Şimdi Ara

++ bilim yanlış yolda mı ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
65
Cevap
0
Favori
704
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • hadi bakalım size bir kilitlenmeye aday konu açtım ancak benim için önemli bir konu ...

    bilim adına gidilen yolun mantığı açısından da önemli

    belki de akıl ile bilimi çatıştıran bir konu ...

    pacman arkadaşımız açmış olduğu konudan türedi ...

    Prof. Ali Demirsoy un ifadeleri üzerine:

    Ona göre, yaşam için mutlaka var olması gereken temel proteinlerden yalnızca birinin (Sitokrom-C'nin) tesadüfen oluşması ihtimali, "..., bir maymunun daktiloda hiç yanlış yapmadan insanlık tarihini yazma olasılığı kadar azdır (maymunun rastgele tuşlara bastığını kabul ederek)

    redstorm arkadaşımızın yapmış olduğu yorum :

    O topic'te (Maymun Daktiloda İnsanlık Tarihini Yazabilir Mİ?) kitaptan sayfa numarası veren bendim. Ali Demirsoy'un orada anlattığı şey, Stokrom C'nin oluşumu ile ilgili birinci varsayımın doğaüstü güçler olabileceği, ikinci varsayımın ise bir maymunun daktiloda insanlık tarihini yazabilmesi olasılığı kadar olasılık taşıyan tesadüftür. Burada Ali Demirsoy, kendisinin bir bilimadamı olduğu için birinci olasılığın üzerinde durmasının yanlış olacağı (yani bu işlerin kendi alanının dışında olduğu) dolayısıyla ikinci varsayımın üzerinde çalışması ve yoğunlaşması gerekliliğinden bahsetmiştir.

    İşte sorun burada belki de bütün evrim teorisi bunun üzerine kurulu ...

    ve de bir bakıma akla zıt bir ilerleyiş söz konusu

    çünkü Prof Ali Demirsoy a göre akıl doğaüstü gücü gerektirirken bilim onu ilgi alanına almayarak milyon kişiden belki bir kişinin seçeceği yoldan ilerlemeyi bilimin yöntemi kabul ediyor ...

    Akla rağmen aklın zıddına ilerlemek ve buna bilimin istediği yol demek doğru mudur ?







  • "GÖZ MUCİZESİ" topic inde de yazdığım gibi; Ali Demirsoy
    doğa üstü güçler varsayımını kabul etmiyor. Bunu,
    yaratılışçılar tarafından söylendiği için varsayım olarak
    alıp buraya koymuş. Cümleyi kurarken hata ettim mi
    bilmiyorum ama eğer öyleyse söylenenler yanlış anlaşılıp
    farklı anlamlara çekilmiş gibi geliyor...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi redstorm -- 28 Aralık 2005 12:39:16 >
  • red hocam;

    sözlerini yorumsuz aldım koydum ...

    yani bir artniyet sözkonusu değil ...

    bir çözüm arayışı ...

    eğer yukarıdaki ifadeler geçerli ise bir terslik söz konusu

    Prof. Ali Demirsoy un kitabını okumadım ancak sana güvendiğim için bir konu haline getirdim ...

    quote:

    "GÖZ MUCİZESİ" topic inde de yazdığım gibi; Ali Demirsoy
    doğa üstü güçler varsayımını kabul etmiyor.


    Ali Demirsoy doğa üstü gücü kabul etmiyorsa, olma ihtimali yüzde sıfıra yakın olan bir yolu tercih ettiğini söylüyor. Kendisi de kabul ediyor bu durumu ... O konu bilimin dışı diyor ... Bir konu bilimin ilgi alanında değilse aklın aksi istikametine yol almak mı gerekir ?

    Akıl bunu mu gerektirir ?

    O zaman Allah a inanmayabilir ama doğaüstü güç der geçer ve yoluna devam eder ...

    neden yüzde sıfır kabul ettiği bir yolda devam ediyor ?




  • o değilde, ali demirsoyun ifadesi, benzetmesi gerçekten çok güzel olmuş. demekki bir stokrom c için maymun insanlık tarihi yazacaksa, bir karasinek içinde maymunun daktiloda evrenin sırlarını yazdıktan sonra üstüne birde gazoz ağacından gazoz içmesi lazım.
  • C4 hocam;

    sen de haklısın ...

    ama burada bir Bilim Adamının bir itirafı söz konusu

    bir Bilim Adamı akla rağmen aklın zıddına yola devam eder mi?

    hem de farkında olarak
  • Bilimsel Bilginin Özellikleri

    * Bilim olgusaldir. Olgusal olmak demek bilimin gözlenebilir olgulara dayanmasi demektir.
    * Bilim mantiksaldir. Arastirma sonuçlarinin kendi içerisinde tutarli olmasi gerekir.
    * Bilim genelleyicidir. Bilim tek tek olgularla degil olgu türleriyle ugrasir.
    * Bilim nesneldir (Objektif). Bilimsel bilgi, bireyin kisisel görüsünden bagimsizdir.
    * Bilim elestiricidir

    http://www.bilimtarihi.gen.tr/index.php?bt=1
  • Bence felsefi konulara girmek bilimin vazifesi değildir. Neciyiz, nereden geldik, nereye gidiyoruz hep felsefenin soruları olmuştur. Kendi kendine oluşum felsefesi neredeyse insanlık tarihince hep varolmuştur.

    Bilimde "çoğunluğun istediği olur" da yoktur. 1000 tane bilim adamı birşey iddia eder, karşılarına bir tanesi çıkar(zaten genelde böyle olur) hepsinin fikrini çürütür.

    Bilim bir olayda belli bir silsile izler buna bilimsel metod denir. Bu silsilenin bir aşamasında hele daha başında hata varsa o şekliyle devam edilmez. Şöyle ki zamanında(1900 lerin başı) birçok insan sonsuza dek çalışacak makinalar tasarladılar, devri daim makinaları yaptılar ve son ayrıntılarına kadar tasarladılar, çizimler yaptılar. Ama yaptıkları bu çizimlerin hepsi çöpe gitti çünkü termodinamiğin 2. yasasını hesaba katmadılar. Belki çizimlerin hepsi mühendisliğe uygundu, diğer tüm tasarımlar(borular, türbinler vs.) uygun bir biçimde yapılmıştı ama hikayenin başı yalan olduğun için balık baştan kokar prensibince hepsi çöpe gitti.




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    çok amaçlı otomobil ne demek?
    11 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    * Bilim olgusaldir. Olgusal olmak demek bilimin gözlenebilir olgulara dayanmasi demektir.


    türden türe geçiş gözlemlenememektedir.

    quote:

    * Bilim mantiksaldir. Arastirma sonuçlarinin kendi içerisinde tutarli olmasi gerekir.


    mantıki açıdan yüzde 100 akla yatkın olan yüzde 0 a göre daha mantıkldır ...

    quote:

    * Bilim genelleyicidir. Bilim tek tek olgularla degil olgu türleriyle ugrasir.


    evrimin bir mekanizması diğerine uymamaktadır. Köpekbalığı 300 milyon yoldır değişmezken maymun ile insan 2 milyon yılda acayip farklılaşmıştır ...

    quote:

    * Bilim nesneldir (Objektif). Bilimsel bilgi, bireyin kisisel görüsünden bagimsizdir.


    Bireyin kişisel görüşünden bağımsız olmakla beraber akla zıt olmamalıdır. Aklın ters istikametine gitmemek gerektir. Yoksa Akıl da bilim dışı mıdır?

    quote:

    * Bilim elestiricidir


    Biz de evrimi eleştirerek bilim yapıyoruz ...




  • selsan katkılarından dolayı teşekkür ederim ...
    quote:

    Belki çizimlerin hepsi mühendisliğe uygundu, diğer tüm tasarımlar(borular, türbinler vs.) uygun bir biçimde yapılmıştı ama hikayenin başı yalan olduğun için balık baştan kokar prensibince hepsi çöpe gitti.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    selsan katkılarından dolayı teşekkür ederim ...
    quote:

    Belki çizimlerin hepsi mühendisliğe uygundu, diğer tüm tasarımlar(borular, türbinler vs.) uygun bir biçimde yapılmıştı ama hikayenin başı yalan olduğun için balık baştan kokar prensibince hepsi çöpe gitti.



    Ne demek! Her zaman.
  • Deep Impact,

    * ALLAHI GÖREMİYORUZ, DOKUNAMIYORUZ O HALDE ALLAH DİYE BİRŞEY YOK !!!

    Akıllara gelen birinci ihtimalin bu olması gerekmez mi? Ne anlatmak istediğimi anlayabiliyor musunuz? Yoksa böyle yazdım diye anlatmak istediğimi anlamayıp bunun bir hakaret olduğunu mu düşüneceksiniz, lütfen aklınıza öyle birşey gelmesin?

    Bilim tarihi ilk akla gelen ve en mantıklı gibi gözüken seçeneklerin doğru olmadığı, gerçeğin bambaşka olduğunun anlaşıldığı anılarla doludur. Müsait olsam da örnekler versem.
  • deep,
    guzel bir konu açmıssın.
    teşekürler

    Öncelikle şunu bilmeliyizki
    Doğabilimcisinin görevi tanrıyı bulmak değil
    Doğayı sebep ve sonuçlarıyla açıklamaktır.

    sence tek bir doğru olmassa kim neye inanacak
    ölünce karşına kutsal bir ineğin çıkmayacagını bana garanti edebilirmisin
    veya zeusla karşılaşmayacagını..

    Bana göre Bilim yanlış bir yola bile girmiş olsa çıkıs noktası din olamaz.

    Din bilinmeyenleri gene bilinmeyenlerle açıklamayı kendine prensip edinmiş ve
    bu şekilde ayakta kalmayı başaran bir kavramdır.

    Din ile aklımızdaki soru işaretlerinin çogu tatmin edilebilir.
    Ama asla gerçeği bilememiş oluruz..

    Bilim adamı ise gerçeğin peşinde koşan bir öncüdür diyebilirz
  • konunun özünden sapılmaması için sözleri tekrar veriyorum

    Ona göre, yaşam için mutlaka var olması gereken temel proteinlerden yalnızca birinin (Sitokrom-C'nin) tesadüfen oluşması ihtimali, "..., bir maymunun daktiloda hiç yanlış yapmadan insanlık tarihini yazma olasılığı kadar azdır (maymunun rastgele tuşlara bastığını kabul ederek)

    ama

    Burada Ali Demirsoy, kendisinin bir bilimadamı olduğu için birinci olasılığın üzerinde durmasının yanlış olacağı (yani bu işlerin kendi alanının dışında olduğu) dolayısıyla ikinci varsayımın üzerinde çalışması ve yoğunlaşması gerekliliğinden bahsetmiştir.

    burada aklın doğaüstü gücü gerektirdiğini kabul etmiş Ali Demirsoy ancak ilgi alanında olmadığı için diğer istikamette gitmiş ...

    Akıl ile bilimin zıtlaştığı pek çok faktör var

    bunları burada sıralarsak sayfalar almayabilir

    o zaman bilim kendi alanına girmeyen konuların aksine mi yola devam etmeli ?

    aklı inkar mı etmeli ?

    aklın bilimsel bir izahı olmasa gerek ...


    quote:

    Bilim tarihi ilk akla gelen ve en mantıklı gibi gözüken seçeneklerin doğru olmadığı, gerçeğin bambaşka olduğunun anlaşıldığı anılarla doludur. Müsait olsam da örnekler versem.


    şu an için bilimde çok çok ileri durumdayız kao ...

    bence bu cevap olamaz ...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: zero01

    deep,
    guzel bir konu açmıssın.
    teşekürler

    Öncelikle şunu bilmeliyizki
    Doğabilimcisinin görevi tanrıyı bulmak değil
    Doğayı sebep ve sonuçlarıyla açıklamaktır.

    sence tek bir doğru olmassa kim neye inanacak
    ölünce karşına kutsal bir ineğin çıkmayacagını bana garanti edebilirmisin
    veya zeusla karşılaşmayacagını..

    Bana göre Bilim yanlış bir yola bile girmiş olsa çıkıs noktası din olamaz.

    Din bilinmeyenleri gene bilinmeyenlerle açıklamayı kendine prensip edinmiş ve
    bu şekilde ayakta kalmayı başaran bir kavramdır.

    Din ile aklımızdaki soru işaretlerinin çogu tatmin edilebilir.
    Ama asla gerçeği bilememiş oluruz..

    Bilim adamı ise gerçeğin peşinde koşan bir öncüdür diyebilirz


    ilgin için ben de sana teşekkür ederim ...

    ama kendimce çok önemli bulduğum bir konu bu ...

    ben burada dine yönelelim kaygısı gütmüyorum (gerçek hayatta güderim o ayrı)

    burada AKLIN bir yolu gerektirmesine rağmen bilimin o konu ile ilgilenmemesinden dolayı terse bir yöneliş söz konusu ...

    aslında konu evrim ve dinden bağımsız irdelense daha güzel olacak ...

    Prof Ali Demirsoy diyor ki; (benim yorumum)

    Her ne kadar Akıl yüzde 100 doğa üstü güce işaret etse de, doğa üstü güç bilimin alanına girmediği için ben farklı ve ters bir yoldan gidiyorum diyor ...

    Ben burada Doğaüstü güce Allah deyin demiyorum ...

    Bir bilim adamı nasıl Yüzde 100 ü terkedebilir ve Yüzde sıfıra yönelebilir ...

    ben bunu anlamakta güçlük çekiyorum ...




  • quote:

    Prof Ali Demirsoy diyor ki; (benim yorumum)

    Her ne kadar Akıl yüzde 100 doğa üstü güce işaret etse de, doğa üstü güç bilimin alanına girmediği için ben farklı ve ters bir yoldan gidiyorum diyor ...


    O zaman doğaüstü gücü literatüre alalım ve yüzde 100 doğru olan bir yoldan gidelim ne diye yüzde 0 a yöneliyoruz ...

    O zaman doğaüstügüç diye bir tabir koyalım isteyen tanrı, isteyen güneş, isteyen başka birşey desin ...

    Ancak yüzde 0 a yönelip bilim adına milletin kafasını karıştırmayalım öyle değil mi?

    Eğer öyle olsaydı evrim ile din hiç çelişmeyecekti ...
  • Her kermaşık olayla karşılaştığımızda bunu olsa olsa doğa üstü bir güç yaratmıştır diyerek bilim yapsaydık, bugün bir çok bilimsel gelişmelere olanak sağlamış araştırmaların önü kapanırdı. Neden, çünkü bu araştırmaları yapmaya gerek yok, zaten biliyoruz ya(bildiğimizi sanıyoruz), Yıldırım, Kuyruklu yıldız, gezegenler, yıldızlar, elektrik tüm bunlar geçmişte insan aklının bu konularda bilgi birikimi yetersiz olduğu zamanlarda çözümü ancak ve ancak doğa üstü güçlerde bulabildiği bilinmezliklerdi.

    Oysa tüm bu bilinmezliklerin ilahi anlamlarının ve doğa üstü yanlarının olmadığını son derece akılcı açıklamalarının olduğunu bugün biliyoruz. Canlılık şimdilik aklımızın tam olarak kesmediği bir konu olabilir ama bu hep böle sürmeyecek, o yüzden ilkel insanların güneşi, yıldırımı algılayış şekilleri, onlara nasıl doğa üstü anlamlar yüklediklerini hatırlayıp aynı hataları 21 yy da bari yapmayalım. Bir konunun içinde bilinmezlik olması o konunun doğa üstü güçlerle ilgili bir yanı olmasını ispatlamaz. Sadece o konunun tam olarak bilinmediğini daha çok şey öğrenilmesi gerektiğini gösterir.




  • quote:

    Her kermaşık olayla karşılaştığımızda bunu olsa olsa doğa üstü bir güç yaratmıştır diyerek bilim yapsaydık, bugün bir çok bilimsel gelişmelere olanak sağlamış araştırmaların önü kapanırdı. Neden, çünkü bu araştırmaları yapmaya gerek yok, zaten biliyoruz ya(bildiğimizi sanıyoruz), Yıldırım, Kuyruklu yıldız, gezegenler, yıldızlar, elektrik tüm bunlar geçmişte insan aklının bu konularda bilgi birikimi yetersiz olduğu zamanlarda çözümü ancak ve ancak doğa üstü güçlerde bulabildiği bilinmezliklerdi.


    bir proteinin dizilişi bize doğaüstügücü düşündürttüğüne göre milyarlarca yıldızın atom altı parçacıklardan galaksilere kadar bir düzen içerisinde dizilmesi de doğaüstügücü düşündürtmüyor mu?

    Ona göre, yaşam için mutlaka var olması gereken temel proteinlerden yalnızca birinin (Sitokrom-C'nin) tesadüfen oluşması ihtimali, "..., bir maymunun daktiloda hiç yanlış yapmadan insanlık tarihini yazma olasılığı kadar azdır (maymunun rastgele tuşlara bastığını kabul ederek)

    Ali Demirsoy a göre bir patlama ile de bu toz bulutunun atom altından yıldızlara kadar dizilmesi de doğaüstü gücü gerektirmektedir ...

    bizim gördüğümüz kısmının basit olması onların içinin de basit olduğu anlamına gelmez ... biraz incelediğimizde ne kadar kompleks olduğunu görebiliriz tıpkı Ali Demirsoy gibi ve de deriz ki mutlaka bir doğaüstü güç olmalı ... Aklımız bunu gerektirir ... Tesadüfen oluşmasını da maymunun insanlık tarihini yazdığına inandığımız gibi inanmalıyız ...

    Ayrıca bu komplekslikleri bir doğaüstügüce atfetmekle birşey kaybetmeyiz yolumuza bilim adına rahatlıkla devam edebiliriz ...

    Atfedip de orada bilimi bırakacak da değiliz ...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: pacman
    .........
    Her karmaşık olayla karşılaştığımızda bunu olsa olsa doğa üstü bir güç yaratmıştır diyerek bilim yapsaydık, ..


    Tabii ki böyle bilimsel etüd olmaz ve olmamalı.
    Ama bilim hezeyanlar da savurmamalı.
    Söylemekten ve yazmaktan henüz bıkmadım ve tekrar yazacağım tüm üyelerin affına sığınarak:
    "Bir kapının menteşelerini marangoz yapmıştır ama bir midyenin mafsallarını biri yapmıştır diyemem"
    (Charles Darwin)
    Elbette "ahan da Tanrı yapmıştır!" deyip okullara kilit vuralım diyen yok!
    Maddi oluşumlara somut tahliller yapılsın, masallar değil!
  • quote:

    Elbette "ahan da Tanrı yapmıştır!" deyip okullara kilit vuralım diyen yok!


  • Ali Demirsoy'un doğa üstü gücü işaret etiiğini hiç sanmıyorum. O yazıda anlatılmak istenen "bunu olsa olsa doğa üstü güçler yapmıştır " diyebileceğimiz bir durumda bile olayların asıl sebeplerini araştıran bilimsel yöntemleri tercih edilmeli şeklinde olmalı.

    200 yıl önce görüntülü cep telefonu ile konuşan birisi ortalıkta gezinseydi insanların tamamı bu adamın doğa üstü güçleri olduğunu düşünürdü ama bilim adamı kolay yol olan işi doğa üstü güçlere yıkmak yerine bu olayın arkasındaki gerçek mekanizmaları araştırır. Diğer tüm insanlar da sanırım ona şöyle derlerdi "Yahu saçmalama böyle muhteşem bir aleti bir insanın yapabilmesi ihtimali bir maymunun insanlık tarihi yazma ihtimali kadardır ama doğa üstü bir güç tarafından yapıldığını görmemek için kör olmak lazım.". Bence canlılığın kökeni bize 200 yıl önceki insanların cep telefonu hakkında ki görüşleri kadar anlaşılır geliyor ama bu anlaşılmazlık ne cep telefonunu ne de canlılığı doğa üstü güçlerle açıklamak için yeterli bahane değil.




  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.