Şimdi Ara

Cemşüd i Hurşid

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
5
Cevap
0
Favori
525
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • • Cemşid ü Hurşid
    XVI. asır , Osmanlı tezkirecisi Sehi Bey, Ahmedi’den bahsederken; “Cemşid ü Hurşid adlı bir kitap dahi nazm etmiştir” diyerek şairin bu eserini haber verir.Ali Bey de Künhü’l Ahbar’ında: “Sehi Bey’in kavlince Cemşid ü Hurşid adlı bir manzum kitabı dahi vardır.”diyerek bu eseri görmediğini ifade eder.
    Böylelikle XVI. Asırdan bu yana herhangi bir nüshasına bir daha rastlanmayan bu eseri, biz, Üniversite Kütüphanesi’nde bulmuş ve tanıtmıştık.
    Buna göre: Cemşid ü Hurşid, Ahmedi’nin 5000 beyit tutarında ikinci büyük mesnevisidir. Eser İran şairi Selman’ın aynı ismi taşıyan eserinden fikir ve mevzu almak suretiyle yazılmış, fakat bütün bu klasik mesnevi mevzularının başka dillerdeki yazılış ve işlenişinde görüldüğü gibi, bir tercumeveya adapte, olmaktan yükselerek orijinal bir teklif kıvamı kazanmıştır.
    Mesela Selman’ın eseri 2700 beyit tutarında iken Ahmedi’nin bunu 5000 beyit halinde yazması esere ilave edilen yeniliklerin genişliğini gösterir: Ahmedi, Cemşid ü Hurşid’, o devrin anlayışına göre yeni bir telif haline koyabilmek için hemen bütün Şark efsanelerinden ve mesnevilerinden faydalanmış; onlardan çeşitli motifler almış ve bunları ustalıkla birleştirerek adeta yeni bir hikaye vücuda getirmiştir.
    Esasen Ahmedi’nin bunu 500 beyit halinde yazmasını teklif eden Emir Süleyman’ın da kendisinden Türkçe bir Cemş,d ü Hurşid isteğini ve bu eserin Leyla vü Mecnun’dan , Husrev destanından başka yeni ve taze bir eser halinde yazılması emrinde bulunduğu bizzat Ahmedi, eserinin Sebeb-i te’lifü nazm-ı kitap bölümünde söylemektedir.
    Bu asırda Anadolu Beyleri’nin ve bilhassa Osmanlı hükümdarlarının şairlerden, Türkçe eser istemekte ısrar ettikleri, bir tarihi hakikattir. Emir Süleyman’ın da Ahmedi’den istediği, bu dilde(Türkçe) bir kitap yazmasıdır. Şaire göre Emir Süleyman Ahmedi’ye demiştir ki:


    Bizimçün düzesin bir hüb defter
    K’ola ma’ni vü lafzı şir ü şekker
    Kitabi k’adıdur Cemşid ü Hurşid
    Bu dilce ayıdasın (sen) i cemşid?


    Ahmedi, Cemşid ü Hurşid işte bu talep üzerine hayli özenerek yazmış bu eserini, ekserisi divanında dahi bulunmayan çeşitli şiirlerle, bilhassa gazellerle süslenmiştir. Gazeller arasında şairin divanındaki gazallerden bir bakıma daha güzel söylenmişleri vardır
    XV. asrın ilk yüzyıllarında, şairin düşürdüğü tarihe göre:


    Ve likin yıl Bi vü Dal idi vü Düd
    Beli olsun dal san-olanun


    Hicri 806 (M. 1403) de yazılan Cemşid ü Hurşid şairinin ihtiyarlık çağı eserlerindendir. Eserin tekrar hatırlatılacak diğer mühim hususiyeti, bu k,itaba kaynaklık eden kitap, destan ve masallarının da bulunduğunu düşündüren taraflarıdır.
    Cemşid ü Hurşid, aruz’un Mefa’ilün mefa’ilün fa’ülün vezniyle yazılmıştır.Hikaye tekbiği bakımından da kuvvetli sayılacak bu 5000 beyitlik mesnevi’nin mevzûu, kısaca şudur:


    “Bir vakitler Çin’de bilgili ve her işde kudretli bir hükümdar vardı. Memleketi mamurdu.
    Emrinde milyonlarca Türk askeri bulunuyordu ki oklarının temreninden ateşler çıkıyordu.
    Bu hükümdarın Cemşid isimli, biricik oğlu bir gece yiyip içip eğlenirken uykuya daldı. Rüyasında güzel bir kız gördü ve ona âşık oldu.
    Derdini üstad bir ressam olan bezirgânına açtı. Bezirgân çok gezmiş, çok görmüş bir insandı. Kendisine tarif edilen kızın Rum kayseri’nin kızı olduğunu anladı. Bu kızın bir resmini yaptı. Böylelikle Cemşid rüyada görüp sevdiği kızın kim olduğunu anlamış oldu.
    Rüyada görüp, ressamın hatırlayarak yaptığı resimden kimliğini öğrendiği kızın derdi, Cemşid’i hasta etti.Gün günden sararıp solan gence Çin’de hiçbir kızı beğendiremediler.Cemşid babasının razı olmayışına rağmen bu kızı almak için Rum Kayseri’nin yanına gitmeye karar verdi, yola çıktı.
    Yanında ressam bezirganı Mihrab da vardı.Yolda büyük zorluklarla karşılaştı : Perilerle, cadılarla, devlerle çarpışmak zorunda kaldı.Geçilmez kayalıklardan geçti.Aşılmaz deryaları aştı.Sonunda sevdiği kızın bulunduğu Rum diyarına ulaştı.Yine Mihrab’ın yardımıyla sevgilisini buldu.Onunla tanıştı.Birlikte eğlenceler tertiplediler.
    Kızın adı Hurşid’di.Hurşid’in annesi onların bu macerasını öğrendi.Cemşid, vardığı şehirde kendini zengin bir tüccar diye tanıttığı için, kadın kızının bir tüccarla evlenmesini doğru bulmadı.Hurşid’i ücra bir köşke hapsetti.
    Beri yandan, Çin hükümdaru Cemşid’i korumak maksadıyla arkasından bir ordu göndermişti.Ordu geldikten sonra Cemşid, Rum sarayına giderek kendini tanıttı.Sarayda çok iyi karşılandı.Fakat o sırada Şam hükümdarının oğlu da Hurşid’i babasından istemek ve onunla evlenmek için Rum’a gelmişti.Cemşid, Hurşid’in hususi bir köşkten kendilerini seyrettiği bir meydanda bu genç ile türlü spor yarışmaları yaptı ve her seferinde onu mağlup etti.
    Oğlunun dilediği kızı alabilmesi için Şam hükümdarı da bir ordu göndermişti.Cemşid bu orduyu da yenerek Hurşid’i almaya hak kazandı.İki sevgili evlenerek Çin’e döndüler.

    Bilhassa spor oyunlarını ve savaş sahnelerini çok güzel canlandıran bu eser Türk ruhunu tatmin edici çizgileri ile edebiyatımızın, üzerinde bir değer daha esaslı şekilde durmasını icapettiren hususi bir değer taşımaktadır.Bu eserin diğer Türk destan ve eserleriyle mukayeseli bir şekilde tahlil ve tenkidi, Divan edebiyatına Türk zevkinin, Türk kültür ve an’anesinin akisleri bakımından zengin netice verecektir.







  • Yapay Zekanın Yanıtı

    Cemşid ü Hurşid: Fars Edebiyatının Bir Başyapıtı

    Giriş: "Cemşid ü Hurşid", Fars edebiyatında önemli bir yere sahip olan destansı bir mesnevidir. Eser, 12. yüzyılda Nizami Gencevi tarafından kaleme alınmıştır.

    Konusu: Mesnevi, Cemşid ile Hurşid adlı iki aşığın trajik aşk hikayesini konu alır. Hikaye, kahramanların ilk görüşmelerinden evlenmelerine, ardından Hurşid'in bir savaşta ölmesine kadar uzanan olayları içerir.

    Önemi: "Cemşid ü Hurşid", Fars edebiyatının en güzel aşk hikayelerinden biri olarak kabul edilir. Ayrıca, Nizami Gencevi'nin edebi dehasının bir göstergesidir. Eser, yüzyıllar boyunca Farsça konuşan halklar arasında popülerlik kazanmıştır.

    Etkisi: "Cemşid ü Hurşid", daha sonraki Fars edebiyatına önemli bir etki yapmıştır. Mesnevi, aşk ve kahramanlık temalarını işleyen diğer eserlere ilham kaynağı olmuştur.

    Sonuç: "Cemşid ü Hurşid", Fars edebiyatının en değerli hazinelerinden biridir. Nizami Gencevi'nin anlatımındaki ustalık ve eserinin kalıcı değeri, onu yüzyıllar boyunca okuyucuları büyülemeye devam edecektir.

    Yapay Zekanın Yanıtını Genişlet
  • Burası türkçe bir forumdur, arapça değildir.
  • yaa saçmalama ben bunu internette günlerce aradım bulamadım paylaşım yaptık suç mu hem sana sorcak değilim ne paylaşacağımı ihtiyacı olan birisi olabilir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ikaz00

    yaa saçmalama ben bunu internette günlerce aradım bulamadım paylaşım yaptık suç mu hem sana sorcak değilim ne paylaşacağımı ihtiyacı olan birisi olabilir.

    Kardeş sen onun kusuruna bakma...

    Bu konu pek ilgi görmeyince, ilgi görecek bir tarafa çekmeye çalışıyor herhalde Sana yardımcı oluyor bi anlamda
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Kuran-i Kerim de Nuh Tufani
    10 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.