Şimdi Ara

Bilim bu konuda çok mu hayalperest?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
1
Favori
317
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Yorum yapmadan önce tüm yazıyı okuyun beyler. Boş vaktinizde gelin yani.

    Beyler şu paralel evren, diğer adıyla çoklu evren olayına gerçekten %100 olarak inanan bir çok bilim adamı var. Uzay, zaman, solucan delikler vs. gibi daha bir çok konuda açıkça doğruluğunun kanıtlanmış olduğunu, teori olan şeylerin bile gayet mantıklı olduğunu görüp tatmin olmuştum ama paralel evren olayı hala çok karmaşık ve hayalperest bir durum gibime geliyor.

    Öncelikle paralel evrenler olayının mantığı çok geniş olsada basitçe şuna dayanıyor: içinde bulunduğumuz tüm evrenin en temel yapıtaşı olan ATOMLARI oluşturan PARÇACIKLAR var. Bu parçacıkların dalgalar gibi davranabildiği teorisi var. Bu teoriye göre ise, eğer evreni, dolayısıylada bizleri (insanları) oluşturan atom parçacıkları, dalgalar gibi davranıyorsa aynı anda bir çok yerde olabilirler demektir. Basit örnek olması açısından deniz dalgasını düşünün, yüksek dalga boyunda tıpkı deniz dalgaları gibi sabit olmayan bir düzen olur. Yani tek bir parça olan denizin suları, aynı anda bir çok yerde olmuş oluyor dalgalar yükselip alçalıyor, yer değiştiriyor ve bu yön hiç bir zaman sabit değil.

    Bu durumda, bizi oluşturan parçacıklarda dalgalar gibi davrandığı için, parçacıklarımız aynı anda bir çok yerde olmuş oluyor. İşte bu durum, bizim diğer evrendeki halimizi oluşturuyor. Yani beni oluşturan bir parçacık, aynı zamanda bir dalga olduğu için, bir diğer evrende benim bir kopyamı oluşturmuş durumda. Bu benim paralel evrendeki halim, ve evren sonsuz olduğu için bu parçacıklardan sonsuz kere var. Yani paralel evreninde bir paralel evreni var, bu döngü ise sonsuz.

    1971 yılında paralel evrenlere inanan bir bilim adamı, neden o evrenlerle karşılaşamadığımızı sorgulamış. Ve vardığı sonuş şu olmuş: çünkü yaptığımız herşey ve verdiğimiz her karar, bir diğer evrendeki kopyamızda, burada verdiğimizin tam tersi bir kararı vermiş olmasından kaynaklanıyor. Örneğin, ben burada çay mı içeceğim yoksa kahve mi içeceğim diye karar verme aşamasındayken, çay içmeye karar veriyorum. Aynı anda diğer evrendeki kopyam ise, kahve içmeye karar veriyor. Bu da, paralel evrenlerin sonsuz kere bölünmesine sebep oluyor. Her bir kopyam, bir diğerinin verdiği kararın tersini veriyor.

    Paralel evrenler aynı uzay içerisinde bulunuyor ve uzay ise sonsuzdur. Bu durumda, sonsuz uzay içerisinde sonsuz tane paralel evren oluşmuş oluyor. Örneğin:

    Büyük bir çarşaf düşünün, bu çarşaf uzay olsun. Bu çarşafın bir sonu olmadığını düşünün ve bu çarşafın üzerinde farklı zamanlarda, ya da aynı anda, sonsuz tane Big Bang oluştuğunu düşünün. İşte bizim evrenimizi oluşturan Big Bang, bu sonsuz big bang'den sadece bir tanesi olmuş oluyor. Big Bang'in ilk anında ise, evrenin bu günkü halini oluşturan ilk yapıtaşı, yani atomlar oluştu. Dolayısıyla diğer big bang'lerde de aynı durum söz konusu. Her bir big bang, tıpkı bizim evrenimizdeki gibi atomları ve bu atomları oluşturan parçacıkları oluşturuyor. Bunlar tıpkı bizimkiyle aynı.

    Bunun sonucunda ise şu ortaya çıkıyor; tıpkı bir lego gibi düşünürseniz, her bir lego parçasını bir araya getirerek farklı şekiller oluşturursunuz, ama eninde sonunda lego parçalarını birleştirerek oluşturabileceğiniz bütün yapı olasılıkları tükenecek ve kendinizi tekrar etmeye başlayacaksınız. İşte bu lego parçalarını, atomları oluşturan parçacıklar olarak düşünürseniz, parçacıkların tüm dizilim şekli belli bir yerden sonra kendini tekrar etmeye başlayacak. İşte bu sonsuz döngüde, diğer evrenlerdeki atom parçacıklarıda sizinkiyle aynı yapıyı oluşturmacak. Bu sayede sonsuz kopyanız oluşmuş olacak.

    Daha rahat anlaşılması için bir örnek vereyim: 11 eylül saldırısının arkasındaki adamların fikirlerini, düşünce tarzlarını, beyin yapılarını, kişiliklerini kısacası yaratılışlarını meydana getiren tüm atom parçacıkları, aynı adamların paralel evrendeki hallerinde, biraz daha farklı şekilde dizilmiş olacaklar. Dolayısıyla o insanların paralel evrendeki halleri birer terörist olmayacak, normal halktan biri olacak. Bir başka evrendeki kopyalarının atom parçacıkları ise, rasgele olarak biraz daha farklı dizilmiş olacak ve onların düşüncelerini, zihin yapılarını ve kişiliklerini değiştirmiş olacak. İşte aynı parçacıkların farklı dizilimleri, bizlerin her bir evrende farklı bir karar vermemize, dolayısıyla aynı insan olarak farklı bir kişilik olmamıza sebebiyet veriyor. Bu sonsuz bölünme sebebiyle de bir türlü o paralel evrenle karşılaşamıyoruz.

    Bunun sonsuz olabileceği teorisi ise, evrenimizin sahip olduğu uzayın bile içerisinde bulunduğu ana uzayın sonsuzluğuna bağlanmış. Yani diyorlar ki; bizim uzay sonsuzlukta genişliyor, dolayısıyla sonsuz, ancak bu sonsuzluğun ötesinde bir sonsuzluk var ki burası tüm evrenleri barındıran ana sonsuzluktur. Bizimkiyle aynı parçacıklar, hepsinde farklı bir dizilimle bir araya gelmekteler. Parçacıklar dalga gibi davanır, aynı anda bir çok yerdedir.

    ===============

    Bilmiyorum buraya kadar okudunuz mu ama eğer okuduysanız, tüm bunlar resmen zekice kurulmuş bir hayal değil mi? Yani bu hayalin kökeni bir gerçekliğe dayanıyor tabi, işte parçacıkların dalgalar gibi olabilmesi gerçekliğine. (Bu bile teori olsa gerek) Bizde bu parçacıklardan oluştuğumuza göre ve uzay sonsuz olduğuna göre, demek ki sonsuzluğun içerisinde aynı parçacıklar farklı yerlerde diyorlar. Ancak bunlarla asla karşılaşamayacağız diyorlar.

    Her ne kadar bu teorinin kökü bilimsel bir gerçekliğe dayanıyor olsada, bu gerçeklik tüm bu paralel evren olayını yaratmıyordur diye düşünüyorum. Yani adamlar atom parçacığı olayından yola çıkıp olayı taaa buralara kadar getirmişler. Demek istediğim şu ki; parçacık olayından sonraki tüm düşüşünceler resmen zeki insanların kurduğu uç nokta hayal gibime geliyor. Ara ara gördükleri bazı şeylerle de bunu destekliyorlar.

    Örneğin, 2001 yılında big bang'den arta kalan radyasyonu ölçmek için uzaya fırlatılan uydunun gönderdiği değerlerde, radyoaktif grafik değerleri arasında, her geçen süre için bir açıklık, büyüyen bir boşluk olması gibi. Yani radoaktif dalgaların arası zaman geçtikçe açılıyor. Bu aslında hepimizin bildiği; uzayın genişliyor olması durumu. Bunu bir bilimci şuna bağlamış; diğer paralel evrenlerin çekim etkisi bizimkini çekiyor. Yani her paralel evren birbirinin çekim etkisine girerek evrenlerin kendi içinde genişlemesine, çalkalanmasına yol açıyor.

    Yani kısacası bana acayip hayalperest geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz? (Tabi okuduysanız hepsini )



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Metal-Gear -- 15 Mart 2012; 4:41:39 >







  • bu saate bu kadar yazı okunulmaz ya uyku bastırdı...
  • Boş vaktimde göz atmak üzere rezerve ediyorum burayı.
  • arkadaşım bir şey sorcam uzayın sonsuz olduğunu nerden biliyosun belki sınırları var bu zamanında doğru kabul edilen bilimin gene kendi tezini kendi çürüttüğü olaylara benziyor ayrıca dinende uygun değil ozaman insan yaptığı hiçbirşeyden sorumlu olmaz çünkü hiç bir şeyi kendi iradesiyle yapmıyo hep diğerinin yaptığının tersini yapıyo bu mantığa göre o zaman yaşamanın gayrret etmenin bir nalmaı yokki sonuçta yapcağımız diğer evrendekinin yapcağının tersi yani saçma bir şey sadece bence bilimkurgu.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: karasimsek06

    arkadaşım bir şey sorcam uzayın sonsuz olduğunu nerden biliyosun belki sınırları var bu zamanında doğru kabul edilen bilimin gene kendi tezini kendi çürüttüğü olaylara benziyor ayrıca dinende uygun değil ozaman insan yaptığı hiçbirşeyden sorumlu olmaz çünkü hiç bir şeyi kendi iradesiyle yapmıyo hep diğerinin yaptığının tersini yapıyo bu mantığa göre o zaman yaşamanın gayrret etmenin bir nalmaı yokki sonuçta yapcağımız diğer evrendekinin yapcağının tersi yani saçma bir şey sadece bence bilimkurgu.

    İşte hocam bende senin düşüncene benzer birşey düşündüm.

    Bilim adamları bunada bir açıklama getirmiş tamda senin yazdığın şeye. Diyorlar ki; bakış açınıza bağlı olarak iyimserde olabilir kötümserde olabilir. Bir bilim adamı bizzat şöyle diyordu: ben burada bir işi beceremiyorsam, paralel evrendeki halim o işi beceriyor. Ya da onun yapamadığı şeyi ben burada yapabiliyorum. O orada ölürse, ben burada yaşıyorum. Ben burada bir kaza geçirip ölürsem, bir başka evrendeki ben o kazadan kurtuluyor ve yaşamaya devam ediyor.

    Bu sayede ölümsüzleşiyoruz, bu da beni rahatlatıyor. Diyordu.

    Yani evet haklısın, banada biraz mantıksız geliyor. Yinede bilimsel bir çalışmaya dayandığı için direk kestirip atmıyorum, belki olayın derinliğini benden daha iyi bilen arkadaşlar bir açıklama getirebilir diye düşünüyorum. Ya da olayın bundan başka bir derinliği yoktur, ve bu bilim adamlarının ürettiği bir bilimkurgu olarak kalır benim gözümde de.




  • Her türlü ihtimal varsa herşeyin yok olduğu ihtimali ile bizimde yok olmamız gerekmez mi?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Metal-Gear

    quote:

    Orijinalden alıntı: karasimsek06

    arkadaşım bir şey sorcam uzayın sonsuz olduğunu nerden biliyosun belki sınırları var bu zamanında doğru kabul edilen bilimin gene kendi tezini kendi çürüttüğü olaylara benziyor ayrıca dinende uygun değil ozaman insan yaptığı hiçbirşeyden sorumlu olmaz çünkü hiç bir şeyi kendi iradesiyle yapmıyo hep diğerinin yaptığının tersini yapıyo bu mantığa göre o zaman yaşamanın gayrret etmenin bir nalmaı yokki sonuçta yapcağımız diğer evrendekinin yapcağının tersi yani saçma bir şey sadece bence bilimkurgu.

    İşte hocam bende senin düşüncene benzer birşey düşündüm.

    Bilim adamları bunada bir açıklama getirmiş tamda senin yazdığın şeye. Diyorlar ki; bakış açınıza bağlı olarak iyimserde olabilir kötümserde olabilir. Bir bilim adamı bizzat şöyle diyordu: ben burada bir işi beceremiyorsam, paralel evrendeki halim o işi beceriyor. Ya da onun yapamadığı şeyi ben burada yapabiliyorum. O orada ölürse, ben burada yaşıyorum. Ben burada bir kaza geçirip ölürsem, bir başka evrendeki ben o kazadan kurtuluyor ve yaşamaya devam ediyor.

    Bu sayede ölümsüzleşiyoruz, bu da beni rahatlatıyor. Diyordu.

    Yani evet haklısın, banada biraz mantıksız geliyor. Yinede bilimsel bir çalışmaya dayandığı için direk kestirip atmıyorum, belki olayın derinliğini benden daha iyi bilen arkadaşlar bir açıklama getirebilir diye düşünüyorum. Ya da olayın bundan başka bir derinliği yoktur, ve bu bilim adamlarının ürettiği bir bilimkurgu olarak kalır benim gözümde de.

    arkadaşım bilimin ürettiği bence bir bilim kurgu bu evrende yanlız değiliz mantığıyla gelişen bir şey bence açıkladığında sordum soruya cevap vermiyor senin yazını okuduğumda şunu anlıyorum sonsuz tane benden var fakat bir birimizin tam teersi işler yapıyoruz yani bu resmen matrix filimine benziyo sanal bir alemde gibi bir şeyiz hiç kimse yaptığından sorumlu olmaz o zaman bide kurgu nasıl kuruluyo ordada bir saçmalık var benden sonsuz adet varsa benim yaptığım bir hareket diğer hangi evrendeki adamı nasıl etkileyeceğinin kanunu yaptırımı ne yani nasıl biliniyo kesinlikle üsütnde uğraşılmış bilim kurgu başka bir şey değil.




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Einheitsfront

    Her türlü ihtimal varsa herşeyin yok olduğu ihtimali ile bizimde yok olmamız gerekmez mi?

    Galiba bu teoriye göre herşeyin yok olma ihtimali yok. Sonsuz çoklu evrende sonsuz kere paralel evrenler oluşuyorsa, biri yok oluyorsa bile yeni yeni big bang'ler oluşuyor. Her big bang'in yaptığı işlem aynı: ilk saniyesinde atomları oluşturmak. Saniyenin bilmemkaç trilyonda birinde ise bu parçacıklar oluşuyor. Tüm big bang'ler aynı olduğuna göre ve sonsuz kez big bang'ler olmaya devam ettiğine göre, sonsuz paralel evrenler mevcut.

    Yine saçma geliyor tabi bana, bir kaç belgesel seyrettim bununla ilgili bilgi veren ama hiç bir bilgi beni tatmin etmiyor. Hala çok kopuk bir teori.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: karasimsek06

    quote:

    Orijinalden alıntı: Metal-Gear

    quote:

    Orijinalden alıntı: karasimsek06

    arkadaşım bir şey sorcam uzayın sonsuz olduğunu nerden biliyosun belki sınırları var bu zamanında doğru kabul edilen bilimin gene kendi tezini kendi çürüttüğü olaylara benziyor ayrıca dinende uygun değil ozaman insan yaptığı hiçbirşeyden sorumlu olmaz çünkü hiç bir şeyi kendi iradesiyle yapmıyo hep diğerinin yaptığının tersini yapıyo bu mantığa göre o zaman yaşamanın gayrret etmenin bir nalmaı yokki sonuçta yapcağımız diğer evrendekinin yapcağının tersi yani saçma bir şey sadece bence bilimkurgu.

    İşte hocam bende senin düşüncene benzer birşey düşündüm.

    Bilim adamları bunada bir açıklama getirmiş tamda senin yazdığın şeye. Diyorlar ki; bakış açınıza bağlı olarak iyimserde olabilir kötümserde olabilir. Bir bilim adamı bizzat şöyle diyordu: ben burada bir işi beceremiyorsam, paralel evrendeki halim o işi beceriyor. Ya da onun yapamadığı şeyi ben burada yapabiliyorum. O orada ölürse, ben burada yaşıyorum. Ben burada bir kaza geçirip ölürsem, bir başka evrendeki ben o kazadan kurtuluyor ve yaşamaya devam ediyor.

    Bu sayede ölümsüzleşiyoruz, bu da beni rahatlatıyor. Diyordu.

    Yani evet haklısın, banada biraz mantıksız geliyor. Yinede bilimsel bir çalışmaya dayandığı için direk kestirip atmıyorum, belki olayın derinliğini benden daha iyi bilen arkadaşlar bir açıklama getirebilir diye düşünüyorum. Ya da olayın bundan başka bir derinliği yoktur, ve bu bilim adamlarının ürettiği bir bilimkurgu olarak kalır benim gözümde de.

    arkadaşım bilimin ürettiği bence bir bilim kurgu bu evrende yanlız değiliz mantığıyla gelişen bir şey bence açıkladığında sordum soruya cevap vermiyor senin yazını okuduğumda şunu anlıyorum sonsuz tane benden var fakat bir birimizin tam teersi işler yapıyoruz yani bu resmen matrix filimine benziyo sanal bir alemde gibi bir şeyiz hiç kimse yaptığından sorumlu olmaz o zaman bide kurgu nasıl kuruluyo ordada bir saçmalık var benden sonsuz adet varsa benim yaptığım bir hareket diğer hangi evrendeki adamı nasıl etkileyeceğinin kanunu yaptırımı ne yani nasıl biliniyo kesinlikle üsütnde uğraşılmış bilim kurgu başka bir şey değil.

    Dini açıdan bakacak olursak, böyle birşey olsaydı bile her evrendeki kopyam kendi yaptığından sorumlu olurdu aslında. Yani paralel evren mantığında benim yaptığım hareket diğer evrendeki kopyamın yaptığı hareketi etkilemiyor. Doğal yollardan, dalgalarımızın; yani parçacıklarımızın dizilim farklılıklarından dolayı o o kararı verirken, ben aynı anda tam tersi bir kararı vermiş oluyorum.

    Yinede özelliklede dini açıdan bakarsak saçma. Her bir kopyamın ruhu aynı mı peki? Aynı anda sonsuz tane ruhum ahirette sorgulanacak, bir kopyamın ruhu cennetlikken, diğer kopyamın ruhu cehennemlik olacak. Ölümden sonraki ahiret hayatında da paralel evrenler olması gerekirdi bu durumda. Biz yine birbirimizi göremeyeceğiz, ben cennetteyken diğer kopyam cehennemde olacak atıyorum. Bu da ahirette de paralel evrenler oluşturacak bir nevi.

    Yani dinimizi baz alarak bakarsak tam bir zırvalık bu hakkaten. İslam dininde de herşeyin sonsuzluktan var edildiği yazar (big bang teorisi ile uyumludur bu ayet), ama hiç bir yerde bir kişiniden bir tane daha olacağı yazmaz. Zira efendimizden de sonsuz tane olması gerekirdi paralel evrenlerde. Burada Hz. Muhammed peygamber iken, diğer evrende ise hâşâ günahkar olmalıydı. Mümkün değil.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Metal-Gear -- 15 Mart 2012; 5:11:15 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Metal-Gear

    quote:

    Orijinalden alıntı: karasimsek06

    quote:

    Orijinalden alıntı: Metal-Gear

    quote:

    Orijinalden alıntı: karasimsek06

    arkadaşım bir şey sorcam uzayın sonsuz olduğunu nerden biliyosun belki sınırları var bu zamanında doğru kabul edilen bilimin gene kendi tezini kendi çürüttüğü olaylara benziyor ayrıca dinende uygun değil ozaman insan yaptığı hiçbirşeyden sorumlu olmaz çünkü hiç bir şeyi kendi iradesiyle yapmıyo hep diğerinin yaptığının tersini yapıyo bu mantığa göre o zaman yaşamanın gayrret etmenin bir nalmaı yokki sonuçta yapcağımız diğer evrendekinin yapcağının tersi yani saçma bir şey sadece bence bilimkurgu.

    İşte hocam bende senin düşüncene benzer birşey düşündüm.

    Bilim adamları bunada bir açıklama getirmiş tamda senin yazdığın şeye. Diyorlar ki; bakış açınıza bağlı olarak iyimserde olabilir kötümserde olabilir. Bir bilim adamı bizzat şöyle diyordu: ben burada bir işi beceremiyorsam, paralel evrendeki halim o işi beceriyor. Ya da onun yapamadığı şeyi ben burada yapabiliyorum. O orada ölürse, ben burada yaşıyorum. Ben burada bir kaza geçirip ölürsem, bir başka evrendeki ben o kazadan kurtuluyor ve yaşamaya devam ediyor.

    Bu sayede ölümsüzleşiyoruz, bu da beni rahatlatıyor. Diyordu.

    Yani evet haklısın, banada biraz mantıksız geliyor. Yinede bilimsel bir çalışmaya dayandığı için direk kestirip atmıyorum, belki olayın derinliğini benden daha iyi bilen arkadaşlar bir açıklama getirebilir diye düşünüyorum. Ya da olayın bundan başka bir derinliği yoktur, ve bu bilim adamlarının ürettiği bir bilimkurgu olarak kalır benim gözümde de.

    arkadaşım bilimin ürettiği bence bir bilim kurgu bu evrende yanlız değiliz mantığıyla gelişen bir şey bence açıkladığında sordum soruya cevap vermiyor senin yazını okuduğumda şunu anlıyorum sonsuz tane benden var fakat bir birimizin tam teersi işler yapıyoruz yani bu resmen matrix filimine benziyo sanal bir alemde gibi bir şeyiz hiç kimse yaptığından sorumlu olmaz o zaman bide kurgu nasıl kuruluyo ordada bir saçmalık var benden sonsuz adet varsa benim yaptığım bir hareket diğer hangi evrendeki adamı nasıl etkileyeceğinin kanunu yaptırımı ne yani nasıl biliniyo kesinlikle üsütnde uğraşılmış bilim kurgu başka bir şey değil.

    Dini açıdan bakacak olursak, böyle birşey olsaydı bile her evrendeki kopyam kendi yaptığından sorumlu olurdu aslında. Yani paralel evren mantığında benim yaptığım hareket diğer evrendeki kopyamın yaptığı hareketi etkilemiyor. Doğal yollardan, dalgalarımızın; yani parçacıklarımızın dizilim farklılıklarından dolayı o o kararı verirken, ben aynı anda tam tersi bir kararı vermiş oluyorum.

    Yinede özelliklede dini açıdan bakarsak saçma. Her bir kopyamın ruhu aynı mı peki? Aynı anda sonsuz tane ruhum ahirette sorgulanacak, bir kopyamın ruhu cennetlikken, diğer kopyamın ruhu cehennemlik olacak. Ölümden sonraki ahiret hayatında da paralel evrenler olması gerekirdi bu durumda. Biz yine birbirimizi göremeyeceğiz, ben cennetteyken diğer kopyam cehennemde olacak atıyorum. Bu da ahirette de paralel evrenler oluşturacak bir nevi.

    Yani dinimizi baz alarak bakarsak tam bir zırvalık bu hakkaten. İslam dininde de herşeyin sonsuzluktan var edildiği yazar (big bang teorisi ile uyumludur bu ayet), ama hiç bir yerde bir kişiniden bir tane daha olacağı yazmaz. Zira efendimizden de sonsuz tane olması gerekirdi paralel evrenlerde. Burada Hz. Muhammed peygamber iken, diğer evrende ise hâşâ günahkar olmalıydı. Mümkün değil.

    kesinlikle ilk başta dediğini kendin çürütmüşsün zaten sadece bilim kurgu kafana takma bence aynı budistlerin hiç ölmediğimizi ruhumuzun başka bir canlıda yeniden doğduğunu söylemelerine benzer bir sistem o yüzden saçma geldi bana




  • Baştaki uyarını umursamadım ama bu kadarda uzun olacağını sanmıyordum , yarıda kestim . Yarın kalan kısmını okurum .
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.