Şimdi Ara

Bu başlığı okuyan arkadaşım bu hayatta boş değilsin

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
9
Cevap
1
Favori
381
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • İnsanın tabiata katkısı evrimin devamını sağlaması yönüyledir. Süper canlıya doğru gidişte genetik bilginin aktarılması, tabiatın ya da işte tüm canlıları doğada ortak bir şekilde ele alıp yöneten her neyse onun her defasında deneyimlemelerle eskiye nazaran gelişmişliğini biraz daha ilerletmiş, ileride yeni bir tür olacak bir canlının tohumlarını atması için mutlak gerekli bir yöntemdir. İnsanın katkısı biyolojik açıdan bir homo sapiens olarak budur.

    Ancak evrim tek yönlü değildir. Kültürel evrim denen kuram burada başlar. İnsanın bu konuda sorduğu ve biyolojik açıdan genetik bilgilerin işlevi neyse onun kültürel anlamda yerine gelmesini sağlayan yani her defasında yeniliğe açık kapı bırakan temel sorular şunlardır:

    Neydim

    Neyim

    Ne olacağım

    Bu sorular insanlığın sanatsal, bilimsel ya da dogmatik her bir kulvarını oluşturan yapıtaşı değerinde sorulardır. Bu sorulara verilen cevaplar insanlığı günümüz modern dünyasının seviyesine çıkarmıştır.
    Ve bunu bütün insanlık beraber yapmıştır.

    Şimdi sorduğunu varsayıyorum ki:

    Ben bu sorulara cevap bulamadığım halde neden insanlığın günümüzdeki durumuna gelmesinde katkım olduğunu söylüyorsun bana?

    Şöyle cevaplıyorum. Einstein'ın yetişmesini sağlayan ailesi süper zeka bilim insanları değillerdi. Einstein müthiş birikimleriyle tartısmasız insanlığın ufkunu genişletti. Ancak Einstein ve onun "kaderi" olan ailesi bir organizmadaki "hücre" konumundadır.
    Bunu kendine uyarlayacak olursan şöyle dile getirirsin. "Ben organizmanın bir hücresiyim. Benden doğacak başka hücrelerin kaderiyim. Ya da benimle etkileşen başka hücrelerin hayatına dokunuyorum.

    Burada şu ifade önemlidir. İnsan doğasında mutlak yalnızlık diye bir şey yoktur. Bu yaşına gelinceye kadar en az bir insanın ya da konumuz uyarlamasıyla bir hücrenin yaşamına dokunmuşsundur, kaderinde rol alımışsındır. Bu bir bakkaldan ekmek almak bile olabilir.

    Ve tam da bu kısımda iyi ve kötü kavramları konuya dahil olur. Başlı başına bir konu açmak gerekir. Başka bir konuda bu kavramları mevzu ediniriz

    Kısacası her insan değerlidir. Her insanın dünyaya hem biyolojik hem kültürel evrimi açısından katkısı yadsınamaz.

    Boşa yaşamıyorsunuz vesselam...

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >







  • İnsanlara anlamlı olduklarını, ''büyük ve anlamlı bir olayın ufak bir parçasısınız'' diyerek telkin etmek eski bir kurnazlıktır. Örnek ırkçılık, transhümanist saçmalıklar vs

    Köleler bunu yer ve ufak dünyalarında nevrozlar içinde tatmin olmaya çalışır

    Yemeyenler ise tatminin mümkün olmadığını bilir
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-E57029DB9

    İnsanlara anlamlı olduklarını, ''büyük ve anlamlı bir olayın ufak bir parçasısınız'' diyerek telkin etmek eski bir kurnazlıktır. Örnek ırkçılık, transhümanist saçmalıklar vs

    Köleler bunu yer ve ufak dünyalarında nevrozlar içinde tatmin olmaya çalışır

    Yemeyenler ise tatminin mümkün olmadığını bilir
    Büyük ve anlamlı bir olayın ufak bir parçası olmak demek önemsizlik anlamı barındırmaz. Ya da insanları alt üst diye ayırıp mutlak üste hizmet etmesi gerektiğini koşullandırmaz. 1984 kitabındaki gibi değildir.

    Hücre örneği de hakeza. Bir hücre etkilendiği başka bir hücre sayesinde ürettiği hormon ile bütün organizmanın durumunu değiştirebilir. Bu olaydan etkileyen de etkilenen de mesuldür.
    Organizma hücreyi yönlendirmez.

    Bu tabiatta da böyledir. Evrimsel süreçte her bir tür bir denemedir. Ve tabiata katkısı vardır. Boş değildir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-A112A26DD -- 5 Ekim 2019; 14:25:46 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • Gençler evrimağacı ve ateisforumda az takılın biraz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu başlığı okuyan arkadaşım bu hayatta boş değilsin

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-A112A26DD

    Büyük ve anlamlı bir olayın ufak bir parçası olmak demek önemsizlik anlamı barındırmaz. Ya da insanları alt üst diye ayırıp mutlak üste hizmet etmesi gerektiğini koşullandırmaz. 1984 kitabındaki gibi değildir.

    Hücre örneği de hakeza. Bir hücre etkilendiği başka bir hücre sayesinde ürettiği hormon ile bütün organizmanın durumunu değiştirebilir. Bu olaydan etkileyen de etkilenen de mesuldür.
    Organizma hücreyi yönlendirmez.

    Bu tabiatta da böyledir. Evrimsel süreçte her bir tür bir denemedir. Ve tabiata katkısı vardır. Boş değildir.

    Alıntıları Göster
    Sorun şu ki; bahsettiğin 'büyük ve anlamlı olay' gerçekte ne büyük ne de anlamlı Doğa yasalarının ve süreçlerinin kendinde, içinde hiçbir anlamı yoktur. Yer çekimi bir doğa yasasıdır ve kendisinden başka bir anlamı yoktur (fizikî anlamda değil aksiyolojik anlamda) aynısı evrim için de geçerli. Kâinatın ufak bir kayasının üstünde cereyan eden ve temeli rastgele mutasyonlara bağlı bir sürece kafandan böyle anlamlar uydurman pek mâkul durmuyor.

    Tâbiatın ne aklı ne de planı vardır. Tabiat sadece tabiattır. İnsan da insandır.




  • Benden sonra insanlığın ne halt yiyeceği açıkcası beni hiç ilgilendirmiyor. Ben yok olduktan sonra türüm hiçte umrumda değil.

    Evet sisteme bakıldığında tanrı olsun ya da olmasın muhtemelen bunun için yaratıldık.

    Tabii "insalık dünyadan silinmeli yeaa, en zararlı toplumuz yeaa .s .s" kafasında değilim, hiç ilgilenmiyorum.
  • Evrim kelimesinden midem bulanıyor büyük pembe iğrenç bir sakız gibi oldu artık herkesin ağzında

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.