Aynı Gemideyiz Diyenler (4. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: Jackal78

Kriz, ölüm ve felaketin müsebbibi hep bu muhalifler zaten...

quote:

Orijinalden alıntı: Teknokratik

Şu telekomun özellestirilmesi cok yanlıştı. Ama şunuda bizim muhiflere hatırlatmakda fayda var. Telekomun özellistirme karari eskilere dayanir ecevit hükümeti doneminde özelleştirme kararı alindi.hatta ihalesi de yaPıldi ama sonra iptal edildi.Ecevit yeniden ihale yapacakti ama hukumetin ömrü yetmedi. Demem oki , akp degil chp veya iyi parti de olsa telekom özellesecekti.

quote:

AKP'den Perinçek'e 'aynı gemi' yanıtı
2-3 dakika

Vatan Partisi Genel Başkanı ve Aydınlık gazetesi yazarı Doğu Perinçek, hafta sonu kaleme aldığı yazısında AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirmişti. Doğu Perinçek, Tahran zirvesinde, basına açık toplantıda AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İdlib çıkışını eleştirmiş ve şöyle yazmıştı:

“Tayyip Erdoğan’ın konuşması diplomasi içinde değil, fakat bir takım Amerikancı-İsrailci çevrelere dönük propaganda kapsamındadır. Tayyip Erdoğan, Tahran Doruğuna bir devlet adamı olarak değil, bir gösteri aktörü olarak katılmış oldu.”

AKP eski milletvekili ve Star gazetesi yazarı Mehmet Metiner de bugün yazısında Perinçek’e yanıt verdi. Yazı başlığında “Cevap ver kimin gemisindesin: Erdoğan’ın mı Esed’in mi?” diye sorarak başlayan Metiner, “Bakmayın siz onların ‘aynı gemideyiz!’ mavalı üzerinden zaman zaman Erdoğan övgüsünde bulunmalarına! Onların kimin gemisinde oldukları ortada” ifadelerini kullandı.

Metiner’in yazının ilgili bölümü şöyle:

“Erdoğan’a Tahran zirvesindeki anlamlı duruşu üzerinden Esed adına dil uzatanlardan biri (Doğu Perinçek) ne yazık ki şu satırların altına imza koymakta sakınca görmemiştir: ‘Erdoğan bir devlet adamı gibi değil, gösteri aktörü görüntüsü verdi. İtibar kaybetti. (..) Suriye’nin Silahlı Muhalefetinin temsilcisi gibi davranıyor.(..) Biz nasıl terörü silahla temizliyorsak Suriye devleti de kendi topraklarındaki terörü silahla temizleyecektir.(...) Tayyip Erdoğan sivil halkı korumuyor, Silahlı Muhalefeti koruyor.’

Gerçekten utanç verici sözler bunlar. Bu mantık, İsrail devletinin terörünü haklı gören bir mantıkla aynı. Zımnen Erdoğan’a ‘Senin PKK’ya yaptığını Esed yapıyor!’ diyerek hem Esedperestlik kusuyor hem de ‘Esed eli kanlı diktatör ise sen de öylesin!’ demeye getiriyor.

Esed’in gemisinde olanların kendilerine benzetemedikleri veya istedikleri rotaya sokamadıkları Erdoğan’a nasıl kin beslediklerinin belgesidir bu sözler. Bakmayın siz onların ‘aynı gemideyiz!’ mavalı üzerinden zaman zaman Erdoğan övgüsünde bulunmalarına! Onların kimin gemisinde oldukları ortada.”

quote:

Orijinalden alıntı: Fatih_abi_81

hadi arkadaşlar hep beraber

- beraber yürüdük biz bu yollarda
- beraber yürüdük yağan yağmurda
- ....

quote:

Orijinalden alıntı: SISU

https://www.youtube.com/watch?v=6m98S6_xBt8&t=1s

quote:

Türkiye bu haberi konuşacak... Beştepe, Okluk koyu, Malazgirt derken Erdoğan'a bu kez uçan saray
5-6 dakika

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, Ağustos ayında Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’nin satışa çıkardığı B747-8 model uçağın, satın alınarak Türkiye Cumhuriyeti Devlet Filosu’na dahil edildiği iddiasını gündeme getirdi.

Taşcıer, Katar Emiri’nin uçağı Ağustos ayında satışa çıkardığını ve satış işlemi için İsviçre’de bir şirkete gönderdiğini belirtti. 9 Eylül tarihinde bu uçağın Türkiye tarafından satın alındığı ile ilgili haberler olduğunu belirten Taşcıer, 11 Eylül günü İsviçre’nin Basel kentinden yola çıkan B747-8 model bir uçağın Türkiye saati ile 12 Eylül 00.19’da Sabiha Gökçen Havalimanına iniş yaptığını tespit ettiklerini ifade etti.

İstanbul’a inen bu uçağın Katar Emiri’nden satın alınan uçak olmasının kuvvetle ihtimal olduğunu belirten Gamze Taşcıer, bu iddiayı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a verdiği soru önergesi ile de gündeme taşıdı.

Taşcıer, uçakta 7 yatak odası, 2 özel salon, toplantı odaları ve küçük bir hastane bulunduğu, normal kapasitesinin 463 koltuk olduğu ancak 76 kişilik bir VIP uçağa çevrildiği bilgisinin bulunduğunu belirtirken, uçağın donanımsız fiyatının 400 milyon dolar civarında olduğunu (bugünün kuru ile 2 milyar 576 milyon lira) ifade etti. Taşcıer, VIP hale getirilen uçağın fiyatını sordu.

“TASARRUF ÇAĞRILARINA SİZLER DE KATILMAYI DÜŞÜNÜR MÜSÜNÜZ”

B747-8 model Jumbo jet VIP uçak için, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği üzere ‘itibardan tasarruf olmaz’ ilkesine bağlı olarak mı satın alınmıştır?” diye soran Taşcıer, “Ülkeyi yönetenler tarafından halka yapılan tasarruf çağrılarına, ülkeyi yönetenler olarak sizler de katılmayı düşünür müsünüz?” ifadelerini kullandı.

“KIŞLIK, YAZLIK SARAY DERKEN ŞİMDİ DE UÇAN SARAY”

Ülkemizin derin bir ekonomik kriz içerisinde bulunduğunu, enflasyonun ve döviz kurlarının önünün alınamadığını ifade eden Gamze Taşcıer, “Saray’dan neredeyse her gün vatandaşa tasarruf etme çağrısı yapılıyor. Ama halka kemer sıkın diyenler, lüks ve şatafattan vazgeçemiyor. Milyonlarca insan yoksulluk ve sefalet içinde yaşarken, Ankara’daki beyler kışlık, yazlık Saray derken, şimdi de Uçan Saray satın alıyor. Vatandaş kemer sıkmaktan nefes alamaz hale gelmişken, Saraylılar adını duymadığımız yemeklerle sefa içinde yaşıyor. Yerde sefaları yetmedi, havada da sefa sürmek için halkın parasıyla yeni süper lüks uçak satın alınıyor. Devlet Filosu’nda zaten lüks uçaklar varken, gözleri doymadıkları için en yenisini, en büyüğünü, en lüksünü isteyen bir yönetici güruhla karşı karşıyayız. Bu ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizin nedenleri, bu hunharca yapılan lüks harcamalarla daha net anlaşılıyor. Türkiye bir ekonomik kriz içerisindeyse, bunun sorumlusu halk değil, sadece ve sadece Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’dir.” ifadelerini kullandı.

KATAR’DAN PARA BEKLERKEN PARA GÖNDERDİK

Ağustos ayında Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Saray’da görüştüklerini hatırlatan Taşcıer, görüşmede Katar’dan Türkiye’ye 15 milyar dolar yatırım sözü alındığı ile ilgili bilgilerin paylaşıldığını ifade etti.

“Katar’dan 15 milyar dolar yatırım beklerken, Katar’dan yüzlerce milyon dolarlık uçak satın mı alındı?” diye soran Taşcıer, söz konusu alışverişin birbiriyle bağı olup olmadığını sordu. Katar’dan bir para gelip gelmeyeceğinin de belli olmadığını belirten Taşcıer, “Daha söylenen para gelmeden, parayı Katar’a iade etmeye başlamışa benziyoruz. Açıklanan 15 milyar dolarlık yatırım sözü, dövizin ateşini günlük olarak düşürebilmek için bir danışıklı dövüş müydü soruları akıllara geliyor.” İfadelerini kullandı.

TAŞCIER: “UÇAĞIN FİYATI NEDİR?”

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer’in soruları şu şekilde;

1-) Söz konusu VIP uçağın satın alındığı iddiası doğru mudur? Eğer doğru ise, ülkemiz derin bir ekonomik kriz içerisinde iken, hali hazırda Devlet Filosu’nda VIP uçaklar da bulunmakta iken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kullanması için yeni ve süper lüks başka bir VIP uçağın alınmasının amacı nedir?

2-) Söz konusu B747-8 model uçağın donanımsız satış fiyatının 400 milyon dolar civarında olduğu (bugünün kuru ile 2 milyar 576 milyon lira) bilinmekte iken, VIP olarak dizayn edilen bu uçak için Katar’a ne kadar ödeme yapılmıştır?

3-) Katar Emiri’nden satın alınan iki katlı jumbo uçağın ardından, Devlet Filosu’nda bulunan diğer VIP uçaklar satılacak mıdır, yoksa kullanıma devam edilecek midir?

4-) Uçakta 7 yatak odası, 2 özel salon, toplantı odaları ve küçük bir hastane bulunduğu bilgisi doğru mudur? Uçağın yakıt deposunun 250 bin dolara dolduğu iddiaları doğru mudur?

5-) Söz konusu VIP uçak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği üzere “itibardan tasarruf olmaz” ilkesine bağlı olarak mı satın alınmıştır? Yoksulluk içerisindeki vatandaşa kemer sıkma mesajları ile tasarruf çağrısı yaparken, bir yandan da Cumhurbaşkanı için süper lüks VIP uçak alınması vicdani midir? Ülkeyi yönetenler tarafından halka yapılan tasarruf çağrılarına, ülkeyi yönetenler olarak sizler de katılmayı düşünür müsünüz?

6-) Katar Emiri ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ağustos ayı içerisinde yaptığı görüşmede, Katar’dan Türkiye’ye 15 milyar dolarlık yatırım sözü alındığı bilgisi bulunmaktadır. Söz konusu uçak alışverişi ile bu yatırım sözü arasında bir bağ bulunmakta mıdır?

quote:

“BELEDİYEYİ SÖMÜRDÜNÜZ”

Ünal Ateş'in bir diğer iddiası da, Çorum'da kaçak olduğu ileri sürülen binayla ilgili. Ateş söz konusu binayla ilgili şunları ileri sürdü:

"Vay be Turhan Candan Ordu’dan gel abilerin sana dershane açtırsın. Gariban torpili kimsesi olmayan memleketimin çocukları işsiz kalsın sen dershanedeki KPSS geçemeyen öğretmenlerini adamlarını belediyeye işe aldır. Mis gibi başkan yardımcılığı koltuğunu kap. Gel birde milletin gözünün içine baka baka kaçak yapıda dernekçilik yap. Sizin ekip Muzaffer Külcüye çok operasyon çekti gönderdiniz. Şimdi de iyi niyetli Zeki Gül de mi sıra. Ama artık o koltuklarda belediyenin kaymağını yeyipte sessiz sessiz malı götürme zamanı bitti. Yirmi yıldır çok belediye başkanı yedi sizin ekip. Müslümanlık dindarlık kimliğinin altına saklandınız. Belediyeyi sömürdünüz. Sizin ekip içinde söyleyeceğim, yazacağım birkaç satır cümlem olacak bekleyin bakalım gelecek haftayı."

“BU ŞAHSIN VE AİLE FERTLERİNİN HER ŞEYİ ARAŞTIRILSIN”

Ünal Ateş’in hedefinde olan bir diğer isim “Külcü’nün müdürlerinden” diye bahsettiği Mustafa Ercan hakkında iddialarda da bulundu.

Ateş, Ercan’la ilgili şunları söyledi:

“2009 da ben şahidim kötü bir arabası varken göreve geldikten sonra Ankara’da arsası, İstanbul’da dairesi Çorum’da oğlunda kızında karısının üzerine birer ikişer daireleri olan, bir yılda hem oğluna düğün hem altına lüks otomobil, hem hobi bahçesi alan, hem bağdaki evi baştan ayağa yenileyen, çoluğu çocuğu damadı lüks içerisinde yaşayan, son model telefonlar kullanan, belediyeden iş verdiği firmalara evine mutfak yaptıran ve en yakınında tüm bu işleri birlikte yaptığı elemanının sağda solda bizim müdür aylık 15-20 bin lira para çalıyor dediği Muzaffer Külcü’nün tüm pis işlerine imza atan, Muzaffer Külcü ve Zeki Gül’ün has adamı Ömer Balaban’dan daire aldığı söylenen Muzaffer Külcünün belirlediği firmalara işveren aylık kredi kartları, maaşının neredeyse on katını bulan müdür kim bilin bakalım. Ayrıca hesapladım dokuz sene hiç maaşını yemese tek maaşla biriktireceği para 540 Bin TL.

Kedi buradaysa et nerede et buradaysa kedi nerede. Cevap: Mustafa Ercan. Bu arada bindiği özel aracının değeri 130.000 TL. Suya sabuna dokunmadan… 2.5 yıllık maaşı…

Buradan yetkililere de sesleniyorum 2009-2018 arasındaki bu şahsın ve aile fertlerinin her şeyi araştırılsın.”

MUSTAFA ERCAN HAKKINDA İDDİALAR

Ünal Ateş, bir başka paylaşımında ise, Mustafa Ercan’ın sahibi olduğu arabadan, ailesinin malvarlığına kadar çeşitli iddiaları dile getirdi:

“1- İstanbul’daki dostlarıma sordum daireyi 160 bin TL ye aldı şuanda da en az 260 bin tl yapar dediler. Kredi belgelerini yayınlayabilirsin. 100 bin kredi çekmişsin en az 50 binde faiz ekle 150 bin tl yapar. Bugüne kadar 60 ay ödesen aylık 2500 tl yapar taksitleri bir memur maaşıyla ödenecek paralar değil. Mustafa Ercan hesap tutmuyor. 100 binin üzerindeki 60 bin TL’yi nereden aldığını da sormuyorum daha.

2- Oğlum 2013’te avukat oldu dedin. 2009’da üniversite kazanıyor. Okulu bitirdiği sene 2013. Haberlere bakarsan oğlunun 8 Şubat 2015’te avukat olduğu yazıyor. Oğlunun hiç bir şahsa avukatlık yapıp para kazandığı var mı? Ayrıca İstanbul’daki dostlarımın söylediğine göre 2016 da yurtdışına gittiğini ve 2017 de geri döndüğünü oğlun yazmış. Kasım 2017 de düğün yapıyor. 1 senede kaç pound biriktirmiş, ben beş senedir yurtdışındayım tüm ailecek çalışıyoruz senin oğlan kadar para biriktiremedik. Maşallah 2015 Temmuz avukat oluyor. Yurtdışında kalıyor ve üç senede kaç davaya girdiyse ev alıyor araba alıyor tüm eşyasını alıyor İstanbul’daki evin taksitlerine yardım ediyor. Çorum’daki evin taksitlerini ödüyor. Babası kadar marifetli para kazanma konusunda. Ama hesap tutmuyor Mustafa Ercan.

Eğer oğlun ile ilgili ayrıntılara gireceksek ona özel araştırma yapmam lazım biliyorsun ilkokul mezunu bir adamım üniversiteden hocalıktan nasıl hoca olduğundan anlamam. Diplomalımı hoca olunur diplomasızımı bilmem. Üniversitede hoca oldu diyorsun. İşe başladığı tarih ile diplomalarını büyük bir gururla yayınladığımız tarih tutmuyor. Ayrıca senin oğlanın Ofisi nerede, avukatlıktan kazandığı para ile devlete kaç para vergi ödedi. Vergi kaçırmamıştır herhalde koskoca avukat adam kanunları bilir. Kaçak avukatlık yapmamıştır herhalde. Belgeleyebilirsiniz. Buradan da hesap tutmuyor.

3- Oğluna poundları gönderdiğini, çalışmadığını bugün bana mesaj atan seninde çok yakın para kazandırdığın dostların yazmışlar. Oğlunun orada çalıştığını ve para kazandığını belgeleyebilirsin. Ya da hesabından oğluna gönderdiğin poundların dekontlarını yayınlayabilirsin. Buradan da hesap tutmuyor.

4- kızın ve damadının 11-12 yıldır öğretmen demişsin. Kızın 2012 yılında evlenmiş. Evleneli 6 sene olmuş. Damat evlenmeden beş sene önce mi para vermeye başladı Şayet 11-12 yıl dersen olay evlilik öncesine gider bence iyi olmaz. Kızın damadın üzerinden hesaba girme bak buradan da hesabı tutturamadın.

5- arabaya 40 bin kredi çektim demişsin. Satılık ilanında 71.500 yazıyor. Noter belgesine göre 40 bin daha ekleyince bu fiyata sattığını saysak satamamışsın duyduğuma göre 111.500 yapar 18.500 tl araç noter belgesinde 130 bin tl eksik var buradan da hesap tutmuyor.

6- maşallah yengenin annesi Hürrem Sultan gibi biriydi galiba ne bitmek bilmez mirasmış ev almış arsa almış. Bu evler arsalar sana gelince çok ucuz 40 bin TL’ye Keçiören’i bırak binevlerde arsa vermezler kimi kandırıyorsun. Damat Şükrü sokakta ki ev Bahçelievler kadar pirim yapmış Bu mirasın ev arsa alması için ortalama 300 bin tl olması lazım. Koy belgesini ortaya. Ama pek hesap tutmuyor gibi.

7- Bağ evine harcadığın para ufak para. Ben değil senin esnaf arkadaşların söylüyor tepeden tırnağa daha yeni tadilat yaptırdığını. Yaptığın masraf dahil bu küçük basit bağ evi olarak reklam yaptığın bağa hiç yerini görmeden 100 bin tl veririm. Hemen alabilirim. Ama satamazsın çünkü hesap tutmaz.

8- Kazayı Ocak 2010 tarihinde yaptın. Arsayı 2009 da aldım demişsin. Hesapta tutmuyor tarihte tutmuyor.

9- mutfak dolaplarından bahsetmemişsin hangi firma ve nasıl hangi iş karşılığında yaptırdığını

10- aylık kredi kartlarının ekstrelerinden bahsetmemişsin

11- valla şöyle yuvarlak hesap taksitlere bakarsan tüm aile bu kadar malı mülkü edinmek için yemeden içmeden kredi taksidi ödeseniz hiç bir şey olmasa boğazınıza harcayacağınız parayı bir yerden çalmanız lazım. Daha aldığın telefonları sormuyorum.

12- beni esnafa sor demişsin kime sorayım Külcü’nün TV19’unun ortakları olan iş verdiğin esnaflara mı sorayım. Şıracının şahidi bozacı

13- Külcü’nün adamı Ömer Balaban’ın inşaatından 200 bin tl peşinat vererek aldığını iddia ettikleri evi de sormuyorum.

Şimdi bu nasıl bereketli bir para ki yemeden içmeden kendi kendine ev alıyor arsa alıyor araba alıyor. Ben bu kadar bereketli kendi kendine mal mülk alan parayı birinde daha gördüm onu daha sonraki zamanlarda yazacağım.

Tutmuyor Mustafa Ercan hesap tutmuyor.”

TV19 VE ORTAKLARI

Ünal Ateş’in gündeme getirdiği bir başka konu da Çorum’un yerel televizyonu olan TV19’du. Ateş’in iddialarına göre, TV19’un ortaklarıyla belediyeden ihale alanlar aynı kişiler.

“Hadi bakalım Külcü’nün ekibi Alper Zahir, Ahmet Yabacıoğlu, Turhan Candan Murat Erdem hesabını verin bu aktardığınız paraların” diyen Ateş şunları kaydetti:

“ TV19’a ortaklar ile belediyeden ihale alanlar aynı isimler. Bu ortaklar ile kimlerin ticari ilişkileri var. Kesinlikle araştırılmalı

HİSSESİ OLAN KİŞİLER

1. Bekir Kılıç

2. Mehmet Numan Sezer

3. Mehmet Sayan

4. Ekrem Demirten

5. Mustafa Mertek

6. Mehmet Ali Yıldırım

7. Metin Özler

8. Beytullah Kılıç

9. Abdulkadir Kirdaban

10. İrfan Yaşar

11. Tayyar Atakan Akman

12. İsmail Hakkı Melendiz

13. Emre Gözübüyüklü

14. Latif Aksoy

15. Hamdi Özseçer

16. Ferudun Batan

17. Abdullah Eker

18. Şükrü Gayı

19. Lütfü Karakuş

20. Abdullah Ateş”

“ALDIĞINIZ VİLLALARI UNUTTURAMAZSINIZ”

“Çaldıkça zenginleştiniz, zenginleştikçe çaldınız. Şimdi birileri ortaya çıkarınca zorunuza gidiyor” diyen Ünal Ateş, şunları söyledi:

“Ünal ateş sadece hakkın hukukun işlediği yerde susar. Birilerini aratarak fetöye yaptığınız ortadan kaldırdığınız imha ettiğiniz projeleri kapatamazsınız. Birilerini aratarak belediyeye aldığınız damatları, gelinleri eşinizi dostunuzu unutturamazsınız sayın Yabacıoğlu. Birilerini aratarak baskı yaparak aldığınız villaları unutturamazsınız sayın Erdem

Belediyeye sıfır Ford kamyon aldırıp promosyon olarak gelen kamyonları beton fabrikasına kaydırarak milletin parasını peşkeş çekemezsin sayın Zahir.

Koltuğu kaybetmemek için tüm pis işlere imza atanlar.

Tüm iddialarımın araştırılması için savcılığa suç duyurusunda bulunun bakalım kim haklı kim haksız görelim.

Bu düzen böyle gitmez bir gün gelir birisi çomağı sokar.

Hiçbir şey sizin için eskisi gibi olmayacak.”