Şimdi Ara

Biliç, Scolari’ye Bakmalı - Uğur Meleke

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
2
Cevap
0
Favori
267
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Biliç, Scolari’ye bakmalı

    YENİ SEZONA DOĞRU
    5) BEŞİKTAŞ

    15-30 Haziran arasında Brezilya’da yapılan Konfederasyonlar Kupası, sadece tarihin en iyi turnuvası olmakla kalmadı; dünya çapında genç futbolculara ve genç hocalara ilham veren bir şampiyona olarak tarihe geçti. Del Bosque, yarı finalde (kulübede Villa varken) santrfor pozisyonuna Javi Martinez’i sokarak “sahte dokuz” yatırımını genişletti. Yeni sezonda Avrupa çapında bol bol santrforsuz deneme izleyeceğiz gibi… Uruguay koçu Tabarez’se, Del Bosque gibi düşünmüyordu: Turnuvadaki ilk 45 dakikasından sonra Forlan-Suarez-Cavani’yi bir arada kullanacak üç değişik formül geliştirdi; bir değil üç santrforun bile aynı anda oynayabileceğini anlattı o da kamuoyuna. Bence yeryüzünün en iyi teknik direktörü olan Cesare Prandelli ise taktik putlarını çöpe atmaya kararlıydı: Üçlü savunma, çift santrfor, iki on numara, 4 merkez orta saha; ne kadar modası geçtiği (veya gelmediği) düşünülen fikir varsa hepsini tedavüle soktu kurt hoca…

    Bence bu turnuvada Beşiktaş’ı en çok ilgilendiren detaysa Brezilya’daydı. Scolari, turnuva öncesi formda Ronaldinho ve 2009’un altın adamı Kaka’yı kadroya almadığı için çok eleştirilmişti, ama o da bu riskli kararında haklı çıktı. Herkes 92’li Neymar’ın Brezilya’nın on numarasını ve liderliğini almaya hazır olup olmadığını tartışırken, Scolari bu konuda kendinden emindi. Liderlik Neymar’a verildi. Turnuva kazanıldı.

    Benzer bir örnek 93’lü Juventuslu Pogba’da var. Bir de 92’li Beşiktaşlı Oğuzhan’da. Futbolcu yaşsızdır, 34’lük Pirlo da, 20’lik Pogba da sanırım Conte için aynıdır. Biliç’in tavrının da böyle olduğunu biliyoruz, çünkü Euro 2008’de 36’lık Kovac’tan da, 23’lük Kranjcar’dan da paralel verimler almayı başarmıştı genç hoca. Şimdi benzer bir sınavı Oğuzhan için verecek: Oğuzhan, aynen Neymar ve Pogba gibi, genç yaşında bir büyük takımın liderliğini alabilecek kapasitede bir yıldız.

    Beşiktaş’ın FB ve GS’ye göre bir avantajı var
    Evet, Galatasaray ve Fenerbahçe (üç hafta önceki Trabzonspor analizinde net rakamlarla ele aldığımız üzere), bütçe olarak Beşiktaş’ın-Trabzonspor’un çok önündeler. Trabzon bu açığı özkaynaklarına yönelerek kapatma yoluna gitti, Beşiktaş’ın da elinde altın değerinde bir imkan var: Fenerbahçe ve Galatasaray, siyah-beyazlılara nispeten yaşlı veya yaşlanan kadrolara sahipken, Beşiktaş’ın 25 yaş altı genç bir iskeleti var: 92’li Ozzie, 91’li Necip, 88’li Cenk, Mustafa ve Veli, 87’li Olcay, Ersan ve Gökhan, geçen sezon direkt oynayan isimler. Hatta takımın en tecrübelisi diye andığımız Fernandes bile 86’lı! Bu genç gruba potansiyelleri yüksek iki genç Franco ve Gökhan Töre’yle İsmail Köybaşı’nın da eklendiği hesaba katılırsa Özen ve Biliç’in (sadece vaatte değil) gerçekten de Beşiktaş’ın 6-7 yıllık planlamasını sağlıklı bir şekilde yapma şansları var. Ve ne mutlu ki her ikisi de bunu dileyebilecek, bunu hedefleyebilecek, en önemlisi bunu başarabilecek isimler.

    Hilbert mi, Veysel mi?
    Tabii ki her takıma tecrübe enjeksiyonu gerek ve bu ekibin bu alandaki en önemli dişlilerinden biri Hilbert’ti. Ben Hilbert’in geçen sezon aldığı maaşı korumak istemesini yanlış bulmuyorum, bence Alman oyuncu iyi bir sezonun ardından kazanımlarını sürdürme talebinde bulunmakta haklı. Geçen sezon “feda” diyen Ersan ve Holosko’nun bugünkü Hilbert’ten şöyle bir farkları vardı: Her ikisi de önceki yıl takıma hiçbir şey verememişlerdi ve düşük performansları dolayısıyla kulübe borçlulardı. Ama harika bir sezon geçirmiş Hilbert’in böyle bir borcu olduğunu düşünmüyorum ben.

    Yine de Hilbert’ten vazgeçilir ve yerine Veysel transfer edilirse, Beşiktaşlıların içi rahat olsun; çünkü 88’li Veysel, Hilbert’e muazzam bir alternatif. Hem stoper, hem sağ-sol bek, hem ön liberoda eksiksiz görev yapar. Biliç, elindeki Sivok, Veysel, Ersan gibi adamlarla isterse rahatlıkla üçlü savunma da deneyebilir. Tek sorunu olan hırçınlığını çözebilirse Veysel’in yeteneğinden 10 yıl boyunca orta sahada da faydalanılabilir, gerekirse sıkıntılı sol beke de kaydırılabilir. Eğer bana “Hilbert mi, Veysel mi” diye sorarsanız, keşke her ikisi bir arada olsa derim doğrusu.

    Sezonun yıldızı
    Manuel Fernandes
    Net olarak söyleyeyim: SüperLig’e değer katan adam. Bence Portekiz Milli Takımı’nda yer almaması onun için değil, ülkesi için kayıp. Ama Biliç’le de Aybaba’yla olduğu gibi rulet oynamaya kalkarsa hiç düşünmeden liderliği Oğuzhan’a vermek gerek. Geçen sezon varlığıyla yokluğu arasındaki fark çok büyüktü. Ama bu yıl da öyle olacağını sanıyorsa yanılabilir.

    En iyi transfer
    Olcay Şahan
    Beni en fazla yanıltan adam. Oynadığı her dakika gelişen adam. Hem oyun görüşü, hem tekniği 25 yaşında bile ilerleyen adam. Beşiktaş’ın önümüzdeki 5-10 yıl önemli parçalarından olacağından şüphe yok. Hatta milli takımın rotasyonunda da her an olacak gibi.

    En kötü transfer
    Allan McGregor
    Hull City’ye transferine, Britanya’da gördüğü muameleye saygı duyuyorum ama şunu da hatırlatmak lazım: Bursa’nın serbest bıraktığı Carson da bir zamanlar İngiliz Milli Takımı’nın bir numarasıydı. Bu ülkede kaleci standardı hiç fena değil: Onur’un, Tolga’nın, Volkan’ın, Muslera’nın, Karcemarskas’ın olduğu ligde seyirciyi ortalama performansa razı edemezsiniz. Zaten edemediniz de.

    En çok yükseliş gösteren
    Mustafa Pektemek
    Beşiktaş’ta yükselen belki 10 adam var ve bunun için Aybaba’yı bir kez daha tebrik etmek gerek. Almeida, Holosko, Olcay, Necip, Oğuzhan, Veli, Hilbert’in her biri bu kürsüde olabilirlerdi, ama ben reyimi muazzam bir dönüş yapan Pektemek’ten yana kullandım. Bir oyuncu, ikinci büyük sakatlığından da böyle harika bir durumda dönüyorsa ben onun önünde eğilirim.

    En çok düşen
    Gökhan Süzen
    Hemen herkesin yükseliş gösterdiği takımın belki de en fazla düşeni. Performansı yetersiz kaldıkça sinirlendi, sinirlendikçe performansı düştü. Yeni yılda kalıcı olmak istiyorsa etrafına değil futbola konsantre olmalı artık.

    Anahtar sayı
    16
    Cenk, Pedro, İsmail, Ersan, Gökhan Süzen, Tanju, Necip, Veli, Oğuzhan, Hasan, Erkan, Muhammet, Olcay, Gökhan Töre, Kadir, Pektemek… Yukarıda ismini saydığım 25 yaş altı 16 oyuncu, muhtemelen Beşiktaş’ın daraltılmış yeni sezon kadrosunda yer alacaklar. Bu oyuncu ekibi, Beşiktaş’ın geleceği adına taraftarı heyecanlandırmaya değer bir grup.

    http://www.meleke.com/?p=5512







  • Oğuzhan gibi 2-3 oyuncu daha gerekli umarım bunlardan biri pedro diğeri torres olur..İbrahim Altınsayın metin ali feyyaz olacak dedigi Oğuzhan Salih Hakan üçlüsünü kurabilseydik keske..Umarım Önder Özen görev süresi boyunca Alparslan Okay Cenk gibi oyuncuları takımımıza kazandırır görev süresi boyunca
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.