Şimdi Ara

Caner Taslaman hakkında ne düşünüyorsunuz ? (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
73
Cevap
2
Favori
3.913
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • casteele C kullanıcısına yanıt
    ah castelee ah bu kaçıncı çam devirişin ..bıkmadın mı

    yahu dilimde tüy bitti ateiizzz sitelerden arak malzemeler ile yola çıkarak araştırma yapmayın etmeyin rezil olur yanılır yanıltırsınız demedim mi

    yahu en fazla 15 gün sabredebildim o adreslerdeki ahmaklık ve cehalete..nasıl farkına varamıyorsunuz bunun..

    en çok kızdığım şeyi yapıyorsunuz..ne incili nede tevratı umursarsınız ama kuranı eleştirede malzeme olduğuna kanaat getirdiğinizde bi anda incil ve tevrat mihenk taşı olup çıkar..

    buna ikiyüzlülük ve sinsilik denmezde ne denir..

    sorarım size..

    yahu beyler bi insanın ateist agnostik vb olma hakkı vardır ama ikiyüzlü sinsi ve aldatma ile mesafe alma hakkı yoktur..

    ayıp yahu..hiç utanmıyormusunuz bunu yaparken..cidden soruyorum ya..yani gına geldi artık çevirdiğiniz dalaverelerden..aymazlığında bi sınırı olmalı

    sen incil ve tevratı işine geldiği zannıyla kuranı eleştirmede nasıl malzeme yaparsın..hem tevratın hemde incilin tahrif olduğu gerçeği ortada iken..

    mevcut tevratdan daha eski aralarında 6000 bin küsür fark bulunan samiri tevratı !! onu inceledin mi..aramice lisan ile yazılmış orjinal incil nerede

    nasıl kalkarda sanki bu eserler olduğu gibi orjinalliğini muhafaza ederek bizlere ulaşmış gibi kabul edip yamuk cetvel üzerinden kuranı ölçmeye kalkarsın..

    senin idaanın temel kaynağı malum tayfanın cirit attığı adresler ki "neden tevrat ve incilde yaratılış yok" saçmalığı değil mi baktın ki yaratılış farklı şekillerde de olsa var cennetden kovulma vb..ciddi elle tutlur bişi göremedin onlarda..

    iblisin ademe secdesi neden tevrat ve incilde yok..bak senn..tarihsel uyuşmazlık..

    nereden biliyorsun olmadığını ? hem tevratta hemde incilde şeytanın secde emrine itirazı sonrası diğer melekler ile aralarında geçen konuşma ve 7 şüphe üzerine diyalogları ah castelee ahhh ahh..

    üstelik

    sanırsın ki gerek incil gerek tevrat nazil oldukları orjinal halleriyle günümüze ulaşmışlar..el -kalem değmemiş..ve castelee araştırmış secdeyi görememiş..

    bak bak bak..

    şimdi senden rica ediyorum bana ilk incil yani hz isa dönemi incilini getir..direkt onun zamanı olmasada olur..yani yüzyıl sonrasıda kabulüm..hadi 200 yıla çıkarttım

    eh bide tevrat isteyeceğim...senden ..musa a.s dönemine ait olsun lütfen ..nasıl becereceksin bilmem..haa samiri tevratı günümüz tevratından daha eski olduğu için "imkansız içre imkansıza "yolculuk seni bekliyor..


    bizim elimizde 1300 küsür yıllık kuran nüshaları var sıkıntı yok yani..ama sende tartıya malzeme yaptığın incil ve tevrat yok..

    beyler lütfen ..cin olmadan adam çarpmaya kalkmayın lütfen haa aynı abukluğu mısırdan çıkış konusunda da göstermişsin..

    yahu muharref orjinal nüsha değil onlar ..doğal olarak her açıdan mahsurlu...şimdi sana soruyorum..

    kuranda mısırdan çıkışa dair tarih var mı ?

    mısırdaki yahudi nufusu hk bilgi varmı ?

    firavunun kim olduğu hususunda bilgi varmı ?


    yok..eleştirdiğin ve tarih ile uyuşmayan noktalar bunlar temel olarak nasıl olurda kalem-el değdiği tarihi vakıalarlada kesin olan tevratı ve incili kuran eleştirsinde malzeme yaparsın..

    castelee : tevrat incil fake ..

    neden : mısırdan çıkış anlatımı ile tarihi bulgular uyuşmuyoreeee

    ya cidddimsin

    castelee : tevrat incil fake değil ..

    neden . ?

    castlee : kuranda bahsi geçen secde olayı incil ve tevratta yer almıyoreee



    sinsilik dedim ya haksız değilim..işine geldiği zaman tevrat ve incilde şeytanın secdesi yok der kurana saldırırsın ..daha sonra mısırdan çıkışı bahane ederek hem tevratı hem incili hemde haksız şekilde kuranı hedef alırsın..

    hacı boşuna kızmıyorum size bunun adı ikiyüzlülüktür..sahtekarlıktır aldatmacadır..insan utanır yahu utanır..

    kaç defa senin devirdiğin çamları yüzüne vurmadım kibarca geçiştirdim aldatmaya yönelik bi çok yorumunu es geçtim...yahu sen var olmayan "eş şems" takısı mucidisin castelee hatırladın mı..sırf haklı çıkmak için var olmayan takı icad ettin yahu ..

    ayıp ama ..insanda insaf izan akıl mantık olur hadi bunlar yok vicdanda alıp başını gitti mi..

    bana tevrat ve incil üzerinden hesap soracak adamın alnını karışlarım..tabi daha önce orjinal nüshaları isterim kendisinden


    vakit kaybettiğim tiplere bak yahu ..




  • Hiç kimse her düşüncesini kabul etmek zorunda değil. Onu okurken veya dinlerken eleştirel bir bakış açısıyla bakmak daha iyi olur. Kitaplarında yanlış bazı düşünceler var ama doğru fikirler de var. Mesela evrimin bir 'sapkınlık' olmadığını, inançlı birinin de kabul edebileceğini birçok insana öğretmiştir.
  • Acizane konuya karışmak isterim. Benim karşılaştırmalı diyn bilgim yok. Orjinal incil orjinal tevratı getirmek biraz rasul olmayla alakalı. Yani bunu şurdaki marketten alamayız.



    Yalnız bence bir yol var. Tevrat (kuranı hakimde değişik isimleri var) ve incil bizim kitabımızda mevcut. Ayet olarak var ve bu ayetlerin melen sırf bir kitapmış gibi olmayan şumullu bir anlam ilmide var. Allahu tealanın subhana inciyle sadagallahul fitan derken bizce bilinmeyen ancak bir kitaba incil vasfı katabilecek unsurlardan da bahsettiğini biliyoruz. Yani neyi anlattığını bir o Teala bilir derken bunu da kastediyoruz.



    Bence ayetin şumulunu anlamak mumkun.



    İnciyle denirken bu ayet ne anlatıyor. Kitaptır isevi kitabıdır muharreftir. Bu çok guduk bir açıklama. Hatta bence malup olmuş sanki rabbi inni mağluben demiş gibi bir hal.



    Bu açıdan ayetin ne anlattığını anlarsak neyin hangi unsurun çatı unsurlar olduğu ve hangi unsurların bozunumu halinde tahrif olduğunu ve ayet olarak aslında tahrif olmadığını anlayabiliriz.



    Elif huruf olarak lafzatullah bu tek harf. İnciyle ise 5 harf ve birisi de elif. Bence incil ayet bazlı düşünülürse tahrif olmadan kitabımızda duruyor.



    Oteki turlu duşunuş insan ustu ve bence boşa bir çaba. Bu kitabın nushalarını bize verirler mi? Mumkun değil.



    Benim suhuflarla ilgili bir tefekkurum olmuştu. Biraz araştırınca şöyle bir şeyle karşılaşmıştım. Baba evladına dondu ve annesini işaret ederek bir şey istediğinde anne için de iste dedi. Çocuk bu emri duyduğunda Allahu tealayı zikredebildiğini gordu.



    Babası annesini işaret ederken Allahu tealayı zikrediyordu.



    Bu şekilde bir çalışmam olmuştu. Sonuçta bunlar en fazla duyumsama olur. Orjinal metin çok zorlu bir şey olsa gerek.



    Yukarıdaki ilk suhuf denememde aslında ilahi kavramın anne denen kavramla muhaveresini hissetmiş ve temelde ateizm diye anlatılan oğretinin suhuf mantığını içerdiğini tespit etmiştim.



    En saf haldeki imanın bu olduğunu gormuş ve hissetmiştim. Bu açıdan ateizmin temel mantığı suhuflardan kurana doğrudur. Sen daha ilk emri anlamadan kitabullahı anlayamazsın demekteler.





    Bence suhuflar ve ilahi metinler kuranın ışığında okunabilecek nitelikte yazmalara iklab edebilir zira ayet olarak mevcut ve ayetler hakikat şumulludur. Dünya bir ayettir ve oku desek insanlığın murekkebi tukenir. Ve açıklayan yalan söylemiş olmaz. Aynı şekilde incil de böyledir gibime geliyor. Kitabullahın içinde incil tevrat suhuflar zebur zaten var.




  • Ateizmin paralel evren kara delik tekillik dediği kavramların aslında suhuflar olma durumu var.



    Bu açıdan değerlendirilirse kuranı hakimin boyutu acayip bir boyutta değerlendirilir. Hele ki içinde incil de tevratta var deniyorsa.



    Bana kalırsa koca bir kitabı tek ayet yapabilecek bir tanım kumesi var. Tahrif ettik neyi incili hoppala tek ayet olmuş. Tevratı tahrif ettik dedik hoppala tek ayet olmuş. Bir de baktık ki suhuflar denen her bir hal paralel evren metodolojisi ile anlam kazanmış. Işığın turevleri zaman ve mekan boyutu aslında salt bir dersin tekilliği imiş.



    Bir şey bugün kendin için ne istiyorsan diyerek Allahu tealayı işaret etmiş ve anne denen kavramı göstermiş.



    Şimdi bu zaten yazılmış biz bunu ne şekilde aktaracağız dersek kitabı bizim yazdığımız değil doğru anlayıp anlamadığımız sorunu ortaya çıkar.



    Bence hıfzıyeti yani anne duygusu sağlam birey bu kainatı(suhufu) en iyi anlayan ve anlatan olur.



    İşin içinde ruhani boyut var mı? Bence var veya olmalı ancak şart mı bence değil.



    Yeryuzunde gezenler sizi gibi değil de melekler olsaydı mutlaka biz rasul melekler indirirdik denmekte.



    Peki gerçekten bir melek var mı? Bu şeyin bir şartla oluştuğu ve bir şeyi soylediğini duşunuyoruz.



    Rahmanu Teala su gibi bir yuzeye baktı ve seven sevdiğine dedi. Bir şey anlamsız ve tanımsızca onun peşinden gitti. Bunun cibriyle aleyhisselam olduğu düşünülüyor. Bu varlığın evlat denen ve aslında piedb (piedb) diye okunan bir yapıya gonderildiği düşünülüyor.



    Teorik olarak sonuçların dunyasında bir şey eğer ayağını ustumuze basmak suretiyle tepemize geçirmişse bu zatın o olduğu düşünülüyor.



    Kainat bu açıdan muaallak taşı hukmundedir. Ancak suhufun varlığı bu meleği latif bir surete taşımış ve maddi ezintiyi manevi boyutla anlatmıştır.



    Teoriler çok ancak bu varlığa gerçekten ihtiyaç duymayan ilahi bir yapı da mevcut gibi.



    Saygılarımla...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 21 Aralık 2016; 14:44:01 >




  • Daha önce merak edip katıldığı birkaç programı izlemiştim,
    Kısaca Taslaman yavru bir ömer çelakıl ve çeyrek harun yahya karışımı bişey olmuş. Bana sorsalar yahnisi iyi olur derdim.


    Tam olarak bilimle alakası benim espiri kabiliyetimle aynı düzeydedir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mephalay


    quote:

    Orijinalden alıntı: LePortaBim

    Ben de bazı noktalara katılmıyorum. Caner Taslaman ın herhangi bir kitabını okudunuz mu bilmiyorum ama benim şu ana kadar göz attığım kitapların hiç birinde belli bir iddiayı kesinmiş gibi savunduğunu görmedim. Zaten kendisinin yazdığı konular hakkında rakipsiz olduğunu düşündüğünü de sanmıyorum. Tabii ki bir biyolog, biyolojide Taslamandan daha bilgili olabilir ki kötü bir biyolog değilse muhtemelen öyledir. Ama siz Taslamanın bilime el atmasını eleştiriyorsanız, aynı mantıkla biyolog da felsefeye el atamaz. O zaman "Evrim teorisi, Tanrı ve felsefe" konularını ele alan bir kitabı kim yazacak? Biyoloji felsefesinde evrim teorisi çok büyük bir yer tutuyor. Bu durumda bir felsefecinin evrim ile felsefe arasındaki ilişkiyi inceleyen bir kitap yazması fazlasıyla normal bence. Zaten tüm bunların dışında, Taslaman ın kitaplarında daha çok belli bir konu hakkında referanslar ile tarihi bir inceleme yapılıyor. Örneğin Evrim ile ilgili olan kitabına bakarsanız, kitap 400 sayfa ve 70 sayfa kaynakça var. Buradan bile kitabın çoğunun referanslar üzerine kurulduğunu anlayabiliriz.
    Kısaca bu eleştirinizi pek doğru bulmadım.
    İkinci olarak ta Celal Şengör'ün belli başlı felsefe kuruluşlarına üye olan tek Türk olması, onu felsefede Türkiye nin en iyisi yapar mı sizce?
    "Yani bilimsel bir bakis acisiyla, Turkiye'de Celal Sengor'un bilim felsefesi adina soyleyecekleri, bir felsefeci olan Caner Taslaman'dan cok daha fazla kredibileteye sahip."
    Aslında bu cümleyi kurduğunuzda aynı zamanda Celal Şengör'ün felsefe konusunda sadece Taslamandan değil, Türkiyedeki tüm felsefe akademisyenlerinden daha bilgili olduğunu iddia ediyorsunuz. En hafif tabirle bu Türkiyedeki felsefecilere bir hakarettir bence. Eğer dediklerinizi yanlış anladıysam, düzetlmenizi çok isterim.
    Not: Aklıma şimdi geldiği için ekliyorum, tabii ki evrim teorisini, kuantumu Caner Taslamandan öğrenelim demiyorum. Kendisinin insanlara evrim teorisini veya kuantumu öğretmek gibi bir amacı olduğunu da sanmam. Daha çok bunların felsefedeki yansımalarına, felsefi kavramlarla ilişkisine vs. odaklanıyor. Eğer bu kitapları yazarken insanlara bu konuların bilimsel kısmıyla ilgili bir şeyler öğretecek bir kaynak çıkarmayı amaçladıysa, bu tutum yanlıştır bence. Sonuçta ben onun avukatı değilim, yanlışları elbet vardır. Ama belirttiğim iki eleştirinizi de hiç mantıklı bulmadım.

    Soyle dediklerimi biraz daha aciklayarak yeniden soyleyeyim. Bu arada, bilimle ilgili olan kitaplarini okudum. Hatta notlarim da var. Daha once burada bir yerlerde yazmistim da diye hatirliyorum. Yeniden yazacagim, beraber bakalim neler yazmis.

    1) Taslaman'in bilime el atmasini elestirmiyorum. Bilmeden el atmasini elestiriyorum. Peki bilmedigini nereden cikariyorum ?

    BigBang ve Tanri kitabi (http://www.canertaslaman.com/wp-content/uploads/2012/03/big-bang-tanri.pdf ) , Onsoz:

    quote:

    Big Bang Teorisi doğru mu? Big Bang Teorisi felsefe ve dinler açısından hangi
    sonuçları doğuruyor? Tanrı var mı? Tanrı’nın varlığı bilimsel verilerle ve akılcı delillerle
    ispatlanabilir mi? Evren, bilimsel kanunlar, evrensel tüm oluşumlar, bütün canlılar ve biz;
    tesadüfen mi oluştuk, yoksa bilinçli bir yaratılışın ürünleri miyiz? Bu sorulara
    vereceğimiz cevapların, neye inanmamız gerektiği ve hayatın bir anlamı olup olmadığı
    hususlarında önemli neticeleri olacaktır.


    Giris ofsayt basliyor. BigBang dogru mudur sorusunun cevabi asla verilemez. Herhangi bir teorinin dogrulugu kesinlikle bilinemez. Yercekimi teorisi dogrudur denilemez. Yanlis midir denilebilir. Bunlar, bir profesorun soracagi sorular olmamali.

    Mesela devam edelim, yaratiliscilarin Hilbert Otelini "Zamanin Baslangici vardir" a devsirme cabasinin bir ornegi olan su kisma bakalim. Sf:58

    quote:

    1- Zamana ait olaylar dizisi, arka arkaya eklenmeyle devam eder.
    2- Arka arkaya eklenmeyle oluşan bir dizi “gerçek sonsuz” olamaz.
    3- O halde zamana ait olaylar “gerçek sonsuz” değildir.
    Buradan da evrendeki zamanın, dolayısıyla evrenin bir başlangıcı olduğuna varırız.


    Bak, hemen sonuca vardi. Evrendeki zamanin baslangici vardir. Halbuki bu, bilim camiasinin vardigi bir sonuc mu ? Bilimsel Dergilerde "Evrendeki Zamanin bir baslangici vardir" basarisi kutlandi mi ? Tabi ki hayir. Hilbert Oteli, bir "thought experiment" olarak gecer ve sonsuzluk algisi uzerine bize fikir verir.

    Ornegin bir cember uzerinde sonsuz tane nokta vardir. Cemberin tanimi bu, bir noktadan esit uzakliktaki tum noktalar. Ama cemberin kendisi, "sinirlidir" ( finite ). Yani gozlemlere gore finite olan bir set, sonsuz tane seyin bir araya gelmesiyle olusabilir. Hilber Otel'i sonsuzluk kavrami uzerine fikir verse de, evrenin kesinlikle bir baslangici olmasi gerektigi konusunda bir ispat degildir. Pekala zaman , cember ornegindeki gibi loop yaparak gidiyor da olabilir ve kendi icinde sonsuz parcalardan olusan sonlu bir seyin yapiminda rol almis olabilir. Meraklisi bunun detaylarini internette bulabilir. Konuyu cok detaylandirmak istemiyorum.

    Peki burada Caner Taslaman hangi sonuca variyor ? Evrenin bir baslangici vardir. Zaten gelmek istedigi yer de burasi idi. Daha sonra bunlar kendiliginden olabilir mi ye gelip, hayir diyecek.

    Bir baska ornek vereyim, son ornek vericem uzatmak istemiyorum mevzuyu ama bu 3 u fikir verecek:

    quote:

    Hawking, evrenin ve fizik kanunlarının
    evren dışı bir Güç tarafından yaratıldığı, evrenin ve fizik kanunlarının O’na bağımlı olduğu fikrini
    pozitivist yaklaşıma aykırı görmekte, her şeyi mutlaka mevcut fizik kanunları çerçevesinde
    açıklamaya çabalamaktadır. Zamanın “gerçek zaman” olması halinde başlangıcı olması gerektiğini
    kabul eden Hawking, bu sonuçtan kurtulmak için “hayali zaman” (imaginary time) kavramını işin
    içine sokar.


    Hawking'in bahsettigi, matematikteki reel ve imaginary sayilar mevzusudur. Yani herhangi bir t aninda, zaman bizim alistigimiz yonde akmasa da akmaya devam ettigi bir "imaginary" kisminin daha olabilecegini matematiksel olarak ileri surer.
    Asagidaki gibi:
     Caner Taslaman hakkında ne düşünüyorsunuz ?

    Bu "hayal urunu" bir sey degildir. Caner'in iddia ettigi gibi bir seylerden kacinmak icin uydurulan bir sey de degildir. Bazi olgulari ifade etmek icin reel sayilar yetersiz kaldigi icin complex sayilari kullaniriz. Bu onlarin olmadigi ya da ifade ettikleri seylerin gercek olmadigindan kaynaklanmaz. Bu kitabi okuyan birisi, bunun sirf Zaman'in baslangici vardir demekten kacindiklari icin uydurduklari izlenimine kapilacaktir. Neden, cunku Caner oyle istiyor.

    2) Simdi yukarida inceledigim kitap, bir derleme kitabi mi ? Kismen. Bilim Felsefe tarihinden secilmis pasajlar var. Peki salt derleme mi, yoksa arkasinda bir iddia mi var ? Elbette bir iddia var. Zaten derlenenler de o iddiayi dogru kilmak icin yapilan derlemeler. Ayrica bu iddialar da bos beles iddialar degil, Zamanin baslangici vardir, Var olusun amaci vardir gibi seyler. Hawking'in bir seylerden kacinmak icin hayali zaman vardir demesi ya da zamanin bir basi vardir sonucuna vardigina, dunyadaki teorik fizikcilerin Hawking de dahil haberi var mi ? Yok. Peki fizikcileri bosver, dunyadaki felsefecilerin haberi var mi ? Yok. Iste kredibiliteden kastettigim budur. Celal Sengor boyle bir kitap yazmis olsa idi, haberleri olurdu.

    Bu daha iyi felsefe bildiginden degil, reputasyon meselesi. Ayrica bu sadece bir kitap. Bilimsel dergilerde yayimlanmis bir sey degil. Yani illa ki birilerinin muhatap almak zorunda olduklari bir eser degil. Ama kendi fikirlerini dogru kilmak icin yer yer yanlis sorularin soruldugu, yer yer karsit fikirlerin bahsinin gecmedigi bir kitap. Ayrica hayali zaman ya da 1/ 10 uzeri 50 den kucuk ihtimaller 0 kabul edilir gibi bodoslama matematiksel yanlislar da var.

    Neden, cunku kendisi matematikci degil. Fizikci degil. Biyolog degil. Oradan-buradan buldugu ve kendi iddiasini guclendiren delillerle varmaya calistigi bir sonuctan ibaret. Eger sadece derleme yapsaydi sorun yoktu, 2014 yilinda Ekonomi Nobelini alan amca da neredeyse sadece derleme yaparak ( ama cok guzel yaparak ) nobel aldi. Ama bu adam kendi iddiasini temellendirirken ( orn: Zamanin baslangici vardir ) sadece Hilbert e dayanmayi yeterli buluyor. Bir fizikci bunlari gorse idi goz yaslari icinde kalirdi, eminim. Ama gormuyorlar, sanslilar.

    ---

    Herhangi bir insan, herhangi bir konuda kitap yazabilir. Ben "Makaslar ve Cimenler" diye bir kitap yazarim. Bildiklerimi anlatirim. Sen de "Zeus ve Manyetizma" diye yazarsin. Ama bir fizik profesoru, "Allah ve Makaralar" diye kitap yazarsa kendisinden beklenen nedir ? Bilgi ve birikimini kitapta gormek istersin. Makaralar ile Allah arasinda nasil bir bag kurdugunu gormeyi beklemez misin.

    Ben Big Bang ve Tanri kitabinda, daha onceden varilmis bir sonuca dair kendi iddiasini destekleyen bulgulari listeleyip direkt sonuca atlamis ve bunu yaparken zayif matematik-fizik birikimini ele vermis bir felsefe profesoru goruyorum. Bu dedigime katilmayabilirsin.

    Birisi cikip da, ne alakasi var lan adam inandigini yazmis, insanlari bilgilendirmis iste; diyebilir. Kismen hakli da olur, zira basli baslina bir "yanlis" degil. Sadece ben bir profesorden daha iyisini beklerdim. Hakim oldugu alanda yazsin, bir seyler anlatsin ben de dinleyeyim derdim. Bu kitapta bunu goremiyorum. Evrim Teorisi - Felsefe ve Tanri kitabi bundan daha beter bana gore.

    Felsefenin zemininin genis olmasini, her seyle hasir nesir olmasini firsat bilip "Allah vardir" deme cabasinda. Ama kredibilitesi olmadigindan henuz bu cabasini farkedip de kendisini elestiren bir yurt disi kaynak yok.

    Harun Yahya ile benzettigim nokta da burada zaten, ki Harun Yahya yurt disinda cok cok daha iyi taniniyor. Ama numarasi bilindigi icin kendisini dikkate alip tartismaya gelmiyorlar. Bu yuzden programinda "Dawkins i cagirdik, gelmiyor ehi ehi " diyip duruyor. 5 yasinda kardesim "abi güreşelim de seni devireyim" dese ben de kabul etmem.

    Evrim kitabindaki kaynakca sayisinin fazla olmasi, safi derleme yaptigini gostermiyor malesef. Kendi iddialarini temellendirmiyor. Direkt sonuclara atliyor. Aksini dusunuyorsan sen de alintilayip goster, tartisalim.

    Ben sadece bu 2 kitabini okudum, bahsettigim hatalar da benim notlarimdam. Konuya daha hakim biri neler dusunur bilmiyorum. Dedigim gibi, herhangi bir herhangi bir konuda kitap yazabilir; yanlislarini elestirdikleri zaman da "bilmiyordum" diyip gecebilir. Ama o zaman da soyle demezler mi, bilmiyorsan neden yaziyorsun ?



    Standart Model'e gömüp Imaginary Time'ı rasyonelmiş gibi anlatmak?? Ciddi soruyorum.Gerçekten fizik biliyo musunuz?




  • B3D1R kullanıcısına yanıt
    Imam Hatip mezunuyum, elbette fizik bilirim.
  • Mephalay M kullanıcısına yanıt
    Anladim canim

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sabah Yıldızı

    />





    zeus bence hocanı çarpmış

    Öbür arkadaşın orada yaptığıda çok belden aşağı vurmak.. diyor ya siz bu bedeni nasıl büyüttünüz?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ülkücüadam

    Daha önce merak edip katıldığı birkaç programı izlemiştim,
    Kısaca Taslaman yavru bir ömer çelakıl ve çeyrek harun yahya karışımı bişey olmuş. Bana sorsalar yahnisi iyi olur derdim.


    Tam olarak bilimle alakası benim espiri kabiliyetimle aynı düzeydedir.

    +1

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mephalay


    quote:

    Orijinalden alıntı: LePortaBim

    Ben de bazı noktalara katılmıyorum. Caner Taslaman ın herhangi bir kitabını okudunuz mu bilmiyorum ama benim şu ana kadar göz attığım kitapların hiç birinde belli bir iddiayı kesinmiş gibi savunduğunu görmedim. Zaten kendisinin yazdığı konular hakkında rakipsiz olduğunu düşündüğünü de sanmıyorum. Tabii ki bir biyolog, biyolojide Taslamandan daha bilgili olabilir ki kötü bir biyolog değilse muhtemelen öyledir. Ama siz Taslamanın bilime el atmasını eleştiriyorsanız, aynı mantıkla biyolog da felsefeye el atamaz. O zaman "Evrim teorisi, Tanrı ve felsefe" konularını ele alan bir kitabı kim yazacak? Biyoloji felsefesinde evrim teorisi çok büyük bir yer tutuyor. Bu durumda bir felsefecinin evrim ile felsefe arasındaki ilişkiyi inceleyen bir kitap yazması fazlasıyla normal bence. Zaten tüm bunların dışında, Taslaman ın kitaplarında daha çok belli bir konu hakkında referanslar ile tarihi bir inceleme yapılıyor. Örneğin Evrim ile ilgili olan kitabına bakarsanız, kitap 400 sayfa ve 70 sayfa kaynakça var. Buradan bile kitabın çoğunun referanslar üzerine kurulduğunu anlayabiliriz.
    Kısaca bu eleştirinizi pek doğru bulmadım.
    İkinci olarak ta Celal Şengör'ün belli başlı felsefe kuruluşlarına üye olan tek Türk olması, onu felsefede Türkiye nin en iyisi yapar mı sizce?
    "Yani bilimsel bir bakis acisiyla, Turkiye'de Celal Sengor'un bilim felsefesi adina soyleyecekleri, bir felsefeci olan Caner Taslaman'dan cok daha fazla kredibileteye sahip."
    Aslında bu cümleyi kurduğunuzda aynı zamanda Celal Şengör'ün felsefe konusunda sadece Taslamandan değil, Türkiyedeki tüm felsefe akademisyenlerinden daha bilgili olduğunu iddia ediyorsunuz. En hafif tabirle bu Türkiyedeki felsefecilere bir hakarettir bence. Eğer dediklerinizi yanlış anladıysam, düzetlmenizi çok isterim.
    Not: Aklıma şimdi geldiği için ekliyorum, tabii ki evrim teorisini, kuantumu Caner Taslamandan öğrenelim demiyorum. Kendisinin insanlara evrim teorisini veya kuantumu öğretmek gibi bir amacı olduğunu da sanmam. Daha çok bunların felsefedeki yansımalarına, felsefi kavramlarla ilişkisine vs. odaklanıyor. Eğer bu kitapları yazarken insanlara bu konuların bilimsel kısmıyla ilgili bir şeyler öğretecek bir kaynak çıkarmayı amaçladıysa, bu tutum yanlıştır bence. Sonuçta ben onun avukatı değilim, yanlışları elbet vardır. Ama belirttiğim iki eleştirinizi de hiç mantıklı bulmadım.

    Soyle dediklerimi biraz daha aciklayarak yeniden soyleyeyim. Bu arada, bilimle ilgili olan kitaplarini okudum. Hatta notlarim da var. Daha once burada bir yerlerde yazmistim da diye hatirliyorum. Yeniden yazacagim, beraber bakalim neler yazmis.

    1) Taslaman'in bilime el atmasini elestirmiyorum. Bilmeden el atmasini elestiriyorum. Peki bilmedigini nereden cikariyorum ?

    BigBang ve Tanri kitabi (http://www.canertaslaman.com/wp-content/uploads/2012/03/big-bang-tanri.pdf ) , Onsoz:

    quote:

    Big Bang Teorisi doğru mu? Big Bang Teorisi felsefe ve dinler açısından hangi
    sonuçları doğuruyor? Tanrı var mı? Tanrı’nın varlığı bilimsel verilerle ve akılcı delillerle
    ispatlanabilir mi? Evren, bilimsel kanunlar, evrensel tüm oluşumlar, bütün canlılar ve biz;
    tesadüfen mi oluştuk, yoksa bilinçli bir yaratılışın ürünleri miyiz? Bu sorulara
    vereceğimiz cevapların, neye inanmamız gerektiği ve hayatın bir anlamı olup olmadığı
    hususlarında önemli neticeleri olacaktır.


    Giris ofsayt basliyor. BigBang dogru mudur sorusunun cevabi asla verilemez. Herhangi bir teorinin dogrulugu kesinlikle bilinemez. Yercekimi teorisi dogrudur denilemez. Yanlis midir denilebilir. Bunlar, bir profesorun soracagi sorular olmamali.

    Mesela devam edelim, yaratiliscilarin Hilbert Otelini "Zamanin Baslangici vardir" a devsirme cabasinin bir ornegi olan su kisma bakalim. Sf:58

    quote:

    1- Zamana ait olaylar dizisi, arka arkaya eklenmeyle devam eder.
    2- Arka arkaya eklenmeyle oluşan bir dizi “gerçek sonsuz” olamaz.
    3- O halde zamana ait olaylar “gerçek sonsuz” değildir.
    Buradan da evrendeki zamanın, dolayısıyla evrenin bir başlangıcı olduğuna varırız.


    Bak, hemen sonuca vardi. Evrendeki zamanin baslangici vardir. Halbuki bu, bilim camiasinin vardigi bir sonuc mu ? Bilimsel Dergilerde "Evrendeki Zamanin bir baslangici vardir" basarisi kutlandi mi ? Tabi ki hayir. Hilbert Oteli, bir "thought experiment" olarak gecer ve sonsuzluk algisi uzerine bize fikir verir.

    Ornegin bir cember uzerinde sonsuz tane nokta vardir. Cemberin tanimi bu, bir noktadan esit uzakliktaki tum noktalar. Ama cemberin kendisi, "sinirlidir" ( finite ). Yani gozlemlere gore finite olan bir set, sonsuz tane seyin bir araya gelmesiyle olusabilir. Hilber Otel'i sonsuzluk kavrami uzerine fikir verse de, evrenin kesinlikle bir baslangici olmasi gerektigi konusunda bir ispat degildir. Pekala zaman , cember ornegindeki gibi loop yaparak gidiyor da olabilir ve kendi icinde sonsuz parcalardan olusan sonlu bir seyin yapiminda rol almis olabilir. Meraklisi bunun detaylarini internette bulabilir. Konuyu cok detaylandirmak istemiyorum.

    Peki burada Caner Taslaman hangi sonuca variyor ? Evrenin bir baslangici vardir. Zaten gelmek istedigi yer de burasi idi. Daha sonra bunlar kendiliginden olabilir mi ye gelip, hayir diyecek.

    Bir baska ornek vereyim, son ornek vericem uzatmak istemiyorum mevzuyu ama bu 3 u fikir verecek:

    quote:

    Hawking, evrenin ve fizik kanunlarının
    evren dışı bir Güç tarafından yaratıldığı, evrenin ve fizik kanunlarının O’na bağımlı olduğu fikrini
    pozitivist yaklaşıma aykırı görmekte, her şeyi mutlaka mevcut fizik kanunları çerçevesinde
    açıklamaya çabalamaktadır. Zamanın “gerçek zaman” olması halinde başlangıcı olması gerektiğini
    kabul eden Hawking, bu sonuçtan kurtulmak için “hayali zaman” (imaginary time) kavramını işin
    içine sokar.


    Hawking'in bahsettigi, matematikteki reel ve imaginary sayilar mevzusudur. Yani herhangi bir t aninda, zaman bizim alistigimiz yonde akmasa da akmaya devam ettigi bir "imaginary" kisminin daha olabilecegini matematiksel olarak ileri surer.
    Asagidaki gibi:
     Caner Taslaman hakkında ne düşünüyorsunuz ?

    Bu "hayal urunu" bir sey degildir. Caner'in iddia ettigi gibi bir seylerden kacinmak icin uydurulan bir sey de degildir. Bazi olgulari ifade etmek icin reel sayilar yetersiz kaldigi icin complex sayilari kullaniriz. Bu onlarin olmadigi ya da ifade ettikleri seylerin gercek olmadigindan kaynaklanmaz. Bu kitabi okuyan birisi, bunun sirf Zaman'in baslangici vardir demekten kacindiklari icin uydurduklari izlenimine kapilacaktir. Neden, cunku Caner oyle istiyor.

    2) Simdi yukarida inceledigim kitap, bir derleme kitabi mi ? Kismen. Bilim Felsefe tarihinden secilmis pasajlar var. Peki salt derleme mi, yoksa arkasinda bir iddia mi var ? Elbette bir iddia var. Zaten derlenenler de o iddiayi dogru kilmak icin yapilan derlemeler. Ayrica bu iddialar da bos beles iddialar degil, Zamanin baslangici vardir, Var olusun amaci vardir gibi seyler. Hawking'in bir seylerden kacinmak icin hayali zaman vardir demesi ya da zamanin bir basi vardir sonucuna vardigina, dunyadaki teorik fizikcilerin Hawking de dahil haberi var mi ? Yok. Peki fizikcileri bosver, dunyadaki felsefecilerin haberi var mi ? Yok. Iste kredibiliteden kastettigim budur. Celal Sengor boyle bir kitap yazmis olsa idi, haberleri olurdu.

    Bu daha iyi felsefe bildiginden degil, reputasyon meselesi. Ayrica bu sadece bir kitap. Bilimsel dergilerde yayimlanmis bir sey degil. Yani illa ki birilerinin muhatap almak zorunda olduklari bir eser degil. Ama kendi fikirlerini dogru kilmak icin yer yer yanlis sorularin soruldugu, yer yer karsit fikirlerin bahsinin gecmedigi bir kitap. Ayrica hayali zaman ya da 1/ 10 uzeri 50 den kucuk ihtimaller 0 kabul edilir gibi bodoslama matematiksel yanlislar da var.

    Neden, cunku kendisi matematikci degil. Fizikci degil. Biyolog degil. Oradan-buradan buldugu ve kendi iddiasini guclendiren delillerle varmaya calistigi bir sonuctan ibaret. Eger sadece derleme yapsaydi sorun yoktu, 2014 yilinda Ekonomi Nobelini alan amca da neredeyse sadece derleme yaparak ( ama cok guzel yaparak ) nobel aldi. Ama bu adam kendi iddiasini temellendirirken ( orn: Zamanin baslangici vardir ) sadece Hilbert e dayanmayi yeterli buluyor. Bir fizikci bunlari gorse idi goz yaslari icinde kalirdi, eminim. Ama gormuyorlar, sanslilar.

    ---

    Herhangi bir insan, herhangi bir konuda kitap yazabilir. Ben "Makaslar ve Cimenler" diye bir kitap yazarim. Bildiklerimi anlatirim. Sen de "Zeus ve Manyetizma" diye yazarsin. Ama bir fizik profesoru, "Allah ve Makaralar" diye kitap yazarsa kendisinden beklenen nedir ? Bilgi ve birikimini kitapta gormek istersin. Makaralar ile Allah arasinda nasil bir bag kurdugunu gormeyi beklemez misin.

    Ben Big Bang ve Tanri kitabinda, daha onceden varilmis bir sonuca dair kendi iddiasini destekleyen bulgulari listeleyip direkt sonuca atlamis ve bunu yaparken zayif matematik-fizik birikimini ele vermis bir felsefe profesoru goruyorum. Bu dedigime katilmayabilirsin.

    Birisi cikip da, ne alakasi var lan adam inandigini yazmis, insanlari bilgilendirmis iste; diyebilir. Kismen hakli da olur, zira basli baslina bir "yanlis" degil. Sadece ben bir profesorden daha iyisini beklerdim. Hakim oldugu alanda yazsin, bir seyler anlatsin ben de dinleyeyim derdim. Bu kitapta bunu goremiyorum. Evrim Teorisi - Felsefe ve Tanri kitabi bundan daha beter bana gore.

    Felsefenin zemininin genis olmasini, her seyle hasir nesir olmasini firsat bilip "Allah vardir" deme cabasinda. Ama kredibilitesi olmadigindan henuz bu cabasini farkedip de kendisini elestiren bir yurt disi kaynak yok.

    Harun Yahya ile benzettigim nokta da burada zaten, ki Harun Yahya yurt disinda cok cok daha iyi taniniyor. Ama numarasi bilindigi icin kendisini dikkate alip tartismaya gelmiyorlar. Bu yuzden programinda "Dawkins i cagirdik, gelmiyor ehi ehi " diyip duruyor. 5 yasinda kardesim "abi güreşelim de seni devireyim" dese ben de kabul etmem.

    Evrim kitabindaki kaynakca sayisinin fazla olmasi, safi derleme yaptigini gostermiyor malesef. Kendi iddialarini temellendirmiyor. Direkt sonuclara atliyor. Aksini dusunuyorsan sen de alintilayip goster, tartisalim.

    Ben sadece bu 2 kitabini okudum, bahsettigim hatalar da benim notlarimdam. Konuya daha hakim biri neler dusunur bilmiyorum. Dedigim gibi, herhangi bir herhangi bir konuda kitap yazabilir; yanlislarini elestirdikleri zaman da "bilmiyordum" diyip gecebilir. Ama o zaman da soyle demezler mi, bilmiyorsan neden yaziyorsun ?



    Yani sence senin aklının yattığı dünyanın sonsuzluktan gelip sonsuzluğa gidişi mi ? Dürüst ol hangisi daha mantıklı geliyor ? Bi kere sonsuzluktan gelmek demek direk sonsuzluğun kendi tanımına aykırı. Sonsuzluktan nasıl çıkıp geliyor ? Bir başlangıcı olması gerekmez mi ?

    Alıntı yaptığın örnekler Allah'ın Varlığının 12 Delili kitabından. Bu kitapta yaptığı alıntılarla mantık çerçevesinde fikirler sunuyor. Sen bunları kabul etmeyebilirsin. At mesajını soru sor burada böyle demişsiniz bu böyle de olamaz mıydı de çürüt adamı. Yani orada tartışılabilir bir durum var. Ki adam Habertürk e çıktığında kaç kere hodri meydan dedi bir sürü profesör ile de tartıştı ya stüdyoyu terk ediyorlar ya da karşısında söyleyecek lafları kalmıyor.

    Hawking in tezlerini John Lennox gördüğüm kadarıyla çürütüyor. Tıpkı Dawkins'i çürüttüğü gibi. Hawking'in sonu Arno Penzias'tan farklı olmayacak. Son yıllarda ettiği sözleri "Hayatımın büyük bir kısmını ateist olarak geçirdim ama artık sonunda bir tanrının var olduğunu kabul ediyorum"

    Ve bir de son olarak

    Prof. Robert Jostrow;

    Darmouth Üni. Yeryüzü Bilimleri Profesörü. Nükleer ve atmosferik fizik çalışmaları. Goddard Uzay Çalışmaları Ens. Başkanlığı.

    “Hiç kimse hayatın, basit bir bakterinin bile, bir molekül karışımından evrimleşebileceğini açıkça ortaya koyamamıştır…”



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vTeck -- 19 Ocak 2017; 8:16:18 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mr.Lucky

    Uydurulan din sozcusu.

    Yok karıştırdın sen onu usta. Senin sözcü olduğun din uydurulan Caner hocanınki değil

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ben samimi buluyorum kendisini. Dinlemeyi severdim, hala da dinlerim. Ancak artık karşı argüman üretmek ve beyin fırtınası yapmak için dinlerim. Bence, kendisi inanç duvarları arasında kaybolmuş, düşünce ve hitap yeteneğini boşa heba eden biridir.
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.