Şimdi Ara

Cem Uzan'ın 20 milyar $'lık davası ne oldu? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
36
Cevap
0
Favori
2.695
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • @Timurlénk, bu sendromun adı Stockholm sendromu olabilir mi?

    Ayrıca konuda en güzel noktaya siz değinmişsiniz. Belki Uzanlar doğru yoldaydı da onlardan daha büyük olanlar dur dediler. Ama bu Uzanların yaptıkları İmar bankası yolsuzluğuyla, mağdur ettikleri binlerce insan gerçeğini değiştirmez.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Timurlénk

    Babam yeni aldığı emekli ikramiyesinin tamamını İmarbank'a yatırmıştı. babamın tüm birikimini yitirmesinden korktum ve kendisini uyardım. güçlü olduğu dönemlerde bile bana uzanlar hiç güven vermiyordu.
    Sonunda beni dinleyerek parasını çekmeye gitti. Ama parasını çekmek o kadar kolay olmadı tabi. Binbir takla atmışlar parayı vermemek için.Birkaç gün gidip geldi. Sonunda babam polisi çağırmakla tehdit edince parasını alabilmiş. Kısa bir süre sonra da büyük kriz çıktı. O zaman anladık tabi durumun ne olduğunu. Zaten bir iki sene içinde de bankaya el konuldu. Aynı şekilde paralarını yatıran ama bizim gibi şanslı olmayan bazı tanıdıklarımız epeyce perişan oldular. Neyse ki bir kısmını devlet geri ödedi. Ama offshore'cular yanlış hatırlamıyorsam devlet güvencesi olmadığından hiçbir şey alamadılar.

    Buraya kadar pek şaırtıcı birşey yok. Benim asıl şaşırdığım olay bu paralarını yatırıp da önemli bir kısmını kaptıranların yıllar sonra "adamları bitirdiler yazık oldu" edebiyatı yapmalarıydı. Adamlara ne diyeceğimi bilemedim. Bunun psikolojide bir adı vardı ama şimdi tam hatırlayamadım.

    iyi yazmışsın,
    zira biraz daha dursa bu konu
    uzangiller süt köpüğü gibi olacaktı valla :))




  • quote:

    Orijinalden alıntı: fizisyen

    quote:

    Orijinalden alıntı: Timurlénk

    Babam yeni aldığı emekli ikramiyesinin tamamını İmarbank'a yatırmıştı. babamın tüm birikimini yitirmesinden korktum ve kendisini uyardım. güçlü olduğu dönemlerde bile bana uzanlar hiç güven vermiyordu.
    Sonunda beni dinleyerek parasını çekmeye gitti. Ama parasını çekmek o kadar kolay olmadı tabi. Binbir takla atmışlar parayı vermemek için.Birkaç gün gidip geldi. Sonunda babam polisi çağırmakla tehdit edince parasını alabilmiş. Kısa bir süre sonra da büyük kriz çıktı. O zaman anladık tabi durumun ne olduğunu. Zaten bir iki sene içinde de bankaya el konuldu. Aynı şekilde paralarını yatıran ama bizim gibi şanslı olmayan bazı tanıdıklarımız epeyce perişan oldular. Neyse ki bir kısmını devlet geri ödedi. Ama offshore'cular yanlış hatırlamıyorsam devlet güvencesi olmadığından hiçbir şey alamadılar.

    Buraya kadar pek şaırtıcı birşey yok. Benim asıl şaşırdığım olay bu paralarını yatırıp da önemli bir kısmını kaptıranların yıllar sonra "adamları bitirdiler yazık oldu" edebiyatı yapmalarıydı. Adamlara ne diyeceğimi bilemedim. Bunun psikolojide bir adı vardı ama şimdi tam hatırlayamadım.

    iyi yazmışsın,
    zira biraz daha dursa bu konu
    uzangiller süt köpüğü gibi olacaktı valla :))

    İyi yazmışda................. şunu niye eklememiş acaba?.

    Piyasanın en yüksek faizini verdiklerini insanların aç gözlülüklerini yenememeleri nedeniyle daha fazla kazanmak için paralarını İmar bankasına yatırdığından niye bahsetmemiş. Bunca banka birbirine yakın faizler verirken İmar bankası neden ve nasıl bu kadar yüksek faiz veriyor diye niye hiç sormamışlar acaba?.


    Abartmaya gerek yok Cem Uzanın siyaset öncesi ve sonrası ne mal olduğunu bilmeyen yok ama bugün Cem Uzanı yerenlerin desteklediği siyasetçilerin de Cem Uzandan zerre kadar farkı yok. Aralarındaki tek fark Cem Uzan ABD karşıtıydı, rakipleri ise yani şimdikiler ABD şakşakcısı. Bu ülkede iktidar 1946dan beri ABD yandaşlığına göre belirlendiğine göre buda normal aslında.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa

    quote:

    Orijinalden alıntı: hamza_88

    türkiye sermaye savaşının son kaybedeni.
    dolandırıcılık suçundan mahkum olan şahıs.
    biraz şanslı olsa belkide başbakandı şimdi. böyle bir şey işte demokrasi.

    Başka bir suçtan mahkum olup hapis yatan başbakan olabiliyor.
    Bu ülkede bir başbakan suçlu bulunup idam edilmişti de aradan yıllar geçti de devlet özür diledi.
    Ne malum birgün aynı devletin Cem Uzan' dan özür dilemeyeceği...

    AYNENE KATILIYORUM SON 9 YILDIR ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ ÇOK ŞEY EL DEĞİŞTİRDİ SADECE SERMAYA DEĞİŞTİ VE İŞİN ARKASINDA UZAN AİLESİNİN DÜŞÜLÜNDE MOTOROLA =ABD VARDIR 1998-2000 YILLDARI ARASINDA 2 MİLYAR DOLARLIK KREDİ ALDI TELSİM İÇİN UZAN AİLESİ ÖDEMDİ ESAS OLAYLARIN BAŞLANGIÇ SEBEBİ BUDRU VR POLİTİKAYA ATILMASI TABİKİ




  • 2015 TE KEŞKE DÖNSE AMA ZOR'' BUNDAN SONRAKİ HAYATIMI FRANSA DA YAŞIYACAĞIM ''DEDİ EE KOLAY DEĞİL 9 AYDA KOCA BİR AİLE VE HOLDİNG DAĞILDI BABASI BAŞKA YERDE ABİSİ BAŞKA EŞİNDEN AYRILDI ÇOCUKLARI BAŞKA BİR YERDE. ALLAH YARIMDCISI OLSUN CEM UZAN BU ÜLKE İÇİN İYİ BİR DEĞERDİ ZEKASINI İYİ YÖNLERDE KULLANSAYDI ŞUAN TÜRKİYE DE KENDİSİ DE BAMBAŞKA YERLERDE OLURDU...
  • Uzanların hala 1 milyar dolar parası var.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: newmonarch

    Uzanların hala 1 milyar dolar parası var.

    Bence çok daha fazla bile olabilir...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: jack_daniel's

    quote:

    Orijinalden alıntı: newmonarch

    Uzanların hala 1 milyar dolar parası var.

    Bence çok daha fazla bile olabilir...

    Bir zamanlar 7 milyar dolara hükmediyorlardı...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: newmonarch

    Bir zamanlar 7 milyar dolara hükmediyorlardı...

    Haklısınız.Ancak;

    Her zaman görünen kesim bu miktarlar,bu tarz bu paralara sahip insanların ,değişik hesaplarla değişik ülkelerde görünenden çok daha fazla para bulundurduklarını düşünüyorum.

    + olarak yurt dışı mal varlıkları.
  • Devletin haksızlık yaptığını düşünüyorum.Devlet bunu ödeyecektir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Fleetwood1991

    Devlet...

    Devlet nedir? Devlet halk içinmi vardır, yoksa halk devlet içinmi vardır? Devlet kişilerin haklarını birbirlerine karşımı korur? Yoksa zenginin malını züğürte karşımı korur?

    Mesela Mafya filmini izlemeyen yoktur herhalde...Orada mesela mafya çok eleştirilir, işte haraç vs. kesiyor ancak genede yeri geldimi delikanlı davranarak insanları "koruyor" diye. Ancak kime, ve neye karşı koruyor? Başka bir mafyaya!

    Yani ortada danışıklı bir dövüş olabilir, ülkelerin sınırları her zaman ilgimi çekmiştir mesela bu yüzden..Aynı şekilde şirketlerin/holdinglerin/hükümetlerin nüfuz ettiği alanda işte böyle bir gizli sınırla belirlenir! Uzanlar çok hırslıydı ve sınırı artık Motorolla'ya kadar aşmışlardı, suları epey ısınmıştı yani...Bazı kaynaklara göre $7 milyar dolarları vardı Türkiye'de vurgun yemeden önce...

    Adeta doğal seleksiyonda, yaşama mücadelesi veren hayvanların, birbirlerine karşı "doğal sınır" çektikleri gibi! Gerçekten, doğada bile özel mülkiyetin izlerini görmemiz mümkün...

    Özel mülkiyet olan her yerde rekabet vardır, ancak özel mülkiyet insanın temel iç güdülerinden biridir. "Az olsun benim olsun mantığı" çoğu insanda vardır, fakirde bile!

    Günümüzde tabi "mafya" olayları kalktı. Aslında mafya, bana göre feodalizm'in, yeni endüstriyelleşmiş toplumlara entegresinden başka bir şey değildir. Ortada belli başlı aileler vardır ve hukuk gücüyle değilde silah gücüyle "haraç" keseler.

    Ancak günümüzde artık bu iş kapitalizm'e döndü. Feodalizm'den en büyük farkı, aslında haraç gene vardır ancak gizli şekilde yapıldığı için, çok dikkat çekmez. Mesela $100'lük teknolojik bir malı $500'e satmak gibi. Yada 2000 TL'ye satılan Iphone'lerin gerçekte değeri nedir? Bunu bilemeyiz.

    Yada silah zoruyla değilde "hukuk" gücüyle, dedesinden kalan 100 dairesinin "kirasını" yemekte aslında yukarıdaki "mafya" durumundan pek de farklı değildir, ancak ortada silah ve kan yoktur, borç , icra ve haciz vardır bu yüzden daha masumane gözükür.

    Tabi ben burada kapitalizmi veya komunizmi savunmuyorum sadece belli başlı şeyleri söylemek istiyorum, ancak işin şurası çok tuhaftır;

    Kapitalizm ve Komunizm'de materyalisttir. Eski komunist ülkelerin "kolayca " kapitalizm'e adapte olması sizce neyin göstergesidir? Acaba komunizm, kapitalizm'in bir parçasımıydı? Materyalizm ile önce maneviyat silinir, sonra kapitalizm kolaylıkla kendine yer bulur. Sovyetler mesela yıkıldıktan 5-10 sene sonra kapitalizme çat diye geçti. 2. Dünya savaşındaki Rusya olsaydı belkide asla geçemeyecekti!

    Hayat ne kadarda ilginç değilmi...Tam bir doğal seleksiyon yaşanıyor günümüzde, gücü yetene! Aziz Yıldırım'da mesela bundan nasibini aldı, şimdi sıra bence Siyaset arenasında...2-3 sene içerisinde AKP-Fethullah çatışması çıkacağını ön görüyorum, ee sonuçta "Türler içi rekabet" diye bir hüküm de söz konusu!

    Cem Uzan'ın ise ülkeye ancak böyle bir çatışma sonrasında dönebilme ihtimali var, 2015 seçimlerini özellikle çok merak ediyorum...

    Hocam eski konuyu okuyordum ne yazdıysan çıkmış tebrikler...

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • cidden,resmen nokta atışı yapmış arkadaş,sanki bir şeyler biliyormuş gibi

    cem uzan instagram hesabından her gün sallıyor millete,yakında Türkiye'ye dönecek gibi bir his var.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 1881

    Gün gelecek bu ülke Cem Uzan'a tazminat ödeyecek.

    O gün gelip çatıyor.

    http://www.sozcu.com.tr/2015/gundem/ceas-kepez-davasinda-ikinci-raund-da-cem-uzanin-925552/

    Uluslarası Tahkim Mahkemesi ÇEAŞ Kepez davasında, Cem Uzan'ı ikici kez haklı buldu

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sayeh-eh Khodah

    quote:

    Orijinalden alıntı: 1881

    Gün gelecek bu ülke Cem Uzan'a tazminat ödeyecek.

    O gün gelip çatıyor.

    http://www.sozcu.com.tr/2015/gundem/ceas-kepez-davasinda-ikinci-raund-da-cem-uzanin-925552/

    Uluslarası Tahkim Mahkemesi ÇEAŞ Kepez davasında, Cem Uzan'ı ikici kez haklı buldu



    Allahın sopası yok.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Fleetwood1991

    Devlet...

    Devlet nedir? Devlet halk içinmi vardır, yoksa halk devlet içinmi vardır? Devlet kişilerin haklarını birbirlerine karşımı korur? Yoksa zenginin malını züğürte karşımı korur?

    Mesela Mafya filmini izlemeyen yoktur herhalde...Orada mesela mafya çok eleştirilir, işte haraç vs. kesiyor ancak genede yeri geldimi delikanlı davranarak insanları "koruyor" diye. Ancak kime, ve neye karşı koruyor? Başka bir mafyaya!

    Yani ortada danışıklı bir dövüş olabilir, ülkelerin sınırları her zaman ilgimi çekmiştir mesela bu yüzden..Aynı şekilde şirketlerin/holdinglerin/hükümetlerin nüfuz ettiği alanda işte böyle bir gizli sınırla belirlenir! Uzanlar çok hırslıydı ve sınırı artık Motorolla'ya kadar aşmışlardı, suları epey ısınmıştı yani...Bazı kaynaklara göre $7 milyar dolarları vardı Türkiye'de vurgun yemeden önce...

    Adeta doğal seleksiyonda, yaşama mücadelesi veren hayvanların, birbirlerine karşı "doğal sınır" çektikleri gibi! Gerçekten, doğada bile özel mülkiyetin izlerini görmemiz mümkün...

    Özel mülkiyet olan her yerde rekabet vardır, ancak özel mülkiyet insanın temel iç güdülerinden biridir. "Az olsun benim olsun mantığı" çoğu insanda vardır, fakirde bile!

    Günümüzde tabi "mafya" olayları kalktı. Aslında mafya, bana göre feodalizm'in, yeni endüstriyelleşmiş toplumlara entegresinden başka bir şey değildir. Ortada belli başlı aileler vardır ve hukuk gücüyle değilde silah gücüyle "haraç" keseler.

    Ancak günümüzde artık bu iş kapitalizm'e döndü. Feodalizm'den en büyük farkı, aslında haraç gene vardır ancak gizli şekilde yapıldığı için, çok dikkat çekmez. Mesela $100'lük teknolojik bir malı $500'e satmak gibi. Yada 2000 TL'ye satılan Iphone'lerin gerçekte değeri nedir? Bunu bilemeyiz.

    Yada silah zoruyla değilde "hukuk" gücüyle, dedesinden kalan 100 dairesinin "kirasını" yemekte aslında yukarıdaki "mafya" durumundan pek de farklı değildir, ancak ortada silah ve kan yoktur, borç , icra ve haciz vardır bu yüzden daha masumane gözükür.

    Tabi ben burada kapitalizmi veya komunizmi savunmuyorum sadece belli başlı şeyleri söylemek istiyorum, ancak işin şurası çok tuhaftır;

    Kapitalizm ve Komunizm'de materyalisttir. Eski komunist ülkelerin "kolayca " kapitalizm'e adapte olması sizce neyin göstergesidir? Acaba komunizm, kapitalizm'in bir parçasımıydı? Materyalizm ile önce maneviyat silinir, sonra kapitalizm kolaylıkla kendine yer bulur. Sovyetler mesela yıkıldıktan 5-10 sene sonra kapitalizme çat diye geçti. 2. Dünya savaşındaki Rusya olsaydı belkide asla geçemeyecekti!

    Hayat ne kadarda ilginç değilmi...Tam bir doğal seleksiyon yaşanıyor günümüzde, gücü yetene! Aziz Yıldırım'da mesela bundan nasibini aldı, şimdi sıra bence Siyaset arenasında...2-3 sene içerisinde AKP-Fethullah çatışması çıkacağını ön görüyorum, ee sonuçta "Türler içi rekabet" diye bir hüküm de söz konusu!

    Cem Uzan'ın ise ülkeye ancak böyle bir çatışma sonrasında dönebilme ihtimali var, 2015 seçimlerini özellikle çok merak ediyorum...

    birkaç yıl geçmiş ama iktisat mezunu olarak öncelikle "taraf! tutmadan mürekkep yalamış birisi olarak yazdıklarınız için öncelikle tebrik ediyorum, dahası tahminlerinizin tutması da cabası

    benim babam da imar bankasından devlet iç borçlanma senedi almıştı, uzan mallarından ve parasından hariç olmak üzere çarpıçı birşey söyleyeceğim T.C DEVLETİ BİLİNÇLİ VE KASITLI OLARAK DEVLET İÇ BORÇLANMA SENETLERİNDE "MÜLKİYET HAKKI" vermeyerek ANAYASAL SUÇ İŞLİYORDU (o zamanlar)

    yani bankalardan aldığınız dibsler sadece A4 kağıdının yarısı kadar değere sahipti, herhangi bir bankaya devlet kasıtlı yada kasıtsız el koyduğunda o bankadaki dibslerin ödenmesi mümkün değildi

    bunun yanında imar bankası dibs satarken yetkisi olmadığını devlet kurumları bankaya el koyduktan sonra dile getirdiler, yani banka reklamlarla dibs satarken devlet art niyetli ve kasıtlı olarak müdahale etmiyor.

    bu şartlarda devlet uzanlardan tmsf den ödediğini iddaa ettiği paranın karşılığını almasına rağmen türlü oyunlarla hazine bonosu alanların reel alacaklarının 2/3 ünü gasp etti.

    bu mahkeme kararlarının önüne geçmek için YASA/kanun çıkarmaları ve hakların gasp edilmesini taahhütname dayatarak imza altına almakla mümkün oldu.

    strateji şuydu; bu insanlar mahkeme sürecinde (5yıl) haklarının gasp edilmesinden dolayı çok zor duruma düştüler ve şunu anladılar ki devlet isterse bu davaları 10 yıl bile uzatabilir. bundan dolayı hak gaspını imza altına alan belgeleri (TAAHHÜTNEME) mutlaka imzalayacaklardır.

    ve tabi bu böyle oldu.. herkes imzaladı ve hakların 2/3 ünün gasp edilmesine razı oldu.

    tmsf yani tasarruf mevduatı sigorta fonu banka sahibinin mal ve parasından bağımsız olarak belli miktarda mevduatı sigortalar, veya imar bankası döneminde olduğu gibi mevduatın tamamını sigortalar.. ve banka sahibinin mal ve parasından bağımsız olarak sigortaladığı mevduatı ödemek zorundadır.

    tmsf imar bankasın da sigorta fonunu yok saydı.. yani sigorta fonunda biriken para yada kanun gereği fonda olsun yada olmasın ödenmesi zorunlu olan parayı yok sayarak uzanlardan tahsil edilen mal ve paralardan mevduatı ödemek istedi.

    tabi isteklerle kanunlar/yasalar bir olmuyor kanun faizleriyle tüm hakları tamamen öde diyordu DEVLETE devlet bunu aşmak için (benim ağabey imin mv arkadaşı vatısatıyla öğrendiğimiz) MEVDUATLARI TAKSİTLENDİRMEK İÇİN HAZİNE BONOLARINI ÖDEYECEĞİZ DİYELİM VE MECLİSTE TASARI TARTIŞILIRKEN HAZİNE BONOLARI ÖDEMELERİNİ TASARIDAN ÇIKARALIM VE MEVDUAT ÖDEMELERİNİ 3 YIL A YAYALIM.

    aynen böyle oldu.. yasa mevduatları faizleriyle hemen ödenmesini emrediyordu çıkarılan yasada çok küçük bir mevduat miktarı 1 yıl içinde ödenirken 50bin tl üstünde tasarrufu olanın kalan bütün parası 3 yıl sonra ödeniyordu. yani esasen 3 yıla yayma konusu tasarrufların 3 yıl sonra ödeneceği şeklindeydi.. tabi uyduruk hesaplamalarla bunlarda da reel anaparanın büyük birkısmı gasp edildi.

    hazine bonoların da devletin ciddi hizmet kusuru olması dolayısıyle dava kazanıldı, yani hukuk esasen hazine bonolarının hak gaspı yapılarak ödenmesini uzanlardan tahsil edilen para ile ilişkilendirmedi.. senin hazine bonoları satışında ciddi hizmet kusurun var dedi. ve bu bağlamda yasal faizi ile ödenmesine hükmetti.

    devlet yani hükümet bu ödemelerin önünü kesmek için yine yasa çıkardı yasa ile "imar bankasından alınnan devlet iç borçlanma senetlerinin vadesi, faizi, ödeme şekline bakanlar kurulu karar verir, süre gelen davalar da bu kanun hükümleri uygulanır" dedi.

    ve mahkemeler hemen çark edip çıkan kanuna işaret edip verdikleri kararları geviş getirip yuttular.. dibs ödemelerinde kendi içinde bile akıl almaz haksızlıklar, hak gaspları vardı..

    şöyle ki; haziran 2002 de dibs alan bir kişi ile haziran 2003 te dibs alan bir kişiye aynı sözüm ona enflasyon farkı ödendi.. o dönemin enflasyonu ve faizi hesaplandığında bu 1 yıllık fark yaklaşık %60-70 düzeyinde yani imar bankasından dibs alan bir kişiye diğer kişiye göre %70 daha az para ödendi.

    işin trajikomik yanı hem %70 daha fazla hak gaspı yapılan kişi hak gaspına uğradı, hemde görece %70 fazla alan kişide hak gaspına uğradı.. bu iki insan da aynı bankada aynı anda bonozede olmuş insanlar..

    kısaca imar bankasında faiz konusuna da değinmek istiyorum; tabi herkes o dönemleri bilemez , o dönemdeki bancakılık sistemi, internetin henüz çok yeni olması hemen hemen sıradan hiç bir insanda olmaması , bilgiye erişimin çok kısıtlı olması, vs vs..

    imar bankası bazı bankalara göre zaman zaman yüksek faiz veriyordu fakat bu hiç bir zaman sıradışı bir faiz değildi.. bankaların yüksek faiz vermesi ya hortumlama amaçlı olabilir veya zorunluluktan kaynaklanabilir.

    uzanlar hortumcu değildi (imar bankası için söylüyorum) yani imar bankasının içini boşaltıp kaçmak gibi bir niyetleri yoktu. zira imar bankasından topladıkları mevduattan kar ediyolardı..

    imar bankasının bir miktar fazla faiz vermesi uzanların kredileri kendi şirketlerine kullandırmaktan kaynaklanıyordu.. normalde şirketler bankalar aracılığı ile kredi temin ederler uzanlar kendi bankalarından kredi kullandığı için maliyet oldukça düşüyordu,, buda mevduat faizlerine yansıyordu.

    o dönem mesela pamukbank %90 faiz verirken imar bankası %96 faiz veriyordu... başka bir neden TCMB dolayısye devletin uzanları , imar bankasını dışlamasıydı, devlet imar bankasına banka muamelesi yapmıyordu, fonlamıyordu hiç bir destek vermiyordu.

    tam tersine banka hakkında olumsuz görüşler yansıtılıyordu. bu tasarruf sahibinin bankayı daha riskli görmesine neden oluyordu böyle olunca imar bankası mevduat toplamak için görece faizleri yüksek tutmak zorunda kalıyordu.. bu esasen bu konjonktür de bile böyledir.. bir banka hakkında olumsuz görüşler sürekli belirtilirse (yada sahipleri) o banka görece bir miktar daha fazla faiz vermek zorunda kalır.

    bunun dışında esasen toplamda imar bankası devlet e ve diğer bankalara göre daha az faiz vermiştir şöyle ki

    o dönemler kriz dönemleriydi, bankalar 2001 krizinde günlük %7500 faize kadar çıktılar ve o kalbur üstü bankalar bu faizleri tasarruf sahiplerine ödediler, imar bankasında bu faiz olmadı..

    derviş bonosu çıktı 3 aylık net %34 faiz verdi yani 100bin tl paranız 3 ay sonra 134bin tl oldu,, çiller dönemin de çiller bonosu çıktı 3 aylık net %50 faiz verildi yani 500bin tl paranız tam 3 ay sonra 750bin tl oldu.

    bu faizlerin hiçbirini imar bankası vermedi daha doğrusu veremedi. peki neden?

    kriz çıktığında 2001 krizi ziraat bankasının 25 milyar dolar batığı vardı, (piyasa faizi %90 iken %40 la peşkeş çekilen krediler dolayısıyle) ve imf bir gün ipi çekti ve piyasaya böyle tl vermeyeceksin dedi TCMB ye

    ve ziraat bankası bu likiditeyi başka bankalardan karşılamak istedi böyle bir krizi fırsat bulan diğer SAYGI DEĞER bankalar faizi %7500 e kadar çekti.. YANİ EY ZİRAAT BANKASI SEN ZORDURUMDASIN BİR TEKME DE BEN VURURUM dedi.

    tabi imar bankası devlet tarafından dışlandığı için ziraat bankası imar bankasından para istemedi /talepte bulunmadı böyle bir faizi alamayan imar bankası tasarruf sahibine yıllık %90 dan başka faiz veremedi, vadesi gelenler çekip başka bankalara gittiler , vadesi gelmeyenlere imar bankası parasını vermedi (buna babamda dahildi)

    yani akbak,işbank,yapı kredi tasarruf sahipleri %7500 faiz alırken imar bankası tasarruf sahibi %90 faiz alıyordu.

    TOPLAMDA ASLA İMAR BANKASI TASARRUF SAHİBİ BAŞKA BANKADA OLAN TASARRUF SAHİPLERİNDEN FAZLA FAİZ ALMAMIŞTIR, Kİ O DÖNEM DE KURNAZ /ÇAKAL İNSANLAR BATACAK BANKALARA ÖZELLİKLE GİDİYORLARDI ZİRA BATACAK BANKALAR HORTUMLANDIĞI VE SONUNDA LİKİDİTE SIKINTISI YAŞADIĞI İÇİN FAİZLERİ A NORMAL ARTTIRIYORLAR BU DA TASARRUF SAHİPLERİNE YARIYORDU.

    İSTEYEN İSTEDĞİ HESABI YAPABİLİR BANKA BANKA DOLAŞAN , %7500 FAİZ ALIN 3 AYLIK NET %50 ALAN %34 ALAN İNSANLAR FAİZCİ OLARAK KODLANMADI, ve bunların tasarrufları bankaları hortumlanmasına rağmen tıkır tıkır ödendi..

    BU BİR ALGI OYUNUDUR, YANİ SADECE İMAR BANKASININ YÜKSEK FAİZ VERDİĞİ KONUSU..

    bu arada hortumlanmaya değinelim o zaman imar bankası harici 20 kusur banka battı, ve hemen hepsi hortumlandı, bu nasıl oldu? banka sahiplerinin türkiye de kayda değer yatırımı ve parası yoktu... böyle olunca topladığı mevduatı bir şekilde yurtdışına çıkarabilirse ve tmsf nin mevduatlara tam garanti vermesi durumu varken hortumladığı paraların tamamı cebine kalabilirdi.

    çok bariz bir örnek yahya murat demirel dir, hemen hemen hiç parası yatırımı yoktu, egebank vasıtasıyle paravan şirketler vs tanıdıkları (bunlara siyasilerde dahil) bankayı tamamen hortumlamıştır.. ve devlet yahya murat demirelden 1 tl bile tahsil edememiştir.

    fakat egebank taki tasarrufların tamamı 1tl kayba uğratılmadan faizleriyle ödenmiştir...




  • hukukçu değilim başka bir önemli konu; uluslar arası ticaret kanunu/hukuk yurtdışında bir şirketin alacağını tahsil etmesi hangi yöntemle gerçekleşir?

    bunların içinde borçlu şirketin olduğu ülkede devletin borçlu şirket sahibinin tüm mallarına ,parasına, tüm şirketlerine el koyması varmıdır?

    bu gerçekten merak ettiğim bir konu..

    mesela motorola uzanlara borçlu olsaydı amerika motorola sahiplerinin tüm mal ve parasına el koyarmıydı? ve dahası uzanlara ödeme yaparmıydı?
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.