bilgisayar mühendisliği mi tıp mı?

arkadaşlar tıp 3 . sınıfım. Ama bölümün ne teoriğini seviyorum ne hayatımı getirdiği ve getireceği hali. İnsanların sağlığıyla ilgili onca sorumluluğu almak, nöbetler, tus, asistanlık hepsi gözümde büyüyor. Üstelik ben sayısala aşık bi insandım kendimi bu bölümde aptallaşmış hissediyorum. Sizce bırakıp hacettepe bilgisayar mühendisliğine geçmeli miyim? Ben huzurlu bi hayat yaşamak istiyorum sürekli hastalık kavga gürültü nöbetlere okumaya strese harcanmış bi ömür değil..En azından derslerine çalışmayı sevsem çekilir ama bu kadar sözeli çekemiyorum... Şu an sevmediğim bi yerde debelenip dururken yaşını da yaşayamamış ot gibi bi insan görüyorum kendime bakınca. Bu arada ailem çok karşı tıpı bırakmanın geleceğimi karartmak olduğunu düşünüyorlar ya orayı da sevmezsen diyorlar.. Çevremden alacağım tepki de cabası. Millet mezun olurken attan inmiş eşeğe binmişim gibi bakacaklar bana. Ama napıyım hayatımı da böyle yaşayamam ki.. Ne tavsiye verirsiniz?

Hem burda kalıp ilerde hayatımı değiştirmek imkansızlaşmışken mk yol yakınken dönseydim demekten hem de geçip ulan haklılarmış bu piyasa daha zormuş demekten koruyorum.

Hacettepe Bilgisayar Mühendisliğinde okuyorum. Zorluk yüzünden buraya geleceksen buranın da zor olduğunu söylemeliyim. Yaş konusunun ise sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Bölümde 2. 3. yılında yatay geçişle gelen dgs ile gelen, mezuna kalan, okulu uzayan birçok insan var. 24-25 yaşında mezun olmak çok garip bir durum değil yani. Beğenmezsen yatay geçişle geri gelme şansın olduğunu da düşünmek lazım. Ama ben yine de kesinleştirmeden yatay geçiş yapmanı tavsiye etmiyorum. Acaba düşüncesiyle yapılacak bir şey değil bu.

yanıtın için çokk teşekkür ederim öncelikle.. Ben geçersem 26-27 yaşında mezun olacağım:( aslında biraz sorun olabilir sanki o zamana kadar binlerce bilgisayar mühendisi olacak piyasada. sence ailemin beni soktuğu işsizlik ve maddi kaygıları taşımalı mıyım bu anlamda. torpil gerekliliği rekabet vs.. Çalışınca sevince yapılır mı dersin yoksa cidden zor bi sektör mü?

tıp akar.

illa hasta bakman gerekmiyor, laboratuar bölümleri var.

ilaca da kayabilirsin.

dünyanın herhangi bir yerinde çalışabilirsin.

Arkadaşlarımın %80i tıp okuyor onlarla sıkça görüşürüm ben ise bilgisayar mühendisliğinden mezun oldum çalışıyorum. Tıptan bizim bölüme geçen arkadaşlar da oldu.

Sonuç oalrak Sevdiğin mesleği seç derim ama karşılaştırma istiyorsan net olarak şöyle açıklayabilirim:

Özet:

İş Garantisi/İş bulma süreci:

TIP= 10 (+)

BLM= 6-10 (kendini geliştirmeye + Tecrübeye + üniversiteye bağlı)

Konum:

TIP= 9 (+)

BLM= 4-10 (Şirkete bağlı)

İş-Hayat Dengesi:

TIP= 6-8

BLM= 6-10 (Şirkete bağlı) (+)

Eğitim Hayatının Zorluğu:

TIP= 10

BLM= 5-8 (üniversiteye bağlı) (+)

Maaş:

TIP=10

BLM=4-10(Şirkete+Tecrübeye bağlı)

Yurtdışı İmkanı:

TIP=8

BLM=6-10

Detay:

Tıpın avantajları:

+İş garantisi olması ve son gelen teşviklerle pratisyenlerin asgari ücretin 5-6 katını aldığını duydum, Bilgisayar Mühendisliğinde iş garantisi yok, bulacağın iş kendini geliştirmene ve üniversitene göre değişiyor, ayrıca maaşlar da şirketten şirkete çok değişken oluyor örneğin yeni mezunsan asgari ücret teklif eden şirketler bile var, Türkiye'deki en iyi maaşları veren şirketler ise yeni mezunlara asgari ücretin 4-4.5 katını veriyor ama bu en iyi ihtimal (Ben de bu şirketlerden birinde çalışıyorum). Bilgisayar Mühendisliğinde özel sektörde çalışacağın için şirketlerin gönderdiği mülakatlar-testlerle uğraşmak yorucu olabiliyor. Ayrıca bu alana diploması olmayanlar ya da başka mühendisliklerden mezun olup gelenler de olabildiği için sektörde rekabet çok artmaya başladı ilerde bu meslek nitelikli bir meslekten çok, normal bir mesleğe döneceğini, doktorluğun her halükarda daha nitelikli bir meslek olmaya devam edeceğini düşünüyorum.

+Diğer avantajı ise konum diyebilirim. Her ilde hastane bulunur bu yüzden her ilde aynı maaşı alarak çalışabilirsin ama bilgisayar mühendisliğinde teknoloji şirketlerinin neredeyse hepsi ya İstanbul'da ya da Ankara'da bulunur. Tabi benim gibi başka illerden uzaktan çalışanlar da var ama buna her şirket izin vermiyor.

Tıpın Dezavantajları:

- İş-Hayat dengesi yoğunluğa göre kötü olabiliyor. Nöbetler vs. yaygın olabiliyor bazı hastanelerde. Bilgisayar Mühendisliğinde ise yine şirkete bağlı aslında. Çalıştığım yer gibi büyük kurumsal şirketlerde iş-hayat dengesi gayet iyidir, haftada 45 saat çalışır (öğle aralarını dahil) işin bitince çıkarsın kimse de mesai dışında rahatsız etmez ama tabi istisnalar oluyor özellikle diğer takımların sürecini etkileyecek projelerin sonuna yaklaşırken ek mesai yapmak gerekebiliyor ama karşılığını saatlik olarak alabiliyorsun (bu da şirkete göre değişir ek mesai ücreti vermeyen şirketler var)

-Eğitim Hayatı. 6 yıl okuyorsun, bazı üniversitelerde 1 dersten kalınca tüm dönemi/yılı baştan almak gerekebiliyor. son 2 yıl staj/nöbet yapıyorsun ve çok yorucu oluyor. Bir de üstüne ülkenin en zor sınavlarından olan Tus sınavı var. Tabi pratisyen olarak kalmak istiyorsan sınavı geçmene gerek yok ama uzmanlık yapmak için tus yapıp uzman olmak için 4 yıl uğraşmak gerekebiliyor. Bilgisayar mühendisliğini ben 4 yılda bitirdim ama derslerden kalanlar + hazırlığı geçemeyenleri sayarsak o da ortalama 5-6 yılda bitiyor diyebilirim ama kesinlikle tıp kadar yoğun olduğunu söyleyemem ben tıp okuyan arkadaşlarımın nasıl çalıştığını görüyorum, kendi bölümümdeki insanların nasıl çalıştıklarını da gördüm bu yüzden bu konuyu en iyi ben bilirim tıp okumak bilgisayar mühendisliği okumaktan daha zor.

bende kararsız kaldım tıp mı bilgisiyar mühendisliğimi aslında bilgisiyara ilgim var ama tıpın garantisi ve maaşı daha yüksek diyorlar herşeyi özetliycek anlatacak biri varmıdır

ben yazılımcıyım ve çevremde doktor arkadaşlarım var:

-konuyu açan arkadaş doktorluğu daha stresli sanıyor, bence öyle değil. cerrah bir arkadaşım var; işimiz kolay ve konforlu diyor. yazılımcılık çok stresli bir iş. sürekli bir bulmaca çözmece falan, üzerinde sürekli takvim baskısı. takvim baskısı bir yandan ama diğer yandan da az bug çıkarmalısın, zor bugları bulup düzeltmelisin falan. yorucu bir iş. kafa gidiyor bazen.

-doktorlukta iyi kazanç garantili (arkadaşımın sülalesi doktor, onun anlattıklarından referansla söylüyorum bunu), yazılımcılıkta iyi olman ve kısmetli olman lazım. eskiden iyi para yoktu ama şu an yazılımcılıkta çok iyi para var. ama çok önemli bir nokta "ingilizce". öyle böyle değil. çok iyi olmalısın. öyle okuma-yazma yetmez. durmadan toplantılar oluyor ve iyi konuşman gerekiyor. tabii -yurtdışı derdin varsa-. ama yoksa da bir şekilde microsoft'tan destek alırken falan ingilizceye bulaşman gerekebilir. okuma-yazma iyi değilse zaten iyi bir yazılımcı olamazsın.

-yukarıda bir arkadaş yurtdışı iş bulma imkanının doktorlar için daha çok olduğunu iddia etmiş -ki çok saçma bir iddia-. çünkü; doktorlar zaten burada da iyi kazanıyorlar, yurtdışına gitme motivasyonu başka nedenlere dayanmak zorunda. ikincisi yazılımcı için yurtdışına gitmek çok kolayken (iki haftada çalışma vizesini alıp giden arkadaşlarım oldu, eski çalışma arkadaşlarımın çoğu avrupa'da şu an), doktorlar için zorlayıcı sınavlar ve kurslar var. deli gibi yazılımcı arıyorlar, doktorları o kadar aradıklarını sanmıyorum.

kızım doktor olmak istiyor. ben de bunu destekliyorum. çünkü çok iyi bir maaşla iş garantisi var. prestijli ve konforlu bir iş. bir de yazılımcılıktan farklı olarak bir insan 20 yıl doktorluk yapmasa da 21. yılda tekrar mesleğe dönebiliyor. bir başka doktor arkadaşım öyle yaptı mesela. yazılımcılıkta 3 yıl ara versen işin biter. ben şu an iyi kazanıyorum ama 5 sene sonra ne olur bilemem. doktorlar her zaman iyi kazanacak.