Şimdi Ara

Bir donanım silkroad hikayesi ; Nomad (Part 3 added)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
69
Cevap
0
Favori
3.791
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Kısa hikayelere tekrardan devam ; dört bölümlük arkası yarın tadında bir silkroad hikayesi , Nomad , feversea ve Küçük_joey in izni ve isteği ile ; şimdilik Çelikgöz Nomad , Scar fever ve Joy un macerası ; umarım beğenirsiniz
    Nomad
    Part 1 : Enter to Rebellion Kingdom


    - Eyy ihtiyar Kwun demek döndün ha , beni görmek istemişsin ve ne olduğunu da söylememişsin söyle diyeceklerini .
    - Nomad ... Çıldırmış , adamları ile yolumu kesti , zavallı deveciğim ...
    - Hani kralın muhafızı , görkemli kılıç ustası , lanetli varlık İsy u Karakoram topraklarından süren , Konstantinin sokaklarında bile adı bilinen kılıcın ruhu Nomad mı ?
    - Evet evet daha nice işler başaran , nicelerine boyun eğdirmiş olan , lanetim üzerine olsun ki o .
    - Kime lanet okuduğuna dikkat et yaşlı adam , merakım bu boyutlarda olmasa dilini keserdim ki olanları başından anlatmazsan eski dostumun anısı üzerine yemin ederim ki bunu yaparım .
    - Ahh gözleri bağlanmış zavallı olanları görmez misin yoksa bu genç yaşta kocadın da beni duymaz mısın ? Oydu diyorum sana gözlerimle gördüm , kulaklarımla duydum sözlerini , ahhh zavallı deveciğim ...
    - Ne oldu be adam konuş , ağlanmayı bırak.
    - Yemin ederim ki , ne yanlış söz ettim ne yanlış yol izledim , limanların biraz ötesindeydim . İmparatorun sancağının renklerine bürünmüş atlılar gördüğüm için ne korktum ne de kötü düşündüm yanlarına vardım , atlılardan birinde Nomad duruyordu diğerinde ise tüm vücudu yara izleri ile kaplı bir adam vardı ve yemin ederim ki burnunun yarısı yerinde değildi ve arkasında bir kız çocuğu duruyordu tıpkı bir ceset gibiydi derisinin rengi , gözleri... Gözleri ise ölümün gözleriydi sanki , bir saniye daha baksaydım gözlerine oracıkta can vereceğime eminim , aman Allah ım ben böyle şeyler için çok yaşlıyım ...
    - Hadi be ihtiyar sadede gel .
    - Ve sonra Nomad dedi ki ; “bana doğru atacağın adım ölüm vadisindeki ilk adımın olacaktır ihtiyar eğer huzurlu bir ölüm istiyorsan Jangan a geri dön ve hunter master a mesajımı ilet” ve ben ona önümden çekilmesini yoksa onu yanındaki kısa burunluya benzeteceğimi söyledim ; aslında söylemek istediklerim bunlar değildi ama ağzımdan çıktılar işte ve cezasını zavallı deveciğim ödedi .Ben sözümü bitirmiştim ki o yaralar içindeki lanetli okunu gerip zavallı deveciğimin boynunu parçalamıştı bile , zavallı hayvan ses bile çıkaramadan can verdi .Sonra Nomad değil yanındaki lanetli devam etti . Dedi ki ; Jangan limanları uzun bir süreliğine ticarete kapanmış ve orada kamp kuracaklarmış , Nomad da en kısa zamanda , seni silahsız olarak tek başına limanlara bekliyormuş , ileteceği özel mesajlar varmış ve benden bunu bütün tüccar loncasına yaymamı istedi . Dedim sana çıldırmış bu adam imparatorluğun ortasında iki adamı ile ayaklanma başlatıyor .
    - Bu mümkün olamaz Nomad ı tanırım imparatora ihanet etmektense ölmeyi tercih eder , sana inanmıyorum ihtiyar.
    - Ve ben ayrılırken oda tam olarak bunları söyleyeceğini söyledi ve sana bu yüzüğü vermemi istedi , tüm bunlar bir gün önce oldu , bir dakika dinlenmeden sana geldim ve yolda gördüğüm tüccarlara onları bekleyen tehlikeyi anlattım ama bazıları gitmekte direttiler , artık bana inanıyor musun dediğim gibi bu adam delirmiş.
    Master elindeki yüzüğü bir süre inceledi hiç şüphe yoktu bu onun yüzüğüydü , imparatorun kılıcına sarılı iki yılanın olduğu yüzüğü , imparator bu yüzüğü Nomad a bizzat kendisi vermişti , emindi çünkü aynısından kendinde de vardı .
    - Sana inanıyorum ama Nomad ın delirdiğine ya da ihanet andı içtiğine inanmıyorum , hemen gidip onu göreceğim.
    - Bence göreceğin tek şey ölümün ve dostunun ihaneti olacak , seni öldürmek istediği çok açık . Bunun içinse senin dostluğunu ve merakını kullanıyor.Oraya tek başına gitme , sözüme kulak ver master .
    - Siz tüccarlar hep aynısınız bildiğiniz iki şey var güvensizlik ve pazarlık başka şeyden anlamazsınız .Şimdi beni iyi dinle Kwun efendi bu olanları bir süreliğine kimseye anlatmayacaksın eğer üç güne kadar dönmezsem olanları yüzbaşı Kelme ye anlat eğer döndüğümde hikayeni başkasından duyarsam yemin ederim dilini ikiye bölerim ki daha hızlı konuşabilesin .

    İhtiyar bazı yerlerde haklıydı masterın harekete geçmesini sağlayan dostluğundan çok merakıydı ,master aklında sorularla yola çıktı .Neler oluyordu ? Neden Nomad direkt olarak Jangan a yanına gelmemişti mağdem söyleyecekleri vardı , hem imparatorluğun başkentinin sadece birkaç mil uzağında kervanın birine saldırıp limanları kapatmanın anlamı neydi ? Gerçekten anlamıyordu , garip olan bir şeyler vardı , gerçekten çıldırmamış birisi yanında sadece tek bir adamla bu işe kalkışmazdı herhalde gerçi ihtiyarın gözleri yanılmıyorsa yanındaki yayların kulu , okların süvarisi feversea olmalıydı nam-ı değer scar (yaralı) .Master yalnız ve hızlı bir şekilde yol alıyordu en azından o yalnız olduğunu zannediyordu .Daha eşlikçilerinin onu gölge gibi takip ettiğini fark etmemişti .Bir tınlama ve ıslık sesi duydu , refleks olarak sese doğru döndü eğer bunu yapmasaydı tam kalbine bir ok yiyecekti neyseki ok sadece kolunu sıyırdı ; master kendini savurup savunma pozisyonu aldı ve beklemeye başladı . Master daha fazla ok ya da kendisine saldıranların yüzünü göstermesini bekledi ama kimse ortaya çıkmadı , dünya gerçekten çıldırmış olmalıydı imparatorun en yakın komutanlarından biri isyan ediyor ve Janganın surlarının dibinde kendisine pusu kuruluyordu , olacak iş değildi . Masterın solundaki çalılar titreşti ve içinden ufak bir kız çocuğu çıktı ama insanın kanını donduracak görüntüde bir kız çocuğu , sağ elinde saçlarından tuttuğu ve bir zamanlar vücutlarına bağlı olan iki kafa mıydı yoksa boyunun iki katı uzunlukta olan taşıdığı inanılmaz parlak kan kırmızısı mızrak mı ya da bir cesedi andıran derisi belki de gözbebeksiz gözleri miydi masterın kanını donduran bilemiyorum ; Master bu ilk izlenimin sebebinin hangisi olduğundan hiçbir zaman emin olamadı ; Masterı kendine getiren solundaki kayaların arkasından çıkan adamın sözleri oldu.
    - Joy sana daha nazik olmanı söylemedim mi ?.. Onlara canlı ihtiyacımız vardı , şimdi onların yerine kim konuşacak , sen mi ?
    - Pek bir şey bilmiyorlardı , bilseler kafaları daha ağır olurdu ; dedi ve elini havaya kaldırıp kafaları salladı .
    Master konuşamıyordu , daha doğrusu ağzını açarsa kusacağını sanıyordu , başı dönmeye başlamıştı ,bu bir kız çocuğu değil bir şeytan diye düşündü .Aynı anda sağındaki adam omzunda hafif bir çuvalmış gibi taşıdığı adamı yere attı , adamdan ufak bir inleme çıktı aslında çığlık atabilirdi ama ağzı da dahil olmak üzere her tarafı öyle sıkı bağlanmıştı ki değil çığlık atmak parmağını oynatacak halde değildi .
    - Selam Sensei ,sana bir merhaba demeye geldik ama sanırım bizden başka misafirlerde bekliyormuşsun , ah ne kadarda kabayız kendimizi tanıtmadık.Ben Feversea , kısaca fever.
    - Scar , dedi master.
    - O ismi pek tercih etmiyorum genellikle düşmanlarım kullanır ve unutmadan bu hanımefendinin ismi de küçük Joey ama biz ona joy deriz .
    Master cevap veremedi dizlerinin üzerine düştü ve yere yığıldı . Kolunu sıyıran ok zehirliydi ve sıyırmasına rağmen etkisini gösteriyordu .Fever ve joy masterın yanına koştular .
    -Zehirlenmiş , dedi Fever.
    -Nomad a ulaştırmalıyız , dedi ve Fever ın cevabını beklemeden ok gibi fırladı .Fever şansına lanetler okuyarak iki adamı da sırtlandı .

    ---------------o-------------------o-----------------o--------------------


    Part 2 : Black Tiger s Awakening


    Master kendine geldiğinde , karşısında Nomad ı oturur buldu , kolu sargılanmıştı ve iyi görünüyordu .İki eski dost ta birbirini izliyordu , ikisi de birbirine güvenemiyordu , master Nomad a güvenememekte haklıydı , yeterince sebebi vardı . Nomad a gelirsek ihanetin boyutlarından emin olamıyordu , buna master da dahil olabilirdi , onun için Fever tutsak askeri konuşturana kadar bekledi .Joy çadıra girdiğinde , master elinde olmadan irkildi , Nomad ın kulağına bir şeyler fısıldadıktan sonra çıktı . Sessizlik sinir bozucu olmaya başlamıştı ki ;
    -Bildiğin gibi üç yıl önce sürgün Uruchi imparatorluğa geri döndü ve iki yıldan fazladır Oasis halkını katledip , Constantinapol a giden büyük kervanları yağmalıyor ve imparator önlem olarak iki prens ile birlikte krallıktaki üç klanı topladı ve iki yıl önce Downhang a yerleşti . İki yıldır amansız çarpışmalar oldu iki tarafta ağır kayıplar verdi ama kayıpların en ağırını imparatorun emrindeki Prodigy klanı verdi çünkü bildiğin gibi onlar zaten Oasis in halkıydı , kendi toprakları için savaştılar , öyle bir noktaya geldiler ki neredeyse soyları kurumak üzere ve artık yavaş yavaş topraklarını terk edip Downhang ın kuzeyine yerleşiyorlar .
    -Bunların hepsini zaten biliyorum eski dostum , buraya gelme sebebin bana rapor vermek için olmasa gerek ...
    -Bilmediklerin bildiklerinden daha fazla acı verici onun için onları sona saklıyorum eski dostum yoksa yaşlandıkça sabır erdemi seni terk mi etmeye başladı ?
    -Sadakati kaybetmektense sabrı kaybetmeyi tercih ederim , anlat neden buradasın Nomad ?
    -Kısa zaman önce felaketlerin ve ihanetlerin en büyüğünü yaşadık , imparatorun büyük oğlu hırslarının kölesi oldu ve emrindeki Jujak klanı ile birlikte babasına karşı ayaklandı .Şimdi Uruchi ile Downhang ı kuşatmış durumdalar , sanırım tüm Oasis topraklarını vaat etti Uruchi ye.
    -Bu mümkün olamaz , böyle bir şey bizim tarihimizde hiç yazmadı .
    -Onun için ona ihanetlerin en büyüğü dedik .Felaketlerin en büyüğünden bahsetmem gerekirse bu bana çok acı veriyor ama büyük imparator artık yaşamıyor ... Öldürüldü ...
    -Hayır ... Bu gerçek olamaz , sana inanmıyorum , o benim tanıdığım en büyük kılıç ustasıydı onu yenebilecek biri daha bu topraklara ayak basmadı .
    -Oğlunun ihanetinden daha kimsenin haberi yoktu aslında anlamamız gerekirdi çünkü Jujaklar birkaç gün önce kamp değiştirmiş ve savaşa uygunsuz ama korunaklı bir yer olan Ölü vadinin ağzına yerleşmişlerdi .O günün devamında imparatorun haykırışını ve prensin atıyla kaçışını sadece izleyebildik , hançer derinlere inmişti ama o adamı öldürecek kadar değil en sevdiği oğlunun ihaneti öldürdü onu çünkü bu böyle bilinecek , onun için adına felaketlerin en büyüğü dedik .İmparator ölmeden önce küçük oğlunu imparator ve başkumandan ilan etti ve bu mektubu mühürleyecek kadar yaşadı .
    Nomad pelerinin altından kırmızı mumla mühürlenmiş bir mektup çıkardı ve master a uzattı ; Nomad ın anlattığı herşeyi onaylayan ve kendisine zor bir görev yükleyen bir mektuptu .İmparatorluğun askeri kanadı dört büyük klandan oluşuyordu , Prodigy klanının ne yazık ki soyu kurumak üzereydi , Jujaklar şimdi imparatorluğun düşmanıydılar ve yanlarında Uruchinin köpekleri vardı ; Blue Dragon klanı ise yeni İmparator ile birlikte Downhang ta kuşatma altındaydı , yardıma ihtiyaçları vardı hem de acilen .Geriye bir tek klanı kalıyordu yani Jangan ın muhafızları Hyunmular . İmparator bilge bir adamdı ve onları savaştan uzak tutmuştu sanki olacakları biliyordu .Yalnız görünüşe bakılırsa Hyunmu klanında da ihanet edenler vardı .Neyse ki Fever esir aldığı askerin dilini çözmüş bildiği tüm isimleri dilinden almıştı ama Joy farklı düşünüyor olmalıydı ki adamın boğazında ikinci bir ağız açtı ondan sonra ne olduysa asker tek kelime daha etmedi .Hızlı ve gizli davranmaları gerektiğini biliyorlardı .Eski dostlar yeniden birbirlerine kavuşmuşlar , tekrar omuz omuza yürüyorlardı . Gece yarısına doğru Jangan a girdiler ; master yüzbaşı Kelme ve güvendiği birkaç adama gizlice ulaştı , olanlar hakkında bilgilendirip kralın mührünü gösterdi .Şafak sökerken imparatorluk sarayının basamaklarından kanlar akıyordu , sessiz ve hızlı infazlar olmuştu ama yinede kayıp büyüktü , kardeş kardeşin kanını akıtmıştı ve bu hiç iyi bir başlangıç değildi . Klanın neredeyse üçte biri katledilmişti ; büyük savaş öncesi pek umut verici bir tablo değildi . Ama askerler mutluydu isyancıları kardeşleri olarak görmediler ; artık onlara ihtiyaç duyulduğu için gururluydular çünkü onlar imparatorluğun en usta savaşçılarıydılar , görevleri tarihleri boyunca imparatorluğu korumak olmuştu ve tekrar koruyacaklardı , bu coşkulu havayı bozan tek şey imparatorun ölüm haberiydi . Askerler bir günde hazırlıklarını tamamladı , kılıç kuşandı ve klanlarının sembolüne (siyah kaplan) büründüler .Siyah atlarını özel olarak eğitirlerdi ki düşmanı nalları ile parçalasın , zırhları siyah metaldendi ; mızrakları kısaydı ama bu onlara dezavantaj sağlamazdı çünkü kısa mızraklar daha hızlı , daha kıvrak hareket ederdi ; onları hareket ederken görenler bir fırtına bulutunun yeryüzüne indiğini sanırlardı ; zırhlarından gelen ses gök gürültüsünü , siyah mızraklarından parlayan ışıklar yıldırımları andırırdı .Aynı günün ortasında saray ve şehirde yas ilan edildi ve tüm ticari faaliyetler kuşatma kırılıp isyan bastırılana kadar yasaklandı .Güneş son ışıklarını şehre yollarken Siyah kaplanlar şehirden ayrıldı ; en önlerinde beyaz zırhlarında Master ve Nomad duruyordu , onların arkasında bir fırtına bulutunun önünde giden Fever ve Joy vardı .Atlılar şafakta limanlara vardılar , atları gemilere çıkartmak epey zamanlarını aldı . Nomad her geçen saniyede kahrolsa da Siyah kaplanların atlarından ayrılmayacağını biliyordu , hem değişen bir şey olmazdı atları karşıya geçirmekle harcadıkları zamanı atların hızı ile limanlar ve downhang arasında geri kazanacaklardı zaten ama limanlara değil limanların iki mil kadar aşağısında karaya çıktılar çünkü Nomad küçük baş belaları olan earth ghostlarla uğraşmak istemiyordu , ne yazık ki yanılıyordu ...

    ------------------o------------------------o---------------------------o------------------



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mai_mai -- 27 Eylül 2007; 11:20:02 >







  • Part 3 :A Red Moon Rising

    Gemiler görüş mesafesinin dışında kıyıya yaklaştı , kıyıdaki ışıklara bakılırsa earth ghostlar sahil boyunca her üç yüz metre ara ile birer karakol kurmuştu , yapılacak başka bir şey yoktu bu koydan çıkarma yapacaklardı , daha uzak bir koyu düşünemezlerdi hem vakitleri yoktu hem de diğer koylar earth ghostların kanyonuna çok uzaktı .Nomad siyah kaplanlardan birkaç adam ve Fever ile gizlice karaya çıkacak ve karışıklık çıkartacaktı eğer şansları yaver giderse Master ve diğer adamlar atları kıyıya çıkartıp yardımlarına gelebilirdi eğer onlar için çok geç olursa bile Master diğer adamlarla birlikte kanyonu hızlıca geçip earth ghostları atlatabilirdi .Çünkü earth ghostlar at binmezlerdi ; birlikleri sadece piyade ve okçulardan oluşuyordu ki ayın Kanyonun arkasında kaldığı bu gece okçular için oldukça elverişsizdi .
    Master diğer gemilerle birlikte koyun aşağısına doğru ayrıldı , kendini eski dostuna ihanet ediyormuş gibi hissediyordu .Kendi kendine yemin etti ne olursa olsun canlı ya da cansız seni earth ghostlara bırakmayacağım dedi ve adamlarına emirler yağdırmaya başladı .Aynı anda Nomad ve ekibi ufak bir sandal ile limanın burnundaki kayalıklara yanaştı büyük ihtimal fark edilmiştiler ama zaten Nomadın istediği buydu .Limanın tepesine kısa bir tırmanıştan sonra yıldırım hızıyla aşağı inmeye başladılar , Karanlıkta Nomad ın beyaz zırhı seçiliyordu ; arkasındakiler sadece birer gölgeden ibaretti , onun için earth ghostlar kendilerinden emin kamplarını bile bozmamış sadece birkaç nöbetçi yollamıştı ; zavallılar herhalde Nomad ı yeni emirler getiren bir komutan zannetmişti .Nöbetçiler etraflarındaki gölgenin giderek daraldığını fark etmediler ta ki , Fever aralarına dalıp mızrağının ucunu iki tanesine geçirene kadar ;earth ghostlar cani yaratıklardı ama iki arkadaşlarının gökyüzüne fışkıran kanları ve yere dökülen iç organlarının görüntüsü şok ediciydi ; şok dalgası geçtiğinde sadece iki tanesi sağ kalmıştı , earth ghostlardan biri arkasına bile bakmadan kaçmaya başladı ; diğeri Fever a doğru kılıcını savurdu ama boğazında garip bir soğukluk hissetti ; kulağının dibinden gelen ses “ bırakın gitsin ona ihtiyacımız var “ dedi . Ne zaman arkasına geçmişti bu şeytan , Beyaz zırhlı kol yana doğru hareket etti ,bıçak deriyi ve altındaki damarları kesti ta ki soluk borusuna kadar .Bir dakika sonra gökyüzüne üç alevli ok fırlatılmıştı bile ve diğer karakollarda limanın burnuna doğru akıyordu .Nomad bağırdı “ koşun aşağıdaki açıklığa ,tek şansımız atlıların açıklığa yetişebilmesi , koşun! “Master işareti görmüştü kaybedilecek zaman yoktu , Gemiler kumsalı bordaladılar , kapakları atıp atları indirmeye başladılar . Atlılar hazırdılar dört nala kumsalı geçmeye başladılar , önlerinde engel yok gibiydi anlaşılan tüm earth ghostlar , Nomadın peşine düşmüştü . Master belki de hayatında ilk kez atını kamçıladı , at sanki çıldırmıştı birdenbire hızı iki hatta üç katına çıktı onu gören askerlerde ileri atıldılar . Fırtınanın siyah kaplanları artık kasırganın kaplanları gibiydiler ama Nomad ve adamları açıklığın tam ortasında kapana kısılmıştı ; earth ghostlar her yönden yaklaşıyorlardı . Eğer öleceklerse bu kolay olmayacaktı . Nomad ve ekibi batıdaki ağaçlığa doğru gerilemeye başladı dört yönden savaşırlarsa kolay hedef olurlardı ama şimdi en azından arkalarını düşünmek zorunda değillerdi zorlu geçen bir yarım saatin ardından Nomad ın dokuz adamı kendilerinin on katı adamla birlikte yerde yatıyordu ; şimdi sadece Nomad , Fever ve tek bir siyah kaplan kalmıştı . Nomad kalkanını elinden attı ve uzun palasını kınından sıyırdı , işte Kılıcın Ruhu yeniden uyanıyordu , Fever üzerindeki zırhları çıkardı , boydan boya kesiklerle kaplı göğsü ortaya çıkmıştı , ikisi de aynı anda ileri atıldı ; tam bir kıyım başlamıştı . Fever mızrağı ile birlikte earth ghostların arasında dönüyordu ; yere düşen earth ghostlardan fışkıran kanlar etrafında kırmızı bir çember oluşturuyordu ; Hemen arkasında Nomad kılıcının üzerinde taklalar atıyor , kılıcının hamlesi ile bacakları koparıyor palası ile yere düşenlerin boğazlarını ıskalamıyordu ; artık sadece ikisi kalmıştı , earth ghostların cesetlerinden oluşan , etrafı kanla çevrili bir adanın üzerinde kanyonun tepesinden doğan kırmızı ay ile birlikte yükseliyorlardı .Bir earth ghost palası Fever ın kolunu sıyırdı bir diğeri ise sol bacağını ; dizlerinin üzerine düştü , Nomad yardım etmeye koştu ama earth ghostlar etrafını çevirmişti ; göz göze geldiler ...

    FEVERRRRRRRRRRRRRR........



    part 4 soon ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mai_mai -- 27 Eylül 2007; 11:18:18 >




  • bcok güzel olmus
    banada yazarsın dimi
  • Güzel olmuş devamı da gelir umarım.
  • mai kanka bir geldin pir geldin

    yazan kalemine sağlık kankam..
  • böğ mai sendemi
  • quote:

    - Hani kralın muhafızı , görkemli kılıç ustası , lanetli varlık İsy u Karakoram topraklarından süren , Konstantinin sokaklarında bile adı bilinen kılıcın ruhu Nomad

    Ülen aynı ben.

    Eline kalemine sağlık mai.
    Gerçi sana pek güvenemiyom, ilerleyen bölümlerde çizdirirsin sen benim karizmayı.
    Kılıcın ruhu Nomad olur kılıcın sapı Nomad.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    The Sims 5 Ana Konu
    5 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Nømad

    quote:

    - Hani kralın muhafızı , görkemli kılıç ustası , lanetli varlık İsy u Karakoram topraklarından süren , Konstantinin sokaklarında bile adı bilinen kılıcın ruhu Nomad

    Ülen aynı ben.

    Eline kalemine sağlık mai.
    Gerçi sana pek güvenemiyom, ilerleyen bölümlerde çizdirirsin sen benim karizmayı.
    Kılıcın ruhu Nomad olur kılıcın sapı Nomad.


    heheh mai yaparmı bilmemde yakında mai uyuduktan sonra gizlice değiştirecem hikayelerini, hepinizi ortadan kaldırıp kendimi koyacam baş kahraman olarak:p




  • güzel olmuş..
  • MAİ sana bişi sorcam!

    soruyorum;

    bu yazıları yazabilme skili kaç lvl de açılıyo?

    sordum.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: goodluck760

    MAİ sana bişi sorcam!

    soruyorum;

    bu yazıları yazabilme skili kaç lvl de açılıyo?

    sordum.

    ne demek istediğini anlamadım ama..
    bu arada teşekkürler çok güzel olmuş
  • alıntı ise alıntı yaz pls
    emeğe saygı
  • adam kendi yazmış herkez biliyo ne alıntısından bahsediyon
  • quote:

    Orjinalden alıntı: guvengs

    adam kendi yazmış herkez biliyo ne alıntısından bahsediyon

    okumadım .bilmiorm
    bu kadar yazmaya ne gerek
  • güzel olmuş
  • Hepinize teşekkürler devamı gelecek inşallah .



    quote:

    alıntı ise alıntı yaz pls
    emeğe saygı

    @safaz anlamadım valla ama alıntı değil .

    quote:

    böğ mai sendemi

    @only niye böyle dedin ? sıradan ve diğerlerine benzettiğin için mi yoksa birilerine yalakalık yaptığımı düşündüğün için mi ya da başka bir sebebi mi var ? Sana sıradan geldiyse birşey diyemem ama diğeri beni üzer çünkü ben başka bir konuda kahramanları forumun üyeleri olan küçük hikayeler yazmak istediğimi söylemiştim birtek joey benim ismimi kullan dedi eh tek başına olsun istemedim ben de onun için nomad ve fever ın izinlerini istedim onlarda kabul ettiler umarım şaka tadında yazmışsındır bunu ve ben de utanırım yoksa gerçekten üzülürüm .




  • hoşuma fazla gitmedi eskisi daha iyiydi
  • güzel güzel.ama sanki önceki daha bi hoştu
  • Part 2 added up
  • Çok güzel oluyor. Devamını bekliyoruz. Arayı açmazsın umarım.
  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.