Benzinli-dizel makası tam tersine döndü. (19. sayfa)

Karabük fiyatlarına bakıyorsanız size kötü bir haberim var, güncel fiyatlar şu şekilde;

Benzin 8,45TL

Motorin 8,21TL

Sizin 65kr - 70kr hayalleriniz hangi diyarlarda bilmiyorum ama bugün değil. Umudunuzu kesmeyin yine çıkar belki o farklara.

Hayır, gidip indirim kartıyla vs ile aldığınız rakamlarla pompa liste fiyatlarını mı kıyaslıyorsunuz da 70krş farkı buluyorsunuz onu da anlamıyorum. Kendinize göre uydurma hesaplarla matematiklerle ancak kendinizi avutursunuz hocam, açın biraz gözünüzü de birazcık tarafsız bakın.

Benzindeki Ötv de keyfi değildir. Aynı Ötv motorin için de geçerlidir. Yarın benzine 3TL ötv koysalar sanki motorine de 2,95TL koymayacaklarmış gibi konuşuyorsunuz. Devlet için bu iki akaryakıtın ötv ve kdv oranları aynı. Eski fiyatlarda birisine 2,5TL diğerine 2TL ötv koyma sebepleri vergisiz fiyatlarındaki farktı. şuan o fark kapandığından vergi oranları da aynı olduğundan yüklenilecek ötv tutarları da (ekstra bir düzenleme ve indirim kararı olmazsa) yakın olacaktır.

İş keyfiyete kalırsa sürat teknelerinin aldığı yakıtın ötv sinin çookk daha yüksek olması, çiftçinin nakliyecinin aldığı yakıtın ötvsiz kdvsiz olması lazım. Maalesef öyle değil ama.

Zaten olay fiyatları değil ki. Derdimizin benzin-dizel fiyat farkı olmadığını anlamamakta ısrar ediyorsunuz. Benzin-Dizel fiyat farkı %40-50 lerdeyken espirisi vardı o farkların. Kullanım tercihinize göre seçtiğiniz motorla ödediğiniz fiyat farkını kolayca çıkartabiliyordunuz. şuan benzin-motorin-lpg hepsi pahalı. Araçlar da pahalı, yakıtlar da pahalı, yiyecekler de pahalı, evler işyerleri de herşey pahalı.

Bu yüzden diyoruz ki "alırken fark ödemeye gerek var mı?"

Siz vaktinde almışsınız biniyorsunuz, devam edin zaten.

Aileniz için geniş suv tarzı ağır bir araç kullanmanız gerekiyordur, dizel tercih edeceksiniz tabi.

Belirli yoğun bir kullanımınız vardır, mecbursunuz dizeli kullanmaya zaten.

Ticari kullanıyorsunuzdur, insan veya eşya taşıyorsunuzdur, yine mecbursunuz.

Nakliyeci, iş makinesi vs ağır taşıtlar zaten mecbur şimdilik dizele.

Ama piyasa dizelden uzaklaşıyor diyoruz. Bugün belediyeler elektrikli otobüslere canları sıkıldığından geçiş yapmıyor. Veya dünyaca ünlü birçok otomobil ve suv üreticisi elektrikliye dönme araştırmalarına boşuna milyonlar harcamıyor. Veya ülkemizin de yaptığı gibi traktör vs gibi iş makinelerini bile elktrikliye döndürmeye boşuna uğraşmıyor bunca firma. Piyasanın gittiği yer o taraf hocam bunu söylüyoruz.

Bugün dizel için yazdıklarımızı yarın benzinli ve lpgli araçlar için yazmaya başlayacağız belki de.

Siz zaten almışsınız aracınızı kullanıyorsunuz, istediğiniz yakıtı kullanın buna karışan yok ki.

Kim size "sat o dizeli de turbo benzinli al" diyor ki?

Yeni araç alacakların tercihleriyle ve piyasanın durumuyla alakalı bu konu aslında.

Hocam benzin piyasası mazot piyasasına göre daha oynak hareketli bir piyasa, fiyatlar hertürlü olaydan etkileniyor nerdeyse. Mazot bu konuda daha stabil çünkü üretim süreci-stoklanması vs benzinden daha kolay olan bir yakıt. Çiftçi adam bile alır 2 ton mazotu koyar bahçesindeki plastik depoya veya tankere, yaz kış farketmeden kullanır 2 sene boyunca. Aynısı benzinde olmuyor. Bu da benzin ticaretinin hareketliliğini arttıran bir durum. Sürekli güncel alınması gerek, toplu alıma uygun olmayabiliyor bu sebeple. Kimyasal yapılarının farkından kaynaklı kullanım alanları kadar piyasadaki fiyatları da şekilleniyor bu yakıtların.

Çevrecilik kısmı büyük bir etken. Ancak aynı etken birkaç yıl sonra benzin için de geçerli olmaya başlayacak. Belki 5 belki 15 yıl sonra bilemeyiz.

Devletin Ötv ve Kdv oranları belli. Bu yakıtların fiyatlarının artışı dolar kuruna ve yurtdışı akaryakıt piyasasındaki fiyatlara göre değişiyor. Burada "keyfi" veya "zorunlu" diye bir ayrım yok şuanki yasal durumda.

Yukarıdaki konulardan dolayı şuan dolar kuru arttıkça benzine de motorine de benzer tutarlarda zam gelecektir.

Yeni bir düzenleme olmaz ve şu haliyle güncel fiyat politikasıyla ilerlenirse;

yurtdışı petrol fiyatlarındaki dalgalanmaya bağlı olarak benzin fiyatları günlük olarak zamlanıp indirim yapılacaktır. Bakınız bir süredir beklenen 44krş zammın üzerine 1 gün sonra 28krş daha zam yapılıp sonraki gün 25krş indirim gelmesi gibi bir dalgalı fiyat oluşacaktır.

Motorin fiyatlarında ise bu fiyat değişimi daha stabil olacaktır. Belki haftada-ayda bir değişecektir fiyat ama sabit şekilde değişecektir. benzinde şu yapılan gibi 28krş arttırıp 25krş indirme işlemi olmayacaktır.

Eğer ki motorine global olarak bir zam gelmeye başlarsa bunu devlet ancak kendi kaynakları veya teşviklerle kısa süreli olarak sübvanse edebilir. Onu da bir yere kadar yapar. "Aradaki farkı benzine yansıtalım" dediği zaman işler karışır. Bu işlem "aracı olmayandan da elektrik faturasına zam yaparak alalım" mantığı gibi olur. Adalete karşı bir işlemdir bu.

Dünya piyasası dediğimiz şekilde motorine yüksek fiyatlar biçerek fiyat arttırımına sebep olursa devlet bu durumda şunu yapar;

1-Motorinde genel olarak veya sadece belirli sektörlere özel Ötv-Kdv indirimi/muafiyeti uygulamasına gidebilir.

2-Motorin ithalatında gümrük vergilerini geçici olarak düşürerek vergisiz ithal motorinin maliyetinin ucuzlamasına sebep olabilir.

Ancak burada şu var, Dünya genelinde fiyatı artan bir üründe Ötv-Kdv indirimi/muafiyeti sağlamak tüketime teşvik olarak algılanmayacak şekilde sadece geçici mağduriyeti önleme amaçlı olabilir. Bu da Benzin 10TL Motorin 14TL dediğiniz senaryoda motorini "geçici süreliğine" 11-12TL ye çekmek için kullanılır ancak. Aradaki farkı benzine yansıtma gibi bir durum olmayacaktır dediğim gibi.

2-. maddede belirttiğim gümrük vergisi indirimi daha mantıklı gibi görünse de ithalat rakamları bu boyutlarda olan ürünlerde gümrük vergisi indirimi yerli üretimlerin pahalı kalmasına sebep olarak üreticileri üretim yapmak yerine ithalata teşvik eden bir yöntem olur ki bu da üretimin azalması ve ülkeden döviz çıkışı ile başlayan son derece olumsuz bir süreçtir. Bu sebeple 2. madde ancak üretim veya tedarik konusunda geçici sıkıntıların olduğu dönemlerde kısa süreli geçici bir çözüm olarak uygulanabilir.

Bakınız yağ fiyatlarının dizginlenebilmesi için ithal yağ hammaddelerinde yıl sonuna kadar gümrük vergisi muafiyeti çıkması gibi.

Yani fiyatlarla ilgili yapılan işlemler ekonomiyi dizginlemek için yapılır, "keyfi" durumu yoktur. Keyfi olarak kullanılan ürünlere ekstra zam yapılacak olsa pırlanta-elmas vs ye yapılırdı.

Hocam, aynı kişi benzinli araç alsaydı benzin ithalatı da artacaktı, o şekilde bakmayın olaya bence. Genel tüketim yoğunluğu ticari işlerde kullanılan araçlarda daha fazladır. Keyfi ve bireysel kullanımların toplam tüketimde payının aşırı olduğunu düşünmüyorum. Kullanım yüzdesi olarak bile %10-20 civarı olsa da dizel binek araçların tüketim miktarları ağır araçlara, nakliye vasıtalarına ve iş makinalarına göre çok daha düşük olduğundan kümülatifte etkisi az olacaktır.

Eğer "bireysel kullanımda akaryakıt tüketmek" yönüden bakarsak hepimizin keyfi ihtiyaçlarımız için sizin profil resminizdeki gibi bisiklet kullanması ve her türlü yakıttan (benzin, motorin, lpg, elektrik vs dahil) uzak durmaya çalışması en güzeli olurdu düşüncesindeyim.

Bu konuda aynı fikirde olduğumuz için bu başlık var. İleriye dönük tasarruf amaçlı olarak dizel veya benzinli araç tercihinde 5-10 yıllık kullanımda tolere edilebilecek bir tutarı ilk araç alımında ödemenin mantığı kalmadığını düşünüyorum.

Hali hazırda elinde bu farkları ödeyip araç almış kişiler için bile tasarruf durumu belirsizken yeni araç alacak kişi bugün "şu motor için 30.000 fazla ödeyeyim, nasılsa 5 yıla parasını amotri eder" derse karanlık bir yatırım olur bence.

"Bugün işimizi görecek özellikleri işimize yarayacak en uygun aracı tercih etmeliyiz" düşüncesindeyim.

zaten şuanki ötv oranlarında %50 ötv diliminde kalan dizel araçlar pek kalmadı hocam, reno-fiat grubundaki bikaç model haricinde. 30bin lira dizel motor farkını vermeyi bi kenara bırakın aynı modelin donanım olarak bi alt paketi 250bin lira, bi üst paketi 270bin lira ise %80 dilime giren bu üst paket bi anda 325bin liraya zıplıyor, çoğu kullanıcı 70-75bin lira kadar fiyat farkını (ötv farkını) üst pakete vermeye gerek yok deyip 250bin liralık orta donanımı alıp geçiyor.

aslinda burdaki en adil soru şu olur; birebir aynı donanım, aynı model yılı, MTV tutarları da aynı olan Egea sedan 1.0T vs 1.3mjet, aradaki 10bin lira fiyat farkına yıllık ortalama 15bin km yapan bir kullanıcı hangisini tercih eder?

- hocam siz her ne kadar "keyfi" kullanım yok desenizde geçmişten bu zamana kadar "benzinin mazottan daha ucuz olma ihtimali hep var olmasına rağmen" bizim devletimiz bikaç kısa dönem haricinde sürekli olarak benzin fiyatını mazottan daha pahalı tutmuştur. dizel araçların yaygınlaşması, akaryakıt istasyonlarinda ki tüketimin en fazla mazot - en az benzin (mazot >LPG>benzin) şeklinde olması ve aşağıdaki Tüpraş verilerine göre ham petrolden daha fazla benzin elde edilmesi piyasada benzinin bolca bulunmasını sağlıyordu ancak bütün bunlara rağmen bile devletimiz hiçbir zaman benzin fiyatını düşürmedi. yani bu zamana kadar devletimiz sürekli benzine aleyhte bir politika izledi.

"Tüpraş verilerine göre, 100 ton petrolden 48 ton benzin, 18 ton dizel, 11 ton lpg üretiliyor."

- çevrecilik konusunda size katılıyorum, öncelikli olarak binek araçlarda akaryakıt bazlı motorların hepsi bitirilecek. burda "dizel bitiyor" genel söylemi yerine "içten yanmalı motorlar bitiyor" söylemi daha yerinde olacaktır. bunun en güzel örneğini BMW vermiş, adamlar "sadece dizel bitiyor" falan demiyor, 2024 yılı itibari ile merkez fabrikada "artık içten yanmalı motor üretmeyeceğiz" diyorlar.

Dizel satışın düşmesi birçok modelde dizel satılmamasından kaynaklanıyor

aynen, zaten olanların çoğuda %80'lik üst ötv dilimine takılıyor.

Yıllarca tsi den tut t3 ünden yahut 1.6 düz motorlara kadar hep benzinli kullandım ve çoğunda yumurta topuk idare ettim. En son 1.6 tdi ile tanışınca çökebildiğim kadar gaza basabildiğimi ve en fazla 6.5 yaktığını görünce iyiki dizelle tanışmışım diyorum ki dizel benzinden pahalı bile olsa değişmez. Unutmayın yakıta verdiğiniz parayı geri alamazsınız ama dizel olsun diye fazladan verdiğiniz parayı geri alabilirsiniz

Hocam konu açıldığı tarihlerde %50 ötv diliminde olan araçlardan 1,0 turbo motorluların içerisinde çoook fazla otomatik vites vardı. Halen daha 230-250k civarına birçok 1,0 turbo benzinli otomatik vites araç varken Egea nın hangi akla hizmet 1,0 firefly 100hp lik MANUEL vitesli aracı bu fiyatlara sattığını anlamak gerçekten ilginç.

1,4 95hp lik turbosuz manuel vitesli motor zaten o araç için ağır kalıyor.

Kaldı ki 1,3mjet 95hp lik motorun da 1300 küsür kglık kasayı yeterince taşıyabileceğini sanmıyorum. 0 km alındığında ilk yıl yeterli gelse de yok filtre tıknama vs ile güç düşünce taşımayacaktır.

Benzer bir sorun eski 1,3mjet motorlu Linea ve Egea sahiplerinden çok duydum. Egea Cross tercih edenlerden de duyduğum 1,6mjet tercih ettikleri.

1,3mjet motor Palio, Punto gibi 1000kg civarı küçük hatchback araçlar için iyi bir motor.

Ancak Egea vs serilerinde dizel motordan kaynaklı 1300kg boş ağırlık üzerine şöför ve yolcu da eklenince 1400-1500kg aralığına çıkıyor ki 95hp ve 200nm tork o kasaya yetmiyor.

Tek kişi geziyorsanız yine idare eder ama 0-100km hızlanma vb değerleri de ortada yani. Sırf motorun bağırışıyla "uçuyoruuummm" moduna giren kullanıcıları çok çok rahat tatmin eder ama.

Peugeout 308 örneği verilmişti. 308 1,2 turbo benzinli ile 1,5 dizel fiyat farkı bir üst dolu paketi almaya imkan veriyordu. Hatta dolu paket benzinli fiyatıyla baz paket dizelin fiyatı aynıydı ve dizelin dolu paketini listeye bile koymamışlardı ki sebebi %50 ötv dilimini aşıp %80 lik dilimle 320-350k aralığına çıkacak olması. Bahsettiğim tercih farklarından birisi de bu. Tasarruf için dizel seçiyorsanız maalesef o fiyat aralığında baz/boş paketleri tercih etmek zorunda kalıyorsunuz, dolusunu isteseniz de vermiyorlar birçok araçta.

Zaten algı da belli. "Çok kullanacak, ticari kullanacak adam alsın bu dizeli, ona da donanım baz paket olsa da yeter."

Ben "benzinde keyfi kullanım yok" demedim hocam, "Devletin Ötv ve Kdv oranları belli. Bu yakıtların fiyatlarının artışı dolar kuruna ve yurtdışı akaryakıt piyasasındaki fiyatlara göre değişiyor. Burada "keyfi" veya "zorunlu" diye bir ayrım yok şuanki yasal durumda." dedim.

Benzin üretilebilirliği çok da olsa daha hassas bir yakıt. Hem üretim hem saklama yönünden.

Ancak tüketim miktarları yönünden Motorin çok daha baskın olduğundan motorin ithalatında büyüük bir fazlalık vardır.

Devlet bu akaryakıtlara ancak geçici teşvikler getirerek bir denge sağlamaya çalışır, köklü bir vergi değişikliği ekonomik olarak çok büyük sıkıntılara yol açabilir.

aga, binekte dizelin bizim ülkemizde bile çekildi ama bazıları hala bi ümit deyip ölmüş atı tekmelemeye devam ediyor... 

ha, bu arada benzinli araçlar da şu anda yoğun bakımda, yakındır aynı son onlar için de maalesef.