Şimdi Ara

Cennet Ve Cehennem Sonsuz Mu ? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
78
Cevap
1
Favori
2.264
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hümiyettin

    quote:

    Orijinalden alıntı: webbie

    Tanrı diyor ki, "İstediğin kadar dürüst olun, namuslu olun, iyilik yapın, insanlara faydalı olun; eğer kendini size göstermeyen bana inanmıyorsanız, yaptıklarınızın hiçbir anlamı yok. Ben sizi bana itaat etmeniz için yarattım, çünkü başka işim gücüm yok. Ayrıca, sınav yeri olan dünyaya bazılarınızın kalp gözünü kapatarak gönderdim ve kalp gözünüzü ben kapatmış olsam bile, cehenneme gitmeyi siz hak etmiş olacaksınız. Ayrıca, siz daha doğmadan önce sizin hangi yolu izleyeceğinizi bilmeme rağmen, sizi o yoldan döndürmeyerek cehennemde yanmanızı seyredeceğim."

    Bu evrenin Tanrı dışındaki tek varlık olduğunu söylemek için hiçbir kanıtımız yok. Allah insanları kendilerine kulluk amacıyla yarattığını söylüyor ve inkarcıların yaşarken yaptıklarının inkarı devam ettiği sürece hiçbir öneminin olmadığını ifade ediyor. Tüm yaratılanlar Allah'tan daha alt kademede olduğu için bir terazi düşünürsek, bir tarafta onu inkar etmenin ağırlığı ve diğer tarafa da tüm yaratılanlar koyulursa onu inkar etmenin ağırlığı daha fazla gelir.

    Kalp gözünün kapatılması ise insanın ısrarla inkarı sonucu kendi kendine yaptığı bir kötülük olarak biliyorum. Hatta kafirlerin kendilerine zalimce davrandığını söyleyen ayetler var. Allah tarafından rastgele seçilmiş kişilere bu yapılmıyor.

    ''Kader'' kelimesi ise sözlük anlamı olarak ''ölçü'' demektir. Kuran'da bu anlamı dışında kullanıldığı tek bir ayet görmedim. Geleceğin yazılması olarak bilinen anlamı ise rivayetler yoluyla aktarılmış. Allah'ın geleceği bildiği kesin değildir. Çünkü gelecek daha önce var olmamış olabilir.

    Cennet ve cehennemin ebedi olmama ihtimali var. Böyle peşin yargılara varmadan önce Kuran okumanız daha faydalı olur.

    Bakara - 6/7

    Küfre saplananlara gelince, onları uyarsan da, uyarmasan da, onlar için birdir, inanmazlar. 6

    Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır. 7


    Bir de her şeyi bilen Allah geleceği de biliyordur diye düşünüyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Donald Trump -- 14 Şubat 2016; 0:32:53 >




  • Hümiyettin kullanıcısına yanıt
    Söylediğinizi kabul edebilmem için, zaman kavramının tanrı katında da geçerli olduğunu ve gelecekte gerçekleşecek olayların, tanrı iradesi dışında gerçekleşiyor olmasını kabul etmem gerekir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kara Ay

    quote:

    Orijinalden alıntı: Hümiyettin

    quote:

    Orijinalden alıntı: webbie

    Tanrı diyor ki, "İstediğin kadar dürüst olun, namuslu olun, iyilik yapın, insanlara faydalı olun; eğer kendini size göstermeyen bana inanmıyorsanız, yaptıklarınızın hiçbir anlamı yok. Ben sizi bana itaat etmeniz için yarattım, çünkü başka işim gücüm yok. Ayrıca, sınav yeri olan dünyaya bazılarınızın kalp gözünü kapatarak gönderdim ve kalp gözünüzü ben kapatmış olsam bile, cehenneme gitmeyi siz hak etmiş olacaksınız. Ayrıca, siz daha doğmadan önce sizin hangi yolu izleyeceğinizi bilmeme rağmen, sizi o yoldan döndürmeyerek cehennemde yanmanızı seyredeceğim."

    Bu evrenin Tanrı dışındaki tek varlık olduğunu söylemek için hiçbir kanıtımız yok. Allah insanları kendilerine kulluk amacıyla yarattığını söylüyor ve inkarcıların yaşarken yaptıklarının inkarı devam ettiği sürece hiçbir öneminin olmadığını ifade ediyor. Tüm yaratılanlar Allah'tan daha alt kademede olduğu için bir terazi düşünürsek, bir tarafta onu inkar etmenin ağırlığı ve diğer tarafa da tüm yaratılanlar koyulursa onu inkar etmenin ağırlığı daha fazla gelir.

    Kalp gözünün kapatılması ise insanın ısrarla inkarı sonucu kendi kendine yaptığı bir kötülük olarak biliyorum. Hatta kafirlerin kendilerine zalimce davrandığını söyleyen ayetler var. Allah tarafından rastgele seçilmiş kişilere bu yapılmıyor.

    ''Kader'' kelimesi ise sözlük anlamı olarak ''ölçü'' demektir. Kuran'da bu anlamı dışında kullanıldığı tek bir ayet görmedim. Geleceğin yazılması olarak bilinen anlamı ise rivayetler yoluyla aktarılmış. Allah'ın geleceği bildiği kesin değildir. Çünkü gelecek daha önce var olmamış olabilir.

    Cennet ve cehennemin ebedi olmama ihtimali var. Böyle peşin yargılara varmadan önce Kuran okumanız daha faydalı olur.

    Bakara - 6/7

    Küfre saplananlara gelince, onları uyarsan da, uyarmasan da, onlar için birdir, inanmazlar. 6

    Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır. 7


    Bir de her şeyi bilen Allah geleceği de biliyordur diye düşünüyorum.

    Kalplerin mühürlenmesi konusunda şu yazıyı sonuna kadar okumanızı öneririm :

    www.erdemyolu.com
    Kalplerin Mühürlenmesi Ne Demektir? Hakkı Yılmaz
    http://www.erdemyolu.com/kavramlar/kalplerin-muhurlenmesi-ne-demektir.html




  • quote:

    Orijinalden alıntı: webbie

    Söylediğinizi kabul edebilmem için, zaman kavramının tanrı katında da geçerli olduğunu ve gelecekte gerçekleşecek olayların, tanrı iradesi dışında gerçekleşiyor olmasını kabul etmem gerekir.

    Tanrı olarak kastettiğimiz Allah ise Kuran'a göre bazı olaylar için zaman görecelidir. Bu konuda birkaç tane ayet var :

    ''...Ve Rabbinin katındaki bir gün, sizin saydığınız bin sene gibidir.'' (Hacc 47)

    '' Melekler ve ruh, O’na, süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir.'' (Mearic 4)

    İlk ayette ''bin'' ifadesi çokluk ifade eden bir deyim olabilir ve net süre olmadığı ''gibidir'' ifadesinden anlaşılıyor. Diğerinde ise belirli bir iş için geçen süre hakkında söylenmiş.

    Allah evreni belirli sınırları olan, tabiri caizse hatasız bir şekilde kodlanmış yapay zekalar ile donatılmış ve kendi kendine işleyebilen bir şekilde yaratmış olabilir. Özgür iradeyi tam anlamıyla yaşatabilmek ve sorumluluğu insana yüklemek için geleceğin her an yaratıldığı ve önceden verilmiş sözler dışındaki her şeyin belirsiz olduğu bir evren yaratılmış olabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hümiyettin -- 14 Şubat 2016; 1:44:59 >




  • Hümiyettin kullanıcısına yanıt
    Yaratma gücü olan bir varlığın, henüz var olmayan şeylerle ilgili bir sıkıntı çekeceğini sanmıyorum. Eğer gelecek Tanrıyı etkileyebilen bir şeyse bu Tanrının zamandan etkilendiği anlamına gelir. Yani zamandan münezzeh değil. Boyle bir durumda da bütün bir dinle çelişmiş olur. Tanrı için zaman kavramı yoksa, geçmiş gelecek gibi kavramlar da yoktur. Doğal olarak gelecek henüz var olmadıysa tanrı bunu bilemeyebilir denilemez. Tanrı için gelecek hiçbir zaman var olmayacak çünkü gelecek diye bir şey yoktur. Tanrı için anlar yoktur. Doğal olarak boyle bir varlık geleceği bilmek zorundadır. Yani Tanrı için gelecek kademeli olarak oluşan bir şey değil, halihazırda zaten var olan bir şeydir.
    Tanrı geleceği bilemeyebilir demek, dolaylı yoldan Tanrı zamandan münezzeh değildir demektir kısacası.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu konudaki fikirlerimi @webbie'ye yazdığı cevaptan öğrenebilirsiniz.
  • Hümiyettin kullanıcısına yanıt
    Tanrı evreni nasıl yaratırsa yaratsın, zamandan bağımsız olduğu surece geleceği bilmek zorundadır diye düşünüyorum. Yine ayetlerdeki zaman kavramı için de hata demekten başka çare yok herhalde. En iyi ihtimalle meseleyi somutlaştırmak diyebiliriz.
    Bahsettiğin gibi bir şekilde programlansak ve gelecek tamamen random şekilde kendi kendine oluşturulsa, yine de Tanrı bunu bilmek zorunda. Tabi eğer geleceği bilememe ile ilgili de bir program yazmadıysa. Tabi bütün bu paradokslar Kur an da kendini tanımladığı durumla ters düşüyor. Kısaca Tanrının geleceği bildiğini düşünmek zorundayız.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kader ve Özgür irade:










    Zaman Kavramı:






    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rebellion -- 14 Şubat 2016; 2:14:48 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lokomatif Portakal

    Tanrı evreni nasıl yaratırsa yaratsın, zamandan bağımsız olduğu surece geleceği bilmek zorundadır diye düşünüyorum. Yine ayetlerdeki zaman kavramı için de hata demekten başka çare yok herhalde. En iyi ihtimalle meseleyi somutlaştırmak diyebiliriz.
    Bahsettiğin gibi bir şekilde programlansak ve gelecek tamamen random şekilde kendi kendine oluşturulsa, yine de Tanrı bunu bilmek zorunda. Tabi eğer geleceği bilememe ile ilgili de bir program yazmadıysa. Tabi bütün bu paradokslar Kur an da kendini tanımladığı durumla ters düşüyor. Kısaca Tanrının geleceği bildiğini düşünmek zorundayız.

    Hacc suresindeki ayete göre orada farklı bir zaman algısı geçerlidir. Allah sıfatları gereği her şey bilir fakat gelecek bir ''şey'' değilse belirsiz olabilir. Bence ayetler, sıfatları ve bu durum arasında bir çelişki söz konusu değil.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: said2288

    Allah,geleceği bilir.Zaten geleceği bilmemesi onun Allah vasfını ortadan kaldırır.
    Kader konusunda söylenen, madem Allah cennete cehenneme gideceğimizi biliyor niye boşa kürek çekiyoruz zaten Allah bunu biliyor. ???
    Allah yazdığı için biz hayatımızı böyle şekillendirip cennete cehenneme gitmiyoruz.Allah bizim ne yapıcağımızı bildiği için öyle yazıyor kader defterine.
    Şöyle ki:Matematik öğretmeni olduğunuzu varsayalım çok tembel bir öğrenciye sordunuz 2 kere 2 kaç.Cevap 5 dedi,10 dedi,20 dedi vs.
    Yarında sınav olsun siz bu çocuğun daha sınav kağıdını okumadan not listesine 0 yazdınız ve bildiniz.Veyahut iki araba düşünün belli sabit hızları olsun karşı karşıya birbirlerine doğru araçları sürsünler.Bi takım basit matematiksel hesaplar yapıp araçların kaç saniye sonra çarpışacaklarını kağıda yazdınız.Ve arabalar dediğiniz saniyede çarpıştı.Bu iki örneği siz yazdığınız için mi sonuç böyle oldu?
    Hayır.Aslında siz önceden yazdığınız için bu böyle olmadı,siz böyle olacağını bildiğiniz için bu şekilde yazdınız.İnsan irade sahibi bir varlık.Önünde seçenekler vardır ve seçer
    ömrünü ve baki olan sonsuz ömrü buna göre şekillenir.Tekrar söylemek gerekirse,Allah dediği için biz böyle yapmıyoruz,Allah bizim ne yapacağımızı bildiğinden böyle yazıyor
    Umarım konu anlaşılır,kusurumuz varsa affola.
    Selametle.


    Bende özgür iradenin olduğunu düşünüyorum.Tanrı kavramında bir mantıksızlık görmüyorum. Mantıksız bulduğum tek şey DİN
    Peki cennet ve cehennemdeki sonsuzluk kavramı nasıl oluyor ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cakiyyyy -- 14 Şubat 2016; 2:26:46 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hümiyettin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Lokomatif Portakal

    Tanrı evreni nasıl yaratırsa yaratsın, zamandan bağımsız olduğu surece geleceği bilmek zorundadır diye düşünüyorum. Yine ayetlerdeki zaman kavramı için de hata demekten başka çare yok herhalde. En iyi ihtimalle meseleyi somutlaştırmak diyebiliriz.
    Bahsettiğin gibi bir şekilde programlansak ve gelecek tamamen random şekilde kendi kendine oluşturulsa, yine de Tanrı bunu bilmek zorunda. Tabi eğer geleceği bilememe ile ilgili de bir program yazmadıysa. Tabi bütün bu paradokslar Kur an da kendini tanımladığı durumla ters düşüyor. Kısaca Tanrının geleceği bildiğini düşünmek zorundayız.

    Hacc suresindeki ayete göre orada farklı bir zaman algısı geçerlidir. Allah sıfatları gereği her şey bilir fakat gelecek bir ''şey'' değilse belirsiz olabilir. Bence ayetler, sıfatları ve bu durum arasında bir çelişki söz konusu değil.

    Orada farklı bir zaman algısı geçerli demek, orada da zaman var demek. Yani Allah zamana tabii demek. Allah'ın zamana tabii olması demek Allah zamandan önce yoktu demek. Bu da Allah big bang ile var oldu demek. Yanılıyor muyum?
    Yine tekrarlıcam, gelecek bir şey değilse ibaresi yanlış. Eğer üstte soylediğim durumu kabul etmiyorsak, Tanrı için gelecek bir şeydir. Daha doğrusu gelecek diye bir şey yoktur çünkü gelecek zamanla ilgili bir kavramdır. Nasıl işliyor bilemem ama bunu anlatmanın en kolay yolu, geçmiş gelecek ve şimdinin her an aynı anda yaşanıyor olmasıdır herhalde. İşte tanrı için durum bunun gibi bir şeydir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Lokomatif Portakal -- 14 Şubat 2016; 2:29:42 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lokomatif Portakal


    quote:

    Orijinalden alıntı: Hümiyettin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Lokomatif Portakal

    Tanrı evreni nasıl yaratırsa yaratsın, zamandan bağımsız olduğu surece geleceği bilmek zorundadır diye düşünüyorum. Yine ayetlerdeki zaman kavramı için de hata demekten başka çare yok herhalde. En iyi ihtimalle meseleyi somutlaştırmak diyebiliriz.
    Bahsettiğin gibi bir şekilde programlansak ve gelecek tamamen random şekilde kendi kendine oluşturulsa, yine de Tanrı bunu bilmek zorunda. Tabi eğer geleceği bilememe ile ilgili de bir program yazmadıysa. Tabi bütün bu paradokslar Kur an da kendini tanımladığı durumla ters düşüyor. Kısaca Tanrının geleceği bildiğini düşünmek zorundayız.

    Hacc suresindeki ayete göre orada farklı bir zaman algısı geçerlidir. Allah sıfatları gereği her şey bilir fakat gelecek bir ''şey'' değilse belirsiz olabilir. Bence ayetler, sıfatları ve bu durum arasında bir çelişki söz konusu değil.

    Orada farklı bir zaman algısı geçerli demek, orada da zaman var demek. Yani Allah zamana tabii demek. Allah'ın zamana tabii olması demek Allah zamandan önce yoktu demek. Bu da Allah big bang ile var oldu demek. Yanılıyor muyum?


    Zamanın mahiyeti hakkında hala tartışmalar yapılıyor :

    quote:

    Zamanın A teorisine göre, ''zaman gerçekten, bir yöne doğru akmaktadır.''Sezgisel olarak ''zamanın aktığı'' hissedilse bile, zamanın gerçekten aktığına dair hiçbir kanıt bulunamamıştır. Zamanın A teorisi, Albert Einstein'in özel görelilik kuramıyla çelişmekte ve gene Einstein'dan sonra bilim dünyasında hakim olan uzay-zaman ayrılmazlığından farklı olan bir zaman algısı çizmektedir. Zamanın A teorisinin günümüzdeki geçerliliği oldukça azalmış olsa da kuantum mekaniğine dayalı savunmalar geliştirilmiştir. Zamanın A teorisi yerine önerilen Zamanın B teorisine göre ise, zaman ''gerçekten'' akmıyordur. Yalnızca gerçekleşen olaylar sırası(kipler) vardır. Eğer Zamanın B teorisi doğru ise sonsuza kadar geriye gidiş mümkündür ve evrenin gerçek bir ''başlangıcı'' yoktur.


    Evrendeki zaman, genel olarak ışığa ve kütle çekim etkisine bağlıdır. Termodinamik yasaları sebebiyle her şey eskiyor ve bu etki bize zamanın ileriye doğru aktığını hissettiriyor. Allah'ın katında ise fotonlar, kütle çekimi ve termodinamik yasaları olmak zorunda değildir. Dolayısıyla bu evrendeki zaman ile kıyaslayarak sonuca varmak yanıltıcı olur.

    İslam inancına göre Allah her ''zaman'' olmuştur ve olacaktır. Oradaki farklı zaman Allah'ın varlığının bir parçası olabilir.




  • said2288 kullanıcısına yanıt
    Verdiğin örneklerle Allah arasında şöyle bir fark var: örneklerin olasılık. Araba örneği için, ortada iki olasılık var, sen tahmin sonucu kaza olacak diyorsun, fakat olmayadabilir. Olmama ihtimali hala var.
    Allah ın durumunda o tahmin etmiyor. Biliyor. Her şeyin tek bir cevabı var. İki değil. Bir şeyin tek cevabının olması demekte şu anlama gelir, onun dışında bir ihtimal yok. Yani biri cennete mi cehenneme mi gidecek? Bu sorunun tek bir cevabı var. Bu sorunun cevabı hiçbir zaman değişmeyecek. Mevzubahis insan sonsuza kadar yaşasa da değişmeyecek 1 gün yaşasa da değişmeyecek. İşte aradaki fark bu. Benim gideceğim yer belli. Şu anda da belli, evrenin başlangıcında da belliydi. Ve ben bunu değiştirmek için hiçbir şey yapamam.

    Sonuçta bu olay bir paradoks. Tanrıyla alakalı olan diğer 63726 konu gibi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hümiyettin kullanıcısına yanıt
    Tanrı katındaki zaman için Tanrıyla eşit belirsizlikteki yeni bir 'Tanrı' kavramı urettin ki zaten Tanrı kavramının içinden çıkamazken iki Tanrı kavramının içinden çıkmayı düşünemedim bile.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lokomatif Portakal

    Tanrı katındaki zaman için Tanrıyla eşit belirsizlikteki yeni bir 'Tanrı' kavramı urettin ki zaten Tanrı kavramının içinden çıkamazken iki Tanrı kavramının içinden çıkmayı düşünemedim bile.

    Hayır, yeni bir Tanrı kavramı üretmedim. Kuran'da anlatılanlara göre ve onun sıfatlarına aykırı gelmeyecek şekilde düşüncelerimi açıkladım. Hiçbir yorumumda kesin ifadeler kullanmadım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cakiyyyy

    Günlerdir kafamı kurcalayan, rüyamda bile düşündüğüm bu konu. Araştırdıkça iki ihtimal çıktı karşıma ;
    1-Cezamız kadar yanacağız ve sonsuz cennete geçeceğiz.
    2-Cehennemlik bir kişi sonsuza kadar cehennemde kalacak.

    Şimdi şöyle düşündüm; İnsan doğuyor, ve bir süre(zaman) sonra toprağa karışıyor. Peki cennet ve cehennem sonsuz ise biz aslında sonsuzlukta olmuş olmayacak mıyız ? Yani Tanrı gibi sonsuzluk ? İyice kafam karıştı

    1- hayır
    Kuran da cezanı çektikten sonra cennete gireceğine dair bir ayet yok ,bu iddia hadis kaynaklıdır ve Kuran'a tezattır ,çünkü bir sürü ayette onlar ebediyen cennette yada cehennem de kalacak diye bildirilmiştir

    2-sonsuzluk olarak bende tam kavrayamadım
    çünkü bir ayette "Allah'ın dilemesi hariç" diye bildirildiği için

    gerçi bu kadar düşüneceğine Kuran'a uyup kafan rahat etse daha iyi değil mi :)
    bizim insanımız gerçekten çok ilginç ,kimisi kesin cennete gidecekmiş gibi sorular sorar ,bir diğeri kesin cehennemlikmiş gibi sorar

    toprağa karışan et,kemik vs. ama ruh daim
    ayrıca toprağa karışsa dahi çok gelişmiş cihazlarda dahi kalıntıların olduğu gibi duruyor ve onlar kıyamet günü tekrar bir araya getirilip ,ruhun yerine konulacak
    ondan sonra sorgu başlayacak

    sadece sonsuza kadar yaşamak insanı Tanrı yapar mı ?
    ol dediğinde olmadıktan sonra ,tüm yaşantında hala ona muhtaç olduğun sürece ?




  • Hayy'dan gelip Hu'ya gittigimiz icin sonsuzluktan bahsetmek mumkun bence.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • ortaokulda sormuştum bu soruyu. hocanın verdiği cevap; sadece inançsızlar cehennemde hep kalacaklar.

    ama cezasını ödeyip cehennemden cennete giden ruhu ise, herkes bilecek ne suç işlediğini ve cezasını ne şekilde ödediğini.

    kısa bir süre sonra da deist oldum zaten.
  • cennetin sonsuzluğu fikri insanı tatmin ediyorda cehennemin sonsuzluğu etmiyor? cehennem de sonsuza kadar kalacaklar ayrı cezasını çekip çıkacaklar ayrı. Günahı çok Müslümanlar, affa ve şefaate kavuşamazsa, cezası kadar Cehennemde kalacak. kimisi hiç ceza çekmeden çıkacak, kimisi az, kiimisi çok, kimisi sonsuz...

    İçinizde Cehenneme uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesin hükmüdür. Allah’tan sakınanları oradan kurtarır; zalimleri [kâfirleri] de dizüstü çökmüş olarak orada bırakırız.) [Meryem 71, 72]

    Cehenneme girip, oradan çıkan kimse, ebedi Cennetliktir. Bir âyet-i kerime meali de şöyledir:
    (Her insan ölümü tadacaktır. Kıyamet günü, ecirleriniz size mutlaka ödenecektir. Cehennem ateşinden uzaklaştırılıp Cennete sokulan kimse artık kurtulmuştur.)[Âl-i İmran 185]

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • cennet ve cehennem yok
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.