opel, Captiva'nın olmadığı yerde meydan boş artık, istediği fiyattan çıkarır, kafasına göre pazarlar şu saatten sonra.

    GM'nin satış politikası bu, Chevrolet'in çekilme nedeni de.

    "Şu saatten sonra Chevrolet alınır mı?" sorusuna gelince;

    Mutlaka piyasadan çekilen(içeriği farklı olsa bile kulağa hiç hoş gelmeyen bir söz) bir araç almak psikolojik olarak insani zorlar. Kendisi olmasa bile çevresi insanı mutlaka etkiler, arabasından soğutur. Bu araca talip olan kişi kendisini buna göre hazırlamalı öncelikle. Yalnız olayın psikolojik yönü bir tarafa bırakılırsa yedek parça ve servis desteği gibi konularda hiç bir sıkıntı yaşanacağını sanmıyorum ben. Opel servislerinin vereceği destek bir tarafa, özel servislerde her türlü ihtiyaç gidebilecektir. Bildiğim kadarıyla Türkiye'de 100.000'e yakın Chevrolet var. Hiç bir sermayedar, müteşebbis bu pazarı boş bırakmaz. Opel servisleri olmasa dahi yedek parça ithal eden birileri mutlaka o alanı doldurur. Chevrolet markası Türkiye'den ve Avrupa'dan çekilmiş olsa bilr ABD ve Kore'deki fabrikaları üretime aynen devam ediyor. Avrupa dışında kalan pazarlara da(özellikle Amerika, Rusya, Çin ve Hindistan) araç satışı sürüyor. Fabrikadaki üretim devam ettiği sürece bir yatırımcının parça ithal etmesi mesele değil, en kötü koşullarda Opel servislerinden hizmet alamasak bile. Sermayenin kar elde etme ihtiyacı Chevrolet kullanıcısının yedek parçaya duyduğu ihtiyaçtan kat kat fazladır, o yüzden ben şahsen müsterihim.

    Tabi bunları söylerken f/p analizi eşliğinde değerlendirmek lazım. Hasarsız ve düşük km'deki 2012 model Captivalar 75-80.000 TL bandında olduğu için cezbedici. Bu paraya bu sınıfta, kalitede ve donanımda SUV bulmak imkansız. Hele ki 2000 cc motorlu araçlara yapılan son astronomik ÖTV artışından sonra. Ha, bu bahsettiğimiz araca 90.000+ TL isteseler şahsen düşünür müydüm? Kesinlikle hayır.

    Chevrolet f/p aracıdır, ben de bunun bilincinde biri olarak herşeye rağmen bu fiyatlara Captiva'yı tercih edilebilir buluyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Curva Sud -- 29 Haziran 2015; 3:01:36 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Curva Sud C kullanıcısına yanıt
    arkadaşım güzel açıklamışsınız ( bende captiva alma arefesindeyim ve her kez gibi kaygılarım var) ancak özel servislerin güvenilirliği tartışılır, araçlar komplike araçlar, bir sürü elk aksamı donanımı, sitemi var, bunu pazarda boşluk görüp özel servis açan ve sorumluluğu yalnızca servisi ile sınırlı olan "kişilere" güvenip arabamızı dolaysısıyla kendi ve araç içinde taşıdığımız canları nasıl emanet edeceğiz??? mesele bu işte, captiva sınıfının en iyi f/p aracı tartışmasız, benimde en çok almayı hayal ettiğim bir araç lakin bu sorular ciddi sorular, ciddi problemler. ben kia nın , Türkiyeye getirmeyi bıraktığı Venga ( çok güzel bir araçtı) yı 0 km almıştım, aldıktan 2 ay sonra aracın ithalatını durdurdu çelik motor, sonrasından araçta ön cam değişimi gerekti, inanın 2,5 hafta bekledik, cama şefaf koli bantı sararak, sonrasında ise aracı elimden kolay çıkaramadım, galeriler komik fiyatlar verdi, diğer markalar takasa yanaşmadı, sözun kısası ciddi bir bunalım devresi yaşadık, sonunda aracı yine takasta kia aldı ( nerdeyse davalık olacaktık çünkü) bunları yaşayan biri olarak cesaret edip çok almak istediğim captivayı bir türlü alamıyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: metesserdar

    arkadaşım güzel açıklamışsınız ( bende captiva alma arefesindeyim ve her kez gibi kaygılarım var) ancak özel servislerin güvenilirliği tartışılır, araçlar komplike araçlar, bir sürü elk aksamı donanımı, sitemi var, bunu pazarda boşluk görüp özel servis açan ve sorumluluğu yalnızca servisi ile sınırlı olan "kişilere" güvenip arabamızı dolaysısıyla kendi ve araç içinde taşıdığımız canları nasıl emanet edeceğiz??? mesele bu işte, captiva sınıfının en iyi f/p aracı tartışmasız, benimde en çok almayı hayal ettiğim bir araç lakin bu sorular ciddi sorular, ciddi problemler. ben kia nın , Türkiyeye getirmeyi bıraktığı Venga ( çok güzel bir araçtı) yı 0 km almıştım, aldıktan 2 ay sonra aracın ithalatını durdurdu çelik motor, sonrasından araçta ön cam değişimi gerekti, inanın 2,5 hafta bekledik, cama şefaf koli bantı sararak, sonrasında ise aracı elimden kolay çıkaramadım, galeriler komik fiyatlar verdi, diğer markalar takasa yanaşmadı, sözun kısası ciddi bir bunalım devresi yaşadık, sonunda aracı yine takasta kia aldı ( nerdeyse davalık olacaktık çünkü) bunları yaşayan biri olarak cesaret edip çok almak istediğim captivayı bir türlü alamıyorum.

    Ben en kötü senaryoda özel servisleri alternatif olarak belirttim. Bunun gerçekleşme ihtimali çok zayıf, çünkü Chevrolet 10 yıl boyunca yedek parça ve teknik destek sağlamak zorunda. Bu keyfi bir durum ya da lütuf değil, kanuni bir zorunluluk. Diyorum ki en kötü ihtimalle Chevrolet teknik destek vermedi, komple iflas etti, hatta bununla da kalmadı, Opel de battı(ki Opel'de bu risk Chevrolet'ten daha fazla); o halde bile özel servisler bir şekilde çözüm üretirler.

    Ha, bu en kötü senaryoda kendini güvende hissedip hissetmemek kişinin kendi yapısıyla alakalı. Şahsen benim için mühim bir durum değil. Şuan kullandığım araç için de 2013/Aralık'taki çekilme haberinden sonra neler söylendi neler. Aracın yıllık bakımı için cidden Gürcistan'a gitmemi önerenler olmadı değil. Ama çok şükür bir sıkıntı çıkmadı, 10 yıllık süre zarfında çıkacağını da sanmıyorum.

    Bunları derken "kesin" ifadeler kullanmıyorum, Chevrolet adına taahhütte bulunmak benim haddim değil bir kere. Sadece öngörümü ve kullandığım araçtan ötürü edindiğim Chevrolet deneyimini paylaştım. Risk yoktur denilemez, hatta sadece Chevrolet için değil, hiç bir araç için denilemez. Özellikle Asya markalarının Türkiye'deki daralmadan çok etkilendikleri malum, her an bir başka marka da tası tarağı toplayıp gidebilir. Bu korkuyla yaşayan insan araba sahibi olamaz.

    Ortadaki riski kabul etmekle birlikte çok ciddi bulmuyorum. Ayrıca bu küçük riski almanın da bu paraya Captiva'nın sunduğu konforu yaşamaya değer olduğunu düşünüyorum. Dediğim gibi 2012 LTZ'ler için 90-100.000 TL para isteseler dönüp de bakmam bile ama 75*80.000 TL aralığında tertemiz araçlar çok mantıklı. Hoş, 100.000 TL verdikten sonra orta sınıf hiç bir arabaya bakmam ben, hedefim direkt Mercedes, BMW, Audi gibi "has" Alman markaları olur. Honda CRV örneğini de o yüzden vermiştim. Honda gibi bir markaya o parayı verenler Captiva kullanıcılarından çok daha kötü tercih yapıyorlar ama farkında değiller.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Curva Sud

    quote:

    Orijinalden alıntı: metesserdar

    arkadaşım güzel açıklamışsınız ( bende captiva alma arefesindeyim ve her kez gibi kaygılarım var) ancak özel servislerin güvenilirliği tartışılır, araçlar komplike araçlar, bir sürü elk aksamı donanımı, sitemi var, bunu pazarda boşluk görüp özel servis açan ve sorumluluğu yalnızca servisi ile sınırlı olan "kişilere" güvenip arabamızı dolaysısıyla kendi ve araç içinde taşıdığımız canları nasıl emanet edeceğiz??? mesele bu işte, captiva sınıfının en iyi f/p aracı tartışmasız, benimde en çok almayı hayal ettiğim bir araç lakin bu sorular ciddi sorular, ciddi problemler. ben kia nın , Türkiyeye getirmeyi bıraktığı Venga ( çok güzel bir araçtı) yı 0 km almıştım, aldıktan 2 ay sonra aracın ithalatını durdurdu çelik motor, sonrasından araçta ön cam değişimi gerekti, inanın 2,5 hafta bekledik, cama şefaf koli bantı sararak, sonrasında ise aracı elimden kolay çıkaramadım, galeriler komik fiyatlar verdi, diğer markalar takasa yanaşmadı, sözun kısası ciddi bir bunalım devresi yaşadık, sonunda aracı yine takasta kia aldı ( nerdeyse davalık olacaktık çünkü) bunları yaşayan biri olarak cesaret edip çok almak istediğim captivayı bir türlü alamıyorum.

    Ben en kötü senaryoda özel servisleri alternatif olarak belirttim. Bunun gerçekleşme ihtimali çok zayıf, çünkü Chevrolet 10 yıl boyunca yedek parça ve teknik destek sağlamak zorunda. Bu keyfi bir durum ya da lütuf değil, kanuni bir zorunluluk. Diyorum ki en kötü ihtimalle Chevrolet teknik destek vermedi, komple iflas etti, hatta bununla da kalmadı, Opel de battı(ki Opel'de bu risk Chevrolet'ten daha fazla); o halde bile özel servisler bir şekilde çözüm üretirler.

    Ha, bu en kötü senaryoda kendini güvende hissedip hissetmemek kişinin kendi yapısıyla alakalı. Şahsen benim için mühim bir durum değil. Şuan kullandığım araç için de 2013/Aralık'taki çekilme haberinden sonra neler söylendi neler. Aracın yıllık bakımı için cidden Gürcistan'a gitmemi önerenler olmadı değil. Ama çok şükür bir sıkıntı çıkmadı, 10 yıllık süre zarfında çıkacağını da sanmıyorum.

    Bunları derken "kesin" ifadeler kullanmıyorum, Chevrolet adına taahhütte bulunmak benim haddim değil bir kere. Sadece öngörümü ve kullandığım araçtan ötürü edindiğim Chevrolet deneyimini paylaştım. Risk yoktur denilemez, hatta sadece Chevrolet için değil, hiç bir araç için denilemez. Özellikle Asya markalarının Türkiye'deki daralmadan çok etkilendikleri malum, her an bir başka marka da tası tarağı toplayıp gidebilir. Bu korkuyla yaşayan insan araba sahibi olamaz.

    Ortadaki riski kabul etmekle birlikte çok ciddi bulmuyorum. Ayrıca bu küçük riski almanın da bu paraya Captiva'nın sunduğu konforu yaşamaya değer olduğunu düşünüyorum. Dediğim gibi 2012 LTZ'ler için 90-100.000 TL para isteseler dönüp de bakmam bile ama 75*80.000 TL aralığında tertemiz araçlar çok mantıklı. Hoş, 100.000 TL verdikten sonra orta sınıf hiç bir arabaya bakmam ben, hedefim direkt Mercedes, BMW, Audi gibi "has" Alman markaları olur. Honda CRV örneğini de o yüzden vermiştim. Honda gibi bir markaya o parayı verenler Captiva kullanıcılarından çok daha kötü tercih yapıyorlar ama farkında değiller.

    Katılıyorum üstat size , ayrıca bence internet ve bildiğim kadarıyla Chevrolet nin internet sitesinden parça satışıda yapılıyor. Çok zor durumda kalındığında bu bir çözüm olabilir.

    Ancak opel zaten 10 sene bu arabalara bakacakken ve piyasada çok ciddi miktarda captiva varken, bu arabanın parça sıkıntısı olacağını sanmıyorum.

    Özel servislerinde küçümsenmemesi kanaatindeyim. İşini hakkıyla servisten daha iyi yapan bir sürü özel servis var.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Curva Sud

    Merhaba kıymetli Captiva sahipleri. "Kıymetli" tabirini sadece hitap ünlemi olarak değil, araçlarınız gerçekten kıymetli olduğu için kullandım. Çünkü diğer markalarda olduğu gibi sayı artmıyor ve piyasada alınabilecek sınırlı sayıda Captiva var. :)

    İmzamda görmüş olduğunuz üzere ben de bir Chevrolet kullanıcısıyım. 2013 yılında, hepimizi dumur eden piyasadan çekilme hareketinin 2 ay öncesinde almıştım aracımı. Çekilme sürecinde aynı aracın %10 daha uygun fiyatla satıldığını görmek canımı epey yaksa da aracımdan hiç bir şikayetim olmadı, geride kalan 2 yıla yakın süre zarfında büyük keyif alarak kullandım.

    Captiva ile olan münasebetim ise kendisini uzaktan beğeniyor olmamdan kaynaklı. Aracımla ilgili bir sorunum olmamasına rağmen değişikliğin iyi geleceğini düşünerek ufaktan etrafa göz gezdiriyorum ve gözüme ilk çarpan araç da Captiva. Yukarıda yazdığım Chevrolet geçmişimden ötürü daha önce duyduğunuz soruları size sormayacağım. Yani "bu saatten sonra Chevrolet alınır mı?", "bu arabaya bu kadar para verilir mi?", "aldıktan sonra elimde patlar mı?", "yedek parça bulamazsam halim nice olur?", "servis sıkıntısı çekersem aracı Gürcistan'a mı götüreyim, Rusya'ya mı?" gibi sorularım yok size. Cruze bölümünde 7/24 muhatap olduğumuz bu sorularla sizleri sıkacak değilim. Bu konudalarda herhangi bir tereddütüm olmadığı için bu aracı düşünüyorum nitekim.

    Şuan kullanmakta olduğum Cruze, binek otomobil sınıfında açık ara en iyi f/p aracı olduğu için tercih etmiştim. Captiva'yı da SUV segmentinde taşıdığı aynı sıfattan ötürü beğeniyorum. Captiva'yı benim için özel kılan sadece kalitesi ve konforu değil, sundukları ile fiyatının oluşturduğu eğrinin cazibesi. Full Civic fiyatının 2/3'sine satın aldığım Cruze gibi, full Crv fiyatının 2/3'sine satın alabileceğim aynı kalite ve konforda bir aracın varlığını bilmek beni Captiva'ya itiyor. Honda gibi orta sınıf bir markaya o paraları bağlamayı son derece gereksiz bularak Chevrolet seçeneğini kendime yakın buluyorum.

    Sizlerin görüşlerini almak istediğim husus da aracın marka değeri, piyasa durumu, teknik destek vb konular değil. Gayet iyi bildiğimi düşündüğüm ve müsterih olduğum başlıklar bunlar. Sormak istediklerim ise şunlar;

    1- Öncelikle 31 yaşında bekar biriyim. Captiva görünüş olarak çok hoşuma gitse de yaygın olan "aile arabası" imajının bana uyum sağlayıp sağlamayacağını merak ediyorum. Yani size göre bu yaşta, çocukları olmayan ve arka koltukları dahi nadiren kullanacak biri için 7 koltuklu bir araç ihtiyaç fazlası ya da gereksiz olarak değerlendirilebilir mi?

    2- 2012 ve 2013 Yılında çıkan LTZ paket en çok hoşuma giden model. 2012 Öncesi High ve Sport paketler de ilgimi çekiyor ancak öncelikli tercihim LTZ olacak gibi. 2012 Öncesi modellerle LTZ araçlar arasında motor performansı, yakıt tüketimi ve ses yalıtımı gibi konularda farklılıklar olduğu söyleniyor. Açıkçası her iki araçla da bu konuları çözecek kadar uzun yolculuk yapmadım, o yüzden size sormak istediğim LTZ ile önceki modeller arasındaki bu konfor farklılığının olup olmadığı.

    3- 2012 Yılında çıkan yeni kasa LTZ ile 2013'te çıkan makyajlı LTZ arasındaki farklar bildiğim kadarıyla led stop, vites topuzundaki akşap ekleme, göstergedeki dijital bilgi ekranı gibi teferruat denilebilecek nüanslar. Bunların dışında 2012 ve 2013 LTZ'ler arasında motor, performans, tüketim, ses yalıtımı gibi konularda mühim değişiklikler var mı? Bunu sormamın sebebi 2012 LTZ'leri uzaktan gayet yeterli buluyorum ve saydığım ek donanımlar benim için elzem değil. Aradaki ortalama 8-10.000 TL'lik farkı gözden çıkarıp 2013 LTZ'yi tercih etmeli miyim sizce?

    4- Captiva'yı genellikle Kia Sorento'ya benzeten çok kişi oluyor. 2008 Yılında Sorento ile uzun yolculuk yapmış biri olarak bu aracı hiç beğenmedim. Ses yalıtımı yetersiz ve konsolu çok ruhsuz gelmişti bana. Captiva bu konuda beni ne kadar tatmin eder sizce?

    Fazla vaktinizi almadan kısa cevaplarla merakımı giderirseniz sevinirim. Zaman ayıran herkese şimdiden teşekkürler.

    Bu başlığın eskilerindenim. Geriye dönerek, okudğum bazı bilgilendirirci güzel yazıları, tekrar okumuşluğum vardır. Çok aktif değil, zira çok fazla sorunla karşılaşan arkadaş yok, 2-3 arkadaş dışında genelde memnun millet. Bu nedenle, fazla yazı yazılmaması doğal. Profil olarak, orta yaş, eğitimli ve gelir durumu fena olmayan bir kitle olduğu için, ergenler gibi her gün aracıyla ilgili bir şeyler paylaşan tiplerden pek yok bu başlıkta...Sidi. yarışı da fazla olmaz, malını öve öve bitiremeyen, ya da ne aldığını bilmediği için, aldıktan sonra kafasını duvara vuran adam da çok yoktur. Makul, mantıklı sorulara biraz geç de olsa cevap veriliyor ama.

    15 yıldır araç kullanıyorum...2011 de sıfır olarak aldığım captiva, ilk suv aracım...daha önce sedan/hatchback araçlarım oldu. Alırken ne istediğimi biliyordum, aracım da bu güne kadar beni üzmedi, 4,5 sene de bir sorun yaşamadım...Normalde 3-4 sene de bir araç değiştiririm, Captivada da niyetim böyleydi, ama captiva sonrası attan inip eşeğe binmemek için, bmw x3, mazda cx-5 gibi aaraçlara 130-160 bin tl ödemek mantıklı gelmedi.. Captiva dan sonra, xtrail, honda crv de beklentilerimi karşılamazdı. Bu nedenle, 10 sene kadar kullanmaya karar verdim aracımı...Yazten yılda 10 bin km yaptığım için, en büyük dezavantak olarak gösterilen yakıt tüketimi de, beni çok zorlamıyor...Vergi de, 6. yıldan sonra makul seviyelere indiği için, 10 seneye kadar kullanrım diye düşünüyorum..Gelelim sorulara,

    i-) 38 yaşında, evli, 2 yaramaz erkek evlat sahibiyim...bebek koltuğu, çocuk koltuğu, bebek arabası, yüklü market alış verişleri vs, .Yılda 2-3 kez işe yarayan, ama hayat kurtaran 3. sıra koltukları da unutmamak lazım...bu araç geniş aileler için biçilmiş kaftan..uzun yolda, harika zaten...şöyle söyliyim, eşime uçakla git dememe rağmen, 1200 km lik yolu araçla gitmemizi tercih ediyor, arkada iki canavar ekranlarda güzel vakit geçiriyor, sıkılan, bunalan yok, zevkli bir yolculuk oluyor.

    Peki bekar ve 30 larda olsaydım...kakarım değişir miydi...geniş ve büyük araçları seviyyorum...büyük aracın tek dezavantajı büyük motoru yüzünde nvergisi ve yakıt tüketimi...vergi sorun evet, ama yakıt tüketimi eğer az km yapıyorsanız sorun olmaz...yaşla çok alakası olmasa da, bekar ve tek kullanıcı olacağım için 1,6 motorlu biraz daha ufak suv ları tercih edebilirdim ama.

    ii-) kesinlikle 2012 sonrası yeni kasa/yeni motor tercih ederdim...tek dezavantajı 4*4..eğer 4*4 çok tercih ettiğim ve kullandığım bir özellik değilse, 2012 ve sonrası...ben dış güzelliğe fazla önem verdiğim için, hatta 2013 ve sonrası..led stoplar ve birkaç diğer özellik arabaye çok fark katıyor...yeni kasayı sadece test sürüşünde denedim sadece..ama sessizliği, eco modda iken %10 kadar daha az yakıt tüketimi...diğer eksta özellikler...kesinlikle değer diyorum.

    iii-) bu tamamen zevk ve öncelikler meselesi...ben verdiğin paraya değer ve 2013 sonrası alama kdaha uygun diye düşünüyorum...ve 4 yaşında bir araç almaktansa, garantisi bitmemiş 2,5 yaşında bir araç almak, her açıdan ço kdaha mantıklı geliyor.

    iv-)sorento nun eski kasasıyla alakası yok zaten...kastınız yeni kasa sorento ise...çok fark yoktur arada diye düşünüyorum...çok fazla değişik marka araç deneyimim yok...ama captiva yı biliyorum, konfor konsunda x5 den daha iyi olduğunu söylüyor arkadaşım, özellikle arka koltuklar..bu biraz da spor modu, süspansiyonların durumu ile alakalı...captiva çok spor ve seri bir araç havası vermiyor...ama konfor konsuunda 10 numara bence....ben 1200 km lik yolu, tek başıma 12 saatte 2 mola ile gidiyorum...evimin koltuğundan daha rahatım captiva koltuğunda...1200 km sonra bile en ufak bir yorgunluk vs hissetmiyorum...hayatıma aynen devam ediyorum yolculuk sonrası.

    çok olumlu konuştum biliyorum...kendi deneyimlerim bunlar ama...araç işi, her konuda olduğu gibi bşraz da şans işi...sonuçta aracı sakin kullanan, beklentilerini doğru ayarlayan biriyim... sunacağını söylemediği özellikleri, sunmasını da beklemiyorum...memnuniyet de beklentilerin ne ölçüde karşılandığı ile alakalı sonuçta.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dalio -- 2 Temmuz 2015; 8:48:44 >




  • dalio D kullanıcısına yanıt
    Verdiğiniz faydalı bilgilerden çok yararlandım, zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
  • Arkadaşlar merhaba. Allah nasip ederse 3 Temmuz 2015 itibariyle aranıza katılıyorum. Aldığım/alacağım araç 2011 model, 69000 km de, multimedya paketli, krom basamaklı, krom sis farlı, sunrooflu 7 kişilik captiva high modeli. Aracı İstanbulda "Borusan İkinci El"de olduğu için yarın almaya gideceğim. Araç alınırken çok detaylı ekspertizin Borusan tarafından yaptırıldığı ve ilaveten komple kuaför bakımlarını da üstlendikleri için aracı Borusan'dan almaya karar verdim. Forum müdavimlerinden ve Captiva sahiplerinden öğrenmek istediğim bazı şeyler olacak. Tabii cevap verme nezaketinde bulunursanız.

    1) Öncelikli olarak evli ve çocuksuzum. Bir ilçede yaşıyorum ve aracın haftada yapacağı mesafe (tatil şu-bu haricinde) haftada 100 km ancadır. Böylesi düşük km li kullanım dolayısıyla ve zaten eşimin kullanması için alacağımdan araçta güvenliği ön planda tuttum ve çok hafif bir araç almaktansa Captiva'yı tercih ettim. Öncelikle sorum şu olacak. Bu kadar düşük km'li kullanım uzun vadede başımıza iş açar mı? Hani hep söylenir, arabayı araba yapan uzun yoldaki kullanımıdır ve motor-mekanik uzun yolda rahatlar. Ama bizim kullanımımız %90 şehir içi ve o da hep kısa mesafe olacak. Bu doğrultuda aracın rutin bakımlarına ilaveten neler yapmalıyız?

    2) Araca yazılım atılıp yakıtın düşürülebileceğine yönelik haberler okudum. Bu ille gerekli bir şey midir, fiyatı ne kadardır, motor ömrüne etkisi nedir, ne kadarlık bir tasarruf ve performans katkısı sağlar?

    3) Aracı aldığımda haliyle fren, balata, disk, motor yağı-suyu, trigger, şu-bu gibi bakım başlıkları beni bekliyor. Buna hemen girmeli miyim? Yoksa 90 bindeki ağır bakım kilometre taşını mı beklemeliyim?

    4) 2011 model araçların bazılarında krom sis farı ve ön çerçeve tarzı şeyler var, alacağım araçta da böyle. Bazılarında da yok. Acaba bu araçların serileri mi farklı.

    5) 4x4 ve 4x2 geçişleri hangi modellerde manuel, hangi modellerde otomatik? 2011 modellerde bu olay otomatik mi?

    4) Araçlarınızda kullandığınız lastikler ne marka ve ölçüleri nelerdir? Malum, lastik seçimi de yakıt tasarrufunda oldukça önemli rol oynuyor. Alacağım aracın lastikleri ne durumda bilemiyorum ama çok da ömür vaad eden lastiklerle karşılaşacağımı ummuyorum. Dolayısıyla fiyat/performans vaad eden lastik önerilerinizi beklerim (bu arada kışın aracı çok kullanacağımızı da düşünmüyorum. O yüzden dört mevsim tipi düşünüyorum. Yine de önerilerinize açığım)

    Daha sorum olacaktır illa ki. Ama hele bir aracı alalım öyle. Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: deliseymen

    Arkadaşlar merhaba. Allah nasip ederse 3 Temmuz 2015 itibariyle aranıza katılıyorum. Aldığım/alacağım araç 2011 model, 69000 km de, multimedya paketli, krom basamaklı, krom sis farlı, sunrooflu 7 kişilik captiva high modeli. Aracı İstanbulda "Borusan İkinci El"de olduğu için yarın almaya gideceğim. Araç alınırken çok detaylı ekspertizin Borusan tarafından yaptırıldığı ve ilaveten komple kuaför bakımlarını da üstlendikleri için aracı Borusan'dan almaya karar verdim. Forum müdavimlerinden ve Captiva sahiplerinden öğrenmek istediğim bazı şeyler olacak. Tabii cevap verme nezaketinde bulunursanız.



    1) Öncelikli olarak evli ve çocuksuzum. Bir ilçede yaşıyorum ve aracın haftada yapacağı mesafe (tatil şu-bu haricinde) haftada 100 km ancadır. Böylesi düşük km li kullanım dolayısıyla ve zaten eşimin kullanması için alacağımdan araçta güvenliği ön planda tuttum ve çok hafif bir araç almaktansa Captiva'yı tercih ettim. Öncelikle sorum şu olacak. Bu kadar düşük km'li kullanım uzun vadede başımıza iş açar mı? Hani hep söylenir, arabayı araba yapan uzun yoldaki kullanımıdır ve motor-mekanik uzun yolda rahatlar. Ama bizim kullanımımız %90 şehir içi ve o da hep kısa mesafe olacak. Bu doğrultuda aracın rutin bakımlarına ilaveten neler yapmalıyız?

    2) Araca yazılım atılıp yakıtın düşürülebileceğine yönelik haberler okudum. Bu ille gerekli bir şey midir, fiyatı ne kadardır, motor ömrüne etkisi nedir, ne kadarlık bir tasarruf ve performans katkısı sağlar?

    3) Aracı aldığımda haliyle fren, balata, disk, motor yağı-suyu, trigger, şu-bu gibi bakım başlıkları beni bekliyor. Buna hemen girmeli miyim? Yoksa 90 bindeki ağır bakım kilometre taşını mı beklemeliyim?

    4) 2011 model araçların bazılarında krom sis farı ve ön çerçeve tarzı şeyler var, alacağım araçta da böyle. Bazılarında da yok. Acaba bu araçların serileri mi farklı.

    5) 4x4 ve 4x2 geçişleri hangi modellerde manuel, hangi modellerde otomatik? 2011 modellerde bu olay otomatik mi?

    4) Araçlarınızda kullandığınız lastikler ne marka ve ölçüleri nelerdir? Malum, lastik seçimi de yakıt tasarrufunda oldukça önemli rol oynuyor. Alacağım aracın lastikleri ne durumda bilemiyorum ama çok da ömür vaad eden lastiklerle karşılaşacağımı ummuyorum. Dolayısıyla fiyat/performans vaad eden lastik önerilerinizi beklerim (bu arada kışın aracı çok kullanacağımızı da düşünmüyorum. O yüzden dört mevsim tipi düşünüyorum. Yine de önerilerinize açığım)

    Daha sorum olacaktır illa ki. Ama hele bir aracı alalım öyle. Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.


    Son dönemde başlık baya hareketli..genelde yeni captiva cılar olması, sevindirirci...yardım edelim, ama siz de aracı aldıktan sonra ilk kullanıcı deneyimlerinizi paylaşın...ikinci el aldığınız için sizin deneyimşer daha farklı olabilir...gelelim sorulara,

    Sakıncası yoksa fiyat nedir? Araç benim aracımın bire bir kopyası gibi...sadece benim araç 48 binde... bu yüzden merak ettim?

    1-Kullanım miktarın bana benziyor...ilk 1-2 yıl aracın verdiği heyecan ve uzun yol keyfi nedneiyle 15 bin filan yaptım...şimdi yılda şehir içi tüketim aylık 500 km, şehir dışı da yıllık 2000 km filan...yani toplamda 8000 km...farklı hiç bir şey yapmana gerek yok bence...aracın motorun açılması ve körleşmemesi ilk kullanım için geçerli...4 yaşında araçta bu tür kaygılara gerek yok. Eğer büyük şehitr olsaydı eşin manevra açıısndan biraz zorlanabilirdi, ama ilçe muhtemelen anadolu da..bu nedenle sorun olmaz, hatta captiva gibi yüksek ve heybetli bir araç çok da iyi olur...köy yollarında da harikadır.

    2-race chip almıştım...yazılım değil de bir modül..araç baya atak hale gelmişti, ama tükstim azlaması bir yana, artmıştı bile...bu nedenle benim modül deneyimim kötü...yazılımda da çok fayda olmayacaktır bence..şu ana kadar captiva ya yazılım atıp, yakıtta kayda değer iyileşme elde ettim diyene denk gelmedim..performans artışı isteniyorsa ok, ama yakıt tüketiminde iyileşem yok...ben aracımın ataklığından, performansından gayet memnunum bu arada...otomobilde adrenalin ihtiyacını karşılama dönemlerini geride bıraktım şahsen.

    3-Araç en son kaç km de bakıma girdi, son iki bakımında neler yapıldı...bunları mutlaka öğren....çünkü her bakımda (15 bin km, ya da yılda bir bakıma girer) farklı uygulamalar yapılıyor...mesela trigger kayışı değişmiş olabilir, değişmemiş olabilir...bir de sarf malzeme, mesela balatalar da, disk lerde bir değişim olmuş mu? bu da önemli...aracın kaza durumu, bakım durumu konusunda net bilgi alaman önemli...borusan standart kontrolleri yapar...ama aracın genel durumunu ve geçmişini sahibinden öğrenirsin.

    mümkünse ilk sahibinden alamaya çalışmaka lazım...2-3 el değiştirmiş aracın sorunlu olma ihtimali yüksektir...hatta ilk sahibinin kendisinden almak en iyisidir...mümkünse değişen bir şey var mı özellike öğrenemk lazım...kaportadan bahsetmiyorum...mesela turbosu değişmiş olabilir...bu çok önemli bir konu.

    4-fark yok...sadece sonradan takılan bir aparat..bende de var.

    5-2011 ve öncesi 4*4...geçişler hepsinde otomatik, sen bir şey yapmıyorsun.

    6- lastik orjinalde 55-18.....ama ben 60-18 i ercih ettim kış lastiğinde...yeni alacağım lastiklerde de 60-18 tercih edeceğim...taban da 135 ti sanırım....lastik işi biraz karmaşık...o topa girmeyeyim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dalio -- 3 Temmuz 2015; 8:00:18 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: dalio

    quote:

    Orijinalden alıntı: deliseymen

    Arkadaşlar merhaba. Allah nasip ederse 3 Temmuz 2015 itibariyle aranıza katılıyorum. Aldığım/alacağım araç 2011 model, 69000 km de, multimedya paketli, krom basamaklı, krom sis farlı, sunrooflu 7 kişilik captiva high modeli. Aracı İstanbulda "Borusan İkinci El"de olduğu için yarın almaya gideceğim. Araç alınırken çok detaylı ekspertizin Borusan tarafından yaptırıldığı ve ilaveten komple kuaför bakımlarını da üstlendikleri için aracı Borusan'dan almaya karar verdim. Forum müdavimlerinden ve Captiva sahiplerinden öğrenmek istediğim bazı şeyler olacak. Tabii cevap verme nezaketinde bulunursanız.



    1) Öncelikli olarak evli ve çocuksuzum. Bir ilçede yaşıyorum ve aracın haftada yapacağı mesafe (tatil şu-bu haricinde) haftada 100 km ancadır. Böylesi düşük km li kullanım dolayısıyla ve zaten eşimin kullanması için alacağımdan araçta güvenliği ön planda tuttum ve çok hafif bir araç almaktansa Captiva'yı tercih ettim. Öncelikle sorum şu olacak. Bu kadar düşük km'li kullanım uzun vadede başımıza iş açar mı? Hani hep söylenir, arabayı araba yapan uzun yoldaki kullanımıdır ve motor-mekanik uzun yolda rahatlar. Ama bizim kullanımımız %90 şehir içi ve o da hep kısa mesafe olacak. Bu doğrultuda aracın rutin bakımlarına ilaveten neler yapmalıyız?

    2) Araca yazılım atılıp yakıtın düşürülebileceğine yönelik haberler okudum. Bu ille gerekli bir şey midir, fiyatı ne kadardır, motor ömrüne etkisi nedir, ne kadarlık bir tasarruf ve performans katkısı sağlar?

    3) Aracı aldığımda haliyle fren, balata, disk, motor yağı-suyu, trigger, şu-bu gibi bakım başlıkları beni bekliyor. Buna hemen girmeli miyim? Yoksa 90 bindeki ağır bakım kilometre taşını mı beklemeliyim?

    4) 2011 model araçların bazılarında krom sis farı ve ön çerçeve tarzı şeyler var, alacağım araçta da böyle. Bazılarında da yok. Acaba bu araçların serileri mi farklı.

    5) 4x4 ve 4x2 geçişleri hangi modellerde manuel, hangi modellerde otomatik? 2011 modellerde bu olay otomatik mi?

    4) Araçlarınızda kullandığınız lastikler ne marka ve ölçüleri nelerdir? Malum, lastik seçimi de yakıt tasarrufunda oldukça önemli rol oynuyor. Alacağım aracın lastikleri ne durumda bilemiyorum ama çok da ömür vaad eden lastiklerle karşılaşacağımı ummuyorum. Dolayısıyla fiyat/performans vaad eden lastik önerilerinizi beklerim (bu arada kışın aracı çok kullanacağımızı da düşünmüyorum. O yüzden dört mevsim tipi düşünüyorum. Yine de önerilerinize açığım)

    Daha sorum olacaktır illa ki. Ama hele bir aracı alalım öyle. Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.


    Son dönemde başlık baya hareketli..genelde yeni captiva cılar olması, sevindirirci...yardım edelim, ama siz de aracı aldıktan sonra ilk kullanıcı deneyimlerinizi paylaşın...ikinci el aldığınız için sizin deneyimşer daha farklı olabilir...gelelim sorulara,

    Sakıncası yoksa fiyat nedir? Araç benim aracımın bire bir kopyası gibi...sadece benim araç 48 binde... bu yüzden merak ettim?

    1-Kullanım miktarın bana benziyor...ilk 1-2 yıl aracın verdiği heyecan ve uzun yol keyfi nedneiyle 15 bin filan yaptım...şimdi yılda şehir içi tüketim aylık 500 km, şehir dışı da yıllık 2000 km filan...yani toplamda 8000 km...farklı hiç bir şey yapmana gerek yok bence...aracın motorun açılması ve körleşmemesi ilk kullanım için geçerli...4 yaşında araçta bu tür kaygılara gerek yok. Eğer büyük şehitr olsaydı eşin manevra açıısndan biraz zorlanabilirdi, ama ilçe muhtemelen anadolu da..bu nedenle sorun olmaz, hatta captiva gibi yüksek ve heybetli bir araç çok da iyi olur...köy yollarında da harikadır.

    2-race chip almıştım...yazılım değil de bir modül..araç baya atak hale gelmişti, ama tükstim azlaması bir yana, artmıştı bile...bu nedenle benim modül deneyimim kötü...yazılımda da çok fayda olmayacaktır bence..şu ana kadar captiva ya yazılım atıp, yakıtta kayda değer iyileşme elde ettim diyene denk gelmedim..performans artışı isteniyorsa ok, ama yakıt tüketiminde iyileşem yok...ben aracımın ataklığından, performansından gayet memnunum bu arada...otomobilde adrenalin ihtiyacını karşılama dönemlerini geride bıraktım şahsen.

    3-Araç en son kaç km de bakıma girdi, son iki bakımında neler yapıldı...bunları mutlaka öğren....çünkü her bakımda (15 bin km, ya da yılda bir bakıma girer) farklı uygulamalar yapılıyor...mesela trigger kayışı değişmiş olabilir, değişmemiş olabilir...bir de sarf malzeme, mesela balatalar da, disk lerde bir değişim olmuş mu? bu da önemli...aracın kaza durumu, bakım durumu konusunda net bilgi alaman önemli...borusan standart kontrolleri yapar...ama aracın genel durumunu ve geçmişini sahibinden öğrenirsin.

    mümkünse ilk sahibinden alamaya çalışmaka lazım...2-3 el değiştirmiş aracın sorunlu olma ihtimali yüksektir...hatta ilk sahibinin kendisinden almak en iyisidir...mümkünse değişen bir şey var mı özellike öğrenemk lazım...kaportadan bahsetmiyorum...mesela turbosu değişmiş olabilir...bu çok önemli bir konu.

    4-fark yok...sadece sonradan takılan bir aparat..bende de var.

    5-2011 ve öncesi 4*4...geçişler hepsinde otomatik, sen bir şey yapmıyorsun.

    6- lastik orjinalde 55-18.....ama ben 60-18 i ercih ettim kış lastiğinde...yeni alacağım lastiklerde de 60-18 tercih edeceğim...taban da 135 ti sanırım....lastik işi biraz karmaşık...o topa girmeyeyim

    Eyvallah hocam. Aracı alıp ilk deneyimlerimi yine sizlerle paylaşacağım inşalllah.

    Aracın bana maliyeti 60.500 lira olacak. İlaveten pul ve tescil de bana ait olacak diye anlaştık. Yani noter şu-bu derken sanırım 62 liraya tekabül eder. Böyle bir araç için bu rakamlar nasıl bilemiyorum. Fotoğraflarından beğendik ama nedir ne değildir gidince göreceğiz. Benim için şaşırtıcı olan esas şu oldu, araç 2011 model olmasına rağmen trafiğe çıkış tarihi 2011'in 11. Ayı. Yani 2010'un 8. Ayı piyasaya çıkmış 2011 model bir araca göre neredeyse 15 ay daha az yıpranmış bir araba. Araçtaki multimedya, krom basamak şu bu da hesaba katılırsa bana uygun gibi geldi ama tabii bilemiyorum. Unutmadan ekleyeyim. Araçta 2 parça sürtme boyası olduğu ve bunların tramerde 1800 liralık bir hasar kaydı oluşturduğu da Borusan tarafından bildirildi. Sağ ön çamurluk ve bagaj kapağı imiş. Çok da önemsemedim. İyi mi yaptım kötü mü bilemiyorum. Bindik bir alamete :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • İlk deneyimde görülen artı ve eksiler:

    Yalıtım iyi, alt takımlardan ses yok

    İvmelenme vasat üstü, frenler de öyle

    Uzun yol yakıt tüketimi kötü. Sebebi ne şu ne bu, kanımca tümüyle şanzuman kusuru. Şehir içi deneyimlemem henüz olmadı.

    İddia doğru. 120-130 hızda 90 km/h hızdan daha az yakıyor.

    Vites geçişleri buna rağmen kusursuz. Zaten hissedilseydi bu kadar yakmazdı :)

    Yüksek hızda direksiyon halen yumuşak kalıyor. Daha net bir sertleşme uygun düşerdi. Bu da yol konforunu etkiliyor.

    Eski Tiguan'ci olarak çok net söyleyebilirim. VW'nin en uyuz yanı olan sağından solundan gacırtı çıtırtı gelmesi olayı minimal. Malzeme kalitesi iyi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Arkadaşlar captiva bakım yaptıran oldu mu yakın zamanda? 30000 bakımı için 870 tl fiyat aldık ve biraz yüksek geldi. Araç 2013

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Chillout

    Arkadaşlar captiva bakım yaptıran oldu mu yakın zamanda? 30000 bakımı için 870 tl fiyat aldık ve biraz yüksek geldi. Araç 2013

    aynı işi, aynı parçalarla, özel serviste iyi bir ustaya en az yarı fiyatına yaptırırsınız...ama garanti devam ettiği için yapacak bir şey yok...birkaç farklı yetkili servisten fiyat alıp oazarlık yapacaksınız...en uygununa yaptıracaksınız...ama servisler arası çok fiyat farkı olmuyor...15 bin bakımları küçük, 30 bin ve katları daha kapsamlı bakımlar...(bu nedenle 15 bin için 700, 30 bin için 870 makul fiyatlar...yetkili servis opsiyonu için tabii ki)
  • 
Sayfa: önceki 307308309310311
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.