Şimdi Ara

Azericenin azizlikleri...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
7
Cevap
0
Favori
1.823
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Azerbaycan'da dil konusunda bir bayanın kendi ağzından yaşadıkları:

    Karşılıklı görüşmeler için Bakü'ye gittik. Havaalanında dakika bir, gol bir hatamı yaptım. Üniformalı birini göstererek, Azerice'de benden daha tecrübeli bir arkadaşıma "bu adam subay mı?" diye sordum. Arkadaş: "sus, adamı peşimize mi takacaksın, burada subay bekar demek" dedi. Bizdeki "subay"ın karşılığı ne demek söylemedi. Bizi karşılayan Azeri arkadaş, arabaya binerken kendisinin dalda (arkada) gideceğini benim de kabağa (öne) oturmamı söyledi. Otelin önüne gelince şöför; "abla, sen burada düş, ben arabayı saklayıp gelirim" dedi. Yani ben inecegim, o da park edip gelecek. Sonra düşmenin, inmek yerine her yerde kullanıldığını "merdiveni boşver, gel asansörle düşelim" dediklerinde daha iyi kavradım. Ama, bunu bilmeyen arkadaşlarımız, Azerbaycan Havayollari ile yaptıkları bir uçuş sonunda, Bakü'ye beş dakika içinde düşecekleri anonsu ile, hayatlarını film şeridi gibi bir-iki saniye izleme fırsatını bulmuşlar. Bir diğerimiz de, Bakü'ye telefon edip montaj ekibimizin varıp varmadığını öğrenmek istemiş, telefondaki Azeri: "uçak Bakü üzerinde fırlandı, fırlandı, Sumqayit'e düştü" demesiyle feryat figan ortalığı birbirine katmıştı. Anladik ki, uçak Bakü'ye inememiş, bir iki tur atıp, başka bir şehre inmiş.

    Azeriler cok misafirperver. Herhangi bir ikramı reddetmek çok ayıp. Sizi ağirlamak için paralanıyorlar. Altı saat boyunca yemek yenilebiliyor. Bizi o dönemin gözde bir lokantasına götürdüler. Adı Gülistan. Oradan buradan konuşulurken, çok değerli bir şairlerinin başka bir ülkede rahmetli olduğunu ve sümüklerini Bakü'ye getirmeğe çalıştıklarını söylediler. Biz yine anlamsız anlamsız bakınca, sümüğün kemik anlamına geldiği ve Türkçe sümüğün karşılığının da "burun suyu" olduğu anlaşıldı.

    Sonra bana sümüklü et (pirzola) sipariş edildi. Şu anda Bakü'deki Süper Market'in yani Store'un camlarinda "sümüklü et şu kadar, sümüksüz et bu kadar" ilanlarını görmek mümkün.

    Bu arada garson yanımıza yaklaştı ve yan masadaki adamların arkadaşımızı Sefer Bey'e okşattıklarını söyledi. Tabii okşanmaya maruz kalmış arkadaş ta kolay kolay okşanacak bir tip değil. Bıyıklı ve iri cüsseli olan arkadaşımız acayip bozulup, "kim okşatmış beni, bu da ne demek" şeklinde horozlandı. Okşatmanın benzetmek oldugunu zar zor anlayarak rahatladık.

    Rus kızlarin dansları ve "Ada vapuru yandan çarklı" şarkısı eşliğinde yemeğimizi bitirdik. Ertesi gün seherde bizi otelin kabağından aparacaklarını söylediler. Yani sabah, otelin önünden alınacaktık.

    Sezen Aksu, Ibrahim Tatlıses acayip rağbet görüyordu. Bir de o zamanlar Cuma akşamları TRT'de yayinlanan "Bir Başka Gece" programı çok seviliyordu. Hatta Cuma gecelerine denk gelen düğünlere "Bir Başka Gece" programı süresince ara veriliyor, düğün ahalisi TV salonuna geçerek hep birlikte programı seyrediyordu. Sonra düğüne bırakılan yerden devam ediliyordu.

    Daha da enteresanı, önemli bir iş toplantısının ortasında üst makamın ofisinin (genelde her ofiste irice bir TV var) kapısı tık tık çalınıyor, departmandaki sekreterler sessizce kenara diziliyor ve sabah saatlerinde verilen Brezilya dizisi hep birlikte seyrediliyordu. Tabii bizim toplantı devam ediyordu etmesine ama Azeri yöneticisinin gözleri de sık sık televizyona kayıyordu.

    En zevklisi, Azerbaycan-Türkiye futbol maçını, Azeri televizyonundan, Azeri spikerin anlatımıyla seyretmek: "Türk Milli Yığma Komandoları (Türkiye Milli Takımı anlamında), Türk gapıcısı (kaleci) topu gapi araligindan depti, yirmibirinci dakka olmasina ragmen mac hec hec (0-0) devam etmekte" gibi sevimli cümlelere rastlıyorsunuz. Ya da bir Amerikan filmini Azeri dublaj ile seyretme şansını yakaladıysanız, Robert Redford'un "men yahşiyem, istemirem. Sen nicesin?" şeklinde konuşmasına gülmekten kırılıyorsunuz. (Bu arada Arap ülkelerinden birinde iş için bulunan arkadaşım bir filmde: Rock Hudson'a barmenin ne içeceğini sorduğunu ve onun da elhamdüllah oruçluyam dediğini söyledi. İnanamadım, yazmış da olabilir).

    Bu arada bizler de onları Türkiye'ye davet ettik. Hatta bir yöneticinin eşi rahatsızlandı ve doktora götürmek görevi bana düştü. Amerikan Hastanesi'nden randevu aldık. Kadın; "oynaklarım, sümüklerim, kıçım ağrıyor, derman yuttum geçmedi" dedi. Doktorda Hakan Şükür bakışları oluştu. Yani "eklemleri, kemikleri ve bacakları ağrıyor ve ilaç almasına rağmen geçmiyor" dedim. Neyse tahliller filan, derman bulundu.

    Bir de, eşiyle birlikte seyahat eden adamın başından geçenler:

    Karımla birlikte gittiğim Azerbaycan'da, havaalanında valizlerimizi bekliyorduk. Bir türlü gözükmemişti. Söylenmeğe başlamıştım. Karım da, dırdırımdan bıkmış olacak ki, "sus artık, yeter ne huysuz adamsın" diye bana çıkıştı. Başkalarının bana ve özellikle pantolonumun ön tarafına bakmaları dikkatimi çekti. O zaman anlamadım ama daha sonra ögrendiğimizde "HUY" un, alet edevatın tümü anlamına geldiğini anladık. Bir daha da huy' la ilgili birsey soylemek gerektiginde eşim hep "benim iyi huylu kocam!!!!!!" deyip durdu.

    Bir bankayı temsilen gittiğimiz için, bize oranın kârhanelerini gezdirdiler (fesat adamlar, sizin bildiğiniz gibi değil yani fabrikalarını). Gittiğimiz bu kârhanelerden birinde bir yetkili bize "Sizin bankanız çok yahşi. Hep pazuvenkler iş görür orada" diye iltifat etmişti. Yani saygın kişiler anlamına söylemiş.







  • Haikaten çok güldüm ama Azeri'lere değil başınızdan geçen olaylara.Bende bazen Azeri TV yi izler gülerim.Azeri kardeşler alınmasın bu olayları iki dil arasındaki komik etkileşim olarak görüyorum.Eminim onlarda bizim konuştuğumuz Türkçe'ye gülüyorlardır. :))) Azeri kardeşlere selam...
  • türkiye türkçesindeki "adamkayırmak"bizm için adamı cinsel olarak yapmak.buna biz hep güleriz."benim için en gülmeli olanı doğmaktır.Örneyin türkçede ben doğdum diyorlar.azerilere bu doğdum sözü gülmeli gelir. erkek doğmaz.doğdum dediyin zaman sen doğdun anlaşılır.oysa azaeriler doğuldum diyorlar.
  • ben de ans tv de qaynar qazan programını izlerim çok komiğime gelio
  • quote:

    Orjinalden alıntı: azeri67

    türkiye türkçesindeki "adamkayırmak"bizm için adamı cinsel olarak yapmak.buna biz hep güleriz."benim için en gülmeli olanı doğmaktır.Örneyin türkçede ben doğdum diyorlar.azerilere bu doğdum sözü gülmeli gelir. erkek doğmaz.doğdum dediyin zaman sen doğdun anlaşılır.oysa azaeriler doğuldum diyorlar.


    güzelmiş,eyvallah kardeş
  • evet biz de gülüyoruz.ama neye

    tükenmez kalem olurmu?kalem tükenmez mi
  • mesela park etmek ingilizce bi sözcük

    sakladım desek daha güzel...
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Atatürk düşmanı kannalar
    5 ay önce açıldı
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.