Küçükken, büyük insanların her şeyi bildiğini sanardınız değil mi? Onların attığı her adım bir hikmete bağlıdır; sabah belirli bir saatte evden çıkarlar, dışarıda birtakım işleri halleder ve akşam eve dönerler. Sonra anladınız ki hiçbiri bir şey bilmiyor. Baba dediğiniz adam bile, bir hiç uğruna yaşıyor. Filozoflar ve cilt cilt kitap yazanlar da sadece bir şeyler sayıklamış. Bilenler nerede o zaman? Babamız değilse, sokakta yürüyen adamlar değilse, televizyonda gördüğümüz başbakan değilse, bu bilenler nerede? Bilenler bir köşede ölürler. İletişim ve uyum onlardan gitmiştir. Bir kitap yazacak veya bir konuşmaya girecek ruh onlardan gitmiştir. Bilenleri tanımak imkansızdır bu yüzden. Bilenler sadece ölürler. Öldüğünüz an siz de bileceksiniz! Uyarı ve müjde bize ulaştı. Keşke kavmim bilseydi. |
Bildirim