Şimdi Ara

Bağımsızlığımızı Türk Kültürüne Borçluyuz

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
13
Cevap
2
Favori
310
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
10 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Öncelikle şunu belirteyim: Konu başlığına bakarak beni ülkücü falan zannetmeyin. Zaten müslüman değilim. Ateistim. Sağcı da değilim solcu da değilim. Serbest piyasacıyım. Ve de Türküm! Türk kültürüne mensup olmak benim seçtiğim birşey değildi, doğmadan önce bana sorulmadı, ancak tekrar doğacak olsam Türk olarak doğmayı isterdim. Tarihsel olarak da bakıldığında şerefli ve onurlu bir millet. (Günümüzde eskisi kadar olmasa da).


    Bugün NTV'de "Destanın Kahramanları" adlı kısa videolar yayınlandı. Bir kez daha farkına vardım ki Türklerin bağımsızlığı islamiyetten değil, Türklükten geliyor. (Zaten Türk olmayan müslüman ülkelerin çoğunun durumuna ve geçmişlerine bakarsanız anlayabilirsiniz.) Kurtuluş Savaşı sırasında da bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü kesinlikle şeriatçılara ve hilafetçilere borçlu değiliz, ki daha da zararları dokunmuştur. Ve bir kişisel yorumum daha: Eğer Türkler islamiyeti kabul etmemiş olsalardı islamiyet yerel bir din olarak kalırdı! Arap liderlerin, Türkleri ülke sınıra koruyucu olarak yerleştirildiklerini biliyorsunuzdur. Ve de Türkler olmasaydı yayılamazdı da.)

    NTV'de yayınlanan kısa videolar:

    Çoğunluğu kadınlardan oluşan birliğin komutanı Kara Fatma'nın öyküsü... (Bahsi edilen birlikteki kadınların hepsinin kafası açıktı! Başörtülü falan değildi. O dönemde İngiliz mangasını savunan islamcılara aldırmamışlardı.)

    http://www.ntv.com.tr/video/turkiye/destanin-kahramanlari-1,gsnilApGfEusQmJmzifjzg



    Destanın Kahramanları: Nene Hatun (Hacı ve hocalar, islamcılar kadınların erkek tenine değmesini islama karşı buluyorlardı. O yüzden kadınların cephede hemşirelik yapmalarına karşıydılar. Günahkar olarak tanımlıyorlardı. Nene Hatun dincilerin söylemlerine kulak asmayıp, cephede hemşirelik de yapmıştır.)

    http://www.ntv.com.tr/video/turkiye/destanin-kahramanlari-4,nBhUq1CvYUWPkK2_HK1q1A



    Destanın Kahramanları: Nezahat Onbaşı (islamiyet öncesi Türk kültüründe görüldüğü gibi yetiştirildi babası Albay tarafından. 9 yaşında olan kızı Nezahat'a silah kullanmayı, ata binmeyi ve diğer bildiklerini öğretti.)

    http://www.ntv.com.tr/video/turkiye/destanin-kahramanlari-5,soCyr1rkf0emxyfOZ7xm9A



    Destanın Kahramanları: Halime Çavuş (Ailesi hükümet yanlısıydı. Halime'nin Kurtuluş mücadelesine katılmasına şiddetle karşıydılar. Ailesinin tüm engellemelerine karşı çıkarak savaşa katıldı. Soğuk bir kış gününde İnebolu'ya denetlemeye gelen Mustafa Kemal Paşa ile karşılaşmıştı. Paşa, "Halim" Çavuş'un kadın olduğunu kimliğine baktıktan sonra anlayabildi.

    http://www.ntv.com.tr/video/turkiye/destanin-kahramanlari-7,665phcaNg0SgWW9nAMsoog



    Destanın Kahramanları: Yörük Ali Efe

    http://www.ntv.com.tr/video/turkiye/destanin-kahramanlari-6,S2sdkYxQLEqjKLNyfx5m7Q



    Son paylaştığım "Destanın Kahramanları: Yörük Ali Efe" videosuyla ilgili şunları belirtmek isterim: Ben Manisa'nın Salihli ilçesinde oturuyorum. Bizim burada "Efe" kültürü de vardır. Maddi imkanı olanlar düğünlerinde efe oynatır. Sembolik efe oynatır. Sadece burada değil, Ödemiş ilçesi, Aydın, Muğla illeri civarında yaşamışlardır. Bunların diğer adı "Türk asi"dir. Osmanlı hükümetine karşı isyan eden Türklere verilen isimdir "Efe". "Efe"nin diğer adı da "Zeybek"tir aynı zamanda.

    Yunan işgali başladığında Yunan birlikleriyle karşı karşıya gelmişler, Kurtuluş mücadelesi başladığında gönüllü destek vermişlerdir. İşgal ordularına karşı baskınlar yapmışlardır. Sadece isyan ordularına karşı değil, işgalci ülkelerin destekledikleri yerel silahlı örgütlere karşı da savaşmışlardır. Bizim bu Batı Ege'deki efeler Rum silahlı çetelere karşı halkı korumak için savaşırken, İstanbul hükümetinden İzmir (Aydın) Valisi Hacı Naşit Paşa'ya emir gelmiştir. Bu islamcı Vali, Hacı Naşit Paşa, Rum çeteler konusunu görüşmek üzere toplantıya çağırmıştır Türk efelerin liderlerini. Bu bir tuzaktı. Toplantıda gelen çoğu efe öldürüldü Vali'nin emri gereğince. Nail Moralı'nın 20. yüzyıl başı Ege Bölgesi ve İzmir'e ilişkin anılarında da, özellikle Çakırcalı Mehmet Efe'nin öldürülmesinden sonra Rum eşkiyanın bütünüyle azdığı kaydedilmektedir. Hükümetin bu emrinin yerine getirilmesi, Ege Bölgesi'nin Osmanlı egemenliğindeki hayat tarzını etkileyecek bir dönüm noktası olmuştur. Hükümet sözünü tutmamış, halk deyişiyle Osmanlılığını yapmış, haksızlığını ve adaletsizliğini sergilemişti.

    Cumhuriyetin ilanından sonra hizmetleri nedeniyle kendilerine ordu rütbesi ve İstiklal Madalyası verilen efeler, bu tarihten sonra yasadışı eylemlerini bırakarak tarihteki yerlerini almışlardır.



    Atatürk'ün birkaç sözünü de yazmak isterim:

    "Bence bir ulusta şerefin, onurun, namusun ve insanlığın varolması ve devam etmesi, mutlak o ulusun özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla mümkündür. (1921, Ankara) (Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt III, s. 31)


    "Egemenlik verilmez, alınır."


    "Biz Türkler tarih boyunca özgürlük ve bağımsızlığa örnek olmuş bir ulusuz."







  • hıı.Atatürk boşuna beş sene takiyye yapmıştı zaten.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konuyu "Kültür ve Tarih" bölümüne taşıdım:

    http://forum.donanimhaber.com/m_105065776/tm.htm



    Önce burada açmamın sebebi açılan konu başlıkları ve yorumlardı. İslamcılar kendi ideolojilerini savundukları için düşüncelerimi belirtmek istemiştim.
  • Konuda bahsettiğim isimler:

     Bağımsızlığımızı Türk Kültürüne Borçluyuz




     Bağımsızlığımızı Türk Kültürüne Borçluyuz




     Bağımsızlığımızı Türk Kültürüne Borçluyuz


     Bağımsızlığımızı Türk Kültürüne Borçluyuz




     Bağımsızlığımızı Türk Kültürüne Borçluyuz




     Bağımsızlığımızı Türk Kültürüne Borçluyuz




     Bağımsızlığımızı Türk Kültürüne Borçluyuz



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Daimon88 -- 23 Nisan 2015; 17:25:41 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dar-ül Harb

    hıı.Atatürk boşuna beş sene takiyye yapmıştı zaten.

    Başka bir yolu mu vardı. Türkiye sadece Ege'den, Trakya'dan, Akdeniz'den ibaret değil ki. Hacıların, hocaların kontrolünde olduğu Kürt nüfus, İç Anadolu ve civarı coğrafya vardı. Örneğin konu başlığında adı geçen Halime Çavuş'un ailesi islamcıydı, kızlarının Kurtuluş mücadelesine katılmasına şiddetle karşı çıkıyorlardı. Kastamonu'lulardı. Sanırım Kastamonu'nun çoğu da o kafadandı. Atatürk mecburdu islamcılarla zıtlaşmamaya başlarda. Hatta Kurtuluş mücadelesi öncesi ve sırasında da islamcılarla mücadeleler olmuştur. Yukarıda sözünü ettiğim efeler birçok imam ve hacı öldürmüştür. Çünkü yaşadıkları kasabalarda, şehirlerde halkı mücadeleden alıkoymak istediler, Kurtuluş mücadelesine katılmanın ihanet olduğunu söylediler, hilafete karşı hainlik olduğunu söylediler. Bunu da dini bilgelik adı altında yaptılar. Osmanlı hükümetine karşı olmak demek islama karşı olmaktı aynı zamanda onların ifade ettiği üzere. Türkiye'nin her yerinde oluyordu bunlar. Sadece efeler öldürmedi hacı hoca. Başka şehirlerde de oldu bunlar. Atatürk'ün pragmatik davranması gayet yerindeydi, doğal bir davranış biçimiydi, hedefleri doğrultusunda öyle davranmak zorundaydı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mises

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dar-ül Harb

    hıı.Atatürk boşuna beş sene takiyye yapmıştı zaten.

    Başka bir yolu mu vardı. Türkiye sadece Ege'den, Trakya'dan, Akdeniz'den ibaret değil ki. Hacıların, hocaların kontrolünde olduğu Kürt nüfus, İç Anadolu ve civarı coğrafya vardı. Örneğin konu başlığında adı geçen Halime Çavuş'un ailesi islamcıydı, kızlarının Kurtuluş mücadelesine katılmasına şiddetle karşı çıkıyorlardı. Kastamonu'lulardı. Sanırım Kastamonu'nun çoğu da o kafadandı. Atatürk mecburdu islamcılarla zıtlaşmamaya başlarda. Hatta Kurtuluş mücadelesi öncesi ve sırasında da islamcılarla mücadeleler olmuştur. Yukarıda sözünü ettiğim efeler birçok imam ve hacı öldürmüştür. Çünkü yaşadıkları kasabalarda, şehirlerde halkı mücadeleden alıkoymak istediler, Kurtuluş mücadelesine katılmanın ihanet olduğunu söylediler, hilafete karşı hainlik olduğunu söylediler. Bunu da dini bilgelik adı altında yaptılar. Osmanlı hükümetine karşı olmak demek islama karşı olmaktı aynı zamanda onların ifade ettiği üzere. Türkiye'nin her yerinde oluyordu bunlar. Sadece efeler öldürmedi hacı hoca. Başka şehirlerde de oldu bunlar. Atatürk'ün pragmatik davranması gayet yerindeydi, doğal bir davranış biçimiydi, hedefleri doğrultusunda öyle davranmak zorundaydı.

    Hepsinin ellerine kollarina saglik.O haci hoca tayfasinin ne mal oldugunu bilen biliyor bilmeyenler de ogrenecek.Videolari izleyelim bi ara.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • serbest piyasacı arkadaş açık açık sermayemizi türk varlığına borçluyuz demiş. en azından namusssuzluğunda namuslu, diğerleri gibi küreselci takılmıyor. ancak kendisine hatırlatırız, o sermaye ateş gibidir. elini yaktığı zaman söndürsün diye küreselleşmecilere el açarsın.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: VirgilSollozzo


    quote:

    Orijinalden alıntı: Mises

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dar-ül Harb

    hıı.Atatürk boşuna beş sene takiyye yapmıştı zaten.

    Başka bir yolu mu vardı. Türkiye sadece Ege'den, Trakya'dan, Akdeniz'den ibaret değil ki. Hacıların, hocaların kontrolünde olduğu Kürt nüfus, İç Anadolu ve civarı coğrafya vardı. Örneğin konu başlığında adı geçen Halime Çavuş'un ailesi islamcıydı, kızlarının Kurtuluş mücadelesine katılmasına şiddetle karşı çıkıyorlardı. Kastamonu'lulardı. Sanırım Kastamonu'nun çoğu da o kafadandı. Atatürk mecburdu islamcılarla zıtlaşmamaya başlarda. Hatta Kurtuluş mücadelesi öncesi ve sırasında da islamcılarla mücadeleler olmuştur. Yukarıda sözünü ettiğim efeler birçok imam ve hacı öldürmüştür. Çünkü yaşadıkları kasabalarda, şehirlerde halkı mücadeleden alıkoymak istediler, Kurtuluş mücadelesine katılmanın ihanet olduğunu söylediler, hilafete karşı hainlik olduğunu söylediler. Bunu da dini bilgelik adı altında yaptılar. Osmanlı hükümetine karşı olmak demek islama karşı olmaktı aynı zamanda onların ifade ettiği üzere. Türkiye'nin her yerinde oluyordu bunlar. Sadece efeler öldürmedi hacı hoca. Başka şehirlerde de oldu bunlar. Atatürk'ün pragmatik davranması gayet yerindeydi, doğal bir davranış biçimiydi, hedefleri doğrultusunda öyle davranmak zorundaydı.

    Hepsinin ellerine kollarina saglik.O haci hoca tayfasinin ne mal oldugunu bilen biliyor bilmeyenler de ogrenecek.Videolari izleyelim bi ara.

    Aynen, ben de öyle düşünüyorum. İstanbul hükümeti ve sultanı, kendi statülerini koruma uğruna milletin özgürlük ve bağımsızlıklarını arka plana itip, İngilizlerin istekleriyle çakışmamak uğruna Kurtuluş mücadelesine karşı kendilerine bağlı olan halkı kullanmaya çalıştılar. Buna imam, hoca, hacılar da dahildi. İslamcıları, hilafetçileri efelere ve diğer yerel direnişçilere ve Kurtuluş ordusuna karşı mesafede durmasını istediler. Bağımsızlık mücadelesini islam karşıtı olarak göstermeye, vatan haini olarak, hilafet ve islam karşıtı olarak anlatmaya çalışmak ne demek. O efeler de müslümandı ama dinci ve aptal da değillerdi. Zaten efelerin ortaya çıkışı 17. yüzyıla kadar dayanıyor. Osmanlı hükümetinin baskıcı politikalarına karşı isyan eden Ege'deki Türkler... Kurtuluş mücadelesi sırasında ben olsam ben de öldürürdüm o onursuz insanları.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tarihselmaddeci

    serbest piyasacı arkadaş açık açık sermayemizi türk varlığına borçluyuz demiş. en azından namusssuzluğunda namuslu, diğerleri gibi küreselci takılmıyor. ancak kendisine hatırlatırız, o sermaye ateş gibidir. elini yaktığı zaman söndürsün diye küreselleşmecilere el açarsın.

    Serbest piyasa sistemi ve kapitalizmle ilgili bilgilerinin yanlış olduğu her kelimenden belli oluyor. Tipik yalan veya yanlış bilgilerin olduğu solcu söylemlerle gelmişsin.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mises

    quote:

    Orijinalden alıntı: tarihselmaddeci

    serbest piyasacı arkadaş açık açık sermayemizi türk varlığına borçluyuz demiş. en azından namusssuzluğunda namuslu, diğerleri gibi küreselci takılmıyor. ancak kendisine hatırlatırız, o sermaye ateş gibidir. elini yaktığı zaman söndürsün diye küreselleşmecilere el açarsın.

    Serbest piyasa sistemi ve kapitalizmle ilgili bilgilerinin yanlış olduğu her kelimenden belli oluyor. Tipik yalan veya yanlış bilgilerin olduğu solcu söylemlerle gelmişsin.

    He kardeşim, dışarıda finans-kapital gibi bir olgu olacak, insanlar işsizlik ve pahalılık cehenneminde cayır cayır yanacak, üniversitelerden akedemilere kadar her yerde "serbest piyasacılığın" borusu ötecek ama ben ezberci olacam.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tarihselmaddeci

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mises

    quote:

    Orijinalden alıntı: tarihselmaddeci

    serbest piyasacı arkadaş açık açık sermayemizi türk varlığına borçluyuz demiş. en azından namusssuzluğunda namuslu, diğerleri gibi küreselci takılmıyor. ancak kendisine hatırlatırız, o sermaye ateş gibidir. elini yaktığı zaman söndürsün diye küreselleşmecilere el açarsın.

    Serbest piyasa sistemi ve kapitalizmle ilgili bilgilerinin yanlış olduğu her kelimenden belli oluyor. Tipik yalan veya yanlış bilgilerin olduğu solcu söylemlerle gelmişsin.

    He kardeşim, dışarıda finans-kapital gibi bir olgu olacak, insanlar işsizlik ve pahalılık cehenneminde cayır cayır yanacak, üniversitelerden akedemilere kadar her yerde "serbest piyasacılığın" borusu ötecek ama ben ezberci olacam.

    Ben şu konu başlığı linkini vereyim, içeriğine ve özellikle yorumlarda verdiğim kaynaklara göz atmanı tavsiye ederim:

    http://forum.donanimhaber.com/m_104637740/f_//tm.htm




  • Osmanlı yıkıldı , Yunanlar Yunanistanı , Bulgarlar Bulgaristanı , Türkler Türkiyeyi kurdu . 2+2 = 4 . Kimse kendine pay çıkarmaya kalmasın , hümanizim maskesiyle polyannacılık yaparak azınlıklara yaranmaya çalışmasın . Zaten Türkiye için canını verenlerin Türkiye cumhuriyetiyle ve kurucularıyla bir problemi yok.

    Bu asil millet bırakın kendi evladını , okyanus aşıp işgale gelip ölen Anzakları bile bağrına basmıştır .

    Mevcut arap sever Türk düşmanı devşirmeler yüzünden bunu bile tartışacak duruma geldik ya daha da diyecek bişey yok . İslam ile milleti zehirliyorlar
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mises

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dar-ül Harb

    hıı.Atatürk boşuna beş sene takiyye yapmıştı zaten.

    Başka bir yolu mu vardı. Türkiye sadece Ege'den, Trakya'dan, Akdeniz'den ibaret değil ki. Hacıların, hocaların kontrolünde olduğu Kürt nüfus, İç Anadolu ve civarı coğrafya vardı. Örneğin konu başlığında adı geçen Halime Çavuş'un ailesi islamcıydı, kızlarının Kurtuluş mücadelesine katılmasına şiddetle karşı çıkıyorlardı. Kastamonu'lulardı. Sanırım Kastamonu'nun çoğu da o kafadandı. Atatürk mecburdu islamcılarla zıtlaşmamaya başlarda. Hatta Kurtuluş mücadelesi öncesi ve sırasında da islamcılarla mücadeleler olmuştur. Yukarıda sözünü ettiğim efeler birçok imam ve hacı öldürmüştür. Çünkü yaşadıkları kasabalarda, şehirlerde halkı mücadeleden alıkoymak istediler, Kurtuluş mücadelesine katılmanın ihanet olduğunu söylediler, hilafete karşı hainlik olduğunu söylediler. Bunu da dini bilgelik adı altında yaptılar. Osmanlı hükümetine karşı olmak demek islama karşı olmaktı aynı zamanda onların ifade ettiği üzere. Türkiye'nin her yerinde oluyordu bunlar. Sadece efeler öldürmedi hacı hoca. Başka şehirlerde de oldu bunlar. Atatürk'ün pragmatik davranması gayet yerindeydi, doğal bir davranış biçimiydi, hedefleri doğrultusunda öyle davranmak zorundaydı.

    Cevabını kbde verdim. Burada yazmanın anlamı yok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.